17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Bırçok kıyı >erleşmemız, bu ıstem doğrultusunda yanlış, sağlıksız, dınlenmeye (tatıle) hıç olanak verme>en ve gerek ıç gerekse dış tunzmın kullanı mına sunulabılecek bırçok tanhsel, doğal değerlen yıpratarak oluşan yazlık konut alanlarının kullanımına konu olmuştur Artık gunümuzde özellıkle büyük kentlenmızın yakın çevresındekı >azlık konut alanlan sözcuğun tam anlamıyla yaşanmaz duruma gelmış, kısa sa yılabılecek bır sure once buralara ıstem gösteren kışıler sıralanan çarpıkhklar sonucunda konutlannı elden pkarma çabalan ıçıne gırmışlerdı Bu tur >anhşlann sürgıt gundemde ohıaması ıçın • Tunzmın ve vazlık konutun ıstem gösterdığı yerleşmelerımız hızla planlanmalıdır Bu planlanma koşurunda, uretım ve edınme bıçımlennın o bel deye göre olan ağırlığı saptanarak, yazlık konut alanlarının yer seçımlen yapılmalıdır • Kıyı kullanımlarında tunzm sektörune ağırlık veren, betonlaşmaya olanak tanımayan "fazla yatak ıçın fazla kat verılmelıdır" ıstensırden kurtulan (öbur tunzm ağırhklı ulkelenn deneyımlerı ışığında) doğal, tarıhı ve mıman değerlenmıze saygılı planlama yaklaşımlan benımsenmehdır • Altvapı tesıslennde çok önemh eksıkhkler olan \ e bu durumlan ıle toprakta, suda çözümsuz kırhlıkler yaratan yazlık konut alanlarında bugün ulkemızde bulunan ve kullanılan çağdaş altyapı teknolojısı (eğer yerleşme butününde çözülemıyor ıse) mutlaka kurdurulmalıdır Doğal olarak avnı sorunlan varatan turıstık tesısler ıçın bu konu geçerh olmalıdır Dolayısıyla bu tür alanlara yetıştırılemeyen yerel yönetım hızmet lennm getırdığı çevre kırlılığının bır bölumü önlenmış olacaktır • özellıkle kooperatıfler joluyla oluşan yazlık konut alanlarının yılın önemlı bır bölumunde kullanılmayışı ıle ortaya çıkan yatak kaybı, bu tür alanlarda yeru bır yasal duzenleme ya da örgutlenme ıle gıdenlebılır Dolayısıyla, yazlık konutların, kıralık konut, pansıvon konut, devre mulk turu olarak ışletılmesı özendırılebılır Oluşmuş alanlar olanaklan ölçüsunde bu ama ca yöneltıhrken, yenı oluşacak vazhk konut alan larında arsanın ahmından projemn elde edılmesı ne, gıderek uygulamaya dek olacak sürecte bu yak laşım değerlendınlebılır • Kıvı yerleşmelerımızın yerel yönetımlen, çok ıvedı olarak gerek parasal gerek personel ve gerekse makınearaç açısından güçlendınlmeh, uygulama ve denetım olanaklan arttırümahdır Böylece temelde umursamazlıktan kaynaklanan, ancak yetersızIıkle (para, personel gıbı) açıklanan soğukkanlı ve yanlış davranışlann tamamı olmasa da bır bölumu engellenecektır • Oluşturulacak yenı pohtıka ve ızlencelerle kıyı yerleşmelenmızdekı tum sorunlara çözumler aranırken, yazlık konutlann toplumsal yarannın arttınlması da dıkkate alınmalıdır ğu ıçın, genelde hıçbır araştırmaya gırılmeksızın, konut tıplen ve yerleşım planlan uretılmeksızın bu planlar hazırlanmakta, dolayısıyla kullanım değe 9 n ve nıtelığı olmayan alanlar ortaya çıkmaktadır Bu da özellıkle tunzm amaçlı kullammlar açısından çok önemlı ve gerı dönulemez kayıplan beraberınde getırmektedır Gerek yatak sayısının artmasında gerekse turizmın planlı gelışmeye Özellıkle plansız alanlarda onaylanan yerel uybağlanmasında, yılın belirli aylarında kullamldığı içın fayda oranı çokgulama ımar planlarında yapılaşma katsayılarının antınlması yönunde ılgılı kurum ve kışıler yoğun duşuk olan, turizm değenne ya da doğal niteliklere sahip buyük baskılara alınmakta, eğer başanlır ıse guncel deyıarazileri kapsayan ve onemli parasal kayıplar yaratan yazlık konut şı ıle kıyılanmız betonlaşmakta, genel kullanıma alanlarının olumsuz etkileh gorulmektedir. kapatılmakta ve doğal değerlenmız yıtınlmektedır Bır parselı ya da parseller gmbunu kapsamayıp, Yard. Doç. Dr. ZEKAİ GÖRGÜLÜ Yıldız Ünı. Mimarlık Fak. yerleşme genelınde arazı kullanım kararlan getıren Kıyı yerleşmelerınde sağlıkh planlama ve arazı uygulama veya ana ımar planlan sorunlan butun öncelıkle, tstanbul, Izmır, Bursa gıbı büyuk şekullanım kararlannı uretebılmek, tunzm ve yazlık de çözme yaranndan ötunl en sağlıklı yaklaşım olahırlenmızın yakın çevrelennde ve kıyı yerleşmelennde görülmeye başlanan yazlık konutlar ya da bu konut alanlarındakı ıstemlen de gözeterek denge rak kabul edılmehdır Kıyı yerleşmelenmızde belırlı bır analız surecıtür yapılaşma bıçımı, gıderek Ege ve Akdenız kıvı lerı kurabılmek, gıderek pıanlann uygularnasını yerleşmelenmızde ağırhk kazanmaya başlamış, za sağlayabılmek ve ağırlıklı olarak sonınun çözümun ne temellenen ve arazı kullanımlarım, kıyılan deman ıçınde ıse bu yörelerımızın en önemlı alanları de uvgulanacak polıtıkaları zengınleştırmek ama netleme amacına yonehk ımar uygulama planlan cı ıle gunümuzdekı oluşum bıçımlerım tanımlama hem avrıntıda planlama (örneğın Turizm planladurumuna gelmıştır ması) yapma olanağını vermekte hem de daha ön Oldukça güçlu turizm potansıyelıne sahıp oldu nm zorunluluğu vardır • Plansız oluşumlar Bu tur alanlar herhangı bır ce sıraladığınuz yanlışlann ve çarpıklıklann önemlı ğu bıhnen kıyı yerleşmelenmızde arazı kullanımı açısından çelışen ıkı temel ışlev alanından (tunzm plana bağlı olmadığı ıçın genellıkle yasal ızınlen bır bölumünun gıdenlmesmı sağlamaktadır Plan yapımında, gerek plansız alanlarda oluşmuş alanlan yazlık konut alanJarı) bın olarak kabul ahnmamış, zaman zaman köy statusündekı yerleşedılen yazlık konut alanları ya da yazlık konut ol melerde muhtann onayı ıle ortaya çıkan alanlar yazlık konutlar gerekse yerel uygulama ımar planı ıle gerçekleşmış (Planı onaylanıp, gerçekleşmemış gusu, ılgıh meslek gruplan ve sektörlen ıçerısınde, dır gıderek de basında ve sözlü yayında, gecmışe göre Bıreysel olanaklan ıle üretılen ve genelde tek aı de olabıhr) Yazlık konut alanlan dığer alanlar ıle daha ağırhklı bıçımde gUndeme gelmış ve ülkemı Ielık konutlardan oluşan bu alanlar, gırışımcılerın butünleşmede entegrasyon sorunlan ortaya ko> zın güncel sorunlan arasında tartışılır olmuştur beğerulen doğrultusunda oluşmakta, gerek alan ge makta, donatı alanlanndan yapılaşma değerlenne Bu tartışmalara neden olan ve bırbırını bütün rekse yapı ölçeğınde sonradan gelıştınlen bır pla kadar plan kararlan uzennde baskı yaratmaktadır Bır başka önemlı baskı da yazlık konut koopeler gıbı gözüken üç ana faktörü ıse şö>le tanımla na entegre edılmesı çok önemlı görsel, yasal ve meratıflennden gelmektedır Hıçbır ılgılı kuruma dakânsal zorluklar yaratmaktadır yabıbnz • Son yülarda yabancı turıstın özellıkle yaz ayGenellıkle kıyılara çok yakın yerlerde oluşan bu nışmaksızın arsa alan ve uye kabulu yapan bu örlannda ülkemızı de tercıh eder olması, turizm sek tur alanların denetım yetersızlığınden ötürü doğal, gutler töründe belırlı bır hareketlılığı gundeme getırmış tanhsel ve tanmsal değerlen zarara uğratabıldık• Arsaları plan dışı alanda ıse hıçbır ılkeye datır Ancak yatak sayımızın sınırlı olması ve yıtık len ya da bu değerlenn komnmasmda güçlükler ya yanmadan planın bu arsaları da ıçermesı, ler getıren plansız gebşraeler bu hareketlılığın bü rattıkları görülmektedır • Arsalan plan ıçınde olup da, planın sayısal yayümesını engeller durumdadır • Planlı oluşumlar Plan sözcuğünün getırdığı pılaşma değerlen kabul ettıklen üyelerın tamamı • Gerek yatak sayısının artmasında gerekse tu olumluluğun ızlenemedığı bu alanlar, toplu sayı nın konut sahıbı olmasını sağlamıyorsa, plan >anzmın planlı gelışmeye bağlanmasında, yılın belırlı labılecek tek aılelık ya da çok aılelık (katlı) >apı pılaşma katsayılarının yukseltılmesı doğrultusunaylarında kullamldığı ıçın fayda oranı çok düşük laşmalar bıçımınde ortaya çıkmaktadırlar da, gerek ılgılı yerel yönetımlerı gerekse plancıyı olan, tunzm değenne ya da doğal nıtelıklere sahıp Bu toplu gırışımlerı yıpratma ve baskı altında tutma eğılımıne gırmekbüyük arazılen kapsayan ve önemlı parasal kayıplar • Yap satçı konut uretım ve edınme bıçımı tedırler Bu da planlarda zaman zaman genel ılkeyaratan yazlık konut alanlannın olumsuz etkılen • Yazlık konut kooperatıflerı üretutı ve edınme lerden sapmayı, gıderek de uygulama guçluklerıru görülmektedır bıçımı getırmektedır • özel konut şırketlerı uretım ve edınme bıçımı • Sayılan kıyılanmızdan beklenılen toplumsal yaran azaltacak kadar çok olan yazlık konutların • Yerel yönetımler konut kooperatıflen üretım Sonuçlar oneriler yer seçımınden bakımına, onarımına kadar çeşıt ve edınme bıçımı olarak tanımlayabılırız Dınlenmetatıl anlayışımızdakı olumsuzluklar, lenen kendıne özgü soranları vardır Bu sorunlar Kullarucıya ımarlı parsel sunma (Ağırhklı ola taşınmazlara karşı (arsa, konut vb ) aşırı duşkun ılgılı yerel ve merkezı yönetımlerı, kayıplar yara rak bıreysel olanaklarla konut üretım ve edınme bı luğumüz hatta tutuculuğumuz ve guvence olarak tan çözümlere götürmekte, gıderek kıyüanmız, do çımınde parsel satma yolu ıle) ya da Kat Mülkı bakışımız, bu güvencenın altında bılerek ya da bılğal guzellıklerımız ve tanm alanlanmız bozulmakta yetı Yasası doğrultusunda bına yapımına olanak meverek spekülasyonun oluşması, belırlı bır kesım ya da yok edılmektedır verme amaçlarına yönelık yerel uygulama ımar tarafından konunun prestıj olarak bemmsenmesı, Bu üç ana faktörün aynntıda ırdelenmesı, ko planlan başka bır alanla, ışlev alanlan ıtıbanyle ta gıderek tunzm sektörünün önemının ve yarannın nunun boyutlannı ve farkulaşmalannı ortaya ko mamen ılışkısız olarak onaylanabılmektedır Mo bılınmezlığı ve küçümsenmesı yazlık konut olguyarken, çözümün gerek sektörel gerekse mekânsal zaık planlar olarak tanımladığunız bu yaklaşımda sunu gereğırun çok ustünde bır ıstem ıle ülke güntemel endışe alanın yasallaşmasım sağlamak oldu yaklaşımda "planlama" olduğunu belırleyecektır demıne getırmıştır Yazlık Konutlar Kıyılarmnz ve Planlama PENCERE 10 EKİM 1989 ;meden Marmara'yı Yok Etmek... Olu balıklar Istanbul kıyılarına vurunca beledıye ıster ıster ıstemez satışları yasakladı Halk TV'den uyarıldı Olayın nedenlen anlaşılıncaya kadar sakın balık yemeyınız! Söylemesı kolay Balığa aş eren yoksul, kıyıya vuran derya kuzularını toplasa, eve göturse, tavaya btr gıdım zeytınyağı koysa, cızır cızır kızartsa, evın ıçını duman ve koku kaplasa, çoluk çocuk sofraya çökup dugun bayram etseler Tut kendını tutabılırsen, kım laf dınler kı Yapma dostum, zehırlı olabıhr Boşversene sen Beledıye yasakladı O yasak bıze geçmez Canı ıstedığınde bır lokantaya gırıp balık yıyebılenler, yoksulun tutkusunu ve umursamaziığını anlayamazlar * Ya bahkçılar? Adam balıktan gecınıyor, ama, öyle bır tepeden ınme gelmış kı kamu görevtısı emredıyor Ne avlayacaksın ne de satacaksın1 Ne demek b u ' Köylüye, "Buğdayını ekme, tartanı sürme, hasadını yapma, ürünunü satma" demekle eşanlamlı Balıkçılar bıçak kemığe dayanınca "anarsık" bır eylemle dırenışe geçmışler Teknelerıne bınmışler Boğaz'dakı trafığı engellemışler demeçler vermışler Bu polıtık bır oyun Mılyartarca lıra zararımız var Bız ne otacağız? Hesap venn1 Balıkçılar da haklı değıl mı* Ekmek parası bu, avlanma ve satış yasağı sureklı olursa ellerı kolları boğürlerınde kalacak, ocaklarına ıncır ağacı dıkılecek Ya beledıye'' Haklı değıl m ı ' Avlanma ve satış yasağı koymasa, halkı önceden uyarmasa, sonra da zehırlenme olayları patlak verse, beledıyeyı bır kaşık suda boğanz Pekı balıklar neden karaya vurdu' Kımıne göre suda ısının bırden düşmesı, kımıne göre fabrıka atıklarının KartalMaltepe kıyılarını zehırtemesı kımıne göre bır başka neden var Ancak arkadaşımız Kemal Kuçuk'un Cumhurıyet'tekı haben bılımsel bır açıklama getırıyor "Öncekı gun Istanbul'un Anadolu yakası sahıllenne vuran bınlerce bahğın oksijensızlıkten boğulduğu anlaşıldı Denız canlılarının yasayabılmesı ıçın gereklı olan lıtrede en az 5 mılıgram oksı/en oranının Marmara'nın ıkı yılda olağanüstu kırlenmesı sonucu dıp ve orta dennlıkte lıtrede 2 9 mılıgrama düştüğu belıriendı 3 mılıgram atonm kesın ölüm' olduğu belırtılerBk, öncekı gün meydana gelen kuvvetlı rüzgârla suyun alt tabakalarındakı oksı/ensız suyun bırden üst tabakalara yükselmesı üzenne, tum katmanlarda bırden meydana gelen oksııensızlığın, balıkların bırkaç saat ıçınde ölumüne yol açtığı bıldınldı" "Marmara ve Boğazları Beledıyeler Bırlığı" çevre bölümü uzmanlarının raporunda bu saptama yer alıyor Doğa bızı uyarıyor * SOS ışaretlerı venyor Ama denebılır kı Ate yapalım yanP Sanayılesmeyelm mP "Denızı kınetBceğa" korkusuyla fabrıka kurmayaltm mı"> 'Demago/ı' olur bu yaklaşım, "günah" sayılır, bal gıbı '^aWafmaca"dır Turkıye'de sanayıleşmenın yansından coğunu Marmara çevresınde yoğunlaştırmak doğaya, ınsanlığa, Türkıye'ye ve halkımıza karşı ışlenmış bır cınayettır Plansızlık, körlük, çıkarcılık vş hırsla butun kıyılan bızım olan "ıç denızımız"\ boğduk Cınayetın ılk gırışımlerı adına "Cooley Yolu" denen istanbulizmıt kıyı şerıdınde başladı Bu olumsuz gırışımın temelındekı nedenler, yıllarca once "YÖN" dergısınde enıne boyuna anlatılmış ve eleştınlmıştır . .H,,M Aradan çeyrek yüzyıl gectı , .„ ,. r ,., Olu balıklar karaya vurarak hepımızı uyanyor Biz olayı hemen unutmaya hazırız, bır hafta geçmeden hıçbır şey olmamış gıbı yaşamaya başlarız • Doğa kırlenmesı Batı'da yok mu? Sosyalıst ülkelerın basında da bır bela değıl m ı ' Evet Ancak aramızda önemlı ıkı "fark" var Bız onların deneyımlerınden yararlanabılecek kadar geç kaldık ve sanayıleşmenın ılk aşamasındayız Ustelık daha endustrı toplu mu olamadan yurdumuzun doğasını yok etmek marıfetını gösterıyoruz Kışı başına 1000 dolar ulusal gelır düzeyınde Marmara'yı öldürmek ıçın 'deha"ya gerek var HESAPLAŞMA BURHANARPAD İJniversitelerde Öğrenci Fazhıüğı Her şeyden once eğıîım faalıyetınin yerine getırılmesının ya da diğer bır ıfadeyle, öğrencinin eğitim hakkından yararlanabılmesinin birinci koşulu, öğrencinin okula gırebılme, hocayı dınleyebüme olanağına sahıp olmasıdır. tkinci olarak, eğıtım hakkının gerçekleşe bılmesı ıçın öğrencılenn derse aktıf bır şekılde katümalan, hocaya soru sorabılmelen, tartışabılmelen gerekır Dile Kolay!.. llk Türk filmı Bınnaz'ı görelı yetmış yıl oldu Şımdılerde yuz odalı bır ış hanına dönuşturülmüş olan Mıllet Tıyatrosu nda, (sonralardan Turan tıyatro ve sıneması) fılm de gosterılmekteydı Mâlul Gazıler Cemıyetı nce ışletılen Mıllet'te Bınnaz adlı bır Turk fılmının gösterıldığını kımlerden duyduğumu bılemıyorum Fakat ılle de gıdelım dıye oylesıne tutturmuş olmalıyım kı her zaman bana karşı çok anlayışla davranan babam pek ofkelendı Fakat yıne de göturdu Hececı şaırlerın onde gelenlerınden Yusuf Zıya Ortaç'ın Bınnaz oyunundan perdeye aktanlmış olan o fılmden aklımda pek bır şey kalmadı Tuhaf gıysılı kımı kışılerın bır yapt damına tırmanışından başka O adamın Hakkı Necıp Ağırman olduğunu, kadınların da o yıllarda Istanbul'da yaşayan beyaz Rus artıstlerı olduğunu sonraları oğrendım Türk sınemasıyla tanışmam böyle başladı Bırkaç yıl sonra kurulan Kemal Rlm'ın çevırdığı bütün fılmlerı büyük ılgı ıle ızledım İstanbul'da Bır Aşk Facıası (Şışlı Guzelı Medıha Hanımın Facıayı Katlı), Nur Baba (Boğazıçı Esrarı) Fener Bekçılerı (Kız Kulesı Facıası), Leblebıcı Hortıor Ağa (Bestecı Dıkran Çuhacıyan'ın ünlu operetı, sonraları yıne Muhsın Ertuğrul'un yonetımıyle seslı olarak çevrılmış ve Venedık festıvalıne katılmıştır), Ateşten Gömlek (Kurtuluş Savaşı'nı konu alan ılk Türk fılmı Halıde Edıp Adıvar Ateşten Gömlek filmını ıkı ayrı seansta ve tahtaperdeyle ıkıye ayrılmış salonda annemle ızlemıştım) Sözde Kızlar (Peyamı Safâ ımzasını taşıyan ve o sıralarda çok tartışılan toplum eteştınlı roman) Böylesı verımlı ve olumlu dönem yazık kı uzun sürmedı Hepsı bırbırınden ılgınç Fransız, Alman, Amerıkan ve Rus fılmlerı oylesıne Yedıncı sanat örneklerı sundular ve gelır sağladılar kı her şeyden önce bır alışverış olayı sayılan fılm sermayesı gelırı seçtı Ankara Postası Bır Mıllet Uyanıyor gıbı arada bır, daha dogrusu yıllarca arayla fılm çevırmekle yetımldı, paraca buyük destek getıren yasa yurürluğe gırınceye kadar (19471948) Yenı yasa, bıletın satış eden üzennden yüzde yetmış beş olan temaşa resmı'nı Türk filmlen oynatıldığında yüzde yırmı beşe ındırıyordu Yenı yasanın ılk ürünlerı kısa surede görüldu Yenı fılm kuruluşlan, yenı rejısörler yenı kameramanlar bırbırını ızledı Bınnaz1 dan tam otuz yıl sonra, tıyatrodan gelmeyen Turk fılmcılerı ılk ürünlerını verdı Faruk Kenç, Baha Gelenbevı Lutfı Akad, Aydın Arakon, Orrtan Arıburnu Şakır Sırmalı adını taşıyan ımzalar ılgı topladı, verımlı gelırler sağladı Yıldan yıla daha da gelıştı, bır yılda yapılan Turk fılmlerının sayısı yuzlerın ustüne yukseldı Türk seyırcının Turk fılmıne ılgısı artarken kımı aydın çevrelerde ılgı kıpırdanmaları göze çarpmaktadır Bunun sonucu ılk Türk fılm yarışması (festıvali) yapıldı Ağır ağır da olsa basında ve aydın çevrelerde Turk sınemasına olumlu yaklaşma hızlanır Edebıyatçı, fiim yapımcısı yönetıcının gırışımıyle Turk Fılm Dostları Derneğı kuruldu Dernek Turk fılmcılıgıyle Turk basını ve aydın çevreler arasında bır yakınlaşma amacı guden calışmalar yapar Basın toplantıları araştırmalar ıncelemeler gıbı Bu arada 1953'ten başlayarak ulusal nıtelıkte Türk fılm festıvali düzenler Bu arada yabancı ulkelerde yapılan fılm yarışmalarına katılmalar başlar Istanbul'un Fethı (Berlın 1950, Şadan Kâmıl). Bır Şehnn Hıkâyesı Belgesel anlatı, Aydın Arakon 1955) HıtıtGüneşı M Ibşıroğlu Berlın 1962 Belgesel Gumuş Ayı Odulu), Susuz Yaz, Metın Erksan 1964 Berlın Altın Ayı Odülu 1917 yapımı Bınnaz la başlayan cılız ılk urünler ancak şu son yıllarda sağlıklı ve çok başanlı örnekler ortaya koyuyor Başarılı çalışmaların surduruleceğını gösteren ışıklar umutlandırıyor 1917'den 1989 yılına 70 yılı aşkın bır tablo' Dıle kolay< Son satırı noktalarken bana ulaşan 'Türk Sınema Tarıhı' kıtabından ılerıde ayrıntıh soz edecegım Mustafa Gokmen'ın tıtız çalışmaları ürünu olan Türk Sınema Tarıhı, başlangıçtan 1950 yılına kadar Türk fılmcılığını ve eskı Istanbul sınemalarının bır panoramasını da verıyor Ciddi ve adi) sınav Öğrencılenn eğıtım hakkından yararlana bılmelerının nçuncu koşulu ıse ciddı ve adıl smavlardan geçme hakkına sahıp olmalandır örneğımıze dönersek, ortalama 1400 öğrencısı bulunan bır hocanın cıddı sınavlar yapabıleceğmı, sınav kâğıtlanm adil bır şekılde değerlendırebıleceğım söylemek oldukça güçtür Bır sınav kâğıdının cıddı bıı değerlendırmeye tabı tutulabılmesı ıçın ortalama 10 dakıka ge rektığını varsayarsak, 1400 sınav kâğıdmın okunması ıçın 14 000 dakıka, yam 233 saat, yam her gun gunde eksıksız sekız saat çalışmak kaydıyla 30 ışgunu gerekmektedır öğrencı sayısı fazlalığı eğıtım faalı>etlerı nın gerçekleştınlmesını engelledığı gıbı dığer yandan da bılımsel faahyetlenn yenne getınlmesını de engellemektedır Bıhmsel faalıyet lenn duşüşunü görmek ıçın yıne örneğımız AÜHFye bakarsak şunlarla karşılaşınz. 1982 yılına kadar AÜHFmn yayınlanmn sayısı yıl da ortalama olarak 10'u geçmektedır (5) 1982'de toplam yayın sayısı 7'ye, 1983'te 8'e, 1984'te 4'e, 1985'te 2'ye, 1986'da 4'e, 1987'de 3'e 1988'de ıse 0"a düşmüştur KEMAL GÖZLER A.Ü. Hukuk Fakültesi Araş. Gör. Bugünlerde ünıversıtelerımız, 198990 öğretım yılına gınyorlar Yenı bır öğretım >ılının başlaması dolayısıyla unıversıtelerımızm sorunlan bır kez daha gundeme gehyor Ben de bu vesıleyle, unıversıtelenmızın temel bır sorununa, oğrenci fazlalığı sonmnna değınmek ıstıyorum İlk önce, öğrenci sayısı fazlalığının sayısal görünümiınü saptamakla ışe başlayalım YÖK'un yayımladığı "Kasım 1981Kasım 1988 Doneminde Yakseköğretımdeki Gelişmeler" başhklı kıtapçıktakı venlere göre (s 6), merkezı yerleştırme ıle yukseköğrctıme alınan toplam öğrenci sayısı 1980'de 41 574, 1981'de51 326, 1982'de62 241, 1983'te 110 577, 1984'te ı08 725, 1985'te 122 992, 1986'da 127 987, 1987'de 132 248 ve 1988'de 146 574'tür Bu soruyu, Türkıye Cumhurıyetı'nın ılk yuksek öğretım kunımu olan Ankara Ünıversıtesı Hukuk Fakultesı (AÜHF) örneğı uzennde yarutlayabm AUHFye 198283 öğretım ydına kadar, her yıl ortalama 600 öğrenci merkezı sıstemle yerleştırılırken, 198283 öğretım yılı ve tramı ızleyen yıllarda 1200 öğrencı yerleşunlmeye başlanmıştır. 1986, 1987, 1988 yıllarında yerleştınlen öğrencı sayısı kademelı olarak düşunllerek 198889 öğreum yduıda 784 öğrencıye mdırılmıştır (1) Ögretim uyesinde azalma AÜHF'de öğrencı sayısındakı artışa karşın öğretım uyesı sayısında belırgm bır azalma vardır Şöyle kı, 1981 yılında 45 olan öğretım üyesı (Prof + Doç) sayısı 1989'da 37'ye, 1981'de 22 olan doktorasını tamamlamış öğ8 yıllık ortalama retım elemaru (doktor asıstan) sayısı, 1989'da Bu sayısal verılerden de açıkça görulduğü ll'e (Şımdı Yard Doç. + Dr ArGör) duşmüşgıbı, 1980'de 41 574 olan unıversıtelere yerleş tür (2) Aynca behrtelım kı Nısan 1984'e katırılen öğrencı sayısı, 8 yılda ortalama "* 252 dar AUHFden "ayrılan" ve "ayınlan" öğreoranında artarak 1988'de 146 574'e ulaşmışür tım üyesı sayısı 25'tır (3) Ümversıtelenmızdekı toplam öğrencı sayı Şımdı, öğrencı sayısı fazlalığı sorununu bısı ıse 198182 öğretım yılında 240 403 ıken raz daha somutlaştıralım örneğımız AÜHF 1988'de 554 493'e ulaşmışür Artış oranı 1» 4'uncu sınıf anfısınde oturacak yer sayısı sadece \e sadece 374'tur Oysa bu sınıfın mev130'dur (age, s37) Şuphesız, daha fazla gencımızm yıiksek oğ cudu 1791 kışıdır (4) Işte yuksek öğretım sısrenım olanağına kavuşması sevındına bır şey temımızın akıl dışılığı buradadır 374 kışıdır Ancak, şu soruyu da sormadan geçeme lık bır sınıfa 1791 öğrencinin alınmasındadır yız Bu artış, öğretım uyelerı sayısı arttırılaÜnıversıtelenn genellıkle, egıtım y'apmak \e rak, yenı olanaklar sağlanarak mı gerçekleş bıhmsel araştırmalarda bulunmak gıbı ıkı tınlmıştır'' Yoksa, eskı unıversıtelenn zaten sı amacının olduğu söylenebılır nırlı olan kapasıtelenmn üzenne çıkılarak mı Öğrencı sayısı fazlalığı, kanımca, eğıtım 9 sağlanmıştır amacının gerçekleştınhnesıru, dığer bır devışle, Bu sonıya maalesef olumsuz vanıt vermek öğrencinin eğıtım hakkından yararlanmasını zorundayız Artışın, buvuk ölçude eskı unı engellemektedır versıtelerımızın oğrencı kapasıtelenmn uzerı ne çıkılarak sağlandığı söylenebıhr Zıra, es Kuyruklar... Kuyruklar... kı unıversıtelenmızın 198182 öğretım vüındakı Her şeyden once, eğıtım faahyetının yerine toplam oğrena sayıları ıle 1988 yılındakı top getırılmesının, ya da dığer bır ıfadeyle öğrenlam öğrencı sayılan karşılaştırıldığında, oğ cımn eğıtım hakkından yararlanabılmesinin rencı sayılannın genelhkle ıkıye katlandığı gö bınncı koşulu, öğrencinin okula gırebılme, sırülmektedır Orneğın, bu tanhler arasında top nıfta oturabılrae, hocayı dıuleyebılme olanalam öğrencı sayısı, Ankara Lnıversıtesı'nde ğına sahıp olmasıdır Öğrencılerın buyuk ço17 425'ten 36 903'e, Hacettepe Unıversıtesı'nde gunluğu, bu en basıt haktan bıle mahrumdur 8 764'ten 22 500'e, Istanbul Unıversıtesı'nde lar Oğrencıler bu haklanndan yararlanabıl30 778'den 39 873'e, ODTL'de 11467'den mek ıçın yam sınıfta bır >ere oturabılmek ıçın 15 690'a, Ege Unıversıtesı'nde 10 068'den sabah saat 7'den ıtıbaren okul kapısının onun17 392'ye çıkmıştır (age, s 37) de soğuk altında kuyruğa gırmekte, bır saat Pekı, eskı unıversıtelenmızde, bu artışa pa bekledıkten sonra kapı açılmakta, oğrencıler ralel olarak öğretım uyesı sayısı arttırılmış, ye de koşarak, ıtı^erek sınıfta ver kapmava ça 7 hşmaktadırlar nı olanaklar sağlanmış mıdır Sonuç Görülduğu gıbı orneğımız AÜHFde eğıtsel \e bılunsel faahyetlenn tam anlamıyla ger çekleştınldığıru söylemek oldukça guçtur Bu nun bırçok nedenının olduğu kuşkusuzdur Ancak, kanımca, bu nedenlenn en önemlıle rınden bın, yukanda açıklandığı gıbı öğrencı fazlalığıdır öğrencı sayısının fazlalığı, >ıikselen toplumsal talepler karşısında ÖSYM1 nın öğrencı kontenjanlannı arttırmasıyla meydana gelmıştır Burada dıkkatı çeken noku, bu artışın 12 Eylul sonrasına rastlamış ol masıdır Kanımca, eğıtsel ve bıhmsel faalıyetlerın hangı sayıdakı öğrencı ıle ıdeal olarak gerçekleştırtlebıleceğını en ıyı şekılde takdır edecek organ yıne ılgılı fakultemn kendısıdır lşte bu nedenle özerkhk, bır fakultemn oğrencı alımında butun mudahalelerden (toplumdan gelen talepler dahıl) uzak tutulması anlamına yuceltılmelıdır (1) A.U.'den Haberler, Temmuz Ağustos Eylul 1988, S 10 (2) 1981'dekı sayılar ıçın bkz. Maksut Mumcuoğlu, "Hukuk Fakultesınden Hukuk Mektebıne' ", Cumhunyet 6 Kasım 1985 1989'dakı sayılar AUHFyıllıkları taranarak tarafımızdan tespıt edılmıstır (3) Şahın Alpay, "YÖK Dosyası", Cumhunyet 3, 4 Ekım 1985 (4) Bu savıya aftan donenler dahıl değıldır VEFAT Serpil Atılgan'm eşi, Mehmet Hamdi Atılgan'ın babası Yazar YUSUF AITLGAN'ı kaybettik. Cenazesi 10.10.1989 salı günü Moda Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Bülbüldere Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. AİLESİ Çelenk gönderılmemesmı nca ederiz. Bugun saat 12.30'da Zıncirlikuyu'da BORAN'ın mezarı basında buluşabm. Son yolcuhığunda çiçekler ve alkışlar arasında kendisine eşlik ettiğimiz Dostlan adına UMUR COŞKUN • Laspetkımlş, Otomobıllş, Teslş Genel kurullan • Işyerı Komıte ve Konseylerı uzerıne . • DemırÇelık ısçılerı ateşı ve ıhanetı gordu. • özelleştırmeler Hesap sorulmalı • Cumhurbaşkanlığı seçımlen • Silopı. Kurşunlu demokrası • İktidar ıdam cezalarını otomatığe bağladı • Özal'ın Bulganstan polıtikası ve ABD • Patronlar 'Tek sozleşme, tek ucret, tek konfederasyon" istlyor • Siyasi iktidarın işçı sınıfına saldırısı suruyor. Grev yonetmeliğı • SSK kime çalışıyor? • Grevler, direnışler BEHİCE BORAN'a saygı. EROL BOYRAZ, HASAN ÖZCAN, İDİL TEMUÇİN, WERNER CIERLAH, GISELLA PERVEZ BAŞSAĞUĞI Ünlu Yazar, YUSUF yıtırdık Acımız buvuk Tüm dostlanna ve yazarlarımıza başsağlığı dılerız Cenaze, bugun oğle namazından sonra Moda Camu'nden kalkacaktır TÜRKİYE YAZARLAR SENDÎKASI "Selam dunyanın ve Turkiye'nin Aydınlık geleceğine..." TEŞEKKÜR Kızımız Başak'ı başarıh amelıyatı ıle tekrar sağhğına ka\uşturan Goztepe SSK Hastanesı doktorlarından OprDr. ACIBİRKAYIP Perşembe Toplantısı'nın kurucularından, hepımızın sevgılı ağabevı, değerlı romancımız BEHİCE BORAN Seni unutmadık, unutmayacağız. 9. sayı bayilerde Bakırköy Adımlar Temsilciliği HAMDİ ESKİOĞLU CENGİZ ÖKTEM'e sonsuz teşekkurlerımızı sunarız YUSUF ATILGAN'ı 9 Ekım 1989 Pazartesı gunu yıtırdık Ama ınanıyoruz kı o her perşembe akşamı yıne anılarımıza konuk olacak Anısı onunde saygıvla eğılıvoruz Perşembeciler YILMAZ AILESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle