Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Tevhıdı Tednsat Kanunu'nun öngörduğu öğretim Butun bu gelışmeler Turkıye'nın aydınlık bır gebırlığı'' leceğe doğru yol almadığını gosterıyor Gıdış gerKadrolaşma. Gunümuzde kendını gösteren ıkıncı çekten kaygı vencıdır "Acaba Turkıye bır sure sonra önemlı olgu da ımamhatıp kökenlı unıversıte me bır îslam devletıne dönuşebüır mı''" sorusu da bu zunlarımn devlet burokrasısı ıçındekı kadrolaşma noktada gundeme gelıyor hareketıdır Bunlann bazı bakanlıklar (özelhkle MılAtaturk'un kurduğu Turkıye Cumhunyetı'run orlı Eğıtım ve tçışlen Bakanlığı) ıçınde onemlı mev ta vadede, hatta uzun vadede laıklık ılkesınden buskılere tırmanmış olduklanna bakarak, ımam butun koparak şenat kurallanna dayalı bır dın devhatıplıler daha şırndıden "geldıler" dıyebüınz. Gö letıne dönüşmesını duşunebılmek bugun ıçın olduk rulen odur kı bu süreç önumüzdekı yıllarda daha ça zor Ancak şunu da so>Iemek gerekır kı, laıklık da hızlanarak devam edecektır Ankara Unıversı ılkesı anayasada >azıh kalsa bıle bu gıdışle gunun tesı Sıyasal Bılgıler Fakültesı oğretım üyelennden bırınde ıçı boş ve anlamsız bır kalıp halıne gelebıProf Cemal Mıhçıoğlu'nun yuruttuğu bır araştır lır ma, 19871988 öğretim yılında bu fakultenın Kamu O halde ne yapmak gerek? Yapılacak şev, en başta Yönetımı Bölumu'ne kaydım yaptıran öğrencılenn 'eğıtım sıstemınde çağdaş ve uygar htdefler doğrulyuzde 40'ının ımamhatıp çıkışlı olduklarını orta tusunda genış çaplı bır reforma ve reorgamzasyoya koymuştur Bu demektır kı ılenkı yıllarda kay na gıtmektır Bu arada ılk etapta ımamhatıp okulmakamların, vahlenn, emnıyet mudurlennın, daı larının sayıları dondurulmalı ve bunlar başlangıç re başkanlannın, genel mudurlenn ve belkı de mus takı kuruluş amaçlanna uygun olarak sadece dın teşarlann büyük bır bölumu dın eğıtımı gormuş "Is görevlısı yetıştıren kurumlar halıne dönuşturulmelama kadrolardan" oluşacaktır Bunlann devlet bu lıdır Daha sonra da, rasyonel bır ışgucu planlaması rokrasısı ıçınde çoğunluğu ele geçırdıklenru görmek çerçevesınde dın eğıtımı veren okullann azaltılarak, ıçın herhalde çok beklemek gerekmeyecektır Işte onlann yenne teknolojı çağını yakalamak ıçın geasıl kaygı ve urkuntu veren tablo budur reklı olan teknık okullann ve dığer meslek okulla Toplum ve devlet hayatında dın faktörunu yon rının açılması söz konusu olacaktır Tabıı, bu aralendıncı bır guç halıne geürmek ısteyenler, bu amaç da orta eğıtımde ders programlarının yemden dülarına ulaşmak ıçın etkınlıklennı bıünçh bır tercıhle zenlenmesı ve bır kısım ders kıtaplarmın yeruden eğıtım alamnda yoğunlaştırmışlardır Bu kışüenn vazılması da gerekecektır sadece dın eğıtımı konusunda değıl, fakat genel orta eğıtım kurumlarında ders programı ve ders kıtap Partilerin tutumu... larının belırlenmesı konusunda da bugunden etkıBu köklu değışıklıklen, ANAP'tan beklemek (her u olmaya başladıkları görulmektedır. Bunun en be ne kadar Avnıpa Topluluğu'na gırebılmek uğruna hrgın örneğını lıselerde okutulmakta olan felsefe aslında yapmak ıstemedığı bırçok şeylen yapmayı derslennde görmek mumkun Halen hselerde oku göze almış gönınse de) bıraz safdıllık olur Bır yantulan felsefe dersı (kı matematık ve fen kollannda ar dan Avrupa ıle butunleşme çabalarına sıvanırken, tık zaten zorunlu değüdır) gerçek anlamda bır fel öte yandan bu butunleşme yolunda olumsuz etkensefe efıtınu vermekten çıkmis, dınsel ağırlıklı ve dın lerden bırını oluşturan dın faktörunu pompaJayasel ıçenklı bır ders nıtelığıne burunmuştur rak ön plana çıkarmak, ANAP'ın bugun ıçıne duştuğu en buyuk çelışkıdır Kaygı verici gidiş DYP'ye gelınce, o da dıncı çevrelen kendı yanıCumhunyet Gazetesı'ıun 8 ocak tanhlı sayısın na çekmek ve halkın dın duygulannı okşayarak oy da bu konu "Turkıye'de felsefenın sefaletı" man toplamak konusunda ANAP'la yarış halındedır Genye tek umut olarak ıktıdar şansı bulunan bır şetı altında çeşıtlı yönlenyle etraflıca ıncelenmış, Dr Şahın Alpa/ın yönettığı açıkoturuma katılan tanın SHP kalıyor SHP, laıklığı tehdıt eden tehlıkenın mış felsefe uzmanları da soruna parmak basan ay buyukluğünu yetennce kavramış mıdır, bılemıyodınlatıcı göruşler ortaya koymuşlardır Bu açıkla ruz Ancak Ataturk'un kurmuş olduğu partının mımalarda da belırtıldığı gıbı genç kuşaklara felsefe rasçısı olarak kendısmı buyuk bır görevın beklemeknın amaçladıgı akılcı, bağımsız, sorgulamacı ve eleş te olduğunun büıncıne varması gerekır1 Bu, cumtırel duşünce voluyla doğruyu aramak yenne, her hurıyetın laık temellennı adım adım >ıkma çabaturlu tartışma ve sorgulamanın dışında kalan katı sında olanlara karşı daha fazla zaman kaybetmekdın dogmatızmı aşılanmaktadır Böylece yannın sızın bayrak açarak mucadeleve atılma görevıdır toplumu bugunden bıçımlendırümekte ve dıncı dunBu mucadelede, laık demokrası ılkesıne bağlı olan ya görusuyle yoğrulmuş, otonteye kolayca boyun ve 21 yüzyılda ortaçağ karanlığına gömulmek ıseğen uysal bıreyler yetıştınlmek ıstendığj ortaya çık temeyen tum ılencı güçlerle vatandaş çoğunluğu maktadır onun destekçısı olacaklardır 23 OCAK 1989 Laikliğjn KemirilişL». Yakın donemde laiklik ılkesıne ındirilen en buyuk darbe, 1982 Anayasası ile din derslerinin okullarda zorunlu hale getirilmesı olmuştur. "Ataturk ilke ve inkılapları"m dıllerınden duşurmeyen 12 Eylul donemı sorumluları, attıkları bu adımla o "ilke ve inkılapların" tam karşısında yer alan guçleri ne olçude yureklendırmiş olduklannın bıraz geç de olsa acaba farkına varmışlar mıdır? OKURLARA... OKAY GÖAEVSJV CUMHURIYET TOV Etik N Prof. MÜNCİ KAPANİ Son gunlerde laıklık tartışmaları yenıden Turkıye'nın gundemıne gınnış bulunu>or Geçen hafta larda yaşanan bır dızı olay, bu sorunun kamuoyunda yenıden on plana çıkmasına yol açmıştır "Ek Sınav" Yasası'na eklenen bır hukumle unıversıtede "dını ınanç sebebıyle boyun ve saçlann örtu ve tur banla kapatılmasınm" serbest bırakıhşı, bu konunun tartışılraası sırasında sağcı parülenn sözcule rınce düe getınlen bazı göruşler, Meclıste butçe gorüşmelerıne cumhunyet tarıhınde ılk defa olarakcuraa namazı ıçın ara venlmesı, DYP'lı bır parlamenter tarafından Ayasofya'nın yeruden ıbadete açılması ıçın getınlen yasa önensı, bu olaylar zıncırının başlıca halkalandır Bu olumsuz gehşmeler basının bır bölümunde kaygı ıle karşılanmıştır "Urkuten gelışme", "Tehhke çanları" gıbı başlıklar manşetlerde yer almış, "Turkıye'de şenat duzeru kurulabılır mP", "Humeyru rejımının bır benzerı Turkıye've gelebılır mı 7 " sorulan ortaya atılmıştır Sorunu gerçek boyutlarıyla kavrayabılmek ıçın sadece yenı behrtıler açısından değıl, daha genış bır perspektıf ıçınde ele almak gerekır Boyle bır yakİaşımla konuya eğıldıgımızde, aslında çok paralı düzene geçışle başlayan, ancak son yıllar ıçınde hızını gıderek arttıran bır sureç Jcarşısında bulunduğumuzu göruruz Bu, devletın ve toplumun laık temellennın alttan alta kerrurılerek ufalanması sure cıdır Gelmış geçmış sıyası ıktıdarların, halkın dın duygulannı söraurerek oy toplama çabası ıçıne gır melerı, laıklık karşıtı guçlerın uzun vadeb stratejılennı gerçekleştırme yolunda adım adıra ılerlemelenne yardımcı olmuştur Bunun yanı sıra muhafazakâr hukumetlerın kendı göruşlerıne destek ve dayanak sağlamak amacola toplumda dın duygularının guçlendınlmesınde yarar görduklen ve bu yolda bılınçlı bır pohtıka ızledıklerı de bır gerçektır Bu arada, yanlış ve kısa göruşlu değerlendırmeler sonucu olarak aynı polıtıkanın olağanustü dönemlerde de uyguJamaya konulduğunu gönıyoruz Söylemek gerekır kı, yakın dönemde laıklık ılkesıne ındınlen en buyuk darbe, 1982 Anayasası ıle dın derslermın okullarda zorunlu hale getirilmesı olmuştur "Ataturk ılkc ve ınkılapları"nı dıllennden duşurmeyen 12 Eylul dönemı sorumluları, attıkları bu adımla o "ilke ve inkılapların" tam karşısında yer alan guçlen ne olçude ytıreklendırmış olduklannın bıraz geç de olsa acaba farkına varmışlar mıdır9 Hani öğretim birliği? Yukanda kısaca değındığımız bılınçlı ve bılınçsız polıtıkalar sonucunda bugün vanlan noktada ıkı buyuk olgu karşımıza çıkıyor: Bunlardan bırıncısı, cumhurıyetın kuruluşunda temel taşlardan bırını oluşturan ogretım birligı (Te\ hıdı Tednsat) ılkesırun pratıkle (fulen) ortadan kaldınlışıdır 9 ocak tanhlı Cumhunyet Gazetesı'nde bu olgu Gencay Şaylan'ın "ImamHatıplıler Gelıyor" başlıklı haberarastırmasında tum boyutlarıyla gözler önune senlıyor Bu araştırraada venlen sayılara göre 1970 yılında 40 olan ımamhatıp lısesı, 1988'de 383'e, 44 bın olan toplam öğrencı sayısı da 290 bıne vukselmış Bu çığ gıbı buyumenın vam sıra başlangıçta dın görevlısı yetıştırme amacıvla kurulan ımamhatıp okullan, kuruluş amaçlanndan saptırüarak genel ortaöğreum kurumlanna dönuşturulmuştur Kendılenne uruversıte kapılannın açılmasıyla, ımamhatıp mezunlannın büyuk bır bölumü (kı bunlann sayısı dın görevhsı kadrolarıru zaten kat kat aşmaktadır) yükseköğrerum kurumlanna yönelmektedırler Böylece, bugun Türkıye"de mıllı eğıtım alamnda bır yanda normal lıseler, öte yanda da dın eğıtımı temelıne dayanan ımamhatıp lıselen olmak uzere ikili bir oğretim sıstemı ortaya çıkmış bulunmaktadır Nerede kaldı ARADA BIR Doç. Dr. TURKAJN ARIKAN OKURLARDAN Milli ekonomi ve ıduslararası sermayv yabancılara "haraç mezat" satmanm hazırüğı içınde olduğu anlaşılmaktadır. MilUyetçiliği kimseye kaptırmayan bu iktidann, Anayasa Mahkemesi'nin onleyıcı ve bağlayıcı kararlarma karşın, yasaya karşı hile ve usul oyunlan ıle değerlı ulke topraklanm parsei parsel Arap prenslerine satmasının umursamazuğı însanın kanını donduruyor. Her turlu gosten ve protesto ozgurluğunun alabildiğine sımrlandınldığı ulkemizde, halk bu umutsuz ve sorumsuz gıdisin bilınçsız ızleyicilerı durumuna duşürulmustur. Halkın, ozellikle sol kesımin umudu gıbı gorunen SHP ıse sorumsuz siyasa ve uygulamaları, iktidann Mecîis'lteki çoğunluğu nedeniyle etkisiz ve sonuçsuz eleştırmekten oteye gıdememekte, kendi içınde orgutlen ele geçirme uğraşını vermektedir. Böylece, SHP'nın kendi içindeki bolunme, antıdemokratık uygulama ve dağınıklıklar, sozu edilen sorumsuz gidisinde iktidarı rahatlatmaktadır. Ozelleştirme uygulamalarıyla, Turkıye Cumhurıyetı'nin kuruluş döneminden bu yana, buyuk zorluklarla kurulan KlT'leri ve temel sanayi kuruluşlarmı ASAP iktidarı, en kârlı olanlarmdan başlayarak ıç ve dış sermaye çevrelerme satmanm çabası içindedir. Oyle ki, bu sorumsuz uygulamalar, ıktıdara gelebılecek sol bir partinin programı doğrultusunda uygulamak ısteyeceğı ekonomik poütıkalanm bile olumsuz yonde etkıleyecek ve ipotek altına alacak boyutlara ' varmıştır. Ulkemızdekı elektrik, ulastırma, ağır sanayi sektorlen ile KİT'Ier, liberal ekonomik uygulamalar ve ozelleştirme formulu altında milh ekonomının denetimmden çıkıp uluslararası sermaye eline geçerse dönuşu çok zor olacak bu uygulamalardan ulkemiz ve halktmız çok zararlı çıkacaktır. KEMAL ONUR îstanbul Barosu A vukatlarmdan Ekonomik Fiyasko Ekonomik Anarşi önümde bır vıdeo kaset Konusu Refah toplumu 1983 seçımlerınde Anavatan Partısı'nın hazırlatıp köy ve kent kahvelennde gosterdığı bır kaset bu Kasette özetle denılıyor kı Ev hanımları, hayat pahalılığından, geçım sıkıntısından kurtulmayı ıstıyorsanız, durmadan artan fıyatların durmasını ıstıyorsanız, oyunuzu Özal'a, Özal'ın partısıne, Anavatan Partısı'ne verınız oyunuzu ıktısadı düşunceye verınız Sayın Ozal yumuşak bır sasle ve sakın bır yüzle seçmenlere seslenıyor ve dıyor kı "Dost acı söyler mısalı, bız de mılletımıze her zaman acı da olsa sadece tutabıleceğımız sozlerı verdık Sızı temın ederım kı, eğer önümüzdekı beş senede Turkıye ekonomısı tam anlamıyla düzlüğe çıkmazsa, hıçbır kuvvet Türkıye'yı 12 Eylul'den öncekınden daha büyük bır anarşıye duşmekten kurtaramaz" Sayın Özal, 19841988 arasında Anavatan ıktıdarının tek karar verıcısı olarak ülkeyı yönetmıştır, ama beş yılın sonunda Turkıye ekonomısını ulaştırdığı nokta hıç de parlak değıl Ustelık gıderek kararıyor Ne yazık kı, beş yılın sonunda butun Anavatan yetkılılerı "enflasyon" konusunda başanlı olamadıklannı açıkça ıtıraf eder duruma düştüler Ama, hâla ışlerın propagandayta duzeleceğını sanıyorlar Nıtekırn. enflasyonla ılgılı propagandalannı bu kez, öbür alanlarda başanlı oldukları, yalnız enfiasyonda başanlı olamadıkları, söz konusu başarıların enflasyonu arttırdığı noktasına çevırdıler Hem de enflasyonun ekonomının belkemığı olduğunu ve buradakı ateşın toplumdakı bütun dengelerı bozduğunu gözardı ederek, bugünun kuşağının gelecek kuşaklar ıçın özvende bulunması gerektığını vurguluyorlar Ne yazık kı beş yılın sonunda, ekonomı bır gırdabın ıçıne suruklenmış bulunuyor Iç ve dış borçlardakı tırmanış, ıç ve dış borç faızlennın yü, kü, dış tıcaret hadlerındekı bozulma, Turk Lırasının yabancı paralar karşısında süreklı değer yıtınşı, kalıcı bır nrtelığe bürunen yüksek faız olgusu, bankacılık ve fınans kesımındekı duze'nsızlık ve kargaşa, sanayıleşmenın durma noktasına gelmesı, tekefleşmenın gıderek yogunlaşması, savurganlık, yolsuzluk ve usulsüzlüklerın yaygınlaşması ve gelır dağılımındakı ürkütücu çarpıklık, kontroldan çıkmış durumda Bütün bu olgularla enflasyonun karşılıklı etkıleşımı bır kısır döngü ıçınde Nereden bakarsanız bakınız, bu ekonomik sonuçlar fiyasko değıl de nedır9 Pekı, bu dönemde lyı hıçbır şey yapılmadı mı'' Kuşkusuz pek çok şey yapıldı Reform nıtelıgınde değışıklıkler gerçekleştırıldı Bazı lyı ve gereklı ışler yapıldı ya da tamamlandı Ne var kı, bunlann her yönüyte topluma malıyetı gözardı edıldı Aynı ışlerın yarı malıyetle, üçte bır malıyetle, aynı süreler ıçınde yapılıp yapılamayacağı konusu düşunulmedı, seçenekler araştırılmadı bıle Bazı alanlarda öncelıkler gözardı edıldı Devlet, adalet, eşıtiık ve hukuk anlayışı unutularak, kışısel ılışkıler ön plana geçırıldı Sonuçta, kaynaklar ısraf edıldı, dışa bağımlılık tehlıkelı sınıra ulaştı, tekelleşme pompalandı, enflasyon koruklendı, gelır ve servet dağılımı lyıce bozuldu Kaldı kı, gerçekleştırılen ışler ıçın 1964 yılından berı ulustan toplanan paraların ve gelecek kuşakları dahı ağır bır yuk altına sokan dış borçların hesabı, açıkseçık, ayrıntılı ve anlaşılır bır bütünlük ıçınde ne TBMM'ye, ne Sayın Cumhurbaşkanı'na, ne de kamuoyuna verıldı Son beş yıldan berı, butçede belırlenen vergı gelırlerıne ve devlet gelırlerıne ek olarak, fonlar, KIT zamları, beledıye hızmetlerıne yapılan zamlar, ıç borçlar yoluyla vatandaştan toplanan ve dış borçlar yoluyla elde edılen kaynaklar ıle yapılan ışler arasında bır denge olup olmadığı bellı değıl Hesaplar, sayılar ve harcamalar hep bölük pörçük Elde edebıldığım sınırlı bazı venlere dayanarak yaptığım bır çalışmaya göre, 19841988 arasında dört yıl ıçınde bütçede belırlenen vergıler, butçe dışı fonlar, net dış borçlar, net ıç borçlar ve KIT zamlan yoluyla vatandaştan ve yabancı ulkelerden 100 trılyon lıra dolayında kaynak sağlanmış Dört yılda elde edılen 100 tnlyon lırayı aşkın bu kaynağın hesabını, derlı toplu bır bütçe çerçevesı ıçınde ve anlaşılabılır bır bütünlük ıçınde görebılmek ve ızleyebılmek olanaksız TBMM ve Sayın Cumhurbaşkanı dahıl, bu çerçeve ıçınde bır hesap, hıç kımseye verılmedı Aslında verılmek de ıstenılmıyor Öte yandan, serbest ptyasa ekonomısı, yanlış bır yorumlamayla "denetımsız" ve "herkesın her şeyı ıstedığı gıbı yapabıleceğı" bır sıstem olarak kabul edıldı Bu anlayış, her turlu yolsuzluğu özendırerek, "kışısel çıkara, kışısel kâra ve kışısel zengınlığe gıden her yol geçerlıdır" düşuncesını ve "kısa surede köşeyı dönme" anlayışını bırıncı derecede kabul gören değer yargıları halıne dönuştürdü Dürustluk adeta enayılıkle eşdeğer gorulmeye başlandı Bu yuzdendır kı, her kesımde ve her kademede usulsüzluk ve yolsuzluk almış başını gıdıyor Hayalı ıhracatçılar, hayalı ıthalatçılar, koşe dönuculer, gunu bırlık kapkaççılar ekonomıde cırıt atıyor Özetle, bugün ekonomı tam bır anarşi ıçınde Sınırlı bır mutlu azınlık dışında, dar gelırlı ışçıler, memurlar, emeklıler, çıftçıler, esnaf ve hatta dürüst sanayıcı ne yapacağını şaşırmış durumda Görulüyor kı, Sayın özal'ın beş yılda ulke ekonomısını getırdığı nokta "duzlük" değıldır, kasette söyledığı "ekonomik anarşı"nın tam ortasıdır Sayın Özal'ın 1983'te oy toplama amacıyla ortadıreğe tutamayacagı sözler verdığı anlaşılıyor 1983'te pahalılık konusunda ınandıncı olduğu ıçın ortadırekten oy alıp ıktıdar olduğunu unutan Sayın Özal, bugun ortadıreğe pahalılığı önleyemedıklerını söyleyerek gelecek kuşaklar ıçın özverı yapma çağrısında bulunuyor Ortadıreğın bu kuşağının ınsanca yaşama hakkı yokmuş gıbı Guneydoğu Anadolu Projesi'nin bazı ışletmeleri ile Ataturk Barajı'na, Faisal Finans Kurumu'nun da ortaklanndan olan Suudi Arabistan prensinin ilgı gosterdiğıni, bunlardan bazılanm satın alıp işletmeyı duşunduklerini basında okuyunca, bu ıktidann sorumsuz ekonomik polıtikasını paylaşmayanlann kafalarmdaki karamsarlık havası daha da artmıştır. tktidann, GAP'ın en onemlı unitelennden birini oluşturan Ataturk Barajı'nı da ozeüeştirme formulu ile EW YORK ABD'nın önde gelen gazetecılerı temel bır etık sorun ustune sert bır kavga ıçındeler Olay, bır sure once Washıngton Posfun unlü yorumcularından Davıt S Broder'ın "Amerıkan gazetecılığıne seçkın hızmet" odulu alması dolayısıyla onuruna venlen yemekte yaptığı konuşma ıle başladı Yenı Dışışlen Bakanı James Baker"ın de katıldığı yemekte yaptığı konuşmada Broder, gazetecılığın bazı temel ılkelennı özlu bır bıçımde yınelıyordu "Gazetecıler hep 'dışanda' olmalıdırlar Polıtıkacı ve lobıcılerle aynı bakış ıçerısınde olmamalıdırlar Bızım gorevımız polıtıkacıların ayaklarını hep ateşte tutmaktır Halk bızı, iktidann ıçındekı bır klığın parçası gıbı gormemelıdır Jırrfın ışı kampanya ve hukumet polıtıkalarını yonetmektır Bızım ışımız ıse haber vermektır " Broder'ın, yenı yonetımın Washıngton'da gorevı devralma anfesındekı bu uyarısı bırçok gazetecının alınganlığma yol açtı Bırçok köşeden bırçok saldın geldı Broder'e ve deneyımlı gazetecı, geçen hafta bır yazı daha yazarak "ıçerden" gazetecılere sert bır ders daha verdı "Dıkkatı çektığım olay VVashıngton'dakı gazetecılerle polıtıkacılar arasında artan yakınlıktır Gazetecı ıçın tehlıkelı olan, yakın bır stratejıst, ya da geçıcı gorevlı olarak polıtıkanın ıçınde yer almaktır Tehlıke yalnız gazetecılığın kalıtesının duşmesı değıl, gazetecılerle polıtıkacılar arasındakı çızgının yok olmasındadır Hükumetın parçası olmadığımızı, polıtıkacı, gazetecı ve reklamcılann yerlennı kolaylıkla değıştırdıklerı VVashıngton'un ıç çevresınden olmadığımızı açıkça ortaya koymalıyız )bksa, once belırleyıcı kımlığımızı, sonra da özgurluğumuzu kaybederız Gazetecıler, başkalannın göruşlerıne olduğu kadar kendı goruşlerı hakkında da kuşkulu olmalıdırlar Haber merkezlennde gazetecılığı şoyle oğrenırız 'Annenın senı sevdığıne ınanabılırsın, ama bırkez daha kontrol ef " Amerıkan gazetecılığının temel ılkelere ılışkın tartışması, dunyanın bırçok ulkesınden farklı değıl Ama en onemlı fark sorunun çok açık seçık tartışılmasında Teknolo/ık ve sayısal boyutlar çok değışık olsa da temel sorunlar değışmıyor Orneğın, tıraj sorunu 1946'da ABD'de 39 mılyon ev varmış ve her gun 57 mılyon gazete satılıyormuş, 1987de ıse ev sayısı 91 mılyona çıkmış, her gun satılan gazete sayısı ıse 63 mılyona Bu karşılaştırmanın önemı şurada ABD'de satılan gazetelenn yuzde 90'ından fazlası her sabah evlere bırakılıyor Vanlan sonuç aynı Amerıkalılar da gıderek daha az gazete okuyorlar Ama bu sayılar da gorece bır anlam taşıyor Ikı kuçuk ornek verelım Arkansas'ın kuçuk bır kentının gunluk gazetesı, Pıne Bluff Convercıal her gun 23 bın basıyor, tumunu kenttekı abonelerının evlerıne dağıtıyor, 10 bın nufuslu Montıcello'nun ıse haftalık gazetesı Advanced Montıcellonıan'ın ıse tam 5 bın 300 abonesı var Ekonomik sorunlar da ABD basını ıçınde en yoğun tartışılan konulardan bın Bu sorunların ustesınden gelebılmek ıçın aralannda Los Angelos Tımes, Boston Globe gıbı buyuk ve unlulerın de bulunduğu çok sayıda gazete genış tasarruf ve daralma programları uyğuluyorlar, gazetelenn daha esnek bır fıyat polıtıkası gütmelerı gerektığı de tartışılıyor Kaygı konularından bın de genel reklam harcamalarının beklendığı kadar'"* artış gostermemesı Ama yıne de 1989 ıçın ongorülen "kotumser" rakamı soyleyelım 125 6 mılyar dolar, yanı bugunku kurdan yaklaşık 250 mılyar Turk ürası, bunun 87 mılyar dolarının (yanı yaklaşık 160 mılyar TL) 1600 gazete ve 10 bın dolayında TV ıstasyonu tarafından paylaifilması beklenıyor... Sorunlar aynı, ama rakamlar ve tarzlar çok farklı.. Gençlere büyük imkân. THYüe 50.000. Türkiye'de her yere uçabilirsiniz. 1324 yaşlan arasındakı gençler! 1 Şubat31 Mart tanhlen arasında THY ıle "çok hesaplf uçabüeceksınız. Sadece 50.000 TL'ye. İç hatlarda dıledığınız her yere. Ankara'ya, Istanbul'a, Antalya'ya, Dıyarbakır'a... Gençler, bu buyük ımkândan yararlamn. Evınıze, okula, tatıle THY ıle uçarak gıdin. Dıkkat edılecek hususlar. • Bu uygulamadan, 1 Ocak 1965 ıle 31 Aralık 1976 tanhlen arasında doğanlar yararlanabüır • Rezervasyon, en erken uçağın tanfelı kalkışından 24 saat once yapılabüır. • Bılet alırken, kımlık belgesı gostermek zorunludur. • Aktarmalı uçuşlann aynı gun tamamlanması şarttır. p Bılal ÇETİN 80YGUM ilırtKtJtmİKivmlun.. Afişte Ölen Adam ÖYKtJ • kitapçl d « t l t i « l A D A 9 • genel dtta.istak T A B A P.K. hoK nliıa/Aak. T e l . 3 1 6 6 4 0 0 TURK HAVA YOLLARI " Sizinle bırhkîe, daima daha yiiksekîere..." Aynntılı M p ranvasyon vc Me> sauşı ıçm THY buro vc aamdcnne tnşvurabthrcıniz. ÜNYE ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No 1988/528 Davacı Se>han Ya>an tarafından da\alı Saffet Yayan aleyhıne açılan boşanma davasının Ünye Aslı>e Hukuk Mahkemesı'nde >apılan açık duruşmaları sonunda Unve Aslıye Hukuk Mahkemesi'nin 1 12 1988 tarıh 1988 528 esas, 1988/915 karar savüı ılarru ıle davacı Se>han Sa yan'ın sabıı olan davasının kabulu ıle, Kastamonu ılı, Tosya llçesı, Çaykapı Köyü, hane 61/35, sayfa 84 \e cılt No 030/01'de nufusa ka>ıth Mehmet ıle Emıne'den doğma 11 9 1955 doğumlu davacı S«yhan Yayan ıle aynı hanede nu fusa kayıtlı Huseyın ıle Ümmühan'danolma 15 3 1955 doğumlu davah eşı Saffet Yavan'ın M K 'nın 134 maddesı gereğınce şıddeth geçımsızlık sebebıyle boşanmalarına karar verılmış olup, bütun aramalara rağmen adresı tespıt edılemeyen da\a!ı Saffet Ya>an a ış bu karar ıla nen teblığ olunur 14 12 1988 Basın 40190