Katalog

2 EKİM 1989 HABERLER CUMHURİYET/U TKF Cevap alamadık, ANAP: Gelişmeyok, SHP: Çağrı gelmedi, DYP: Biz hazınz GUNLERIN Açıkoturum kördüğümü olmadığını kaydeden Baytur, tartışmanın iki lider arasmda mı gerçekleştirileceği, yoksa tüm liderleri bir. araya getirecek bir açıkoturum fnu olacağı konusunda bir karar bulunmadığını da sözlerine ekledi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere ise siyasi gündemde, liderlerin yapacağı açıkoturumdan daha önemli konular bulunduğu için "şimdilik bir gelişme olmadığını" kaydetti. TRTye, tartışmanın liderlerle tek tek yapılmasını istediklerini ilettiklerini bildiren Gürdere, "Geçen seferki açıkoturumda, Sayın Başbakan iki taraftan da eleştiri yagmonına tutulmuştu. O nedenle, şimdi Sayın Başbakan'ın, liderierie tek tek tartışmasının daha uygnn olacağı gonişiindeyiz" dedi. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Tufan Doğu ise TRT'den DÇM'ler ve dış borçlann tartışılması konusunda bir çağrı almadıklannı söyledi. Doğu, TRTnin kendilerine, 5 ekimde yapılması planlanan Güneydoğu olaylanyla ilgili bir tartışma programı için çağrı vaptığını bildirerek, "DÇM'ler ve dış borçlar konusunda bize bir çağn yapusaydı, haberim olurdu. Bu konuda bir çağn almadık" diye konuştu. DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratlıoglu da TRTde yapılacak bir açıkoturum için her zaman hazır olduklannı ifade etti. Kıratlıoglu, önerinin Başbakan Turgut Ozal'dan geldiğini, ancak daha sonra tartışmaktan çekindiğini ileri sürerek şunları söyledi: "Sayın Başbakan, partilere meydan okuyarak liderleri, tetevizyonda yapılacak bir açıkotnnımda tartışraaya davet etti. Biz, TRTde yapılacak bir açıkotnrumda, istedikleri her konu>u tartışmaya hazınz. Genel başkanımız da teklif geldiği zaman 'tamam, hazınz' dedi, ama bir daha ses seda çıkmadı. Tartışmanın şekli konusunda da bir bilgimiz yok." KOPUGU 92'den 21'e Önümüzdeki ay bugün büyük olasılıkla Ozal'ın terzisi frakının, Ozal'ın kendisi ise TRT'nin naklen yayınlayacağı cumhurbaşkanlığı yemininin provası ile uğraşıyor olacak. Daha az bir olasılıkla ise aynı şeyleri Özal adına bir başkası yüzde 21.80'lik partinin destegiyle yapmakta olacak. Böylece bugün artık iyice bir papatya falına dönüşmüş olan cumhurbaşkanlığı seciminin sonucu belli olacak. Olacak da ne olacak? Özal, partisinin ve bakanların başından ayrılarak, devletin ve cumhurun (halkın) başına geçerek herhangi bir ek gücün sahibi haline gelmeyecek. Bu nedenle bugünkü sorunlara çözüm bulması daha kolaylaşmış olmayacak. AHMET TAN Özal için 'özelbaT • GÜNDOGMUŞ (AA) Antalya'nın Gündoğmuş ilçesinde arıcılık yapan Mehmet Koruk, Başbakan Turgut özal'a hediye etmek üzere Türkiye haritah özel bal petekleri hazırladı. Aynı zamanda ANAP ilçe teşkilatında yöneticilik yapan Mehmet Koruk, 80 kovanından bu yıl 2 ton bal elde ettiğini belirterek "özal için hazırladığım özel petekJer bana uğur getirdi" diye konuştu. 3 bin 500 nüfuslu Gündogmuş ilçesinde, Anzer balından sonra, Türkiye'nin en kaliteli balLan üretiliyor. TRT sansürüne yeni dava • IZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) "Yasak Oyunlar" adlı filmin bitimıne 18 dakika kala kesilmesi nedeniyle TRT hakkında bir dava daha açıldı. Ünlü Fransız yönetmen Rene Clement tarafından 1952 yılında çevrilen ve aynı yıl Oscar ödülü alan filmin kesilmesi üzerine TRT'ye dilekçe gönderen Avukat Noyan özkan, "Izleyicilerden özür dilenerek, filmin yeniden yayımlanmasını" istedi. Ancak TRT Genel MUdürü adına dilekçeye verilen yanıtta, "Söz konusu filmin yayını süresinden 18 dakika önce 'bütünlüğü bozulmayacak' şekilde tamamlannuştır" denildi. Bu yanıt üzerine Idare Mahkemesi'ne başvuran Avukat Noyan özkan, dava dilekçesinde izleyicilerden özür dilenmesini, filmin yeniden gösterilmesini istedi. Aynca TRTden 1 milyon 250 bin liralık tazminat talebinde bulundu. B a y t o r (TRT): Saym Demirel genel konularda tartışma isterken, Sayın Başbakan sadece DÇM ve dış borçlar konusunda tartışma istiyor. G ö r d e r e (ANAP): Geçen sefer Sayın Başbakan iki taraftan da eleştiri yağmuruna tutulmuştu. Şimdi liderlerle tek tek tartışmasmdan yanayız. D o g a (SHP): DÇM ve dış borçlar konusunda bize bir çağrı yapusaydı haberim olurdu. Bu konuda bir çağrı almadık. K ı r a t l ı o g l u (DYP): TV'de yapılacak açıkoturumda özal'la istediği her konuda tartışmaya hazınz. ANKARA (AA) Kamuo birinin sorulannı cevaplandıran yunca merakla beklenen siyasi TRT Haber Dairesi Başkanı Ceyparti liderlerinin TV'de yapacak han Baytur, siyasi partüerden net ları açıkoturum konusunda, he bir cevap alamadıklannı belirtenüz hiçbir gelişme sağlanamadı. vek, "Biz TRT olarak girişimleriBaşbakan Turgut Ozal'ın "ek mizi yapük. Teklifimizi gotiirdük. randa tarbşma daveti"ne, liderler Henüz partüerden bir cevap gelden olumlu yanıt gelmesi üzerine medi. Sayın Demirei. genel konuTRT, liderlere teklif goturmüştü. larda tartışma isterken, Sayın BaşAncak "siyasi partüerden net bir bakan. sadece DÇM ve dış borçcevap gelmedigi" gerekçesiyle, açı lar konusunda tartışma istiyor" koturum konusunda herhangi bir diye konuştu. Partilerden net bir hazırlık yapılamadığı bildirildi. cevap gelmedigi için tartışmanın Konuyia ilgili olarak AA muha yapüıp yapılmayacağuun bile belli Sırtını kime dayayacak? Ekonomideki sorunlarda bir iyileşme veya siyasal ortamda bir yumuşama beklenmesi söz konusu değil. Tersine iktidarmuhalefet mücadelesi, cumhurbaşkanlığı katınada bulaştırılmış olacağından siyasal gerginlik ve beiirsizlik daha da yoğunlaşmış olacak. Muhalefet partileri cumhurbaşkanını muhatap kabul etmeyeceklerini açıkladılar. Böyle bir durum kısa demokrasi tarihimizde ilk kez oluyor. Cumhurbaşkanlığı makamı ilk kez ve açıkça muhalefetin hedefi haline geliyor. Buna karşı cumhurbaşkanının sırtını dayayacağı bir halk çoğunluğu yok. Kenan Evren bile, (geçerliliği su götürse d«) yüzde 92lık bir halk çoğunluğundan söz etme olanağına sahipti. Nüfusu 55 milyona ulaşan bir ülkenin cumhurbaşkanı olarak Turgut Ozal'ın arkasındaki tek destek Meclise sıkışıp kalmış 288 milletvekili olacak. (Kaldı ki Meclis Başkanlığı seçimi kendisinin bu desteği bile bulamayacağını ortaya çıkardı.) Bundan bir süre önce Çankaya'da yaptığımız özel sohbette Cumhurbaşkanı Evren bize şöyle demişti: "Ben yüzde 92'lik bir vatandaş destegiyle cumhurbaşkanı seçildim. İnsanın bu makamda vatandaşın maddi ve manevi desteğlni her an arkasında hissetmesi gerekir. Ancak zamanla halk, devlet adamlanna alışıyor, kanıksıyor. Aynca zaman süreci içinde insan belli aşınmalara uğruyor. Vatandaşın ilgisi, desteği azaİKyor. Ama dediğim gibi, bu makamda, mllletin maddi ve manevi desteğini her an arkasında hissetmesi İle oturulur." Cumhurbaşkanı Evren bu düşüncesini fazla açmak istemedi, ama vermek istediği mesaj açıktı: Ben bile yüzde 92'lik bir oy ile Çankaya'ya çıktığım halde bana olan destek ve ilgi azaldı. Yüzde 21 destek ve ilgiyle benim yerime oturacak olan insana Tann yardım etsin.. Başbakanın mantığıyla baş etmek zör. İspanya ucağında söylediklerini özel sohbetlerde yineleyip duruyor: AHAP kurulduğundan bu yana ikisi referandum 8 seçim yapıldı. Bu sekiz seçimde yalnız birisinde yenildik. Yani 71. Biz galibiz. Bir kere yenildik diye maç verilir mi? Buna göre Özal, Çankaya'ya çıktıktan sonra ANAP'ın iktidardan düşmesi için en az 6 seçim daha yapılması ve 6 seçimde de yenilmesi gerek ki, iktidarı bıraksın. Cumhurbaşkanlıgı seçimi • ANKARA (URA) Gazeteci Ahmet Tan, Ertuğrul özkök, Uluç Gürkan ve Yavuz Donat "cumhurbaşkanlığı seçimi ile sonrası"nı tartışacak. Türk Demokrasi Vakfı'nın düzenlediği cumartesi konferanslan programı içerisinde yer alan panel, 28 ekim günü yapılacak. Panele konuşmacı olarak Hürriyet Gazetesi'nden Ertuğrul özkök, Cumhuriyet Gazetesi'nden Ahmet Tan, Tercüman Gazetesi'nden Yavuz Donat ve Güneş Gazetesi'nden Uluç Gürkan'm katılacağı bildirildi. Evrerfden 58 af • ANKARA (ANKA) Cumhurbaşkanı Kenan Eyren, 7 yıllık görev siiresi içinde af yetkisini en çok kullanan cumhurbaşkanı oldu. 7 Kasım 1982'de yapılan anayasa haikoylamasıyla birlikte cumhurbaşkanlığı da onaylanan Evren, bugüne kadar 58 hükümlüyü çeşitli nedenlerle affetti. Adalet Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre anayasanın 104'üncü maddesî gereğince "sürekli hastalıklan, sakathkları ve yaşlanmaları" nedeniyle cumhurbaşkanlarına tanınan af yetkisini Evren'den sonra en çok kullanan cumhurbaşkanı ise Fahri Korutürk oldu. Bu arada 1980 yıhnda cumhurbaşkanlığına vekâlet eden lhsan Sabri Çağlayangü de bir hükümlü için af yetkisini kullandı. Ulaştrma Bakanı Cengiz Tuncer, Baicah Hastanesi'nde hastalarta göruştu. (Fotoğraf: Berat Güncıkan) Tuncer: Kimseyi Mecliste zorla tutmayız ADANA (Cumhuriyet Güney llleri Bürosu) Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer, Başbakan Turgut Ozal'ın cumhurbaşkanlığına adayhğını eleştiren S H P Genel Başkanı Erdal İnönü ve DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'i kastederek, "Onlar da Mecliste çogunlukta olsalardı aday olmayacaklar mıydı" diye sordu. Bakan Tuncer, her iki partinin milletvekillerinin istifası halinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılıp yapılmayacağı sorusuna ise "Seçer, niye seçmeyelim? Parlamenter demokratik rejime inanıyorsak çogunlugun sectigi Meclis cumburbaşkanını da seçer" yanıtını verdi. Şanlıurfa'da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısına gitmeden önce Adana'da Çukurova Üniversitesi'nin 198990 öğretim yılına başlaması nedeniyle düzenlenen törene katılan Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer, ANAP il binasında partililere bir konuşma yaptı. Konuşmasında aday olduğu takdirde ANAP'ın bütünlük içinde Özal'ı cumhurbaşkanı seçeceğini savunan Tuncer, bundan da kimsenin kendilerlni "alıkoyamayacağını" söyledi. Kimseyi Mecliste zorla tutamayacaklarını belirten Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer, 1982 Anayasası'mn Meclise milletvekillerinin istifasını onaydan geçirme hakkı tanıdığını anımsattı. ANKARA (ANKA) TBMM Genel Kurulu'nda ihtisas komisyonlarının da bu hafta seçilememesi ve Meclis araştırması ile soruşturma önergelerinin görüşmelerine devam edilmesi bekleniyor. ANAP, ihtisas komisyonlarında görevlendirilecek milletvekillerine ilişkin liste taslağını hazırladı. SHP'nin bu hafta içinde komisyon üyelerini belirlemesi ve hafta sonuna doğru TBMM Başkanlığı'na bildirmesi bekleniyor. DYP'nin adaylan ise başkanlığa verildi. TBMM'nin 14 ihtisas komisyonunda görev alacak ANAP'lı üyelerin belirlenmesi için bir aydır süren çahşmalar, bugün yapılacak grup yönetim kurulunda sonuçlanduılacak. Alpaslan Pehlivanlı Adalet Komisyonu'ndaki yrrini korurken, değişmesine kesin gözüyle bakılan Dışişleri Komisyonu Başkanı ve Akbulut'a karşı TBMM başkanlığına aday olan Vebbi Dinçerler de aynı komisyonda yer aldı. Bu arada aynı komisyonda yer alan Amasya Milletvekili Adnan Tutkun'un da Mesut Yılmaz'ın desteği ile başkan adaylığına soyunduğu öğrenildi. Tutkun'un son grup toplantısında ozal'ın yanına giderek adayhğım ifade edip destek arayışında bulunduğu, ancak Ozal'ın "Ben kanşmam, komisyonlara kanşmı\orum" diyerek olumlu bir yanıt vermediği öğrenildi. Meclis bu hafta da rötarb Çankaya :çin fatura Yaklaşım bu olunca, Ozal'ın Çankaya'dan vazgeçmesini istemek çok haksıziık. Başbakanın çok yakın çevresinden bir ilgilinin sözleri var: Biz 21.80'in faturasını bütün büyük belediye başkanlıklarını kaybederek ödedik. Şimdi bir de Çankaya için fatura mı istlyorlar? Eğer Sayın özal bunu kabul ederse bu diyet ödemenin arkası gelmeyecek. Bu kez seçim diye tutturacaklar. Bu diyet ödeme işini bir yerde kesmek gerek. Bu da cumhurbaşkanlığına Ozal'ın aday olması ve seçilmesidlr. Yoksa ANAP ayakta kalamaz. Bu görüş değişik biçimlerde ve ANAP'ın her kesiminde yinelenmeye başladı. Muhafazakâr kanattan Eyüp Aşık, şöyte diyor: Başbakanın cumhurbaşkanı adayı olmaması ANAP'ta sıkıntı, çöküntü ve moral bozukluğu yaratır. Ozal'ın aday olmaması parti açısından çok daha risklidir. Bu ANAP'ta çöküntü, muhalefette coşku yaratır, muhalefeti zafer havasına sokar. ANAP'ta ikinci adamlık yarışı sessiz ve derinden sürdürülürken, her şey Ozal'ın cumhurbaşkanı olmasına göre düzenleniyor. Bugünkü dağınık ortamdan çıkılıp toparlanmayı ve canlılığı sağlayacak tek unsurun, Ozal'ın Çankaya'ya çıkması olduğu ortak bir karar haline dönüşüyor. Bu noktadan sonra, Ozal'ın Çankaya'ya çıkmaması, Aşık'ın belirttiği gibi, büyük bir çöküntü yaratacaktır. Başta toplum olmak üzere ANAP tabanını beklentiye sokması, sonra da aday olmaktan vazgeçmesi, ANAP'ta, özal'a olan güveni onarılmaz biçimde yaralayacaktır. Kendisinin, Başbakan ve ANAP Genel Başkanı sıfatı ile aldığı bu yarayı yine aynı sıfatlarla onarması mümkün olmayacaktır. Yüzde 21 'lik Özal için Çankaya artık bir yazgı haline dönüşmüştür. İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYA Karşı Atak Görevden almaya tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Parti Meclisi üyesi Yakup Kepenek, Merkez Yürütme Kurulu'nun, Adana ve Tokat il yönetimlerini görevden almasının demokratik bir anlayışla bağdaşır bir yanı olmadığını bildirdi. Kepenek, parti üst yönetimini, 12 Eylül ANAP rejimini sona erdirmek için çaba harcamak yerine, kendi örgütüyle uğraşıp içe dönük tartışmalarla SHP'yi güçsüzleştirmekle suçladı. Kepenek, eleştirisini şöyle sürdürdü: "Üstelik, görevden alma işleri, ülkenin parsellenip yabancılara satıldığı, GAP'ın pazarlandığı, Ozal'ın 12 Eylül'ü kalıa kılmak için Çankaya'ya tırmanmaya çalıştığı günlerde yapılıyor. Bu anlayışın SHP'ye de, ülkeye de hiçbir yarar sağlamayacağı açıktırî' SP'liler Asliye Cezada • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) SP Genel Merkezi'nce 6 ağustosta düzenlenmesi planlanan, ancak izin verilmeyen mitinge katümak amacıyla Konak Alanı'nda toplanarak Alsancak Stadyumu'na kadar yürüdükleri için yakalanan 3'ü tutuklu 99 SP'linin yargılanmalanna Izmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edilecek. Diyanet Vakh'na polis takibi • ANKARA (UBA) Diyanet Vakfı ekim ayına bir dizi etkinlikle girmeye hazırlanırken, vakfın programını üıceleyen emniyet müdürlüğünün ilgili birimleri de önlemlerini aldı. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden bir üst düzey yetkili "Program hassas konuların işleneceğini gösteriyor. Bizim görevimiz hem yasal toplantılann huzur içinde yapılmasını sağlamak, hem devletin suç saydığı fiiller işlenirse gereğini yapmaktır" dedi. 1217 ekim tarihleri arasında düzenlenen faaliyetler kapsamında 12 ekimde Kocatepe Cami konferans salonunda açılış yapılacak. TBMM'de bekleyen önergeler • ANKARA (UBA) Milletvekillerinin başta Başbakan olmak üzere öteki hükümet üyelerine yönelttikleri sözlü soru önergeleri ile Meclis araştırma ve genel görüşme önergeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde üst uste yığıldı. Gündemde 417 sözlü soru 37 adet de Meclis araştırması ve genel görüşme önergesi bulunduğu öğrenildi. Çoğunluğu muhalefet partileri tarafından verilen bu önergelerin 1987 ydından beri cevap bekliyor olması milletvekilleri tarafından hükümetin TBMM'nin denetim görevini aksatması olarak nitelendirildi. Sözlü sorular arasında birçoğu aradan uzun süre geçmesi dolayısıyla anlamını yitirmiş durumunda. İZMİR SHP'nin cumhurbaşkanlığı secimlerinde daha açık bir tavır almaya girmesi parti meclisindeki kimi üyelerin zoruyla gerçekleşiyor. Günlerdir verilen demeçlerde, uzellikle Deniz Baykal şöyle diyordu: Özal, cumhurbaşkanlığına aday olmayacak... Parti içinde bir grup milletvekili, bu durum karşısındaşaşkınlıklarını gideremiyorlardı: Galiba Deniz Bey'in bir bildiği var... Oysa Özal, Çankaya yolunda hızla yürüyordu. SHP'nin bu yurüyüş karşısında çaresizliğini grup toplantısında İnönü bozdu. Ozal cumhurbaşkanı seçilirse kutlamaya gitmeyeceğini, resmi törenlere katılmayacağını açıkladı. Bir gün sonra toplanan SHP Parti Meclisi'nde bir grup üyenin direnmesi sonucu şu karar çıktı: Bir uzlaşma dışında TBMM'deki yapay ANAP çoğunluğu bir olup brttiyie cumhurbaskanını belirleyecek olursa SHP milletvekilleri oylamaya katılmayacaklardır... Bir ikinci konu; Petkim ve Erdemir'in yabancı sermayeye satılma girişimlerinin engellenmesi yolundaydı. Yine günlerdir havanda su döven SHP Genel Merkezi bu konuda açık bir tavır almamıştı. Parti meclisinin dördüncü maddesinde bu konuya somut bir öneri getirildi: Bunlar geri alınacaktır. Bu kuruluşların satılması halinde programımızda öngörüldüğü gibi geri alınacak, satanlardan siyasal ve kişisel hesap sorulacaktır. Başbakan Özal, "Başbakanlık'tan ilginize, bilginize" adlı yeni "İcraatın İçinden" programında GAP gösterisi öncesi, "Biz en iyisini yapanz" derken. yine herkesi küçümser bir havada konuşuyordu. ANAP iktidannın her şeyi küçümsediği bakanlarda da görülüyor. Muhalefete ve böylece halka tepeden bakma içgüdusüyle hareket eden bakanların sayısı da hayli fazla. Bakın Devlet Bakanı Güneş Taner, politikacıları ve Türk basınını nasıl değerlendiriyor: Şunu söyleyeyim; Süleyman Bey'i hiçbir zaman ciddiye aimadım. Erdal Bey'e saygım vardır. Basına gelince... Basının da Türkiye'nin gelişmesine ayak uyduracağını sanıyorum... Bakan Taner'in bu sözlerini her ANAP'lıdan duyabilirsiniz. Avukat yazıhanesini ya da kereste fabrikasını bırakıp milletvekili olan her ANAP'lı her yerde aynı sözleri yineler: SHP çağın gerisinde... DYP iftah olmaz. Basın çok kötü... Peki, iyi olan nedir? Onlara göre iyi olan yuzde 21.75 oyla ANAP iktidarıdır. ANAP bu ülkenin başına talih kuşu gibi konmuştur... Bakan Taner'e gazeteciler ABD'de soruyorlar: Muhalefetin sesi dışarıda yansıyor mu? Yanıt şöyle: \fallahi muhalefeti dışarıda bilmiyorlar. Muhalefet olarak basın görülüyor... Guneş Taner, bu sozleriyle herhakje şunu söylemek istiyor: Gazeteler olmasa bizim işlerimiz tıkır tıkır yürüyecek, 2000 yılına kadar iktidarda kalacağız... SHP Parti Mecisi "sesini duyurma" eylemini açıklarken belki de yeni muhalefet yöntemini geliştiriyordu. Muhalefetin tüm bu çıkışlarına karşı ANAP iktidarı ve onun başı olan Özal, yine umursamaz bir tavır içinde olacak kuşkusuz. Özal, her zaman olduğu gibi "Petkim ve Erdemir'i satayım da görsünler" diyecek. Cumhurbaşkanlığı için, "Meclise girmesinler ne çıkar" çıkışını yapacak. Bu gelişmeler olurken de SHP sözcülerı sanırız bir daha "özal cumhurbaşkanı olmayacak" tümceleriyle kamuoyunda değişik yorumlara yol açan demeçler vermezler. Cumhurbaşkanlığı seçımlerine doğru parti meclisinin aldığı kararları bir bir uygulartar. SHP Parti Meclisi'nin akJığı kararın birinci maddesi aynen şöyle: Ağır bir bunalıma hızla surüklenmekte olan ülkemizde bir erken seçim mutlak bir zorunluluk haline gelmiştir... Yüzde 21.75'lik bir oyla bugün "Biz en büyüğüz" diyen özal ve çevresindekiler, bir erken seçime yanaşabiliıier mi?Yanaşmazlar. O halde ANAP'ın muhalefetle uzlaşması da söz konusu olmaz. Muhalefetin erken seçim için ortak eytem biriiğine girmesini gerektirir. Son siyasi gelişmelerde bu hava açıkça görülüyor zaten... Ozal'ın GAP gösterisi de bu gelişmeleri önlemek ve muhalefete tepeden bakmak. Isterseniz... Uzak Doğu'dan gelme, ucuz (!), taklitte başanlı bir iş bilgisayan alın. SHP'li belediye başkanlan dertli 4 SAMSUN (Cumhuriyrt)Karadeniz Bölgesi'ndeki SHP'li betedrye başkanlan, yerei yönetimlerin bugünkü iktidarın kendi yandaslannın elinde bulunduğu dönemde sağladığı sonsu2 olanakları, bugün insafsızca ve panizanca bir tutumla geri aldığıru. baskılarm da her gün artarak devam ettiğini söyledüer. Ordu Belediye Başkanı Kâzım Türkmen ile Art vin Belediye Başkanı Kadir HaTvaşi ve ANAP'h başkanlardan yönetimi devralan Giresun Belediye Başkanı Mehmet I^ık, Sinop Belediye Başkanı Ali Kangoile, Kastamonu Belediye Başkanı Fanık Nuhoğlu, Trabzon Belediye Başkanı Atay Aktug, Samsun Belediye Başkanı Mnzaf Baskılar artıvor' fer Önder, 26 Mart secimierinde halkın özgür iradesi iîe yeni yerel yönetim kadrolannı göreve getirdiğini, ancak bugünkü iktidarın bu demokratik gerçeği bir türlü kabul edemeyip içine sindirejnediğini söylediler. Başbakan Turgut ÖzaTın fiili vergi tahsiiatında son 6 ayda yüzde 75'lere varan bir artışm sağlandığuu söylediğiııi, ancak vergigelirlerinden yasal pay alan belediyelerin paylannda bir artışın olmadığını Üeri sürdüler. Karadeniz Bölgesi'ndeki SHP'li belediye baskanları, "tmar Yasası aygulamalanoda da oldngs gibi her aiasda betediyekre tanıııaBİdari yeddkr, teker teker ortadan kaldınlaıaktadır" dediler. VEFAT Eski milletvekili Döşemeci • İZMİR (AA) Kapatılan Adalet Partisi'nin Izmir eski milletvekiUerinden Muzaffer Döşemeci, önceki gün vefat etti. Kalp yetmezliğinden ölen Döşemeci'nin bugün Alsancak Hocazade Camisi'nde, öğle namaanı müteakip kılınacak cenaze namazından sonra Kozluca Mezarlığı'nda toprağa verileceği bildirildi. 1922 Söke doğumlu olan Döşemeci, 1948'de tstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 195256 yıllannda Köln Üniversitesi Kliniği'nde cocuk sağhğı ve hastahkları ihtisası yapüktan sonra 196169 yıllannda parlamentoya Adalet Partisi lzmir Milletvekili olarak girdi. Avrupa Konseyi'nde 4 yıl TBMM Temsilciliği de yapan Döşemeci, 1969'dan beri de serbest hekimlik yapıyordu. A.B.D.'de tasarlanan, Federal Almanya'da üretilen bir iş bilgisayan istiyorsanız, bekleyin. Teleteknik ELEKTRONIK SANAYİ VE TİCARET A.$