Katalog

10 EKİM 1989 HAVA DURUMU Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan bılgiye göre, yurdun batı tesımleri çok bulutlu, Trakya, Marmara. Ege, Batı Karadeniz ile geç saatterde iç Anadokı'nun kuzeybateı saganak ve gök gürültülu sağanak yağışlı, diğer yerter az bulutiu geçecek HAVA SICAKLlSl Vfcgış alan yerierte dçöşmeyecek. ötekı yertefde artacak. RU2GAR: Güney ve batı yunlerden hafrf, ara sıra orta, yurdun batı kBSİmterinde kuvvedl ve aman OENIZ: Mutedii, Batı Karadernz ve Egetie kaba dalgaJı. dalga yükaman kısa sürelı fırbna şeldinde ese setfB 115 yer yer 2. Ege ve Batı Karadeniz açıklannda 2 53 cek. Denöerimude riagâr Akdeniz ve m ddaymda olacak. van Gölu'nde hava: Az bulutlu ve açık, nuzDoöu Karadenirlfe bbfc ve iodostan 35 gâr güney ve doflu yfinlerden hafif, ara sıra orta kuvvette eseyer yer 6, Ege, Marmara ve Batı Kara cek Göl kuçük dalgalı olacak. Gorüş u2akJığı 10 km dolayında denfrde 76 kuvvetin* saatte 1021 yer bulunacak. yer 27, Ege, Marmara ve Batı Karadek ı bulutlu yaOtnurlu ^ sslı n, kjrtı nirde 3340 deniz mifi htzla esecek A Y A Y A Y A B A Y Y Y A a ^ A Y Botu Y Bursa C*1* Y A vonm Y D m o * CUMHURÎYET/15 TURKIYE'DE BUGÜN 29° 16° DtyartHtar A 27° 10° Manısa V 2V MP Edin» Aı 25° 10° Mersn 26° 14° Erancan A 19° 4°MuQla 24° 12° Erzunım 22° 6°Esio$et»r Y• 2*M0°Muş 25° W° Oanamep A 28° 18° öresun A 27° 17° uumuşftane A 22° 8°Rat ş 24° 12° Samsun 2S°M°Hattari 24°14°Sİrt 2S°W°bp*to 2S°i8°Sinop 2B°1S°ts»bul 27" 18° Sıvas 26° 14° Izırar 20° 6°Telordaü 24° 8°Kars 22° 8°TrabaKi 24° 8°Kastamonu 24°10°1uncci 24°W°Kaysen 22°«°Us* 2 T M° Kıridarca 24° PVan 24°18°Konya 25°13°Y(Bsat 24» 10° Kutahya 27°10°ZonguUalı 27°18°Malalya Y A A Y A B A A A A Y B Y A A Y A B Y 28° 20° 27° 10° 28° 18° 28° 18° 23° 8° 26° 8° 25° 17° 2S°18» 26° 18° 26° 14° 24° 16° 22° 8° 25° 18° 29° 18° 25° 10° 28° 14° 21° 7° 23° 8° 22° 18° DÜNYA'DA BUGÜN ^osi İ ^ ^ ^ • j \ Kopenhag AmSertiam Amman Auna Bafldat Barceıona Basel Aaçık Bbulullu &gunesk Kkartı S»s* YyaOmurlu Kahıre • Y 16° A 29° Y 26° A 33° B 22° Y 12° Y 15» Y 14° Y 12° Y 16° Budapeşfe Y 11° Y 11° Cenevre Cezayır B 26° A 38° Gdde A 39° Dubayi frafiMuft Y 13° A 29° B 10° A 32° Ktfn Kopenhag Y 14» Y 12° KMn A 28° Lomgrad Londra Madrid Mılano Montreal Moskova Munıh NonYork Osio Pans Prag Rıyad Roma Sofya Şam lUfUS Varvw Vfemdh Vrfznı VAshngtonA 16° Zünh Y 12° B 12° B 18° B 24° Y 13° B 11° 3 14° Y 10= A 14° Y 7° B 19° Y 12° A 38° Y 20° Y 17° A 30° A 27» A 29° Y 14° Y 12° B 13° MUSTAFA EKMEKÇt AINKARA NOTLARI İki Çuval Dosya... 6 Kasım 1983 seçimterinden bir hafta önceydi; o gün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'ydı. Sabah Anıtkabir'de, SODEP Genel Başkanı Cezmi Kartay, ANAP Genel Başkanı Turgut özal'a: Biz, seçim dışı kaldık; siz iktidara geliyorsunuz! dedi. Turgut Bey: Çok teşekkür ederim bu tahmininize, bilemiyorum! yanrtını verdi. Akşam da eski Ankara Palas'ta, Cumhuriyet Bayramı dofayısıyle bir kokteyl vardı. Seçimlere girmesi engellenen SODEP Genel Başkanı Cezmi Kartay, bir köşeye çekilmiş, bir başına ayaktaduruyordu. 12 Eylülcüler, SODEP'e 30 kurucuyu tamamlatmamışlar, onaylanan kurucu sayısı 28'de kalmıştı. Veto edilenlerin başında, partinin genel başkanı Erdal Inönü vardı; Atatürk'le inönü'nün yaverliğini yapmış, 80 yaşındaki Cevdet Tolgay bile veto edilenler arasındaydı. Cezmi Kartay'ın yalnızlığı biraz da küskünlüğünden mi kaynaklanmaktaydı? SODEP'in, DYP'nin seçimlere katılmalarının engellenmesi, haksız, çağdışı bir karardı. Demokrasiye inanmış kişilerin alabilecekleri bir karar değildi. Ama, Olkenin başında bir "cunta" vardı, dediği dedik, öttürduğü düdüktü! O gece toplantıda kimler vardı? Danışma Meclisi üyeleri, eski askerler Eşref Akıncı, Adnan Ersöz, Ibrahim Şenocak, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay başkanları, Konsey üyeleri, çok kalabalık birtopluluk. Parti başkanlanndan Cezmi Kartay'dan başka MOP Genel Başkanı Turgut Sunalp var. O, 6 Kasım seçimleri sonunda kuracağı kabineyi oluşmayı düşünüyorolmalı. Günün konusu, 6 Kasım'da, yani bir hafta sonra yapılacak milletvekiü seçimleri. Danışma Meclisi üyeleri, eski askerler, Cezmi Kartay'ın bulunduğu köşeye doğru gelirler, Kartay onlara şöyle der: Benim aldığım bilgilere, tahminlerime göre, Turgut özal iktidara geliyor... Biri, söze karışır: Mümkün mü? İki çuval dosyası var! Gelmesi mumkün değil! Ben söytüyorum, sezgim bu; artık dosyasının çuvallarını ben bilmem! Cezmi Kartay'dan bu sozleri duyanlar, bunu Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e de iletmişler miydi, "Cezmi Kartay, böyle böyle diyor" diye ne bileyim? Kenan Evren, Cezmi Kartay'ın bulunduğu köşeye doğru geldi: Diger parti başkanları hep geziyorlar, siz buradasınız! diye söze girdi; Kartay: onların seçime girmelerine izin verdiniz, bize vermediniz... diye sitemli konuştu. Evren, siteme sitemle karşılık verdi: Niye "geçersiz oy" vermede ısrar ediyorsunuz? Gezilere çıkıp, vatandaşa "Geçersiz oy verin!" diyorsunuz? Paşam, biz yasal ve demokratik haklanmızı kullanmaya kararlıyız. Siyasal Partiler Yasası var bir yandan, Seçim Yasası var bir yandan; Siyasal Partiler Yasası'na göre hiçbir siyasat parti, diğer siyasal partiyi destekleyemez; Seçim Yasası'na göre de sandık başına gitmek gerekmekte. Onun için bize vatandaş "Nereye oy vereceğiz?" diye sorduğunda, "Biz seçimlere giremiyoruz, hiçbir partiye oy vermeyeceksiniz, Tak tak' yapacaksınız?" diyoruz... Gerçekten, o sıralarda toplanan SODEP'in MKYK'sinda konu görüşülmüş, "Seçime giren üç partiye de oy verilmemesi" kararlaştırılmıştı. Yani, "Tak tak" yapılacak, oy pusulaları geçersiz olacaktı. Bunu çeşitli illerde yaptıkları konuşmalarda yinelediler. Kartay da öbür SODEP konuşmacıları da birkaç yol mahkemelere verildıier... O akşam, Cezmi Kartay'ın "özal iktidara geliyor" biçimindeki sezgisi, Evren'i de tedirgin etmişti. Evren'in çevresindekiler ise şoke olmuşlardı. Bir şeyter yapılmalıydı. Kenan Bey'in: Dur bakalım, 5 kasım konuşmasında açıklama yapacağım! dediği duyuldu. (Buradan, Kenan Bey'in konuşmayı gerçekte seçimden bir gün önce 5 Kasım 1983 günü yapmayı düşündüğü, ancak telaşın artması üzerine ya da başka bir nederrle, 4 kasıma almayı kararlastırdığı anlaşılıyor; açıklamalara meraklı olan Kenan Bey, bu konuda Ali Baransel aracılığı ile bir açıklama yaparsa iyi olur vallahi!) Cezmi Bey, o gece MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp'e de söyledi: Benim aldığım bilgilere göre kanaatim özaf iktidara geliyor! Mümkün değil! Biz seçimde değiliz, o sizlerin sorunudur, ama ben sezgimi şimdiden size söylüyorum! Kenan Bey'in 4Kasım 1983 konuşması, Hasan Cemal'in de* yişiyle "Bombagibi patlar: Evren özal'ı yalancılıkla suçlar" Hasan Cemal'in "Özal Hikâyesi" yapıtında vurgulandığı gibi; "Artık çok geçtir. Atı alan Üsküdar'ı geçmiştir" Turgut Bey, "8 Kasım günü, Kenan Bey'i kucaklayıp iki yanağından öper." Milliyet'in pazar gunkü sayısında, Derya Sazak, "Makedonyalı ile Malatyalı" başlıklı yazısında, Turgut Bey'le Kenan Bey arasında bir "danışıklı dövüş"ün olduğunu; Hasan Cemal'in kitabındaki bulgulara, söylentilere dayanarak söyiemek istryor. Yani, 1983'te olan şimdi de oluyor, demeye getiriyor. Yazı şöyle bitiyor: "Belki de... 9 kasımda Çankaya Köşkü'nde yapılacak devirteslim töreninde 83'teki görüntünun tersine bu defa Evren, özal'ı kendine çekip öpecektir. Anlaşılan... Tarih tekerrur etmektedir." Kanımca, tarihin yinelenip ne ettiği yoktur; 1983'ten bu yana köprülerin altından çoook sular aktı; artık o derelerde bir daha çimilemez! Hacı Turgut Bey, Kenan Bey'in yerine gelmesine gelecek de sonra ne olacak? önemli olan orası... BULMACA SOLDAN SAĞA 1/ Karşıt cinsin küığına girmiş eşcinsel. 2/ Elektrik motor ya da dinaraolarında devinimli bölüme verilen ad... Zehir. 3/ Atej... Kanla doku öğeleri arasında aracı görevi yapan, kan plazması ve lenfositten oluşan san renkte bir sıvı. 4/ Alçıdan yapılmış kabartma süslemelere verilen ad. 5/ lki tarla arasındaki sınır... Lifleri dokumacüıkta kullarulan değerli bir bitki. 6/ tspanyollann sevinç ünlemi... Sevinç belirten bir söz... Yüze sürülen pembe düzgün. 7/ Tarlayı sürerek dinlenmeye bırakma... Renk renk parlak tüyleri olan iri gövdeli bir papağan. 8/ Müstahkem yer... Sözsüz oynanan köy seyirlik oyunlarına verilen genel ad. 9/ Ruhbilim. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Nefesli bir çalgı. 2/ Düzgün sanlmış halat yumağı... Asya'da bir ülke. 3/ Bir hayvan... Eskiden şairi bilinmeyen şiırlerin altına yazılan sözcük. 4/ Kaduı giysUerinin etek ucu, kol gibi yerlerine verev kesilmiş kumaştan yapılan süs. 5/ Amaç... Avrupa'da bir başkent. 6/ Zorunlu gereksinme maddeleri için devletçe saptanan fiyat... Alüminyumun simgesi. 7/ Kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme... Telefon sözü. 8/ Pamuk, yün gibi şeyleri eğirmekte kullarulan araç... Bayındırlık. 9/ Şarkı, türkü... Tekke edebiyatı şiir türlerinden biri. TAETISMA İJçüncii yaş Uçüncü yaş turizminin içeriği bir yana, kavramının bile kimi sektör yanlıları tarafından belirgin bir biçimde bilinmediğine değinmek gerekir. Bilindiği gibi Türkiye, turizm yanşına geç başlayan ülkelerden biridir. Ancak bu yarışın etaplannı hızla almak, bir başka deyişle bu alanda gelirini arttırmak için önemli bazı fırsatlan yakalayabilecek oğelere sahiptir. Hiç kuşkusuz bu öğelerden birisi de 3. yaş turizmidir. Ülkemiz 3. yaş turizmine uygun fiziki alanlar ve daha önemlisi olanaklara sahiptir. 8250 km.lik kıyı bandı, serpiştirilmiş şirin köy ve kasabalar, tanmsal peyzajlar, panoramik görunümler, eşi bulunmaz koylar, kaphcalar, mavi ile yeşilin birlikte yansıdığı ormanla deniz beraberliği, antik yerleşim birimleri ve değişik özellikteki jeomorfolojik öğelerle doludur. Bu verilerin ışığında 3. yaş turizminin Türkiye için taşıdığı öneme gelince: Nüfuslarırun yaş ortalaması giderek artan bir Avrupa ile karşı karşıya olduğumuz bilinmektedir. Böyle bir yapıdaki Avrupa ülkelerinde tatillerini yurtdışında geçirme ahşkanlığında olan in&anlann 21. yüzyü başlannda 5560 yaşlarının civarında veya onemı 3. yaş turizmini bir bakıma "mass prodnction" denilen ve uyıımlu ortak zevkleri olan gruplan aynı yerde toplamak şeklinde tanımlanan turizm türüyle bağdaştırmamız mümkündur. Bu nokta unutulmadan konaklama işletmelerinde çevre düzenlemesiyle peyzaj mimarisine de önem verilmeli, promenad yollan, bisikletle dolasılacak özel alanlar ve doğal peyzaj değerlerinin sergilendiği noktalar dikkatten uzak tutulmamalıdır. Bütün bunlan üç ana başük altında toplayıp özetlersek, 3. yaş tnrizmi denen türun pasif sezonlarda doluluğu arttıran en büyük potansiyel müşteri grubunu oluşturduğu bir gerçekür. Boş zamanlann aJabildiğine çok olması 3. yaş turistlerine ek harcamalar yaptıracağından birtakım aktiviteler planlanmah ve sunulacak bu aktiviteler çeşitü, renkli, yaratıcı, eğlendirici ve dinlendirici olmalıdır. Henüz yeni yeni eğitimsel bağlarla donanmaya başlayan sektörün, gerek 3. yaş turizmi gerekse buna bağlı olarak 3. yaş turistlerinin eğlenme, dinlenme olanaklan konusunda aydınlatıhp bilgilendirilmesi şarttır. ABDULLAH TEKİN Akdeniz Scyahat Acen. Der. Yön. Kur. Üye. Uzerinde olacaklan nokta, 3. yaş turizminin yakın gelecekte Türkiye için büyük önem taşıyacağına işaret etmektedir. Ancak bu alanda kimi kaygıların da şimdiden sergüenip önlem alınması yolunda çalışmalar yapılmalıdır. örneğin 3. yaş turizminin içeriği bir yana kavramının bile kimi sektör yanlılan tarafından belirgin bir biçimde bilinmediğine değinmek gerekir. 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet OKURLARDAN Belediye zabıtasının park cezası 20.9.1989 tarihinde arabamı 14.30 civarında Azapkapı'daki tersane kapısının önüne park ettim. Yarım saat sonra geldiğimde arabam yerinde yoktu. Trafık veya zabıtanın çekmiş olabileceğini düşünerek Taksim Kültür Merkezi Otoparkı'na gittira. Arabamı orada bulamayınca Belediye Sarayı'nın yanındaki zabıta müdürlüğünün garajına gittim. Orada da arabam yoktu. Ilgililerden edindiğim bilgiye göre önce Unkapanı Sahil Otoparkı'na, oradan ÎMÇ Güven Oto Parkı'na baktım. Orada da bulamayınca Büyükşehir Belediyesi'ni ve Ekipler Amirliği'ni telefonla arayarak arabamın çekilip çekilmediğini sordum. Fakat arabamın izine rastlanamadı. Edindiğim bilgjlere göre sırasıyla Kuledibi Katlı Otopark, Karaköy Katlı Otopark, Karaköy Sahil Otopark, Tepebaşı Katlı Otopark, Tarlabaşı Katlı Otopark, Kurtuluş Otoparkı, Beyoğlu Belediyesi, înönü Stadyumu Otoparkı, Nişantaşı Şirvanlı Otopark, Şişli Güven Otopark ve en sonunda Mecidiyeköy Miltaş Otoparkı'nda da bulamayınca calınmış olduğuna kanaat getirerek 9 saat sonra Kasımpaşa Karakolu'na calıntı ihbarında bulundum. Sabah bir ümitle zabıta müdürlüğüne arabamı sordum. Arabamın Büyük Şehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü'nün garajında olduğunu buruk bir sevinçle öğrendim. FATtH AKAYDIN tstanbul Ytiksek Sıhhat Şurası 10 EKİM 1929 Büyük Millet Meclisinde müzakere edilen hıfnsıhhai umumiye layihasına göre memleketin sıhhi şanlarını ıslah ve milletin sıhhatine zarar veren bütün hastalıklarla mücadele etmek ve müstakbel neslin İÇINIZ sıhhatli olarak yetişmesini ternin, halkı fıkri ve içtimai muavenete mazhar etmek umumi devlet işleri meyanındadır. Sıhhıye Vekaletince tedvir edilecek yüksek işler hakkında reylerini bildirmek üzere Yüksek Sıhhat Şurası teşkil olunacaktır. Layihada umumi hastalıklarla nasıl mücadele edileceği, demir yoUarı amelesi ve işçilerin hıfasıhhası için umumi ahkam vardır. BAKÜS RAKISINI Şehit mezarları 1915 Çanakkale Savaşı'nda ağır yaralanıp Istanbul Gümüşsuyu Hastanesi'nde şehit olan dedemin, Edirnekapı Şehitliği'ndeki mezannı ziyarete gittim. Mezarlar 20 şehitlik gruplar halinde, etrafı demirle çevrelenip, baş tarafta uzerinde şehitlerin künyeleri ve numarası yazılı mermer levhadan ibaret parseller halinde. Dedem, 62 parselde idi, ama bu gidişimizde onların mezarlan yerinde aile mezarlan vardı. Herhalde hatırh kişilere aile mezarlan bulunsun diye oradaki şehitleri başka yere kaldırdılar düşüncesiyle bütün $ehitlikteki künye taşlannı teker teker okuyarak aradık. Yok. Başka bir yere değişik numara ile gömülmüş olacaklan düşüncesiyle şehitlikteki müdüriyete başvurduk. Kaydımn 62 parselde olduğunu gördük. Bize bir görevliyi yardımcı olarak verdiler, ancak görevli de mezarı bulamadı ve şehit mezarlıklarının karayolları tüner kazarken tahrip olduğunu, yerine aile mezarlarırun yapıldığıru söyledi. Şimdi yetklilerden şu sorulara yanıt bekliyorum: Şehit mezarlanmn satışını kim yaptı? Durumu bilmeyerek, çoluk çocuğuna ailenin en büytlğünü tanıtmak için gelip de orada aradığını bulamayan kimselere, kim ve nasıl cevap verecek? Bu şehitliğin bu kadar bakımsız ve kontrolsüz olması kimlerin hesabına geliyor? İSMET GÜLBİZ *Jn. B«ş Çvş. Balıkesir Tek ders sınavı Tek dersten kalan üniversite öğrencilerinden biriyim. Aynca eğitim yüksekokulunda olduğumuzdan dolayı bu tek ders sınavının bizler için önemine değineceğim. Bilindiği üzere tek ders sınav hakkı tanıruyor. Ancak okulumuzdan verilen bilgiye göre ocakta veya şubatta olacağıdır. Verilen bu hak bir yıl kaybetmemiz için ise; 89*u geçmesin isiyoruz. Artı, aralıkta beş bin (5000) kişilik kontenjanlı olacak sınavdan yoksun bırakılıyoruz. Sanırım yetkililer bunu dikkate alırlar. AYHAN ZARARSIZ Edirne güreşleri Alaturka gUreşi medeni alemin kabul ettiği idman tarzı haricinde kendi halince terk etmeyip onu bazı şartlara tabi kılmak ve ıslah etmek maksadile geçen sene Edirne Cumhuriyet Halk Fırkası himayesinde teşekkül eden serbest güreş cemiyeti, bu sene sehrimizde serbest güreş müsabakalan tertip etmistir. tngiliz bahriyeliler lngiliz filosunun limanırnızda bulunduğu günler için lngiliz bahriyelileri ile sporcularımızın arasında bazı müsabakalar tertip edilmiştir. 13 ekim pazar günü lngiliz bahriyelileri ile Taksim tenis kulübü arasında bir tenis maçı yapüacaktır. 18 ekim cuma günü de Taksim stadyomunda Galatasaraylüarla bir futbol müsabakası, Moda'da da Moda tenis kulübü ile bir tenis müsabakası yapılacaktır. VEFAT VE BAŞSAĞUĞI Grubumuz şirketleri yönetim kurul üyelerinden, STFA İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı değerli büyüğümüz 30 Y I L ÖNCE Cumhuriyet Türkiye'nîn yardınu 10 EKİM 1959 Az gelişmiş memleketlere yapılacak yardım için üye memleketlerin taahhütleri belli olmuştur. Verilen bilgiye göre' bu taahhütlerin toplamı 68 milyon dolardan fazladır. Birleşmij Milletlerin ittihaz ettiği hedeflerden biri az gelişmiş memleketlere yardımdır. Bu miktar, geçen yıldan biraz fazladır, fakat gene de gayeden uzaktır. En büyük hisse Amerika tarafmdan taahhüt edümektedir. Biri teknik yardım di|eri hususi fondur. Her iki kısım için taahhütlerin 75 milyon 750 bin dolar kadar olması gerekiyordu. Türkiye, teknik yardım fonu için 210 bin dolar, hususi fon için de 210 bin dolar vermeyi taahhüt etmistir. IngiltereYle seçimler tngiliz milleti Muhafazakar Partinin iktidarda kalma müddetini 5 yülık bir devre için temdit etmiştir. Muhafazakar Parti dünkü seçimlerde 361 sandalye ile iktidan muhafaza t etmiştir. En büyük muhalif parti tşçi Partisi ise Avam Kamarasına ancak I 257 mületvekili sokabümiştir. Liberaller gene 5 sandalye ile temsil McMillan edilmektedirler. lngiliz Komürüst Partisi hu seçimde 15 aday göstermiş fakat bunlarm hepsi de seçirni kaybetmişlerdir. Daha 5 seçim bölgesinden netice almamamıştır. Son duruma göre Muhafazakar Parti, Işçi ve Liberal partilerinden 101 milletvekiü fazlası ile Avam Kamarasına yerleşmektedir. lngiliz tarihinin son devreleri içinde ilk defa bir parti Üç seçimi peşpeşe kazanmaktadır. Bromley seçim bölgesinden adaylığını koymuş olan Başbakan Harold McMillan geçen seçimde aldığı oylardan 2 bin fazlası ile 27 bin 55 oyla seçilmiştir. HAZM TÜTÜNCÜOĞLU'nu yitirmenin üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Tann*dan rahmet, kederli ailesine ve yakınlanna başsağlığı dileriz. ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL Hastalık Odeneği SORV: Bir kamu sektöründe sözleşmeli olarak çalışıyorum. İki a> önce rahatsızlandım. On bir eünliik rapor aldım. Daha sonra çalısmaya başladım. Işyeri on bir giinlük isdrahatimin iki gününü döşerek dokuz günliik iicret kesintisi japb. Haziran ayı briit ücretim 425 bin lira idi. Bunu otnza bölüp bir giinlük ücretimi buldular ve dokuz gün için benden 127 bin lira kestiler. Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan raporlu gânleriroin parasını almaya gittiğimde 63 bin lira para verdiler. Sigorta haziran ayından geriye dognı üç aylık maaşınun toplamını doksana böldü ve bir giinlük ücretimi böyle buldu. Bir günliik brüt ücretimin de üçte ikisini bana ödedi. Ben borada bir yanhş uygulama oidugunu saruyonım. CS. YANIIi Sosyal Sigortalar Yasası hastalık nedeniyle geçici işgöremezliğe uğrayan sigortalılara odenek verümesini bazı koşullara baglamıştır. 1. Hastalığı nedeniyle geçici işgöremez duruma düşen sigortalının bu süre için verilecek ödenekten yararlanabilmesi için, öncelikle "geçici işgöremezliğin başladıjb. tarihten önceki bir yıl içinde en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş" olması gerekir. 2. Geçici işgöremezük odenekleri "işgöremezliğin üçüncü gününden başlamak ve 18 ayı geçmemek üzere, her gün için" verilmektedir. Bir başka anlatımla geçici işgöremezh'k süresinin 2 günü için bu odenek verilrnemektedir. On bir giinlük geçici işgöremezlik süresi için 9 günlük odenek verilebilmektedir. 3. Geçici işgöremezlik durumlarında verilecek odenek "işgöremezliğin başladığı tarihten önceki üç takvim ayı içinde" sigorta primine esas tutulan "kazançlar toplamının 90'da biridir!' Böylece işgöremezlik odeneği son üç aylık prime esas alınan ücretlere göre hesaplanmaktadır. 4. Geçici işgöremezlik odeneği "sigortalının sağlık tesislerine yatınlmak yahut bakımı kurumca sağlanarak kaplıca veya içmelere gönderilmek yoluyla tedavi ettirildiği" durumlarda prime esas ücretin yarısı, "ayakta tedavi ettirildiginde ise üçte ikisi" oranında ödenmektedir. STFA GRUBU VEFAT Okulumuza uzun yülar emek veren öğretmenlerimizden çok sevgili VEFAT Merhum Servet Berkin'in eşi; Güner Baykal, Fatoş Çizmeli'nin anneleri; Turan Baykal, Şevket Çizmeli'nin kayınvalideleri; AhmetNerkis Baykal, Ay>'eJurgen Seeher ile Zeynep ve Ahmet Çizmeli'nin anneanneleri, Murat Can ve Elif Baykal'ın büyük anneanneleri Ankara Ku Lisesi Emekli Fransızca ÖfretmcDİ sr EGINA HOSTNIK'in 7 Ekim 1989 günü AvusturyaGraz'da vefat ettiğini teessürle duyururuz. Sankt Georg Kilisesi'nde 15 ekim pazar günü saat 9.30'da ayin yapılacaktır. Tüm Avusturya Lisesi camiasına başsağlığı dileriz. GEÇEN YIL BUGÜN C NÜZHET BERKİN vefat etmiştir. Cenazesi 10 Ekim Salı günü Maltepe Camiinde kıhnacak oğle namazından sonra Cebeci Asri Mezarhğında toprağa verilecektir. Yüregim yanıyor Cigerim karuyor Ohnasaydı sonumuz y Bitmeseydi bizim öykOmOz böyle 'Herşeye Ragmerfe ödül 10 EKİM 1988 Yönetmenliğini Orhan Oğuz'un yapuğı "Herşeye Rağmen", Federal Almanya'da düzenlenen 37. Uluslararası Mannheim Film Festivali'nde büyük ödüle değer görüldü. Festival geçici kurulu, yarışmalı bölüme katılan on dokuz yapıt arasından "Herşeye Rağmen"i 20 bin mark (yaklaşık 19 milyon lira) tutanndaki büyük ödüle değer buldu. Birincilik ödülü olan 20 bin markın, fîlmin yönetmeni Orhan Oğuz'a verileceği bildirildi. Federal Almanya'nın en eski film şenliği olarak kabul edilen Mannheim Film Şenliği'ne yönetmenler ilk yapıtlanyla katılıyorlar. Festival yöneticileri 27 yıldır ilk kez bir Türk filminin büyük odüle değer görüldüğünü belirterek Türk sinemasının son yıllarda gerçekleştirdiği nitelikli fılralerle ilgi çektiğirü söylediler. SANKT GEORG Avusturya Liseleri MUZÂFFER KIRÇAY Gençliğinin en güzel çağında insanlığa adadığın sevgi dolu kalbin duralı 1 yıl oldu. Seni her geçen gün, daha fazla özlem ve sevgiyle anıyoruz.' |Yok.luğuna alışmak o kadar zor ki.. 195010.10.1988 Yiğidim, aslanım, biricik kardeşim MUZÂFFER KIRÇAY Can sevdiğim, birdenbire ve sessızce aramızdan aynüşının bir yilını doklurdu. yifittin, yurekbydin, insan sevgisiyle dopdoluydun, Mümanün sojuk giysisinı yakıştıramadıtn sana. Ve yürcjim utnutsuzca başkaldınsını süıduruyor zamansız yilışıne Sonsuz a a ve özlemınk, sevgiyle anıyorum senı. YILMAZ KIRÇAY Ttim gevenlerin adına can yoldaşın (Deli kıanl TÜLAY KIRÇAY