18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER kavbolmayacak bır daldır tarih O denlı akademık kurallar ıçıne sokulmuş olmasına ve bır dısıplın olarak ışlenmesıne karşın çok sahıplı, ıstenılen şekie sokulabılen, sorumluluk duvmayanlann, bılımsel ve kulturel yetkısı bulunmayanların bıle sık sık ıstısmar ettıklen sığınak, gunluk zevke, polıtık dalgalanmaya, ıdeolojık şartlanmaya gore ayarlanmış reçeteler ıle yonlendırılmek ıstenen buyuleyıcı, vuceltılen, abartılan kurtancı, nefret edılen ayakbağı, tahrıf edılebılen daldır (branştır) tarih Yıne de geçmışı konu eden bu talıhsız bılgı dalı mıtolojık göruntusunu terk etmıştır artık Onu yırmına vuzyıl başlanndakı göruntusunden çok farklı yapıya burunduren değışıklıklen İngılızlerın tanınmış tarıhçısı ıkı yıl once TRT'de ızledığımız dunya tarıhı dızısının danışmanı Geoffrey Barraclough şöyle açıklıyor "İlki, dunyanın bir bolgesınde olan bır şeyin başka bolgelere tesirsiz kalamavacagıdır; vırmincı vıuyıl tarihı. deyimın tam anlamıyla dunya larihıdır. tkincisi; her yerde sosyal ve entelektuel kalıplar getiren bilim ve teknolojınin karşı konulmaz ilcrleyişidir. Uçuncusu; Avrupa'nın azalan onemı, deniz aşın Avrupa'nın buzulmesı, Sovyetler Bıriığı ve Amenka Birleşik Devletleri'nin ağır basmava başlamalan ve Asya ve Afnka'nın yenıden doğuşlandır. Dorduncusu ise liberal sentezlenn dagılması ve on dokuzuncu yuzyılın tanık oldugundan tumuyle farklı sosyal ve politık kunımlann ortaya çıkışıdır" (3) Şuphesız Barraclouhg'ın bu kategorıleştırmesı değıştırılebılır, ıçerıklerı yenıden duzenlenebılır Ama reddedemeyeceğımız gerçek "kesın ve guvenılır sayılan yontemlerı, tasarıları, tanımları ve butün kavramlan bırden çöken" bır tarıhçılığın yennı, temel ılkelen ve esasları yenıden duşunulen bır goruşun almış olması gerçeğıdır Sosyal bılımlerdekı gelışmeler, bu gelışmelerın tarih ıçın de geçerlı sayılması, Fransız F Mauro'nun deyışıyle "sosyal bılımlenn geçmışe yonelen projeksıyonu" gıbı görulmesı ona vepvenı, ama bır o kadar da kompleks bır çehre getırmıştır Gerçekten tanhçı 4050 yıl öncekı formullerle yetıomıyor artık Tarıhin sorunlarına ve malzemesıne yenı bır yaklaşım zamanının geldığı duşuncesı onca tutucu yaklaşımlara rağmen ıdeolojı ve çevre farklarını aşabılıyor gunumuzde. Tanhçıler farklı sorular sorabılıyor, önculennınkılerden farklı yanıtlar ortaya koyabılıyorlar lannı belırleyebılecek konulardan yoksun, bırtakım olu bılgı kırıntılarının egemen olduğu tanh programlan, "geçmıştekı bır olayı gunumuzun değer yargılanyla ıncelersek yanılınz" dıyebılecek kadar çağdaş tarih <tnlayışından uzak ya da 16 yuzyıl Osmanlı nufusunu yuz mılyon sanıp bunun yırmı mılyonunu Hırıstıyan ve Musevı yapacak kadar tarih ıncelemelerındekı gelışmelerden uzak lıse tarih kıtapları, edebıvatta değerlerı olsa bıle mıtolojı ve hıkâyeler koleksıyonunun tarih olmadığını kavrayamayan yazılı goruntulu seslı yayın organları ne yazık kı Turk toplumunun algılaması gereken tarih bılıncıne yanlış yon vermektedır Her şejden once "tarih"ın ne olduğunu, hangı boyutlara ulaştığını, ne amaçla kullanılabıleceğını çok lyı belırlememız gerekmektedır Tanh geçmiş demek değıldır Konusu geçmıştır (mazı) Geçmışı ele alır; zernın genışhğınde ve zaman dennlığınde ortaya çıkan her rurlu şeyı; başka bır deyışle, toplumu ılgılendıren ve ıçeren her turlu eylemı ortaya koymaya çalışır, ortak noktalar va da zıtlıklar arar, gelışme grafığını çızer ve boylece, gunumuz ınsanımn nerede olduğunu, nereye ulaşabıleceğını ışıklandırmaya çalışır Unutmayalım, tarih bıze çoğu zaman renklı, unıformalı, kışısel becenlenn yansıması olarak venldı, gorkem on planda geldı Ama onun ıçınde sefalet de vardır, uzun donemlere damgasını vurmuş olgular vardır, sureklı gerçekler vardır Tarih Egitmıi Üzerine Tarihe, onun oğretımine geürilebilecek yuksek duzey, sorumluluğun ve doğruluğun gölgesinde, araştırmaların sonuçlannı oğrenaye, topluma ulaştırmada çağdaş değerlerden hareket etmesim bilenlerce gerçekleştirilebılır; bilimle, sosyal biümlerle butunleşmeyi benimseyenlerce yerıne getirilebilir. Toplumun îarihini topluma verebilmeliyiz. Nerede olduğumuzu bilmek ıstiyorsak onu sadece zevk için okunan macera edebıyaîından, anlamsız/bağlantısız satırların ezberletildığı çekilmez ders durumundan kurtarmahyız. Çok gariptir, tarihimizle övünen ama tarıhin ne olduğunu bılmeyen insanlarız. PENCERE 11 EYLÜL 1988 Yağmur Damlaları Prof. Dr. SALİH ÖZBARAN, DokuzEyl. Ü. BucaEğt. Fak. Yunus Nadı Armağanı Senarvo Yarışması'nı "Org" adlı çalışmasıyla kazanan <\lper bjgur, 29 Hazıran 1988 tanhlı Cumhuriyet'te gazetenın kultur servısının sorulannı yanıtlarken şunları dıle getırmış "Bence Turkıje'deki butun ortaoknl ve lise ogrencileri tarih dersinden nefret eder. Anlamsız bir derstir. Kimse tarih bilincine. bu tarihe nasıl bakması gerektığıni bilmemekledır. Bence cumhuriyetten bu >ana gorev almış bulun \oneticiler bundan sorumlu." Butun vönetıcılen sorumlu tutamasak, bütün öğrencılenn tanh dersinden nefret etmedığını duşunsek bıle Alper L>gur'un dıkkatımıa çektığı konu, Turkıye'de tarih eğıtımı sorunu, daha fazla zaman yıtırmeden ustune eğılmemız gereken bır gundem maddesıdır Kışmın gunluk yaşamında çok oneralı yerı olan, gerek polıtıkacılar gerekse ıdeologlar tarafından ıstenıldığı gıbı kullanılan, tahrıf edtlen bu nazık bıhm dalının gençlere çağın zorladığı ölçuler ıçınde sunulmasının zamanı çoktan geldı Son ayiarda, bazı uluslararası ılışkılerde yumuşama yaratabümek amacı>la sı>aset adamlannın üzennde durduklan ve gunluk gazetelerde çoğu zaraan sansasyon formu ıçınde yankı bulan hse tanh kıtaplarının nasıl gözden geçırıleceğı (eğer geçırılecekse) ya da ne tur bır bılınç ıçınde >enıden yazılacağı (eğer vazılacaksa) kesınlık kazanmış değıl Gerçekten, lıse tarih kıtaplarıru kım yazıvor, kım onarıyor, hangı yenı bılgı ıle yazıvor, oğren9 cıye ne aşılamak ıstıyor Lıselerde hangı tarih kıtaplarının okutulacağına karar \eren ılgılı bakanlığın yetkılı kışılerı ne duşunuyorlar, programlarında hangı değışıklıklen ongoruyorlar, danışmanları kımler 9 Kabul gorecek kıtaplann ve ızlenecek mufredat programlannın 198O'lı yılların tarıhçılığmı yansıtıp yansıtmadığına kım karar verecek? Yoksa onca gurultüden, eleştınlerden sonra bu yıl okutulan kıtaplar yenı bır kapakla öğrencı önune yenıden mı çıkanlacak? Tarih nedir başlığı ıle Turkçeye kazandırılan Whal is History adlı kıtapçığın yazarı, Ingılızlenn unlu tarıhçısı Edvvard Hallet Carr, onca yetkısıne karşm, tarihe getırmek ıstedığı tanımı açıklarken çok dıkkatlı davranma gereğını duymuştu "Tarih nedir sonısunu cevaplamayı denedigimızde. cevabımız bılerek \a da bılmejerek, zaman ıçındekı kendi tutumumuzu yansıtır ve daha genış bir sonıya, ıçınde \aşadığımız toplnm hakkında ne duşundugumuz sorusuna verecegımız karşılığın bir parçasını oluştunır. D e aldıgım konunun, daha >akından bir incelemede onemsiz bulunmasından çekinmivorum. Valnızca bojiesıne engın ve bovlesıne onemli bır konuya el altıgım için fazJaca kustah gozukmekten korkujorum" (1) Fransızların guçlu Annales tarih okulunun kunıcularından olan Marc Bloch da, tanhçının antıkacıdan farkına ve yenılıklere ne denlı açık olduğuna dıkkat çekerken şu anısını dıle getırmıştı "Stockholm'da Henn Pirenne'e refakat ediyordum: daha gelir gelınez bana 'once nereyı goreceğiz? Oyle sanıyorum kı >eni yapılmış bır beledıye sarayı varmış. Ondan başlayalım' dedı. Daha sonra sankı bir şaşkınlıgı gıdermek ıstermişçesine, 'eger bir antikacı olsaydım sadece eski sejlerde gozum olurdu. Fakat ben bir tarihçıyim ve bu nedenle de ha>atı seviyorum' diye ekledi" (2) Belgelerın, geçmışın sırlarını saklayan kaynakların okunmalanrun ötesınde, yalruzca sabırlı ve yorucu çalışma sınırlarının dışında, çok karmaşık bır kımlık kazanan bu bılgı dalı karşısında v»özellıkle 19. yüzyıldan gelen tanhçılık mırası ıle bağdaşamayıp, onun temel ılkelennı ve esaslarını yenıden gözden geçırme gereğı duyan pek çok tanhçının eğılımlerını de algıladıktan sonra, "boylesine engin ve boylesine onemli" bır dalın ışlevı, öğretımı eğıtımı uzerınde durmak, onu kafalannızdakı 'şablonlar'ın dışma çıkarmak zorunda olduğumuzu, onemle belırtmek ısterım Çağdaş yaklaşımların getırdığı, bır bakıma zorladığı korkunç guçluklere ve bılımsel ılerleyışlenn, yenı teknıklenn onca etkısıne karşın, çokseslılığı hıç Sonuç Tarihe, onun oğretımine getırılebılecek yuksek duzey, sommluluğun ve doğruluğun gölgesinde, araştırmalann sonuçlannı oğrencıye, topluma ulaştırmada çağdaş değerlerden hareket etmesını bılenlerce gerçekleştınlebılır, bılımle, sosyal bılımlerle butunleşmeyi benimseyenlerce yerıne getirilebilir Toplumun tarıhım topluma verebilmeliyiz Nerede olduğumuzu bilmek ıstiyorsak onu sadece zevk ıçın okunan macera edebıyatmdan, anlamsız/bağlantısız satırların ezberletildığı çekilmez ders durumundan kurtarmahyız Çok gariptir, tanhımızle ovunen ama tarıhin ne olduğunu bılmeyen insanlarız Hıç unutmamalıyız, geçmiş kımı zaman çekıcı, ovguye değer, hatta gurur verıcı bulunabılır, ama ulaşılmak ıstenen hedef değıldır "Geçmiş" çok ıyı yorumlandığı zaman "tarih" anlam kazanabılır 1825 temmuz tanhlerınde uzun bır uyku dönemmden sonra toplanan Mıllı Eğıtım Şurası tarihe nasıl bır "mana" getırecek dıye baktık Pek bır şey getırmedı Üstunde ayrıca durulmalı (1) E H Carr, Tarih Nedir (Çev G Göktürk), Istanbul 1980, s 13 (2) M Bloch, Tarihın Savunucusu ya da Tarihçilik Mesiegi (Çev. Mehmet Ali Kılıçbay), Ankara 1985, s. 28. (3) G. Barradough, Main Trende in History, Nevv York 1979, s 2 Gok bırden kararıverdı Yağmur damlaları pencerenın camına çarpıyor Yaz yağmuru m u ' Hayır Hep boyle olur, göz açıp kapayıncaya kadar geçer yaz, bırden gelıverır guz Çocukluktan ben hep aynı huzünlu duygu ınsanın benlığını sarar Ah bu yıl da göz açıp kapayıncaya kadar geçtı yaz Bılmem 9 kı ne yapmalı Hıçbır şey yapamazsın En lyısı bır tesellıdır Aman canım, yaz geçtıyse önumuzde uzun bır pastırma yazı var Var mı dersınız' • Çehov, bır araba gezıntısı sırasında genç dostu Kupıın'e demış kı Bılır mısınız benı daha kaç yıl okuyacaklannı?" Kuprın susmuş Yedı " Nıçın yedı'' Çehov Ha dıyelım yedı buçuk Ama ondan daha az yaşayacağım, en çok altı yıl" Ongorusu yarı yarıya tutmuş Çehov'un, omrune bıçtığı sure aşağı yukarı doğru çıkmış, yazarlığına donuk kötümserlığı gerçekleşmemış Günumuzde Çehov'u tanımayan, okumayan, tadına varamayan ınsan eksık sayılır Çehov'un en büyük yetılerınden bırısı de bır zaman kesıtınde çeşıtlı zamanların yoğunlaştığını duyup duyurabılmesıdır Bu bılınç yazarın çeşıtlı öykulerınde, oyunlarında belırır Vışne Bahçesı'nm sonunda, bırakılmış evde efendılerının unuttuğu emektar uşak Fırs söylenır ' Vaşam çektı gıttı, daha başlamamış gıbı sankı. " Evet yaz çektı gıttı Her ayrılıkta bıraz huzun vardır, edebıyatta da hazan ıle hüzun arasında geleneksel bır bağ •k Ülkemizde durum Son yıllarda ülkemizde, çok açık olarak onaya çıkan bır gerçek var Gerek orta öğretım kurumlarında, tanh öğretmenı yeuştıren fakultelerde, gerekse tarıhı daha yaygın hale getırmek ısteyen basın, radyo ve televızyonda tarihe tamamen "geçmışe özlem" anlamı kazandırmak ısteyen çabaların arttığı gözlenmektedir Ortaçağlar ıle şışınlen, çağdaş Turk ve dıinya toplumlanmn nerede olduk OKT4YAKBAL EVET/HAYIR Dinlence Bize Yasakî Aldığı aylık 95 bın 983 lıra Ama aylık gıderı 125 bın lıra Işte dökümü 50 bın kıra, 20 bın pazar alışverışı, 25 bın bakkaJa, 20 bın ekmeğe, 10 bın elektrık, su vb Arada 30 bın lıra açık var< Bu açık nasıl kapatılacak? Borçla elde avuçta ne kaldıysa satmakla 1 TKI'ye bağlı Yatağan Işletmelen'nın emekçılerınden bın anlatıyor Böbreklerımden hasfayım Doktora gıttım, bazı ılaçlar almamı ıstedı llaçların tutarı 556 bın lıra1 Bunun yuzde 20'sını ben ödeyeceğım, yanı 110 bın lırayı Ama nasıl, ama nerden?' Madenlş Sendıkası'nm Yatağan şubesı yönetıcılen, Alı Akalp, Muzaffer Ataş, Hüseyın Çolluoğlu toplusozleşme goruşmelerının uyuşmazlıkla sonuçlanmasını protesto etmek ıçın uç gun açlık grevı yaptılar Başkan "Iş kolumuzdagrev hakkının bulunmaması nedenıyle bu tur pasıf dırenışe geçtık" dıyor Rünyanın en ağır ışkolunda çalışan maden ışçılerının Turkrye'nın en ucuza çalıştırılan ışçıler kesımını oluşturduğunu soylüyor Sendıka yüzde yüz zam ıstemış Bu ıstek kabul edılse ışçılerın elıne ayda 150180 bın lıra geçecek Yatağan ışletmesınde çalışan 2300 ışçı ıse çoğunlukla asgarı ücret duzeyınde para alıyorlar Işyerınde Ortadoğu'nun en büyuk makınelerı var, ama bu makınelerı kullananlar asgarı ücret duzeyınde para alıyorlar' On yıllık bır ışçının elıne 95 bın yerıne 150 bın lıra da geçmesın mı? Sendıka ısteklerınde haksız mı'' On gündür Gökova'dayım Gazetedekı yazılara da kısa bır süre ara verdım Ama olası mı yurt sorunlarından, gündelık olaylardan kopmak'? Her sabah gazetelerı okurken 'ışte bunu yazmalı 1 dıyorum, neyse kı arkadaşların bu konulara değındığını gorerek rahatlıyorum Yıne de yazmak ısteğı her masaya oturuşumda butün canlılığıyla kendını duyuruyor Dedım ya, yazarlarm dınlencelerı yoktur 1 Bu kez de öyle oldu Yarım kalmış bırtakım yazılara da çalıştım, hatta bır ıkısını tamamladım bu arada Ama busbutün de dışında kalmadım toplum ve sıyasa olaylarının SHP Genel Başkanı Muğla'daydı Mımarlar Odası Ikıncı Başkanı Oktay Ekıncı'nın 'Çevre Koruma Raporu'nu dınledı Muğla Beledıyesı'nın toplantı salonunda SHP ılerı gelenlerıyle bıriıkte Oktay Ekıncı çevre koruması konusunda uzman bır mımar, dıyor kı "Kıyılarımız her yönüyle ulusal planlamalarla korunabılır Yönetıcılerımızın yabancı hayranlığından vazgeçmelerı gerekmektedır" Ekıncı, Mımarlar Odası'nın 'Çevre Koruma Raporu'nu Başbakan'a da sunmak ıstedıkierını ama bunu başaramadıklarını, ancak Ozel Kalem Mudüru'ne ulaştırabıldıklerını soylüyor 'Kıyılardakı doğal ve kulturel değerlerı bozan yapılaşmalar'la Mımarlar Odası yakından ılgılenıyor Korumak gerek kıyıları, ama nasıl 7 "Hıç kımseyı o bölgeye sokmayan, yararlandırmayan, o bölgenın uzerıne bır fanus geçırılmışcesıne sürdürülecek bır korumadan yana değılız" denıyor raporda Doğanın bozulmaması başlıca amaçtır Hem bu, altın yumurtlayan tavuğun kesılmesı anlamına da gelır "Dunyada korunabılmış doğal zengınhkler zamanla azalmaktadır" Mımarlar Odası'nın raporu hükumet yetkılılenne yol gosterecek değerde bır çalışmanın sergılenmesı SHP Genel Başkanı, Mımarlar Odası 2 Başkanı Ekıncı'nın konuşmasını dıkkatle dınledı Sonra kendı göruşlerını belırttı O da Mımarlar Odası'nın raporundakı saptamalara, dıleklere katılıyordu K/yılar korunmalıydı, doğal zengınlıkler yaJnız bugunun değıl gelecek kuşakların da malıydı Kıyılar zıncırlerle halka kapatılmamalıydı Nıtekım aynı gun Göcek'te 'buraya gırmek yasaktır' dıye takılan zıncırler de kaldırıldı, halka yasaklanan kıyı hıç değılse SHP'lılerce gezıldı, gorüldü Gökova da sözde korunma bölgelerınden bın Ama bır yanda Ören'de santral kuruluyor, ote yanda doğayı korumak sozü edıItyor' Gökova körfezıne kanalızasyonlardan pıslık akıtıhyor Nerdeyse cennet Gökova'da denıze gırmek bır sure sonra tehlıkelı olacak' Guzelım kıyılarımız bılınçsızce öldürulüyor Nasıl Marmara bır pıslık gölüne dönuyorsa, nasıl Halıç bır bataklık halını almışsa, nasıl Izmıt, Izmır kıyılarında denız yok edılmışse ulkemızın Ege, daha sonra Akdenız kıyıları da ölüme terkedılecek * Dınlenmek, doğayı duymak, bır sürelığıne olsun bır huzur, bır mutluluk tatmak olanaksız bu koşullarda Ayda 95 bın lırayla geçınemeyen, ama en ağır çalışma koşullarına uyması ıstenen emekçılerımız, en guzel kıyılarımızın yok edılmesı tehlıkesı karşısında nerdeyse elı kolu bağlı kalışımız Neyse kı bılınçlı emekçıler, bılınçlı aydınlar, yurttaşlar guzel ıçın, yararlı, olumlu sonuçlar almak ıçın savaşım vermekteler Hıç kuşkusuz bu savaşım ergeç yengıyle sonuçlanacak OZEL SAYI1 EYLUL 1988 500 TL (KDV dahıl) NEDEN ALDATIYORLAR? • Ihanete uğrayan esler nasıl tepkı gosteriyoriar* • Akdatılan taraf için dnsel ilişki mi, duygusal ılışkı mı daha yıpratıa 8 • Ve hukukcular tartısıyor Escinsel ıliskı zınaya gırer mfi Yapay organın ucundan erkek Kıtarsa yasal sonuc ne olur? • Ya çifrlerden bın esinı bır nayvanla aldatırsa 8 R A R I P O t A C A K ' Baskan Tuğgeneral Hakkı Erkan "Iskencenın tespıtı ıçın mahkeme karorına gerek yok Yalnızca doktor raporu yeterlı " TARTIŞMALI BİR KAVRAM: İHANET ASKERİ YARCITAY İŞKENCE 5ÖZUŞMESİNE UYMAYAN KA Ancak bu yaklaşımda hem gerçekçı bır yan, hem gerçeğe ters duşen özun bırhktelığı sezılıyor Mevsımler, bıze yaşadığımız zamanı duyumsatmak bakımından çok yararlı oluyorlar Ouşunun bır kez, hep yaz ıçınde yaşa9 sak, çekılır mıydı Guz bıze yazın değerını duyurduğu gıbı hayatın değışkenlığını de anımsatıyor Yaprakların sararması ve dökulmesı çoğu şaıre esın kaynağıdır, Alı Canıp de kendını bu konuda sınamış "Bu hazan bellı çok fıdan kıracak Örtecek dallarıyla yollanmı Sen fakat söyle ey güzel yaprak Söyle çehren olum kadar sarı mı?" Okul kıtapları "sarı yaprak" ıle "ölüm" bağıntısının çağrışımlarını vurgulayan şıırlerle doludur, ama bana sorarsanız yazın sıcaklarında daha çok ınsan olüyor Isı golgede kırka, nem oranı da yetmışe çıktı mı, yapraklar yemyeşıl, gok masmavı, denız yemyeşılken cartayı çeker ınsan, hele "yazın tadını çıkaracağım" dıye oğle sıcağında rakıyı çekıp,' sennleyeceğım" dıye kendısı' nı karpuz gıbı suya atmışsa gözunu hastanede açabılır * Guz, kışla yaz arasında bır denge mevsımıdır, şaırlerın elınde hırpalansa da dıngınlığın kaynağıdır, doğa sonbaharda kendısıne gelır, hava sankı daha derınleşır, dorduncü bır boyut kazanır Duşünme zamanıdır artık, ınsan fılozoflaşır Kımbılır'' Belkı de bu guz, yazdan daha guzel olacaktır, belkı de gebedır yenı umutlara Yağmur damlaları pencerenın camına vururken, belkı de yenı bır dönemın kapısını çalıyorlar DO6U SORUNUNDA BİR DÖNÜM NOKTASI: Turk.ye'ye »ğman Iraklı BUGÜN ÇIKTI noKta • • • • En az 4 yıliık yuksekoğrenım gormus, lyı duzeyde Ingılızce bılen, Askerlığını yapmıs ve 30 yasını gecmemıs olmaları gerekmektedır kanıti i Kürtler, Turk dıs polıtıkasında önemlı bır değışıklığın ılk adjmı lrqklranTQrkıye üçgenı, PKK sorununda yenı bır aşamaya mı gebe? • Cırpınırken battilar N o k t a , ıtırafçı Hakan Çesnigil'in MCP üyelığı beigesını ve MÇP yetkılılennın yalanlannı açıklıyor • "Gülunesı" davalar Bırcok avukat tarafından "hukuku yoktur" damgası yıyen 12 Eylul yargılamalarından gorünümler A "Sondürün bu balonu" SHP referandum kampanyasında lımon sıkmak yerıne Özal balonu patlatıp, Özal mumu söndurecek • "Yılmaz Guney'e özgurluk" kampanyası Avrupa'y' dolaşıyor • Elastıkı problemler Prezervatıfzedeler dert yanıyor • Bır fılm ve bır efsane Cafııde Sonku yıne Yesılçam'da FIKRET OTYAMTN AÇIKLAMASI Istanbul'da yayımlandığı bıldırılen Yeni Ortam adlı gazetede adım murahhas üye olarak geçmektedir. Benım adıma yayımlanmış bazı yazılar da görulrnektedır. Böyle bır gazeteyi eskı gazetem Cumhunyet'ın uyarmalan ile öğrendım Adı geçen gazete ile hıçbır şekılde ılışkım yoktur. Fikret Otyam adı ıle yayımlanan yazı lar katıyen tarafımdan yazılmamıştır Bu yazılar bana aıt değıldır. Gerekh işlem ıçın adlı makamlara başvurdum. Okurlarımı \e ılgılılen uyannm. HaHalık H;IIKI l)eı<ji>i FİKRET OTYAM ALIME MITAP TÜRKİYE ŞİŞE VE CAM FAIRİKALARI A 4 . SİSTEM VE OTOMASYON MÜDÜRLÜÖÜ'NDE GÖREVLENDİRİLMEK ÜZERE •İLGİSAYAR PROGRAMCISI YETİŞTİRİLECEKTİR. EYLÜL KARANLIĞEVDAN RESİM SERGİSİ ,f Yaşamın onurumuz. mücadelen özgürltik bılmcımızdır. Yaşamını ve mücadelenı saygıyla anıyoruz. Istanbul, Mersın, Sınop, Bursa ve Luleburgaz dakı ısyerlerımızde gorevlendırılecek elemanların: NtZAMtntS ORHANGAZİ (19571978) AİLESÎADEVA MJRETTÎN ORHANCAZt BAŞSAĞLIĞI 12 EYLUL 29EYLÜL Hür Camlş eskı Teşkılatlanma Sekreten, TekDer eskı Antakya Şube Başkanı, çalışkan, fedakâr, unutulmaz arkadafim Adayların arasından secılenler; Tam gun olarak, yaklasık 4 aylık yoğun Bılgısayar Programcılığı Kursuna tabı tutulacaklardır. Isteklılenn 11 Eylül 1988 Perşembe günü saat 17&O'ye kadar gorev almak ıstedıklen ı/ı belırten fotoğroflı ozgecmıslen ıle bırlıkte Barbaros Burvan NCK 125 Camhon Befilctavistanbul adresındekı Personel Mudurlugu ne $ahsen basvumnaları gerekmeletedır Adaylar 2 4 Eylul 1988 Cumartesi günü saat KhOO'da Istanbul Untversıtesınde yapıiacak Ingmzce ve Yetenek sınovıno gıreceklerdır ABDO SALMANOĞLU'nu (19461988) yıtırmenın denn acısıyla aılesı, yakınlan vc tüoı dostlanna başsağlığı dılenm Anısı her zaman bızunledır YAŞARARIKAN Hür CamU Genel Eğitim Sekreteri, DtSK Genel Ydnetitn Kurulu Uyesi OLUŞUM SANATEVİ InkılapSok 27/1Kızılay Tel 125 8 6 9 8 Türkiye Bilişim Derneği 7.ULUSAL BÎLİŞİM KURULTAYI PAZAR DIŞINDA HER GUN 9 30 19 30 ARASI ± %10 TOLERANSLA 5.000 TON MANGANEZ CEVHERİ SATINALINACAKTIR Şartnamesı bedelsız olarak aşağıdakı adreslerden alınabılir 1 ISKENDERUN'da Muesseseınız Tedarık ve Ikmal Müdürlüğunden 2 ANKARA'da Zıya Gökalp Cad. No. 80 Kurtuluş/ANKARA adresındekı Genel Mudurluğumuz, Isteklılenn şartnamemız esaslarına göre hazırlayacaklan 3513 131/G no lu dosyavla ılgılıdır Meşruhatlı kapah teklıf mektuplarının geçıa temınatları ıle bırlıkte en geç 22 9 1988 Perşembe gunu saat 14 30'a kadar Türkiye Deraır ve Çelık Işletmelerı Genel Müdürlü|u Iskenderun Demır ve Çelık Fabnkalan Muessese Mudurluğu tskenderun Haberleşme ve Arşıv Müdurlüğunde bulundurmaları ılan olunur Basm 27782 2224 Eylul 1988 Anadolu" Üniversitesi ESKİŞEHİR BİLİŞİM TOPLUMU aşamasına gelmenın, toplumsal, psıkolojık, ekonomık ve eğıtsel koşullarının, teknık boyutunun yanında genış olarak tarüşılacağı ve çeşıtlı sosyal etkınlıklenn yer alacağı bu Kurultayda, konu>la ılgılenen herkesı aramızda gormekten mutluluk duyacağız. İLAN S.S. YENİ ÖNDER YAPI KOOPERATİFİ Izmır Yenıfoça Tatıl KöyU'ndekı 50 konutluk 2 arsa ıçın üye kayıtlarına başlamıştır Giriş: 5.000.000 Aylık odemeler: 200.000 Tokat irtibat burosu: 14490 Kod: 475 Karacabey ılçesı, Dağkapı köyunden olup Elmadağ Hasanoğlan kojründe OztabakNarın marka sucuklan mesul mudurluk görevını yap>an Kasım oğlu Fazılet'ten olma 1955 doğumlu VEYSEL O R E N L I U 21 5 1987 gunu sağhğa az ve çok zarar verecek derecede sucuk ımal edıp sattığı tespıt edılmesı uzerıne Elmadağ Sulh Ceza Mahkemesı'nın 21.3 1988 tarih ve 1987/313 E 1988/121 sayılı kararı ıle 30.960 lıra ağır para, 2 ay 27 gun meslekten men ve 7 gün işyerı kapatma cezası verılmıştır CK. 402/12 maddelerı gereğınce ılan olunur. Basın 27591 Ayrıntılı bılgı için tclcfon: TBDAnkara . (4) 1254817 Anodulu Unı. Eskışchır (221) 51804 AYLIK DEVRİMCİ SOSYALİST DEHGI 12 EYLUL OZEL SAYISI BAYILERDE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle