26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABERLER 18 OCAK 1989 Danıştay1dan ara karar Damştay Savcısı, "MtT raporu "nun Üruğ'un manevi kişiliğinde derin yara açttğınt belirterek, tazminaîa hükmedilmesini istedi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Damştay 10. Dairesi, eski Genelkurmay Başkanı, emekli Orgeneral Necdet Üruğ'un Başbakanlık aleyhine açtığı 200 milyon liralık tazminat davasında aldığı ara kararla, "MİT raporu" konusunda Başbakanlık ve MİT tarafından başlatılan soruşturmalann sonuçlarını istedi. Damştay Başsavcı Ya'dımcısı Ülkümen Osman Agaoglu, 'MİT raporu davası" ile ilgili esas hakkındaki görüşünde, "MİT hizmetleri için hazırlanan söz konustı belge ile kisilik baklannın iblal edildiğini" belirterek Başbakanlığın Üruğ'a tazminat ödemesi gerektiğini söyledi. Necdet Üruğ'un açtığı tazminat davasının Damştay 10. Dairesi'ndeki dünkü oturumuna, Üruğ'un avukatları Zelü Giingör ve Yüksel Esin ile Başbakanlık avukatı Sabriye Köprülü ve MİT Teftiş Kurulu Başkanı Dursun Özden katıldı. Duruşma salonunda siyasi polisin önlem aldığı gözlendi. Zeki Güngör, bir MlT mensubu tarafından hazırlanan ve "bastan sona çirkin ittraflarla dolu olan raporun, MİT'in bir yüzkarası olarak dairaa anılacağını" savunarak Danıştay'ın bu kunuda vereceği kararın tarihe geçeceğini söyledi. Güngör, amaçlarının Başbakanlığı, MİT'i ve onun mensuplannın itibarları ile oynamak olmadığını da anımsatarak "Biz müvekkile yapılan saldınya olduğu kadar, MİT'in itibannın düşünilmesine de iizıildük. Başbakanlık acilen önlem alarak MİT'in onurunu kurtarmalıdır" dedi. Yüksel Esin de MİT belge ve bilgılerinın gizli olduğunu, Üruğ'la ilgili olaya kadar da bu gizliliğini koruduğunu kaydederek "Bu bilgi ve belgelerin gizli kalması, kimsenin zaranna >ol açmaz. Ancak bunun dışanya sızdırılması, idarenin sorumluluğunu gerektirir. MİT bu tür çalışmalar yapar. ancak 'Bu bir MlT çalışmasıdır' diye karşımıza çıkamaz" dedi. MİT çalışmasındaki iddialarla kişiliği ağır bir saldırıya uğrayan Üruğ'un "ruhsal bir çökünlü içine düştiigünü", kişiliğinin zan altına alındığını kaydeden Esin, "Müvekkilin kınlan yaşaraa arzusunun yeniden onanlması, yeniden yaşama bağlanması için bir tazminal lalep edilmiştir. Buna acı parası da denir" dedi. Başbakanlık avukatı Sabriye Köprülü ise söz konusu MİT çalışması ile Başbakanlığın herhangi bir ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın bu nedenle Danıştay'da görulmcır.eslni isrcdi. Koprülu, "Türkije Cumhuriyeti tarafından ilk kez MİT teftişe (abi tutulmuşlur. Bu teftiş halen de devam etmektedir" dedi. Yüksel Esin de Başbakanlığın savunmasında Mehmet Eymür'ün raporu "kimseden habersiz olarak hazııiadığı" goruşüne yanıt verirken "Bu durumda Eymür'ün o göreve atanması yolunda ağır bir hizmet kusuru ortaya çıkar. Aynca Eymür'ün MİT arşivine girme yetkisi olmadıgı da Başbakanlığın savunmasında ortaya çıkıyor. Bu durumda Eymür'ün arşive girmesi de ağır hizmet kusurunu oluşturur" dedi. Davaya ilişkin esas hakkındaki göruşunü açıklayan Damştay Başsavcı Yardımcısı Ülkümen Osman Ağaoğlu, önce usul yönunden davanın Danıştay'ın değil idare mahkemesinin görev alanına girdiğini belirterek ret kararı verilmesini istedi. Ağaoğlu, bu istemin kabul edilmemesi olasığı karşısında esas yonünden görüşünü de açıkladı. Ağaoğlu, MİT'in gizli kalması koşuluyla kişiler hakkında rapor hazırlamasının idarenin kusurunu gerektirmeyeceğini belirterek "Bu raporun hazırlanması manevi zarar gerektirmez, tazminat istemini raporun sızdınlmasında aramak gerekir" dedi. Kaçakçılık olaylarının MİT'in görev alanına girdiğine de değinen Ağaoğlu, Eymür'e ilişkin Başbakanlık savunmasını yanıtlarken de "Belirli bir yetki ve sorumluluk düzeyine ulaşmış bir kişinin, bizmetin gerektirdiği araç ve gereçlerle böyle bir çalışmavı yapmasını, yetki verilmediği şeklinde savunmaya kabhnamaz" dedi. MlT çahşmaSina ilişkin gizliliğin konınamanıasını ve hizmetin gereklerine uymayan bir personelin görevde tutulmasını doğrudan hizmet kusuru olarak da niteleyen Ağaoğlu, ortaya atılan iddiaların Üruğ'un manevi varlığında derin yaralar açarak resmi ve özel ilişkilerine darbc vuracak şekilde ağır oldunu belirterek miktarı mahkemece belirlenecek bir tazminata hükmedilmesini istedi. URUĞ 'UN TAZMINAT DAVASI Ertan Sert: Sadece danışmanhk yuptım İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Marmaris hayali ihracat davasına DGM'de dün de devam edildi. Duruşmanın ikinci gününde sorgusu yapılan bazı sanıklar Ertan Sert'i suçladı ve tüm organizasyonu onun üstlendiğini söylediler. Ertan Sert ise suçlamaları kabul etmeyerek ihracat yapan firmaların sadece danışmanhğım yaptığını, ancak bazı hatalan olabileceğini söyledi. Sert'in sekreteri Oya Demir de İzmir Emniyet Müdürü Lütfi Tomuş'u suçladığı koAdliyede barikat Tuzla operasyonu davasında Kartal Adliyesi'nin çevresini kontrol altına alan polis, duruşma salonuşmasında ifadesinin baskı aitınnu girişini de çevik kuvvette barikat altına aldı. (rotoğraf: Suleyman Sanlar) da alındığını öne sürdü. ladığı düşük değerli malları ihraç ettiğini, bunları temin ettiği fırmalardan fatura almadığını, bunun yerine Bedri Deniz Çiçek, Mustafa Ersoy, Soltuk Tatu ve Ahmet Fatih Aşkın'ın kendisine naylon fatura temin ettiklerini söyledi. Sert, sözlerini şöyle sürdürdü: "İhraç ettiğim bu mallann bedeli olan dövjzlerin tümünü Turan Çevik veya Onnik Semerciyan bankalara indirdiler. Ben kendileri ile telefonla görüşür, istenen miktan belirtirdim. Onlar da yurt dışında ilişkide olduklan kişiler aracılığıyla dövizleri Türkiye'ye gönderirlerdi. Daha sonra bu döviz karşılığındaki Türk parasını yine onların adamlanna bankalarda teslim ettik. Zaten gelen bu paralan biz almak isteseydik, bankalann yetkilileri bize kesinlikle vermezlerdi (işlemlerde yanlışlık olmuş diye) parayı geldiği yere götüriirlerdi. Bankalann durumdan haberleri vardı. Daha sonra bu dövizlerin Merkez Bankası ve Tahtakale piyasası arasındakj farkı da ben oderdim. Turan Çevik'e fark veriyorduk, ancak benim ortağı m olduğu için ona herhangi bir ödeme yapılmadı." Sert, ihracat karşılığıtıda alınan vergi iadelerini ise Özkul Arkadaş, Tanju Güleç ve Jack Gökay ile aralarında bölüştüklerini söyledi ve "Necdet L'lucan ise sadece 'davada bir de mafya babası bulunsun' düşüncesiyle buraya kadar sürüklenip getirildi" diye konuştu. Sert, tutuklandıktan sonra Buca Cezaevi'ne gazeteci Uğur Dündar'ın geldiğini, cezaevi yöneticilerinin yanında kendisi ile görüştüğünü söyledi. Sert, Uğur Dündar'ın kendisiyle devlet adına görüşmek istediğini, elindeki yazılı ifadeyi kabul ederek okumasını istediğini, can güvenliğıni sağlamak için sesini değiştirmeyi, kameranm ise yüzünü göstermeden çekiın yapacağını söylediğini iddia etti. Sert ayrıca, avukat Uğur Önder'i de suçladı. Mustafa Ersoy'a 100 milyon lira vermesi kaydıyla hakkındaki ifadesini değiştirmeyi önerdiğini, ancak kabul eımediğini öne sürdü. Duruşmada Sert'ten sonra sekreteri Oya Demir'in sorgusuna geçildi. Demir, Sert'in söylediği işlemleri yerine getirmekten başka hiçbir şeyle uğraşmadığını söyledi. Demir ifadesinde İzmir Emniyet Müdürü Lütfü Tomuş'u da suçlayarak şöyle konuştu: "Ben, İzmir Emniyet Müdürlüğii'nde 11 gün süreyle sorgulandım. izmir Emniyet Müdürü Lütfi Tomus, bana sürekli olarak Cüneyt Canver, Fikri Sağlar, Ertan Sert ve Necdet Ulucan'ın uyuşturucu kaçakçılığı yaplıklannı ve bunu hangi yollarla temin ettiklerini anlatmamı istedi. Tomuş, bu yolda savcı beyle birlikte hayatlanm ortaya koyduklannı söyledi. Ben kabul etmedim. Lüftü Tomis bana kufür etti." Emniyet Müdürlüğü'nde kaldığı sürece "Komiser Kemal" isimli bir görevlinin de kendisine elle sarkıntılık ettiğini öne süren Demir, maddi ve manevi baskı altında ifadeyi imzalamak zorunda kaldığını öne sürdü. Duruşmada daha sonra gemi acentesi sahibi Ahmet Haşlaman gemi kaptanı Hakkı Coşkun ve Marmaris'teki gemi acentesi sahibi Osman Hekimoğlu sorguiandı. Duruşmaya bugün devam edilecek. Marmaris hayali ihracat davası Müdahil avukatlar duruşmayı terk etti Tuzla'da 4 kişinin öldürütdüğü operasyona katüan 16 polisin yargılandığı duruşma salonuna sınırlı sayıda müdahil avukatın alınmasını protesto eden ölenlerin yakınları ve avukatları salonu terk ettiler. ki müdahil avukatları, salon girişine bırakmayan çevik kuvvetle tartışırken, ölenlerin bazı yakınlan da içeriye girmek istedi. Müdahil avukatları, sınırlandırmaya karşı çıkarak tüm avukatların salona alınmasını istediler, bu isteme sanık avukatlarından Mustafa Avlağı da katılarak "Mahkemeye gölge düşmemesi için sınırlama yapılmaması gerekir, mahkeme daha önceki büyük salon bulunması karannda dirensin" dedi. Mahkeme, istemleri göz onüne almayarak duruşmaya devam etmeye başlayınca, müdahil avukatları, "savunma hakkının kısıtlandığım" belirterek salonu terk ettiler. Avukatlarla birlikte ölenlerin yakınları da salonu terk etti. Salonu terk eden avukatlarla, içeriye alınmayan avukatlar, bir tutanak düzenleyerek "Duruşmaya geldiğimizde dış salonda çevik kuvvet tarafından duruşma salonunun bulunduğu kısma sokulmadık. Mahkeme başkanıyla görüşme taleplerimiz yine aynı görevlilerce engellendi" dediler. Müdahil avukatların salonu terk etmesinden sonra duruşmayı izlemeye gelen gazetecilere de sınırlama koyuldu. Her gazeteden bir kişinin alındığı duruşma salonunda, ilk duruşmadan çok daha az kişinin bulunduğu gözlendi. Daha sonra mahkeme kararıyla fotoğraflannın çekilmesi yasaklanan ve duruşmaya gelen dört sanığın sorgusuna geçildi. Siyasi Şube'de görevli sanıklar Başkomiser Celal Demirtas, Komiser Abdullah Süzer, poüsler Taki Süme ve HaJil Yalçmdağ, Kırşehir Cezaevi'nden kaçanların İstanbul'a geldikleri ve eylem yapacaklan yolunda ihbar aldıklarını, Ali Rıza Ataklı ve Metin Günay yönetimindeki operasyon sırasında otomobilden ateş edilmesi sonucu çıkan çatışmada dört kişinin öldüğünü öne sürdüler. Sanıklar, zamanın Siyasi Şube Müdürü olan İstanbul Emniyet Mudür Yardımcısı Metin Günay'ın telsiz anonsundan sonra 283 kurşun sıkılan DEGC 7843 plakalı otomobilde 1520'şer kurşunla öldürüîen Kemal Soğukpınar, tsmail Hakkı Adalı, Fevzi Yalçın ve Refa Şen'in otomobilin neresinde oturduklarını ve nasıl ateş ettiklerini görmediklerini söylediler. Sorgusu yapılan dört sanığın duruşmadan vareste tutulmasını kararlaştıran mahkeme, öteki sanıklann sorgulanması, ölenlerin giysilerinin Adli Tıp Fizik Kurumu'nda incelenmesi, polislerin silahlarının belirlenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı. TöZLA OPERASYONU DAVASI İstanbul Haber Servisi Tuz çın'ın alındığı salona bir sure sala'da dört kişinin öldurüldüğü nık ve müdahil avukatları aJınmaoperasyona katılan 16 polisin dı. 56'şar yıl ağır hapis istemiyle yarSavcı, daha önce kendi istemi gılandığı davaya devam edildi. doğrultusunda daha büyük bir saDuruşma salonuna sınırlı sayıda lon bulunarak duruşmanın orada müdahil avukatı alınmasını pro yapılmasıyla ilgili mahkeme karatesto eden ölenlerin yakınları ve rına karşı Ceza İşleri Genel Müavukatları, salonu terk ettiler. dürlüğü'nün yazısına dayanarak Kartal Adliyesi, Tuzla operasyo duruşmanın aynı salonda yapılTanık olarak dinlenen Orhan Çekiç, Milli Savunma nu davası nedeniyle ilk duruşma masını istedi. Ceza tşleri Genel Bakanı Ercan Vuralhan 'm kardeşi Erkan Vuralhan 'a da olduğu gibi dün de olağanüs Müdürlüğü'nün savcılığa göndertü bir gün yaşadı. Adliye çevresi diği yazıda, "duruşmanın başka maden kiralama işinde aracılık yaptığmı söyledi. ni kontrol altına alan polis, duruş bir salonda yapılmasının çok saHaber Merkezi Milli Savun arayıp bu ilişkilerin niteliği hakma salonu girişini de çevik kuv nıklı davalara emsal teşkil edecema Bakanı Ercan Vuralhan'ın ya kmda sorular sorduğunu, Akıneı1 vetle barikat altına aldı. Mahke ği, bu nedenle duruşmanın aynı zarımız Uğur Mumcu ve Yazı İş mn da "llişki yok abicim. CMsa same Başkanı Refik Yaman, üyeler salonda yapılması gerektiği" billeri Müdürümüz Okay Gönensin na söyler miyim?" dediğini daha Nihat Kaan, Günat ÜnlU ve Sav dirildi. haklarında açtığı ceza davasına sonra Orhan Çekiç'in yaptığı bacı Nazım Araman'ın salondaki dün Ankara ve Istanbul'da tanık sın toplantısında Ajlan Akınci'Mahkeme, savcının istemi doğyerlerini almalarından sonra, sa rultusunda salonun darlığı nedelann dinlenmesiyle devam edildi. dan para aldığını söylemesi üzenıklar, Celal Demirtas, Halil Yal niyle sanıkların birer, üç müdahiIstanbul 2. Asliye Ceza Mahke rine tekrar Akıncı'yı aradığını, Orçındağ, Taki Süme ve Abdullah lin ise üçer avukatla duruşmaya han Çekiç ile bir ilişkisinin olup mesi'nde dinlenen Orhan Çekiç, Sttzer sanık sandalyesine oturdu alınmasını kararlaştırdı. Sanık Ercan Vuralhan'ın kardeşi Erkan olmadığını sorduğunu, Akıno'nın lar. Daha sonra ölenlerin yakın avukatlannın salona alınmasmVuralhan'ın iki Alman ortağı ile bunun üzerine ilişkiyi doğruladıŞerafettin Kaya'nın başkanlığı ları Ahmet Adalı. Hüsniye Ada dan sonra müdahil avukatların birlikte Kâmil Gebdoğlu'ndan ki ğını anlattı. Dünkü duruşmada tanık olarak nı yaptığı ve üyeler Selahattin Fa lı, Şaziment Yalçın ve Hamit Yal dokuzu duruşmaya girsbildi. Öteraladıklan rhaden ocağıyla ilgili işlemlerde aracılık yaptığını, ko dinlenen Ajlan Akıncı, Arcayü lay, Salim Özkan, Erol Dündar ve misyonculuk sözleşmesi imzaladı rek'in ifadesini doğrulayarak, Aysel Pekinel'den oluşan Damşğını söyledi. Çekiç, Schuca Şirketi "Cüneyt Bey, bana bu ilişkiyi sor tay 10. Dairesi'nin davayla ilgili ortaklarıyla bilgisayar temsilcili dugunda, herhangi bir zorunlulu karannı 15 gün içinde açıklayacaği için tstanbul'da görüştüğünü de gum olmadıgı için söylemedim. ğı bildirildi. Bu arada, Başbakanlığın tazmidoğruladı. Orhan Çekiç, yazarı Ancak daha sonra Orhan Çekiç Hakkında önce "komüniztn propagandası"ndan mız Uğur Mumcu'nun sorusu basın toplantısı yapıp, benden şir nata mahkum olınası halinde bu dava açılan, daha sonra DGM Savcısı tarafından üzerine Dışişleri Bakanlığı'na bil ket için borç para aldığını açıkla tazminat miktarını eski MİT Da"halkı kin ve düşmanhğa tahrik" etmekle suçlanan gisayar satan şirketin sauş müdür dı. Orhan Çekiç'in lstanbui'da bir ire Başkanı Mehmet Eymür'den Erdost için Ankara DGM, dava konusu yaztda lüğünü yaptığını anlattı. Orhan şirketi vardır. Oraya ben de gitlim. talep edebileceği bildirildi. HuÇekiç, bir som üzerine Ercan Vu Araa Ercan Vuralhan adı hiç geç kukçular, Devlet Memurları Yaböyle bir amacın butunmamast nedeniyle beraat ralhan'ın kardeşi Erkan Vural medi. Aralannda iMşki olup olma sası'mn 13. maddesinin buna kararı verdi. olanak tanıdığını belirttiler. han'ın lstanbul Maçka Oteli'nde dığını bilmiyorum" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bo nin gekceğinden sorumJu insanki 700 bin liralık otel masraflarıDamştay 10. Dairesi, dün Dışişleri Bakanlığı Idari ve Mali rws») Abece Dergisi'ndeki bir lanz. Bngün içerisinde bulundunı da kendisinin ödediğini söyle lşler Daire Başkanı Uğurtan 14.30'da davayı gizli oturumda yazısı ile "komünizm ğumuz soniDİarın bilincine vadi. Mumcu, Orhan Çekiç'in 17 Akıncı, mahkemeye üç sayfalık ele alarak 17.00 sıralarında davapropagandası" yaptığı savtyia rarak onları kendi irademizk Ocak 1988 günü Ankara'da dü bir dilekçe verdi. ya ilişkin ara karannı aldı. DamşAnkara DGM'de yargılanan ya çözmemiz de, bu soniDİann gizenlediği basm toptantısında, ErDışişleri Bakanlığı Bütçe Dai tay 10. Dairesi, Damştay yıncı Muzaffer Jlban Erdost be derek daha çok dolanaa ve sakan Vuralhan'ın otel masrafları resi Başkanı Remzi Yıldınm da, Savası'nın davanın idare mahkeraat etti. Hakkında önce "ko nlar» yumagı ortaaads, keadi nın Ercan Vuralhan adına öden Ercan Vuralhan ile ABD'ye gide mesinin görev alanına girdiği şekmünizm propagandası" yap irademizi ve gekceğimizi. kendidiğini söylediğini hatırlatarak, bu rek inceleme yapıp, bunu bir ra lindeki "görev yonünden" maktan dava açılan, ancak mizin değil, başkalannın betirparanın niçin Ercan Vuralhan adı por halinde bakanlığa sundukla itirazını oy birliği ile reddetti. DaDGM Savcılığı'nca daha sonra lemesi de bize bağlıdır. Ba ülke na ödendiğini sordu. Orhan Çe rını söyledi. Yıldınm, daha sonra mştay 10. Dairesi, "MİT raporu" "halkı kin ve düşmanlıga kendisini kusatan bir dünyanın kiç de, basın toplantısında, bu belirtilen bu malları almadıkları konusunda Başbakanlık ve MİT tahrik" etınekle suçlanan Erdost ortasında, kendi içinden de olsözleri bu anlamda söylemediği nı da ifade etti. teftiş kurullarınca başlatılan soiçin Ankara DGM, dava konu sa bağımltlaşnuş, özgürlüklerini ileri sürdü. Uğur Mumcu'nun Dışişleri Bakanlığı, çok taraflı ruşturmalann sonuçları ile "MİT su yazıda böyle bir amacın bu ni yitirmiş, kötelestirilıniş, geniş yaklaşık 1 saati aşkın bir süre için Uluslararası Sorunlar Genel Mü raporu"nun özgün metninin Başiunmaması nedeniyle beraat ka yığınlan yoksuliuk içinde kıvrade sorduğu sorulan yanıtlayan Or dür Yardımcısı Nabi Şensoy, 1980 bakanhktan istenmesine de oy ran verdiğini açıkladı. Erdost, nan bir ülke de olabilir. Bu ülke han Çekiç, Mumcu'nun sunduğu 1983 yılları arasında VVasnington çokluğu ile karar verdi. Soruştur"Sosyaiist olduğumuz için suç bağtmsız, özgur, çocuklannuzın belgelerle ilgili açıklamalar yaptı. Büyükelçiliği'nde müsteşar oldu ma sonuçlarımn 1 ay içinde Dalu olduğumuz iraajı verUmek özgürce türküler çıgbkladtğt gömştay 10. Dairesi'ne bildirilmesini isteniyor" dedi. nenç içinde bir ülke de olabilir. Orhan Çekiç'ten sonra dinlenen ğunu söyleyerek, "Konsoloslukla içeren bu karara Başkan ŞerafetŞefik Onat, 18 yıl Dışişleri Bakan zırtalı araç alımıyla ilgili işlere ba tin Kaya ile uye Ayse! Pekiner Ankara DGM'deki dünkü duBunu betirieyecek otan biziz, bilığı'nda görev yaptığını, 1984'te kan arkadaşım Los Angeles'a git muhalif kaldı. ruşmada savunmasını yapan Erzinı bilinç düzeyimizdir. özgttrti. Ben de geçici olarak onun göbakanlıktan ayrıldıktan sonra Ordost, "Siyasal ve ideolojik düluk anlayışımızdır" dedi. Cumhuriyet'in sorusunu yanıthan Çekiç ve Dışişleri Bakanlığı revini iistlendim. Vuralhan, araşşüncelerimizin farklı olduğuİdari ve Mali lşler Daire Başkanı ürma yapmak üzere VVashington'a layan Şerafettin Kaya, "MlT ranun. burada sizlerin yargıç ve Mahkeme heyeti de dava koUğurtan Akıncı'yla birlikte geldi. Şikago ve Teksas'ta iki şir p o r u " n u n özgün metninin benim sanık olarak bulunduğu nusu yazının halkı sınıf farklıhket uygun göriildüler. Vuralhan ve Başbakanlıktan resmen istenme"Datakom" adlı bir şirket kurmnn bilincindeyim" diyerek şu ği gözeterek kin ve düşmanlıga duklarını daha sonra ortaklarla arkadaşı Türkiyeye dondukten sine gerekçe olarak halen dava görüşleri savundu: tahrik amacjyla yazılmadığını sonra bize bir yazı geldi. Alımlar dosyasmda bulunan metin üzerinaralarında çıkan görüş ayrılıkları "Ama hepimiz, hem iosanlığm belirterek Erdost hakkında beda Teksas'ta bulunan şirketle an de herhangi bir değişikliğin olanedeniyle Ayla Akıncı ve Erkan gelişmesinden hem de ba fiike raat kararı verdi. Mermerci ile birlikte şirketten ay laşma yapılması belirliliyordu. bileceğini gösterdi. Ben kendisini bu vesileyle tanırıldıklarını söyledi. dım" diye konuştu. Tanıklar dînlendi MumcuVuralhan davası Erdosth beraat 55 milyon dolarlık hayali ihracat olayında adı geçen sanıklar ağızbirliği etmişçesine olayın boyutlarından haberdar olmadıklarını iddia ettiler. Duruşmada daha sonra olayın "kilit adamı" olarak nitelenen Ertan Sert'in sorgusu yapıldı. Sert suçlamalan reddederken ihracat yapan firmaların sadece danışmanlığını üstlendiğini söyledi. Sert "Bizim gibi harcket eden birçok firma sahibi dışarda elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor" deyince Mahkeme Başkanı Kıdemli Hakim Albay Gün Soysal "Bırak başkalannı sen kendi yaptıklarını anlat" diye uyarıda bulundu. Yaptıkları ihracatın gerçek olduğunu, ancak rakamların abartılmış olabileceğini belirten Sert şöyle devam eddi: "İhracat sirketlerine sadece danışmanlık yaptım. Ama basın ve emniyet müdürlüğü olayı allayıp pullayıp bu hale getirdi. Ben Başak Şirketler Grubu sahibiyken 7 fabrikam vardı. Ama 18 milyon borcumu ödeyemedim. Necdet Ulucan aile dostumdur. Bir aksam ona gittik 'gel büromda çalış' dedi. Böylece onun bürosunu kullanmaya başladım. Onun ihracatla hiçbir ilgisi yoktu. Sekreterim Oya Demir'i de bu büroya çağirdım. O sadece benim verdiğim emirleri uyguladı." Sert yaklaşık 10 sayfalık yazılı metni okuduktan sonra yargıcın çeşitli sorularını yanıtladı. Ihraç edilen tüm malların gerçek olduğunu, sadece mal miktarlan ve bedellerinin 100150 kat fazla gösterildiğini belirten Sert "Ben bazılan gibi yurtdışına kaçabiiir, sonra da o yabancı ülkenin (şuşu şartlarda yargılanabilir) şartı ile Türkiye'ye iade edüebilirdim. Ben bu yolu tercih etmedira" şeklinde konuştu. Ertan Sert ifadesinde'ba2i kişileri suçlarken bazılarının da olayla ilgili olmadığını söyledi. Sahibi olduğu Başak Şirketler Grubu'nun iflasından sonra çıkanlan ihracat teşvik kararlarını kendisine çok ilginç geldiğini, işin başından beri Mustafa Necati Ercan ile kader birliği yaptığını belirten Sert, sekreteri Oya Demir ile hakkında çıkanlan aşk dedikodulannın kesinlikle yalan olduğunu öne sürdü, "Çünkü benim için ailem ve çocuklanm kuUaldır" dedi. Sert, Ulucan'ın aile dostu olduğunu yinelerken de şöyle konuştu: "Necdet Ulucan'ın ise sadece yazthanesini knUandım. Dost olarak defterlerimizi bölüşmekten başka bir ortaklığımız yoktur. Basında çıktığı gibi hayali ihracat konusunda Fikri Sağlar ve Cüneyt Canver'in hiçbir ilişkisi yoktur. Canver benim aile dostumdur. Sağlar ise Canver ile bir kez benim büroma gelmiş ve bir çay içimi süresince kalmıştır." Norsun gemisi ile kendisinin ilişkili olduğu şirketlerin dışında bir başka şirket grubunun mal gönderdiğini sonradan öğrendiğini öne süren Sert ifadesinde daha sonra yapılan ihracatla ilgili bilgi verdi. Sert, Semerciyan, Jak Gökay ve Tanju Güleç'ten aldığı paralarla İstanbul piyasasından sağ Horzum haberi Ankara'daki duruşma îstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde Orhan Çekiç ve Şefik Onat tanık olarak ifade verirlerken, Ankara'da da aralarında gazetemiz Ankara temsilcisi Yalçın Dogan ve yazarlanmızdan Cüneyt Arcayürek ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Metin Mekik ve Ercan Vuralhan'dan boşalan Idari ve Mali îşler Daire Başkanlığı'na getirilen Uğurtan Akıncının da bulunduğu 8 tanığm talimatla ifadeleri alındı. Yalçın Doğan, Ercan Vuralhan'ın Uğur Mumcu'yla görüşmek üzere kendisini telefonla aradığını, bunun üzerine Vuralhan ve Uğur Mumcu'yla birlikte Ankara'da birlikte yemek yediklerini, Vuralhan'ın bu yemekte Mumcu'ya konuyla ilgili bir dosyayı incelediğini ve bu nedenle yeterli bilgi sahibi olamadığını söyledi. Mumcu'nun ise dosyaların tümünü incelediğini ve bu alım satımlarda bir çıkar sağlandığına inandığını belirtti. Mumcu'nun Ercan Vuralhan'a bir devlet memuru olduğunu ve bir devlet memurunun uzun süre Büyük Ankara Oteli'nde kalamayacağını söylediği ve faturayı kimin ödediğini sorduğunu, Vuralhan'ın da bu soruya, Istanbul'da bir tarudığırun otel masraflarını ödediğini söylediğini belirtti. Tanık olarak dinlenen Büyük Ankara Otel Müdürü Simavi Mollaoğlu, Ercan Vuralhan'ın seçim öncesinde yaklaşık iki ay otelde kaldığını ve otel faturasını kendi çekleriyle ödediğini söyledi. Dün talimatla ifadesi alınan gazetemiz yazarlarından Cüneyt Arcayürek, eski gazeteci ve işadamı olan Ajlan Akıncı'yı Hürriyet Gazetesi'nde çalışuğı dönemlerde tanıdığını söyledi ve bu tanışıkhk nedeniyle Vuralhan olayıyla ilgili yayınlarda adı geçen Akıncı'yı Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Metin Mekik de, Ercan Vuralhan'ın Dışişleri BakanlıgYnda kendisinin yardımcısı olarak çalıştığını, zırhlı araçlarla ilgili Türkiye'de üretim olmadıgı için yurtdışından alımlar yapıldıgım söyledi. Ercan Vuralhan avukatlannca gösterilen savunma tanıklanndan Gam Elektronik Genel Müdür Vekili Celasun Egel, Uğur Mumcunun bir arkadaşıyla birlikte zırhlı araç ve gereçler konusunda kendisiyle görüştüğünü ve bu alımlarla ilgili sorular sorduğunu söyledi. tstanbul'daki duruşmada dinlenen Datakom'un kurucu üyelerinden Şefik Onat ise, adının basıııda çıkan yazılarda yer alması üzerine Uğur Mumcu'yla telefonla görüştüğünü ve Mumcu'nun kendisine, "Biz gazeteciyiz, iz süreriz. Elimize geçen ismi vayımlanz. Aklanmak onlara düşer" dediğini anlattı. Bu sözler üzerine söz alan yazarımız Mumcu, Orhan Çekiçle ilgili şirketleri araştınrken Datakom'a da rastladıklannı, kendisi için önemli olan ilişkinin Ercan Vuralhan'dan boşalan Daire Başkanlığı'na atanan Uğurtan Akıncı'nın eşinin bu şirkette kurucu ortak olduğunu, bu nedenle Uğurtan Akıncı'yla üç kez telefonla görüştüğünü ve yeterli incelemeleri yaptığını, Şefik Onat'ın adının ticaret sicilinde yer aldığı için yayımlandığını, bu ilişkinin de kendisi tarafından bugün de doğrulandığmı söyledi. lstanbul'daki dünkü duruşmada yazarımız Uğur Mumcu ilegazeterniz avukatları Gülçin Çaylıgil, Turgut Kazan, Fikret İlkiz ve Vuralhan'ın avukatı Bilgin Yazıcıoğlu hazır bulundular. Yaklaşık 2,5 saat süren duruşma, diğer tanıklann dinlenmesi için 7 Mart 1989 tarihine ertelendi. TEŞEKKUR Safra kesesi rahatsızlığırr.. tanılayan Dr. İSMAİL TEREM'e; operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. FİKRİ ALİCAN Opr. Dr. MUSA GÜRSEL, Narkozitör Dr. TEVFtK CtRELİ'ye; ve ameliyathane teknisyeni MEHMET BtLGİLİ'ye ; Admiral Bristol Hastanesi'nin tüm çalışanlarına ve sağlık konularımızda her zaman yol göstericimiz olmuş Jin. Dr. MUZAFFER BURGAZLIOĞLU'na teşekkür ederim. ÎNGİÜZCE CgNECEĞİM DİVE ZAMAMINIZI VC PABAKJ1ZI p BİLGE MOLTAY MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI T.C. ÜSKÜDAR 1. İCRA DAİRESİ Dosya No: 1988/2272 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırma 2.2.1989 günü saat 12.0012.15'te Kamsan Metal İşleri San. Örnek Mah. Yeni Üçpınar Sokak No: 17'de yapılacak ve o gunü kıymetlerinin %75'ine istekli bulunmadığı takdirde 3.2.1989 gunü aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak en çok fiyat verene satılacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından gorülebileceği masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmaları ilan olunur. 12.1.1989 2. artırma %40 üzerinden yapdacakür. KDV, Dellaliye ve Damga resmi alıcıya aittir. Muhammen kıymeti Lira Krş. Adedi Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri) I Baykal Marka Büzme makinası 1.000.000 1 Özsan Marka demir kesme testeresi 500.000 2 Büyük Kompresör 1.000.000 5.000.000 10 Adet bitmemiş yarı mamul soba 1.000.000 1000 adet soba tablası Basın: 496 Bayanlar ço<"uk bakarak İngıli/u. oğrenmeyı AuPairlik yaparak gcrçeklt">lirebilirsini/. 1.158 53 42 4.213 68 67 Yeni bir Club, yeni bir çevre, farklı iletişim ve aktiviteler. Seçkin bir ortamda, sizin kadar seçkin kişilerle. • JAZZDANS • FESTtVAL • UINİ0ATA BANK • KIRAUKARABA SEftVISI • DANS KURSLAR! • D0GUM 6ÜSLERINİZ9İN0İRIM KARTLARIN12LA200 SEÇKİN FIRMAOAN AUŞVEBIŞ • BAYRAU TATİLIERİNDE ÇOKOAHA UCUZA,ISTEDI5lNlZYERI, AYLAR ONCESİNDEN • LİSAN KURSLARI • RESİM, MtiZIK. TtYATRO ÇAUŞMALARIKÜLTÜHEL ZEVKLEREGORE DÜZENLENMİŞ TURLM »MOGAETKİHLİKLERI • SATRAHÇ TURNUVALARI • FİLU VE VİDEOGOSTERİLBU» Yusuf Ozal Sabah'a tazminat davası açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal, Kemal Horzum'a usulsüz kredi sağlandığı dönemde kendisinin de Emlak Kredi Bankası Yönetim Kurulu üyesi olduğunu öne süren Sabah Gazetesi aleyhine 30 milyon lira tazminat istemiyle dava açtı. Yusuf Bozkurt Ozal, Sabah Gazetesi'nde 3 Ocak 1989da yayımlanan ve Horzum'a usulsüz kredi açıiması olayına kendi adının kanşmasına neden olan haberin asılsız olduğunu savundu. Özal, dün sabah Ankara 8. Asliye Mahkemesi'ne verilen dava dilekçesinde, söz konusu haberin gerçeğe uygun olmadığını kaydederek "haberi kişilik haklanna saldın" olarak niteledi. Özal, "yayının asgari haber şartlannı da laşımadığını" öne sürerek, Sabah Gazetesi Imtiyaz Sahibi Dinç Bilgin ve Sorumlu Müdürü Atilla Hamzaçelik'ten 30 milyon lira manevi tazminat isteminde bulundu. Sabah Gazetesi'nde "Horzum olayında yeni bir isim: Yusuf Bozkurt Özal" başlığıyla yayımlanan haberde, Horzum'a 80 milyon dolar usulsüz kredi verildiği dönemde Yusuf Bozkurt Özal'ın Emlak Kredi Bankası Yönetim Kurulu üyesi olduğunun anlaşıldığı öne sürülmüştü. Yusuf Bozkurt Özal da aynı gazeteye 7 Ocak I989'da bir açıklama göndererek haberi yalanlamış ve yasal haklarını da kullanacağını kaydetmişti. Horzum olayı nedeniyle Başbakan Yardımcılığı'ııdan istifa eden Kaya Erdem ise hakkındaki haberler nedeniyle Hürriyet Gazetesi aleyhine dava açmıştı. İNĞİLTEDE'NlN SECKİN DİL OKULLARIKJ BÜTÛN YIL İNGÎÜZCE İngiliz Lisan Okullan Oanışma Merkezi Cumhunyel Cad 173/VB Elmadağ Islanbul 80230 Hılton Otelı karjısı Tel (11 148 39 77 148 79 43 Tlx 27498TUSMTRFax (1)1329729 '& 3373028 3450913 TIME CLUB ÛYELİK BEDELİ 1 SENELİK 50.000.TL.dır. A m e r i k a ' d a lisan ve yüksek eğitim olanağı Tel: 573 33 70 Saat: 10.0012.00 arası Nufus cüzdanımı kaybettim. Hüküınsüzdür. NECMETTİN OTOEL Ehliyetimi kaybettim, hükümsüzdür. ESCİN İLMEÇ 804071 nolu ehliyetimi kavbellim. hükümsüzdür. \İ. MEHMET A VERCİL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle