25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EKÎM 1989 Devlet faizi geriledi: %42.7 • ANKARA (AA) Devlet iç borçlanma scnetlerinin faizlerinde ağustos ayı başından itibaren görülen gerileme devam ediyor. Merkez Bankası verilerine göre önceki gün yapılan ihalede 3 ay vadeli Hazine Bonosu faizi yüzde 42.72'ye geriledi. 3 ay vadeli bono faizi en son 20 eylülde yapılan ihalede yüzde 50.16 olarak belirlenmişti. Hazine, önceki gün 150 milyar lira tutannda bono satışa çıkardı. Dış borçlarda hızlanma Dış borç bakiyelerinde azalma olduğu yolundaki raporlara Tüfkiye'nin yeni borçlanmaları karşın, yılın ilk dokuz ayında yapılan borçlanma, geçen yılın (Mar) VMt(y4) ewnt*rJAIacaUı aynı dönemindeki borçlanmanın 1 milyar dolar üzerine çıktı. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK Ekonomik raporlar, Türkiye'nin toplam borçlannda 1989 yılında azalma kaydederken, geçen yıla oranla bu yılın ilk dokuz ayında alınan yeni kredi ve tahvil borçlanması tutannda 1 milyar dolarhk bir artış olduğu görülüyor. Geçen yıl kredi ve tahvil toplamı, ilk dokuz ay için 2.2 milyar dolar iken bu yıl 3 milyar doiara yükseldi. Kredi ve tahvil anlaşmalannda ilk göze çarpan özellik, işlemlerdeki artış. Ikincisi ise kısa vadeli küçük kredilerin yoğun olması. TUrkiye için bu denli çok işlem yapılması bankerlerin iki açıdan işine geliyor, hem kredinin fıyatı artıyor hem de küçük kredi verme imkânından dolayı risk azalıyor. Bu nedenle Türkiye, yabancı pazarlann aranan müşterisi durumunda. İlk dokuz ayın IFR'de (International Financin ReviewLondra'da basılan uluslararası finans dergisi) 600 milyon dolar tutanndaki Dünya Bankası tanm kredisi dışındaki 27 kredi anlaşması tutan 1.752 milyon dolar. Derginin 30 eylül itibarıyla 1989'da çıkanlan tahvil tutarı için verdiği rakam ise 745 milyon dolar. Bu durumda 600 milyonluk Dünya Bankası tanm kredisi de katıldığında, 1989'un ilk dokuz ayında alınan yeni krediler ve çıkartılan tahvillerin tutarı 3 milyar 133.2 milyon dolan buluyor. Aynı dönera için geçen yılın toplamı ise yine IFR tablolannda 2261.82 milyon dolar idi. Buradan, borçlanmalarda geçen yıla kıyasla yaklaşık 1 milyar dolarlık bir artış olduğu ortaya çıkıyor. duğu göze çarpıyor. Kısa dönemli ve küçük tutarlarda (1015 milyon dolarhk) yapılan kredi anlaşmalan, yabancı piyasalarda Türkiye için sürekli işlem yapılır bir ortam yarattı. Bazı kredi anlaşmalannın Türkiye tarafından iptal edilmesi nedeniyle ABD'de bu konu gündeme geldi. Örneğin Citicorp, piyasada devam etmekte olan diğer kredi anlaşmalan işlenılerinden ötüni Hazine'nın istediği 200 milyon dolarhk krediyi verilen süre içinde tamarnlayamadı. Hazine, verdiği iki haftada kredi anlaşmasını hazırlayamadığı gerekçesiyle isteğıni geri çektiğini açıkladı. Hazine, temmuz sonunda Citicorp yatınm bankasını 200 milyon dolarhk bir kredi anlaşması hazırlamakla aracı banka olarak görevlendirmişti. Citicorp yetkilileri.Türkiye'nin kendilerine iki hafta süre tanıdığını, bu süre içinde anlaşmayı hazırlaır.r.la1 rına imkân olmadığını söylediler. Hazine 1 den ek zaman istediklerini, ancak Hazine nin bunu reddettiğini bildirdiier. RrstChicago Sumtomo Bank Oceanıc finance Sanwa Bank . American bcpress EsttşeNr Boftast BankersTrust Ek Citicorp Rvunsbsnk American £xpress ikfettBmkas SamraBank Uustmıası Bank of Tokyo Pamukbanfc Bancpıe int'te de Commerce Koç HoM./UBS Ram Oış Tıcır»t Turizm Bankası Banque Irrt le de Coımıerce Tunsn Bankası Nikto Secunües Tratcya Cam 1FC TürV Ekonomi Banka» American Express Turtt Ekonorai Banlası Oeutecht Bank THY C.ltoh Garafflj Bmlası SankersTrusl iktfaf Banfcası Sanwa BankLK tRoslanras Bankası Tokyo Bank Chase Manhatun Bank DtOA Comm. Ban* of Pamukbantc Kuwait Citicorp Vakrflar Bankast T.Embk Kredi Bankası Sanwa Bank. T.Embk KmS Bantesı Sarwa Bank TUPRAŞ NsBonal Bank of Kuveyt TCDevteH OUNVA BANKASI Falz ( H ) Barçianu UrlM Mart89 Haarar 89 Mayıs89 tösan89 Mart89 Haaran 89fiht. Haaran 89 EKONOMİ CUMHURİYET/13 EKONOMİ NOTLAR1 OSMAN ULAGAY "Böylesine başanlı bir gerilim hikâyesi (suspence story ) dünya siyasettarihindevarmıdır, bilmiyorum, ama Özal bunu başardı, cumhurbaşkanlığı konusunda gerilimi son ana kadar sürdürmeyi başardı. Ben böyle şey görmedım, doğrusu iletişim alanında muazzam bir adam şu Ozal." Bu sözleri Sayın Özal'ın cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamasından bir gün önce, reklam dünyamızın üstadı Eli Acıman söylüyordu. 1 Gerçi Özal'ın en alelade manevralarla adım adım Çankaya ya doğru yol aldığı aslında fazla tereddüde yol açmayacak şekilde meydandaydı. İnsanlara ve olaylara fazla derinlik aramadan bakanlar için Sayın Özal'ın cumhurbaşkanlığına soyunduğu belki de aylardan berı açıktı. insanlara ve olaylara biraz daha derinlemesine bakma eğiliminde olanlar içinde ise son ana kadar Özal'ın bir sürpriz yapmasını bekleyenler vardı. Çoğu önemli mevkilerde olan bu kişiler, "Turgut Bey bu kadar pervasız olamaz, ülkedeki muhalefeti ve muhtemel tepkileri hiç hesaba katmadan, göstere göstere Çankaya'ya çıkamaz. Mutlaka son dakıKada bir jest yapacak, kabul görecek başka birini aday göstererek gerilimi birden düşürecek ve partisinin başında kalarak ülkeyi yönetmeye devam edecek" umudunu son dakikaya kadar koruyordu. Sayın Özal'ı böyle bir jesti yapacak çapta görenler için gerilim gerçekten son ana kadar sürdü. Ama sonunda Sayın Özal jest mest yapmadı, kendi kendisini pazarlamak için elinden gelen her şeyi yaptıktan sonra cumhurbaşkanlığına bizzat aday olduğunu açıkladı. Doğrusu ben de iki hafta önceye kadar Sayın ÖzaJ'ın bir sürpriz yapma olasılığının çok küçük de olsa bulunduğunu düşünüyordum. Sayın Özal'ın aday olduğunu açıkladığını duyunca da ister istemez "neden yaptı bunu?" diye düşünmeden edemedim. Bu yıl içinde ülkede yaşanan gelişmelerı hatırlamaya çalıştım. Gazetelere göz atarak belli başlı köşe yazarlarının yorumlarını okudum. Kimilerine göre özal'ın başka bir seçeneği kalmadığı için aday olmuştu, kimilerine göre bildiğini okuma tutkusu ağır basmış, "aday olamaz" diyenlere inat, olmuştu. Bu yorumların her birinde gerçek payı bulunuyordu herhaide, ama galiba sorulması gereken bir başka soru vardı: Sayın Özal nasıl bir ülkede böylesine başına buyruk davranma olanağırtı buluyor. kendi sahneye koyduğu gerilim senaryosuyla ülkeyi altı aydan fazla oyalarna olanağını hangi ortamda bulabiliyordu? Sayın özal'ın partisi 26 Mart yerel seçimlerinde üçüncü parti durumuna düşmüş, ülke çapında sağlayabildiği oy desteği yüzde 22 dolayına kadar inmişti 26 Mart'tan sonra yapılan tüm kamuoyu yoklamalarında bu desteğin daha da gerilediği görülüyordu. Seçmen, ANAP'ın iktidardan uzaklaşmasını istediğini açıkça ortaya koyuyordu. Seçmen bu isteği ortaya koyuyordu da 26 Mart seçimlerinde ilk iki sırayı alan ve oy toplamları ANAP'ın oylannı katlayan muhalefet partileri ne yapıyordu? Ülkenin siyasi gündemini belirleme konusunda inisiyatifi ele geçirebilmişler miydi? Kitleleri sürükleyecek herhangi bir önemli somut projeyle ortaya çıkabilmişler miydi? Cumhurbaşkanlığı konusu bu kadar önemliyse bir aday çıkartıp bu aday çevresinde etkili bir kamuoyu oluşturabilmişler miydi? Seçmen desteğini yitirmiş ANAP'ı erken seçime zorlamayı başarabilmişler miydi? Bu soruların hiçbirine "evet" diye cevap verilebileceğini sanmıyorum. Türkiye'nin gündemini hâlâ yüzde 20 küsur desteği olan Sayın özaJ belirliyor, temeli sağlam olmasa da halkı ilgilendiren, dikkatleri çeken projeleri hâlâ Sayın Özal'ın ekibi üretiyor. Sayın Özal, cumhurbaşkanlığı seçimini görülmemiş bir gerilim öyküsü haline getirerek erken seçimi gündem dışı bırakabiliyor Aslında sorun yalnızca muhalefet partilerinin etkisızliği değil. Değerli iki köşe yazarının, Mehmet Ali Birand'la İsmail Cem'in önceki gün belirttikleri gibi, basının ve diğer çevrelerin de payı var Sayın Özal'ın meydanı boş bulmasında, elini kolunu sallayarak cumhurbaşkanı adayı olmasında. ismail Cem'in deyişiyle, "toplumu yöneten ve yönlendiren tüm çevrelerin, tüm kademelerin düşünce ve beceri eksikliğı, koiaycılığı ve tembelliğı, bu adaylığa yansımaktadır." (Güneş, 18 Ekim 1989). Bu ortamda Sayın özal, desteğini yitirmesine karşın ilgiyi üzerinde toplamaya devam ediyor, Ozal kitapları en fazla satılan kitaplar arasında yer alıyor, anketlere göre "pahalılık" ve "Özal", en fazla konuşulan konular olma özelliğini koruyor. Ortam bu ortam. Bir de cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklayınca kuyruğa girip el öpme yarışına giren, Özal'ın adaylığını büyük bir zafer gibi karşılayan ANAP'lı miltetvekıllerınin varUğını buna ekleyin. Eh şartlar bu kadar hazır olunca kim olsa sapıtır, "benden büyük yok" diye bildiğini okumaya devam eder. Bu şartlar değişmediği sürece Sayın Özal cumhurbaşkanı da olur, tek adam yönetimi de kurar. Bunların hiçbiri "sürpriz" olmamalı bundan sonra. Kim Olsa Sapıtır 1 ttatez Bankası Merhez Bantaa Oena&k Bankası Emiak Bankas 200 1.5+5.5 1.125/1.25 2OO13+45+6+7 1.0/1.125/1.25 66 açıklannadı açıktanmadı 15 1 «cttanmadı 15 3 1.75 25 1 1 150 3 0.625 10 1 1.125 20 1 1 25 1 1 10 15 10 15 20 12 15 240 60 12 25 220 20 50 50 50 1 1+2 açıManmart 1 açrtdanmaöı 1 1 15 1 açıktannıadı açıktannrncfc 1.25 1.125/1.25 1 1 aç*laımadı 1 1 açıklanmadı 1 açpklanmadt açtktoımadı ıçManntadı açiklanmadı açıklaıımadı açiklanmadı Temmuz 89 075 Nısan89/ihr Orta vadeli perspektif • Ekonomi Servisi tstanbul Sanayi Odası'nın dttzenlediği "Dünya Ekonomilerindeki Gelişmeler ve Türk Sanayii Orta Vadeli Perspektif" konulu panel, 25 ekim çarşamba günü Odakule toplantı salonunda yapılacak. Oturum başkanlığını İSO Baskanı Nurullah Gezgin'in yapacağı panele konuşmacı olarak emekli Büyükelçi Osman Olcay, DİE Başkanı Prof. Orhan Güvenen, PETKÎM Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nail Kubalı ve İSO Yönetim Kurulu üyesi ömer Dinçkök katılacak. Şubat89 ŞubatB9 Ocak89 MartBSrinr. Şubat89 Arahk 88/toasiııg Nisan89 Ajustos89 Temmuz 89 AOustosSS AÖUSİOS89 Imatontfı MayısSŞ açıklanmaJı 1 açıManmadı açıklanmadı Bu konuda IFR'de çıkan bir yazıda "Pazar, son zamanlarda aşın artan Türkiye kredi anlaşmalannda fiyatiar dikkate alındı&ında, (Ciücorp'un önerdiği) fiyal koşullanndan pek memnun degildi. Kredi liborun yüzde 1 üzerinden fiyatlandı. Birçok banker, özellikle küçük katılımlarda Citicorp'un komisyon almasından hoşlanmadıklannı da due getirdi. Ama bazılan bu fiyattan anlaşma vapılmasımn imkânsız oldnğonD öne sürdii. Üç yılbk kredi anlaşması söz konusuydu. Türkiye için üç yılhk bir kredi anlaşması yapılması mümkünGeçen yıl ile karşılaştırıldığında 1989'da ' dür, ama iki hafta içinde degii" değerleııkredi anlaşmalannda yoğun bir faaliyet ol dirmesi yapıldı. 200 600 2352 1 TARttK KREDİSİ T0PUM TAIHİUfH (Mar) Sanayi Katonma Bankası Nikko Securities 79.2 (10 milyar ycn) Ram Oıs r n r e t Koç HoM7JP Morçan 16 (30 milyon mart) TC Devte* Cofnmerzbank 205.1 (400 mjyon maK) TCDevleti JP Moro» Seeurifes 200 anatBaak» Tnıst W n i 140 1997 1993 1996 1999 2001 Fab 6 8.5 7.75 11.5 Şubat 89 Mart 89 Temmuz 89 Nisan 89 Haaran 89 TDriAM T0PUM* S40J 2.992.3 'Gcnel İDptama 140 mtyon doiarkk tahvit ektenfi^nde. lootam bofçtanma 3 rretyar 132.3 rmlyon dolan bukıyor. semınerı • Ekonomi Servisi İktisadi Kalkınma Vakfı ile Gazeteciler Cemiyeti'nm ortaklaşa düzenlediği "Türk Basınıözel Sektör AT Scmineri", 24 ekimde yapılacak. tstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu'nda saat 10.00'da başlayacak Türk bankaları • Ekonomi Serrisi Akbank, Avrupa'nın en büyük 150 bankası arasında yer aldı. tngiliz The Banker Dergisî'nin ekim 1989 sayısında yaptığı Avnıpa'nın en büyük 500 bankası sıralamasında Türkiye*den Akbank dışında 6 banka yer alıyor. özkaynak büyüklüğüne göre yapılan sıralamada yer alan Türk bankaları ve sıraları şöyle: Akbank 149, Iş Bankası 185, Ziraat Bankası 196, Yapı Kredi Bankası 310, Emlak Bankası 349, Halk Bankası 407, Vakıflar Bankası 453. 2 0 0 0 santimetreküpe kadar silindir hacmi olan otomobillerde gümrilk vergisi oranı yüzde 5'e indirildi. Bu oran daha önce silindir hacmi 1700 santimetreküpe kadar olan otomobillerde yüzde 10, 17002000 santimetreküpe kadar silindir hacimli otomobillerde yüzde 25'di ANKARA (Cumhuriyet BüroSB) Otomobil ithal maliyetleri düşürüldü. Bakanlar Kurulu, daha önce yüzde 25 olan 17002000 santimetreküp arasında silindir hacmi olan otomobillerdeki gümrük vergi oranını yüzde 5'e indirdi. Böylece, aralannda Opel, BMW ve bazı Mercedes modellerinin de bulunduğu çok sayıda otomobilin ithal maliyetleri düşurulmüş oldu. Daha önce, 1700 santimetreküp silindir hacmine kadar olan otomobillerden de yüzde 10 gümrük vergisi alımyor Otomobil ithali ucıızlatıldı IZDAŞ du. tthal otomobiUerin önemli bölümünün siündir hacmi 17002000 santimetreküp arasında olduğu için yurda yüksek vergiyle sokulabiliyordu. 17002000 santimetreküp silindir hacimli otomobiller için fon miktarı da düşürüldü. Gümrük vergi, resim ve harçlann yüzde 50'si olarak hesaplanan fonlar, dünden geçerli olmak üzere yüzde 20'ye indirildi. 2000 santimetreküpün üzerinde silindir hacmi olan otomoillerde ise gümrük vergisi ve fon miktarlannda değişik ce tonda 10 dolar olan ithalden lik yapılmadı, bu otomobiUerin it alınan fon miktan, ham yağlar ve halinde gümrük vergi oranı yüz margarin için 60 doiara çıkarıldı. de 25 vergi, yüzde 100 fon alınıyor. Bakanlar Kurulu'nun dün yüYağ ithalatı zamlandı rürlüğe giren kararıyla, elektrik akümülatörleri ile dokunmamış Ham yağ ve margarin iıhal ma mensucat ithalatında fon alınması liyetleri ise yükseltildi. Daha ön uygulamasına da son verildi. Holding dağıldı tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Başbakan Turgut özal 1 ın MESS başkanlığı sırasında tanıştığı, ANAP eski il başkanı Atilla Yurtçu'nun önlenemeyen yükselişi durunca ortaklık bitti. İZDAŞ Holding'i kuran Yurtçu ve Sivri aileleri, hisseleri ve şirketleri bölüşerek ayrıldılar. Ayrılmada en büyük etkenin Izmir DemirÇelik, Asmaş Ağır Makine Sanayi ve Nemrut Körfezi iskelesini işleten Nemtaş şirketlerinin yönetiminin borçlar nedeniyle tş Bankası'na geçmesi olduğu bildirildi. Atilla Yurtçu, kardeşi Mete Yurtçu ile birlikte Denizli'nin tanınmış işadamlanndan Sivri kardeşlerle ortaklasa ış yapmaya başlamıştı. Küçük bir dökümhaneden lzmir DemirÇelik Tesisleri durumuna gelen firmanın yanı sıra ilerleyen sektörlerde çeşitli fırmalara da sahip olan Izdaş Holding, kendisini büyüten Turgut özal'ın uyguladığı ekonomi politikasının kurbanı oldu. İDCnin büyütülmesi ve ek tesisler için alınan kredilerin faizlerinin yüzde lOCClerin üzerine çıkmasıyla başlayan bunalım tş Bankası'mn lDC'nin yüzde 55, Asmaş ve Nemtaş'ın yüzde 51 hisselerine sahip olmasıyla yeni bir boyut kazanmıştı. tzdaş Dış Ticaret'i Istanbul'a taşıyarak burada yerleşen Atilla Yurtçu ile Sivri kardeşler arasma bu nedenle karakedi girdi. tki aile sonunda oturarak holdingdeki hisselerini ve şirketleri paylaştılar. Yeni oluşuma göre Atilla Yurtçu ile Mete Yurtçu İZDAŞ Holding, tZDAŞ Dış Ticaret, Poyraz Denizcilik, Boğaziçi Menkul Kıymetler firmalarını, Saim Sacit, Esat ve Halim Sivri kardeşler de Ege Çelik, Bireks Tarım, Santes Sanayi Tesisleri ve Cemaş şirketlerini alırlarken İDC, Nemtaş ve Asmaş firmalarındaki hisseler de yarı yarıya pay edildi. Saim Sivri de İ D O de murahhas üye olarak kaldı. Altındöviz "sıııı ft a kaldı Ekonomi Servisi Yatınm araçlanndan döviz ve altın da bir yıllık dönem itibanyla enflasyonun epey gerisinde kaldılar. Bankalardaki yüzde 85 faizli bir yülık mevduatm vadesinin dolduğu ve yatınmcılann paralarını en iyi şekilde değerlendirmek için karar asamasında olduğu bugunlerde en yükseği yılhk yüzde 3536 oranında prim yapan döviz ve altın türleri gelecek günler için de pek fazla umut vaat etmiyorlar. 18 Ekim 198818 Ekim 1989 dönemi itibanyla dövizler arasında en yüksek getiriyi yüzde 36.05 ile Fransız Frangı ile yüzde 35.11 ile ABD Dolan sağlarken, altuıa yatınm yapanlar tam anlamıyla 'iflas ettiler." Yılhk enflasyonun yüzde 7580'e ulaştığı son bir yılda altınlar arasında en yüksek getiriyi yüzde 24.24 ile Reşat Altını sağladı. Diğer altın türlerinin getirisi yüzde 20'nin bile altında kaldı. Merkez Bankası'mn döviz piyasalarındaki kontrolünü sürdürmesi ve yıllık devalüasyon oranıru düşük tutması dövizin beklenen primi yapmamasmda en büyük etken. Tahtakale'deki döviz tacirlerinin bile zoriandığı ve borsa gibi alternatif arayışlanna girdiği son dönemlerde bazı serbest piyasa işlemcüeri çözülen mevduatın Tahtakale'ye kayabileceğini düşünüyor. Ancak aralannda bankacıla TASARRUF REHBERİ 9 TOK^AD 1. Genel Kurulu • Ekonomi Servisi Toplu Konut Yapımcılan Dcrneği TOKYAD'm 1. Genel Kurulu dün yapıldı. Genel Kurul'da konuşan Kentbirlik'in Başkanı Hüseyin Yıldız, 1969 yılında çıkarılan Kooperatifler Kanunu'nun ne o günün ne de bugünün gereksinimlerini karşılayabilecek nitelikte olduğunu söyledi. Dün yapılan Genel Kurul'da belirlenen TOKYAD Yönetim Kurulu üyeleri şöyle: Başkan Mustafa Süzer (Süzer), Başkan Yardımcısı Üzeyir Garih (Alarko); üyeler; Cevdet Aydın (Aydm), Mehmet Cevahir (Cevahirler), Hüseyin Yıldız (Kentbirlik), Tamer Şahinbaş (Koza), Suat C. Oktar (Kutlutaş), Hasan Karabey (STF^), Doğan Batuk (Tekser). Döviz, altın ne getirdi? Ooiar Mark I.Frangı H.Horini İ.Sterlini F.Frangı ALTIN Atalira Reşat 24ayariaUçe 22ayvöilezik 18 ayar 900 a. gümuş 18.18.198a 18.10.H8J RfttfTl) Ryatrn.) 2297 1700 940 1105 830 3000 269 152500 165000 22»» 22500 17175 360 1240 1413 1095 3660 366 181000 205000 27250 26700 20440 430 35.11 31.91 27.87 31.92 22.00 3605 18.68 24.24 18.99 18.66 19.01 19.44 leceğinin iyi olduğunu belirtiyor, ancak halen Tahtakale'de 2290 Ura civannda işlem goren dolann >ıl sonunda 2350 civanna ulaşacağım tahmin ediyor. Tüm yaürun araçlan arasında, belki en düşük getiriyi sağlayan altın konusunda ise kimse parlak sözler söylemiyor. Bir zamanlar yatınmcılann 'güvenli sıgınağı' olarak nitelendirilen altın, daha çok dış borsalardaki gelişmelere göre dalgalanıyor. 31.1 gramlık onsu halen 360370 dolar civarmda seyreden ve 1980 ortalarında 875 doiara kadar çıkan altın konusunda bazı yabancı uzmanlar "Geleceği pek parlak degil, önümüzdeki aylarda onsu 350 doiara kadar inebtlir" diye konuşurken, bazılan da altının artık dip noktasına ulaştığını ve ürmamşa geçebileceğini vurguluyor. İç piyasada altının kalbinin attığıKapahçarşı piyasası ise Merkez Bankası'mn altın piyasası uygulamasıyla eski kârlı günleri geride bırakan Kapalıçarşı'daki kuyumcular Tahtakale'de döviz Tıyatlanna da bağlı olan altuun geleceğini pek parlak görmeyenler arasında. ŞİRKETLERDEN HABERLER IBM iletişim ağlanndaki bilgisayar, terminal ve iş istasyonlarını birleştiren sistem ağı yapısımn 15. yılını kutluyor. • MERKEZ SİGORTA 19 Ekim 1989 tarihinde Ankara'da kuruluş kokteyllerinin üçüncüsünü »erdi. Merkez Sigorta'nın Ankara Hilton Oteli'nde verilen kokteyline iş, banka ve sigorta çevrelerinden kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. • HEWLETTPACKARD Intel 80486 bazh PC'yi anons eden ilk bilgisayar fiıması HewlettPackart 10 Ekim 1989 günü nevv York ve Capertino'da aynı anda HP VECTRA 486 PC anonsunu yaptı. Yeni VECTRA 486 PC çok kullanıcıh platformda yüksek bir performansa sahip. • CAMEL HOLDİNGe bağlı Camel Olo Kiralama/Budget RentaCar ile Vakıfbank ortak bir çalışma başlatıyorlar. Buna göre Budget RenaCar, Vakıfbank Visa, MastercardEurocard kredi kartı sahipleri, ödemelerini bu kartlarla yaptıkları takdirde Vakıfbank'ın kredisinden istifade eımenin yanı sıra oto kiralamada da <Fol5 indirimden yararlanacaklar. . nn da bulunduğu birçok ilgili, dövizin önümüzdeki dönemde pek fazla prim yapacağı kanısını taşımıyor. Bankacılar, piyasalarda dövizin bol olduğunu, ancak düşük getiri nedeniyle talep olmadığım vurgulaıken Tahtakale'nin önde gelen isimlerinden Ali Hoşgör, dış borsalarda önümüzdeki günler dolann ge Yarın: Banka ve borsa ne getirdi? Kastellfnin konkordatosu • Ekonomi Servisi Banker Kastelli olarak tanınan Cevher özden'e ait Kastel Inşaat'ın konkordato istemini değerlendirmek üzere oluşturulan Komiserler Kurulu'nun, konuya ilişkin raporunu mahkemeye sunmasına rağmen, geçen 1.5 ayhk süre içinde 71 alacakhnın tamanunın konkordato istemine 'evet' dediği öğrenüdi. Bu arada özden, dün düzenlediği toplanüda, bir gazetede kendisiyle ilgili asılsız iddialarda ve hakarette bulunması nedeniyle Hesap Uzmanı ve Banker Kastelli'nin Tasviye Kurulu Başkanı Sezai Onaral'ı mahkemeye verdiğini açıkladı. lleri teknoloji ve çağdaş işletmecilik yöntemleriyle, uluslararası rekabet koşullannda hizmetlerini başan ile sürdüren, Türkiye'nin güçlü kurultışJarından, KONUK YAZAR Borsa bunalımı ve daralma TEOMAN AKGÜR Merkez Bankası ODTÛ (Ek Görevli) Son günlerde New York Sermaye Borsası'nda [NYSE] pay belgelerinin fiyatlan oldukça şiddetli ölçüde dalgalanmaktadır. Yakın geçmişte, 25 Ağustos 1987 gününden itibaren düşmekle birlikte 19 Ekim 1987 günü pay belgesi fiyatlanmn süratle düşüşü, ciddi bir panik yaratmıştı. Bu yazıda Batı'nın bu olaya ilişkin endişesini anlayabilmek için borsa gelişmelerine nasıl baktıklan ve değerlendirdikleri, borsa bunabmından neden korktuklan açıklanmaya çalışılacaktır. NYSE'de pay belgelerinin fiyat düzeyi DJIA [Dow Jones Industrial Average] olarak kısaltılan bir endeks ile izlenmektedir. DJIA tarihi bir endeks ve 1897 yılından bu yana yayımlanmaktadır. ABD'de iktisadi daralma devreleri söz konusu endeksin önemli ölçüde düştüğü dönemlerle çakışmakta veya böyle dönemleri izlemektedir. Tarihte, son borsa bunalımına değin, tek istisna vardı, yani endeksin düşüşünü iktisadi bunalım izlememişti. Belki ikinci istisna 19 Ekim 1987 tarihiyle amlan bunalım olacaktır, çünkü şu andaki bilgi ve veri ABD'de genişlemenin sürdüğünü göstermektedir. Aşağıda borsa bunalımına ilişkin olarak DJIA endeksinin yüzde düşüşleri verilmektedir, ancak bu yüzdelerin düşüş dönemlerin Her iktisadi daralma devresi borsa bunalımı ile çakışmamaktadır. Ayrıca, borsa bunalımının servetini pay belgesine yatıranlar için oldukça yıpratıcı olduğu bilinmektedir. Ancak ABD'de almaşık yatınm araçlarına göre pay belgelerinin reel getirisi çok yüksek olmuştur. deki sürelerin aynı olmadığı dikkaie almarak karşılaştırılabileceğini belirtmek gerekir. DJIA ocak 1906kasım 1907 arasında yüzde 49 düşmüş ve ABD'de Mayıs 1907'de daralma devresi başlamıştı. Bu devre bizde II. Meşrutiyet'in veya 'hürriyetin" ilanı ile çakışmaktadır. Kasım 1916aralık 1917 dönemindeki yüzde 40'Iık düşüşü ağustos 1918'de başlayan daralma devresi izleraektedir. Kasım 1919ağustos 1921 arasında DJIA yüzde 47 düşmüş ve ocak 192O'de daralma devresi başlamış. Bu iki devre bizde Anadolu veya Kuvayi Milliye hareketi ile çakışmaktadır. Eylül 1929temmuz 1932 döneminde DJlA'nın yüzde 89'luk düşüşü ünlü büyük dünya iktisadi buhranı ile aşağı yukarı eşanlamlı, çünkü ABD'de daralma devresi ağustos 1929man 1933 olarak belirlenmişıir. Bu devre bizde 'İktisadi siyaset arayışları dönemi" veya "Devletçiliğe geçiş dönemi" olarak bilinmektedir. Mart 1937mart 1938 arasındaki yüzde 36'lık düşüş, mayıs 1937'de başlayan daralma devresi ile çakışmaktadır. Bizde ise bu devrede CHP'nin altı okunun (biri devletçilik) anayasaya girdiği ve Celal Bayar'ın başvekil olduğu görülmektedir. Kasım 1938nisan 1942 arasındaki yüzde 41'lık düşüş daralma devresi ile çaktşmayan ve ilk istisna dönemdir. Ancak bu sırada ABD Amerika kıtası dışındaki olaylarla ilgilenme PAMUK VE TAR1M ÜROttLStiNİ DEĞERLENDİRME TİCARET VE SANAYİİ A.Ş. nin Türk Sermaye Piyasaları'ndaki ilk tahvil ihracı: bröt faizli 2 yıl vadeli 2.000.000.000.TL tutannda tahvilleri 23 Ekim Pazartesi günü satışa sunulacaktır. 'Döviz getiren cezalandırıldı' • tSTANBUL (AA) NET Holding AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, •seyahat acentelerinin zararda olduklannı öne sürerek Türkiye'nin bu ytl turizm sektöründen ucuz döviz elde ettiğini, ancak bu dövizi getirenlerin cezalandırıldığım söyledi. CtCMkCAL MlTSUI BAMC A Ş . Sermaye Piyasalan Birimi Ş Buyükdan CKliOe/A EMfiMpe btoıfaui Td: 175 2 9 » 1 7 4 36 2B IzmirŞubMİ: AHİurk Cau No: 4C Sırsan Han Kat.4 Ptotfon • bmir T«l: 19 38 4019 18 46 Diğer tölgelerdan Hgienecek otan yatnıtKJnımaın Istanöul Mertez Şuössfne ösşvurmafenrnricaeöerâ; yen 'taşralı' tavrını bırakmış ve II. Dünya Savaşı'na girmişti. Aralık 1968mayıs 1970 dönemindeki yüzde 36'lık düşüş, aralık 1969'da başlayan daralma devresi ile çakışmaktadır. Bu daralma devresi ABD'deki en hafıf daralma ise de bu sırada ABD Dolan'nın altına dönüştürülebilirliğine son veriunistir. Ancak bu sırada ABD Vietnam'da savaşmaktaydı. Ocak 1973aralık 1974 arasındaki yüzde 45 düzeyindeki düşüş ise kasım 1973'te başlayan daralma devresi ile çakışmaktadır. Dikkat edileceği üzere ABD'deki daralma devresi petrol fiyatının artışından önce başlamaktadır. Aynca ABD'nin önemli bir petrol üreticisi olduğu bilinir. Bu borsa bunalımı sırasında ise önemli paralar (19 Mart 1973 günü) dalgalanmaya bırakılmıştır. Başka sözle söylenirse, ünlü IMF'nin doğuş ve varhk nedeni olan ve 1970'ten itibaren sallanan 'Bretton Woods' veya 'Sabit Kur' düzeni kesinkes yıkılmıştır. Son bunalım ise 25 Ağustos 1987 19 Ekim 1987 arasındaki yüzde 36 oranındaki düşüştür. Günümüzde daralma devresi başlamış değildir. Ancak iki yıldır daralmanın yakın olduğuna ilişkin yorumlar uçuşmaktadır. Son borsa bunalımı ile ilgili olarak bir noktaya dikkat çekmek gerekir. Yetmişli yılların ortalanndan başlamak ve seksenli yıllarda sürmek üzere Batı'da iktisadi daigalanmalann giderilmesi için şöyle bir görüş savunulmuştur; iktisadi gelişimin serbest piyasalara bırakılması ve paracı siyaset uygulaması durumunda iktisadi dalgalanmalar yok olacak ve uzun dönem 'doğal' büyüme oranında dengeli büyümeye kavuşulacaktır. 1988 veya 1989 yılında iktisadi daralma başlasaydı paracı neoklasik ideoloji epey yaralanacaktı. Bu tehlike günümüzde de geçerlidir. Kısacası, Batı'nın borsa bunalımı konusundaki endişelerinin temelinde borsa bunalımı ile iktisadi daralma arasında gözlenen çakışma vatmakıadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle