23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Sahıbı Cumhunyet Maıbaacıhk ve Gazetecilik Törk Anonun Şırketi adına Nadir N»di 0 Gencl Yayın MudUrü H*s«n Ctaul. Müessese Mudüru: Emiac UfaklıgU. Yazı tşlcri Muduru: Okt) Goaeniia, 9 Haber Merkezi Müduru: Yaleıa Bı>tr. Sayfa Duzenı Yönctmenı Ali Acar, # Temsılcıler ANKARA: VIIÇIB Dojjın. IZMİR Hikmcl Çrtiokıy». ADANA: Cdal Bajlaagif. Istanbul Haberleri: Erhaa Akyıküz, Dış Haberlcr: Ergan Bakı, Ekonomi O m ı Ulagay, Kültur. Cdal İJsler, Spor Danışmanı Abdıılkadir YucelniM. Duzellme Rtfik Durbaş. BılımEğıtım Şahia Alpay, IşSendıka Şakna Krlrari, Yun Haberleri »cdet Dogaa. Dızı Yazılar Kerem Çtltşkın, 0 Koordınatör Akm« Koruban. • Malı Işler. Eral Erfcut, • Muhasebc Bufcnt Ytaer 0 ButtcPlanlama. Sngi A n ı • Reklam Ayşt Tonın, Ek Yayınlar Halya Akyol # Idare Hastyin Ganı. Iştetme: Öader Çdik, Bılgllşlcm: Ntil laal. Basm <* Yaronj Cumlnınjcl Malbuabk vc Guncüik T.A.Ş. TDrk O o * Cad 34334 Isı PK 24*lsunbul Tel. 512 05 05 (20 h«I>, Tcleı: 22246 ftx. (I) 52* «0 72 • Sıırotar Aakara: Zıya OOiilp Blv. Inkıllp S. No 19/4, Td: 133 II 4147. Tde* «23«4 Fu (4) 133 II 41/428 • I n k H Zıy> Blv 1352 S.2/3. Td' 13 12 30. Teta. S2359 Fu (51) 13 12 30 : InOnO Cad 119 S. No 1 Kml 1. Tcl 1145SOII973I, Tekx: 62155. F u (71) 321 056 TAKVIM: 9 EYLUL 1988 İmsak: 5.02 Günes: 6.31 Öğle: 13.06 Ikındi: 16.42 Akşam: 19.32 Yatsı: 20.54 Turizm Bakanı Tınaz Titiz, ilk kez Van'da başlayacak yeni bir uygulamayı açıkladı Akdaıııaı; Özel Idareye devrediliyor Tınaz Titiz, bakımsız tarihi ve turistik yerleri İl Özel İdareleh'ne devredeceklerini açıkladı. Özel îdareler bu yerleri hem koruyup hem işletecek. Uygulama başarılı olursa, diğer yerlere yayılacak. Yılbaşından itibaren Van Gölü üzerindeki ünlü Akdamar Adası ve kilisesi ile Van Kalesi, Hoşap, Yedi Kilise, Çarpanak, özel Idare'ye devredilecek. Haber Merkezi Kültür ve Türizm Bakanı Tınaz Titiz, bakımsızlık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan tarihi eserlerin il özel idarelerine devredileceğini açıkladı. Van muhabirimiz Mustafa Hamlıgil'in bildırdiğine göre Titiz, uygulamaya ilk kez Van yöresindekı tarihi ve turistik eserlerden başlanacağmı bildirdi. Bakanlığıyla ilgili incelemelerde bulunmak iizere 3 gündür doğu bölgelerini gezen Titiz, Van ve cevresinin turizm ve kültür açısından kalkındınlacağını, bu yönden ne gerekiyorsa yapılacağını belirterek çaJışmalara Tatvan'da bulunan Nemrut Dağı'ndaki kış turizminin canlandınlmasıyla başlanacağını bildirdi. Tarihi ve turistik eserlerin "merkez idaresrnîn bazı güçlüklere yol açtığını anlatan Titiz, bu konuda şunları söyledi: "Van'da bulunan Akdamar Adası, Van Kalesi, Hoşaf Kalesi, Yedi Kilise ve Çarpanak'ın yılbaşından itibaren il özel idareleri tarafından korunması, bakımıoın yapüması ve işletilroesine başlanacaktır. Tabii bu konuda bakanlıgın il müdurhıkleriyle koordinasyonu da gerekiyor. Ankara'dan bu işleri >ürütmek yerine yerel idarelere vennek daha akılcı olacak. tlk kez Van yöresinden başlatacağımız uygulamayı, başanlı olduğu takdirde diğer bolgelerde de sürdürmeyi düşünüyoruz." Bakan titiz, açıklamasında ayrıca her yörenin kendine özgü karakteristiklerinin korunacağını, gereğinde yeniden restore edileceğini de belirterek "Eski Van evleri de yenidenrestoreedilecek. Eski eserleri konımakta kararhyız" diye konuştu. Titiz, Urartu uygarhğına başkentlik yapan Van Kalesi'nin açık hava müzesine dönüştürüleceğini, bu döneme ait kitabelerin de su altından kurtanlarak müzeye teslim edilmesinin sağlanacağını belirtti. Öte yandan, Kültür ve Turizm Bakanı Tinaz Titiz'in, Doğu gezisi sırasında uğradığı Bitlis'in Ahlat ilçesinde bir ay önce hizmete açılan Selçuklu Oteli'nin "resmi açılışı"nı yapması SHP yöneticilerince eleştirildi. SHP'liler, özel idare ve belediyenin ortak girişimiyle yapılan 84 yatak kapasiteli Selçuklu Oteli'nin mayıs ayından beri hizmet verdiğini, ikinci kez açılmasınuı "referandumda *evet'e yönettk" oldugunu ileri sürerek kınadılar. AA'nın haberine göre, tzmir ili sınır kapılanndan, bu yılın ilk 8 ayı içinde gelen yabana turist sayısında yüzde 61'lik artış oldu Adnan Menderes Havaalanı, Alsancak, Çeşme ve Dikili limanlarından bu yılın ilk 8 aylık döneminde toplam 370 bin 178 turist giriş yaptı. Adı geçen kapılardan geçen yıl aynı dönemde 228 bin 834 yabancının giriş yaptığı bildirildi. Yetkililer, Adnan Menderes Havaalanı'ndan bu yıl ağustos ayı sonuna kadar, 307 bin 160 yabancı turist geldiğini, geçen yılın aynı döneminde tzmir'e havayolu ile gelen turist sayısının 195 bin 112 olduğunu hatırlattılar. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, geçen yıl Çeşme Limaru'ndan 7980 turist gelirken bu yıl aynı rakam 13 bin 566'ya ulaştı. Zakkumda hazırhk ANKARA (AA) Dr. Ziya özel, zakkumdan elde ettiği N.O. ekstresini insanlar üzerinde uygulamak üzere ekip hazırhyor. Dr. Ziya özel'in avukatı Burhan Apaydın, çok sayıda hastanm basvurusuyla karşılaşıldığını kaydederek, Dr. Özel'in tek başına herkese yetişemeyeceğini, bu nedenle en az 3, en fazla 5 doktordan oluşacak bir ekip hazırladığını söyledi. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı'ya N.O. ekstresini kullanmak için başvuruda bulunduklarını kaydeden Burhan Apaydın, "Bakanlıktan henüz cevap gelmedi. Eğer hafta sonuna kadar cevap gelmezse, Dr. Ziya özel, N.O. ekstresini uygulamaya başlayacak" dedi. KİÜSESİ Her yıl binlerce tunst ziyaret ediyor. Pirinçtik ve Belbaşı üsleri genişlemeyecek Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan her iki üssün de modernize edileceğini, ancak ek tesis yapılmayacağım belirterek, "Ittifak içinde ya da ikili ilişkilerde nükleer olsun olmasın yeni yükümlülükler almak istemiyoruz" dedi. EVREN DEĞER ANKARA Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, Pirinçlik ve Belbaşı ortak tesislerinin modernize edileceğini, ancak her iki tesise ilave bir unsur getirilmeyeceğini söyledi. Vuralhan, "Biz o konuda çok dikkatliyiz. Biz, nükleer olsun, ikili ilişkiler olsun, ittifak politikasında olsun, aldığımız yükümüiluklerin ötesinde bir yükümlülük daha almak Lstemiyoruz" dedi. Bakan Vuralhan, TürkiyeABD iüşkilerini Cumhuriyet'e değerlendirirken, Turkiye'nin belirli bir savunma konseptini benimsediğini, NATO üyesi ve Batı camiasının bir parçası olarak Batı savunmasına önemli katkılarda bulunduğunu belirtti. Vuralhan, şöyle devam etti: "Buna karşılık Tiirkiye arzu ettiği neticeyi görememiştir. Bunu çok realisl rakamlarla, yani ABD yardımının ne sevijede gerçekleştiğini, bu arada Türkiyenin biiyük ABD iş gnıplanna savunma projdcrinden gerçekten dikkat çekici rakamlara varabilen iş imkânlan yaraltıgını dengeli bir aritmetik tablo içinde ABD'lilere anlattık." Vuralhan, Pirinçlik ve Bclbaşı'nda bulunan müşterek tesîsleri "teknik ve kolaylık tesisJeri" şeklinde niteleyerek şöyle konuştu: "Bunlann kurulmalarından şimdiye kadar gecen 20 yılı aşkın süredir, gerek teknolojik bakımdan, gerekse genel olarak ülkelerin dengeleri bakımından büyük değişiklikkr olmuşlur. Bu çerçevede burada bazı modemizasyon işleri, teknik çalışmalar yapılması gerekmiştir. Bu istasyonlann bazılannın yerlerini değiştirmek de gertkmistir. Çünkiı bulunduklan yerde sismik birtakım sıkıntılar çıkmıştır. Bunlan da dikkate alarak her iki tesiste bazı işlemler yapmak gereksinimi duyulmuştnr." Tesislere ilave bir unsur getirilmesinin Türkiye'nin bu konudaki politikası ile bağdasmayacağını da kaydeden Bakan Vuralhan, şöyle devam etti: "Teknik seviyedeki çalışmalmr süriiyor. Ancak tesisJere ilave herhangi bir unsur getirraedik. Biz o konuda çok dikkatliyiz. Biliyorsunuz, nükleer olsun, savunma olsun, ikili ilişkiler olsun, ittifak politikasında olsun, biz aldığımız yükümlulüklerin ötesinde, ustunde bir vukümlülük daba almak istemiyoruz." Vuralhan ek yükümlülük almamanın gerekçesini de "Çünkü böyle bir yükümlülük alacak bir ortamın mevcnt olduğuna inanmıyoruz" şeklinde açıkladı. Türkiye'nin yalnız başına hem nükleer hem de diğer konularda ABD ile ikili çerçevede birtakım ilave bağlantılara hiçbir zaman girmeyeceğini ifade eden Vuralhan, şunları söyledi: "Böyle bir yükümlülük almayı, ancak diğer müttefiklerin de aynı çerçevede yükümlülük alması ile orantılı olarak degerlendiririz. Bugünkü şartlar, Türkiye'nin içinde bulunduğu durum, dünyada gelişen siyasi ve askeri konjonklür, bizim ilave yükümlülükler almamızı gerektinnez." Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'm açıklaması Avrupakyu Bodrum villası BODRUM (AA) Isviçre'nin tanınmış turizm fırmalarmdan Hapimag'ın, Avrupalı zenginler için Bodrum'da 300 lüks villa yaptıracağı bildirildi. Bu amaçla Bodrum 'un Kargıcık mevkiinde 162 bin metrekarelik araziyi satın aldıklarmı açıklayan Hapimag Turizm ve înşaat Şirketi'nin yönetim kurulu üyesi Fritz Steiner, şunları söyledi: "Son yıllarda Türkiye Avrupa'nın gözde turizm merkezi haline geldi. Türk insanının konukseverliği, ülkenize gelen turistlerin memnun ayrılması, kıyılarınızm güzel/iği, denizin temizliği gibi etkenler, Avrupalı zengin ailelerin ilgisini çekti. Yapacagımız 309' villada ortaklarımız devre mülk sistemine benzer bir şekilde yazkış tatil yapacaklar." KAnMARAN UÇUYOR Conners'in çift gövrJeli katamaranı suya yalnız tek gövrJesi ile temas ederek uçar gibi gidiyor Tıpta uzmanlık aslaııııı ağzıııda ANKARA (ANKA) Tıpta uzmanlık, giderek "erişilmez" oluyor. Merkezi sistemle yapılan tıpta uzmanlık eğitimi sınavlarına giren adaylardan "açıkta kalanlann" sayısı, her sınav döneminde biraz daha artıyor. ÖSYM tarafından 1718 eylül tarihlerinde yapılacak 1988'in ikinci Tıp Uzmanlık Sınavı'na fTUS) 8 bin 894 aday katılacak. Üniversiteler, SSYB, SSK ve diğer kuruluşlann eğitim hastanelerinde boş bulunan ihtisas kadrolarırun sayısı ise sadece 857 olarak bildirildi. Bu durumda, 1718 eylül tarihlerinde yapılacak sınava giren adayların ancak yüzde 9.6'sının "ihtisas riiyası" gerçekleşecek. Bu dönemdeki sınava katılan her 100 adaydan, 90.4'ü ise elenecek. TUS sonucu ihtisas hakkı kazanabilecek adaylann oram giderek azalıyor. Eylül 1987 dönemindeki sınava girenlerin yüzde 83'ü açıkta kalırken, nisan 1988 döneminde bu oran 89'a yükseldi. ÖSYM Başkam Dr. Fethi Toker, 1718 eylüldeki sınava 8 bin 894 adayın katılacağını, tıp fakülteleriyle SSYB, SSK ve diğer kuruluşların eğitim hastanelerinde bulunan boş ihtisas kadrolarımn ise 857 olduğunu açıkladı. Dr. Toker, kontenjanların 444'unün tıp fakültesi hastanelerine, geriye kalan 413'ünün de SSYB, SSK ve diğer kamu kuruluşlarına ait olduğunu söyledi. ÖSYM Başkanı Dr. Fethi Toker, üniversitelerin tıp, eczacılık, veteriner ve fen fakültelerinden mezunlarının katılabildiği sınavlann ilk günü olan 17 eylülde, yabana dil, 18 eylülde de bilim sınavının yapılacağını söyledi. Dr. Toker'in verdiği bilgiye göre daha önceki yıllarda ihtisası kazanıp da bu ihtisas dalından ayrılmak isteyen asistanlar, çalıştıklan eğitim hastanesinden olur aldıkları takdirde, yeniden TUS'a girebilecekler. Amerika Kupası Yelken Yarışında zafer ABD'li Dennis Conner'in F16 İngiltere'de ilgi gördü tSTANBUL (AA) Türkiye'nin ürettiği F16 "Savaşan Şahin" savaş uçağının, Ingiltere'nin Farnborough Havacılık Fuarı'nda büyük ilgi gördüğü bildirildi. Ingiltere'den dün dönen TUSAŞ Yönetim Kurulu üyesi Prof. Metin Lokmanhekim, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, uçağın önceki gün tngiltere semalannda gerçekleştirdiği gösteri ve akrobasi uçuşunun yetkililer ve büyük bir kalabalık tarafından hayranhkla izlendiğini söyledi. Prof. Lokmanhekim, Havacılık Fuarı'nda, Fransa, halya, tspanya ve ABD'li havacılık yetkililerinin TUSAŞ tesislerinde ortak başka bir tip uçak üretimi konusunda kendileriyle temasa geçtiklerini ve görüşmelerin sürdürüleceğini belirtti. Katamaran fark attı New Zeaiand (Yeni Zelanda) Unmtak: j Stars & Stripes (Yıldızlar ve Şeritler) 18 30 m. Ajıri*: 2718 kg Su saknası: 3.04 m. Dirak: 27 533 m. Ek* 9 kişî 40 23 m. ABD'li Conners'in "Stars and Stripes" adlı Boeing kanatlı süper katamaran teknesi, San Diego'daki 40 millik yarışta Yeni Zelandalıların modern teknolojisi ile donatılmış dev teknesini 18 dakika farkla geçti. Dış Haberier Servtsl Dünyanın en büyük yelken yarışı sayılan "Amerika Knpası"nda beklenen oldu ve ABD'li Dennis Conner'in "süperkatamaran" teknesi, Yeni Zelandalı Michael Fay'in tek gövdeli dev yelkenlisini büyük farkla geçti. Amerika Kupası'mn dün San Diego Körfezi'nde yapılan ilk ayağında 40 millik (64.3 km) mesafeyi 4.54.06'hk derece ile kazanan Denis Conner'in "Stars and Stripes" (Yıldızlar ve Şeritler) adlı ABD bayrağını simgeleyen teknesi, Yeni Zelanda'nın süper teknoloji ile inşa edilmiş devasa teknesi "Kiwi"ye, 18 dakika 15 saniyelik bir fark yaptı. Son derece hafif olan ve Boeing kanadını andıran sert bir yelkenle donatılan Conner'in 18.5 metrelik katamaranı, yanş başladıktan 10 saniye sonra öne geçti ve arayı giderek açtı. Yarışı izleyenleı, Stars and Stripes'ın tek kanadı suya değen bir su boceği gibi uçup gittiğini söylüyorladı. Dünyanın önde gelen yelken otoriteleri, yarıştan önce katamaranın kazanacağına kesin gözüyle bakıyorlardı. Çünkü her iki teknenin ölçüleri, katamaran lehine büyük bir avantaj sağlıyordu. Kendi aleyhlerine olan bu fark nedeniyle Yeni Zelandalüar, yarıştan önce ABD'de ilgili mahkemeye başvurmuşlar ve katamaran ile katılmanın yasaklanmasıru istemişlerdi. Ancak temmuz ayında ABD Yüksek Mahkemesi'nde bir bayan hâkimin verdiği Icarara göre, katamaranın yarışa katılmasında bir sakınca bulunmamıştı. Her iki tekne, bugün bir kez daha yarışacaklar, eğer Yeni Zelandalılar bu kez geçerse yanş, pazar günü üçüncü ve son kez yapılacak. ABO katamaranı ve Yeni Zelanda teknelerinın karşılaştırması "Dalan Plaza" Istanbul Haber Merkezi ı Ramada Oteli girişindeki havuzlu bölüme "Dalan Plaza" adı verildi. Dün gece düzenlenen kokteylle "Dalan Plaza "nın açıhşmı yapan Anakent Belediye Başkam Bedrettin Dalan, "Tayyare apartmanları olarak tanınan THK'nın bu binalarının iş merkezi olmasma gönlüm razı olmamıştı. Şimdi otel olarak hizmet vermesinden sevinç duyuyorum" dedi. Açılışta konuşan bir otel yetkilisi de, iş merkezi olarak düzenlenmesi düşünülen binanın, Dalan'ın öncülüğüyle Loytaş şirketine devredildiğini ve otel olarak inşaat ruhsatt verildiğini söyledi. Kokteyle, eski Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy, işadamı Üzeyir Garin, îsak Alaton ile çok sayıda davetli katıldı. Hava kirliliğînde rekor egzozun Kentlerdeki hava kirliliğinde egzozun payının yüzde 77'lere kadar çıktığı ve motorlu taşıtlann yaptığı kirlenmenin, ısınma kirlenmesinin üç katı olduğu belirtiliyor. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiye'de Ankara, İstanbul, Izmir gibi büyük kentlerdeki hava kirliliğinde en büyük payın motorlu taşıtlara ait olduğu ve motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliğinin, ısınma kaynaklı kirlilığin üç katı olduğu belirtiliyor. öte yandan, günümüz emisyon standartlanna uygun teknolojiyle üretilmeyen taşıtlann uygun olanlara oranla, havayı egzoz gazlanyla 20 kat daha fazla kirlettikleri bildirildi. TMMOB'nin çevre kirliliği ile ilgili çalışmalan çerçevesinde bir rapor hazırlayan Erdoğan Erkan, kentlerde motorlu karayolu taşıtlanndan kaynaklanan hava kirliliğinin, gerek nitelik ve gerekse nicelik açısından en önemli çevre kirliliğini oluşturduğunu belirterek bunun Türkiye'de de yapılan araştırmalar ve ölçümlerle kanıtlandığım söyledi. Erkan, şöyle dedi: "TÜBİTAK'ın gerçekleştirdiği araştırma ve ölçümler, bugün 220 bini geçen taşıt sayısı bulunan Ankara'daki hava kirliliğinin yüzde ' 77'sinin motorlu taşıt kaynaklı olduğunu ve böylece taşıt kaynaklı hava kirliliğinin, sanılanın taın aksine, ısınma kaynaklı hava kirliliğinden 23 kat fazla olduğunu ortaya koymuş bulunmaktadır. Bu gerçeğe iliskin bir başka değerlendirme ile de daha 1969'daki ölçümler sonucu. taşıt kaynaklı hava kirleticiler arasında zehirli bir gaz olarak tanınan karbonmoaoksit için saptanmış yüzde 77'lik payın. havadaki karbonmonoksit konsantrasyonunun sağlık için müsaade edilebilen sınınn 5 katına ulaşmasında, temel faktör olduğu göriilmektedir." Erkan, bu sorunun çözümü için şu önerilerde bulundu: "Günümüzde egsoz gazlanndaki kirliliğin önlenmesi için gerek ekonomik bakımdan gerekse eliminasyon oranlarının çok daha yüksek olması nedeniyle yaygınlık kazanan, allernatifsiz tek sistem kataliktik konvcntörlerdir. Nitekim, ABD, Japonya, Kanada ve Avustralya'dan sonra Avrupa otomotiv sanayii de motorlu taşıtlann yaraltığı hava kirliliğinin gerçekte daha pahalı ve kompleks bir teknolojiyi gerektiren motor dizaynına ait degisikliklerle de yeterince giderilemediğini dikkate alarak. kataliktik konventör uygulamasına yönelmiş bulunmaktadır. Bu teknolojiyi uygulamanın maliyetinin, taşıt maliyetinin sadece yüzde 2'si olduğunu belirtmenin, saglık için gerekli bir özverinin ülketnizde sadece son 5 ay içinde otomotiv nriinlerine yapılan yüzde 50 zam karşısında, gerçekten bir özveri dahi olmayacağının anlaşdması açısından, faydalı olacagı kanısındayız." Çimento'da baca filtresi yetersiz Çimento fabrikalarına fıltre takılmasım olumlu bulan uzmanlar, diğer kirlenme etkenlerinin de en az baca kadar zararlı olduğunu söylüyorlar. HAKAN KARA İZMİR özel sektörden sonra devlete ait çimento fabrikalarının bacalarına da modern Tıltre sistemlerinin takılması için baslatılan proje, çevre uzmanlarınca gecikmeye karşın "olumln bir adım" olarak değerlendirildi. Ancak Türkiye'de kamu ve özel kesime ait toplam 40 çimento fabrikasının yarattığı çevre kirliliğinin tümüyle önlenebilmesi için sadece bacalara fıltre takmanın yeterli bir önlem olmadığı öne sürüldü. Çimento fabrikalarına sadece fıltre takılmasının yetcrli bir önlem olmadığını, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Botanik Bölümü tarafından yapılan bir araştırma ortaya koydu. Modern baca fıltresine sahip bir çimento fabrikası çevTesinde yapılan araştırma fabrikanın baca filtresine karşın kirlilik yarattığı ve bu kirliliğin bitkilerde büyümeyi durdurduğu saptandı. Çimento fabrikalanmn yarattığı çevre kirliliğinin iki açıdan ele alınması gerektiğini savunan Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Mimarhk Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölumü'nden Doç. Ayşen Müezzinoğlu, "Çimento fabrikalannın bacasından çıkan tozlar olayın bir yonü. Ancak çimento üretimindeki çeşitli aşamaların yarattığı kirlilik, bacalara rakip oldu" diye konuştu. Müezzinoğlu, çimento fabrikalanmn kömür ve kireç hazırlık tesislerinde, nakliye ve depolamada ortaya çıkan tozların önemli bir kirlilik faktörü oluşturduğunu belirtti. Çimento fabrikalanmn bacalarına fıltre takılmasının aynı zamanda üretimde de önemli bir tasarruf sağladığını ve fıltre için harcanan paranın yaklaşık 2 yılda geriye kazamldığını vurgulayan Doç. Dr. Müezzinoğlu, "Bu konuyu on yılı aşkın bir süredir isliyor, açıklamaya çalışıyoruz. Nihayet yetkililer konunun önemini anlayabiidiler" diye konuştu. EBSO meclis üyesi ve Batı Çimento yöneticisi Şinasi Ertan, özel sektöre ait çimento fabrikalarında 1981 yılından itibaren gelen çeşitli baskılar sonucu fıltre sistemlerinin kurulmaya başlandığıru ve 1984'te modernize edilerek üretimde de önemli bir avantaj sağladığım vurguladı. Ancak kamuya ait çimento fabrikalannda bu uygulamamn geciktiğini vurgulayan Ertan, "Umanz kamu kesiminde de başlatüan bu girişim olumlu bir şekilde sonuçlandınhr" dedi. Türkiye'de toplam 40 çimento fabrikası bulunuyor bunlardan 22'si devlete ait ve Çimento ve Toprak Sanayii Genel Müdürlüğü'ne (ÇtTOSAN) bağlı. ÇİTOSAN Genel Müdürlüğü'den alınan bilgiye göre, 30 milyarlık "çevre kirliliğini ve toz kayıplannı önleyici" proje kapsamındaki fabrikalardan Söke, Sıvas çimento fabrikalan 1988, Bahkesir, Ankara, Van, Afyon, Trabzon, Elazığ, Bartın, Çorum, Askale çimento fabrikalan 1989 yılı sonuna kadar tamamlanmış olacak. ğil, artık dağlarımız da kirleniyor. Burası Kaçkar Dağları'nın etekleri. Dağ turizmine yönelik taaliyet yapan turizm şırketlerınin merkez kampiarından birinin görüntüsü. Her yıl turistik faaiıyet arttıkça dağlarda bellı konatdama yerlen de kent çöplüklerine dönüyor. Aladağlar, Toroslar, Ağn ve Kaçkar ın turizme açılan geçit ve patikaları yeni bir kirlenme tehlikesi ile yüz yüze. Başta tur düzenleyen şirketler olmak üzere acil onlem alınmazsa, yalçıh dağlann boynu bükülecek. . (Fotoğraf: Cemal Gülas) Yalnızca Dağlar bîzim, çöpler kimin? denizter de ENFLASYONUN EZELİ TANIMI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle