Katalog

Cumhuriyet Gençlere film çekme olanağı Sahıbı Cumhuriyet Malbaacılık ve Gazetecılık Turk 'Vnonim Şirkclı adınj Nadir Nadi # Genel Yayın Muduru. Hasan Ccmak Muesscse Muduru: Kmine l'şlUıgtl. Va.zı Işlerı Muduru Oka> C o ı t n s i a . 0 Habcr Merke^ı Muduru. Yalçın Bawr. Sa>fa Duzenı Vonetmenr Ali Ac»r. • Temsıkıltr. ANKARA Yalçm Dogan. IZMİR Hikmrı ÇMinka». ADANA Crial Ba$la»*K h u n b u l Haberlerı Kriua Akyridu. D15 Haberkr Kı«ua B»lcı. Lkonomı Ceagu Turkan. Kultur: <rl»l Uskrr. Spor Danışmanı: Abdalkadir VncHnnn. Du/cltmc Rtftk Durb». Arajtııma: Şahin Alpay, lySendıka ^ukran Ktlrsci. Yurt Haberlerı Nrcdel I>o£»jı. Uı/ı Ya/ılar Kerem <, »lışkaR, 9 Koordındtnr. Ahmet Konıhsmn. • Malı Ijioı Krot Krkm, • Muhasebe: B v l n l VtKr • Bun.el'lanlama STVRI Anın • Reklam Ajrçe Tıınm, Ek Yayınlar: Hulya Ak>ol # Idare Hustyin (.uırr. Ijlelmc Onder (, tlık. Bılgı!>lcm Nail tnal. Attuın *« K/HI/I < umhuriMr! M a l b a a u l ı k vcCjinrtrcıJılı ! A Ş lurkfM.agiC.ad ÎV/41 Cajalofclu M1M HunJıır # Isı PK 24AKıanb<jl Icl 512 05 I » (2lı hatl. Fcte» 122U* F u II) 52IS 60 ^2 0 A a k a n : /jya ( o k a l p Blv I n k ı l a p S "Jo IY/4, T d U i II 4147. T d « 4 2 J 4 4 Fa« 14) l ı m ı r H /ıva Blv 1352 S 2/3. W 13 12 30, Tclcx 52359 Fıx ( 5 l ı 19 5 3 * 0 I W S "»<• ' Kaı 1 Tcl M43SOIIV73I. T c t a 62155. F u . (71) 328 0 5 * 131 II 4142K # A d a n a : Inonu I ad 1 Ak\ İM: 23 OCAK. 1989 İmsak: 5.46 tiıınes: 7.15 Oğlc: 12.21 Ikindi: 14.52 Vaısı: 18.39 TRT, genç yönetmen arayışında TRT, yeni başlattığı "Genç Sinemacılar" projesi ile sinemaya ilgi duyan gençlere film çekme olanağı sağlayacak. Film yapmak isteyenler 16 veya 35 milimetrelik ham filmlehni TR T'den alacaklar, kurumun teknik olanaklarından yararlanabilecekler. GÜNSELİ ÖNAL ANKARA TRT kurumu "Genç Sinemacılar" adı verilen yeni bir proje başlattı. Sinema sanatına ilgi duyan gençleri Turk sinemasına kazandırnıafc, bu arada kendine de yeni bir kaynak yaratmak isteyen TRT, film çekmek iste>en gençlere malzeme yardımı yapacak. Buna karşılık çektikleri film için kendilerine para odemeyecek. Gençlerin h'azırlayacağı filmler televizyonda yayımlanacak. Sinemaya ilgi duyan veya sinema eğitimi goren gençlere açık olan proje, Türkiye'deki tum basın yayın yüksek okullarına asılan ilanlarla öğrencilere duyuruluyor. TRT'nin "Genç Sinemacılar" projesi ile, gençlere 15 dakikalık çocuk ve gençlik fılmi çekme olanağı sağlanacak. TRT, "kafalanndaki düşleri" film yapmak isteyen gençlere, 16 veya 35 milimetre ham film verecek. Genç yönetmenler fîlmlerini kendi kameraları ile çekecekler. TRT, film çekildikten sonra da baskı, montaj, seslendirme işlemleri için, kurumun olanaklannı sunacak. "Genç Sinemacılar" projesi, Ankara Televizyonu Mudür Yardımcısı Tekin Özertem ile Çocuk ve Gençlik Programları MüdürIüğü'nden Lütfiı Özalay tarafından hazırlandı. Projenin amacının, "TRT>e kaynak sağlamak ve Türk sinemasına yeni insanlar kazandırmak" olduğunu beürten Özertem, "Büyıik çabayı gençler gösterecek, onların tıkandıklan noktalarda biz belli ölçülerde yardım edeceğiz" dedi. "Genç Sinemaalar" projesi ile sinema sanatına hevesli gençlere bir olanak sağlanacağını bildiren Özalay, TRT'nin denetim kademelerinden geçen senaryoların film yapılabiimesi için malzeme yardımında bulunacaklarını söyledi. Özalay, kendi projeleri ile gelen gençlere tanınacak olanakları şöyle anlattı: "Kamera, ışık, yardımcı ekipman gibi produksiyon masraflannın dısında kendilerine 16 veya 35 milimelre ham film verilecek. Çektikleri fılmin banyosu, baskısı, montajı TRT tarafından sağlanacak. Hatta. seslendirme slüdyolannı kullanabilecekler. Kendiİerine, çekecekleri 15 dakikalık film için dört kab ham film verilecek." Programlann dramatik filmler olmasının istendiğini kaydeden Özalay, belgesel önerilerinin değerlendirilmevece|ini söyledi. BabıâliVle 60 yıl "Gazeteler parasız kitap dağıtarak yayıncılığı baltalıyor, kâğıt savurganlığına yol açıyorlar." "Baş sermayem, akıcı, açık bir Türkçem oluşuydu." "Ahmet Emin Yalman'ın gazete çıkarması yasaklanmıştı. 'Gazetecilikte başarılı olmak için neler yapılmalı?' sorusunu yöneltince, 'Başarılı olsam lastik satmazdım' dedi." ALPAY KABACALI Rakım Çalapala, yargılamaktan kaçınan, sonuçlar çıkarmaktansa olayları, olgulan anlatmayı yeğleyen bir kişi. Ama söz yayıncılıktan açıhnca dayanamayıp şunları söylüyor: "Ormanda agaçlar baltadan şikâyetçi olmuşlar. Konuşup dururlarken içlerinden biri, 'uzun etmeyin' demiş, 'baltaıun sapı bizdendır! Evet, gazetecilik çok gelişti ama, kitap yayınalığmı öldariiyor." Bu yargının gerekçesi de şu: "Eskiden gazete çıkaranlar, 'erbabı kaJem'dendi, yani eli kalem tutan kişilerdi. Şimdi başka alanlardan para kazanmtş kişiler, gazete satın alıyorlar. Eskiden Gazeteci, yayıncı, öğretmen, yazjarRakım Çalapala Hukuk devleti ve laiklik BURSA (Cumhuriyet) Bursa Barosu tarafından düzenlenen panelde "hukuk devleti ve laiklik" konusu ele almdı. Prof. Dr. Bahri Savcı eşitliğin sadece kanun önünde eşit/ik olarak algılanmaması gerektiğini savundu. Prof. Dr. Aydın Aybay, Batıda ve Türkiye'de laikliğin farklı koşulların sonucu olduğunu anlattı. Prof. Dr. T. Zafer Tunaya ise hükümetin laiklik kavramına ciddiyetle yaklaşması gerektiğini savundu. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Erkin Kalaycıoğlu da "Devlet sorgulanmadan demokrasiye ulaşmak zordur" dedi. Prof. Dr. Hüseyin Hatemi ise çoğunluğun insanları faşizme götürebileceğini öne sürdü. PORTRE RAKIM ÇALAPALA Çocuk dergicüiği J 9 0 9 ' d a İstanbul'da doğdu. İstanbul Lisesi'ni, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Lise öğrencisiykeıı Yann gazetesinde başlayan basın yaşamı Son Posla ve Akın gazetelerinde sürdü. Bir yıl kadar Osmanlı Bankası'nda çalıştı. 1936'da girdiği Türkiye Yayınevi'nde, o dönemin başlıca çocuk dergileri olan Yavuztiirk ve Çocuk Haftası'nı yönetti; Hafta ve Yıldız dergilerinde yazdı. Daha sonra Resimli Hayal, Yedigün ve Karikatür dereilerinde çalıştı. Musevi Lisesi ile Alman Lisesi'nde öğretmenlik de yapan Rakım Çalapala, 1951'de Hürriyet gazetesinden aynlarak Atlas Yayınevi'ni kurdu; okul kitaplan yazdı. Yayımlanmış kitaplan şunlardır: Çocuklar için: 87 Oguz (1933), Mustafa (1944), Yavrutürk Şiirleri (1968), roman: Köye Giden Gelin (1950); öyküler: Aşk İnsanı Güzelleştirir (196S), Işıklı Pencere (1965), oyun: Eski Bir Dost (1933), Köyden Gelen Ses (1933). tecilikte başarılı olsam lastik satar mıydım?' Konuşmadı." Liseden sonra bir yıJ kadar Osmanlı Bankası'nda çalışan Rakım Çalapala, Hukuk Fakültesi'ne yazılıyor. Basındaki çatışmalan da sürüyor. 1936'da Türkiye Yayınevi'ne giriyor. Tahsin Demiray'ın sahibi bulunduğu yayınevi Çocuk Haftası ve Yavrutürk adlı çocuk dergilerini, magazin dergisi Hafla'yı, sinemaıiyatro dergisi Yıldız'ı çıkanyor. Rakım Çalapala bu dergilerde yayın yönetmenliği yapıyor; çocuk şiirleri, öykuier, değişik konularda magazin yazılan yayımlıyor. Orada on yedi yıl dergilerle iç içe yaşadıktan sonra, Kâzım Taşkent'le Şevket Rado'nun çıkardıkları Resimli Hayat dergisine geçiyor. Daha sonra Sedat Simavi ile birlikte çalışıyor, yedi yıl. Yedigiin'de yazılan yayımlanıyor; mizah dergisi Karikatür'de yer alan Ramiz'in karikatürleri, Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Çamdeviren" imzalı manzum yazılan, S«rver tskit'in "Zaparta" imzalı düzyazıları dışındaki tüm ürünler onun kaleminden çıkıyor. Rakım Çalapala mizah alanında yazmaktan hoşlandığmı; yüzlerce öyküsünden yüzünü iki kitabında topladığım belirtiyor. Bu sıralar (1944) AmatÖr adlı "hobi dergisi"ni de yayımlıyor. Amerika'da çıkan Popular Science'ı örnek alan bu dergi, Turkiye1 de kendi alanında ilk ve son yayın oluyor. Ancak 12 sayı çıkabiliyor. Sedat Simavi Hümyet'i yayımIamaya başlayınca Rakım Çalapala da oraya geçiyor: "Gazetenin ilk çıktıgı yıl... Edirne'ye gidiyordum. Sedal Simavi, 'Gitmişken Kırkpınar güreşlerini yazıver' dedi. O zamana kadar sporia hiç ilgim olmamıştı. Gittim. Hakemler. küçük bir masanın arkasında. Suyolcu Mehmet Pehlivan falan... Bir iskemle de ben çekip yanlanna oturdum. 'Kimsin, nesin' diyen olmadı. Giireşenleri seyredip kendi aralarında konuşuyoriar: Sarma taktı, göbeği pariadı (yenildi)... Ben de not alıyonım. Akşam üstü, bütün gazeteciler postaneye doluştuk. Bir telefon kulübesi var, kapısı açık. Sırayla herkes İstanbul'a, gazetesine jnzdınyor. Eşref Şefîk, bu işin ustası. O, yazısım Cumhuriyet'e geçerken. söylediklerini işitip birkaç kelime daha ekledim yazıma. Bu ilk ve son spor yaam gazetedeki arkadaslarca beğenildi." Rakım Çalapala, Musevi Lisesi ile Alman Lisesi'nde öğretmenlik de yapmış: "Biam zamanımızda gazetecilerin birçogu öğretmenlik alırlardı" diyor. "Yalnız kalemle geçinilmezdi. İlk akla gelenler Burhan Felek, Yusuf Ziya Ortaç, Hakkı Tarık Us, Orhan Seyfi Orhon. Hepimiz. aynı zamanda öğretmenlik yapardık." 1951'de Atlas Yayınevi'ni kurar, ders kitapları yayınına girişir. "Ders kitaplan, on üç yıl devletçe basıldıktan sonra 1951'de serbest bırakıldı. Belirienen müfredat programına ve forma ölçusüne göre kaleme alınan kitaplar, Bakanlığın Talim ve Terbiye Dairesi'nde inceleniyordu. Bunlara yazar adı konulmuyordu. Bir çeşit yarışma gibiydi." Eşi Nimet Çalapala ile birlikte ilkokul dörduncü ve beşinci sınıflan için Tarih, Coğrafya, Yürttaşlık Bilgisi, Aile Bilgisi, Tabiat Bilgisi, Matematik kitaplan yazarlar. Bunlar uzun yıllar okutulur. Ders kitaplarının 1970'ten sonra yeniden devletçe basılmaya başlaması üzerine, yayınevini Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halide Edip Adıvar ve Abdullah Ziya Kozanoğlu'nun romanlarına ağırlık veren bir çizgide yaşatır. Hüseyin Rahmi ile Halide Edip okul kitaplarına girmiş yazarlar olduklarından, Çalapala'ya göre çok satan romancılar sayılabilirler. "Baş sermayem, akıcı, açık bir Türkçem oluşuydu." Basındaki bunca yıllık deneyimlerinden sonra, Rakım ÇalapaJa bu olguya parmak basmak gereğini duyuyor. "Çok ünlü" bir kişi olamayışını da "kliklere girmeyişi" ile açıklıyor: "Öteden beri şairler. yazarlar birbirini tanır, birbirinin reklamını yaparlar. Meyhanede bir araya gelip karşılıklı şiirlerini okur ya da aralannda para loplayıp bir dergi çıkanriar. Böyle kliklere katılmayıp da ünlü bir kişi olan az sayıda yazar vardır. Vlehmel Akif. Hüseyin Rahmi bunlardandır." Rakım Çalapala, çok ünlu bir ktşı olamayışını "edebiyat kliWeri"ne girmeyişi ile açıklıyor. "Böyle klikJere girmeyip de ünlü olan çok az kişi var" diyor. Rusya'da prensier, topraklannı iis(iinde yaşayan insanlarla, serfleriyle biriikte satarlarmış. Gazeteler de öyle satılıyor. Gazete, eşya pazariama aracı olarak bile kullanıüyor. Aynca, bedava kitap verilerek, kitap yayıncılığı baltalanıyor. Üstelik okuyucu çoğunluğunun işine yaramayacak ekler veriliyor. Bu, kâğıl savurganlığından başka bir şey degil." Öteden beri pek güç koşullar altında yayıncılık yapıldığını da beliniyor Rakım Çalapala. Kitap tirajlarının otuA otuz beş yıl önce binle üç bin arasında değiştiğini, bugün de üç bin dolayında olduğunu ekliyor. Nüfusun birkaç kat arttığı göz öniine alınırsa, yayıncılık sürekli geriliyor... Rakım ÇaJapala, "Babıâli" dediğimiz basınyayın dünyasına lise öğrencisiyken giriyor. tlkin Arif Onıç'un çıkardığı, Serbest Fırka'yı destekleyen Yann Gazetesi'nde çalışıyor. Daha sonra Zekeriya Sertel ile üç ortağının yayımladıkları Son Posta'da ve Ağaoğlu Ahmedin Akın'ında... O yıliardan bir anı: Ders yılı sona ermiş... Liseyi bitirenler, şimdiki gibi sınava filan girmeden, istedikleri fakültelere kayıtlarını yaptırıyorlar. Son Posta'yı yöneten Zekeriya Sertel, Rakım Çalapala'ya görev veriyor: "Gençler önce seçecekleri mesleklcri tanısınlar, sonra nereye gireceklerioe karar versinler. Çeşitli mesleklerde başanlı olmuş kimselerle konuşmalar yap..." Konycfda hava kirliliği KONYA (AA) Kenya'da hava kirliliğinin giderek arttığı ve önlem alınması gerektiği bildirildi. Vali îs'ecati Çetinkaya, hava kirliliğinin önlenmesi yolundaki çahşmaların hızlandırıldığını ve mevcut kirliliğin sağlık açısından, henüz tehlikeli boyutlara ulaşmadığını söyledi. Haftada iki kez çeşitli bölgelerden alman örneklerde yapılan ölçümler sonucunda, bir metreküp havada 600 mikrogram kükürt dioksit bulunduğunun belirlendiğini, ancak bunun insan sağlığını etkilemediğini kaydeden Vali Çetinkaya, önlem olarak gelecek yıl kükürt dioksit gazı oranı yüksek olan Ilgın kömürü kullanımının yasaklanacağını belirtti. Iyi bir fırsat TRT'nin "Genç Sinemacılar" projesi duyurusu fınal sınavları dönemine denk gelmesine karşın çok sayıda öğrenciyi harekete geçirdi. Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda da yakaladıkları bu fırsatla, projelerini filme aktarmak isteyen öğrenciler çekecekleri filmin senaryosunu şimdiden kafaiarında oluşturmaya başladılar. Kendisine, projelerini anlatan öğrencilere, "Bu proje, iyi degertendirilebilirse çok iyi bir fırsat. Belki de bugüne kadar önümüze çıkmış ve çıkacak, ilk ve son fırsat bu olabilir" diyen Doç. Dr. Nilgün Abisel, okulda sinema dersleri veriyor. TRT'nin projesini "Hoş bir şey" diye niteleyen ve "öğrencilere, taınamcn profesyonel koşullarda çalışma şansı tanı>acağını" belirten Abisel, projeyle ilgili görüşlerini şöyle özetliyor: Ahmel Emin Yalaıan seçiliyor. Zekeriya Sertel, "Ahmet Emin Beı'le konuş, benim selamımı da söyle," diyor. "O zaman Amerika'da gazetecilik öğrenimi görmüş iki kişi vardı Türkiye'de: Zekeriya Bey le Ahmet Emin Bey. Hükümet, Ahmet Emin Bey'in gazete çıkarmasım yasaklamış. O da Taksim'de otomobil lastiği satan bir firma açmış... Daha önce kendisini görmüş değildim. Gittim; Zekeriya Beyin selamını söylediklen sonra, 'Ünlü bir gazeteci olduğunuz için size geldim,' dedim ve sordum: 'Gazetecilik mesleğinde başarılı olmak için neler yapmak gerekir?' Ahmet Emin Bey ellerini iki yana açtı: 'Görüyorsunuz, ben otomo"Başarılı gazeteci" olarak da bil lastiği satıyorum,' dedi. 'Gaze En güzel Meltem Hakarar Sovyetler Biriiği'nin başkenti Moskovada dün akşam ilk kez düzenlenen "Ulusiararası Guzellik Yarışması nda birincilik ödulunü Türk manken Meltem Hakarar kazandı. Yarışmanın yapıldığı Cosmos Oteli'nde bulunan AFP muhabiri, ikincilik ödüiünu de israilli Shirli Ben Mordehai'nin elde ettiğini bildirdi. Yarışma birıncisi Meltem Hakarar a ödül olarak gumüş taç verildi. İkınciliği elde eden israilli guzele de bir Sovyet otomobili hediye edildi. Çoğu Avrupa ülkesini temsil eden 28 genç kızın katıldığı yarışmada, sadece 16 yanşmacının finale kaidığı belirtildi. Bınlerce seyircinin iztediği yanşmanın jurisi biri kadın (Israil) olmak üzere 11 üyeden oluştu. SSCB'deki guzellik yarışmasında üçunçüluğü Jasminen'g (Sngapur), dördönculüğü Roza Losiewich (Polonya), beşinciliği de İrina Derevieva (SSCB) elde etti. En iyi folk kıyafeti ödülünü Agat Kohen (Israil) alırken Nijeryalı Bianca Ohon da dostluk güzeli seçildi. Semiha Yankı kaza geçirdi tstanbul Haber Servisi Şarkıcı Semiha Yankı, dün gece geçirdiği trafik kazasında yaralandı. tki arkadaşıyla birlikte gittikleri eğlence yerinden dönerken Zincirlikuyu köprüsü altında özel otomobili, başka bir araçla çarpışan Semiha Yankı ve beraberindekiler, Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldılar. Burada ayakta tedavi gören Semiha Yankı ve arkadaşları taburcu edildi. "Malum, baska tiiriü çocukların kendi başlarına özel bir film çekmesi ha\al. Ve de bu, video filmi değil, film. Baskısını, montajını da TRT karşılıyor. Voksa bunlann raasraflan korkunç. Bugün 5 dakikalık bir film, 10 milyon liradan aşagna yapılmıyor." Projenin TRT açısından da ilginç olacağını ve kuruma da yeİZMİR (Cumhuriyet Ege Bü ni kaynaklar sağlayacağını belirrosu) Yuksek Öğretim Kanu ten Abisel, "Tabii TRT eğer sannu'nun 44. maddesinde yapılan siir uygular da gelen ilginç, çarpıdeğişiklik gereği kendi yönetme cı, çok değişik şeyleri reddederliklerini hazırlayan universiteler, se sonuç ne olur bilemem. 'Yayın öğrencilerin en fazla yakındığı ilkelerine uyması lazım' deyip ge"vize barajını" kaldırırken, tü ne standart konulann ertafında müyle vize sınavlanndan vazgeç dönülürse, hiçbir şey çıkmaz. mediler. Üniversitelerin "devam Proje bana, kafasında değişik zonınluluğunu" değiştirmedikle düşleri olan çocuklara bir fırsat ri gözlendi. gibi geldi. Yoksa TRT, ne çekiYÖK'tin 44. maddesindeki de yorsa kendisi çekiyor ya da çekğişikliğe göre yönetmeliklerini bir tiriyor. 'Bundan dolayı yasak, ay içinde hazırlamak zorunda şundan dolayı olmaz' derlerse o olan universiteler, komisyoniar zaman proje hiçbir işe yaramaz" kurarak çalışmalara başladılar. diye konuştu. Yönetmelik taslaklan, üniversiOkulda bu yıl özellikle birinci te senatolarının onayından geç sınıfta okuyan öğrencilerin sinetikten sonra kesinlik kazanacak. maya yoğun bir ilgi duyduklarıÇeşitli üniversitelerin yönetme nı vurgulayan Abisel, okulun sıliklerinde genel ilkeler ise birbir nırh olanaklarıyla fılm çekme deleriyle benzerlik gösteriyor. Üni neyimi edinen üçüncü ve dördünversitelerin birleştikleri nokta, vi cu sınıf öğrencileriyle, birinci sızelerin baraj niteliğinin kaldınl nıf öğrencilerinin birlikte çalışamasına karşın varlıklannı koru rak başarılı sonuçlar alabilecekmaları ve fınal sınavındaki başarı lerine dikkat çekiyor. Abisel, binotuna etki etmeleri. Ancak es rinci sınıf öğrencilerininin özelki yönetmelikte bulunan "devam likle senaryo yazma konusunda zorunlulugu" veni hazırlanan çalışmalara katılabileceğini beyönetmeliklerde de korunuyor. lirtiyor. Vize barajı kalkıyor tşsizlere turizmde iş ANTALYA (AA) Antalya'da tş ve tşçi Bulma Kurumu (ÎİBK) tarafından , kayıtlı işsizlere turizm sektöründe iş bulabilmek için kurslar açılacağı bildirildi. ÎİBK tl Müdürlüğü'nden alman bilgiye göre kuruma başvuruda bulunan işsizler arasından, turizm sektöründe çalışmaya elverişli olanlar seçilerek turizm kursiarında eğitilecek. Turistik tesislerden gelen personel talebi üzerine açılacak turizm kurslarını bitirenlere, otel ve tatil köylerinde iş bulma garantisi de veriliyor. Böbrekte enflasyon yetmezliği Her iki böbreğinde yetmezlik olan bir hastanın, yaşaması için ayda 1 milyon lira harcama yapması gerekiyor. Diyaliz cihazlarının maliyeti ise 300 milyona yükseldi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) Böbrek yetmezliği olan hastaların bakımırun Türkiye için çok büyük bir sosyoekonomik sorun oluşturduğu bildirildi. Türkiye'de yaklaşık 25 bin böbrek hastası bulunduğu ve her iki böbreğinde yetmezlik olan bir hastanın yaşatılması için gerekli harcamanın ayda bir milyonu bulduğu belirtildi. "Böbrek hastalıklarının önlenmesi" konusunda bir konferans veren Ürolog Operatör Dr. Asım Çiloğlu, böbrek yetmezliği olan bir hastanın bakımının çok pahalı olduğunu anımsatarak, bu aşamaya gelmeden kişinin bazı önlemler alması gerektiğini söyledi. Böbrek yetmezliğinin tedavisi olmadığını ve böbrek nakli gerektiğini kaydeden Dr. Çiloğlu, bu hastalıktan korunmak veya olasılığını azaitma konusunda şu uyarılarda bulundu: "Böbreklerin fonksiyonlan, özetle, suyun atılımı, protein metabolizmasının uç ürünlerinin atılması, tuzların atılması, ilaç ve yabancı maddelerin atılması,kan PH'sinin ayarianması, rerin isimli madde ile kan basıncına olan etkisi. Bu fonksiyonlara bakarak, böbreklerin sağlıklı çalışabilmeleri için giinde en az 2 litre sıvı alınması gereklidir. Bunun yanı sıra aşın proteinli diyelten kaçınmak, tuz alımını normal tutmak, gelişi güzel ilaç özellikle ağn kesici kullanmamak, tiner gibi çözücülere bilinçsiz yaklaşmamak, enfeksiyonu artüran faktörieri azaltmak. cereyanda kalmamak, ısı farkiarından korunmak gerekir." Çocuklarda görülen böbrek hastaJıklarının genellikle enfeksiyonlardan, 50 yaşın üzerindeki erkeklerde de prostat hastalığından kaynaklandığını vurgulayan Dr. Çiloğlu, kadınların da denizden sonra ıslak mavoyla kalmamalarını önerdi. Dr. Çiloğlu, çocuklarda enfeksiyonların zamanında kontrol altına alınmasını, 50 yaşın üzerindeki erkeklerin de her altı ayda bir idrar tahlili yaptırmalanm önererek, şunları söyledi: "Tam böbrek yetmezliği çeken hastalar, Türkiye için çok büyük bir sosyo ekonomik sorun yaratıyorlar. Çünkü bakımı çok pahalı olan bir hastalık. Türkiye'de 25 bin böbrek hastası bulunuyor. Her iki böbreği de yelmezlik çeken bir haslanın diyaliz cihazında bakımı yani hayatta tutulabilmesi için harcanması gereken miktar haftada 250 bin liradır. Bir diyaliz cifaazı ise ekleriyle tam bir kompleks halinde 200300 milyon lira tutanndadır." Türkiye'de 25 bin böbrek hastası var 083 İzmir'de de devreyv giriyvr A\KARA (AA) PTT tarafından bir süre önce Ankara ve tstanbul'da devreye sokulan 083 kredili. konuşma servisi, mart aymdan itibaren Izmir'de de hizmete sokuluyor. 083 kredi servisi aboneleri, bugünkü uygulamayla isıer tstanbul'da ister Ankara'da olsunlar diledikleh ankesör ya da telefondan o anda jeton ya da para k ullanmaksızm diledikleri yerle görüşme yapabiliyorlar. Bu görüşmelerle ilgili ücret daha sonra abonenin telefonuna fatura ediliyor. Bursa pilot bölge seçilmeK mi sağlanan ve gelişen kentimizde özellikle nem oranının de>amlı yüksek olması nedeniyle tehlike BURSA Bursa'da hava kir hâlâ sürmektedir" denildı. liliği belirtileri hâlâ gözleniyor. Açıklamada hava kirliliğini giBu arada geçen haftaki kükürt dioksit (SO 2 ) oranının Dünya dermek için Bursa'nın pilot proSağlık Örgutu'nün (WHO) öıı je seçilmesi gerektiği savunularak gördüğü en büyuk değerin 7 ka bu konuda yapılacak tüm çalışmaların destekleneceği bildirildi. tına çıkuğ; bildirildi. Hava kirliliâi ADNAN BAŞTOPÇU KUTLU ESENDEMİR Kimya Mühendisleri Odası'na bağlı Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa örgütleri, Genel Başkan İhsan Karababa'nın katıhmıyla dün Bursa'da bir araya geldiler. Toplantıdan ionra yapılan açıklamada, Bursa'da hava kirliliğinin konut ve sanayide ısınmadan kaynaklanan baca gazları, sanayide kullanılan kimya teknolojisinin zehirli gaz ve tozları ile taşıtların egzoz dumanlarından kaynaVlandığı belirtildi. Açıklamada, "Çevre kirliliğinin yarattığı sorunlar, çöziim yollarının arayışları sürmesine karşın giderek artıyor. Bursa özelinde bu konu önceden tespit edilmesine karşın, bugiin kitlesel ölumler yaşanmaktadır. Topografik yapı ve meteorolojik koşullargozöniine alınmadan yerlesi Kimya Mühendisleri Odası Genel Başkanı İhsan Karababa gazetecilere, "Yetkililer, kirliliği öliimle ölçıiyor. 'Kirlilik varsa öliim var diyorlar. Bu yalan. Kitlesel zehirlenmeler var. Artık hava kirliliği ölum sınınnda ve bu duruma bunu onemsemeyen, gerekli önlemi almayanlar tarafından setirildik" dedi. Yerel yoneticiierin kirlilik konusunda duyarlı davranmadıklarını anlatan Karababa, "Bursa şokla karsı karsıya. Hava nefesle kirlenecek hale geldi. Kalıcı onlemlerin zaman yitirilmeden alınması gerek. Doğalgaz geçici çözümdür. Hem doğalgaı 'atık' vermeyecek mi doğaya. Bundan 10 yıl sonra da doğalgazdan kaynaklanan çeşitli çevre kirlilikleri gorülecek." dıve konuştu. LONDRA (AA) Ingiltere'de iki Türkten para karşılığı böbrek satın alıp nakil yapan hastane hakkında İngiltere Sağlık Bakanlığı'nın soruşturma açtığı bildirildi. Sağlık Bakanlığı'mn başlattığı soruşturma sonunda, Londra'daki özel VVellingtonHumana Hastanesi'nin iki Türkten para karşılığı böbrek aldığı doğrulamrsa, hastanenin çalışma izninin elinden alınabileceği belirtildi. Böbrek skandalı Ingiltere Bakanhk yetkilileri, iki Türk vatandaşına böbreklerini satmalan karşılığında 4.000 pound ödeneceğine söz verildiği halde, kendilerine yaklaşık 2.000 pound ödendiği iddialarının ne denli gerçek olduğunu saptamak amacıy la hastane yönetiminin "ivedi" olarak bakanlığa bilgi vermesini istediler. Öte yandan İngiltere sağlık işleriyle görevli Devlet Bakanı Roger Freeman, TUık vatandaşlarının karıştığı böbrek ticaretine ilişkin iddialann doğrıılanması halinde, ilgililer hakkında en sert tedbirlerin alınacağını söyledi. Bu arada Londra'da çıkan Sunday Telegraph Gazetesi, para karşılığı böbreklerini satan iki Türkle ilgili haberini birinci sayfadan geniş biçimde verdi. Habere göre, İngiltere organ ııakli hizmetleri sözcüsü Myc Riggulsford yaptığı açıklamada, ülkede bütun cerrahların canlı insandan organ alınmaması konusunda bilinçli olduğunu belirtti. KOM'A (AA) Tarııtı Orman ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Mustafa k'eten, yeşil kuşak projesiyle, Türkiye'de 6 milyon dekar alartın ağaç/andınlacağını söyledi. Keten, Konya 'da yaptığı açıklamada, yeşil kuşak projesi için 240 milyar liralık bir harcama öngöriildüğiınü kaydetti. Musıafa Keten, Konya'da yeşil kuşak projesi uygulamasma 1985 yılı nda geçildiğini belirterek 29 bin 100 dekarlık alanda şimdıye kadar 6 milyon 566 bin adeı çeşitli fidan dikiminnı gerçekleştirildiğini de sozlerine ekledi. Yeşil kuşak projeleri