18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABERLER CUMHURİYET/7 GÖRÜŞ KUFUR ispanya'da esaslı bir kufur iki uç satır sürer, hatta bir ilahi havasında uzayıp gidebiUr. Kufur bir İ$paryol sanatıdır. Luis Bunuel I\EFERANDUM'88 REFERANDUM'88 REFERA NDUM'88 ANAP Genel Macunköy'deki sitenin açılışından önce Tatlıses konser verdi Sekreteri: Enflasyon referandumu ouımsuz etküeyecek Basbakan Ankara'da 'evet' istedi Ankara'nın Siteler semtinde esnaflara seslenen özal, anayasanm demokrasinin namusu olduğunu şavunarak, "evet oyu' verilmesini istedi. Özal, "61 yaşında bu "Enflasyonun butün siyasi kadar dolaşmak kolay mı" diye sordu. kalemlerde etkisi mutlaka ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) Basbakan Turgut özal, dün Siteler'deki esnaflardan halk oylamasında evet oyu isteyerek, "Anayasa demokrasinin namusudur, haberiniz olsun. Geliniz o işi siz degistiriniz" dedi. Muhalefet liderlerine çatmayı suıduren özal, GAP gezisine davetini kabul etmeyen muhalefet liderierinin barajın altında kaldığını, seslerini çıkaramadıklarını söyledi. Basbakan Turgut Özal, dün Siteler'de esnaflara bitap etti. Milli Savunma Bakaru Ercan Vuralhan, Devlet Bakanı Adrıan Kahveci, Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yurür, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı lmren Aykut da Basbakan özal'ın yanında yer aldılar. Üzerinde "Daha müreffeh bir Türkiye için evet" yazılı havadan atılan yüzlerce beyaz kâğıdın altında konuşan Özal, Siteler'de yollann boHayır derseniz bir daha kimse gdmez haberiniz olsun." Halkoylaması nedeniyle dolaşmasının amacının demokratik idareyi Batı ulkelerinde olduğu gibi tam anlamı ile yerleştirmek olduğunu söyleyen Özal, "Yoksa ne zuk olduğunu, kanalizasyonlann işimiz var bu kadar dolaşmakta? olmadığını, elektriklerin sık sık 61 yaşında kolay mı zannediyorkesildiğini anlattı ve bu eksiklik sunuz? Onun için gelin bizim solerin giderildiğini söyledi. zümüzü dinleyin, beyaza basın, TurkiyCde demokrasi olduğu evet deyin" na, kendilerine 1992'ye kadar süre verildiğine değinen özal, hal THM'nin başbakanı koylaması sandığının bir seçim Tatlıses sandığı olmadığını bildirdi. özal, şöyle konuştu: özal, Siteler'deki esnaflarla ya"Ne bana oy vereceksiniz, ne nm saat süren bir toplantı yaptıkbaşkasına. Bize oy verdiniz geçen tan sonra Macunköy'de yapıraı sene 1992 yılına kadar. Bu sandık tamamlanan Gıda ve İhtiyaç bir fikir soruyor. Anayasa değiş Maddeleri Toptancılar Sitesi'ni tirme hakkını ilk defa geçen sene (GİMAT) açtı. Açdış töreni, Türk millete biz verdik. Yani başkası Halk Müziği sanatçısı tbrahim degiştirmesin, millet degiştirsin Tathses'in konseriyle başladı. Dadedik. Çiinkü anayasa demokra ha çok çocuklardan ve gençlerden sinin namusudur. Haberiniz ol oluşan kalabalık bir vatandaş topsun. Biliniz, işi siz degiştiriniz. luluğu, ö z a l gelmeden önce TatBaskasına mıisaade etmeyiniz. lıses'in konser vereceğı sahnenin Başkalan diyor ki hayır deyin, ben etrafında yerlerini aldılar. Macunsize evej deyin diyonım ki bundan köy'e Petek otobüsüyle giren sonra berkes sizin önünüze gelsin. özal'ı karşılayan kalabalık bir ço ÖzaPdan esnaf şöv INSAJNLAR cuk topluluğu, Basbakan özal'ın teknik daruşmanı Erkal Zenger'in tarif ettiği biçimde sahneye kadar zıpiayarak otobüsün önünde koştular. özal ve Zenger, otobüsün önünde kosan çocuklara engel olmamaları için sık sık, mikrofondan polislere bağırmak zorunda kaldılar. ö z a l polislere seslenirken "Anlamıyor musunuz, cocuklar yürüsün. Biz çocuklan çok seviyoruz" diye bağırdı. Macunköy'de çok kısa bir konuşma yapan özal, Tatlıses'in konserinden önce konuşmak istemedi. Bu nedenle ÖzaPdan daha önce sahneye çıkan Tatlıses tören alanına polis kordonu altında geldi. Söylediği şarkılarla, vatandaşları coşturan Tatlıses, "Allah Allah" adlı parçayı cocuklarla birlikte söyledi. Tatlıses bu parçayı yanda bıraktıktan sonra mikrofonu eline alan Zenger, "Türk Halk Müziginin Başbakanı tbrahim Tatlıses'in yanına, TUrkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı Turgut Özal'ı davet ediyoruz" diye anons yaptı. Bu arada vatandaşlar, konserini yanda bırakan Tatlıses'in devam etmesi için, "isteriz" diye tempo tuttular. Zenger ise "Başbakanın şerefine hep beraber 'he' diye bağıralım mı" diyerek topluluğu " h e " diye bağırttı. Sahneye çıkan Özal, elini öpen Tatlıses'in yanaklarından öptü. ö z a l yaptığı kısa konuşmada hükümetin gençlere ve çocuklara çok önem verdiğini söyledi. FÜSUN ÖZBİLGEN vardır. Gelir dağıhmmda da birtakım sıkıntılara yol açıyor. Halkta ister istemez bir burukluk vardır. Birtakım kötu sonuçları olacaktır." MEHMET YAPICI ADANA ANAP Genel Sekreteri Akın Gdnen, yüksek enflasyon ile birlıkte yaşanan hayat pahalıbğı ve geçim darlığmın 25 eylül referandum sonucuna partisi açısından olumsuz yolda etkisi olabileceğini kabullendi. ANAP Genel Sekreteri Akın Gönen, Cumhuriyet'in referanduma dönük çeşitli sorulannı yanıtladı. Referanduma, muhalefetin erken yerel seçim istememesiyle gelindiğini ve daha sonraki gelişmeleri anlatan Gönen, muhalefet partilerini seçimden kaçmakla suçladı ve "Demokrasilerde muhalefet iktidan seçime zoriar. Ancak bizde tersi bir durum yaşanıyor. Demokrasilerde gönınmeyen seçimlerden kaçış var" dedi. Bir soru üzerine " e v e t " oyları yflzde 30'lann altına düşse bile, hükümetin çekdlerek erken bir genel seçime gitmesinin söz konusu olamayacağıru anlatan Genel Sekreter Akın Gönen, "Deniliyor ki, De Gaulle, isteginin tersi sonuç lanan bir referandum sonrası isttfa etti. Eger hayır çıkarsa Özal da istifa etmelidir. Bu göriiş yanlışür. De Gaulle, basında siyasetinin aynlmaz parçası saydıgı eyaleller konusundaki referandumda hayir denmesi balinde istifa edecegini açıklamıştı. Burada böyle bir baglann kurmak yanhştır. Bir kere evet oylannın yüzde 36'nın alüna dnşecegine inanmıyoram. Diyelim ki düstii, referandum anayasal bir olaydır, belirii bir konnda halkın hakemliğine başvarraakbr, İkÜdardaıı çekilmemiz söz konusu olamaz" yorumunu yapü. Son tespit edilen enflasyondaki hızlı artışı, tanm ürünlerinin hasat edildiği ve inşaatların hızla sürdüğü "mevsimin geregine" bağlayan ANAP Genel Sekreteri Akın Gönen, "Yüksek enflasyon De birlikte yaşanan hayat pahalılıgı ve geçim darlıgı. 25 eyliıl referaBdnra sonucuna partiniz açısıftdan nasıl bir etki yapar" yolundaki soruya şu yanıtı verdi: "Enflasyon ve hayat pahaulığının referanduma etkisi olur mo olmaz mı? Enflasyonun butıin siyasi kalemlerde etkisi mutlaka vardır. Enflasyon, gelir dagdımında tabii birtakım sıkınUlara yol açıyor. Halkta ister istemez bir burnklnk vardır. Birtakım kötü sonuçlan olacak tır." ANAP Genel Sekreteri Akın Gönen, enflasyonun bıçakla kesilir gibi düşürülmesinin olanaklı olmadığını savundu ve "Birden düşüriilürst böyük sarsıntı yaratır. Enflasyonun tedavisi, belirii hastalıklar gibi uzun siireli ve dikkat gerektirir" dedi. Yaşar Keçeci, çocuklarının iyi yetişmesi için her çabayı gösteriyor, ama sonuç gelip paraya dayanıyor. Öğrenim yılı başlarken okul kapılannda kalmış bir baba anlattı: Liderler nerede? BUGÜN ÖZAL: Amasya, Tokat, Güldür latya'da (18.00) cek Barajı açılışı. DEMİREL: Samsun ECEVtT: Bursa İNÖNÜ: Elazığ'da (12.00), Ma ERBAKAN: A ğ n İyi okul para ile oluyor 5 YARIN ÖZAL: tstanbul tNÖNt): Sıvas'ta (12.00) DEMİREL: Antalya ECEVtT: Bandırma l eni öğretim yılı için okullarda kayıtlar suruyor. Bu kayıtlann gerisinde ise ailelerin yıliarca sürdürdükleri çabalar, umutlar ve acılar yer alıyor. Yaşar Keçeci, iki çocuğu da bu yıl ortaokula başlayacak olan ve çocuklannın iyi bir eğitim görmesi için çaba gösteren tipik bir baba. Son yıllardaki yaşamlarını, çabalannı ve sıkıntılannı anlattı. Çocuklannız kaç yaşında, bu yıl hangi ofcula gldecekler? Biri 1977 doğumlu, diğeri 1978 doğumlu; ikisi birlikte ilkokulu bitirdiler. Bu yıl birlikte ortaokula gidecekler. ilkokulun üçüncü sınıfından başlamak üzere üç yıl fasılasız oiarak cumartesi pazar günleri dersaneye gönderdik. Cumartesi pazar okullar açıldıktan sonraki hafta sonu başlıyordu kurslar. Cumartesi sabah saat 9'da başlıyorlar, öğlen bire kadar; pazar da aynı şekiMe. Çocuklann hkp dinlenme olayı yoktu. Saat birden sonra gidip alıyorum, yemeklerini yiyortar, sonra tekrar derslerine oturuyorlar. Devamlı çalıştılar. Bir stres içinde. Cocukların küçük olması da göz önüne alınırsa bu tempoya dayanmak zor. Butün amaç iyi yerlere girebilmek, iyi bırokuktecokuyabilmek. Ben üniversiteyi bitirdim, ama ingilizce bilmiyorum. Herhangi bir lisan bilemiyorum. Bu, eğitim bozukluğundan kaynaklanan bir olay. Zamanında bu eğitimi bıze sunmuş olsalardı, lisan öğrenmiş olacaktık Onun ezikliğıni yaşıyorum. Pekl bu kurslara ne kadar para ödedinlz? Şimdi kurslann belli tarifeleri var. Şu anda rakamları hatırlayamayacağım, 3 yıl gibi bir zaman geçti, ama en son ikisi için 500 bin lira ödedim. 250'şer bin liradan. O da bi( arkadaşımızın ricasıyla durumumuzu izah ederek bu rakama indi. Daha da büyük rakamlar odeniyor. Bunun yanında bizim manevi olarak da büyük özverimiz oldu.Cumartesi yok, pazar yok. Bu çabalannızın sonucu ne oldu? Böyle bir tempoda çocuklann Anadolu liselerini kazanmaları için çalışıyorduk. Bütün özveriyi bunun için gösterdik Maalesef imtıhanlarda başarılı olamadılar. Stres içinde, moral bozukluğu içinde kalakaldık. Anadolu liseleri olmayınca biliyorsunuz özel okullar var, kolejler var. Çocuklarda psikolojik olarak bir düzelme olsun diye anne baba olarak dedik kı özel okul imtihanlarına da girsinler. En azından kazandım da ailemin ekonomik nedenlerınden dolayı buraya gidem'ıyorum diyebilsinler diye bu imtihanlara da soktuk. Bu imtihanlarda hep yedek olarak kazandılar. buralara girmek bir çok şartlara bağlı, örneğin ilk yıl bağış verme gibi. Bu bağışı veremiyoruz maalesef. 4 milyon lira bağış; iki çocuk için 8 milyon lira vermek bizim gibi memurluktan gelenler için mümkün değil. Onun için vakıflara verme durumumuz olmadı, özel okullara da veremedik, onlann da 2.5 milyondan başlıyor yıllık fiyatlan. Ayrıca 650700 bin lira civarında yemek parası olduğu söyleniyor. Bunun dışında okul masrafları söz konusu, öğrencinin gidip gelme, taşıt soru nu var. Evimiz uzak olduğu için mecburen servis olacak; buraya verilecek bir ucret var. Elimiz kolumuz bağlı vaziyette kaldık. Devlet okullannda tisan derslerini kaldırdılar. Bu, çok büyük bir yanlış. Nasıl özel okullarda, vakıf okullannda lisan konusunda bir eğitim veriliyorsa ve öğrenciler dil öğrenebilıyorsa, devlet okullannda da verilsin. Biz vatandas olarak devlete vergimizı veriyoruz, ama devlet her şeyi bizden beklemeyin diyor. İşte, fırsat eşifliğinin bozukluğu burda kendiliğinden ortaya çıkıyor. Zenginin çocuğu okuyacak, belli bir gelir duzeyi olan ailelerin çocukları okuyamayacak Biz vatandas olarak, anne olarak, baba otarak onların da okumasını istiyoruz. özel okula gönderemeyeceğlnlzs göre yeterti bir devlet okulu buldunuz mu? Pek fazla voktinlz de yok galiba, kayıtlar süruyor. Yok, maalesef yok. Şimdiye kadar hiç niyetimiz olmadı. Şu anda okul arıyoruz, okula kayıt olmak zor bir olay. önce mezun olduğu okulu bahane ediyorlar, çevrene yakın olmasına rağmen almıyoriar. Falanca yerden mezun olmuşsun diyorlar. Bağış olayı var. öğrenci velileri bağış venmesin. verildıği takdırde bıze bildirilsin diyorlarsa da bağışsız bir okula kayrt söz konusu değil. Rorya yakın olduğu için oradaki okullardan biri için uğraşacağız. Tabii yine birçok zorluk. Mesela falanca okuldan mezun olacak, şu çevrede oturan ailelerin çocukları gelecek diyorlar. Muhtardan kâğıt almak gerekecek, birçok yanlışlıklar yapacağız, bir ahpabımızı bulacağız, kaydımızı oraya alacağız Maalesef bunları yapmak durumunda kalacağız. Bütün amaç, çocuklann daha iyi eğitim görmesi için. Oysa devlet bütün okullarda bunu sağlayabilmiş olsa, tabii kı en yakınımızdaki okul hangisiyse onu tercih edeceğiz. Yani mahaltemizde okul olmasına rağmen, anne baba olarak eğitimin sonuçlanndan emin olmadtğımız için veremiyoruz. Bunu çevremden izleyebiliyoaım. 7080 kişi bir sınıfta. öğretmen açığı var, öğretmenin ilgilenmesi zor, aldığı ücret belli. IZMİR'den HİKMET ÇETİMKAYA Erzurum'da konuştu Referandum ve Işadamları İZMİR Sadece siyasal partiler değil, sanayici ve işadamları da 25 eylülde yapılacak halkoylamasına ilişkin kamuoyu araştırması yapıyorlar. Yakın çevrelerine sık sık sordukları soru şu: "25 eylülde evet mi yoksa hayır mı çıkar?" Hükümetin ekonomik uygulamalarına karşı açık bir tavır alan Egeli sanayici ve işadamları aynı soruları fabrika ve ışyerlerindeki çalışanlara yonettiyortar. Ortaya çıkan sonuç onları da şaşırtıyor.. Kahverengi hayır oyları, beklenen beyaz evet oylannın üstünde: Yüzde 24 evet, yüzde 68 hayır... Yüzde 8 kararsız oylar ise hayıra doğru hızla kayıyor... Egeli sanayici ve işadamları, durumu, Başkan yardımcısı Kaya Erdem'e aktarryorlar. Erdem başını sallayıp "Olabilir, doğrudur" diye yanrt veriyor. Sonra da "Bu sonuç bizim için bir ders olur" diyor. Bir işadamı, "Burhan özfatura'nın hayır oylarında büyük etkisi var" görüşünü ortaya atıyor. Erdem, yine başını sallıyor, "Doğrudur, olabilir." ANAP'a destek veren bir sanayici söze giriyor: Sayın Bakan, özfatura ANAPa yakısmryor, eğer bir başka aday çıkarmazsak İzmir'de rezil oluruz... İşadamı Asil Nadir'in Ege bölgesi koordinatörü, Belediye Meclisi ANAP üyesi Sancar Maruflu'nun ortaya attığı bir iddia o anda ortalığı karıştırıyor. Kimi işadamları ve sanayiciler "doğrudur" diyor, kimileri "inanmıyoruz" yanıtını veriyor. Söylentiler böyle yaygınlaşırken, Özfatura bir yerel gazeteye altı sayfalık bir "9 Eylül Tansaş gazetesi özel sayısı"nı ek olarak yayımlattı. Altı sayfalık ek olarak verilen gazetenin bir sayfasını da unlü kalemlere ayırdı. Gazete kupürlerı ve yazarların gazetelerinde yayımlanan yazılarını içeren sayfanın manşeti ise şöyleydi: "Basının ünlü isimleri Büyükşehir Belediye Başkanı özfatura'nın icraatlarını beğendi." ANAP'ın liberal kanadı, Özfatura'nın kendi reklamı kokan bu ek gazeteyi görünce çılgına döndü. İzmirAnkara telefon trafiği yoğunlaştı. Liberallerin tepkisi şöyleydi: Referandum öncest, Özfatura'nın yaptığı bu hareket ANAP'ı batırır... Sanayici ve işadamlannın salt Özfatura ile değil, hükümetle de araları bir türlü düzelmiyor. Bu nedenle 25 eylülde yapılacak halkoylamasına büyük önem veriyorlar. Basbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in "buzlan eritme" toplantılan daolumlu sonuç vermiyor. Sanayici ve işadamları önceki gün yine aynı tümceleri Kaya Erdem'e açık bir dilJe söylemekten kaçınmadılar: Ya bizi dinlersiniz, ya da gidersiniz... Basbakan Yardvncısı Kaya Erdem'e Ticaret Odası, Sanayi Odası, ihracatçılar Biriiği'nde hep şu soru yonertildi: Erbakan: Ozal oşurcu ERZURUM (Cumhuriyet) Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, referandumda "evet" çıkarsa Basbakan Özal'ın cumhurbaskanı olacağını, cum Bu işin sonu nereye vara hurbaşkanı olunca da diktatörlüğünü ilan edeceğini söyledi. cak? Kaya Erdem, sorular karşısında kolay bir çozüm yolu buldu: Ama siz Ankara ve İstanbul'daki sanayici ve işadamları gibi ağlayıp sızlanmıyor, rapor hazırlıyorsunuz. Siz de ağlayıp sızlanın işleriniz çözümlensin... Basbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in bu sözleri iş çevrelerinde şaşkınlık yarattı. "Nasıl olur böyle şey?" diye birbirlerine sormaya başladılar. Yani biz ağlayıp, sızlanacağız ve ağzımıza bir parmak bal sürecekler... Bir başka sanayici dayanamadı: Olur şey değil, Türkiye'de özel sektörün sorunları demek ki ağlamakla çözümleniyor... Türkiye'de tanınan isimler Ersin Faralyalı, Şinasi Ertan, Mehmetçik Paykoç ve diğerleri işte bu yüzden kahverengi hayır oylannın fazla çıkması için yoğun bir çaba harcıyorlar. Bir de Anakent Belediye Başkanı Burhan özfatura'ya ders vermek için. Özfatura ise Tansaş gazetesiyle işi bitirmek istiyor. Başta Kaya Erdem ile liberal kanat, karşvsında Özfatura'nın. Amansiz bir savaşım gözleniyor. Erzurum'da halka hitap eden Erbakan, Basbakan ö z a l ' ı "oşiircü" oiarak niteledi. Referaııdumun basit gibi göründüğünü, aslında çok önemli olduğunu söyleyen Erbakan şöyle dedi: "Evet çıkarsa, Özal cumhurbaskanı olacak. Cumhurbaskanı oldugunda diktatortugunu kuracak. Ondan sonra da zamma, zulme devam edecek. Size, emeğinizin karşılıgında, unınünüziin onda birini verecek. Öşürcü demek, onda birini alan demektir. Fakat, bu adamın şimdi yaptığı lamamen tersi. Çiinku, siz çalışarak alnınızın terini siliyorsunuz, o da parayı alıp size kazancın onda birini veriyor. Gerisini de otellerde şanıpanya içerek harcıyor." Erbakan, hayali ihracat konusunda da "Özal'ın bir holdingi iki satır yan yaayor. 'İşte şu kadar ihracat yaptım, vergi iademi istiyorum: Özal da kalkıp buna milyarlarca vergi iadesi veriyor. Bu verginin parası da sizin gibi ezilen halkın cebinden çıkıyor" dedi. özal döneminde hastanelerin hapishane olduğunu, hastaneye yatıp tedavi gören fakir vatandaşın, parayı ödeyemeyince hastanede hapis kaldığını söyledi. ARÇELİKTORPİDO 20.000 TL peşin 20.000 TL toksitle 6 oy vade ARÇELİK ELECTRONIC 30.000 TL peşin 30.000 TL taksitle 9 oy vode ARÇELİK SUPER ELECTRONIC 36.000 TL peşin 36.000 TL toksitle 9 oy vode Kısa bir süre için... Çok özel taksiHerle! ARÇEÜK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle