Katalog

18 OCAK 1989 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ISMAIL GÜLGEÇ MÜZİK FİLİZ AIİ HAYVANLAR İDSO iki genç soliste eşlik etti Doğruyu yakalayan gençler KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Şef IonescuGalati'nin yönetimindeki îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nm geçen hafta sonu konserlerinin solistlerinden biri klarinetçi Ayşegül Soyer'di. îlk kez profesyonel solist olarak orkestra önüne çıkan Soyer, doğru yorumu bulmuş ya da doğru müzik duygusu ile dünyaya gelmiş ender sanatçılardan. Müziği sözcüklerle anlatmak kolay değil, hele müziğin nasıl olması gerektiğini. Çünkü, müzikle ilgili kavramların hepsi soyut. Müziğin alfabesi olan nolaJan doğru okumak, bir ya da birkaç çalgının çaJma tekniğini öğrenmek ve öğrendiklerini ustaca uygulamak her zaman doğru müzik yapmaya yetmeyebilir. Her eserin kendine özgü organik temposu, ritmik ve ezgisel cümlelerin, vurgulann, nefeslerin organik kalıplan vardır. Üstelik bu kalıplar müzik tarihinin çeşitli dönemlerinde ortaya çıkan çeşitli stil ayrüıklanna göre de farklılık gösterirler. Bu farklılıkları teorik olarak hafızlamak da yetmez. Beynin verdiği doğru emirlerin bedene yön vermesi, nefesi, tempoyu, ritmi ve ezgi çizgisinin eğrilerini "doğru" ayarlaması gerekir. Ve son olarak doğru nedir? Kim karar verir neyin doğru olduğuna? Baba oğul Galatl'tef ve Soyer İDSO' nun hafta sonu konserierine şef lonescuGalati (solda) yönetti. 24 yaşındaki klannetçi Ayşeçul Soyer (ortada) dinleyiciyi canevinden yakaladı. Konserterin diğer solisti Kemancı Filorin Galati (sağda) ise üstun yeteneğiyle güzel bir konser sundu. (Fotoğraflar: Lale Fıloğlu) ği İDSO eşliğinde Carl Maria von c a k , y j n e aynı Ayşegül müziğin ama programda boyle yazıyordu) Weber'in op. 75 no: 2 mi bemol gereklerinin aslım kavradığından, Birkaç hafta önce Lazar Bertnan'majör klarinet konçertosunu ça dinleyiciyi canevinden yakalamayi ın oğlu Pavel Berman'ın moralilan Ayşegül Soyer doğru yorumu beceriyor. Çünkü Ayşegül'ün mü mizi fena halde bozduğu yetmezbulmuş, ya da doğru müzik duy zik duygusunun frekansı doğru. miş gibi şimdi de Galati'nin oğlu gusu ile dünyaya gelmiş ender sa Nüanslan doğru, rubatolan doğ Filorin çıktı karşımıza. natçılardan biri örneğin. ru, ritm duygusu kusursuz, tonu 1970 yılında doğan bu sevimli Asıl söz konusu olan Ayşegül harika, vesaire... 24 yaşındaki bu genç kemancı, 5 yaşında müziğe Soyer'in çalgısmda ustalık kazan genç sanatçı eğer şansı da yaveı başlayıp 7 yaşında Brasov Konmış olması da değil. Sözgelimi, gider ve bütün benliğiyle bu mes servatuvarı'ndan mezun olmuş. belki heyecandan, belki ilk defa leğin peşine düşerse, mutlaka en Romenlerin konservatuvar dediktşte en zor soru bu ve yine ya profesyonel solist olarak orkest gel tanımayıp, çok üerleyecektiı. leri küçük yaşlardaki çocukların Hafta sonu konserlerinin öte müzik eğitimi gördükleri okullar. nıtı, sözcüklerle vermek kolay ranın önüne çıkmış olmanın verdeğil. Ancak örnek gösterilebilir. diği telaştan, belki de yorulduğun ki solisti şef lonescuGalati'nin 19 Nitekim Filorin de şimdi daha bü13 ocak cuma günü Rotnanyah dan, olmadık yerlerde hata yapıp yaşındaki oğlu Filorin lonescu yükler için eğitim veren Akadeşef I. IonescuGalati'nin yönetti insanı şaşırtıyor bile Ayşegül. An Galati idi. (Florin mi aslı acaba, mi'ye devam etmekteymiş. Filorin, 8 yaşındayken babasıyla birlikte J.S.Bach'ın iki keman konçertosunu çalmış. Daha sonra da ödüller dönerni başlamış Filorin'in hayatında. Birbiri ardına topladığı ödülleri koltuğunun altına koyup ABD, ltalya, Yunanistan, Polonya ve Çekoslovakya'da konserler vererek uluslararası kariyere doğru adım atmış durumGalatasaray Lisesi'nin 1937 yıh mezunlanndan Birçok değerli temel kitaplar koleksiyonu, da Filorin. Genç Galati'nin Türbazıları yıllardır her hafta toplanıp birlikte ye araştırma yapmak isteyen müzisyenlerin, öğrenkiye'de verdiği ikinci konser bu. mek yiyorlar. Aralannda diplomatlar Semih cilerin, müzikologlann ve meraklıların hizmetiDaha önce 13 yaşındayken bir reGünver, Hasan Esat Işık, ressamlar Cihat Bu ne sunuluyor Galatasaray Lisesi Haldun Taner sital vermiş Istanbul'da. rak, Selim Turan, uzun yıllar îstanbul Şehir Or Kitaphğı'nda. kestrası'nın ve tstanbul Devlet Senfoni OrkestÜstün yetenekli genç kemancı "Neden Müzik Kitaplığı?" diye soruyoruz rası'nın başkemancısı olan Semiîî Argeşo ve avuhafta sonu konserlerinde Edouard Mordo Dinar'a. "Müzik büyük bir mutluluklur" kat Mordo Dinar var 37 mezunlarının. Lalo'nun op. 21 İspanyol Senfodiye yanıtlıyor bu soruyu M.Dinar ve şöyle denisi'ni pek de güzel yorumlayarak 1937 yıh mezunlan 1987 yılında 50. yüdönüm vam ediyor: "Müziğin insana verdiği mutluluağabeylerine, ablalanna güzel bir lerini kutlamak için kalıcı bir şey yapmak iste ğu tatmayan zavallıdır. Müzikle ilgilenmeyen, ders verdi. Gençliğin getirdiği kamişler ve Mordo Dinar'ın teklifi uzerine Gala müziği sevmeye. öğrenmeye çalışmayanlar raubına sığamama duygusundan olatasaray Lisesi'nde bir müzik kitaplığı kurmaya azzam bir mutluluk fırsatı kaçınyorlar demekcak, Filorin'de koşma tandansı, karar vermişler. Mordo Dinar'ın girişimleriyle to tir." yani başıru alıp gitme temayülü humu atılan bu kitaplıkta şu anda Türkiye'deki Mordo Dinar, ayrıca ülkemizde vahim bir dedikkati çekiyordu. Ayşegül Sohiçbir konservatuvar veya üniversite kitaplığın kültürizasyon yani "kültür yok edilmesi" yahut yer'e Weber Konçertoda gayet güda bulunmayan Fransızca, lngilizce, Almanca ve "kültür erozyonu" yaşandığına değiniyor ve genç zel eşlik eden İDSO, nedense Lattalyanca temel müzdk ansiklopedileri, müzik söz insanlara kendilerini bu kısır ortamda geliştirme lo'da bir türlü solistle birlikte çallükleri, bestecilerin biyografıleri, müzik tarihi ve yolunu gösterebilecek en etkili sanatın müzik olmayı, ona yetişebümeyi başaramüzik teorisi kitapları, aynca çok sayida kaynak duğuna inandığım vurguluyor. Galatasaray Limadı. Orkestra, eser boyunca kekitap yer almakta Mordo Dinar, koleksiyonu ta sesi Müzik Kitaplığı'nın hem öğrencilere hem de mancının ya önünde ya arkasınmamlamak iızere çalışmalar yapmayı sürdürü müzik meraklüarına yeni ufuklar açacağına inada, ama çok ender yanında yer yor bu aşamada. aldı. PİKINİK PİYALE MADRA BU6UMHEMIM iqjM 9ON OERBCE SÛ2EL İR GÛMDÛ. Galatasaray mezunlanndan müzik kitapları koleksiyonu fflZLI GAZETECİATCDETŞEN ? ÇlRilÇlPLAK SOYUP, eİ8( SU Mİ OSTc/NE & YAf MÂSIL AUiAİâBİUf&t'N ? ÇİZGtLtK KÂMH MASARACI Simon and GarfunkeVın Simon'ının yeni albümü bir 197186seçkisi Paul Simon'dan seçme meseller Modern müziğin bu kırılgan, "ergen sesli" şarkıcısımn 1960 kuşağının en özgün söz yazarlarıdan biri olduğundan kuşku yok. Simon, kimi zaman nostaiji tüten öyküler anlatıyor. Kentlerin modern türkülerini söyleyen bu ilginç ozanı daha da yakından tanımak için "Görüşmeler ve Aşk Şarkıları" oldukça iyi bir fırsat. Simon'ın yaruna kattığı müzisyenler arasında Grady Tate ve Steve Gadd (davul), Richard Davis, Anthony Jackson ve Marcus Miller (bas), Phil VVoods ve Michael Brecker (saksofon) ile Airto (vurmalılar) gibi adlann oluşu, müziğin izlediği çizgi hakkında yeteıli fikir veriyor. Bu çızgiyı belgeleyen üçüncü yüzde, Late in the Evening île, 1983 tarihli Hearts and Bones albümünden Slip Sliding Away, Hearts and Bones ve Train in the Distance gibi uçarı, karmaşık yapılı besteler var. Son yüz, sanatçmın çahşmaları arasında özel bir yer tutan ve bence en gizemli, en derinlikli bestesi olan Reoe and Georgette Magritte With Their Dog After The War ile acıhyor (bu parçanm gerçeküstü imgelerle dolu videoclip'i de görülmesi gerekli bir sanat olayı). Albümün son bölümünde ise, Güney Afrika'da doldurulduğu için Simon'ın başına hayli iş açan Graceland'den seçilmiş üç beste yer almakta: Diamonds On The Sotes Of Her Shoes, You Can Call Me Al ve Graceland. Kotaııhş biçiminin yarattığı olumsuz tepkilere karşın Güney Afrika'nın siyah kültürüne övgü dolu bir "gönderme" olan bu enfes albümden üç parçaya birden yer vermekle, dört dörtlük çalışmasından duyduğu gururu da sergilemekte Simon. Modern müziğin bu kırılgan, (ergen sesli) şarkıcısının 1960 kuşağının en özgün söz yazarlarından biri olduğundan kuşku yok. Ancak gerçek bir New Yorklunun elinden çıkabilecek metinlerinde şık bir alay ve belirsizlik göze çarpıyor. Simon, bu biçem içinde, kimi zaman nostaiji tüten öyküler anlatıyor, bu öyküler hızlı montajlı tedirginlik, endişe, umarsızlık ve özlem görüntüleriyle ince ince örüyor. Diline yansıyan modern etkiler, metinlerini zengin çağnşımh bilmecelere dönüştürüyor. Ufkunda belli belirsiz birer kıssadan hisse taşıyan biimeceler, daha doğrusu "hafıfmeşrep" meseller, Paul Simon'ın besteleri... Kentlerin modern türkülerini söyleyen bu ilginç ozanı tanımak veya da çalışmalarının derli toplu, hemen her anı incelik dolu bir seçkisini edinmek isteyenler için Görüşmelet ve Aşk Şarkıları oldukça iyi bir fırsat. AĞAÇ YAŞKEN EĞİL1K KEMAL GÖKHAN GÜRSES ın akustik folk müziğine 1965'te "elektrik verme" eyleminden esinlenerek ortaya çıkan ve aynı sularda kendi bandıralarını açan Simon and Garfunkel, yoğun bir üretim dönemi ve birçok unutulmaz bestenin ardından, 1970'te ortadan ikiye aynlmıştı. Sound of Silence, Mrs. Robinson ve Bridge Over Troubled Water gibi ABD'nin Doğu Yakası'ndaki bir kuşağın tedirginliğıni, kaygılarını dile getiren klasiklerin yaratıcısı, New York / Queens çıkışlı bu ikili, çalışmalarını ayrı çizgilerde sürdürmeyi yeğledi. Ardmda eşcinsellik ve Art Garfunkel'in ruhsal sorunlan çevresinde bazı söylentiler bırakan ayrüık yine de mutlak olmadı. 1975'te My Little Hometown adlı parçayı birlikte kotaran Simon ve Garfunkel, 1981'de verdikleri tarihi Central Park konserine 200 bin kişi topladılar ve bu konseri iki plaktan oluşan bir albümde toplayarak beraberliklerini bir kez daha belgelediler. YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM Bob Dylan' TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 18 Ocak WAGNER HAYRANIBESTECI MABRIER.. 1971'den 1986'ya Paul Simon'm 1971 de çıkardığı ünlü "Paul Simon" albümüyle 1986'nın en önemli müzik olaylanndan biri sayılan "Graceland"i arasında topu topu 78 album yer alıyor. Simon'ın son albumü ise 197186 arasındaki çalışmalarından seçmeleri kapsıyor ve iki plaktan oluşuyor. biri konser kaydı olmak üzere 4 uzunçalarla sesini duyuran Simon, bundan sonra müzik üretimini iyice yavaşlatmış, Garfunkel gibi sinemaya yönelerek, aralarında Woody Allen'ın Annie Hall'un da bulunduğu bazı filmlerde küçük rollere çıkmış ve kenüi parasıyla One Trick Pony adlı bir film projesi gerçekleştirmişti. 1980'lerde ise, albümlerinin arasındaki zaman gittikçe uzadı, ama müziğinin daha da yetkinleştiği görüldü. Simon'ın son albümü Negotiations and Love Songs (Görüşmeler ve Aşk Şarkıları), sanatçının 197186 arasındaki çalışmalarından seçmeleri kapsıyor ve iki plaktan oluşuyor. Bu kadar az üretime karşın, neden bir değil de iki plak? Paul Simon, bestelerini özenle hazırlayan, aceleden kacınan, son derece kişisel bir melodi duygusuna sahip olan bir müzisyen. Onu farklı kılan özelliklerin başında, kulağını oteden beri geniş bir coğrafyaya açmış olması, etnik sesleri / ritmleri ultramodern metinlerle zorlamadan alaşımlama yeteneği geliyor. Ünlü El Condora Pasa bunu bir örneğı, iki yıl önce çıkan Graceland albümu de, Güney Afrika kokan bütünlüğü içinde, bir başkası. Görüşmeler ve Aşk Şarkıları seçkisini açan parça da, yine böyle bir örnek, Simon'ın ilk albümünden aldığı Mother and Child Reunion adlı ünlü beste, bir kez daha, onun reggae ritmini Jamaika dışında ilk kullanan müzisyen olduğunu kanıtlıyor. Bunu izleyen ve albümün ilk iki yüzünü kaplayan parçalar, 197175 döneminin Paul Simon'ından çeşitli görüntüler sergilemekte: Me and Julio Down by the Schoolvard, St. Judy's Coroet ve Have a Good Time bunlann başlıcaları. İkinci yüz, 1975'te müthiş bir ustalıkla kotarılrnış olan ve bana göre sanatçının kariyerinde Graceland öncesinde ilk doruk noktasını oluşturan Still Crazy After AIİ These Years albümünde aynı adı taşıyan besteyle ve sofistike bir hicivle yüklü 50 Ways to Leave Your Lover ile son buluyor. 1975'ten itibaren Simon'ın giderek yumuşak bir jazzrock söyleyişine ve düzenlemesine kaydığı görüluyor. Bu dönemin ünlü Stuff grubu ile çalışmalar yapan 1B4t DE BlMSUAJ, ÜULÜ FRANStz BESTÇClSl EMMANUEL CHAgg/ES (Ş48KİYEJ POĞMUÇ7V KÛÇÜK YAÇLAROA PİMNO VE JCEMAAl ÖĞ&ENMEYE gAŞLAMIÇ, ANCAK AİLBSİHİN 8A£ICtStYLA HUKUĞA YCMELMfŞri toÜ&K ÇALIŞAA/1U41S./A1/ DA CHAgR/EŞ, ZAMAAllAKH GENÇ SE£,reCİLERİNİN StRAl VE/ilAINE VE MA/J£T'yi£ POSTTJJfc Ki/eA4(JŞTU IZLENİMCtLHOE(EMPee£YOHf£M) /ÜGttSAtMESİ BU TAU VE fSOtOE" OPe&ASlNf İZLEMESİ,CHABetE(Z'NİH SANAT YAÇAMINPA PÖHÜM NOKTASI OLMUÇTU\ 8ESTECl OL&44YA jZAGAK ISEJZpiKTSM SON&f, M46NERE ÖYtcUNBIİEfC *GWEMPCUHE* OPEBAS/NI YAZMlŞTI. BÜYÜK HAYeANLIĞtNA &USÇIN', İLERKİ YtLLARPA K£MD/M£ OZGİJ yAPmAZ OA BESTEÜYECEKTİ: 'ESPANA ", "gOueeâE FANrASCŞUE" Gtgi.. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Hammlar şiddelle alkışlandılar. Muallim Hanımlann orkestra refakaliyle ve cazip fıgürlerden mürekkep mediî rakıslan çok beğenildi. Müteakiben salona Çapadaki Beden Terbiyesi erkek talebe geldiler. Mektibinin birinci sömestrin Muallim Yanson talebesini bir hitarn bulması munasebeıiyle işaretiyle en hassas bir makine dün parlak bir müsamere gibi idare ediyordu. On birer verilmiştir. kişiden mürekkep iki gurup Musamereye ortaya gelirilen arasında heyecanlı bir futbol Türk bayrağına karşı selâm maçı iaa edıldi ve musamereye vaziyeti ahnarak kaimen nihayet verildi. Bilâhere yeınek dinleniten İstıklâl marşıyla salonuna geçilerek daveltilere başlandı. Bundan sonra kız talebeye Matmazel Nerman; bir çay ikram edildi. nümune dersi taıbikatı yaptırdı. Musamereden sonra Beden Memlekeıımtzin her tarafındaki Terbiyesi Müfettişi umumisi Selim Sım Bey bir Ona mekleplere dağılarak muharririmize demiştir kı: kendileri gibi cevval ve ateşli •' Şu yaraııcı kabiliyet; bize vatan anaları yetişıirecek bu 18 Ocak 1929 bir kere daha isbat etmiştir kı Türk nesli bozulmamıştır, iyi idare edilir, iyi yol göslerilirse dünyanın en müterekki mitletleriyle atbaşı beraber gidebilir. Bu sene yeriıni Nizamettin Beye lerketnıekle müftehirim. Gördüın ki tsveçde üç sene fevkâlade bir eınek sarfeımiş ve her manasıyla mükemmel yetişmiştir.,, dokıorlar arasında münakaşa başlamışiır. Tıp talebe cemiyeti bir içtima akdetınek istemişsede bu mıiderrisler lehine tezahuratta bulunmağı teşvik mahiyetinde addedilmiş, ve böyle bir içiimaa müsaade edilnıeyeceği haber alınmıştır. ıUcl20kılonKin>'f. M 1.1/ l.l' Ancak bu olay da çizgilerinin ayrı olduğu gerçeğini değiştirmedi. 1970'lerin ikinci yarısında sinema oyunculuğuna yönelen Garfunkel, tek tük ancak özenle hazırlanmış solo albümlerle varlığını hissettiriyor sadece. Paul Simon'ın solo kariyeri, eski ortağına göre çok daha parlak. Üstelik Simon bunu nicelik olarak yüksek olmayan bir müzik çalışması sonucunda başarmış durumda. 197l'de çıkardığı ünlü Paul Simon ile 1986'nın en önemli müzik olaylanndan biri sayılan Graceland arasında topu topu 78 albüm yer alıyor. 197175 arasında Beden Jerbi^si Mektebi Tıp talebesi Tıp Fakültesinin islâhı hakkında vaki olan nesriyal uzerine Tıp fakülıesi müderrisleri içtima ederek bir tebliğ neşretmişlerdır, Bu tebliğat ü%erine şimdi de j 1