18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 KASIM 1989 EKONOMİ CUMHURİYET/13 ' 9 0 programı hatalı • ANKARA (ANKA) 1990 programında, özellikle gıda sanayii kapsamında yer alan ürünlerin ihracat ve ithalat değerlerine ilişkin birim hatası, karmaşaya yol açtı. İhracata ilişkin verilerde, miktarın " t o n " olarak belirtilmesi gerekirken, "bin ton" şeklinde gösterilmesi, gıda sanayiinde hemen hemen tüm ürünlerin üretiminin kat be kat üstünde ihraç edildiği görüntüsünü verdi. Bîlgîsayarda Vahşf rekabet AUında 'Ata 9 Yıl sonu yaklaştıkça satışlan tırmanan bilgisayar '< sektöründe, özellikle fiyat temelinde yoğun bir rekabet yaşanıyor. Yıl sonunda bilgisayar talebinin genişlemesine ek olarak piyasaya yeni ürünlerin ve beraberinde satıcıların girmesi rekabeti kızıştınyor. ESER ATİLLA Yıl sonu yaklaştıkca, bilgisayar piyasasındaki rekabet de hızını arttmyor. Sayıları giderek artan satıcılar, ya büyüyen talepten pay alabilmek ya da yeni rakiplere pazar kaptırmamak için fiyat kırma yolunu seçiyorlar. Zaman zaman Mahmutpaşa'da çorap alır gibi çekişe çekişe pazarhkla bilgisayar satıldığı dahi görülebiliyor. Bilgisayar piyasasının yıl sonu yaklaşırken çarpıcı bir canlılık kazanması, değişik nedenlere bağlanıyor. sında, yıl sonunda yüklü bilanço işlemlerinin bilgisayarla yapılması isteği de yer alıyor. IBM bayii Perkom'unsahiplerinden Arif Güpgüpoğlu, şirketlerin kasımaralık ayında bilanço telaşına düştüklerini ve bu aşamada bilgisayann kolaylıklanndan yararlanmayı düşündüklerini belirtivor. ARC bilgisayarları ana bayii Aytaç Biter'e göre ise şirketler, bilgisayar kullanımına geçrnek için başlangıç noktası olarak 1 Ocak'ı terDearirfcaş yatıruu mevstml: Ad cih ediyorlar. lannın açıklanmasını istemeyen bazı piyasa Bayiler arası rekabet: Bilgisayar ilgililerine göre bilgisayar satışlannın ar piyasasındaki bir buyük fırmarun yetkilitışındaki en büyük etken, şirketlerin yıl sine göre son altı ayda bilgisayar piyasasısonlannda hızlandırdıkjarı demirbaş alım na giren yeni ürünlerin satış anışında etlarında, bilgisayann da listelere girmesi. kisi büyük. Yeni ürünlerle birlikte satıcı saŞirketler bilanço duzenlerken, vergiye yısınm da artması ve tek tek satıcılann paesas teşkil edecek matrahı düşürmek için zar paylarının düşmesi, rekabeti ve pazargider gösterebilecekleri demirbaş alımlan lama çabalannı arttıncı bir etken oldu. Ay Satışsonrası hizmetin son derece önemli olduğu bilgisayar sektöründefiyata dayalı bilinçsiz rekabetin, sektörün geleceğini olumsuz Piyasada yeterli miktarda bulunmayan etkileyeceğini belirten ilgililer,düşük fiyatı tek kriter Cumhuriyet Altını, beklenmeyen talep alarak bilgisayar seçen kullanıcıları uyarıyorlar. karşısında "bulunmaz hint kumaşı" oldu. Ata Lira'nın içindeki altın bedeli ile satış nı yetkili, satıalar arasındaki rekabetin fi kat çeken Kocair, sayıyı tutturmak için bana yıl sonlannda hız veriyorlar. Bilaaç* telaşı ve 1 oeak: Piyasa yatlara yansımasından yakmıyor: "Son ay yilerin düşük kâr nıarjlan ve kampanya fıyatı arasındaki farkın 6500 liraya kadar da canlanma görülraesinin nedenleri ara lardaki yoğun talebi karşılayabilmek için larla yoğun satışa geçtiklerini belirtiyor. çıktığı belirtiliyor. satıcılar birbirleriyle yanşırcasına fiyat inYıllık bilgisayar satışlarının yüzde 60'ının dirimine girdiler. Satışlarda pazarlık ön plana çıktı. Bu günlerde bilgisayarlar, lis son üç ayda gerçekleştirildiği belirtiliyor. te fıyatlannm yüzde 3040 altına satıhyor. 1988 yüının toplam 242 rnilyon dolarlık bilgisayar ithalatı göz önüne alındığmda, 145 Bilgisayar satışı çorap, tişört satışı neyse o milyon dolarlık (330 milyar lira) bir pazar hacmine karşılık geliyor. hale geldi:' Yetkililer, bilgisayar piyasasındaki rekal i e a r e t trafigl: Diğerlerinden daha az güçlü bir etken olarak yaz aylannın dur betin "vahşi"leşmesinden endişe duydukgunluğuyla karşılaştırıldığında ticaret tra larını dile getirirken, özellikle satış sonrafiğinin yıhn son aylannda canlanması gös sı hizmetin son derece önemli olduğu bir teriliyor. Motorola bilgisayarlannm Tür sektörde "bilinçsiz" rekabetin, sektörün gekiye distribütörü UTE'nin Genel Müdür leceğini olumsuz etkileyeceğine dikkat çeYardımcısı Mehmet Kocair, güçlü bir etken kiyorlar. olmasa da ticaret trafıği üzerinde de duAğırhklı olarak kişisel bilgisayarrulması gerektiğine işaret ediyor. öte yan lar (PC) piyasasında egemen olan bu redan, bayilerin yıl sonuna kadar belli mik kabette, düşük fıyatı tek kriter olarak alan tarda bilgisayar satmak zorunda olmala müşterilerin kısa vadede zarar görebilecekrııun, satış faaliyetlerini arttırdığına da dik leri belirtiliyor. sıkıntısı mal olduğunu savundular. Ata Lira'nın içinde 6.61 gram 24 ayar altın bulunuyor. Bunu bir gram 24 ayar altının dünkü satış fiyatı olan 29 bin 675 lirayla çarpıp 1500 liralık Darphane fflaliyetini de eklediğimizde 197 bin 650 lira civannda bir fıyatla karşılaşıyoruz. Oysa dün Kapalıçarşı'da Ata Lira 203 bin liradan alıcı buldu. Bu arada Vakıflar ve Ziraat Bankası'mn başlattığı sertifikah külçe altına da talebin arttığı, ancak 5 gramlık külçelerde altın bedeli ile satış bedeli arasındaki farkın 14 bin liraya kadar çıktığı belirtiliyor. tç ve dış piyasalarda altın fıyatlan haftaya hızlı girdi. Geçen hafta ons başına 5 dolar yükselen altın dün Londra'da bir ara 5 dolarlık artışla 397.40 dolara kadar çıktı. Ancak daha sonra gevşeyen altın 396.05 dolarda istikrar kazandı. Gümüşün onsu da 5.75 dolara kadar çıktı. Uzmanlar altının değer kazanmaya devam edeceğini ve ons başına 400 dolar olan "krink sının" geçtikten sonra küçük bir düşüşten sonra 420 dolara kadar çıkabileceğini savunuyorlar. Dış borsalardaki gelişmelere paralel olarak Kapalıçarşı'da geçen cuma günü 201 bin liradan satılan Ata Lira 203 bin liraya, 218 bin liradan satılan Reşat Altını ise 225 bin liraya çıktı. LEVENT GÜRSES Uluslararası borsalarda altuun tırmanışa gecmesinin ardından, iç piyasada altına yatınmı cazipleştirecek fiyat hareketlerinin görülmesi ve artan talep, altın türleri içinde en çok rağbet gören Cumhuriyet Altını'nda (Ata Lira) sıkıntı yarattı. Piyasada yeterli mal olmaması nedeniyle, Ata Lira'nın külçe altın bedeli ile satış fiyatı arasındaki fark 6 bin 500 liraya kadar çıktı. Bazı kuyumcuların az sayıda Ata Lira isteyen yatırımcılan "yok" diyerek geri çevirdikleri belirtiliyor. Kapalıçarşı'daki bazı kuyumcular Ata Lira'nın son 2 yılda çok az prim yaptığını ve bu nedenle birçok kuyumcunun Ata Lira basması için Darphane'ye külçe altın vermediğini belirttiler. "O zamanlarda Ata Lira başına 1500 lira olan Darphane parasını da cebimizden veri\orduk. Ancak iş olmadıgı için zarar ediyorduk" diye konuşan kuyumcular, son zamanlarda piyasamn açümasıyla birlikte satıcıdan çok alıcı olduğunu ve talebin artması nedeniyle Ata Lira'nın içindeki altın bedeli ile satış fiyatı arasındaki farkın bazı günlerde 6 bin 500 liraya kadar çıktığını vurguluyorlar. Bu farkın 1988 şubatında 10 bin liraya kadar çıktığını ifade eden kuyumcular, taleparz dengesizliği nedeniyle bu farkın nor Haııı petrol ithalatı • ANKARA (AA) Türkiye'nin ham petrol ithal ettiği ülkeler arasında ikinci sıraya yükselen Libya'dan alınan ham petrol miktan, ocakağustos döneminde geçen yıhn aynı dönemine göre 4 kat arttı. Libya'dan geçen yıhn ilk sekiz aymda 220.4 bin ton ham petrol ithal edilirken, bu yıhn aynı döneminde bu miktar 961.7 bin tona ulaştı. Ocakağustos döneminde, bu ülkeden ithal edilen ham petrol karşıhğında 133.5 milyon dolar ödendi. Peşin vergi için karar • ANKARA (AA) Danıştay'daki peşin vergi dosyalarının karara bağlanması için Anayasa Mahkemesi'nin yasayla ilgili iptal kararının Resmi Gazete*de yayımının beklendiği öğrenildi. Danıştay Başkanı Sırrı Kırcalı, peşin vergi yasasına dayanılarak çıkarılan Bakanlar Kurulu karannın iptali istemiyle Danıştay'da 104 dava açıldığını belirterek, "Çeşitli kişi ve kuruluşlarca açılan bu davanın karara bağlanması için Anayasa Mahkemesi'nin kararı bekleniyordu" dedi. Otomotiv sanayii canlanıyor Otomotiv sanayiinde üretim, yaklaşık 2 yıl aradan sonra yeniden yükseldi Sektörde, ekim ayı üretimi geçen yıhn aynı dönemine göre yüzde 17 arttu Ekonomi Servisi Otomotiv sanayii toparlanıyor. Sektörde iki yıla yakın sürenin sonunda ilk kez geçen eylülde gözlenen ayhk üretim artışı, ekim ayında da sürdü. Ekim ayındaki toplam araç üretiminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 oranında artış kaydedilirken, 10 aylık üretimde geçen yüın rakamlarına henüz ulaşılamadı. Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) verilerine göre 1988 yılının ekim ayında 14 bin 485 adet olan toplam araç üretimi, bu yılın aynı döneminde 17 bin 13 adede yükseldi. Ekim ayında en fazla üretim artışı otomobil, kamyonet ve midibüste gerçekleşti. Toplam üretimin yandan fazlasıru oluşturan otomobilde yüzde 27 üretim artışı kaydedildi. DüNYA TURİZMİ VE TÜRKİYE Turizmde payımız azalıyor Rakamlarla dünya ve Türkiye de turizm ! DÛNYA T«rttaı çŞrt frtyar wtv) 1988 1989 1990 389 420 450 194 230 270 1H69lt BBİHİ 2 355 780 2 600 000 3 030 000 RarcaMftntet 498 548 600 TÜRKİYE Tnrist nyttt 1988 1989 1990 4 172 700 4 500 000 5 100 000 Hıınmflıırtiı HM») 564 578 594 ÂFde faiz anlaşmalara • BRÜKSEL (AA) Avrupa Topluluğu (AT) Komisyonu, topluluk Uyesi ülkelerdeki bankalar arasındaki özel faiz anlaşmalarının, serbest rekabet kurallannı ihlal ettiğini bildirdi. Komisyondan yapılan açıklamada, bankalararası faiz anlaşmalarının topluluk bünyesindeki antitröst yasalarına aykırı olduğu kaydedilerek, "Faiz anlaşmalan önlenmeli ve rnevcut olanlar iptal edilmelidir" denildi. ANKARA (ANKA) Dünya turizm geliri içinde, Türkiye'nin payı yıldan yıla azalıyor. Türkiye'nin 1988'de yuzde 1.20 olan payınm, 1989'da 1.13'e, 1990'da ise yüzde 1.12'ye düşmesi bekleniyor. 1990 yılı programında yer alan verilere göre Turkiye, bu yıl 230 milyar dolar olacağı tahmin edilen dünya turizm gelirinden 2 milyar 600 milyon dolannı, 1990'da ise 270 milyar dolar olması beklenen toplam turizm gelirinden 3 milyar 30 milyon dolannı elde edeek. 1988 yılında, 194 milyar dolarlık dünya turizm geliri içinde Türkiye'nin kazancı 2 milyar 355 milyon dolar olmuştu. Programda aynca, 1989 yılında turist başına yapılan harcamanın dünya genelinde 548 dolar, Türkıye'de ise 578 dolar olacağı, 1990 yılında bu rakamın dünya genelinde 600 dolara.Türkiye'de ise 594 dolara ulaşacağı belirtiliyor. 1988'de turist başına yapılan harcama dünya genelinde 498 dolarken, Türkiye'de 564 dolar olmuştu. Programda yer alan verilere göre, 1990 yılında 450 milyon turistten sadece 5 milyon 100 bininin Türkiye*ye gelmesi bekleniyor. Bu yıl ise toplam turist sayısının 420 milyon, Türkiye*ye gelecek turistlerin ise 4 milyon 500 bin dolayında olacağı tahmin ediliyor. 1988 yılında 389 milyon turistten 4 milyon 172 bin 727'si Türkiye'ye gelmişti. TURBAN'ın otel ve arsaları geri verildi ANKARA (AA) Turban gayri menkullerine yeniden kavuştu. Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararıyla, Kemer Marina Oteli, Sait Halim Paşa Yalısı, Küçüksu tesisleri, Carlton Oteli, lstanbul Kongre Sarayı ile Istinye ve Ankara Kavaklıdere'deki arsaları Turban Turizm Şirketi'ne yeniden devredildi. Turban Genel Müdürü Mehmet Özdemir yaptığı açıklamada, YPK'nın aldığı kararın son derece isabetli olduğunu belirterek, "Kurul son derece basiretli hareket ederek bir yanlışlıgı ortadaa kaldırmıştır" dedi. Özdemir, Kemer Marina Oteli'nin kısa zamanda hizmete gireceğini kaydederek, Turban'ın faaliyet sürecinde yeni bir dönemin başladığını bildirdi. 10 aylık durum Bu yılın ocakekim döneminde üretilen toplam araç sayısı ise geçen yılın aynı dönemindeki üretimin yüzde 16 altında kaldı. İlk 10 ayda, sektörde toplam 127 bin 742 adet araç üretüdi. Geçen yılın eş dönemindeki toplam üretim 152 bin 429 adet olmuştu. 10 aylık dönemde, geçen yıla göre otomobilde yüzde 10, kamyon ve cekicide yüzde 17 ve traktör üretiminde de yüzde 47 oranında üretim gerilemesi kaydedildi. Minibüs üretimi ise yüzde 37 oranında artış gösterdi. Duvarda bir kapı da 'mucize'ye Demokratik A Imanya 'nın Doğu Bloku 'nun en sorunsuz ekonomilerinden birinesahip olduğu ve bu ülkedekiyaşam standartlarının 510yıl içinde Federal A Imanya ile rekabet edebileceği belirtiliyor. Doğu A Imanya 'daki sanayi geleneğinin yanında, D.Almanlar'ın büyük miktardaki tasarrufları ve büyük F.Alman şirketlerinin D.Almanya ile olan bağlantılan, D.Almanya'nın 'ekonomikmucize'yaşaması için başlıca nedenler olarak gösteriliyor. Ekonomi Servisi Demokratik Almanya 1990'larda kendi 'ekonomik mucizesini' yaşayabilecek mi? The Economist Dergisinin ortaya attığı bu soruya, D.A1manya'da son olarak açıklanan pazar ekonomisine yönelik reformlann eşiğinde, Federal Alman Deutsche Bank'ın Başkanı Alf red Herrhausen, D.AJmanların yaşam standartlannın 510 yıl içinde zengin komşularıyla rekabet edebilecek düzeye ulaşacağmı söyleyerek yanıt veriyor. F.Almanya Borsası'nda iki Ulke arasındaki sınırın açümasıyla birlikte hisse senedi fıyatlan hızla tırmanışa geçti. The Economist Dergisi, D.Almanya'nın COMECON'un ekonomik performansı en iyi üyelerinin başında geldiğini ve küçük miktardaki dış borcundan başka diğer Doğu Bloku ülkelerinde gorulen ekonomik sorunlan olmadığını vurguluyor. Dergi, F.Almanya'nın D.Almanya'ya yılda milyarlarca mark kredi ve yardırn sağlaFAlmanya'nın büyük şirketle dığmı, aynca D.Almanya'run Avrinin patronları da gelecekteki bü rupa'nın endüstri geleneği açısınyük bir iş dalgasının hesapljnnı dan önde gelen bölgelerinden biyapıyorlar. İlk kokuyu alanlardan ri olduğunu hatırlatıyor. D.A1manlann 150 milyar mark dolayındaki tasarnıflanna da dikkat çeken dergi, ülkedeki fiyat ve para reformunun baskı altındaki talebi canlandırabileceğini ifade ediyor. D.Alman ekonomistlerin 'aciT konvertibilite ve daha fazla ithalat çağnlarlnın yoğunlaştığını vurgulayan The Economist, uzun vadede D.Almanya'daki piyasa ekonomisinden sadece F.Almanya'daki süpermarketlerin, otomobil üreticilerinin, inşaat ve diğer sektörlerin kârlı çıkmayacağını ifade ediyor. Her iki Almanya'daki köklü firswagen'in motor üretimi için lisans anlaşmasının yanında, AEG bir DAlman firması ile üçüncü piyasalara lokomotif satmak için işbirliği yapıyor. Veba, Thyssen, Daimler Benz gibi devler de D.Almanya'da var olan iş ilişkilerini reformlarla birlikte daha da geliştirmeyi planlıyorlar. Ancak şimdilik' F.Almanya, toplam ticaretinin yüzde 1.5'i DAlmanya ile, buna karşılık yüzde 50'sini AT ulkeleriyle yapıyor. Bu arada D.Almanya'daki son gelişmeler Frankfurt Hisse Senedi Borsası'nda fîyatların yükselmesine neden oluyor. Geçen hafmaların ortakhklan ve birçok tanın başında DAX endeksinin 34 F.Alman sanayi devinin tkinci puanlık artışla 1496 puana ulaşmasından sonra endeks geçen hafDünya Savaşı öncesinde DAlmantayı 1531 puandan kapattı. ya'da yatırımları bulunuyor. Siemens, Orenstein and Koppel, Zeiss ve Dresdner Bank gibi kuruluşlann D.Almanya ile 19. yüzyüa dayanan tarihsel bağlantılan bulunuyor. Ayrıca Sovyetler Birliği ve Macaristan'da olduğu gibi D.Almanya'da da Batüılarla ortak yatırımların artması bir başka beklentL Bu arada birçok F.Alman firmasının, D.Almanya ile iş ilişkileri var. Otomobil üreticisi Volk DEMOKRATÎK ALMANYA EKONOMİSİ KISA KISA • TÜRK DERİ SANAYİİ KATALOCU'nun 1989/90 yıllannı kapsayan yeni sayısı yayımlandı. Türkçetngilizce olarak hazırlanan katalog; deri sanayımizin mamul deri, konfeksiyon, ayakkabı, saraciye, kürk, kimyasal madde, makine, aksesuar üretimi ve pazarlama alanlannda faaliyet gösteren tüm firmalara ilişkin bilgileri içeriyor. • PET HOLDİNG kuruluşunun 15. yıldönürnünü kutladı. 1974 yılında Güntekin Köksal tarafından kurulan Pet ticaret bürosu ile Türkiye ekonomik yaşamına ilk adımlarını atan Pet Şirketler Grubu'na ait 7 şirket bulunuyor. • YAŞAR HOLDİNG kuruluşlanndan Yasaş'ın 1989'un ilk 9 ayında kârını 6 kat arttırdığı bildirildi. Firmanın 1988 yılının ilk 9 ayında 1 milyar lira olan kânnın 1989'un aynı döneminde 5 milyar 850 milyon liraya çıktığı kaydedüdi. • MUTFAKFUAR1 TÜYAP tarafmdan düzenlenen 3. Banyo, Seramik, Mutfak Fuan saat 16.00'da TÜYAP Istanbul Sergi Sarayı' nda açıhyor. Demir^çelik ithalatı • ANKARA (ANKA) DemirÇelik Üreticileri Dernegi Başkanı Arif Onat, grev gerekçesiyle başlatılan gümrüksüz ithalat ile yurda sokulan "kalitesiz ve standart dışı demirçelik • ürünlerinin yapılannın sağlamlığı açısından sorunlar doğurabileceğini bildirdi. Arif Onat, gümrüksüz ithalat karan nedeniyle, ocaktemmuz döneminde, demirçelik uzun ürünleri ithalatının yüzde 77.8 arttığını, ihracatının ise yüzde 23.3 gerilediğini bildirdi. OSD umutlu OSD'nin üretim rakamlarına ilişkin değerlendirmesinde de eylül ayında artan talebe bağlı ola j rak gelişen üretimin ekim ayında da sürduğü vurgulanarak, "talebin yıl sonuna kadar artan şekilde devam edeceği ve dolayısıyla üretimin de talebe paralel bir gelişme içinde olacağı tahmin edilmektedir" denildi. Değerlendirmede, aynca bankalann uygulamaya koyduğu "tuketici kredileri"nin de otomobil satışlarının artmasında etkili olduğu kaydedildi. Merkez Bankası alacaklan • ANKARA (AA) Emisyonun kontrolünü kolaylaştırmak amacıyla, Hazine, Merkez Bankası'na olan borcunu, iç borçlanma senedi satma ve borçlann vadesini yayma yöntemiyle ödemeyi sürdürüyor. Hazine ve Dış Ticaret MüsteşarhğYndan yapılan açıklamaya göre, 15 Ekim 1989 tarihinde 3 trilyon 112.1 milyar lira düzeyinde bulunan Hazine'nin Merkez Bankası'ndan avans kullammı 15 kasım tarihi itibanyla 2 trilyon 222.9 milyar liraya gerijedi. TURKIYE SANA\1 TİCARET REHBERİ yayınUnöı.. KONUK YAZAR Bizim kabul etmediğimiz, AT'nin bizi üyeliğe kabulünün hiç olmazsa prensip kararı ahnmadan, tek taraflı olarak önemli tavizler vermemiz, müzakere masasındaki birçok önemli kozlarımızı kaybetmemizdir; AT, kendi yükümlülüklerini yerine getirmez, Türkiye'yi belirli bir ileri tarihte bile tam üyeliğe kabul edeceğini açıklamazken, önemli ekonomik ve ticari avantajlar verilmesidir. JAK KAMHİ iktısadı Kalkınma Vakfı Başkanı AT'ye Katılmaya Kararlıyız çalıştığında daha avantajlı bir konumda olabileceğini ortaya koymuştur. A>Tica Türkiye AT'ye girsede.girmese de yine aynı uluslararası rekabet ortamında mücadele vermektedir. Biz hazırlıklanmızı bu çetin rekabet ortamma göre yapıyoruz. Sanayide hazırlık süreklidir, normal koşullarda bir sanayinin yaşayabilmesi için her yeni teknolojik geüşmeyi takip etmek zorunluluğu vardır. Türkiye hızla dışa açılmaktadır, bunun en güzel orneği ihracatımızdaki gelişme ve ihraç ürünlerimizin kalem bazında sanayi mamullerine dayanmasıdır. Dışa açılan ekonomik ortamların bir özelliği de gümruk mevzuatlarının daha liberalize oluşudur. thracata donük ekonomik modellerde bu olağandır. Bu nokta üzerinde biraz durmak istiyorum: Geçen ay içinde yapılan son ithalat rejim değişikliği sırasında sanayicimizin feryadı galiba biraz yanlış anlaşıldı. Genel kanı.bir yandan toplulukla bütünleşmek isteyen Türk sanayiinin gümrük duvarları indirilince rahatsız olduğu ve bunun bir çelişkiyi ortaya koyduğu yönündeydi. Halbuki Türk sanayicisi bu görüşü kesinlikle paylaşmamaktadır. Bu yöndeki gümrük vergi indirimlerine karşı durmak normal işleyen FTB'de seçim heyecanı • tZMİR (AA) Ege Bölgesi Sanayi Odası ve lzmir Ticaret Odası'nda Yönetim Kurulu seçimlerinin tamamlanmasından sonra gözler, 25 kasımda yapılacak olan tzmir Ticaret Borsası seçimlerine çevrildi. tzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmetçik Paykoç, şu anda görevde bulunan kadro ile yönetime talip olduklanm belirterek, "tkinci bir liste hazırlanması durumunda biz yokuz" dedi. TtRkİYENİN TİCARİ DAMŞUAN1 YE REFERANSKİTABI... »800 FİRMA 52 GRUFTA T4SNİF EDİLEREK TANTnLDl. 1W SAYFA2 C1LJ. OFSET RENKLi S45X/ FIATI364 000 TL + .? 5 KDV lürkiye'tfe kim ne uretiyor? Heyi khntfeıı alabiHr. Kime ne satabilirsiniz? Komple bir ticari danrçman ve refenns kitabı. Rehberde ureticiler dış licaret şirketleri, pazarlamacılar ve hizmet kuruluşları 52 grupta tasnıl edılerek ürun ve hizmel bazı nda aynntıiı şekilde tanıtılmaktadır. Inönu Cadctesı Hacınanım Sok Derya Apl Kat 2 80090 Taksımlstanbul Telt (91)145 13 85145 31 12 Tete: 247M agtatr TÜRKKALPVAKFI Muayene, Teşhis, Tedavi, Kontrol, Laboratuar, Röntgen 17512 44/45148 58 66 172 87 24 Ülkemizin ATye tam üyeliğini toplumumuzun ezici bir çoğunluğu desteklemektedir. Bütün kesimler ilk kez bu konuda tam bir görüş birliği içindedirler. TC hükümetine bu konuda verilen destek belki de hiçbir konuda bu denli güçlü olmarruştır. Türk milletinin Mustafa Kemal'in gösterdiği Batılüaşma hedefine ulaşmasını sağlayacak ve perçinleyecek olan bu başvuruya sadece maceracüar, hayali ve kurulması imkânsız onak pazarlar kurarak karşı çıkmışlardır. Avrupa Topluluğu'na Türk iş âleminin hazırlığı uzun bir süredir devam etmektedir. Özel sektörumüz, daha Türkiye'de hiçbir kesim AT ortak üyeliğimizi onemsemezken, 1%5'te tktisadi Kalkınma Vakfı'nı kurarak AT'yi ve Türkiye ile ilişkilerini gözlemeye ve incelemeye başlamıştır. Aynca AT'ye hazırlık demek uluslararası rekabete soyunmak demekür. Zaten Türk sanayii bu tür bir rekabete açılmışur ve kısa bir sürede ihracatımızın 3/4'ünü sanayi ürünleri oluşturur duruma gelmiştir. Yapılan çeşitli araştırmalar, sanayimizin AT sanayii karşısında ezilmeyeceğini, hatta bazı sektörlerde AT ile aynı koşullarda bir toplulukTürkiye entegrasyon sürecinde imkânsızdır. Ancak bu ortaklık uzun süredir normal işlememektedir ve diğer yönden bu tür kararlann bir gecede değil, ama sanayicihükümet işbirliğiyle bir takvim doğTultusunda yapümas'ı gerekmektedir. Nitekim topluluk bizzat kendisi bu işi 12 yılda yapmışur. Topluluğu oluşturan güçlü dediğimiz sanayileşmiş ülkeler aralannda gumruk vergilerini 12 yülık bir periyodda, kademeli olarak indirmişlerdir. Türk sanayii ihracat hamlesini devlet destekleri ile gerçekleştirdi denebilir. Bu desteklerin ekonomimizde yıllardır oluşmuş olan dengesizüklerin, uluslararası fiyatlardan yüksek fıyatlann yarattığı olumsuz etkilerin giderilmesi için gereklidir. Bu olumsuzluklaı giderildiğinde Türk sanayii dış pazarlarda rekabet gücünü göstermiştir. AT'ye tam üyelikte de bu dengesizlikler giderilecek, uluslararası koşullarla çalışacak olan sanayimiz de rekabet gucünü gösterebüecektir. Bu koşullar içinde çahşan sanayilerimiz için yapılan rekabet gucu araştırmaları, bugünkü sanayi yapımızın %75'inin AT içinde, tam üye olarak büyük sorunu olmayacağını, rahathkla rekabet edebileceklerini göstermektedir. Ama bu rekabet gücü, yukanda da de ğindiğimiz gibi, süresi ve aşamaları önceden belirtilmiş bir oluşum sonunda elde edilecektir. Ekonomideki olumsuzlukları gidermeden sanayii uluslararası rekabete bir anda açmak hiçbir sanayicinin başarabileceği iş değildir. Türkiye'de son yıllarda alınan çok ani ekonomik kararlara Türk sanayicisinin ayak uydurduğu söylenebilir. Bu tür ani ve büyuk değişiklikler karşısında Avrupa sanayicisinin de zorlanacağı kuşkusuzdur. Bu da Turk sanayiinin daha esnek bir yapıya sahip olduğunun bir göstergesidir. Söz konusu esnek yapı rekabet gücümüzü de ortaya koymaktadır. Öte yandan uyum sağlayabilmemizdeki diğer önemli bir unsur Türk menajerlerinin hızlı hareket kabüiyetidir. Işletmelerimiz ve özel sektörün ihtisas kurumlan gelişmeleri anında değerlendirerek yeni kararlan hızla uygulamaya alabilmektedirler. Ancak bizim anlamadığımız ve kabul etmediğimiz, AT'nin bizi üyeliğe kabul edeceğinin hiç olmazsa prensip kararı alınmadan, tek taraflı olarak önemli tavizler vermemiz, müzakere masasındaki birçok önemli kozlarımızı kaybetmemizdir. AT'nin bu önerisine Türk iş âlemi hem AT'ye tam üyeliğimiz, işbirliğiyardım gibi dayanaksu sözlerle sulandınldığı ve hem de AT kendi yükümlülüklerini (serbest dolaşım, mali yardım vb...) yerine getirmez ve Türkiye'yi belirlenecek ileri bir tarihte bile tam uye olarak kabul edeceğiru açıklayamazken önemli ekonomik ve ticari avantajlar verilmesidir. Yoksa eylemci AT'ci olan biz sanayicilerin ATye katılmak yönündeki hedeflerimizden en ufak bir sapması yoktur. AT uyeliğinin ne demek olduğunu biliyor ve hedefımizden sapmadan AT'ye tam üye olmaya hazırlaruyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle