Katalog

10 EKİM 1989 CUMHURİYET/7 VE GORU$ İyilik Fenalığa mani oimak da iyilik yapmak sayılmaz rm? HonorĞ de Balzac HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇIM Sl RECI BAŞLARKEN SHP'nin kaçırdığı fırsat: Ecevit ANAYASA'ya göre cumhurbaşkanlığı seçim süreci bugün başlıyor. Bugünden itibaren 10 gün içinde cumhurbaşkanlığına aday olacaklar TBMM Başkanhğı'na bildirilecek. Sonraki 20 günde de secimler yapılacak. Peki kim aday olacak? Çok büyük bir ihtimalle Turgut Özal ve diğer hevesiler. SHP'nin gösterdiği bir aday olacak mı? Şimdilik öyle bir isim gözükmüyor. Geçenlerde SHP üst yönetiminden bir yetkili şöyle dedi: Yahu Ecevit şimdiye dek bir Basın Yayın Yiiksek Okulu'ndan diploma atanış olsaydı ne kadar guzel adayımız olurdu. SHP yeni uyanıyordu. Eski ve kurt bir CHP milletvekili ile geçmiş günlerde CHP yönetiminin nasıl politika oluşturduğunu konuşuyorduk. Söz dönüp dolaşıp bugünün ana muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayı bile çıkaramayan politikasızlığına geldi. Şöyle dedi eski politikacı: Geçmiş olsun, bu noktadan sonra Özal seçilir. SHP'nin kaçırdığı fırsat politika oluşturacak kadrolannuı olmayışından. Cumhurbaşkanının hangi tarihte seçilecegi büiniyordu. Özal'ın adayhk için hazuiandıgı da. Peki SHP ne yapabilirdi? Bülent Ecevit'i aday gostennek için kamuoyu oluştarabilirdi. Elbette ki Ecevit, oylarmı birieştirme yönttnde esasü bir adım atdmış ohırdu. Yani bir taşia fld kuş. Hem Çankaya'ya layık kültürlü, edebiyattan, sanattan anlayan, eski başbakan hem de iki partinin oylannı birieştirme yönünde ciddi bir adım. Ancak bu işleri başarmak için politik kadrolann ciddi politikalar oluştunnası lazımdır. Evet, 26 Mart seçimlerinden sonra SHP yönetimi, kendi iç muhalefetini temizlemek için çaba göstereceğine bu işlere biraz zaman ayırsaydı sanıyoruz şimdi cumhurbaşkanı adayhğı konusunda bu kadar eli böğründe kalmazdı. Ecevit'in yüksekokul bitirmemesi ile ilgili sorun ise iki aylık bir kampanya ve cumhurbaşkanı olmak için yüksekokul mezunu olmak gerekmediği konusundaki bir anayasa değişikliğı önerisi ile gündeme getirilip yeterli taraftar toplayabilecek bir yöntemdi. Eski politikaa şöyle devam etti: Her politikacının önünde bir takvim vardır. Seçim takviminin ne gun başlayacağını bttir, ona gore politikalar hazırlar. Cumhurbaşkanı istifa etse veya ölse ani bir durumdur, ama şimdiki takvim ydlardır bllinhordu. Bir de hani lnönü 'bir sdrprizim var şimdi söyleraem' diyordu. Neymiş o sürpriz? Yoksa özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesi mi?... PÎKNİK PtYALE MADRA Ecortt SHP'nin aklına geç geldı yalan dolan yolla bir üniversite diplomasuu kabul etmeyecek kadar onurlu bir adamdır. Ancak once stratejiyi belirlersin, dersin ki yuzde 30 benim oyum var, Ecevit'in de yüzde 10 oyu var, toplam etti mi yiızde 40. Kamuoyu yoklamalanna bakın. tdeal cumhurbaşkanı adaylan arasında en önlerde Ecevit'in ismi geciyor. SHP'nin desteklemesi durumunda çok ciddi bir aday haline gelir ve Özal'ın adayhğını ciddi biçimde zorlardı. Ikinci bir nokta da SHP ile DSP'nin HIZLI GAZETECİ NECDET MASUM S/IM'/IT KİSVSSİ AltıHVA TJMRRUZ BQBÜ O fİLİZA...FİÜZ e t Ç Z Y . Ç İ ü Z W ?İL(Z y FfLİZ Z f\L(16(Z MAUİNUR MÜ0£CCtL. TAMAMIUA ) $ İS/M Afİ YOK SENİN *? A/İYE KAPlNLÛRl Q?.İYORSUN V YOK& SBhlPe 6AŞTlRlLMI$ OBPlPuS KOMPLEKSİ Mi VAR 9 KeHPİ WH& BAKSAHb SSN. C/ZSEME ONUN MBL'UN TEÇE0BÜSLER/İN/I 6UNPB B£$ VAKiT Ö E k vc, YÂO İSTANBÜL'DAN KOROTİÇ GEÇTİ Gorbaçov dostum değil OGONYOK j Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Vitali Korotiç, guleryuzlü, babacan ve esprituel bir |insan. İstan; bul'a indiği guI nün akşamınSda Beyoğlu'nda Sanat Restoran'da kalabaUk bir yemekte karşüıkh oturup bir süre koouştuk. önce "hammlarla konuşmak beni korkutur" diye espri yaptı, sonra iki gazeteci olarak konuşmak istediğimi söyleyince hemen herkesin sorduğu ve yanıtlamaktan bıktığı sorulann dizileceğini sandı. Milliyetler nıeselesi, glasnost, perestroyka vs. Benim merak konularım ıse değişikti. Sovyet Prezidyumu üyesi Türkiye'ye gelmiş, kendisini davet eden Bilar Şirketi, yeterli parası olmadığı için Büyük Londra Oteli diye bir yere göturmuş, çevrede ufaktan Aziz Nesin'in cimriliği konuşuluyor. (Bilar'm parası yoksa Aziz Nesin'in de mi yoktu, hem sonra ne koruması var ne ciddi bir organizasyon yapılmış) deniliyor. Acaba Korotiç' in 78 saattir bulunduğu ülke hakkında eskiden kafasmdaki imaj neydi, ne ile karşılaştı? Bunlan sorunca guluyor ve anlatıyor: "Türkiye'yi ilk olarak 100 yıl onceki, devrirn oncesi kitaplardan okumuştum. Sonra Nâzım Hikmet'i tanıdım ve dost olduk. Türkiye denüince aklıma Nâzım Hikmet gelmeye başladı. Daha sonra da Aziz Nesin'i tanıdım. Şimdi hem Nâzım hem de Aziz Nesin geliyor aklıma. Havaalanında inince beni VIP salonuna aldılar. Dunyadaki tum VIP salonlan gibi soğuk bir yer. Sonra otele geldim, insantarta karşüaştun, stcacık geldi. Henüz Türkiye'de kötü bir insanla karşılaşmadım. Muhakkak ki vardır, ama ben karşılaşmadıgım için mutluyum." Konuşmamız dostluktan başladı, sonra Ogonyok Dergisı'nin piyasaya çıkar çıkmaz tükenmesine geldi. Niye daha fazla kâğıt tahsisi yapılmıyordu, bu kadar okumak isteyeni varken? Çaresizlikle ellerini açtı, yeterli kâğıt alamıyorlardı. "Peki ama Gorbaçov sizin dostunuz degil mi, söyleyin kâğıt versin.." Korotiç gülümsedi ve şöyle dedi: "Hayır, Gorbaçov benim dostum değil. tnsanın dosru gece yarısı kapısını çalıp içki içmeye gidebleceği kişidir. Bu anlamda dostum değil. Zaten liderlerin bu anlamda dostlan olmaz, olamaz, onlar, yalnız insanlardır." Korotiç, oldukça duygulu bir insandı. Yan Rus yan Ukraynalı olduğunu anlattı. Peki Moskova ile Ukrayna arasındaki sorunlarda hangi tarafta tavır alıyordu: "Moskova'da yaşıyorum, ama gönlum Ukraynalı..." diyordu. Bu konuda ikiye bölunmüş gibi görunuyordu. Acaba kadınlarla Uişkileri nasıldı? "Kadınlan severim, onlarla her şeyi konuşur, söylerim.." Duygulanm da söyler miydi? Gülümsedi, kısa bir yanıt verdi; Biraz dolaylı biçimde anlatınm ÇİZGİLİK KÂMtL MASARAC1 ji^sS» AĞAÇ YAŞKEN EĞİIİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES anda ibkaKtokî NEDEN SALDIRDILAR BU ESERE? GARFffiLD jm E1X>. B U . SENIN /W )> 0 r 920 (pOSDiaLARA NE OLDU ? j ••/>, Yunuslar bir simge Prof. Erol Eü, "Yunusların Kaçısındaki Çaresizlik" adlı düzenlemesıyie 2. Uluslararası Istanbul Bienaline katıldı. Sarayburnu ve Cankurtaran sahilerinde yer alan iki eserinden birisi 1 ekim günü saldırıya uğradı ve parcalandı. Eserini onaran ve tekrar yerine koyan Eti, baa yerlerini saldırıya uğramış halde bıraktığını ve atılan taşlan özellikle kaldırmadığını söyledi. "Bu haliyle de bir mesaj veriyor" diyen Eti ile Ayşe Yıldırım görüştu. Eserinizle hangi mesajı vermek istiyorsunuz? Çevre sorunlan. Altta yer alan demir parçalan, tel parçalan kıyılardaki artıklan, sanayinin denizlerimizi ne kadar pislettiğini simgeliyor. Üstteki koyuluk ise havanın kirliliğini gösteriyor. Orta kısımdaki yunuslar çaresiz bir halde, bazılan kıyıya vurup ölüyor. Yu Prof. Eö yunuslan simge olarak kullanmış. (FotoSraf Muharrem Aydın) ŞENLİĞİN ARDINDAN nus burada bir simge. Herkes yunuslan sever ama yunuslar için bir şey yapmaz. Insan, insan için de birşey yapmaz. Demir, tel, alüminyum pleksiglas, değişik bağla>ıcı maddeler ve ses kullanarak bir özeleştiri yaptım. Sesi nasıl kullandınız? Eserimin üst kısmına yan taraflara içi boş borular bağladım. Bunlar rüzgârda ötmeye başlar. Teknolojiyi ve uzaklardan gelen umut sesini anlatmak istedim. Saldın konusunda ne düşünuyorsunuz? tnsanlann kendi kendilenne ve çevreye karşı saygüan iyi programlanmış bir eğitim sayesinde gelişecektir. Ben eserime saldıran kişiyle görüşmek isterim. Niye saldırdığım öğrenmek istiyonım. Onu konımak için eserirui yapmıştım, o ise parçaladı. Görüşüp ikna etmek isterim. Bir cezalandınna düşünmüyorum. Akordiyonlar ve iltica 4. ULUSLARARAS1 Yalova Fblklor Şenliği sona erdiğinde şenliğe katılan gruplar ulkelerine dönmek için yola çıktılar. Romanya Folklor Grubu Istanbul'a geldiğinde 17 yaşındaki Horuat Gruim ile 27 yaşındaki Uranceau Koustantin otobüsten inerek tekrar Yalova'ya döndüler. Romen folklorcular Yalovada Haberci adh yerel gazetenin sahibi ve DYP ll Genel Meclisi Uyesi Hikmet Yurdagul'ü bularak, F.Almanya'ya gitmek istediklerini söylediler. Yurdagül haberi Anadol Ajansı'na bildirdi. "Ütica haberi" TV'de de yayımlandı. Olayı televizyon haberlerinden duyan Yalova muhabirimi? Faruk Kırtay, kaymakama giderek konuyla iigili bilgi istedi. "Ben bunu sizden duyuyorum, iltica mı olmuş?" diyen Yalova Kaymakamı, emniyet mudürunu çağırdı. Emniyet mudüru de iltica talebi yapılmadığıru söyleyince önce gazete sahibi sonra da ilticacı gençler bulundu ve yasal işlemler başladı. Yine şenliğe katılan gruplardan biri olan Azerbaycan folklorcularından iki kişi de Kapıkule sınır kapısından geri çevrildi. Çünku giriş yaparlarken pasaportlanna akordiyonlan olduğuna dair bir şerh konulmuştu, ancak çıkarken akordiyonlar yoktu. Folklorcular, akordiyonlarını Yalova'da parasız kaldıklan için satmıştı. Şimdi çıkış yapabilmek için Yalova'ya dönup akordiyonlarını sattıklan kişileri arıyorlar. HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIS 10 Ekim ÖRNEK BİR SPORCU: TAYYAR YALAZ.. 194STE 8USUN, GÜZBŞÇı VE PBDE&AGrON YÖNETıCİSl TAVyAf> >ALA2, KALP SBtcrESlNOEN ÖLMUfTÜ. 8lfİ OHPU MENSuBU OtAN YALAZ, YÜZ&AŞt RÜr8££İNDEyCH'. KU LBLl ASKE& USSSt'NOE GÜHEÇE IUGI &UYMUŞ,PAHA SOfJ&A ÇALlÇMALARlNl 7XA*AMEN 8ü SPORA YONLEMDHSMfÇrı. <9Z4'TE, PA&STEKİOLtMPtrAnARA <4TtUP GÜZEL GÜ&EŞLSIZ ÇI/O4&IN YACAZ, ASIL &ASA pöer y/L SONISAKI AMSTBISPAM OLiMp/>^r Ö £ K 66 KİLÛPA 4.OLMUŞTV. ÜSTELIK, ÇOK KlSA Sf£ SÜeSPB 82,5'VIN ££ fCIOy<4 OÜŞE&EK. O EN 8EĞENO/Ğ/ SPOfSCUL^RlN &ELEN TAyy/td YALAZ, 194O DA GUGEÇ FEPE&4£yOMU 'NU APINA KORULAR BLOKLARA DONUŞUYOR TÜRK VE DÜNYA KARİKATÜRLERİNDEN İSTANBUL'da Ortaköy'den Ulus Mahallesi'ne doğnı çıkan Portakal Çiçegi yokuşunda daha TRT binasına varmadan bir sapağm başında "Naile Sultan Kornsu" diye bir levha göTürseniz inanrnayın. Çünkü "kora" yazılı bu yola saparsamz 100 metre sonra karşınıza koru değil, inşaat alanı, şantiye ve villalar çıkar. Levha da değişir ve "Naile Sultan Bloklan" olur. Ortaköy'deki korunun nasıl betonlaştığının en iyi ifadesidir bu iki levha... (Fotoğraf: Muharrem Aydın) Mane Plotena (Çekoslovakya)