18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İDEYLÜL 1988**** CUMHURİYET/11 Yılmaz Güney kampaııyası FRANKFURT (AA) SHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Eren ile Ankara Milletvekili Arif Sağ, "Yılmaz Güne>'e özgtirlük kampanyası" kapsamındaki basın toplantısında, SHP'nin Irak'tan Türkiye'ye sığınanların durumlannı uluslararası sorun haline getirmek istediğini, iktidarın bunu engellediğini öne sürduler. Merkezi Wiesbaden'de bulunan "Demokratik Sanatçılar Birliği" tarafından düzenlenen basın toplantısına Turkiye'den gelen bazı sanatçılar da katıldılar. Ozan Ceyhun, Aziz Nesin'in yurtdışına çıkmasının engellenmesi gerekçesiyle hükümet aleyhine dava açacaklarını bildirdi. Heilderberg'de bugün düzenlenecek geceye bazı ses ve film sanatçılan da katılacak. Cumhuriyet, Milliyet ve Tercüman'da anlaşma sağlanamadı tstanbul Haber Servisi Tiirkiye Gazeteciler Sendikası ile Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası arasında Milliyet, Tercüman ve Cumhuriyet gazeteleri işyerleri için surdünilen toplu sözleşme görüşmelerinde arabulucu safhasında da anlaşma sağlanamadı. Yasa gereği, uyuşmazlık üzerine arabulucu olarak görev alan Prof. Dr. Toker Dereli'nin taraflar arasında sürdürdüğü çalışmaları da sonuç vermedi ve 15 gün süreli arabuluculuk görevi sona erdi. Arabulucu raporunun sendikaya ulaşmasından sonra TGS, Milliyet, Tercüman ve Cumhuriyet işyerlerinde yasal prosedürü çalıştırarak grev kararı alacak. ce Kuruçeşme'deki Pafuli Restoranda dostları ve arkadaşları tarafından anıMı. Ûnce konuMar arasında küçük söyleşilerle başlayan gece, daha sonra Güney'in yaşamı ve çalışmalarının anlatılmasıyla sürdü. SHP İstanbul İl Başkanı Ercan Karakaş, milletvekili Cüneyt Canver ve Aydın Güven Gürkan'ın yanı sıra, Atıf Yılmaz, Turkân Şoray, Hale Soygazi, Can Yücel, Tarık Akan, Rutkay Aziz, Işıl Ûzgentürk, Alı Ozgenturk gibi birçok sanatçı ve yönetmen de Yılmaz Güney'i anma gecesine katıldı. (Fotoğraf: Esat Pala) Güney'i anma gecesi KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın kızı Ender Denktaş Bahri, 8 ekim cumartesi gecesi Aspendos'ta "Akdeniz Akdeniz" Uluslararası Şarkı Yanşması'nda uıkesini temsil edecek. Ender Bahri için müzık, vazgecilmez bir tutku. "Müzik benim hayatım gibi bir şey otöu" diye ifade ediyor. 0nun için unce klasik Batı müziği ve özellikle Mozart geliyor Iş yaşamında da muzikte iç içe. Bayrak radyotelevizyonunda Batı muziği program yapımcısı olarak çalışıyor. "Bazen babam şarkı söylüyor, ben de 'Baba senin sesin çok guzel' diyorum. 0 da "Sen kime çektin sanıyorsun" diye cevaplıyor. (Fotoğraf: AA) Denktaş'ın kızı yanşmada iddialı RapM Wien Galatasaray Sadece bayrak kaldı maçını iztemek için Vıyana' ya giden taraftarları götüren otobüsler Avusturya'dan boş dönüyor. İstanbul'dan Viyana'ya giden 30 kadar otobus KapıkUe'den boş giriş yapıyor. Kapıkuie Gümrüğü'nden 45 ve 6 eylül günlerinde 1500 kişinin çıkış yaptığını belırten Kapıkuie Emniyet yetkilileri, 5 taraftarın Avusturyadan geri çevrildikierini kaydettiler. Galatasaray tarattarlarını götüren 34 DCV 16 plakalı Pınar Turizm otübusüyle, Albayrak firmasma ait 34 T 5451 plakalı otobüs Kapıkule'den yolcusuz giriş yaptı. Pınar Turizm otobüsünün sürücüsü Ergün Döken maç için Viyana'ya 46 kişi götürdüğünü, ancak maçtan sonra yolcuların hiçbirinın gelmediğini söyledi. HABERLERIN DEVAMI Demir Çubukla Kol Kırmak (Baştarafı 1. Sayfada) Başçavuş Bayram dinlemez, yinelersorusunu: Nereden geliyorsun gecenin bu saatinde? Ve Kasımlı köyünün meydanında dayak faslı başlar. Köydeki korucular şefi, milis komutanı da "Yahu yapma, tanıdığımız adamdır" der, ama faydası olmaz. Başçavuş, elindeki demir çubukla Tahsin'e indirir birkaç kez. Sol kolunda büyük bir acı duyar: Kırılmıştır kolu. Ertesi sabah Tahsin, kınk koluyia Baykan'da görevli jandarma komutanlığına gider. Amacı suç duyurusunda bulunmaktır. Ama ne var ki almazlar ifadesini; davacı olmaktan vazgeçirmeye çalışıriar. Daha sonra Diyarbakır'a gider, kınk kolu alçıya alınır. Ancak doktor raporu yine alamaz. Buna rağmen mahkemeye başvurur ve davacı olur demir çubukla vura vura kolunu kıran Başçavuş Bayram'dan... Gözlerinin içine acı çökmüş Tahsin'in. Anlatıyor, bizlerden medet umarcasına: "Ben fakir birinsanım" diyor, "hakkım kalmasın bey!" * Baykan'ın çarşısındayız. Az ötede bir pankart açılmış: "Sömürgeci faşist BAAS repmi kahrolsun!" Hemen dibinde on on beş kadar genç insan; yaşları en çok 1820. Sloganı atıp "Kahrolsun!"u vurgularken, bakıyorum, boyun damarları parmak gibi kalınlaşıyor. Bir ara daha da heyecana gelip, "Yaşasın pesmerge!" diye bağırıyorlar. Biraz dikkatle izleyince, hayli profesyonelce çalıştıklan hemen belli oluyor... Bu kadar genç insanı, hem de polisin, jandarmanın burnunun dibinde, "Kahrolsun!" diye bağırtan nedir acaba? Bu sorunun üstünde yeterince düşünülüyor mu? Bir yanda işsizlik, yoksuliuk; geleceğe dönük herhangi bir umut beslenmeyişi. Sadece bu değil tabii. "Demir çubukla kolu kırıldığını" söyieyen Tahsin de yarın o pankartın altında yerini alabilir mi? Bugün "hakkım kalmasın bey" diye ortalarda dolaşan Tahsin, hakkım alamayınca, Kasımlı köyünden bir gece karanlıklara karışıp gidebilir miydi dağlara?.. • SHP lideri İnönü, Siirt'teki coşkulu kalabalığa Tahsin'i anlatıyordu adını anmadan: "Eziyet görmüş, kolu kırılmış. Olmaz böyle sey! Takipçisi olacağız. Demokraside böyle şeyler olmaz. Bütun bunlar hâlâ olabiliyorsa, demokrasiyi bir türlü yerli yerine oturtamadığımız içindir. Ama bu guzel gelecek yaklaşıyor. Ana dili şuymuş buymuş, farketmez. Kimseye eziyet edilemez. Hele işkence kesinlikle olamaz!" Siirt'ten ayrıldık. Vahşi bir doğa; inanılmaz güzellikte. Dağlar arasında yol alıyoruz. Altımızda kıvrıla kıvrıla Botan Çayı akıyor; rengi yeşilin bir başka türlüsü, büyüleyici! Bir askeri jip so!>uyor SHP otobüsünü. Arkası açık. Beş asker, ellerinde makineli tüfekler; sırt sırta vermişler, her an ateşe hazır, etrafı gözlüyorlar. Bir yerde duruyoruz. Askerler jipten hemen atlayıp yolun iki yanında mevzileniyor... Eruh'a gidiyoruz. 1984 ağustosunda PKK'nın ilk saldınsını düzenleyerek garnizon bastığı yere. Eruh'ta güvenlik önlemleri olağanüstü; her yanda asker, polis. Buralarda görev yapan güvenlik güçleri ÖzaPın tek bildigi şey tekrarlamnca Tufan Doğu, "Bunlar görevliler. Bunlara erari veren emniyet müdüni üe de zamanı gelir hesaplaşınz" dedi. Inönu konuşmasma, "Sayın Özal bizim söylediklerimize çok kızmış" diyerek başladı ve özal'ın doğru bildiğinin zam ve hayali ihracat olduğunu söyledi. Sözü Kuzey Irak'tan sığmanlara getiren SHP lideri, mülteci kamplanna gönderilen yardımların yetersiz olduğunu, buna kızmamak gerektiğini, birden bire gelen binlerce insana hemen yardım yapılamayacağını söyledi. Inönu, "Biz banş içinde yaşayan insanlanz, bize sığınan insanlara kucak açanz, biriikle banş içinde yaşanz" dedi. Türkiye'nin insan haklanna saygı göstermek zonında olduğunu anlatan SHP lideri, "Ülkemizde hâlâ baskılar süriiyor, fışlemeler, sakıncah insanlar göriılüyor. Biz bütün bunlann karşısındayız. Bunun için iktidara gelmemiz gerekiyor" derken gençlerden oluşan 10 kişi kadar bir grubun "Halklara özgnrlük" sloganı attığı görüldü. inönü bunun üzerine, "Türkiye'de berkese özgüriük istiyoruz. Eskiden kullanılmış yanlış sloganlan kullanıp insanlan yanlış yollara götürmeyin" diye konuşunca, bu slogan bir kez daha duyulmadı. tnönü daha sonra Dicle kıyısındaki mülteciler için açılan çadırkenti ziyaret etti. Geceyi Diyarbakır'da geçiren İnönü bugün Elazığ'da konuşacak. ANKARA'dan YALplN DOĞAN (Boştorafı 1. Sayfada) ekonomik kalkınma uzerinde her zaman olumlu etkiler yaratmıyor". Kendine ait bu sözü, şu sıralarda herhalde en çok Özal'ın kendisi anımsıyor olmalı. Çünkü, doların ve markm Türk Lirası karşısında böylesine çılgınca tırmanışı artık "dönemsel hastalıklardan" birine dönüşüyor. Daha geçen ay bu zamanlarda, ağustosun tam 11'inde dolar yine bir hafta içinde yüzde 5.5 oranında değer kazanıyor. Aradan bir ay geçiyor, benzer olay yineleniyor. Dolar yine başını alıp gidiyor. Başka ülkelerde paranın "yıllık değer kaybına eş" değer kaybının Türkiye'de yaşanması için birkaç gün yetiyor. Gerçi geçmişte uygulanan sistem sabit kur sistemi olmakla birlikte, yine de vurgulamakta yarar var. Eskiden tam on iki yılda (19581970) yüzde 6 oranında değer kaybına uğrayan Türk Lirası, şimdi son altı ay içinde yüzde 45 oranında değer kaybediyor. Peki, bu çalkantı nereden kaynaklanıyor? Temelde, devlet harcam3İarında ipin ucunun kaçırılmasından. Devlet büyük harcamalarda bulunuyor. Yılın başında hesapladığı bütçe daha yılın ortasında delik deşik hale geliyor. Bütçe açığını iç borçlanmayla kapatmaya çalışıyor. Yılbaşında 6 trilyon lira ıç borçlanma öngörülüyor Yılın ortasında bu rakam aniden 9 trilyon liraya fırlıyor. işte devlet harcamalarından basit bir örnek: Özal hükümeti aynı anda 63 barajı ve buna ek olarak 63 baraja bedel Atatüık Barajı'nı yine aynı anda gerçekleştirmeye çalışıyor. Ya da bir başka örnek: Türkiye'nin Irak'tan alacağı şu anda 2.2 milyar doları buluyor. Türkiye aylar ve aylar boyunca Irak1 tan karşılığım almadan. içerde irtracatçıya ödemeierini yerine getiriyor. Yanı, ihracatçıya, devlet olarak kendi tahsil etmedıği parayı, üstüne vergi iadesini ekleverek ödüyor. Ya da bir başka örnek daha: "Her derde deva" olarak sunu (Baftara/ı 1. Sayfada) İnönü, şunları söyledi: miz için yaşamın hiç de kolay olmadığı açık... "Ben dogru bildigimi yapanm Askerimize, polisimize tetik çeken ayrılıkdiyor Sayın Başbakan. Çok iyi çı saldırganların, olmayacak bir dava peşinBaşbakan, mesela sizindognı büde koşturdukları da açık... diginiz nedir, onu anlayalım. Biz Ancak olamayacak davayı sürenleri teczanncttik ki enflasyonu aşağı çerit edebilmek, askeri deyişle "hedef kecekti. Ama bunu yapmadı. Makuçültmek" bizim elimizde.JHedefin sadece sal anlatıyor. Dogru bildigi sadeaskeri nitelik taşıyan önlemlerle küçültülece zam yapmak." meyeceğinin herhalde farkındayız. Bu cenSHP lideri saat 17.00 sularınnet topraklarda, herkesin mutlu, insan gibi da Diyarbakır'a girdi. Kilometre yaşayabilmesini ve "hakkım alabilmesini" ile ölçülen araba konvoyu eşliğinsağladığımız ölçüde, saldırganların emellede kente gelen İnönü, burada coşri kursaklannda kalacaktır. kulu, büyük bir kalabalı&a konuştu. Bunda hiç kuşku yok! • Seçim otobüsünün üstüne çikan ve milletvekillerini tanıtan Tufan Ülkemizin cografyası hem çok güzel hem Dogu'un sözleri sık sık "Başbaçok zor ve duyarlı. Perşembe akşamı, Kaskan t n ö n ü " , "Kahrolsun rik Boğazı'ndan geçip Silopi'ye, Irak'tan geSaddam" sözleriyle kesilirken len Kürtlerin yerleştirildiği kampa giderken alanda bir anda "yuh" sesleri bunu düşünüyorduk. İnönü ile biriikte, sığıyükseldi. Otobüsteküer de ">Tih" nanların çadırlarına doğru yürürken, arkaçekenlerin baktıklan yöne gözlemızda kalanlar, "Yaşasın Türkiye!" diye barini doğrulttuklarında, alana hâğınyorlardı. kim bir otelin balkonundan sivil Kamptakiler şaşkındı, bitkindi. Her tarafpolis görevlilerinin kamerayla çetan çocuk ağlamalan geliyordu. Kızılay'ın yekim yaptıkları görüldü. Uyarılamek arabalarının önünde uzun, kalabalık ra rağmen çekim surünce Tufan kuyruklaroluşturmuşlardı. Çok beklemekten Doğu, "Orayı lerk etmezseniz, miting başlamayacak. Genel Başyakınıyortardı, aralarında öfkeli olanlar da gökan konuşmayacak" dedi. Balrülüyordu. Ne üstlerinde vardı, ne başlarınkondaki görevlilerin ellerini iki da, ber şeylerini geride bırakıp öylece gelyana açarak çekim yapmadıklarımişlerdi. nı belirtmeleri üzerine Doğu, Kampın içinde, kampın dışında hassas bir "Yeşilçam'a mı gideceksiniz neortam oluştuğu dikkatimizi çekti. reye, orda yap çelUmini" diye koYardım elini uzatmakla, insanlık görevi yanuştu. Bir süre sonra da kamera pılıyor Iraklı Kürtlere. Yöre halkı da bundan sökülerek içeri alındı. Biı süıe çok memnun. sonra sivil polis görevlileri tekrar Ancak, bazı noktalara özen göstermek geçekime başladılar. "Yuh" sesleri rekli. Bir kere bu insanların statüsünün uzunca süre askıda bırakılması sakıncalı olabilecektir. Ayrıca madem ki insanlık görevi söz konusudur, bu insanların yaşam koşulları hiçbir istismara meydan vermeyecek biçimde düzenlenmelidir. Çünkü kısa bir süre sonra bu insanların kamp yaşantıları, Batı kamuoyunda ilgi odağı haline getirilebilecektir. Böylece de bir "antipropaganda"n\n yolu açıANKARA (Cumhuriyet Bürolabilir. su) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Başbakan Turgut Irak'ta eline silah alıp "ayrılıkçı" emellerÖzal'ın şimdi de "Ahaliyi loplale savaşan insanlardır Türkiye'ye sığınanlar. mak için sazlıcazlı toplanular düOlayın insancıl boyutunun yanı sıra, bu bozenleyip. hileler yaptığııu" söyleyutu da doğal olarak göz ardı edilemez. Bu di. Demirel, Özal'ı ve konuşmalaaçıdan "güvenlikrisfa'"ninne olduğunun diknnı ise "yalan dolan plaği" olakatle hesaplandığı biliniyor. rak niteledi ve vatandaşlara "ama Ancak özenle hesaplanması gereken bir bu plağı kıracaksıoız" diye seslenbaşka nokta hiçbir biçimde gözden kaçırıldi. Yenimahalle Demetevier 4. mamalı. Yöre insanı, Irak'tan gelenlere sınıCadde uzerinde düzenlenen mirın açılmas'ndan etkilenmiştir, memnundur, tingde, "Yar saçlann lüle lüle, Özal'a hayırlarla güle güle" ve olayla ilgilidir. Onda meydana gelen bu has"Ne yakacak var ne soba, kurtar sasiyetten yararlanmak isteyen kimi ayrılıkbizi Süleyman Baba" pankartları çı ve saldırgan güçlerin de faaliyetlerini yoile karşılaşan Demirel, ulkeyi yöğunlaştırdıkları söylenebilir. Bu çabaları etnetenlerin artık fabrika acamayıp kisiz kılabilmenin yolu, büyük düşünmekte mefruşat dukkânı açtıklarını bilgeçiyor bize göre. Silopi'deki kamptan gece yarısına doğru Nusaybin'e gelirken, koca koca kamyonları solladık hep. Yük kamyonları, Diyarbakır'daANKARA (AA) Millı Piki bir kampa sevk edilen Iraklı Kürtlerle doyango'nun 9 Eylül 1988 çekilişi luydu. Yaşananlardan, burnumuzun dibinde dün Izmir'de yapıldı. olan bitenden soğukkanlı biçimde, duygulaİkramiye kazanan numaralar nmıza kapılmadan gerekli dersleri çıkartabilşöyle: meliyiz. O zaman belki, Büyük Atatürk'ün 500 MİLYON LtRA "Ne mutlu Türküm diyene" sözünü dağa ta KAZANANLAR şa o kadar çok yazmamıza da gerek kal481921 (Aydın ve tzmir) maz... 200 MİLYON LİRA Nusaybin'e gelirken, kulağımızda hâlâ, KAZANANLAR kampın kapısında biriken vatandaşlarımızın 038325 (Samsun, istanbul, İstan"Yaşasın Türkiye!" sloganları çınlıyordu... bul, Antalya, Ankara) DYP LİDERİANKARA'DÂ Demirel: Siyasete ahlaksızlığı soktıılar direrek "Yakında meşrubat dükkflnı açarlarsa şaşraayın" dedi. Özal'ın lbrahim Tktlıses'in konseriyle yaptığı açılışa da değinen Demirel şunları söyledi: "Ankara'da sazlıcazlı konserlerle ahaliyi oraya cekmek için bin türlü hileler, desiseler yapıyorlar." Turk siyasetine ahlaksızlıgın sokulduğunu da bildiren Demirel daha sonra şöyle konuştu: "Şimdi dikkatli olun gazetelerdeki ilanlara kanmayın. Biz bunlara Türkiye'yi doğru düriıst idare edin, edemiyorsanız bırakıp gidin diyoruz. Birinci çare bunlardan kurtulmaktır. Bunlardan kurtulmadan baska şeylerden kurtulamazsınız," CUNEYT ARCAYUREK yaz.yor (Baştarafı 1. Sayfada) rin söylediğı gibi, kırsal alana gazetenin yeterli ölçüde girmemesi, buna karşın TV'nin sürekli propaganda pompalaması "evef'e etkili olabilirdi. Kırsal alandaki durumda bugün bir değişiklik göze çarpıyor mu, yoksa yine "lakayd bakışlar" sürüyor mu? Özal'a göre evet! Ancak büyük kentlerde büyük farkla halkoylamasını yitirmesi olası. Özal'ın kırsal alandan geleceğini sandığı oylara fazla güvenmemesi bugün için geçerli bir olgu. Büyük kentler vurursa, kırsal alanı tümüyle cebine koyamayacağı açıkça bilinen Özal'ın orandaki farkı lehine çevirmesi olasılığı zayıflayacak. Zaten köykent ayrımının büyük ölçüde sonucu etkilemesi de beklenmemeli diyenler var. Köy, kentin içinde. Sosyal olmasa bile ekonomik ilişkiler, köyü kente itiyor. Köylünün yaşam düzeyi 380 dolar düzeyine inmiş. Traktör almak bir yana, aracın milini bile alamaz hale gelmiş. Yükseltilen taban fiyatları aynı gün üretime katkısı büyük maddelere yapılan zamlarla elinden çıkıyor. Geçen gün başkentin altın ve döviz satışları ile içli dışlı merkezlerinde küçük bir gezinti yaptık. Altın her gün sabah saat 10.30'da İstanbul merkezinden gelen yeni fiyatla yükseliyor. Döviz ise, sabah başka, öğle üzeri ve akşama doğru daha değişik, tabii daha yüksek fiyata. Uzmanlara göre, dünyadaki örnekler gösteriyor ki, enflasyon bir kez yüzde 70'e fırtadı mı, bırakalım aşağı çekmeyi, o noktada durdurulması bile "mucize." Dün, altın ve dövizdeki korkunç fırlayışı özenle izleyen bir bir yetkili. "Korkanm yıl sonunda enflasyon üç rakamlı olacak" diyordu. Eğer Turgut Bey'in "ödemeter dengesi çözumlenmeden memleketimizdeki demokraside kesintiler olması ihtimali kuvvetlidir" savında gerçek payı büyükse, toplum olarak başımız Özal yönetimiyle yine belaya girecek demektir. Müdahale kokusu yayan bu sözlerin yanı sıra hele Özal'ın insana, bireye bakış açısı da ortada iken... Kastamonu'da zam fırtınasını yüzüne haykırana "Sus, yoksa içeri gidersin" diyebilen bir Başbakan'ın, özgür Milli Piyango çekîldî 668145 679327 683658 693531 697082 711582 711983 712416 747055 755574 764818 773829 781217 790103 793198 800407 804769 839605 840582 845846 865069 872390 877983 880456 882643 883502 906989 917883 940641 960515 978154 989055 989601 992989 998022 998914 500 BİN 011920 015307 022267 024938 034342 037135 070990 084186 089293 104606 113983 117782 125046 140979 153578 156880 161576 169472 170233 182430 189305 197090 201898 208215 209519 214778 225897 253294 256290 261900 269065 273104 275764 293843 302403 306054 318765 327517 333380 335881 342988 344111 350974 386840 389469 412112 424793 427507 428457 447680 449369 458592 470528 484267 490434 495073 520696 521710 540056 545999 570127 571880 576695 595537 613759 627719 628189 634676 653122 663627 669805 678596 680205 713213 726508 744351 759597 767006 772506 775726 780499 813501 831680 856345 858958 860911 864362 884218 891007 891321 913553 931573 967095 969926 970464 972697 983134 984167 992969 996069 100 BİN 01126 01201 03479 03853 04439 17929 21564 28247 37349 38899 45758 49262 53601 56157 57224 63076 65329 67082 74980 77418 78087 81856 84574 85830 85881 90870 91689 93295 94786 96677 50 BİN 0320 1673 1865 2381 2904 2977 3746 3989 4411 4416 4807 5095 5258 5775 7235 7791 7809 8830 9607 9990 20 BİN 000 107 176 302 708 10 BİN 13 19 49 82 90 (Baştarafı 1. Sayfada) macılann 60 bin dolayında olduğunu söyledi. "Bu kadar kısa süre içinde bu kadar büyük kitlenin her türlü ihtiyaçlarının karsılanmış olması. büyük başandır" diyen Içişleri Bakanı, sığınmacıların Batı ülkelerine gitme ihtimalinin bulunup bulunmadığı şeklindeki bir soruya, şu yanıtı verdi: "Herhangi bir üçüncü ülkeye gitme istekleri olursa, biz bunu saygı ile karşıîar, yardımcı olunız. Ben ö)le urait ederim ki bu konuda şampiyonluğu kimseye bırakma>an ülkelerin, bugün bu tavırlanna sahip olmaları gerekir." "Iraklılara serbest dolaşım hakkı Unıyacak mısınız?" sorusuna da Kalemli, "Zaman içinde gelişen şartlara göre, bu insanların Türkiye içindeki durumlan daha da açıklığa kavuşacaktır." yanıtını verdi. Ergani muhabirimiz Yaşar Öz Kürtlere 6dönüş9 yardum türk'un bildirdiğine göre, Tahran Radyosu, önceki gece yaptığı yayında, Mesut Barzani'nin Irak'ın af çağnsını reddettiğini bildirdi. Barzani'nin, af çağrısının "kimyasal silahlaria yapılan katliamın gizlenmesine" yönelik olduğunu belirttiği bildirilen haberde, Barzani'nin "Kürtler artık Saddam'a güvenmiyor. Irak'ın af önerisi, propaganda aracı olarak kullanılıyor. Saddam'ın af teklifini reddediyoruz" dediği bildirildi. Shultz ile dışişlerinden sorumlu Irak Devlet Bakanı Sadun Hamadi'nin görüşmesi gerçekleşti. "Irak'ın Kürtlere karsı kimyasal silah kullanmasını adaletsiz ve iğrenç" olarak niteleyen Shultz, Hamadi'ye kimyasal silah kullanımmın durdurulmaması halinde ABD Irak ilişkilerinin geleceğinin tehlikeye düşebileceğini söyledi. Sadun Hamadi ise basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kimyasal silah kullandıkları yolundaki suçlamamn temelsiz olduğunu one surdu. ABD'den suçlama ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Charies Redman, önceki gece düzenlediği basın toplantısında, Irak'ın ulkenin kuzeyinde kimyasal silah kullandığının açıklık kazandığını bildirdi. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra, daha önceden belirlenen ABD Dışişleri Bakanı George Oarphane Karar tasarısı Bu arada, ABD'li senatör Claiborne Pell, Irak'a karşı yaptırımlar uygulanmasını içeren bir karar tasarısını önceki gun ABD Senatosu'na sundu. Pell'in sunduğu tasarıda, Irak'a yapılan tüm yardımların ve verilen kredilerin durdurulması, Irak'a silah satışına, teknoloji transferine ve Irak'tan ithal edilen petrol ürünlerine ambargo konulması öngorulüyor. GREVLERLE DAYANIŞMA TOPLAMTISI Slayt gösterlıl, totoğra) serglsl Katılalım Yur. Ortaköy Kültür Merkezl D«reboyu Cad Barbaros Pasajı No: 110 Ortaköylstanbul Gün: 11 Eylul 1988 Saat: 1500 2000 Düzenleme Komıtesı adına Derrtga Matbaası Noramm Yıldız Porselen Hurma Eteküonik Sace Doğu plastik T.O.E EgenU Kültür Merkezi'ne dinamit Öte yandan Ankara Kuçükesat semtinde Irak Kültür Merkezi'ne dün sabah dinamit atıldı. Bina ve çevredeki evlenn camlannın kırılmasına yol açan patlamada can kaybı olmadı. AYNUR KARAASLAN 50 MİLYON LİRA KAZANANLAR 515934 (Samsun, tstanbul, İstanbul, Aydın, tzmîr) 25 MİLYON LİRA KAZANANLAR 266727 325097 10 MİLYON LİRA KAZANANLAR 319544 518634 531640 743811 5 MİLYON 108991 114880 432841 446782 477091 679344 681165 699838 761949 910525 2 MİLYON 008063 012697 082669 132238 213875 222071 272825 318819 321360 411200 426244 460785 470756 488899 534406 534605 539418 556075 563825 686055 696114 719188 721135 743125 744907 859133 866742 922159 929904 951761 I MİLYON 010993 032829 044768 047574 059733 067175 085129 117356 132122 147549 152698 166764 173271 175462 178448 188073 193568 221807 229610 254809 256324 256999 258668 278022 301571 303996 305483 312826 319931 343217 361311 375840 378843 395213 400648 403703 405418 406237 411910 414033 445876 449538 492022 495041 496640 512831 522527 523804 533097 537396 540223 550500 553146 556123 579214 585128 589042 608711 612960 615001 AMORTİ 628919 640721 650551 660262 4 ve 9 lan "fonların" bile dibi deliniyor. 1988 yılında örneğin, yeni toplu konut kredisi açılamaz hale geliyor. Çünkü,fcmlarıntoplam dengesi, yine aşırı harcama sonucu 1.5 trilyon açık veriyor. Bunlara birbuçuk yıl içindeki dört seçim sandığı ekleniyor. Her ZONGL'LDAK (Cumhuriyet) sandık ek bir seçim harcaması Zonguldak'ta, maden işçisinin getiriyor. Harcamalar fiyatları pompalı geçim sıkıntısı ve toplu iş sözleşyor. Cebindeki paranın değerini mesini protesto yürüyüşü dün de korumak isteyen sıradan bir va Kozlu bucağında yapıldı. tandaştan tutun daevlerini dolarTTK Genel Mudürlüğü'ne bağlı la kiraya veren ev sahiplerine ve Karodon, Merkez ve Üzülmez mübüyük şirket muhasebelerine ka esseselerinden sonra Kozlu Müesdar, toplumun her kesimi Türk Li sesesi'nde çalışan maden işçileri de rası'ndan kaçıyor. Her kesim elin saat 16.30'da 17 nolu maden ocade dolar ya da mark biriktirmek ğından 3 kilometre uzaklıktaki istiyor. Türk Lirası 'ndan kaçış, do Kozlu Merkez Postanesi'ne yürüların fiyatını yükseltiyor. düler. Ellerinde maaş dekontlanyTürk Lirası'ndan kaçışa hükü la yürüyen 500 kadar maden işçimet de yardım ediyor. Enflasyon si, merkezi Ankara'da bulunan rakamları yüzde 80'lere yaklaşır Kamu Sen'e üzerlerinde 8090 bin ken, hükümet faiz oranlarını dü Jira yazılı maaş dekontlarını posşürüyor. Türk Lirası ile tasarruf talamak istediler. Kozlu PTT Müyapanları cezalandırıyor. Kimse dürlüğu'nde görevli Şef Behiye göz göre göre cezaya katlanmak Akyüz, maden işçilerine mektupistemiyor. Bankadaki Türk Lirası larını kabul edemeyeceğini, neden hesabını kapatıp, eline ne geçse. olarak da emrin polisten geldiğianında dolar ya da marka ya ni söyledi. Maden işçileriyle PTT görevlileri arasında yapılan konuştırıyor. malardan sonra işçilerin mektupBaşbakan Özal'a doiarın tır ları alınmaya başlandı. manışını soruyoruz önceki gün. Özal'ın yanıtı hafif umursamaz: "Serbest kur uygulamasma geçtik. Bu uygulama şimdi yavaş yavaş yerine oturuyor. Böyle inış (Başıarafı 1. Sayfada) tstanbul bölge kurulu toplantıçıkışlar olacaktır. Ama, önümüzdeki dönemde başka yeni tedbir sına, Türklş'in karan gereği görev li olan şube başkanları yerine yok". Oysa, Özal'ın bu sözleri soy geldiklerini söyleyen, ancak toplediği.saatlerde Ankara'da Mer lantı salonunun kurul üyelerinin kez Bankası Banka Meclisi çok bulunduğu ön bölümüne alınmasınırlı bir kesimi ilgilendirmekle yan bazı işçiler durumu protesto birlikte, yeni karadara yöneliyor. edince tartışma çıktı. ö n tarafa Kredi faizlerini düşürmek ve dev gelmek isteyenlerin bağırarak itiletin iç borçlanma maliyetini razlan üzerineTürkîş Genel Sekazaltmak için aldığı kararları yü reteri Emin Kul salonu terk etmeleri ihtarında bulundu. Salonda rürlüğe koyuyor. gergin bir hava doğdu. Türklş Hâlkın önünde duran iki seçim yönetimini yeterli eylem yapmasandığı devletin harcamalarını makla suçlayan çeşitli sataşmalar iyice hesapsız nale getiriyor. He oldu. Itirazcılar salonu terk ettisapsızlık kasanın dibini delivor. ler ve olayı protesto ettiler. Daha Kasa elbette dibi delik kalmaya sonra kürsüye çıkarak söz alan cak. Ya ne olacak?... Türktş Başkanı Şevket Yılmaz, Referandum sonrası Türkiye bu türden gelişmelerin toplantımn yeni bir "zam fırtınası"na yaka içeriğinin yanlış açıklanması solanacak. nucunu getirebileceğine işaret etti. Referandumda Türklş'in yürüteceği kampanyada görev alacak tstanbul ve bağlı 8 ilin sendieleştiriden, hele bireyden gelen ka yöneticüerine yönelik konuşeleştiri yüklü seslenmelerden masında Turklş Başkanı Şevket haz duyduğu, hoşgörüsahibi ol Yılmaz "neden hayır?" sorusunu duğu söylenebilir mi? Özal zam yanıtlarken işçilerin sorunlarının ları savunurken, "Yaptıklarım, toplu pazarlık masalarında çöyapılması gerekenlerdi" gibi bir zümlenemeyecek boyutlarda oltekerlemeye sığınıyor. Ama gidiş duğuna değındi. "tşçinin, işçi öro gidiş ki, Özal'ın halka enflas gütünün, işçi >öneticilerinin (kayonla çektirdikleri ile "yaptıkla deri) yapılmak istenen bir sistemi rı, yapacaklarının teminatıdır" bozmak, demokratik yapıda lemel hak ve özgürlükleri yeniden sloganına dönüşüyor. AA da şu haberi veriyor: An ve güvenceli bir biçimde yerli yekara'da Belediyeiş Sendikası ' rine yerleştirmek mecburiyetinna üye üç bin dolayında işçi, üc deyiz" dedi. Başbakan özal'ın retini alamıyor. Altındağ Beledi son derece küçük, ama iktisaden ye Başkanı'na göre, "Borç bir güçlü menfaat grubunun temsilcisi olarak siyasal yaşama girmilyarı geçiyor, kasada bir kuruş diğini, bu güçlerin işçi ve çalıyok." Yenimahalle Belediyesi de şanları cendereye alma, depoaynı durumda. Başkanına göre, litize etmeye çalıştıklannı belirtti. "işçilere 350 milyon ücret, 750 milyon toplusözleşme farkından Şevket Yılmaz iktidarın hededoğan borçları var." finin Turkiye'yi bu menfaat gruOn gün önce, yıl sonuna ka bunun ekonomik ve siyasal ipodar doların iki bin lira olacağı teği altında tutmak, Türklş'in tesöyleniyordu. Rakam bugün mel amacımn ise Türkiye'de siya2200 liraya uzanıyor. Özal'ın sal ve ekonomik demokrasinin övünüsü "İsteyen, dilediği kadar tüm kurum ve kuralları ile yerleşdoları, markı cebinde taşıyabi tirilmesi olduğunu söyleyerek lir." Enflasyon yuzde 100'e tır özetle şoyle devam etti: "Yani manıyor, işçi ücret alamıyor, köy aramızda son günlerin moda lü kazandığını yine Özal'ın fiyat renklerinden örnek vermek gerelarına kıyıyor, kentli fiyatlara kirse, kahverengi ile beyaz farkı vardır. 25 eylül halk oylaması ikayak uyduramamanın telaşı için tisaden güçsuz durumdaki çoğunde. luk için önemli bir fırsattır ve bu Özal ise bir umut peşinde. Ne fırsat akılcı bir şekilde değerlenenflasyon, ne döviz fiyatları. dirilmeiidir. Yüzde 36'yı tutturma çabasında. 25 eylulde demokrasiyi demok"Hayal ettiği sürece yaşamak" rasi olmaktan çıkaran, grevli sergibi bir şey! best toplu pazarlık düzeninin işleriik kazanmasına imkân verecek düzenlemeleri engcllc>en, hürsendikacıhk ve toplu pazarlık ilkelerini hiçe sayan, millet sefalet koşulları altında sünınürken bir küçük azınlığa örneği gorulmeraiş imkânlar ve çıkarlar sağlayan siyasal iktidann isteğine karşı çıkANKARA (Cumhuriyet malıyız. 'Hayır.. yetti artık!' deBürosu) Başbakanlığın sameliyiz, 'Aldattığın yeter..' Bunu vunma dilekçesinde suçlanan yaparken 25 eyluliın daha ileri boMtT Güvenlik Daire Başkanı yutlardaki mücadele hedefierimiMehmet Eymür, yapacağı zin bir unsurunu, ama oncmli bir açıklamadan son anda unsurunu teşkil ettiğini de hatırvazgeçti. dan uzak tutmamalıyız. KendimiCumhuriyet'in Ankara muzi 'Öyle ya da böyle, ne değişecek' habirlerine önceki gün gönpropagandasına kaptırmamalıyız. derdiği mesajda dün için saat Milinglere, protestolara, yürii09.00'da bütün basın için bir yüşlere, yemegi boykota, zirveye, metin dağıtacağım söyleyen ILO'da, Avrupa Topluluğu'nda Eymür, bilinmeyen nedenlermücadeleye devam edeceğiz. Bıkle açıklama yapmaktan vazmadan usanmadan devam edecegeçti. Kendisini evinden arağiz. C'retip üretmemek bizim eliyan muhabirlerimize, Eymürmizde... Mücadele halkalarından ün evinde oimadığı yanıtı vebiri olan 25 eylülün hakkım verrildi. meliyiz." Maden işçisi yürudu Türkİş:Yetti Eymür açıklama yapmadı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle