18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EYLÜL 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 OzaPın 'müşavirlerT huzursuz Başmüşavir, Başbakan müşaviri ve Başbakanlık müşaviri olarak üç ayrı gruba ayrılan danışmanların bir bölümü görev alanlannın belli olmamasının bu kadroların "kızak bir görev haline getirilmesi" sonucunu doğurduğunu söylüyorlar. FARUK BtLDtRİCİ ANKARA Başbakanlık danışmanları arasındaki "unvan farklılıklan" ve "Başbakanın danışmaması" nedeniyle huzursuzluklar yaşaruyor. "Başmüşavir", "Başbakan Müşaviri" ve "Başbakanlık Müşaviri" olarak üç ayrı gruba ayrılan danışmanlar arasında Başbakan Turgut Özal' jn siyasi danışmanının bulunmaması dikkati çekiyor. Başbakanhk'taki "damşman ordusu" giderek büyürken, Başbakan Özal'ın ANAP kongresi sonrasında ANAP Genel Merkezi'nde danışmanı kalmadığı ifade ediliyor, Başbakanlık'taki danışman sayısının artmasıyla birlikte başlayan kargaşasırun giderilmesi için çalışmalar yapılıyor. Edinilen bilgiye göre öncelikle danışmanların unvanlan gruplandınldı ve kadrolar yeniden düzenlendi. 30 olan "Başbakanlık Müşavirtiği" sayısı yetersiz kalınca, bu kadro 40'a yükseltildi. Halen Başbakanlık'ta 7 "Başmüşavir", 14 "Başbakan Müşaviri" ve 40 da "Başbakanlık Müşaviri" kadrosu olmak üzere toplam 61 danışmanlık kadrosu bulunuyor. Adının yayımlanmasını istemeyen bir Başbakanlık Damşmam, Cumhuriyet rauhabirinin "danışmanlar" konusundaki sorusuna şu yanıtı verdi: "Bizdeki danışmanlık kadrosu gerçek manada uygulanmı\or. tşte bürokratlann görev yerleri değiştirilirken bazılanna yeni görev veriliyor. bazılanna da yeni göıcv verilmedigi için danışman yapılıyor, buraya oturtuluyor. Danışmanlar arasındaki unvanlar. maaşlar bile değişik. Kimısi, Başbakan Müşaviri iken, kimisi buyiıkclçi müşavir, kimisi de sadece oluruyor. Görev alanlan da belli değil. Geçen günlerde eski Anayasa Malıkemesi Başkanı Orhan Onar'ın bir demecinin çıktıgını hatırlarsınız. Orada Onar, anayasa değişikliği konusunda kendisine bir şey danışılmadığıni söylemişti. Bu önemli bir örnek." Danışman, görev alanlannın belli olmamasının, bu kadroların "kızak bir görev haline getirilmesi" sonucunu doğurduğunu da sözlerine ekledi. Başbakan Özal'ın danışmanları arasında unvan bakımından önde gelen "başmüşavirier", Tunca Toskay (Çevre Teşkilatı Başkanı ve eski TRT Genel Müdürü), Bülent Gültekin (Toplu Konut tdaresi Başkanı), Vahiı Erdem (SAGEB Başkanı), Orhan Onar (eski Anayasa Mahkemesi Başkanı), Bülent Öztürkmen (eski DPT Müsteşar Yardımcısı) şeklinde sıralanıyor. Sözleşmeli olarak 1 milyon lira dolayında ücret alan bu başdanışmanlardan sadece Orhan Onar ve Unvan farklılıklan ve Başbakanın danışmaması tedirginlik yaratıyor İNÖNÜ VE SHP'LİLERİ HEYECANLI BİR KALABAUK KARŞILADI SHPninDiyarbakırda coşkıüu mitingi tDRİS AKYÜZ DtYARBAKIR Mardin'deki mitingden ayrıhyoruz. Şehir bolgenin doğal yapısı gere|i, bir dagın yamacındaki "Sekiler" üzerine kurulmuş. Yukandaki tepenin bir yanında tarihi kale, diğer tarafında askeri "radar üssii", kanat Reriyor kerpiç damlar üzerine... SHP Mardin milletvekili Ahmct Tiirk ile konuşuyoruz. "Mardin'in yapısı bu. Bundan fazlası beklenemezdi" diyor miting için Güneş1 otobüsünde. Belediye başkanhğına aday olacağı söylenen SHP PM üyesi Turgut Atalay'ın kardeşi, Diyarbakır milletvekili Fuat Atalay, "Hele bir de bizim mitingi göriin" diye söze karışıyor. Silvan ilçesine geldiğimizde, kalabalık bir araç konvoyu eşlik ediyor. Diyarbakır'a yaklaştyoruz. Güneş1 otobüsü, Bağlar mahallesinden giriyor ve hoparlörlerinden yayımlanan Âşık Mahsuni'nin "Çagn" türküsüne alkışla tempo tutuyor cadde kenarındaki insanlar. Çocuklar koşuyor otobüsün yanında, birgüvenlik görevlisi deonlan kovalıyor. Mitingin yapılacağı tarihi surların yambaşındaki Darkapı Meydanı'na Zübeydehanım caddesinden ulaşmaya çalışıyoruz. Sokaklar ve caddeler insan dolu. Sanki bir AYRAN İ K M M I Doğu gezis'mi surdüren SHP Genel Başkanı Inönuye ayran ikram edıldı. (Fotoğral AA) bayram havası. Kamu kuruluşlarında çalışanlar da dahil, herkes dökülmüş binalann lahın insanlara ilk emri oku." Kale duvan oluşan kalabalık, en çok eski genel sekreter pencerelerine, balkonlara "salkım saçak." Bu na asılı büyük bir Atatürk posteri, gülüm Fikri Sağlar ile Ahmet Türk'ü alkışlıyor. sırada bir annenin kucağındaki çocuğuna Ve Inönü kürsüye geliyor. "Başbakan" slo"bak yavnım işte Inönü" dediğini duyuyo süyor Darkapı Meydanı'nı dolduranlara. Karuz. tki genç koşturuyor, Guneş1'in ön ka labalık arasından güvenlik görevlilerinin yar ganlanyla sık sık konuşması kesiliyor. Coşpısı yanında. Ve birisi elindeki kırmızı ka dımıyla geçiyor Güneş1 ve alandaki yerini kulu kalabalığın verdiği heyecanla konuşmaalıyor. Bu sırada sloganlar yükseliyor: "Kah sını uzatıyor înönü. Türkiye'nin ekonomik ranfili uzatıyor SHP Genel Başkanı'na... rol Saddam", ardından "Halklara özgürlük." ve sosyal sorunlarından dış politikaya kadar tnsanların oluk oluk aktığı Darkapı Mey Hemen müdahale ediyor genel sekreter yar hemen her konuya değiniyor. İnönü'nün pek danı'na gelmek üzereyiz. Bir pankart çarpı dımcısı Tufan Doğu: "Halklara degil. Biz he keyifli olduğunu gözluyoruz... SHP'nin Güyor gözilmüze; "Peşin fiyatına 10 ay taksit pimiz bir bütünüz, lülfen bojle sloganlar at neydoğu gezisinde görkemli bir gün daha le." Onun hemen yanında ise bir başkası "AI mayalım." Çok canlı, genellikle gençlerden böylece noktalanıyor. Bülent Oztürkmen'in başka bir kurumda görevi bulunmuyor. "Başbakan Başhukuk Müşaviri" sıfatını taşıyan Onar'ın bu göreve getirilirken kendisinden beklenenleri yerine getiremediği belirtiliyor. Danışman unvanını taşımamasına karşın, Özal'ın gerçek danışmanlarının, eşi Semra Özal ile oğlu Ahmet Özal olduğu belirtiliyor. ANAP kulislerinde Özal'ın çeşitli tavırları yorumlanırken, "Son günlerde Ahmet Özal daha etkili olmaya başladı" biçiminde yorumlar yapılması dikkati çekiyor. Yakın çevresinde siyasi danışman bulunmayan Başbakan Özal1 ın sürekli olarak yanında bulunan Basın Danışmanı Can Pulak da Başbakanlık'ta "fahri müşavir" olarak adlandırıhyor. Pulak'tan sonra Özal'ın sürekli yanında bulunan en önemli isimler Hüseyin Aksoy ve Can Cangır Aksoy, Başbakanın ozel kalem müdürluğüyle ilgili konularda görev yaparken, Cangır da Aksoy'a yardım ediyor. Başbakanın eski Özel Kalem Müdürü iken Ankara milletvekili seçilen Tevfik ErtUrk de Başbakanlık'ta eski görevini fahri olarak sttrdürüyor. Ertürk'ün ANAP yöneticilerini kızdıran bir unvanı da "ANAP Genel Başkan Müşaviri". ANAP 2. Büyük Kongresi sonrasında özal'ın ANAP'taki danışmanları olan Mustafa Taşar, Halil Şıvgın ve Yener Ulnsoy'un görevleri sona erdi. Eski danışmanlar yeniden atanmadıkları için siyasi danışmanlıklarboş kalırken, siyasi bir kişiliği olmayan Ertürk'ün buraya atanması ANAP kulislerinde tepki topladı. Bir dönemin özal'a en yakın "siyasi kişisi" olan eski ANAP Genel Başkan Yardımcısı Güneş Taner de son günlerde Başbakanlık Konutu'ndan uzak durmaya başladı. Taner'in siyasi danışman yokluğunda Özal'ı yanlış kararlar almaya ittiğini savunan ANAP çevrelerinde şu yorum yapılıyor: Oksay, sözleşmelerin kilit aclaııu Sendikaların, "toplusözleşme görüşmelerine' müdahale ettiği" şeklindeki yoğun eleştirileri üzerine hükümetçe kaldınldığı açıklanan eski Kamu Koordinasyon Kurulu'nun Başkanı Kâzım Oksay, uyuşmazhklarda yine kilit adam rolünü üstlendi. Kamu Koordinasyon Kurulu'nun etkinliği hâlâ sürüyor görevidir, o zaman niye Çalışma nıtladı. Türklş Genel Eğitim Sekrete Bakanı degil de, Kâzım Oksay bu ri Mustafa Başoglu da, Kamu Ko, işi ön planda götürraektedir? Çaordinasyon Kurulu'nun yeniden lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı gündeme geldiğini belirterek şun devre dışıdır. Normalde, çalışma hayatının ber bir durumuna karları söyledi: "Madem ki, Başbakanlık ge şı, kanuna göre Çalışma Bakanı nelgesiyle sendikalar arasındaki ilişkileri düzenlemelidir. Ama böyle olmuyor, bunu anlamak ANKARA (Cumhuriyet Büro Güvenlik Bakanı Mükerrem Taş koordinasyonu sağlamak Çalışma mümkün değil." su) Toplu iş sözleşmelerine hü çıoğhı'nun döneminde Kamu Ko ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın kümet müdahalesinin aracı oldu ordinasyon Kurulu'tıun kaldınlğu konusunda yoğun eleştiri alan dığı açıklandı. Yayımlanan bir ge. Kamu Koordinasyon Kurulu yine nelge ile üç kamu işveren sendidevreye girdi. Hükümetçe kaldı kası kurulduğu için Kamu Koor«* nldığı açıklanan eski Kamu Ko dinasyon Kurulu'nun işlevinin soordinasyon Kurulu'nun Başkanı, na erdiği, bundaıı böyle kamu iş, Devlet Bakanı Kâzım Oksay, ka veren sendikaları ile eşgüdümü İ mudaki toplusözleşme uyuşmaz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Balıklarında yine kilit adam rolünü kanlığfnın sağlayacağı ifade üstlendi. Yasalara göre, toplusöz edildi. leşme düzeni içinde büyük işlevi Son birkaç aydır gelişen olayolan Çalışma ve Sosyal Güvenlik lar ise, Kamu Koordinasyon KuBakanı tmren Aykut, "parasal rulu'nun "gönintüde" kaldınldımescie" olarak gördüğü toplusöz ğını, kamu işveren sendikaları ile leşme uyuşmazlıklarına hiç eşgüdümün ise Çalışma ve Sosyal girmiyor, Güvenlik Bakanı tarafından sağlanmadığını ortaya koydu. Birinci Özal hükümeti kurulHükümet ile Türklş arasında duktan hemen sonra, "Kamu Ko nisan ve mayıs aylarında yapılan ordinasyon Kurulu" adı altında, ücret zammı oranı pazarlıkların• kamuda imzalanacak toplusözleş da, eski Kamu Koordinasyon Ku. melerde birliği ve eşgüdümü oluş rulu Başkanı Kâzım Oksay, bizturmak amacıyla bir kurul oluş zat Başbakan Turgut Özal tara'.. turuldu. Kamu Koordinasyon Ku fından görevlendirildi. Oksay, rulu'nun ilk başkanlığını, döne Türkİş ile pazarlığı yapan sorummin Devlet Bakanı Ahmet Kurt lu kişi olarak ortaya çıkarken, kocebe Alptemoçin yürüttü. Alpte nuya ilişkin hükümet açıklamalamoçin'in Maliye ve Gümrük Ba rını da yine kendisi yaptı. kanlığı'na kaydırılmasından sonra, Kamu Koordinasyon Kurulu'Diğer yandan, Toplu Iş Sözleşnun başına Devlet Bakanı Kâzım mesi Grev ve Lokavt Yasası uyaOksay getirildi. nnca, toplusözleşme düzenmin işBu kurul, özellikle işçi kesimiıı lemesinde büyük işlevler yüklenen den büyük eleştiriler aldı. Kuru Çalışma ve Sosyal Güvenlik Balun, toplusözleşmelere müdahale kanlığı ise tümüyle devre dışı bıederek toplu pazarlık düzenini rakıldı. Toplusözleşmeler için yetki veren, resmi arabuluculan bebozduğu ileri sürüldü. Kurul, bu dönem içerisinde tıp lirleyen, yasa uyannca "görevli kı 12 Eylül sonrası Yüksek Ha makam" sayılan Çalışma ve Soskem Kurulu'nun yaptığı gibi, ka yal Güvenlik Bakanlığı, toplusözmudaki toplusözleşmelerle verikn leşme uyuşmazlıklarında "işle* ücret zamlanmn hükümetin belir siz" bir kurum haline getirildi. SİZ DE BİZİ ARAYIN, ÇATINIZIN lediği düzeyde gerçekleşmesıni Son günlerde SEKA, TKİ uyuşsağJadı. Gerçi, Kamu Koordinasyon Kurulu'nun, gerek ücret zam mazlıklan konusunda sendikacıoranları, gerekse toplusözleşme lar, eski Kamu Koordinasyon Kulerin idari maddeleri konusunda rulu Başkanı Kâzım Oksay'ın baa Uke kaıarlanran bulunmadığı odasında toplantı üzerine toplantı yetkilüerce ileri sürüldüyse de, ku yaparken, Çalışma ve Sosyal Gürulun böylesi kararlar aldığı bel venlik Bakanı fmren Aykut'un SSK hastaneleri, doktor ücretlegelerle kanıtlandı. ri, el becerisi kazandırarak işsizBir yandan Kamu Koordinas lere iş bulma, Van'da Van kediyon Kurulu işlevini sürdürürken, lerinin korunması gibi sorunlarbir yandan da yeni sendikalaı ya la ilgilendiği dikkat çekti. sasında yer alan hükumler uyannca TÜHİS, Kamuİş ve Türk Çalışma ve Sosyal Güvenlik KamuSen adı altında Uç kamu iş Bakanı tmren Aykut, Meclis kuveren sendikası kuruldu. Bu sen lisinde Cumhuriyet muhabirinin, dikalar, Kamu Koordinasyon Ku "SEKA grevinde arabulucu olup rulu'nun bdirlediği ilkeler çerçe olmayacağı" yolundaki bir soruvesinde toplusözleşme görüşraele ya, "Ben o işe hiç kanşmıyonım. rini sürdürdüler. Parasal meselelerle hiç ilgilenmiKamu Koordinasyon Kurulu' yorum. Kimse de arabulucu olmanun çok yoğun eleştiriler alması mı istemedi" diyerek, böylesi koüzerine, eski Çalışma ve Sosyal nularda devre dışı olduğunu ka "Başbakan, referandum öncesinde Demirelin uzlaşmadan yana tavır alacağına inandı. Bu nedenle de yanlış yol izledi. Bunun nedeni siyasi danışmanı olmamasından kaynaklanıyor." Özal'ın danışmanlan arasında aksamadan işleyen bölüm, Dışişleri konusu. Halen Nabi Şensoy, Volkan Bozkır Özal'ın Dışişleri konularında danışmanlığım yürütüyorlar ve kadroları da Dışişleri Bakanlığı'nda bulunuyor. Şensoy ve Bozkır'ın yanı sıra eski ANAP milletvekili Ogan Soysal da "Büyüketçi müşavir" unvanını taşıyor. Başbakan danışmanları arasında ayrıca eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı İbrahim Düzyol ile Metin Lokmanhekim de bulunuyor. Çoğunluğu devlet bakanları ile birlikte çalışan "Başbakanlık müşavirleri" arasında eski Devlet tstatistik Enstitüsü Başkanı Nihat Güner, ANAP'ın Giresun milletvekili adayı olup seçilemeyen Dr. Ergun Özdemir, eski Sosyal Yardımlaşma Fonu Genel Sekreteri Nurcan Tokar da yer alıyor. Bu danışmanlar, sözleşmeli olan başdanışmanlar ile bazı Başbakan danışmanlarına oranla daha düşük olan 1. derece devlet memuru maaşı alıyorlar. az bitiyor. Dünya Aragon'un yaşayamadığı sonbaharların altınctsına hazırianıyor. "Bir büyük sır söyleyeceğim sana, kapıları ört. Ölmek, sevmekten daha kolaydır" diyerek açıldığı sonsuzlukta sevda yüklü mısraları, kırılan camın kırılan yerindeki maviliklerinde, yağmur sonu semalarında kaç bin ışık yılt göz kırpacak. "Mutlu aşk yoktur/Guzel aşkım, sevgilim kanayan yaram benim/İçimdesin, kanadın kırık bir kuş gibi sen,/Bir gün dalgın gözlerle kimiz neyiz bilmeden/Bakan şu insanîarın düşmeyecek dilinden/İri gözlerin için can veren sözcüklerim/Mutlu aşk yoktur." Neden mutlu aşk yoktur? Aragon bu soruyu "Elsa'nın Mecnun'u" adlı kitapta tartışıyor: 'Kadın erkeğin geleceğidir.' Bu tümceyi çok sevdiğinizı biliyorum... Kadınerkek fikrinin mutluluğunu savunuyor, hem de o ünlü dizenizde "mutlu aşk yoktur" diyorsunuz. Bu görüşünüzle nasıl uzlaşabiliyorsunuz? ARAGON Kendimle uzlaşmak gibi bir arzum yok, olmadı da hiç... Bu sözle hiç bağdaşmayan mutlu bir haliniz var? ARAGON ... Herkes bilir. Romanlarda olsun, şürlerde olsun hep aşkın güçlükleri, terslikleri ve engelleri yazılı. Romeo ve Jüliet, VVerther. Bütün yazın mutsuz aşklarla dolu. Mutlu sonlar bile durumu değiştirmiyor... Mutluluğun en çok yer aldığı sinemada koçaman bir happy end, mutlu son öpücüğüyle ve evlilikle bitiyor. Ya sonra? Sonra, çeneni kapat, dırdırlanıp durma. Yasal yoldan birleşmiş aşkların birbirlerine bundan başka söyleyecek sözleri kalmıyor. ... Evlilıkler romanlarınızda çok az yer tutuyor... ARAGON ... Hayır. Mutluluk ve aşk başka, evlilik başka. Evlilikle mutluluk bir arada olurmuş ya da olmazmış. Bunlar ayrı şey. Üstünde durduğum tek şey, erkeğin ve kadının birlikte mutluluğu; böyle bir varsayıma yanıt araştırıyorum. Hem halklar Y Sevdiğim Yaratıyor Beni hem âşıklar için. Beni en çok etkileyen, İbni Arabi'nin bir sözünü şöyle tersine çevirmeniz oldu: "Sevdiğim yaratıyor beni". Bu cümleyi açıklar mısınız? ARAGON Söylemek istediğim şu: Aşkımın nesnesinde bile beni yaratan ülke bulunur. Yani ben, bene dönüşüyorum. Bir başkasına değil. Bir zamanki dağlı olmaktan çıkıp insana dönüşüyorum. Elsa'nın Mecnun'unun özü de bu, yaşantımın anlamı da bu. Şunu herkesin bilmesi gerekir. Yıllardan beri uğruna savaş verdiğim temel kavram dünyada kadının rolüdür... Aynı şeye romanlarımda da, örneğin Bale Çanları'nda da rastlarsınız. Evet. Romanın son tümcesinde... ARAGON Son iki tümcesinde: (Çağımızın kadını doğmuştur artık ve ben onun şarkısını söylüyorum. Ve onun şarkısını söyleyeceğim.) AHMET TAN I ngiliz devlet adamı Churchill1 in, yaşamının büyük bir bölümünü geçirdiği Londra yakınlarındaki evi Chartvvell, yağlı boya tablolarla doludur. Duvarları süsleyen birbirinden güzel, enfes resimlerin tümünün yaratıcısı Churchill'dir. Churchill'in ressamlığının çok az bilinmesi, Ressam Churchill İ devlet adamlığının dayanılmaz ağırlığındandır. Churchill ressamlığı kabul etmiyor ama. resim yapmanın kendisi için vazgeçilmez bir yaşam biçimi olduğunu anlatıyor. "Painting as a Pastime" adlı kitabında Churchill, yorgunluğun, aşırı gerginliğin, çok çalışmanın, üzüntülerin üstesinden gelecek tek reçete nin "değişiklik" olduğunu belirtiyor: "Değişiklik her şeyin anahtarıdır. insan sürekli kullanarak beyninin hücrelerini aşındırır, yıpratır. Tıpkı sürekli giydiği bir elbisenin dirsekleri gibi. Buna rağmen insan beyninin yaşayan hücreleriyle cansız maddeler arasında bir fark vardır: insan, elbisesinin yıpranan dirseklerini kullanmayı sürdürerek onaramaz. Ama beynin yorgun kısımlarını sadece dinlenmeyle değil, o kısımları başka işlevler gördürerek canlandırır, dinlendirir. Beynin yorulan hücrelerini yalnızca 'sırtüstü yatarak1 dinlendirmek olanaksızdır. Beynin yorulan hücreleri dışındaki bölümlerini devreye sokmak gerekir. Böylece hem yorulan hücreler yedeklenir, hem de eskiler güçlendirilir Bu hiçbir iş yapmamakla, beynin 'fişini çekmekle' gerçekleşmez. Yeni ilgi alanlan yaratılması gerekir. 'Yaz, dinlen, hiçbir şey düşünme'. Bu yolla dinlenmek, tazelenmek olanaksızdır. Çünkü beyin bir şeye takılmışsa, bir şey üzerinde ölçüp biçme işi yapiyorsa, yine tartıp ölçmeye, biçmeye devam edecektir. Endişe duyuyorsa, bunu sürdürecektir. Bundan yalnızca yeni hücrelerin faaliyete geçmesiyle, yeni yıldızların parlaması, yorulan bilincin bu yıldızlarla aydınlanmasını sağlamak gerekir. Bir Amerıkan psikoloğuna göre, 'endişe, duygunun bir kasılmasıdır.' Beyin bir şeyi pençesine alır ve gitmesine izin vermez. Bu durumda beyinle tartışmak anlamsızdır Beyni bu pençeden kurtarmanın tek yolu, ona güzel, hoş, zarif bir meşgale sunmaktır." Büyüteç Turgut Özal: "Bazı kişileri gözümüzde büyütmüşüz." Siz ise gözümüzde değil de 12 Eylül'ün elinde büyüdünüz. CG; Şinasi Nahit Berker ÇAGDAŞ ÇOZUM ARTIK ÇATILARDACEPHELERDE •• :•: .::•:•:••• •:::•••:::y•::•'••::•:"••:::» İSTEDIĞİNİZ BOYU BIZE SORMAYIN. TAŞIYICINIZA SORUN. 1 Kelebek Mobilya, Düzce Fabrikasının sorunu 15 metrelik çatı açıkhğının tek parça sandviç panelle kesintisiz olarak geçilmesiydi. Daha önce bu boyda çatı paneli bulamadıkları için ek yapmak zorunda kalmışlar ancak, çatı eğimi yeterli olmadığı için, ekleme sonrası su izolasyonu sorunu ortaya çıkmıştı. 2 Bir tekstil fabrikasının sorunu da temelde aynıydı. Tekstil fabrikası olduğu için, 15.80 metrelik açıklık kolon kullanümadan geçilmiş ama bu boyda sandviç panel bulamamışlardı. BİZİ ARADILAR... Fabrikamız kesintisiz üretim hattı çahşmaya başladı. Otomatik bıçağa hattan akıp gelen sandviç paneli önce 15 metrede bir daha sonrada 15.80 metrede bir kesmesi için komut yerildi. NASAŞ SANDVİÇ PANELLER siparişlere göre stok alanlarında paketlendi ve ve yüklendi. Uygulama kısa sürdü çünkü ek sorunu yoktu. CEPHENİZİN KLASİK SORUNLARINA ÇAĞDAŞ ÇÖZÜM GETİRELİM. SNASAS ALUMıNYUM SANAYıl VE TiCAFETı AS Fabrika . 41810 Dilıskelesı Gebze Tel (1991 16550/8 Hat Teieks 34128 qena !r. Faks 199/17995
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle