18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL 1988 CUMHURİYET/13 Doğu Alman buz patencısi Katarina Witt, mesleğı hakkında bir kıtap yazdı Genç sporcu yazdığı kitabı Batı Berlin'dekı hayranlan ıçın dün imzalarjı. (Fotoğraf1 REUTER) kitap yazdı wıtt Gazetecilere "tek tip" ceket ANKARA (ANKA) Başbakan Turgut Özal'ın, yurtiçi gezilerini izleyecek muhabirlere, "Güvenlik ve rahatlannı sağlamak" gerekçesiyle tek tip ceket dağıtılmasına başlandı. Daha önce Foto Muhabirleri Derneği üyeleri için Sümerbank'a yaptınlan çok cepli lacivert ceketlerden ANAP bir miktar daha alarak Turgut özal'ın Doğu Karadeniz'e yaptığı geziyi izleyen muhabirlere dağıttı. ANAP basından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Halil Şıvgın, her gezi öncesinde adlan önceden belirlenmiş olan muhabirlere gezinin başlangıcmda bu.ceketlerden dağıtılacağını ve ceketlerin gezi sonunda geri alınacağını bildirdi. Petrol ararııa çalısıııası İSKENDERUN (AA) Turkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Alman Texaco firması tarafından Iskenderun Körfezi'nde sürdurülen petrol arama çalışmalarında 4 bin 500 metreye inildı. Yetkililerden aiınan bilgiye göre, 3 Mayıs 1988 tarihinde "Labin" adlı dev platformla başlatılan petrol arama çalışmalan ıçin günde ortalama 50 bin dolar harcanıyor. Yetkililer, 5 bin metreye inildiğinde petrol bulma ihtimalinin kuvvetli olduğunu bildiriyorlar 5 bin metreye, bu ay sonuna kadar ulaşılacağını belirten yetkililer, bu derinlikte petrole rastlanmadığj takdirde kuyunun kapatılacağını, çalışmalara bir yıl ara verileceğını ka>dettiler. Beni tanıdınız mı? Ünlu komedyen Bob Hope, Amerikan televizyonu için hazırladığı bir şovda, "Ayetullah" tipıyle çok ilgı çekti. Şovun reklam bölümünde "Iran Express"i tanıtan Hope, bir adı, güncel olayı alaya alıyor (Fotoğraf: REUTER) n r n t D C t n ^ ^ Dentzi'nde fokların T uu ü devam edıyor Bu lm na Ingilız hükümetinin hareketsiz kalmasından dolayı Yeşıl Banşçılar'ın iki uyesı ölü bir foku Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın evinın önüne bıraktılar Bir yaşında olan fok daha sonra otopsıye göndenlecek. (Fotoğraf. Reuter) proıesıo HABERLERİN DEVAMI Ege'de 'kaza önleme' (Baftarafi 1. Sayfada) Mesut Vılmaz da Yunanistan Başbakanı Andreas Papanadreu'nun önümüzdeki yıhn ilk yansında Ankara'yı resmen ziyaret edeceğini açıkladı. Bu arada taraflar, diplomatik temsilciliklerin karşılıkb yerleşim ihtiyaçlanru karşılamak için de bir anlaşmaya vardılar ve tarih kitaplanndaki TürkYunan ikileminin yeniden gözden geçihlmesi konusunda anlaştılar. Yunan tarafı, önceki gece sona eren muzakereleri, Atina Radyosu aracılığıyla "başanlı" olarak yorumlarken, Dışişleri Bakanı Yılmaz da komite kararlarımn "küçürasenraeyecek bir adım" olduğunu kaydetti. Türkiye ve Yunanistan başbakanları arasında Davas'ta vanlan mutabakat uyarınca, üç gündür Ankara ve Istanbul'da surdürülen TürkYunan Siyasi Komite toplantısı, "çetin ve zorlu «örüşmelerden" ve önceki gün aşanan belirsizliğin ardından an;ak dün sabaha karşı sona erdi. Ortak basın bildirisi ise, Yunanistan Dışişleri Bakanı Karolos Papulyas başkanlığındaki Yunan heyetinin dün sabah Türkiye'den aynlmasından hemen önce yayımlanabildi. Bu bildiride iki ulke arasındaki güven ortamma katkıda bulunmak amacıyla "açık denizlerde ve uluslararası hava sahasında kaza ve olajlann önlenmesine ilişkin hükflmleri" içeren bir belgenin iki tarafça kabul edildiği açıklandı. önceki gün Türk yetkililerce Yunan tarafına sunulan bu belge, acık denizler ve hava sahalannda uluslararası planda kullarulan çeşitli kurallann uygulanmasını öııgöruyor. "" Yılmaz, mayıs ayında Atina'da yapılan ilk siyasi komite toplantısınaa Ege Denizi'nde uluslararası sulardaki askeri faaliyetlerle ilgili önlemler alındığıru hatırlatırken, bu durumda ise hava ve deniz sahalannda kazalan önleyen bir belgenin kabul edildiğini kaydetti. Yılmaz, bu belgenin, iki ülkenin de ihtilaflan mahfuz bulundurmak suretiyle güven arttırıcı önlemler demeti içinde değerlendirılmesı gerektığini söyledi. Siyasi komite toplantısmda, taraflar aynca, iki ülkedeki diplamatik temsilcilik ve konsolosluklanrun karşüıklı yerleşim ihtiyaçlanru karşılamak konusunda anlaşmaya vardılar. Buna ilişkin olarak iki ülke dışişleri bakanları, dün sabah bu konuda bir nota teatisinde bulundular. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, bu konuda anlaşma sağlanmasının da uzun muzakereleri gerektirdiğini belirtti ve Türkiye'nin Atina'daki büyükelçiliği dışında, Selanik, Gumulcıne ve Rodos'ta bulunan konsolosluk binalarını satın almak konusundaki güçlüklerin giderildiğıni söyledi. öte yandan dünkü ortak bildiride, üçüncü TürkYunan Siyasi Komite toplantısının 1989 yılının ilk yansında sırasıyla Yunanistan ve Türkiye'de yapüması konusunda, tarafların anlaşmaya vardıklan bildirildi. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, Yunanistan Dışişleri Bakanı Karolos Papuryas ve Yunan heyetinin Istanbul'dan aynlmasından sonra düzenlediği basın toplantısmda ise, Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun 1989 başında Türkiye'yi ziyaret edeceğini ve siyasi komite toplantısının da bundan sonra yapılabileceğini belirtti. Diğer taraftan, TürkYunan ikinci siyasi komite toplantısı sonunda yayımlanan bildiride, uluslararası terorizm, uyuşturucu madde ve tarihi eser kaçakçılığıyla mücadelede daha sıkı işbirliği yapılacağı da vurgulandı. Aynca, okul kitaplarından iki ülkeyi rencide edici söz ve atıflann çıkartılması amacıyla ügililerin, diplomatik kanallardan tespit edilecek erken bir tarihte 1988 yılı içinde Ankara'da toplanmalan karanna vanldı. Dısisleri Bakanı Yılmaz, ikinci siyasi komite toplantısı sonunda, Davos ruhuna uygun olarak, temel ihtilaf konulan dışındaki bazı sorunlann giderilmesi için somut mekanizmalar geliştirildiğini ve bunun küçümsenmeyecek bir adım olduğunu kaydetti. Siyasi komite toplantısı sonunda, Yunan heyetindeki bazı diplomatlar, "Davos sürecine uygun olarak başarılı bir sonuç alındığını*' belirtirken, bazı Türk diplomatik çevreleri ise "Dnnımu korumak için ortaya bir belge çıktı" biçiminde konuştular. Bu arada, Yunan Radyosu, dün saat 14.00'teki yayınında Siyasi komite toplantısım başarılı olarak niteledi. ABD'den Türk hükümetine övgü UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON ABD Dışişleri Bakanlıgı Sözcüsu Charles Redman dünku olağan brifmginde Irak'ın Kürtlere karşı kimyasal silah kullandığını resmen ilk kez teyit etti ve Türk hükümetin aldığı insani tutum dolayısıyla övdü. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcusü, bir soru üzerine Türkiye'dekı Amerikan misyonuna mensup biı diplomatm bölgede incelemeler yaptığını kaydetti ve "serbestçe seyahat ettiği" bolgeden Ankara'ya dönerek izlenimlerini merkeze aktardığım söyledi. Redman, Türk hükümetinin söz konusu diplomata, "her türtii yardımı yaptığını" belirttikten sonra, "Gelen rapordan diplomanmızın, Türk hükümetinin mülteci sorununu ele alış biçiminden çok etkilendiğini çıkarmak mumkün" diye konuştu. Redman, multecilere verilen barınma, haberleşme ve tıbbi hizmetleri övdükten sonra ilk kez Irak'ı kimyasal silah kullanması nedeniyle kınadı. Redman, Irak'ın kimyasal silah kullandığına ilişkin kanıtın bölgeye seyahat eden diplomat aracılığıyla mı sağlandığına ilişkin bir soruya "kanıtımız var" yamtını verdi, ancak kaynağına açıklık getirmedi. Redman, Kürt lideri Barzani'nin Türkiye'nin Kürt mültecilere aldığı insani tutumu övdüğünün hatırlatüıp bunu nasıl değerlendirildiğinin sorulması uzerine, "Bizdeki bilgi, Türk hükümetinin tran dahil, tüm uçüncu ulkelere seyahatleri için >ardım edecegi" karşılığını verdi. Redman, bir bölümünun "kabul eden" ulkeler tarafından aunmaya başlandığını da kaydetti. Redman,. Kürtlerin, "onlan kabul eden" ulkelere seyahat etmelerinin mumkün kılınmasını diledi. ABD, Irak'ın Kürtlere kimyasal silah kullandığını doğruladı Döviz ve altın çılgın gibi (Baştarafi 1. Sayfada) tış kaydederek 847 liradan 898 liraya fırladı. Kapalıçarşı'da da altın fiyatlannda artış kaydedildi. 24 ayar külçe altın 520 liralık değer artışıyla 23 bin 100 liraya yükseldi. Tahtakale'de dün sabah saatlerinde pek hareket görülmezken öğle saatlerinde birden ortalık kanştı ve fıyatlar önce 1650 liraya, sonra da 1660 liraya fırladı. Mark ise sabah saatlerinde 880 liradan işlem görürken öğle saatlerinde 900 liraya yükseldi. Akşam saatlerinde biraz geriledi ve 898 liraya indi. Tahtakale'de döviz fiyatlanndaki arkası kesilmeyen tırmanışı ilgililer şöyle yorumladılar: "Her yıl bu aj içinde döviz piyasasında bir harekedilik yaşanırdı. Oysa bu yıl beklenenin çok üstünde bir talep var. Bu, özellikle ithalatçılann şu sıralar daha fazla mal getirmek isteginden kaynaklanıyor. Ithalatçılar referandurn sonrasında fıyatlann aşın ölçude artnnlması beklentisi içindder. Bu yüzden bir an önce bugunku doviz flyatlanyla ithalatlannı yapmak istiyorlar. Bu talep baskısı bankalan da piyasaya girmeye zorluyor. Böylece büyuk çapta alışveriş söz konusu oluyor." kaybetti. Tokyo Borsası'nda bir dolar ..30 yenlik değer kaybıyla 134.30 yene ve New York Borsası'nda ise 134.925 yenden 133.325 yene geriledi. UGUR MUMCU GOZLEM Eymür (Baftarafi 1. Sayfada) ni ifade ettiler. Eymür, dün gazetemizde çıkan sözlerinde, söz konusu çalışmayı MİT Müsteşan'nın bilgisi dahilinde hazırladığını belirtmiş, "MTT'teki bütün çalışmalar gibi bu rapor da resmi nitelik taşımaktadır" demişti. Eymür, aynca MİT'te Güvenlik Dairesi Başkanlığı'nca hazırlanan bir rapomn, "gayri resmi diye nitelendirilmesinin mumkün olmadığını" da belirtmişti. The New York Times'ın yonımu öte yandan New York'tan arkadaşımız Şebnem Atiyas, "The New York Tımes" Gazetesi'nin, dünkü birinci sayfadaki Diyarbakır raahreçli haberinde, Türkiye'ye sığınan Kürtlerin kaderinin belli olmadığını yazdığını bildirdi. Cumhuriyet'teki bazı haberleri kaynak gösteren gazete, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı: "tran'a göDderibne tşlernlerinin sadece bu sayıyla kısıtlı kalıp kalmayacağı, bütün mültecilerin transferini gerektiren bir kampanyanın başlangıcı olup olmadıgı henüz belli değil. Türkiye Kürt mültecilere karşı 'kalpsiz' göriinerek dısanmn dOckatini provoke etmek istemi>or, ancak kendi Kürtleriyle zaten sonınlan olan vönetim, basından beri mültecilere geçici olarak yer sağladıgım sık sık vurguluyor. Turk otorileleri, son derece hassas bir seçimle karşı karşıya. tzlenilen politika, belirsizlikleri olduğu için eleştiriliyor. Türkiye, smırlannı Irak Kürtlerine açmasına rağmen verleştirildikleri yerlerde temelli kalabileceklerine dair herbangi bir açıklamada bulunmadı. Ankara yönetimini eleştirenler, şimdi yapılan transferlerin ve uluslararası af örgütlerinin yardımlannın reddedilmesinin mnltecileri kabul etme bareketinin insani gönintıisünü bozdugunu »öylıiyoriar." Eski Genelkurmay Başkanı'nı Danıştay'da Yüksek Askeri İdare Mahkemesi eski Başkanı emekli General Zeki Güngör ile Danıştay'ın eski üyelerinden Avukat Yüksel Esin savunuyorlar. ldari Yargılama Usulü Yasası'na göre Uruğ'un avukatları Başbakanlığın savunmasının k'endilerine tebliğinden sonra 30 gün içinde ikinci dilekçelerini hazırlayıp Damştay'a verecekler. Başbakanlık da bu yanıt dilekcesine karşı Tahtakale'de döviz fiyatlan ha 30 gün içinde ikinci savunma ditın sayılır bir artış kaydederken lekçesini verecek. Kapalıçarşı'da da altın fiyatlan Danıştay 10. Dairesi, gerek göyükseldi. Cumhuriyet Altıru'run fiyatı 153 bin liraya çıkarken, 4 rürse, MlT raporuyla ilgili bilgi ve Şubat Kararlan'ndan bu yana ilk belgeleri Başbakanlıktan isteyekez bu düzeye ulaşmış oldu. 24 cek. Istenen bilgi ve belgeler, Başayar külçe alünın fıyatı da dün bakanlıkça "devletin güvenligi" yükseldi. Külçe altının gramı sa ve "devletin yüksek menfaatleri" bah saatlerinde 22 bin 800 liray ile ilgili görülurse, bu belge ve bilken, öğle saatlerinde döviz fiyat giler Damştay'a gönderilmeyecek. lanndaki tumanışa paralel olarak Yanıt ve savunma dilekçelerin350 lira birden değer kazandı. Ak den sonra Danıştay 10. Dairesi, şam saatlerinde 50 lira daha alan dava hakkında karannı açıklayakülçe altın 23 bin 150 liraya çıktı. cak. Bu arada, uluslararası borsalarda dolar önceki günkü 1.84 marklık düzeyini korudu. Londra ve Tokyo borsalarında dolar, Japon Yeni karşısında bir miktar değer MİT raporu hanrlandığı tarihte, MİT Müsteşan olan Korgeneral Hayri Ündül, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı görevini sürdürüyor. Eylül 1988 Bodrum Turgutreis ODAK DEVREMÜLK KÖYÜ'nün inşaatı tamamlandı!.. (Baştarafı 1. Sayfada) Çıkın bakalım işın içinden! İşin içinden çıkmak için herhalde "Zivarbey" gibi işkence evleri kurulmayacak.. Ya ne yapılacak? Sorun, hukuk yoluyla çözülecek.. Başbakanlık bu yanıtı ile Üruğ'a hak veriyor. Eski Genelkurmay Başkanı'nı övüyor. Devlet adına bir çeşit özür diliyor. Ancak sorun bununla da biter mi? Bitmez elbette.. "Hizmet kusuru", bir kamu hizmetinin geç yapılmasından, kötü yapılmasından ya da hiç yapılmamasından doğan sorumluluk demektir. Anayasanın 123'üncü maddesi de kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikieri kusurlardan dolayı açılacak tazminat davalan için bir tek adres veriyor: İdari yargı. Bu yüzden, Başbakanlığın "Davayı bize değil Eymür'e karşı açacaksınız" savı, hukukça geçerli olamaz. Bu raporun hazırlanmasında "kişıs&l kusur" varsa; idare, Eymür'e sonradan "rucu" eder; bu MİT ile Eymür arasında çözümlenecek brr sorundur. Başbakanlık, EymürXı, bu raporu MİT Müsteşariığı'nın bilgisi dışında hazırlamak ve MİT dışına sızdırmakla suçluyor. O zaman sormak gerekir: MİT, Eymür hakkında ceza soruşturması açı/mas( için girişimde bulundu mu? MİT Yasası'nın 26'ncı maddesi, "MİT rrmnsuplannın görevlerini yerine getirirken, görevın niteliğinden doğan veya görevln ifası sırasında işledikieri iddıa olunan suçlar" için ceza soruşturulması yapılmasını "Başbakan'ın iznine" bağlıyor. Başbakan'ın izni olmadan Eymür hakkında ceza soruşturulması açılamaz. Eymür, raporun hazırianması ve sızdırılmasından sorumlu görülüyorsa, hakkında bugüne kadar niçin ceza soruşturulması açılmamıştır? Değilse, Eymür, Başbakanlık'ça nasıl '^suçlu" ilan edilmiştir? Görülüyor ki, Başbakanlık, MİT'in Güvenlik Dairesi Başkanı'rıca hazırlanan bu rapor konusunda "Klşiseldir, bizi ilgilendirmez" gibi bir gerekçeye sığınamaz. Sorumluluk çok açıktır. Türkiye'de "MİT raporlan" ve "güvenlik soruşturmalan" hep bu yöntemlerle yapıldı. Pasaport yasakları bu raporlarla kondu. Yedeksubaylık hakları bu gibi raporlarla ellerden alındı. Sıkıyönetim komutanlan, üniversite öğretim üyelerini boyle raporlarla kürsülerinden söküp söküp attılar. Olağanüstü dönemlerde, mahkemeleri etkileyebılmek için askeri mahkemelerde savcılara, yargıçlara ışte boyle raporlar gönderildi. Türkiye Cumhuriyeti, şu 121i iki ara rejimde bir "hukuk devtetf" deöil, bir "rapor devleti", bir "polis devleti" oldu. Oyle bir "rapor" ve "polis devleti" ki, adlarını bilmediğimiz "gizli yargtçlar"\n kararları ile insanlar, yıllardır yargılanıp suçlandılar ve suçlanıyorlar. Türk Hukuk Kurumu Başkanı Prof. Muammer Aksoy, "Bahri Savcı'ya Armağan" için yazdığı "Güvenlik Soruşturması Denilen Hukuksal Sapıklığm MİT Raporlanndaki Korkunç Yanlış ve Yalanlar Işığmda Değerlendirilmesi" başlıklı incelemesinde, bu MİT görevlisi, "gizli yargıçlar" ile ilgili ilginç örnekler veriyor. Aksoy, bu raporların yayımlanmasını, yakılmalanna izin verilmemesini, bu raporlan hazırlayanlara karşı hukuk ve ceza davalan açılmasını da öneriyor. MİT raporları açıklansa da herkes bu raporlan hazırlayan MİT görevlilerine karşı hukuk ve ceza davalan açsa! Siz o zaman görürdünüz "hizmet kusuru" ile "şahsi kusur"ü.. CUNEYTARCAYUREKyazıyor (Baftarafi 1. Sayfada) makla övünen Ozal, miniminnacık bir mantık hatası ile kendi gerçeğinı sergilıyor. Son günlerde dün konuştuğumuz Demirel1 in nitelendirmesiyle Turgut Bey: in gemisine binen kimilerinden gelen bilgiler, aynalann yalan soylemediğini bir kez daha kanıtlıyor. Halkoylamasına nasıl karar vermiş Sayın Turgut Bey, biliyor musunuz? Çevresindeki 1983'te zuhur eyleyen yeni siyaset üstatlarına demiş ki: Ecevit ile Erbakan, halkoylamasında evet dıyecek mi, diyecek. DSP'nin yüzde 8, RP'nin yüzde 6 oyu var mı, var. Yüzde 36 ANAP oyuna 8+6'yı eklerseniz, çıkar ortaya yüzde 50 evet oyu. Eliniz değmişken yüzer gezer oylardan da "münasip miktarda" ekleyın bu rakama. En kötü olasılıkla yüzde 40 çıkar. Kurnaz kurnaz gülmüş sonra. Amma, ya sonra?.. DSP ile RR hayır kampanyasında. Karşısındaki kim olursa olsun ister muhalefet lideri, ister bir yazar; beğenmeyen, suçlayan, karalayan, Ozal'ımızın "hesap adamlığı" da işte bu kadar ince! kendinden menkul ince hesap adamlığından kaynaklanan mantık hatası yapıyor. "Son söz milletin, evet de" diye sesleniyor halkımıza. Ya hayır çıkarsa sonuç; bu "milletin Ozal a son sözü' olmayacak mı", işte bunu hiç jıklına getirmiyor. MİT raporu patladığı sıralarda Özal, raporu kurumdan ayrı tutmayan bir dizi demeç verdı. "Rapor değil, etüt" dedı, ama müsteşar pasanın bilgisi altında raporu yazan Mehmet Eymür'ün çalışmalarını MİT'ten ayrı tutmadı. O sırada aradığı, raporu kimin sızdırdığı ıdi. Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ bastırınca, hele iyi sıhhatte olsunlardan da kimi dokundurmalar gelmeye başlayınca, hele hele Üruğ'la ilgili suçlamaların iler tutar tarafı olmadığını görünce, planda ufak bir "tadilat" yapıverdi. Damştay'a sunduğu savunuda suç, Eymür'e ihale ediliverdi. Bu MİT raporları ne mene şeydir ki, ise geldi mi bu raporlarla insanlar mahkemelere gidiyor, suçlanıyor, hüküm giyiyor. Zora gelince tannların aradığı kurban bulunuyor, suç üstüne yıkılıyor. Özal'ı tanımlayan örneklerden örülü bu tezatkâr yumağı geçmiş yıllarla son ayların olaylarına uzun bir zaman süreci içinde, ayrı ayrı bakışı içermiyor. "İnce hesap adamı ÖzaTın yarattığı tezatlar aynı gün kamuoyuna yansıyor. Başkalannı hesap bilmez ilan ettiği, karaladığı gün, inanılır bir kaynak, halkoylamasındaki düşsel hesapsızlığını halka sunuyor. Dün çeşitli siyaset odaklarına, aynı gün önümüze gelen Özal örneklerini anımsattık. Aralarında sözleşmişler gibi, güldüler ve "gülü tarifi ne hacet" dediler. DEVREN SATILIK MUAYENEHANE Tel: 338 44 69 Oğretmene (Baştarafi 1. Sayfada) Bu ödetnenin de 15 eylülde yapılacağını kaydeden Güzel, çıraklık, mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırma fonundan karşılanacak bu paraya ilave olarak, 1988 yılı sonunda bu öğretmenlere toplam 2 milyar 323 milyon 500 bin lira daha ilave net ücret ödeneceğini kaydetti. Güzel, bu suretle, öğretmeiüere 1988 yıhnda 20 milyar lirası bütçeden, 14 milyar lirası da fondan olmak üzere, toplam 34 milyar liralık ek ödeme yapümış olacağını ifade etti.Güzel, "Çok fazla bir zaman almadan öğretmenlerimizin dunımunda reel fıyatlarla iyileştirme yapmak mümkün olabilecektir" dedi. Bakan Guzel, öğretmenleıe hem mali hem sosyal bakımdan daha fazla imkân sağlama yönunde calışmalarda bulunduklarını bildirerek, "1989 >ılı basmdaki . biitçe ile birlikte öğretmenlerimizin egitim ve öğretim tazminatlannda ciddi bir artışın olmasını beUemekteyiz" diye konuştu. "Dünya OkumaYazma Günü"nün dün kutlandığına da işaret eden Güzel, Türkiye'de okumayazma oranı en yüksek ilin yüzde 97.4 ile Aydın, en düşük ilin de yüzde 57.1 ile Hakkâri olduğunu sövledi. Güzel, 1981 yılîndâ Cumhurbaşkanı tarafından baslatılan okuma yazma seterberliğinde 4 milyondan fazla vatandaşa okumayazma öğretildiğini, 1981'de yüzde 72 olan okuma yazma oramnın, 1988 yıhnda yüzde 89'a yükseldiğini anlattı. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Guzel Irak'tan kaçarak Türkiye'ye sığınan peşmergelere Türkçe eğitimi verilmesi konusunda çalışmalar yapUklarını açıkladı. ODAK'ta fırsatı kaçırmadınız. ODAK DEVRE MÜLK KÖYÜ'nün yaz devrelerinden satın almak isteyip de bulamayanlar için yepyeni bir imkân: Şimdi ODAK'tan Nisan Ekim arası istediğiniz devreyi satın alabilirsiniz. Dilerseniz 15 gün... Dilerseniz 45 gün... Vakit yitirmeden gelin ODAK'a görüşelim. Gelecek yaz, tatilinizi kendi devremülkünüzde geçirin... *"Devre mulk" sistemı 3227 sayılı "De\Te mulk Yasası"yla güvence altına alınmış bir mülkiyet sistemidir. BODRIM ODAK TATIL KOYI TlRaTRHS YMJ M B H I TEL HIO Örneğin bir başka konudaki hesabı da yutturmacaların büyüğü. 7 milyar dolar dış borç, faizle aiınan beş milyar yeni borçla ödeniyor. Geçmışte yaşadığımız durumlarla çağın gereğı uygulanan bugünkü yöntem arasında kıl payı fark yok. Osmanlı'ya dün Galata bankerlerı borç ödesin, maaş verebilsın diye yüzde 18+3 faizle sürekli borç verirlerdi. Bugün uluslararası bankacılık aynı yolda, taşınmış Galata'dan Nevv York'a, Londra'ya. Ha AN, ha Veli! Haberler gösterıyor kı, partisi bırakmış Özal'ı. kampanyada öyİNŞAAT veTURİZM YATIRIMLARITİCARET A.S BCrtKDERE CADOESİ NO 26 GÜS APT KAT 4 MECİDIYEKÖY/İSTANBI'L le yalnız, öyle tek başına ki, artık gazete ilanlarındaki sözcükleri TEL 174 4168 175 UO 7576 TELEX 2:3660 TK bıle denetlıyormuş. Kuşkusuz iki günlüğü bir partiye 500 milyona mal olan bu ilanlarda da yine
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle