Katalog

5 OCAK 1989 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17 lendiriyor. Yoksa Mıllı Savunma Bakanı Vuralhan'dan bir telefon rıcası mı, Semra Hanımı yıldınm hızıyla başkente çekti. Fikri Sağlar, MİT'e verılen araç ve gereçleri kımin sağladığını araştıran soru önergesı verdi. Belki Vuralhan çok yakınında olduğu Semra Hanıma bu konuda akıl danışacak. Olabilir de, olmayabilır de. Oysa gerek yok. Vuralhan, Başbakan Özal'ın bulduğu yöntemi işleteceğini açıklıyor. Mahkemeye intikal eden konuların Mecliste soruşturulmasını, araştırılmasını anayasaya aykırı bulan Öza) koşutunda. Sağlar hakkında yargı yoluna başvuracağını bildiriyor. Çıkış noktası hazır. Vuralhan, yargı yoluna gidince, Sağlar'ın sıraladığı sorulara hükümetin yanıt yermesi artık gerekmeyebilir. "MİT müsteşarhğına dönemın Dışişleri Bakanlığı İdari ve Mali İşleri Daire Başkanı Ercan Vuralhan tarafından verildiği iddiaları doğru mudur" sorusuna yanıt gelmeyebilir. Neden açık: Mahkemeye intikal eden konularda soruşturma, araştırma soru önergeleri anayasanın 138. maddesi gereğı yasakkk! Ne var ki bu soruda... "Doğru değil" dersiniz, olur biter. kalmayacak. Bir de bakacağız, Anayasada bir başka madde Meclis kulise, adliyeye taşınmış. daha var: "Meclis çalışmalarm Siyasal haber üretim merkezi, da" oy ve sözlerinden, Mecliste adliye koridorları. Meslek elden ıleri sürülen düşüncelerden mil gidiyor bir bakıma. letvekıllerı sorumlu tutulamaz" Bu kadarı da olmaz. Milletvediyor. Üstelık Fikri Sağlar, Baka kili isen, milletvekilliğinı bil Sağnımıza hakaret de etmiyor. Nu lar kardeş, al maaşım otur haftamaralarını verdiği araç ve gereç nın üç günü Mecliste. Öyle her lerin MİT'e nasıl sağlandığının öğrendiğini, duyduğunu, bildtğini S ortaya çıkmasını ıstiyor. Suç, ha gerçek payı nedir diye soru, karet bunun neresinde? Bu ara araştırma, soruşturma önergesiVuralhan yüzünden Sağlar'ın ku ne çevırmekten artık vazgeç! Bak liste yemediği zılgıt kalmıyor sonra Oktay Ekşi'nin Basın Kon"Nasıl muhalif bu? Konunun aslı seyi çok bozulur. faslı „ olmadığını kanıtlama olana. , ... o «., , , Yasama üyeleri de yanımıza ğını tanıyor T d,ye Sağlar a mele a , | n ^ M d 0 ^ m ü a ı ak. meler. Fıkrı Sağlar, genç adam. g ' Büyüklerin öngörülerıne uyar. şama kadar bekleyeceğiz üstelik. Vallahi billahi bu kadarı da Tıpkı Başbakan gibı düşünüyor. "Dedikodunun önünü kesmek" fazla! istiyor. Ama yasak geliyor, yassPARLAMENTONUN sak! BOYUTLARI Yargıya gidılirse yine bir yığın Rahmi Kumaş soru askıda kalacak. O zaman 1500 lira (KDV içinde) seyreyleyin dedikoduları, varsa Çağdaş Yayınları Türkocağı MİT raporlarını. Daha önemlisi, Vuralhan, Özal'ın dedikodu yakı Cad 3941 Cağatoğlulstanbul nılarına ters düşecek. Başka bir Ingıkere'de AuPaırlik yaparak tehlike basınla ilgili: Ingılı/ce oğrenmek ister Yargı yolunun Meclis kapısını mısınız? llgılenen genç kapaması gelenek haline gelirse bavanlar: Turkıye'nin ilk Audokunulmazlığı olan milletvekiliPaır acentesi Derin Limitede başvurun. nin, her gün mahkeme kapıları1.158 53 42 4.213 68 67 nı arşınlayan gazeteciden farkı CUNEYT ARCAYUREK yaz.yor (Baştarafı 1. Sayfada) Çok halisane niyetlerle Semra Hanımın "alelacele" Güneş'in yazdtğtna göre on iki bavulla önceki gece Ankara'ya teşriflerindeki gerçek nedeni bır türlü anlayamıyor insan? Siyasalekonomik yeni bir kriz var desek, değil. Yıllardır kriz sürüp gidiyor. Hanedan içinde birden yeni bır bunalımın patladığını varsaysak, hiç değil. Herkes yerli yerınde, işınde gücünde. Semra Hanımın açıklamaları tanığımız. "Oğlumuz Ahmet'in zaten maddi bir şeye hiç' ihtiyacı olmadığını" söylüyor. American Eicpress, daha öncelerı bankada çalıştığı için oğlumuz Ahmet'in "maaşım ABD'de bankaya yatırıyor, burada da ayrıca Türk parası ödüyor. Ev mi, araba mi ve 'bir çok' masrafı mı.. hepsi American Express Bank: tan." Akıllıdır Amerikalılar. Kazın geleceği yerden tavuğu esirgemezler. Oğlumuz Ahmet, olur a, gün gelir Türkiye'den sıkılır, ola kı babası devletlu daha devletlu bir görev üstlenir, Çankaya'dakı "dinlenme evine" çekılir. Genç insan, çalışmadan duramaz. Oğlumuz da alır başını gider ABD'ye. Birinci elden Türkıve yönetıminde söz sahibı bir insan, bunalıma düşecek American Express'i mi kurtaramayacak? Orada dolardan maaşı, burada Türk lırasıyla görkemli yaşamı sağlamak günün birinde işe yarar diye oğlumuzu "rezervde" tutuyor. İleriyi gören Amerıkalı zamanı gelince American Express'e hizmet verebileceğini hesapladığı müstakbel bır yöneticı için yatırım yapıyor. "Şeytan bunun neresinde?" Sahi, Semra Hanım programını varıda keserek nıçin döndü? Başbakan, Oltan Sungurlu'nun parti yöneticileri ile eşlerine Anadolu kulubünde verdiği akşam yemeğinde muttaka bulunsun diye mi eşini apar topar Ankara'ya getirdi. Semra Hanımın isteği üzerine "üstüne varmıyoruz" ne çare "öyle gerektı"nin altında ülkemizi üzüntülere sokacak "bir şey" olmasın diye sorup soruşturuyoruz. Beri yandan ülkenın gıdişatını günü gününe izlemek de görevimiz. Semra sultansızönemli bır karar alınamayacağının bılincındeyiz. Dedıkodu yapmış olmayalım, herhalde Başbakan da kabul buyururtar, ülkenin geleceğıni ilgilendiren her şey az buçuk, kenarından köşesinden bizi de ilgi dıyeköy'deki genel merkezinde yapıldı. Çok sayıda bılim adamı, sanatçı ve gazeteci ile politikacının katıldığı kokteylde, SHP Genel Başkanı Erdal İnönu, bir ara, görevden alınan SHP Istanbul eskı II Başkanı Ercan Karakaş'la karşılaştı. SHP lideri, Karakaş'a. "Dinleniyor musunuz?" diye sordu. Karakaş da, "Istirahat etmıyoruz. Sosyal demokrat ilkeleri yaymak ve yurttaslara benimsetmek için çalışmalanmcı surdürüyonız" dedi. Inönü, Karakaş'a, seçım sonuçlannın, SHP lehine olacağını belirterek. "Seçim sonuçları bunlann hepsini unutturacaktır" şeklınde yanıt verdi. SHP Genel Sekreten Denız Baykal da, Karakaş'a, "Sosyal demokrat ilkelerin gerektjrdiği sorumluluk duygusu çerçevesinde çalışööınızı, çalışmaya devam edeceğınizi umuyorum' dedi. TÛSES Vakfı'nın Başkanı Korel Göymen, kokteylde daverjilere, bağımsız araştınmacılaröan bır proje grubu kurduklannı, araştırrna yapmak ısteyenlen vakfa bekledıklenni duyurdu. y Araştırmalar Vaktı İnnnfl1j TIIÇFC'İn knlrtoUİİnfİP •TÜSES"in^ Etonomik Siyasalakşam vakfın Meci1111 1 1 1 1 I UOCO III AUIVlÇy IIIIUC kuruluş kokteyli, dün Horzum için denetieme (Baştarafı 1. Sayfada) nin işleyişine Uişkin yanlış değerlendirme ve yargılan da beraberinde gelirebilecek özellikler taşımakttdır" dedi. Dün uçakla Ankara'dan Dalaraan'a gelen Cumhurbaşkanı Kenan Evren, burada Adile Ihsan Mermerci tlkokulu'nu hizmete açtıktan sonra Dalaman Devlet Üretme Çiftliği'ne geçti. Cumhurbaşkaru Basın Danışmanı Ali Baransel, burada Cumhurbaşkanı adına gazetecilere Horzum olayı ile ilgili olarak açıklamada bulundu. Açıklamada, Cumhurbaşkanı'nın şu görüşlerine yer verildi: "Cumhurbaşkanı Devlel Denelleme Kunılu'nca incelenmesi istenen soz konusu olay hakkında Ankara agır ceza raahkemelerinde dava açıldığını ve yargılamanın surdügıinü ifade etmektedirler. Öle yandan TBMM'nin bilgi edİDme ve denetim yollannın anayasada ve içtuzukte açıkça belinildigini, konunun Meclis araştırması istemiylc parlamentoya yansıdıgını ifade eden Sayın Cumharbaşkanımız bu nedenle bu yiice kuruluş dışında başka bir arayışın içine girilmesinin anayasal kuruluşlann görev. yetki ve sonımluluklan arasındaki sınırlan zorlayabileceği gibi, sakıncalı bir gelenegin de başlamasına yol açabileceği endişesi duymaktadırlar." Ali Baransel tarafından yapüan açıklamada konuya Devlet Denetleme Kurulu dışında siyasî platformda da uzlaşıın yollannın daima bulunabüeceği bildirildi. Dün saat 10.00'da Ankara'dan Dalaman Havaalam'na gelen Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Dalaman Adile thsan Mermerci fikokulu'nun açüışmı gerçekleştirdi. Evren, açılışta yaptığı konuşmada, "Hedefımiz Türkiye'de tekli öğretim yapılmasını $ağlamakbr" dedi. Öğıe yemeğini Dalaman'da yiyen Evren, daha sonra Mannaris'e geçti. Evren, yine Mermerci ailesi tarafından Marmaris'te yaptınlan Adile Ihsan Mermerri Ükokulu'nun açılışını yaparken, eğitimin önemine değindi, "Nasıl okudugurau ben bttirim. Eger karşıma birçok fırsat çıkmasaydı, askeri okula girmeseydim, belki şimdi Alaşehir'de bir bakkal olmuştum ya da başka bir vazifedeydim" dedi. Tüm köy ve kasabalar okula kavuşursa belki 2030 sene sonra Baü ülkeleri seviyesine ulaşabilecegini beürten Evren, daha sonra organ bağışı konusuna değındi. Cumhurbaşkanı, ileride Marmaris'e yerleşmeyi düşündüğünü belirtiıken de, "Belki senenin 8 »yını sizin aranızda geçirecegim, bir nevi Marmarisli olacagım ben d e " diye konuştu. 1988:143.400 kişi "yeni bir hayafa aîdım attı. Türkiye 1988. İhtiyaçlar hızla değişti, çeşitlendi. Insanlanmız toplu paraya, desteğe her zamankinden çok ihtiyaç duydu. Ve insanlanmız, 1988de Aktif Bankacıhk anlayışıyla, nakit ihtiyaçlannı karşılamaktan, 24 saat hizmete... her alanda Yapı Krediyi yanlarında buldular! A 3 Yüz binden fazla kişiye ulaşan özel anahtarl Yapı Kredi'de "mesai" artık saatlerle sınırlı değil. Bugün 103500 kişinin cebinde TELECARD var. Türkiye'nin dört bir yanında TELE 24 birimleri var: TELECARD sahipleri hesaplanndan günde 24 saat, yılda 365 gün, elektronik hızıyla yararlanıyorlar... hiçbir ücret ödemeden! 1989'da 300.000 kişi daha bu özel anahtara, TELECARD'a sahip olacak. Bankasından 24 saat hizmet alacak. Siz, Yapı Kredi'ye hemen yarın başvurabilirsiniz. KKTC Panel soluna On binlerce kişiye kredili alışveriş imkânıl 1988'de Yapı Kredi'nin sunduğu "kredili kredi kartı" ile on binlerce insanımız yepyeni imkânlara kavuştu: Yapı Kredi V1SA ile hesaplannda para yokken de alışveriş yapabildiler, istediklerinde ödemelerini erteleyip gelir akışlanna göre düzenlediler, kredi kartlanyla nakit avans çekebildiler, Yapı Kredi'deki hesaplannı 24 saat kullandılar! 1989'da on binlerce kişi daha bu özel imkânlara sahip olacak. Siz, Yapı Kredi'ye hemen yarın başvurabilirsiniz. eleştirisi tstanbul Haber Servisi Bilar'ın duzenlediği "Kıbns Solnnuo Kıbns Sonınuna Bakışı" konulu panel dun Istanbul'da Tabipler Odası binasmda yapıldı. Kalabahk ve ilgili bir dinİeyici topluluğunun izlediği panelde Kıbrıs sorunu çeşitli açılardan irdelendi. KKTC'de ana muhalefet partisi konumundaki Cumburiyetçi Türk Partisi'nin Genel Başkanı Özker Özgiir, konuşmasmda, toplumlararası göriışmelerde KKTC'nin savunduğu çözüm önerisine uygun bir tavn dile getirerek bazı dinleyicüerde "bayal kınkhğı" yarattı. Buna karşıhk, Özker'den "AKEL agn"yla konuşma bekleyen başka bazı izleyiciler de tersi yönde şaşırdılar. KKTC'den konuk olarak gelen CTP yetkilisi Hasan Erçakıcı ile Fadıl Çagla da yaptıklan konuşmaJarda şovenizmden uzak ama Kıbns Türklerinin Rum şovenizmi karşısındaki sorunlannı ve kaygılannı da göz ardı etmeyen konuşmalarıyla sorunun değişik yanlannı aydınlattılar. Yazar Ali Sirmen de RumYunan solunun jovinizminden örnekler vererek, Kıbns sorununun bugünku boyutlara gelmesindeki paylannın azımsanmamasını istedi. Haluk Gerger'in yönettiği panelde, eski Banş Derneği Başkanı Mahmut Dikerdera, konusma bölumünde nispeten "ortadan" bir konuşma yapmışken, "hayal kınklığı içindeki" ban dinleyicilerin Özker Özgür'e yönelttikleri sorular üzerine söz alarak aynı noktaya temas etti. Dikerdem'in bu kez "AKEL'i de soUayıp" Lissarides'e (şovenliği ile lanınan Rum Sosyalist Partisi lideri) uygun duşen görtişleri dile ^etirmesi, sözgelimi üniter devle.ti savunması, Türkiye'nin garanîtörlüğune karşı çıkması ve iki topjlumun ilişkisine azınlıkçoğunluk 'ilişkisi gözuyle bakması özker |Özgür'ü "ılımlı" bulanları biraz olsun tatmin etti. %20 Serbest meslek sahibi İnsanlanmıza 500.000 liradan 5.000.000 liraya nakit destekl Toplu paraya ihtiyacı olan on binlerce insan, 1988'de Yapı Kredi'nin sunduğu Ferdi Krediler'den yararlandı. Bu imkândan yararlanan her 100 kişiden 41'i işçimemur, 20'si serbest meslek sahibi, 16'sı yönetici, 9'u egitim görevlisi, 6'sı emekli... Her işkolundan, her meslekten on binlerce insan! Düzenli ve yeterli geliri olan herkes, bu yıl da Yapı Kredi'den Ferdi Kredi alarak ihtiyaçlannı nakit parayla karşılayacak. Siz, Yapı Kredi'ye hemen yann başvurabilirsiniz. • Bireyleri sadece birer "mudi", birer "hesap sahibi" olmaktan çıkaran, onların % çağdaş ihtiyaçlannı karşılamayı amaçlayan ve Türkiye'de ilk kez sunulan bu hizmetler, daha da gelişecek, zenginleşecek. Aktif Bankacıhk Çağı hizmetleriyle, olanaklarıyla 1989da siz de tanışın... Yeni yılda "yeni bir hayat'a adım atın! „ n YAPI^CKREDi hızmette sınır yoktur M