27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 5 EKİM 1989 Kaza geçiren SHFlibaşkana Ozalyardımı ANKARA (Cumhuriyet Burosu) AnkaraKırşehir karayolunda dün kaza geçiren SHP'li Kırşehir Belediye Başkanı Mehmet Ali Yapıcı için Başbakan Turgut Özal, özel uçağı ile tanınmış beyin cerrahı Prof. Gazi Yaşargil'i Istanbul'dan Ankara'ya getirtti. Başbakan Turgut Özal'a olayı SHP MYK üyesi Ali Dinçer'in haber verdiği ve Yapıcı'nın tedavisi için yardım istediği öğrenildi. Başbakan Özal'ın SHP Genel Başkanı Erdal lnonü'yu arayarak "geçmiş olsun" dediği ve yardıma hazır olduğunu belirttiği ifade edildi. Hacettepe Üniversitesi beyin cerrahisi yoğun bakım ünitesinde yatan Yapıcı'nın durumunu inceleyen Yaşargil, "Hastanın durumunda endişe edilecek birşey yok" dedi. Pakistan'dan 10 yükseköğrenim kontenjanı ANKARA (ANKA) Pakistan hükümetince 198990 öğretim yıh içinde Turk hukumetinin emrine 5'i tıp, 5'i nıühendislik alarunda olmak üzere toplam 10 adet dövizsiz yükseköğretim kontenjanı verildi. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapüan açıklamaya göre tıp öğreninıine başvuracakların lise 1 . 2 . 3 . sınıf yıl sonu sınıf geçme not ortalaması 6.5, mühendislik oğrenimine başvuracaklann lise 1. 2. 3. sınıf yıl sonu sınıf geçme not ortalaması 7.5 olacak. Gerekli koşulları taşıyan isteklilerin istenen belgelerle birlikte en geç 9 ekim pazartesi günü mesai bitimine kadar Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı'na başvurmaları gerekiyor. İlginç ulaşım aracı Kampuçyalı bir grup çocuk, caiıştıkları marketten evlerine dönerken eskibirtekertekli sandalyeyi ulaşım aracı olarak kullanıyor. Bu eğlenceli yolculuk, çocukların gündelık kazançlanndan tasarruf yapmalarını da sağlıyor. (Fotoğraf: Reuter) Japon pazartamacı Izumi Kurihara. 18 ayar altından yapılmış çubukları dikkatle inceliyor. Üzerlerınde elmas işlemeler ve gümüş yılan ve ejdertıa fıgürleri bulunan bu çubuklarla Uzakdoğulular bile yemek yemeye çekinıyor olsa gerek. Çubuklar yaklaşık 35 bin dolar değerinde. (Fotoğraf: Reuter) li çubuklar zenlenen bir sergide ziyaretçilerı astronot giysilen içinde karşıladılar. Sergide, Belçika'da bir sanat dalı haline gelen çizgı roman dünyasının birçok kahramanına rastlamak olası. (Fotoğraf: AP) roman kahramanı Tenten Tenten sergide,veÜnlu çizgiköpeği Fındık, Brükseî'de düsevimli HABERLERİN DEVAMI înönü: Özal mı layık (Baştarafı 1. Sayfada) anlalabilir. Şimdi bir partinin başkanı boj le bir çerçeve içinde nasıl cumhurbaskanı adayı olur? Bu iş için lek yol vardır. Bu parti büyiik bir çoğunlukla seçimle iş başına gelmişse kimse itiraz edemez. Çiinkü halkın iradesiyle gelmiştir. Böjle ülmazsa, bir azınlığın destegine sahip bir parti başkanı aday olursa, o dogrudan dogruya o azınlığın göriişüniı temsil eden bir insan olarak değerlendirilir. Ve bu şekilde de o, anayasaya göre verilen görevleri yapamaz. Çünku azınlığın temsil ettigi görüş halk üzerinde hâkim olacaktır." açıklanması sırasında "Genel başkanın tam yetkiye ihtiyacı var mı" diye sorarken tstanbul Milletvekili Abdullah Baştürk de benzer bir biçimde karşı çıktı. Öneriyi hazırlayanlardan Atalay. "Dikkatlerin SHP grubuna çevrildigini ve buradan belirli bir görüşun cıkması gerektiğini" söyleyerek genel başkana gelişmelere karşı "manevra kabiliyeü" verilmesi gercktiğini vurguladı. Avrupa ile (Baştaraft 1. Sayfada) Prof. Mumtaz Soysal'ın yöneteceği açıkoturuma ANAP adına Keçeciler'in katılması "sürpriz" olarak nitelendi. Keçeciler'in programa çıkmasının Başbakanlık kanalıyla bildirildiği öğrenildi. Dışişleri Komisyonu üyeliğine de aday olan Keçeciler, Başbakanın açıkoturuma çıkması isteği uzerine dun Başbakan Yardımcısı Ali Bozerle görüştü. Bu arada Avrupa Parlamentosu Komisyonu Başkanı Büknt Akarcalı, Cumhuriyet muhabirinin hatırlatması Uzerine Keçeciler'in açıkoturuma çıkacağından bilgisi olmadığını söyledi. Akarcalı, "Kim karar verdi bilmiyorum, ama bana soran olmadı. Avrupa televizyonda cek. Sigara ve tütün reklamı tamamen yasak, içki reklamı ise çok sınırlı olacak. Ankara tarafından henüz imzalanmayan ve ancak sözleşmeyi benimseyen ülkelerin kendi parlamentolarında gerçekleştirecekleri onaylamadan sonra yürurluğe girebilecek bu "Yirmi Üçler" uzlaşması, önceki günkü Lüksemburg kararından farklı olarak şimdilik bağlayıcı bir nitelik taşımıyor. Öte yandan, AT karanna ek biçimde duyurulan ve "olabildigince Avrupa yayınlannın ağırlıkta olmasım" isteyen deklarasyon, Topluluk'un şimdiye kadar "televizyon tek pazan" konusunda karar alamamasının ana nedenini oluşturuyordu. Fransa, Belçika ve Danimarka, Amerikan dizilerinin AT televizyon istasyonlannı "işgal etmesini" engellemek amacıyla, Avrupa dışı programlara kota uygulanmasını talep ediyorlardı. Ancak önceki akşam Fransa'nın bu tutumundan vazgeçmesiyle, Topluluk içindeki güç dengesi değişti ve "Hanedan" ve "Dallas"ı ister istemez kabullenen yaklaşım ağır bastı. Burada, ABD'nin AT'yi televizyon programlannda himayecilikle suçlama tehlikesi de büyüİc rol oynadı. Nitekim, karann alınmasmdan sonra bir basın toplantısı duzenleyen Brüksel komisyonu "tek pazar" sorumlusu Martin Bangemann, Avrupa yapımı programlara ilişkin "ek deklarasyonun" hukuki bir yükumlülük taşımadığı ve AT'nin hiçbir şekilde, Amerikan programlan Avrupa TV'lerini tekeline alıyor diye GATT Dünya Ticaret Mahkemesi'ne başvurmayacağını söyledi. Böylelikle, Komisyon sorumlusu, önümüzdeki dönemde de "JR"ın üstünlüğünü sürdüreceğini kabullenmiş oldu. Diğer taraftan, Lüksemburg'da alınan karardan sonra önümüzdeki iki yıl içinde, Avrupa televizyonları arasında büyük bir çekişmenin başlayacağı sanıhyor. Özellikle reklam pastasına yönelik olacak bu rekabette, ticari televizyon istasyonlarının, en geniş kitleye hitap edebilmek için seferberlik başlatacakları, bunun da TV programlannın kalitesinde belirli bir düşmeye yol açacağı belırtiliyor. Söz konusu durumun, AT tarafından 1991 yılına kadar hazırlanacak olan ve yayınların niteliğini belirleyecek yönetmeliğe kadar süreceği, "görsel tek pazann" gerçekleşmesinden sonra ise Avrupa televizyonlannda belirli bir istikrann sağlanacağı tahmin ediliyor. 6 \abancılaşurnıa' yargıç yabancı sermaye kanunumuza aykın. Çitosan'ın 5 fabrikasının 85 milyon doları peşin, 20 milyon doları bir yıllık vade ile bir Fransız şirketine satıldığını, bir ihtilaf çıkması durumunda sorunun Viyana'daki tahkim merkezinde halledilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını anlatan Demirel, şunları söyledi: "Tiirkiye bu kazıklan daha evvel yemiştir. Bir ihtilaf çıkarsa hepsinden kank yeriz. Çıkamayız bunun altından. Onlann adaletine güvenmeye mecbur muyuz? Biz kimsenin hoşuna gitmcye degil, iilkenin menfaatlerini konımaya çalışıyonız. Bu fabrikalanpı her birisini 50 milyon dolarda». ; aşagıya yapamazsımz. Buradr ' Türkiye'nin menfaati nerede? Her birisinin 810 milyon dolar kân var. 5 fabrika bir senede 50 milyon dolar kâr edebilecek. Bir ülkeyi zenginleştiren, katma degerdir. Katma deger benim vatandaşıma gelecegine, Fransız vatandaşının biftek, şarap, şampanya parasına gidecek. Bu fabrikalara bu kadar bedavadan oturmaya kalkanlar, dikkat etsinler. Bunlar geri alındıgında "Turkiye anlaşmalara karşı çıkıyor, daha önceki taahhutler ne oldu' demesinler. Bu anlaşma butlandır; altında gabi vardır, gabi kandırmadır. Kandırmaya gider bu. Bizim hükiimet zaten kandınlmaya o kadar müsait ki, bu kârlar dışanya transfer edilince içeride bir şey kalmıyor." SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ise bu gorüşe karşı çıkarak, "Biz SHP olarak demokratik bir partiyiz. Diğer partilerden ayn özelliklerimiz var. Sadece genel ANAP'ın son seçimlerde ikti başkanı önceden yetkili kılmak dar olmaya yeterli oy alamadığı doğru olmayacaktır. Gelişmeler nı belirten İnonu, "Bu kadar dü bilinmeden her hal ve şartta genel şük oy alan bir partinin başkanı başkana yetki verilmesi yanlış cumhurbaşkanlığına aday ola anlaşılabilir" dedi. Sonuçta öneri metninden "tam maz. Onun kişi olarak layık olup olmaması hiç konuyla ilgili yetki" bölümü çıkarıldı. Gruptaki konuşmalarda ise değildir" diyekonuştu. inönü, liyakat sıralaması yapılması halin Bingöl Milletvekili tlhami Binici, de pek çok kişinin adayhğının uy 1980 öncesinde de bir senaryo uygun bulunabileceğini, ancak gulandığını, 11 eylul günü patla önemli olanm halkın çoğunluğu y a n bombaların 12 Eylül'de susnundesteğini sağlamak olduğunu" tuğunu anlattı. belirttikten sonra, "Halkın altı ay Erzincan Milletvekili Muslafa önceki yerel seçimde politikalannı Kul ise erken seçimi zorlamak için reddettiği bir parti başkanı şimdi diğer partilerle diyaloğa girilerek cumhurbaşkanı adayı olmak isti "ittifak cephesi" kurulması gerekyor. Burada liyakat nerededir?" tiğini, ANAP'ın bu sandalye sadiye sordu. yısıyla uzlaşmaya yanaşmayacağıÖzal'ın kendisini "cn layık, en nı ve demokrasiyi korumanın sayetenekli insan olarak" gösterdi dece SHP'nin görevi olmadığını ğini, dünyada pek çok insanın bildirdi. kendisini tanımış olmasının hiçbir Içel Milletvekili ve MYK üyesi rolü olmadığını, "en çok kimseyi tanıyan insanın cumhurbaşka Ethem Cankurtaran ise DYP iie nı olacagı di>e bir kural demokrasi cephesi kurularak dayanışma içine girilmesini istedi. * olmadıgım" söyleyen lnönu. BulEdirne Milletvekili Erdal Kal. garistan soranu ve dış politikadakan da grup kararı alınarak Mec• ki başarısızlıklara dikkat çekti. listen çekilmenin gündeme geleABD Senatosu'nda tarihsel gerbileceğini, parlamentonun boşalcekleri saptıran karar tasarılarının tılması halinde darbe olacağına gundeme geldiğini, bunda Özal'ihtimal vermediğini, ama bunu teın birinci derecede sorumluluğu ve laffuz etmenin de yanlış olduğu, rolü olduğunu vurgulayan Inönü, nu söyledi. şöyle dedi: "Politikalan açıkça reddedilIçel Milletvekili Fikri Sağlar, 1 miş bir insan aynı sozleri söyleye eylulde Meclis Baskanhğı seçimirek, aynı politikalara sahip olarak ne katılmanın yanlış olduğunu, nasıi cumhurbaşkanı olacak? böylece ANAP çoğunluğunun kaÖzal cumhurbaşkanı olursa onun bul edildiğini belirterek, "Meclis tarafsızlığına kim inanır? İlkeço Başkanı olur da cumhurbaşkanı ğunluğunun goruşlerini anlaya seçemez mi?" dedi. rak, temsil ederek \erinde atamaSHP grubunun önümüzdeki lar yapacağına nasıl inanırsımz? günlerde yayımlanması beklenen Olacak olan, halkın politikasını bildirisinde; 1 ağustos bildirisi ve " reddelliği bir grubun cumhurbaş parti politikalarının desteklenerek * kanlığı makamında yer alması, Özal'ın cumhurbaşkanlığının taaynı şekilde hiikümeıte devam nınmayacağı yolundaki goruşler edecegi için devletin temel en yük yinelenecek. sek organlarının bir azınlık grubunun eline geçmesine sebep olacak. Bunun ülkemizi karşı karşı>a getireceği kanşıklıklan, huzur (Baştarafı 1. Sayfada) suzluklan anlatmaya çalışıyorum. Bizim gayreümiz budur. Boyle bir türeceğinı düşüne düşüne saçkarışıklığı, huzursuzluğu Tiirki larına aklar düşen başını dinlendirebilir. * ye'ye getirmeye kimsenin hakkı Cumhurbaşkanlığına lıyakatıolamaz." nı anlatmak için uyum sağladığı Bunun çaresinin erken seçim olduğunu, ancak erken seçimden kimi gazetecileri gece yarılan Başbakan Turgut Özal'ın kaçtığı Konut'a çağırmak zahmetınden nı belirtip bu nedenle cumhurbaş de kurtarabilir. Özal'ın Hürrıyet'e kanınm uzlaşmayla seçilmesini is verdiği dün yayımlanan demeç teyen İnönü, "Onun liyakatı onu bu önerileri akla getiriyor. Yasal destekleyen partilerin gücüyle or olanak bulunamazsa, Başbakanımız belki on kez isminı değiştaya çıkacaktır" dedi. İktidar partisi başkanımn kişi tirdiği "İcraatın İpinden" prograsel hırslardan uzaklaşması gerek mını bu kez "Özal'ın liyakatı" tiğini ve uzla$manın bu konuda başlığı altında özel firmaya hakoşul olduğunu söyleyen İnönü, zırlatabilir. aksi haldt kanşıklık ve bunalım Senaryo özenle hazırlanır: çıkacağını da öne sürdükten son "Konut'ta bir salon. Müzik dolabından Schubert'in bir bestesi ra sözlerini şöyle tamamladı: "Biz demokrasiyi korumak için tüm gücıiraüzle uğraşmaya devam edeceğiz. Ama uzlaşmanın bu yol• da en sağlıkh çozüm olduğunu bir kez daha söylemek istiyorum. Uzlaşmanın pazarlık olmadığını, doğrudan dogruya milli iradeye yol açan, ortaya çıkmasına yol açan bir buluşma olduğunu sö>lüyonım. Bunu yapmak için tüm ' partilerin desteğini istiyoruz. En önce iktidar partisinin yol açmasım bekliyonız. Bunun dışında kişisel hırs ve çıkarlar için halkın politikalannı reddelliği bir partinin, azınlığa düşmiiş bir partinin tek başına Özal'ı cumhurbaşkanı secmesi ülkemize kanşıklık ve huzursuzluk getirecektir. Birlik ve beraberlik açısından yapılmaması gerekcn bir harekettir." (Baştarafı 1. Sayfada) turacak. Yani, şu anda 'Eski Kıta' küçük ekranlanna en çok gelen Amerikan dizileri, Japon çizgi fılmleri, Brezilya sağalan, "mümkün olduğu takdirde" yerlerini biraz olsun Avrupa yapımlanna bırakacak. "On tkilerin" Lüksemburg'da aldıklan karar, aslında, AT'nin öteki rakibi ve Türkiye'nîn de üyesi olduğu Avrupa Konseyi'nin geçen kasım ayında Stockholm'de onayladığı "görsel sözleşmenin", hemen hemen ayrusını oluşturuyor. Buna göre televizyonlardaki reklamlar genel yayın süresinin yüzde 15'ini aşamayacak. Küçük ekrana en çok bakılan saAncak muhafazakâr olarak bili atlerde, bu oran yüzde 20'ye kanen Keçeciler'in bu konuyu kamu dar çıkabilecek. Söz konusu rekoyua öniinde savunmasının yararlı lamlar, uzun metrajh fılmleri her olabilecegi düşünulmüştiir 45 dakikada bir, diğerlerini ise yirmi dakika aralıklarla kesebilesanırım" dedi. (Baştarafı 1. Sayfada) Demirel, partisinin "özelleştirme" konusunun ele alındığı özel gundemli grup toplantısında, hükumetin yanlışlanndan birinin de özelleştirme konusundaki uygulamaları oldugunu söyledi. Özelleştirmeye karşı olmadıklannı belirten Demirel, Başbakan Turgut Özal'ın, "Abdülhamlt'in yaptıgı demiryolunun parasını biz ödedik" diye övünmesini eleştirdi. Devlette devamhlık olduğunu, bugünku borçların da başkalan tarafından ödeneceğini kaydeden Demirel, "Adam demiryolunu sırnna alıp göturmemiş ki, o, hiç olmazsa demiryolu bırakmış, sen ne bıraktın? Ankara • tstanbul arasındaki bu demiryolu eskidi. Övünecegine, 'bu yolu 3 saate indiren demiryolunu yaptık', diyebilseydin. Bunlar olmasaydı, bu da yapılacaktı. Bunlar medeniyetin önunde engeldir. Medeniyet ile dost değiller" diye konuştu. Uygarlığın ölçüsii 4 oğrenciden 1'l hasta Istanbul Vefa Anadolu Lisesi'nde bir sınıf. Diğer okullardaki sınıflann aksine 4 öğrencili bir sınıf. Ûğrencılerden bırı de hasta gelmemiş, 3 öğrenciyie öğretim yapılıyor. (Fotoğraf: Mehmet Demirkaya) Dört öğrencili Anadolu lisesi (Baştarafı 1. Sayfada) "Anadolu lisesi" adı altında koskoca bir sınıfta öğrenimleriııi sürduren İlker Kaya, Meltem Topsakal, Musa Okçuoğlu ve Levent Obut adlı öğrenciler de, sınıf mevcudunun azlığı karşısında şaşkın, bekuyorlar. Levent Obut'un ayağını burkması ve rapor almasıyla okulun mevcudu üçe inerken, öğrencilerin en büyük sorunu arkadaşsızlık. Bu sakinlik karşısında kendilerini "okuldaymış gibi hissetmediklerini" söyleyen üç öğrenci, kendilerini şanslı mı yoksa şanssız mı saysınlar karar veremiyorlar. Okul yetkilileri, bu durum karşısında suskun kalmayı yeğlerken, İstanbul ll Milli Eğitim Mudürlüğü yetkilileri, konunun Ankara'ya iletildiğini söylediler. Anadolu liselerindeki kontenjan açıklarının doldurulmasını bekleyen veliler ise bakanlığı, " N e yaptığım bilmiyor" diye suçlarken, Vefa Anadolu Lisesi'ndeki kontenjan açığının da yine yanlış kararlardan kaynaklandığını savunuyorlar. Daha önce yapılan açıklama uyannca Vefa Anadolu Lisesi'ne, Anadolu liseleri sınavı sonuçlarına göre herhangi bir Anadolu lisesinin asıl ya da yedek listelerinde yer aian öğrencilerin ön kayıt için başvurabildiğini anımsatan veliler, bu kararı da eleştiriyorlar. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'un Anadolu liselerindeki kontenjan açıkları konusunda inceleme yapacağı yolunda tstanbul'da kendilerine söz verdiğini belirten veliler bir an önce bu konuda açıklama yapılmasını istiyor. Erdem, \akında sürprizim olacak' CUNEYT ARCAYUREK yaz.yor neyi anla...' diye başlıyor, Özal hemen lafı kapıyor. Uzun uzadıya yaşamını, Semra Özal'dan gördüğü desteği, onca cefa çekip sefam olsun diyerek bireyleri yoksul günlere nasıl getirdiğini rakamlar vererek anlatıyor. 'Cumhurbaşkanı olmaya henüz karar vermedim, düşünüyorum' diyor. Oysa Özal (spiker içinden geçiriyor) 1987'den beri 'Çankaya'yı düşünüyor'. Söyleşi soru ve yanıtlarla gelişiyor: Devletı temsil etmek söz konusuysa benden daha iyi var mı' diye soruyor. Spiker başıylaonaylarken, program yönetmeni bir telaş tarafsızlık adına yakın çekimden ayrılıyor. Bir köşede fırsat kollayan 'iki kişiyi' ekrana getiriyor: Demirel 'Öyleyse adaylığını koymaya hazır Kasım Gülek'ı seçelim. Üç beş dil biliyor, dışarıda, hele ÂBD'de çok iyi tanınıyor' yor.' İnönü: 'Ya içerideki şöhretiniz?' İnönü reddetti SHP TBMM grubunun dünku toplantısında Genel Başkan Erdal İnönü, "olası gelişmelere karşı kendisine grup tarafından tam yetki" verilmesini ongören öneriye karşı çıkarak kabul etmedi. Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay ve 6 milletvekili tarafından imzalanan "lam yetki" önerisi üzerinde SHP grubunda tartışma çıktı. İstanbul Milletvekili tsmail Cem, oturduğu yerden önerinin hep bir ağızdan 'Kuşkusuz, kuşkusuz' diye bağırıyorlar. İnönü'den on saniyelik gülümseyen bir görüntü daha, 'Hay Allah lâyığını versin' diyor. Kısıtlı sürede meramını anlatmak için Demirel hızlı konuşuyor: 'Elbette. Partiyi de düşünmesin, işimize gelmez, ama kendi yok olsa ANAP daha güçlenecek.' Spiker programı renklendirmek için Semra Hanıma 'Çankaya'yı çok mu istiyorsunuz' sorusunu yöneltiyor. Eşınin işlerine Ne düşünür, ne karışmadığını kanıtlamak için düşünmez? Semra Hanım, başını şöyle bir 'Neyi düşünüyorsunuz?' Özal: Allah layığını versin kaldırıyor, içini çekiyor ve görü"Benden sonra tufanı düşünmü Özal kafasından TRT Genel şünü açıklıyor: 'Ah, ben bir isteyorum. ANAP'ın durumu ne ola Müdürü'nü değiştırmeyi geçiri diğimi söyleyebilsem. Gidip cak onu düşünüyorum. Benden yor, renk vermiyor. 'Telefonu evimde oturmak istiyorum evlehafif hafif kulaklara yansıyor. sonra partide kanşıklık çıkma açıp Başkan Bush'la görüşebili rimizi döşedim.' Özal, ipek pijamalanyla geniş bir ması lazım.' Tarafsızlık uğruna yönetmen rim. Memleket meseleleriyle yılkoltuğa oturmuş. Semra Hanım Program yönetmeni TRT'nin lardır iç içeyim' diyor. Tarafsız programın tam bu bölümüne, İsbir köşede ya bulmaca çözüyor 'tarafsızlığına gölge düşmesin' lık yine sahneye giriyor. tanbuldaki, satılmadıysaAnkaya da örgü örüyor. Duvarlardan istiyor. Sesinden kim olduğu an Demirel: 'İşte mesele de bu ra'daki, Bodrum ve Side'deki karikatürler indirilmiş, Başba laşılan. ancak cismı gösterilme zaten, cumhurbaşkanı ol, ABD 'evlerin' görüntülerinı getiriyor. kanlık depolarından ya da milli yen ANAP'lı (Keçeciler) 'Partide ile an cemaat ülkeyi yönetin.' TRT yönetimi tarafsızlıkta aşırısaraylardan getirilmiş natür kargaşa çıkar efendim' diyor. İnönü: 'Ülke sorunlarını öyle ya kaçıldığı gerekçesiyle bölümü mortlar asıiı. Özal (içinden) 'Umurumda içinden çıkılamaz hale getirdinız makaslıyor. Altmış yaşından sonra Ata sanki' diyor. Cumhurbaşkanı ki.' Söyleşiden sonra spiker, Kotürk'ü öğrenmeye başladığını ya edasıyla kaygısını dile getiriyor: Kamuoyunu temsilen fonda nut'un bahçesinde ekrana gelida Red Kit serüvenlerini okuma "ANAP'ı 1992'de nasıl iktidar ya birkaç ses: 'ABD'nin desteğini yor. Özal'ın yanına girmeden dığını kanıtlamak için küçük bir parız, onun yoHarını araştırı alarak yönetımı sürdürmek. Ba bekleme odasında saptadığı masaya Falih Rıfkı Atay'ın ünlü yorum.' Münasebetsiz tarafsızlık ğımsızlığımızın baş belası da bu manzarayı görüntülerle anlatı'Çanfcaya' eseri konulmuş. Ka bu kez Demirel'i araya sokuyor. değil mi? yor. Gözüne çarpan sarı metal mera zoom yapıyor, sayfaları DYP lideri sert sesle: Otuz saniye süren tepkisel gö çerçevedeki yazıya eğilıyor. Ataaçık kitaba dönüyor. Kimi satır'Bugün iktidar değil ki... Yüz rüntüler hemen silinıyor. Özal, türk'ün Söylevi'nden bir bölüm. ların altı çizilmiş. Osmanlı sara de 15'i yükseklere nasıl tırman spikere soruyor: 'Benim dışımda Özal'a uygulayarak okuyor: yını anlatan satırlar. 'Büyük olmak için herkese ildıracakmış ki?' diye bağırıyor. bir lider veya parlamento dışınKamera genel görünümü sap Arkasından Deniz Baykal görü dan biri seçilirse, tabanı benden tifat edeceksin. Gereğı neyse tıyor, yavaş yavaş Özal'a dönü nüyor, çok açık konuşuyor daha mı geniş olacak?' diyor. onu yapacaksm. Kendın için geryor, yaklaşıyor. Cumhurbaşkanı '92'de iktidar hesabı yine kişisel İnönü ve Demirel gen plandan çek amaç ne iseonu görecek, o adayının her hareketinde ağır çıkarına dönük. Erken seçim birlikte seslenıyor: Kuşku yok, hedefe yürüyeceksin. Herkes başlılığın, ciddıyetin ve büyük yapmıyor, ama 92'de parlamen kuşku yok' diyorlar. TRT ana aleyhınde bulunacaktır. rierkes hizmetler vermiş bir adama öz to aritmetiğinın muhalefet lehıne muhalefete ayncalık tanıyor. İnö seni yolundan çevirmeye çalışagü çizgiler. Söyleşiyi ünlü bir ga değıseceğini, ilk fırsatta yasal nü bir ek yapıyor: 'Üç partiyle uz caktır. Fakat sen, buna karşı dizeteciyle yapmayı yeğlerdi. Ne yollar bulunarak Çankaya'dan laşmaya yanaşsanız yenı cum reneceksin.' çare Konut 'müdavımleri' artık onuısuzca aşağı ındirileceğını bı hurbaşkanı halkın yüzde 85'inin Son bir resim gelıyor ekrana: Güniz Sokak'a gidıyorlar. Prog liyor.' Özal, kolunu uzatmış, Çankaya'desteğiyle seçilecek.' ram yönetmeni ağır ağır elini kal Özal'ın içinden bir 'tövbe Özal, eliyle 'boşver' gibi bir yı gösteriyor " dırıyor, gözü Özal'da spikere yarabbi' çektiği yüz ifadelerin hareket yapıyor. 'Otekiler cumHürriyet'te dün yayımlanan başla' komutunu veriyor. den anlaşılıyor. Üstünde durmaz hurbaşkanlığına benden daha demecınden alınan sözler ve lıSpiker 'Sayın cumhurbaşkanı görunüyor, cumhurbaşkanı ta fazla mı layık?' diye yanıtlıyor. derlerin yanıtlarıyla süsleyerek adayı, ülkeye büyük emeği ge nımlaması yapıyor ve Dışarıda Kızılay'da yüzde 85i temsilen TRT'ye önerdiğımiz "niçin layıçen Başbakanımız, hizmetten en çok tanınan sıyasetçi benım kuçük bir topluluk gösterilıyor. ğım" programı sona erıyor. Uygarhk düzeninin kişi başına tüketilen demirçelik ve elektrik miktan ile ölçüldüğünü, Türkiye'nin bugünkü rakamlarla Avrupa Topluluğu'nda bannamayacağını anlatan Demirel, yabancılara satılmak üzere olan Aliağa PetroKimya Tesisleri'ni bugün yapabilmek için 10 trilyon liraya gerek olduğunu ifade etti. Bu tesisin, ö z a l ' ı n " 7 0 sente muhtaç ohınduğunu" soyledıği dönemlerde yapıldığını kaydeden Demirel, 3. petrokimya tesisinin de Yumurtalık'ta, Kerkük Iskenderun boru hattımn ucunda yapılmasının planlandığını ve temelinın atıldığını kaydetti. Demirel, "Biz ikinci tesis yapmak için birincisi6 ni satmadık. Şimdi her ikisi de satılık. Üçüncüsünü yapmak için degil, sadece satılık. Kamu malını elden çıkartmak kadar zor bir iş yoktur. Kamu vicdanını menfaatlerinin korunduğu konusunda ikna etmeniz lazım. KonınmaDİYARBAKIR (Cumhuriyet) dıgına dair bir kanaat olursa şim TRT Genel Müdürü Kerim di yaptıgınız muameleleri ileride Aydın Erdem, TV'nin yeni yayın koruyamazsımz. Bu hükjimet bitdöneminde açıkoturumlara geniş miş tukenmiş, halkta desteği yok. yer verileceğini ve yakında büyük Kimin tnalını kimin adına, nereye saüyor?" diye konuştu. bir sürprizleri olacağını söyledi. Özelleştirme yapıhrken yabanErdem, " G A P ve TV3 yayınları kuruma 18.8 milyar liralık bir cılaşmadan çekindiklerini belirten ek harcama getirdi" d^di. Diyar Demirel, bunun ileride AT'ye üye bakır'da üç günden beri kuru olacağız gerekçesiyle yapıldığımn muyla ilgili incelemelerde bulunan söylenmesi konusunda "Hele o TRT Genel Müdürü Kerim Aydın güne bir gelelim. O güne gelmeErdem, GAP ve TV3'te izlenecek den o günıin icaplannı bugünden yayın politikası hakkında bilgi yapmanın bir âlemi yok. Prensipverdi. Güneydoğu Gazeteciler Ce te özelleştirmeye karşı olmamamımiyeti'nde düzenlediği sohbet za ragmen böylesine özelleştirmetoplantısında konuşan Genel Mü nin karşısında oluruz" dedi. dur Erdem, TV3'te bazı aksakhklann olduğunu, ancak yakında KİT'lerin yabancılara giderileceğini ve şubat ayında satılmasııun yasal Türkiye'nin her yanından seyredayanağı yok dilir hale geleceğini belirtti. SHP'den girişim SHP Genel Sekreter Yardımcısı Adnan Keskin, "Yerli sanayiinin kamu kuruluşlannın yabancı sermayeye peşkeş çekilmesini onlemek için hukuki hazıruklannın tamamlanmak üzere olduğunu" belirterek "Önümüzdeki günlerde yargı yoluna başvuracagız. Bu konuda bıilün yurtseverieri katkı yapmaya çagınyoruz" dedi. Keskin, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, devleti kendi özel mülkünden daha kötü yöneten AKAP'ın kamu kuruluşlannı haraç mezat iç ve dış sermayeye peşkeş çektiğini ve bunun da "özelleştirme görüntüsü" altında yapıldığını belirtti. Keskin şoyle dedi: "Bu uygulamalarla çimento sanayii yabancı sermayeye peşkeş çekilmiştir. Aynı kuşku verici yaklaşım USAŞ'ta sergilenmiştir. Devletin Denetleme Kurulu bu kuruluşun kâriı olduğunu, kamuya kaynak yarattığını saptamışbr. Ancak bu resmi yazı hasır alti edilmiştir ve 14.5 milyon dolara bu kuruluş elden çıkanlmıştır. Türkiye'nin kaynaklannı yabancı sermayeye peşkeş çeken hanedan yönetiminin bu tasamıflannın karşısına dikilmek bir yurtseverlik görevi haline gelmiştir. Hazıriıklanmızı sürdürüyoruz. Bu uğraşta yer almak isteyen, katkıda bulunmak isteyen bütün yurtseverieri göreve çagınyoruz. Önümüzdeki günlerde yargı yoluna başvuracagız" Erbakarv Darbe değil seçim olur ANKARA (AA) Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Başbakan Turgut Özal'ın arkasındaki oy desteği ile cumhurbaşkanı seçiimeye çalışmasının demokrasinin temel prensiplerine aykırı olduğunu söyledi. Son siyasi gelişmeler konusunda soruları cevaplandıran Erbakan, son günlerde bazı gazetelerde, "Cumhurbaşkanı seçilmezse darbe olacagı" yolunda sık sık haberler yer aldığını da belirterek şoyle dedi: "Bunlar maksatlı haberlerdir. Cumhurbaşkanı bu Mecliste seçilmezse, çok açık bir şekilde anayasada yazılıdır, Meclis feshedilir, darbe olmaz. Bu Meclis cumhurbaşksınını seçemezse, seçime gidilir. Bu sebepledir ki, konuyu sıkboğaz etmek isteyenler, bu konuda milletin arzusuna uymayan çözümler umanlar, bu tur haberleri orlaya alıyorlar." Erbakan, SHP yöneticilerinin, "ANAP'ı bir erken seçime zorlamak için, topluca istifa edilmesi durumunda gündeme gelecek bir ara seçimde, RP ve DSP'niıı, DYP ve SHP'yi yalnız bırakıp seçime girecekleri ve dolayısıyla yapılan harekelin anlamı olmayacağı" yolundaki endişeleri karşısında ne duşündüğünün sorulması uzerine de şunları kaydetti: "Bunu söyleyen SHP yöneticileri, kendi insanlanna yumuşak politikalannı kabul etlirmek için söylüyorlar." KlT'lerin yabancılara satılmasınm hiçbir yasal dayanağı olmadığını, blok satışın yasada dayanağı bulunmadığmı vurgulayan Demirel, USAŞ'ın zarar eden bir müessese olmamasına karşın hissesinin yuzde 70'inin 14.5 milyon dolara yabancılara satümasını eleştirdi. USAŞ'ın 5 yıllık kârının 100 milyon dolar olduğuna dikkat çeken Demirel, "Satış degil, yagma bu. Modernleşmeyi yapamayacağımız şekilde bir kader biçilmiştir. Niye satıyorsunuz USAŞ'ı? Netice itibarıyla bir tekel de getiriyorsunuz. Bu tekel de Aliağa ve Ereğli'de SHP mitingleri SHP'nin aynca önümüzdeki günlerde Aliağa ve Ereğli'de ırıitingler düzenleyeceği. özelleştirmeye karşı yapılacak bu mitinglere Genel Sekreter Deniz Baykal'ın konuşmacı olarak katılacağı bildirildi. OKTAY AKBAL (Baştaraft 2. Sayfada) EVET/HAYIR Mersin Şenliği'nin ilgi çeken olaylarının başında büyük sanatçımız Sayın Bedia Muvahhit geliyordu. Kaldığı otelin anı defterine bakın ne yazmış Sayın Muvahhit: "Bir ömür süren tiyatro hayatımda bana ilk plaketi Mersın'de, Belediye Başkanı Kaya Mutlu Beyefendi verdi. Şimdi bir vitrin dolusu ödüllere beni layık gördüler. Fakat bunların en başında Mersin'den aldığım plaket geliyor. İlk göz ağrısı." Üç günüm dolu dolu geçti. Fuarda kitap imzalarken, salonda konuşma yaparken; sanatçılarla, dostlarla çeşitli konularda söyleşirken, özellikle de Fikri Sağlar'ın babası Mustafa Sağlar'ın Mersin Gözne'deki yayla evinde tavla oynarken... Kişi, bütün yorgunluklarını unutuyor böyle anlarda. Halit Kıvanç'la, Serap Aksoy'la, öbür dost ve arkadaşlarla Mersin'in tadını çıkarırken... Bence, SHP'li belediyeler yaz ayları boyunca düzenledikleri kültür ve sanat şenlikleri ile halkımızın aydınlanmasında önemli katkılarda bulunmuşlardır. Hemen yurdun her köşesinde böyie güzel, yarariı günler yaşandı. Elbet hepsine, hatta çoğuna katılmak olası değil. Hem zaman, hem sağlık açılarından... Ben bir kez daha sanata, kültüre saygılı, yöre halklarının bilinç aydınlığına kavuşmalarında büyük katkıları olan bu tür toplantıları, bu tür şenlikleri sürdüren çağdaş kafalı yöneticileri kutlamak istenm.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle