27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 OCAK 1989 EKONOMİ TÜRKİYE'den Merkez Bankası kredileri ANKARA (ANKA) Merkez Bankası, 613 ocak tarihleri arasında kaınu kurumlanna ve bankacılık kesimine yaklaşık yannt trilyon lira kredi ve avans kullandırdı. Bankalara yöneiik kredilerde, 198 milyarı sınai, 76.3 milyarı ticari ve 3.3 milyarı da diğer krediler olmak üzere toplam 277.6 milyar lirahk artış oldu. Sınai krediler 635.7 milyar, ticari krediler 418.9 milyar, diğer krediler 28.3 milyar liraya yükselirken, tanmsal krediler 652.4 milyar lira ile aynı düzeyde kaldı. Bankacılık sektörüne yöneiik toplam krediler de I trilyon 735.4 milyar lirahk bir düzeye ulaştı. Merkez Bankası bakanlık gibi Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu, para politikasının saglıklı yürütülebilmesi için siyasi otoriteye karşı özerk bir kurum haline getirmeye çalıştığı Merkez Bankası'nı 4 başkan yardımcısı ve 13 ayrı genel müdürle yöneîiyor. ANKARA (Cumhnriyet Biirosu) Merkez Bankası kamu idaıesi içinde birçok bakanhktan daha kapsamlı bir kurum haline geldi. Merkez Bankası Başkanı tüm bakanlardan daha fazla genel miıdüre amirlik yapıyor. Merkez Bankası Başkanı Riişdü Saracoğlu para politikasının sağlıklı yürütülebilmesi için siyasi otoriteye karşı özerk bir kurum haline getirmeye çalıştığı Merkez Bankası'nı 6 idare meclis üyesi, 4 başkan yardımcısı ve 13 ayrı genel müdürle yönetiyor. Merkez Bankası'nda para kredi politikası ve ekonomiyle ilgili kararlar önce Saracoğlu'nun başkanlığında toplanan 4 başkan yardımcısının oluşturduğu yönetim komitesinde biçimlendiriliyor. Ardından da başkan ve 6 üyeden oluşan idare meclisinde görüşülerek kesinlik kazanıyor. Emekli bürokratlardan oluşan idare meclisine önceleri daha çok Maliye ve Merkez Bankası bünyesinden emekliye aynlan bürokratlar getirilirken, bu gelenek 1987 yılında Yargıtay Başkanlığı'ndan emekliye aynlan Nihat Renda'nın üyeliğe atanmasıyla bozuldu. Merkez Bankası idare meclisi üyeleri şu isimlerden oluşuyor: Fahir thsan Tigrei, Vasfi Gürsu, Nevzat Alptiirk, Halit Ünal, Muhittin Yurdukoru, Nihat Renda. Merkez Bankası Yönetim Komitesi, temmuz 1987'de, Rüşdü Saracoğlu'nun başkanlığa atanmasından sonra başkan yardımcısı Zekeriya Yıldınm istifa edince, geriye sadece bir başkan yardımcısı kaldı CUMHURİYET/11 EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY MERKEZ BANKASI'NDA GENEL MÜDÜRLÜKLER 1. Para Piyasaları ve Fon Yönetimi Genel Müdiirlüğü (Yaman Töruner): Bankalararası para piyasası, açık piyasa işlemleri, banka ve Hazine ilişkileri, doviz ve altın piyasası işlemleri, kısa vadeli borçlanmalar ve borç ödemeleri. 2 . Emisyon Genel Müdürlügü (Cenap Özgel): Yeni banknot basımı, eski banknotların değişimi, emisyon hareketlerinin düzenlenmesi, kamu tahvillerinin hazırlanması ve basımı ile incelenmesi, Merkez Bankası şubeleri arasındaki banknot hareketlerinin izlenmesi. 3 . Karabiyo Genel Müdüriügü (Dofcon Sevim): Orta ve uzun vadeli dış kredi sajlanması, dış borçların düzenli olarak ödenmesi, hesabının tutulması ve izlenmesi ile kambiyo rejimi yönünden bankalarla olan ilişkilenn yürütülmesi. 4 . Krediler Genel Müdürlügâ (Jale Oktay): Ticari bankalar kanahyta Merkez Bankası'na gelen reeskont kredisi taleplerinin değerlendirilmesi ve uygun taleplerin yönetim komitesi ve başkanlığa sunulması. 5 . Bankacılık Genel Müdürlügü (Nediın Usta): Ticari bankalarla olan ilişkilerin düzenlenmesi, bankalann gözetim ve denetimi, gerekirse bankalarla ilgili incelemearaştırma yapılması. ğı için iki kişiye düşmüştü. Yönetim Komitesi bir süre sadece eski başkan yardımcısı Ruhi Haseski ile başkan Rüşdü Saracoğlu'ndan oluştu. Ardından boş olan başkan yardımcılıklarına önce, hukuk işleri genel müdürü Bediz Demiray atandı. Bediz Demiray aynı zamanda Merkez Baııkası Başkan Yardımcılığına getirilen ilk bayan bürokrat unvanını aldı. 1988 yılı başlannda Hazine ve Dış Ticaret Müstesar Yardımcısı Kadir Günay'ın atanmasıyla başkan yardımcısı sayısı üçe yükseldi. Boş tutulan son başkan yardımcılığı görevine de 1988 yılı kasım ayında S. Bilgi İşleme, İstatistik ve Ekonomiyi İ/leme Genel Müdürlügü (Haluk Tükel): DVonomik konularla ilgili olarak istatistiki veri toplama, bu verileri değerlendirme ve ekonomide olası gelişmeleri raporlaştırma. 9 . İşçi Dövizleri Genel Müdüriügü (Hüsnü Bektas): Yurtdışında çalışan işçilerin Merkez Bankası nezdinde açtırdıkları kredi mektuplu döviz tevdiat hesaplanyla ilgili işlemleri düzenlcmek. 1 0 . Muhasebe Genel Müdüriügü (Ayce Ovalıoğlu): Bankanın muhasebe işlemlerini yürütmek. Günlük ve haftalık bilanço ve vaziyet raporlan düzenlemek. Emisyon, krediler, rezerv para ve dış varlıkların hesabını izlemek. 1 1 . Huktık Işleri Genel Müdüriügü (Haluk Turhan): Hukuksal sorunlarla ilgili olarak başkanlığa ve idare meclisine görüş hazırlamak. 1 2 . Personel ve İdari İşler Genel Müdürlügü (Gani Bayram): Personel alımları, tayin ve terfılerle ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak. 1 3 . İnşaat ve Malzeme Genel Müdürlügü (Zeki Şener): Malzeme, demirbaş, bina ve arsa alım satım işlerini yapmak. Bina onanm ve inşaat işlerinin yürutülmesini sağlamak. ekonomist Dr. Haluk Tükel'in getirildiği bu birimle genel müdürlük sayısı 13'e yükseldi. Saracoğlu Merkez Bankası Başkanı olduktan sonra 13 genel müdurden ikisini değiştirdi, ayrıca yeni kurulan iki genel mudürlük ile boş bulunan iki genel müdurlük için atama yaptı. Bankacılık genel müdurü Çetin Akbay New York temsilciliğine atanarak yerine kambiyo genel müdur yardımcısı Nedim L'sta, krediler genel müdürü Oktay Uslu da müşavir müfettişliğe alınarak yerine yine kambiyo genel müdür yardımcılarından Jale Oktay getirildi. Rüşdu Saracogla 13 genel mudurie çalışıyor. 6 . Dış Ticaret Genel Müdürlügü (Necdet Kaya Sezer): İthalat ve ihracatla ilgili olarak Merkez Bankası'nın sorumluluğunda olan görevlerin yerine getirilmesi. thracat teşvikleri konusunda ilgili birimlerle koordinasyonun sağlanması. 7 . Araştırma, Planlama ve Eğiıim Genel Müdürlügü (Hasan Ersel): Ekonomik konularla ilgili olarak araştırma ve incelemeler yapmak. Banka içi personel eğitimini yerine getirmek. Rüşdü Saracoğlu'nun ABD'den arkadaşı Dr. Ercan Kumcu atandı. Merkez Bankası Başkanlığf na 1987 yılı temmuz ayında Rüşdü Saracoğlu atandığında bankada toplam 11 genel müdürlük faaliyet gösteriyordu. Saracoğlu göreve geldikten kısa bir süre sonra Para Piyasaları ve Fon Yönetimi Genel Müdürlüğü'nü kurup, başkan yardımcılığı sırasında yakın çalışma içinde buiunduğu Yaman Törnner'i genel müdürlüğe atayınca bu sayı 12'ye yükseldi. Ardından 1988 yıh ortalarında "Bilgi tşlem, İstatistik ve Ekonomiyi tzleme Genel Müdüriügü" adı altında yeni bir birim oluşturuldu. Başına Buğday ihracı patlıyor ANKARA (ANKA) Buğday ihracatı katlanarak artarken, ithalatın unemli düzeyde azaldığı ve buğday dış ticaretinden geçen yılın II ayında 149 milyon dolarlık fazlalık elde editdiği belirlendi. Türkiye'nin ocak kastm dönemleri iıibanyla, önceki yıl sadece 22.6 milyon dolar olan buğday ihracatı geçen yıl 151.5 milyon dolara yükselerek yüzde 570 oranında arttı. Buğday irhalan ise yuzde 92.2 azalarak 32.6 milyon dolardan 2.5 milyon dolara indi. Böylece, önceki yıl buğday dış ticaretinde 10 milyon dolarlık açık veren Türkiye, geçen yıl 149 milyon dolarlık fazla elde etti. Aynı dönemde buğday ıınu ihracatı da yüzde 464 gıbi yüksek oranlı bir artış gösterdi ve 21.5 milyon dolar olarak gerçekleşti. Sarp'tan sonra Doğukapı KARS (AA) Kars Valisi Hasan Pakir, Sarp sınır kapısından sonra açılması düşünülen Doğukapı için çalışmalann yoğun şekilde sürdürülduğünü bildirdi. Sovyetler Birliği ile ticari ilişkilenn geliştirilmesi ve Doğu Anadolu bölgesine ekonomik canlüık kazandırılması açısından Kars Doğukapı 'nın açılmasının gerekli olduğunu belirten Vali Pakır, şunları söyledi: "Hiikumetimizin de Doğukapı'nın açılması için temasları sürüyor. Gerekli tüm çalışmalar bitirildikten sonra SSCB ile ikinci kapımızı açmış olacağız." Girdiler ucuz, kâğıt pahalı Sanayide kullanılan birçok temeî girdinin Türkiye*de geçerli KİT fiyatlan dünya fiyatlannın altında seyrederken, kâğıtta SEKA fıyatları dünya ortalamasının çok üzerine çıkıyor. Alüminyum, linyit, bakır ve birçok demir çelik ürününde hükümetin "sübvansiyonu kaldırdık" iddialarına karşın Türkiye fiyatı dünya fiyatlannın çok altında bulunuyor. Ekonomi Servisi Sanayide kullanılan bir çok temel girdinin Türkiye'de geçerli KİT fıyatlan dünya fiyatlannın altında seyrederken k âğıtta Türkiye fiyatı dünya fiyat ortalamasının çok üstüne çıkıyor. Alüminyum, demirçelik ürunleri, bakır gibi temel girdilerde Türkiye'de fabrika teslim fiyatı dünya fiyatlanndan yüzde 671 düşük kalırken, 3. hamur gazete kâğıdı Türkiye'de dünya piyasalanna göre yüzde 43 daha pahalı satılıyor. Baz: temel girdi fıyatlannın Türkiye ve dünya fiyatı karşılaştırılması yapıldığında ortaya çarpıcı bir tablo çıkıyor. Alüminyum, linyit kömür, bakır, çimento, demirçelik ürunleri ve kâğıt gibi en temel girdilerin yurtiçi ve yurtdışı fiyat karşılaştırmasında inşaat demiri, çimento ve gazete kâğıdının yurtiçi fiyatının dünya fiyatlannın üstünde tutulduğu ortaya çıkıyor. 3. hamur gazete kâğıdında ABD veya Kanada'da fabrika teslim fiyatı 520 dolar civarındayken, yani 19 ocak tarihli kur değeriyle 976 bin lirayı bulurken, içeride SEKA'nın en son yaptığı zamla 3. hamur gazete kâğıdının fiyatı 1 milyon 395 bin liraya yükseldi. Böylece yurtiçi ve yurtdışı fiyat farkı yüzde 43'e çıktı. Alüminyum, linyit kömürü, bakır, bir çok demirçelik ürününe baktığımızda ise hükümetin "Sübvansiyoıtlan kaldırdık" iddialarına rağmen Türkiye fiyatının dünya fiyatlannın çok altında kaldığı anlaşıhyor. Alüminyumda yurtiçi fıyatlanndaki ucuzluk yüzde 10'u bulurken, linyit kömüründe Türkiye'de geçerli fiyatlar yurtdışı fıyatlara göre yüzde 15, bakırda yüzde 19 ve soğuk sac, sıcak sac ve galvaniz rulo saclarda yüzde 631 arasında düşük kalıyor. Sanayicinin yanına yaklaşamadığı PVC ve polietilen turevlennde Petkim'in stokunun 40 bin tonu bulduğu ilen surulüyor. Petkim'de stok birikimi 40 bin tonu buldu Petkim'in yılbaşında polietilen türevlerinde yüzde 417, PVC'de de yüzde 3 oranında fıyat indiriminde bulunmasına karşın, piyasadaki nakit sıkmtısı nedeniyle sanayicilerin bu ürünlere ilgi göstermediği belirüldi. Orman köyiüsüne destek ANKARA (AA) Orman köyiüsüne kredi desteği, 1989 yılında da sürdürulecek. Orman Köylüsünü Kalkmdırma Fonu'ndan bu yıl 50.7 milyar lira tutarında kredi kullandırılacak. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre orman köylülerine kullandırılacak kredilere bu yıl da yüzde 2 oranında faiz uygulanacak. Orman köylülerine kutlandırılan krediler 1 yıh ödemesiz 6 yıla kadar vadeli olabiliyor. Plastikte kilitlenme Kooperçıtif fonunda 2 milynr ANKARA (AA) Esnaf kooperatiflehnin ödenmeyen alacaklarım karşılamak amacıyla geçen yıl kasım ayında Halkbank şubelerinde oluşturutan "Kooperatifleri Güçlendirme Fonu"nda, yaklaşık 2 milyar lira toplandığı bildirildi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kefalet Kooperatifleri Merkez Birliği (ESKOMB) Başkanı Kasım Önadım, esnaf ve sanatkârm kullandığı kredinin yüzde 10'unu kooperatiflerin banka şubelerinde bulunan bloke sermaye hesabına yatırmalarımn zorunlu olduğunu anımsatarak, "1988 yıh iıibanyla Halk Bankası 'nda bloke edilmiş sermayemiz 30 milyara ulaştı" dedi. İZMİR (Cumhnriyet Ege Bürosu) Petkim'in bazı urünlerde fiyat indirimi yapmasına karşııı, stoklannın hızla yükseldiği bildirildi. Plastik sanayicileri, Petkim'in elinde biriken ürünlerin 40 bin tonu bulduğunu öne sürüyorlar. Petkim'in yılbaşında polietilen türevlerinde yuzde 417, PVC'de de yüzde 3 oranında fiyat indiriminde bulunmasına karşın piyasadaki nakit sıkmtısı nedeniyle sanayicilerin bu ürünlere ilgi göstermediği kaydedildi. Petkim'in elindeki stokların bu nedenle 40 bin tona ulaştığı öne sürüldü. Plastik sanayicileri 1987 ve 1988 yıllannda periyodik olarak yapılan zamlar nedeniyle Petkim ürünlerinin yanına yaklaşmanın mümkün olmadığına dikkat çekerek, "Şimdi yapılan indirim kimseyi kandıramaz" dediler. Hakan Plastik Sanayi'nin sahibi TOBB Sanayi Konseyi üyesi Cengiz Hakan, "Geçen yıl da aynı olay yaşandı. Önce yüzde 3'lük bir indirira gerçekleştirdiler, ardından yüzde 15 zam yaptılar. Bu oyuna artık gelemiyoruz, çünkü para bitti" dedi. Hakan, sanayicilerin nakit darlığından dolayı Petkim'den mal alamadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Sanayici artık hammaddesini alacak parayı bulmakta güçlük çekiyor. Bcn kendi işletmemden bir örnek vereyim. Benim doğal olarak günde 6 ton haramaddeye ihtiyacım var. Bunun lutan 15 milyon lira. Bunu ben ödeyemez durumdayım, bu yüzden baftada değil, 15 günde bir 6 ton alabiliyonım. Çünkü işletme sermayesi kalmadı. Bir de sanayi olarak yassı demir mamulleri kullaıııyoruın hammadde olarak. Bunun için de günde 12 ton mal almam gerekir, o da 12 milyon lira yapıyor. Toplam 27 milyon lira günlük hammadde gereksinimim var. (Jstelik bunu nakit olarak yatınrsam 1524) gün sonra mal alabileceğim. Bu durumda 1520 gün süreyle günde 27 milyon yatıracagım, yani yaklaşık 225 milyon lira, ondan sonra günlük ihtiyacım karşılamcak. Nereden gelecek bu 225 milyon lira?" Daha önce de birkaç kez değindiğim gibi iktidar çevrelerinin ve yeminlt yandaşlarının kendilerine göre "cince" bir taktikleri var. Ekonomide yapılan yanlışları, tutmayan vaatleri, çevrilen dolaplan yüzlerine vurduğunuz zaman hemen karşı atağa geçip soruyorlar: "Madem sen bizim yaptıklarımızı eleştiriyorsun hemen diz çök ve itıraf et: 'Ben piyasa ekonomisine karşıyım, koyu bir devletçilik taraftarıyım. ekonomide bütün kararları bürokratlar vermeli, her malın fiyatını devlet belirlemeli, bütün mallar ve hizmetler tahsisle alınıp satılmalı' de" Bu şarkvari kurnazlığa şimdi bir de yen'ısi eklendi galiba. Beylerin "piyasa ekonomisi" diye yutturmaya çalıştıkları karmakarışık mönüdeki bütün yemekleri yemezseniz hemen soruyorlar: "Tercihini açtk söyle, sen kapitalist ekonomiden yana mıstn, sosyalist ekonomiden yana mısın?" Bir de dillerine pelesenk olmuş bir "karma ekonomi" lafı var. Bu "karma ekonomi" denen şey Türkiye'deki bütün fenalıkların kaynağı. Bu "ucube"den kurtulup mutlaka iki seçenekten birini seçeceksmiz, ya kapitalist ekonomiyi savunacaksınız ya da sosyalist ekonomiyi. Bunu yapmazsanız, hele hele "karma ekonomi"den söz ederseniz yeriniz belli "Talan çeteleri"yle birlikte doğru cehenneme. Bu edebiyatın doğrusu pek ciddiye alınacak tarafı yok. ama konuya bir kez girdiğim için birkaç söz daha etmek istiyorum. Önce bu karmakanşık kafalarda özel bir yeri olan "karma ekonomi" kavramını, piyasa ekonomisinın günümüzdeki en ünlü savunucularından, ekonomist Milton Friedman'ın nasıl kullandığı konusunda taze bir örnek vereyim. Friedman. Forbes Dergisi'nin 12 Aralık 1988 tarihli sayısında kendisiyle yaptlan rcportajın bir yerinde aynen şöyle diyor: "Japonya'da hükümetin bir tür sanayi ekonomisi' uyguladığı ve ekonomiyi yönettiği bir efsanedir. Aslında Japonlar da ABD1 dekine çok benzeyen bir karma ekonomiye sahiptir ve bu ekonomi hükümet müdahaleterine karşın büyümeye devam etmiştir" Hayret ki ne hayret değil mi? Meğer bizım "kapıtalizmın mabedi" sandığımız ABD'de de karma ekonomi uygulanıyormuş, aklımız sıra modelini taklit etmeye heveslendiğimiz Japonya'da da. Söyleyen kim, Milton Friedman. Bence onun da o meşhur "talan çeteleri"yle bir ilgisi olmalı. Şunu çok iyi bilelim ki dünyadakı kapitalist ekonomilerin çoğu şu ya da bu ölçüde karma ekonomidir Karma ekonomiyi bir "ucube" sayıp yerden yere çalmanın da fazla bir anlamı yoktur. Sistem tercihine gelince; doğrusu şu anda Türkiye'de yapılan, gazete sütunlarına yansıyan ekonomi tartışmalarının yüzde 99.9'unun. kapitalist sistemin varlığını veri olarak kabul eden bir çerçeve içinde yapıldığını anlamamak için bilmem ki ne olmak lazım. Aslında tartışılan şeyler ve tartışma alanı gayet açık, ama yazımın başında da belirttiğim gibi bu, başansızlıklarını sistem tercihiyle ortmek isteyenlerin işine gelmiyor. Soruyoruz; ekonomideki kaynakların giderek artan bir bölümünü çeşitli adlar altında devletin yönlendirmesi piyasa ekonomisine geçişin bir gereği mı, bir gostergesi mi? Cevap yerine onlar soruyor: "Piyasa ekonomisine karşıysan ilan et." Soruyoruz; kamu kesiminin aşırı altyapı yatınmlanna girerek, kamu açıklarını dev boyutlara tırmandırarak enflasyonu yüzde 80'lere sıçratması iyi ekonomik yönetimin sonucu mu? Piyasa ekonomisi uygulamanın zorunlu bir sonucu mu? Cevap yerine onlar soruyor: "Kapitalist misin, sosyalıst misin, açıkça söyle." Soruyoruz, bir sürü uğursuz adamın ceplerini devlet nimetleriyle sağlanan milyarlarla doldurması, piyasa ekonomisinın katlanılması gereken bir cilvesi mi? Yoksa sorumsuz bir yönetimin yol açtığı ve göz yumduğu bir soygun mu? Cevap gene aynı: "Sen piyasa ekonomisine, Türkiye'nin döviz kazanmasına karşı mısın, açık konuş." Ben kendi hesabıma açıkça yazayım: Türkiye'nin gündemindeki olay, çoğulcu demokrasi içinde doğru dürüst ışleyen bir piyasa ekonomisini oturtmak ve hızlıdengeli kalkınmayı sağlamaktır. Bunu başarmak için kullanılması gereken araçiardan biri de akılcı makro planlamadır. Türkiye kendi kalkınması için diğer ütkelerin deneylerinden de yararlanarak piyasa ekonomisiyle akılcı planlamanın bir arada gelişeceği bir sentez yaratmak zorundadır. Son otuz yılda önemli kalkınma atılımını başarmış bütün ulkelenn yapmış olduğu da budur. Bugünkü ıktidarın piyasa ekonomisinın yerleşmesi için attığı bazı olumlu adımlar olmuştur. Ama bunu yaptı diye düpedüz ekonomik cehalerten kaynaklanan yanlışlara alkış tutmak, ayyuka çıkan yolsuzluklara kılıf uydurmak, kısa vadeli politik çıkarlar için ekonominın dengelerinın bozulmasına göz yummak gerekmez her halde. Kafa karıştıran bu "karma ekonomi ucubesi" ve "sistem tercihi" laflarını bıraksak da Türkiye'ye uygun bir piyasa ekonomisinın nasıl olması gerektığinı tartışsak daha yararlı olmaz mı acaba? 'Karma Ekonomi' Ucubesi ve 'Sistem Tercihi' Saptırması Hakan, Türk sanayicisinin buiunduğu çıkmaz nedeniyle mal alımını aksattığını, bu yüzden de Petkim'in elinde 40 bin ton ürün stoku oluştuğunu öne sürdü. Hakan, "Geçen yıllardaki gibi yapsınlar bakalım zammı. Bizi soydular, soğana çevirdüer. Para kalmadı. Bize satamayacaklanna göre Özal'a satsınlar" dedi. Ege Yıldız Grubu'nun sahibi Mazhar Zorlu ise, "Dönem arük küçülme degil kapanma dönemi. Bizim matbaamız yok ki para basalıra. Elektrigi ne yapacağız diye düşünüyorlar. Neden? Üretim yok da ondan. Kapasite kullanımı yüzde 60'lara düştü. Bu sistem devleti zengin eden bir sistem. Devlet yaptığı zamlaria cebimizden işletme sermayesini bile çaldı. Eleklrik diyor çekiyor, zonınlu tasarruf diyor çekiyor, Petkim ürunlerine zam diyor, çekiyor. Zarar etmemek için işyerlerimizi kapatacağız" diye konuştu. Temel girdiler içinde yerli ürünler aleyhine en büyük fiyat farkı çimentoda görülüyor. Portland dökme çimentonun yurtdışı FOB fiyatı 46 bin 950 lira ile 50 bin 706 lira arasında değişirken, yurtiçinCH1CAGO/PARİS (AA) Önde aynı çimentonun ton fiyatı yüzde 5871'lik farkla 80 bin 300 de gelen sanayileşmiş ülkelerde liraya çıkıyor. Demirçelik ürün borsa skindalları peş peşe patlak lerinden sadece inşaat demirinin veriyor. Japonya'da Maliye Bakafiyatı yurtdışı fiyatının üstünde nı'nın istifasına yol açacak kadar kalırken, gazete kâğıdında da yur buyuk boyutlara ulaşan borsa tiçi fıyatıntn bir anda yurtdışı fi skandalının ardından, şimdi de yatın üstüne çıktığı görülüyor. ABD ve Fransa'da yeni skandallar ortaya çıkanldı. FOB Diayaflyatı Faık ABD ve Fransa'da borsa skandaüarı Bazı temel girdilerde fiyatlar (TL/ton) FaMka tedla TiıUytnyat Alüminyum Uryit Bakır Çimento 810'luk inşaat demiri Sojuk. saclar Sıcak saclar Galvaniz rulo sac Kâğıt3. hamur gazete 4 100.000 70.000 5.454.000 80.300 700.000 790 0001 007.000 640.000729.000 1000 0001.200.000 1 395.000 4.497 000 9.6 80.700 15 6.468.000 19 46 95050.706 +5871 619.000*38.000 +1310 316 1 032 0001.070.000 826 000845.000 2916 1 314 0001.352 000 3113 976.000 +43 ABD'de Merkezi Haber Alma Örgutü FBI, Chicago'daki vadeli satış işlemlerinin yapıldığı, ülkenin en büyük iki borsasında büyük bir yolsuzluğa el koydu. FBI ve Adalet Bakanlığı tarafından toplanan belgeler mahkemeye resmen sunuldu ve \olsuzluğa adı karışanlar hakkında da\a açıldı. Haberlerde, haklannda dava açılan Chicago borsacılannın, müşterilerine piyasada geçerli fiyatı bildirmedikleri, bazılarının da yasal komisyon ucretinden daha fazlasını talep ettikleri ve bunu yanlış raporlar gondererek gizlemeye çalıştıkları belirtiliyor. FBI, haklannda dava açılan 150 kadar yönetici ve borsa simsannın orgut HOT: Alüminyum sal baztıdır. Yerli linyit kömürü fiyatı 5000 Kalorilik Soma'ya, duny linyit fiyaü5.000^.000 kalonlik SSCB kömurine göredır Çimento Portland dökmedir Gazete kâğıdmda Kanada kâğıdı esas alınmışar Dolar ve stertın uzennden alınan fiyattarın TL değennde 19 ocak tarihli kurlar esas alınmıştır Dış borç karşihğı eğitim bursu ABD Ttcaret Bakanı Verity, az gelişmiş ülkelerin dış borçlannm bir kvsmımn ABD'li öğrencilerin bu ülkelerde öğrenim görmelerirâ sağlayacak burslarla ödenmesi çağnstnda bulundu. WASHINGTON (AA) Dış borçların, borçiu ülkedeki kamu ve kamu ortaklığındaki işfetmelerin hisse senetleriyle ödenroesi, dış borç karşıhğı çevre korunması, dıj borç karşüığj futbolcu transferi gibi yöntemlerden sonra, şimdi de dış borçların eğitim burslanyla takas edilmesi önerildi. ABD Ticaret Bakanı WBHam Verity, görcceh olarak daha az gelişrnlş ülkelerin dış borçlarının bir kısmının, Amerikan Öğrencilerioin bu ülkelerde öğrenim görmeleTini sağlayacak burslarla ödenmesi çağrısında buluadu. Verity'nin önerisine göre 3. Dünya ülkelerinm Amerikan sermayeli ticari bankalardan aldtkları borçlar, ABD'dekİ Oni LeMonde'un 1988 yılı değerlendirmesi Fransa'mn en etkin gazetelerinden Le Monde, yabancı sermayenin Türkiye'ye olan ilgisinin ve güveninin arttığı, ilginin özellikle petrol zengini Körfez ülkeleriyle Japonya'dan geldiği tespitinde bulundu. PARİS (AA) F/ansa'nın en etkin gazetelerinden "Le Monde", Türkiye hakkında yaptığı 1988 yılı genel değerlendirmesinde, yabancı sermayenin Türkiye'ye güveninin giderek artmakta olduğuna degindi. Gazete, bu ilginin özellikle Japonya ve petrol zengini Körfez ülkelerinden geldiğine işaret etti. Gazete tarafından yayımlanan "1988'in Ekonomik ve âosyal Bilançosu" adlı kitapta yer alan Türkiye incelemesinde, "Yatırımlarda oldugu gibi Türkiye'nin dış kredisi de, içerdeki yüksek enfiasyona rağmen devam ediyor" denildi. Ekonomisini duzeltmek için Ankara'nın iki önlem aldığına dikkat çeken "Le Monde", bunların ilkinin bankaların elindeki tasarrufiarın bir bölümünün Merkez Bankası'na kanalize edilmesi, diğerinin ise sermaye sıkıntısıru gidermek amacıyla dış kaynaklardan yararlanılması olduğunu kaydetti. Yurtdışında kazanılan dövizlerin bir an önce Türkiye'ye getirilmesi için hükümetin süre koyduğunu hatırlatan Fransız gazetesi, faizlerin de, enfiasyon nedeniyle paranın aşınmasını engelleyebilmek maksadıyla ekim ayında yüzde 85'e kadar yükseltildiğine değindi. Enflasyonun büyük ölçüde 1983'ten bu yana sürdürulen GAP, baraj, otoyol gibi ulke kalkınmasına yonelik harcamalardan kaynaklandığına işaret eden gazete, yerel seçimlerin yaklaşması yü ^Türkiye'ye ilgi var' zünden harcamalarda kısıntıya gidilmesinin ihtimal dahilinde görülmediğini öne sürdükten sonra, bütçe açığının geçen yıl, TL olarak, 1987'nin iki katına çıktığını yazdı. 1988'in olumlu gelişmeleri arasında ilk kez 20 milyon dolar fazlalık veren cari işlemler dengesini sayan gazete, turizm gelirlerindeki yuzde 33'lük artışın da bunda payı olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de yapılan yeni yabancı sermaye yatırımlarının dörtte birinin turizm sektörüne yöneiik olduğunu belirten gazete, yabaııcılann Türkiye'de geçen yıl 200 yeni yatırım yaptıklannı vurguladı, bunların dışında 50 yatırımla ABD'nin geldiğini kaydetti. Japonya ve Körfez ülkelerinin, Türkiye'ye olan ilgilerinin gittikçe arttığına da işaret eden "Le Monde", çeşitli kaynakların verdikleri alarma rağmen, dış borçların geçen yıl artış göstermediğini, hatta 1 milyar dolara yakın azaldığını belirtti. Iu suç işledikleri ve bazı borsacılann yasadışı yollardan kazanılan kara parayı akladıkları görüşünde. Fransa'da patlak veren "içerdekilerin ticareü" adı verilen borsa skandah, hükümet krizi yaratmak üzere. Fransa Maliye Bakanı Pierre Beregovoy'un başyardımcılarından Alain Boublil, borsa skandalına adı karıştığı yolundaki iddialar üzerine istifa etti. Bu arada Le Monde Gazetesi, Cumhurbaşkam François Mitterrand'ın yakın bir dostunun da borsa skandahna karıştığını yazdı. Le Monde'un ilk sayfasının manşetinden verilen haberde, Mitterrand'ın yakın dostlarından RogerPatrice Pelat'nın, Fransada kamuya ait alüminyum işletmesi Pechiney tarafından satın alınan Amerikan firması Triangle Industries firmasının 50 bin hissesini, henüz bu işlem gerçekleşmeden önceden haber alarak satın aldığı, bu yolla haksız kazanç elde etti|i belirtildi. Isunbul: 133 03 «9 • 133 P1 95 Anlıara 117 21 15 5 M Ura« 22 36 6: kteııa 1 53 91 Fotokopi maktnaıarı DOVİZ KURLARI Dövizin Cinsı 1 ABD Doları 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilını 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florinı 1 isveç Kronu 1 isvıçre Frangı 100 İtalyan Liretı 1 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlın 1 SArabıstan Rıyalı Döviz Alış 1859.45 1625.16 143.03 1005.92 48.08 259.16 434.55 294.92 891.82 295.15 1183.39 137.27 14.49 6501.59 3278.22 496.06 Döviz Satış 1863.18 1628.42 143.32 1007.94 48.18 259.68 435.42 295.51 893.61 295.74 1185.76 137.55 14.52 6514.62 3284.79 497.05 23 OCAK 1989 Efektii Alış 1859.45 1597.53 143.03 1005.92 47.26 259.16 427.16 294.92 891.82 295.15 1183.39 134.94 14.24 6391.06 3278.22 487.63 Efektit Satış 1882 00 Tavla standardı ANKARA (AA) Türk Standartlan Enstittisü (TSE), iskambil kâğıdından sonra "ahşap tavla" standardım da belirledi. Zorunlu olarak uygulanması önerilen standarda göre, tavlanm uçgenleri ile zemin arasında belirgiıı renk farkı olacak. Üçgenler ikizkenar olacak ve labanları tavla iç genişliğini altı eşit parçaya bölecek. versitelere verflecek ya da indirimli bir fiyattan devrediiecek. Kalkınmakta olan bir ülkenin borcunu devralan Amerikan üniversitesi bu borçlan, o ülkenin merkez bankasında oldukça yüksek bir kur tizerinden yerel para birimine çevirerek, Amerikan öğrencilerine yöneiik eğitim programlan ve burslannın finansmanmda kulianacak. ABD Tîcareî Bakanı Verity, böylece alacaklı bankalann, batık krediierin bir kısmından kurtulacaklannı, borçlu ülkelerin borç yükünün biraz hafifleyeceğini, Amerikan üniversilelerinin de ellerindeki dolarlan, çok elverişji kur uzerinden yabancı para birimlerine çevireceklerini belirtti. 1644.87 144 77 1018.12 48.67 262.30 43S.82 298.49 902.64 298.73 1197.74 138.94 14.67 6580.42 3317.97 502.07 SATILIK DAİRELER Acıbadem'de 80 m' merkezi ısıtmah hidroforlu giriş daire 35 milyon lira. Kocasinan'da 85 m : sobalı 33 milyon lira sahibinden satılıkur. Tel: 532 67 53
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle