Katalog

10 EYLÜL 1988 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Vietnam ııçağı düştü: 74 ölü BANGKOK (AA) HanoiBangkok seferini yaparken, Bangkok Havaalam'na inmesine üç dakika kala bir pirinç tarlasma düşen Vietnam uçağında en az 74 kişinin öldüğü bildirildi. Tayland Hava Kuvvetleri sözcüsü Sommot Sundaravej, Sovyet yapımı TU134 tipindeki uçağın enkazmdan şimdiye kadar 74 ceset çıkanldığım açıkladı. Görgü tanıklan da uçaktan kurtanlan 6 kişinin dördünün erkek, ikisinin kadın olduğunu bildirdiler. Oldukça geniş bir alana yayılan enkazda ceset arama çalışmalan sürüyor. Tayland Ulaşlırma Bakanı Montree Pongpanit, uçakta 6 kişilik mürettebatla birlikte 90 kişi bulunduğunu kaydetti. PravdaLeon Troçki'nin Ekim Devrimi'nde anahtar bir rolüstlendiğini yazdı Troçki tabusu yıkıldı PpKTRE LEON TROCKiT" parti yanlısı idi. Troçki, 1905 yılında ise siirekli devrim teorisini ortaya attı. Buna göre "demokratik devrim" aşamasından kısa süre sonra sosyalist devrime geçilmeliydi. 1917'de Bolşeviklere katılan Troçki, ondan sonra Lenin'in en yakın çalışma arkadaşları arasına girdi. Sovyetler Birliği'nin ilk dışişleri bakanlığını yaptı. Kızıl Ordu'yu kurdu. Lenin'in ölumünden sonra Stalin'le görüş aynlığına düştü ve 1929'da sürgün edilerek Buyükada'ya (tstanbul) yerleşti. 1940'ta Meksika'da öldürüldu. MOSKOVA (AP) Sovyetler Birliği Komünist Partisi yayın organı Pravda'da dün yayımlanan bir makalede yıllar sonra ilk kez Stalin döneminde karşı devrimci Uan edilen Ekim Devrimi önderlerinden Leon Trocki'nin Rus devriminde ve genç Sovyet devriminin savunmasında anahtar rolü oynadığı kabul edildi. Bununla birlikte makalede Ekim Devrimi1 nin önderi V.t. Lenin'in Troçki'yi arkadaşına ihanet eden kimse anlamına gelen "Judas" sözcüğüyle nıtelediği belirtildi. Sovyet banında 48 yıldır ilk kez Troçki'nin adından bahsediliyor. Troçki ile ilgili olarak en son 1940'ta Mek DUNYADA BUGUN AIİSİRMEN Sinsi Karmaşa Her şey, her zaman, her yerde kendiliğinden, rastlantı sonucu karmakarışık olmaz. Kimi zaman karmaşa bilerek, ısteyerek, sinsi hesaplar sonucunda, iyice planlayarak yaratılır. Yanlışı, topluluklara doğru olarak sunabilmenin tek yoludur bu yöntem. Ülkemizde bugün egemen olan kavram kargaşası da bilerek, isteyerek, sinsi ve ince hesaplar sonunda yaratılmıştır. Amaç bir kez daha yanlışı doğru olarak sunup kabul ettirmektir. Toplumumuzda yutturmacanın bini bir para. Adam çıkıyor hem köylülükten yakınıyor, geri kalmışlığı yıllar yıiı köyiülüğe bağlıyor, üstelık köylüyü küçümseyip, alaya almaktan çekinmiyor, umarı, köylünün köyünde Pleyel piyano çalıp, kortlarda tenis oynamasında arıyor, hem de "istanbul Dükalığı", "Ankara Dükalığı" gibi ilk bakışta parlak, ama içi kof bir kavramı gelistiriyor. Bununla da yetinmeyip, demokrasiye yönelmeye çalışan bir ülkede, hanedan sarianatı kurmaya kalkanı da, "İstanbul ve Ankara dükalıklannı" yıkıp, halkın egemenliğini gerçekleştirecek bir kahraman gibi gösteriyor. Bağımsızlık için kanını canını vermiş olanlar ise, bürokrat, buyurgan sıfatına layık görulüyor, Adam metropol düşmanlığıyla demokrasiye varacak. Bu adama hiç kimse öğretmemış midir ki, demokrasiler kentlerin başlamasıyla gun yuzune çıkmış ve onlara koşut olarak, gelişıp boy atmışlardır. Türkiye'nin en üretken, işçi sınıfı açısından en yoğun, külturunün birikimi açısından en zengin kentini, "İstanbul Dükalığı" diye nitelendirmek, sonra buna bir de "Ankara Dükalığım" ekleyip, "yiğrt Anadolu insanT'ndan yana görünmek ilk bakışta gıdıklayıcı bir popülizm, ama gerçeklere uymuyor. İstanbul'da yaşayanların çoğu Anadolu kokenli. Ankara, bağımsıztığımızın bas* kenti Ankara, Anadolu'nun bağnnda bir kent ve her iki metropol de tüm yurdun aynası. işsizlığiyle, enflasyonuyla, çarpık büyümesiyle, lumpen alt kültürün gittikçe güçlenmesiyte tam bir ayna bu iki metropol. İstanbul ve "Ankara Dükalığı" kavramlarından yola çıkarak, doğru dürüst bir analize de, doğru dürüst bir çözüme varmak da olanaksız. Ama ne beis, adam diyor ki; "Ben bir benzetme yapayım, benzetme duruma uymazsa eğer durum benzetmeye uysun." Adamın niyeti belli, bir zamanlar padişahların ayncalıklı vakanüvisleri gibi o da hanedan muhabiri ya da muharriri takımtna katılıp, egemenle aynı masada oturan, sürekli aynı araçla seyahat eden ayrıcalıklılar arasına girecek. Bir başka adam, en yüksek makamlardan birine, 1982 Anayasası'nın olanaklan ve o anayasının mimarlannın icazetiyle oturmuş, 12 Eylül'ün Başbakan Yardımcılığı'ndan, 125 eylülün başbakanlığına geçmiş, 12 Eylül'ün yasaklısı ile vetolusuna sivilliK ve demokrasi dersı veriyor. Kendi kişisel hesaplarını yasaklı bir düzen içinde sürdürmeyi kurarken, topluma da demokrasi ve özgürlük kahramanıymış gibi görünmeye çalışıyor. Bu görüntü karşısında bir başkası, hayali ihracatçı, silah kaçakçısı, altın kaçakçısı mafyası ile Suudi sermayesi ve Amerikan telkiniyle palazlanıp milyarları vuran, kutsal ıttifakçılar işbirliğinin, Türkiye'nin üretimi hep düşük tuttuğunu ıleri sürdüğü asker ve sivil bürokrasinin yasakçı yönetımini yıkıp, yerine hem kapitalistlerin hem işçilerin güçleneceği bir demokratik düzen kuracağını ileri sürebıliyor. Gerçekten son yıllarda işçilerimiz, hem ekonomik hem de politik olarak ne kadar da güçlendiler değil mi? ve iflas etmiş, bankaya borcunu ödememekte direnen işadamı ile hayali ihracatçı ve kaçakçı maryasının kutsal ittifakla el ele verdiği dönemde, özgürlüğümüz ne kadar arttı, demokrasimiz ne kadar güçlendi, bağımsızlığımız ne denli pekişti, günlük yaşamımız ne denli kolaylaştı, ekonomik düzeyimiz ne denli yükseldi değil mi? Bütün bu kavram kargaşası boşuna değil. Belli bir amaca yönelik. Size beyaz görüntü altında kapkara bir çozümü yutturmak için yapılıyor. Bu kargaşaya bakınca insanın aklına ister istemez bir fıkra geliyor: Adamın biri elinde iki bavulla gümrükten geçiyormuş. Gümrükçü, bildirimde bulunacak bir seyi olup olmadığını sormuş, bizimki ise "yok" demiş. Gümrükçü diretmiş: Peki bavullarda ne var? Kuş yemi, demiş bizimki. Açın demiş gümrükçü. Bavul açılınca ne görsünler, yüzlerce kol saati. Bunlar mı demiş gümrükçü kuş yemi? Pişkin hiç bozuntuya vermemiş: vallahi abi demiş, ben bunu kuşların önüne korum; yerlerse. Bu iç bulandıncı güldürü belli ki "yersen" hesabına dayanıyor. Halkımızın bu oyunu yiyip yemeyeceğini ise 25 Eylül günü hep birlikte göreceğiz. Isterseniz yazıyı Ozdemir Asaf'ın bir şiirinin değiştirilmiş biçimiyle noktalayalım: Bütün renkler aynı hızla aldatıyordu. Birincilıği beyaza verdiler. Devrimin önderlerinden Bolşevik Devrimi'nin Lenin'den sonra en parlak önderi olan Troçki 1879 yılında doğdu. Asıl adı Lev Davidoviç Bronstayn'dı. 19 yaşından beri siyasal mücadele içinde olan Troçki birçok kez tutuklandı. Sibirya'ya süriildü ve 1902'de kaçarak Londra'ya Lenin'in yanına gitti. Kısa zamanda usta bir yazar ve konuşmacı olarak sivrildi. Rus Sosyal Demokrat tşçi Partisi'nin 1903 yılında toplanan ünlıi 2. kongresinde Lenin'le görüş aynlığına düştü. Lenin profesyond devrimcilerden oluşan disiplinli bir partiyi savunuyordu. Troçki ise geniş tabanlı, demokratik Sovyetler Birliği Komünist Partisi yayın • organı Pravda Gazetesi'nde yayımlanan bir sayfalık makalede, Ekim Devrîmi önderlerinden Leon Troçki "Hünerli bir yazar, hatip ve örgütçü" olarak nitelendi. sika'da öldürüldüğünde haber verilmişti.a Makalede "Devrim ve iç savaş yıllannda Lenin'den sonra en popüler lider Troçki idi" denilirken "Troçki'nin parti hayatına en aktif olarak katıldığı 19171924 döneminde sosyalizm ve devrimin bir düşmanı olmadığı, ancak bu dönemde Stalin'in düşmanı olduğu belirtildi. Makalede Troçki'nin Stalin'in kurbanlarından olduğu da kaydedildi. Pravda'da yer alan bir sayfalık makalede, "Hünerli bir yazar, hatip ve örgülçü" olarak nitelenen Troçki'nin Ekim Devrimi sırasında olduğu kadar, devrim konseyi başkanı ve savunma ve denizcilikten sorumlu halk komiseri olarak görev yaptığı iç savaş yillannda da iyi bilinen bir rol oynadığı belirtildi. Troçki'nin Ekim Devrimi sırasında gösterdigi yetkinliğin belirtilmesine rağmen, makalede, Lenin'in 19H'de Troçki için arkadaşlarına ihanet eden kişi anlamına gelen "Judas" nitelemesini yaptığı anımsatılıyor. Bilindiği gibi Judas, Isa'yı Romalılara ihbar ederek ona ihanet eden kişinin adı. "Devrimin tblisi" başlıklı makalede Troçki'nin 1917'ye kadar Bolşeviklere katılmadığı ve itibannın bütünüyle iadesinin olası görülmediği belirtiliyor. Lenin'in 1924'te ölmeden önce Troçki ve Stalin'i partinin önde gelen yöneticileri olarak nitelediği, ancak partiyi bu iki kişinin "olumsuz karakter özelliklerine karşı" uyardığı kaydedilen makalede "Bu iki kişi arasındaki mücadele larihimizin en dramatik sayfalanndan birini oluşturmaktadır" deniliyor. Pravda'daki makalede Troçki'nin pa;ti tarafmdan ülkeden sırurdışı edilmesinden sonra antiSovyet ve antiMarksist bir pozisyona kaydığı belirtiliyor. Ammsanacağı gibi Troçki'nin Ekim Devrimi sırasında oynadığı rol resmi kayıtlardan silinmişti. 1940'Ta sürgünde olduğu sırada öldurülmesinden sonra Troçki'nin fotoğraflan resmi arşivlerden kaldınlmış, Sovyet Devleti'nin kurulması çalışmalan sırasında çekilen fotoğraflarda topluluk içindeki görüntüleri rötuşlanarak silinmişti. ŞevardnadzeShultz buluşması WASHINGTON (AA) ABD Dışişleri Bakanı George Shultz ile Sovyet meslektaşı Eduard Şevardnadze'nin, 2223 eylulde fVashington 'da bir araya geleceği bildirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, BM Genel Kurulu'nun açılışmdan Once yapılacak ShultzŞevardnadze görüşmelerinde, silahların kontrolü, ikili ilişkiler ve bulgesel sonınların ele alınacağını kaydetti. Burma'da çifte hüktimet RANGOON (AP) Burma'da 1962 yılında Ne Win tarafmdan duzenlenen bir askeri darbe ile alaşağı edilen eski Başbakan U Nu (82) dün geçici bir hükümet kurduğunu açıkladı. Büyükelçiliklere dağıtılan bildiride, U Nu'nun başbakanhk görevini yeniden üstlendiği, devlet başkanlığma Mahn Win Maung'un, savunma bakanlığına da emekli General Tin U'nun getirildiği belirtildi. Geçici hükümetin 9 ekimde yapılacak secimlerden sonra görevinin sona ereceğini belirten bildiri, eski başbakan ve muhalefetteki Barış ve Demokrasi Birliği Başkanı U Nu ve hükümet üyesi öteki 25 kişi tarafmdan imzalandı. U Nu büdiride, "Saat 9'dan itibaren (cuma sababı) Ne Win tarafından gaspedilen anajasal yetkimi kullanmaya başlıvorum. Bundan böyle mutlak güç Ne VVin'in değil benim ellerimdedir. Bunu açıklamaktan memnuniyet duyuyonım" dedi. Tek parti sistemi ile yönetilen Burma'da 26 yıl Burma Sosyalist Program Partisi (BSPP) ve devlet başkanlığı görevini yürüten Ne Win'in, temmuz ayında istifa etmiş olmasına karşın hâlâ kontrolü elinde tuttuğuna inanılıyor. Bu arada ülkenin en büyük hava üssunde görevli 200 askerin silahlanyla birlikte dün muhalefet hareketine katıldıklan bildirildi. Üste alınan sıkı giıvenlik önlemlerine karşın topluca kaçmayı başaran ve Rangoon Üniversitesi kampusundaki öğrencilerle birleşen askerler "Faşistlenn degil demokrasinin yanındayız" dediler. Burma'da daha önce de ordudan aynlarak muhalefet saflarına geçen askerler olmuştu, ancak ilk URMA KUDÜS (AA) israU'in güney bölgesinin güvenliğinden sorumlu General tzak Mordeşai, Gazze'dekı Filistin ayaklanmasımn elebaşılarmm yakalandığım söyledi. General Mordeşai, tsrail Radyosu'nda yaptığı konuşmada, ayaklanmayt yöneten halk komitelerini "hallaç pamuğu gibi" attıklarını ifade etti. Gazze Şeridi'nde son günlerde yaptlan operasyonlarda, 37 halk komitesinin ortaya çıkanldığım söyleyen general, toplam 200 Filistinlinin de tutuklandığını, bunlar arasında komite sorumlusunun da bulunduğunu kaydetti. Israil: Elebaşılarını yakaladık 1 MİLYON KİŞİ YÜRÛDÜ Başkent Rangoon'da önceki gün 1 milyon kişinin katıldığı. tek parti sisteminin değişmesı ve geçici bir hükümet kurulması için "hukumete diz çöktürmek" amacıyla büyük bir gösteri düzenlendi ve öenel greve gidildı. Muhalefetteki Barış ve Demokrasi Birliği tarafmdan dün geçici bir hükümet kurulduğu açıklandı, aacak bu hükümet bütün muhalefet grupları tarafından desteklenmiyor (Fotoğraf REUTER) kez çok sayıda kişi topluca hükümete karşı muhalefetin yanında yer alıyor. U Nu tarafmdan kurulduğu açıklanan geçici hükümete Maung Maung hükümeti tarafmdan herhangi bir tepkide bulunulmadı. Muhalefet liderlerinden Aung G>i ve Aung San Sun Kyi geçici hukümette yer almıyorlar. Aung Gyi, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Adımın listede bulunmamasından öturii memnunum. Çünku bu manlıksız bir çıkıştır" dedi. Bildiride, U Nu seçimlerden sonra iktidarı, oy çokluğunu kazanan kişiye devredeceğini ve seçimlerin normal bir biçimde yapılmasının olanaksızlığı nedeniyle kentlerde düzenlenecek kitlesel toplantılarda karar ahnacağını belirtiyor. Seçımlerde kendisinin de aday olduğunu belirten eski başbakan, diğer adayların adlarıru gazetelere yollamalannı ya da duvarlara afış yapıştırarak belirtmelerini istiyor. Bilindiği gibi önceki gün başkentte yaklaşık 1 milyon kişi tarafmdan bir gösteri düzenlenmiş ve tek parti sisteminin değişmesi, demokrasiye geçilmesi için geçici bir hükümet kurulana kadar genel greve gidilmesi kararlaştırılmıştı. SSCB Saharov: Reformlarda gerileme var MOSKOVA (AA) Fizikçi ve insan hakları savunucusu Andrei Saharov, Kremlin'in iki numaralı adarru Yegor Ugachev'in "gerici" tutumu sonucu, Sovyet reformlarında son zamanlarda gerileme olduğunu soyledi. Saharov, dun duzenlediği basın toplantısmda, ülkenin geleceği konusunda, "Mihail Gorbaçov"a umut bağladığını bildirdi Saharov, "Bana öylegeliyor ki bu yıl mayıs ayından beri perestroykanın (yeniden yapılanma) uygulanmasında bazı güçlüklerle karşılaşılıyor. Bu reform hareketinde bir gerileme olduğu kanısındayım" dedi. Andrei Saharov, Ligachev ile ilgili bir soru üzerine de, "Ben, kendisini çok tehlikeli, gerici bir güç olarak görüyorum. Ancak Ligacnev'den başka tehlikeli kimseler olduğuna da inanıyoram" şeklinde konuştu. tnsan hakları savunucusu Saharov, faaliyetlerinden öturu, yülarca Gorki'de sürgünde yaşamıştı. Saharov'un sürgünden dönmesine Gorbaçov döneminde izin verilmişti. ABD'de haşhaş alarmı , GUADÂLAJARA (AA) Şili Eski Devlet Başkanı ' Salvador Allende'nin sürgündeki eşi Hortensia Bussi, yakmda ülkesine dö'neceğini açıkladı. Şili'deki durum hakkında duzenlenen iki gUnlük bir seminere katılmak üzere Meksika'nm Guadalajara kentinde bulunan Bussi, Reuter Ajansı'na bir demeç verdi. Bussi, demecinde, askeri darbe sırasında ölen eşinin yerine geçen diktatör Augusto Pinochet'nin, 9 yıl daha işbaşında kalıp kalrnayacağmm belirleneceği halk oylamasmda "hayır" oyu çıkmasına katkıda bulunmak için dönmek istediğini soyledi. "Pinochet'nin yenilgisinde, çorbada benim de tuzum bulunsun istiyorum" diyen Bussi, Allende hükümetinin devrilişinin 15. yıldönümü olan 11 eylülden sonra Ülkesine dönmek istediğini kaydetti. Âllende'nin eşi dönüyor ABD Dışişleri Bakanlığı'mn 1988 Uluslararası Narkotik Kontrol ve Strateji raporunda Türkiye'nin Çorum ve Amasya illerinde de haşhaş ekimine izin verme eğilimine dikkat çekilerek yönetimin bundan duyduğu endişe dile getirildi. ÜFUK GÜLDEMİR VVASHINGTON ABD Dışişleri Bakanhğı 1988 Uluslararası Narkotik Kontrol ve Strateji raporunda, Turk hükümetinin haşhaş ekim alanlannı "geleneksel ve kabul edilmiş" yörelerden daha geniş tutma eğilimi için alarm zilleri çalınıyor. Dışişleri Bakanhğı Uluslararası Narkotik İşleri Dairesi'nce hazırlanan raporda, Türkiye'de kaçak haşhaş ekiminin tamamen kontrol altında tutulduğu kaydediliyor \e Toprak Mahsulleıi Ofisi'nin (TMO) bu yıl 35 bin hektara ekim izni verdiği hatırlatılıyor. Ancak kışın ağır geçmesi ve ekicilerin haşhaşı eskisi kadar cazip bulmaması nedenıyle Bolvadin Afyon alkoloidleri fabrikasının hedeflenen ihracata ulaşamadığı hatta taahhutlerini yerine getirememekten ürktüSü bildiriliyor. TMO'nun bu aşamada, ihracatını garanti altına almak için Çorum ve Amasya'da da haşhaş ekim lisansı vermeyi düşünduğü ve konunun Bakanlar Kurulu'ha sunulduğu belirtiliyor. Raporda Çorum ve Amasya, "Ekim yapıldığı dönemlerde yiiksek oranlı morfin veren topraklara sahip olarak" tanıtdıyor. Raporun dilinden Amerikan makamlarının bu gelişmelerden endişe duyduğu anlaşılıyor. Kaporda Iran kaynaklı eroinin Avrupa'ya Türkiye üzerinden gittiği one sürulüyor ve TIR kamyonlanmn kaçakçıhktaki rolüne dikkat çekilivor. Raporda ayrıca, "Türkiye'de ikâmel eden İrantılar arasında eroin loıllanımının giderek artmasından duyulan kaygı" dile getiriliyor ve Türk makamlarının bu tehdidi yeterince ciddiye alıp uyuşturucu kullanımının Türkler arasında yaygınlaşmaması için gerekli programları yürurlüğe koyamadığından şikâyet ediliyor. Ancak raporda, "Turk makamlarının giderek sonınun ciddiyelini farkelmeye başladığı" da belirtiliyor.' YUNANİSTAN Papandreu, gazeteler namertlik yapmasın İ)lke siyasetinde önemli bir yer tutan Selanik fuarında PASOK hükümeti Papandreu'nun yokluğunu unutturmaya çalışacak. STELYO BERBERAKİS ATtNA Başbakan Papandreu, 15 günden beri sağlık durumunu yakından izleyen Yunanlı gazetecilere ve TV'ye bir görüşme yaptı. TV'de oldukça zayıf ve bitkin görünümüne karşın her zaman olduğu gibi giyimine itina gösteren Papandreu, nükteli ve içten bir konuşma yaptı. Papandreu önce Yunan halkının kendisine gösterdigi dayanışmadan ötürü duygularını dile getirdi ve yakın bir gelecekte yurda döneceğine inandıgım söyledi. Bu arada birkaç Yunan gazetesinin "Şahsına yonelik saldırılarda bulunduğunu" söyledi ve "Bu gazetelerttet» daha az namertlik bekliyorum" şeklinde konuştu. Bu arada, Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu iki haftadan bu yana Londra'da kalp anıeliyatı için gerekli tedavilerini surdürürken, Yunanistan başkenti Atina'da gözlenen 'başbakan noksanlığı', bugün Selanik kentinde açılan uluslararası fuar şenliklerinde doldurulmaya çalışılacak. Selanik Fuarı, Yunanistan'ın her hükümeti için 'çok önemli bir faktör' oluşturuyor. Çünkü bu fuann açüışında Yunanistan başbakanları, gerek iç gerekse dış siyaset konuiannda Yunan halkına geniş ve ayrıntılı bilgiler veriyor. Hükümetin, bugune dek yaptığı ve bundan sonra yapacağı 'büyuk işler'in bilançosu resmen açıklanıyor. kemli bir şekilde' ve kendbsınc has karizmatik bir dılle Yunan kamu oyuna açıklayacaktı. Ama sağluk durumundaki olumsuz gelişmeler Yunanistan Başbakanımn 'yılda bir gelen bu fırsatı' kaçırmasına neden oldu. Ancak Selanik Fuarı, bugün, her zamanki gibi görkemli törenlerle açılacak. Papanderu'nun 'yokluğu'nun giderilmesi amacıyla bu yılki törenlerin bir 'fiesta'ya dönüşmesi bekleniyor. Selanik kentinin spor sarayında düzenlenecek olan açılış törenlerine Yunanistan'ın her köşesinden akın akın PASOK taraftarının gelmesi söz konusu. PASOK lıderi ve Başbakan Papandreu'yu konu alan sloganlar, tüm Selanik kentini çınlatacak. Bu şölenler, Yunan TV'sinin her kanahndan da görüntülenecek. Bu arada Selanik Fuarı'nın Papanderu için 'mani' yönü bir tarafa, 'maddi' yam, PASOK hükümetinin 'başanları' için yapılacak konuşmalar, üç ayn bakan tarafından paylaşılacak. Öte yandan, Yunanistan Başbakanımn özel yaşamını ilgilendiren 'evlilik konusu', Yunanistan'da halk arasında 'benimsenmeye' başlandı. Yunan bulvar gazetelerinin iki yıldan bu yana sürdürdükleri Papanderu ile hostes Dimitra Liani ilişkisi, Atina'nın iktidar yanlısı gazete ve dergilerinde de 'ciddi bir üslup' ile işlenmeye başlandı. İlk önce To Vima Gazetesi daha sonra 'Tahidromos' Dergisi, iktidar yanlısı yayın organları olmalarına karşın, PapanderuLiani ilişkisinin 'evlilikle' sonuçlanacağını açıkladılar. • TİYATRO • GÖSTERİ • SlNEMA BEYOĞLU EMEK144 M 39 12» * 15^ • 18 » 21 PERAT46 97 38132 64 26 SINEMANIN TAD1 BAŞKADIR • SINEMANl KAPIKÖY REKS 336 01 12 SİNEMAN1N TADI BASKADtR * SINEMANIN TAEM BAŞKADIR • n: Bemardo BERTOLUCCI' 'The Last Emperor" ^ ' N İMPARATOR " MARLA'NIN AŞIKLARI "Maria's Lovers" Nastassia Kinskı • John Savage Robert Mrtchum Yön: Andrei KONCHALOVSKY Bağlantısızlar John Lone • Joon Chen Ho>: 9 OSCAR SinettM.mii 10/11 EylOI a uwin l o p l a n | , nedenlyte kapalKlır Sezonun Bk filmt * 12 Ey^üt Pozortestden löarer CENNETLİK GENC • The Heovenly Kid' AŞKAD'R * SİNEMAN.N TADI BAŞKADIF * Sl\l :MANIN T*D BA5KA3IB * SINEMANIN TADIBAŞKADIP < Fîlistin'e tam destek LEFKOŞA (AP) Bağlantısız Ülkeler Dışişleri Bakanları Konferansı'nın dunkü oturumunda, tsrail işgali altındaki topraklarda kurulacak bağımsız bir Filistin devletine tam destek sağlanması ve hareket üyesi ülkelerin, 9. ayına giren Filistin ayaklanmasına maddi yardım yapmalarını içeren bir öneri sunuldu. Bugun onaylanması beklenen önerinin Lubnan'daki Filistin multeci kamplarının guvenliğinin sağlanması konusunu da içerdiği bildirildi. Öneride aynca BM Güvenlik Konseyi'nin bölgedeki işgalci tsrail askerlerinin geri çekilmesi konusunda önlemler alması ve Filistin devleti kurulana kadar bölge halkırun çıkarlarını koruyacak bir BM gücu oluşturması isteniyor. Bu arada konferansta dün bir konuşma yapan Afganistan Dışişleri Bakanı Abdül Vekil, ABD ve Pakistan'ı Cenevre Antlaşması'nı ihlal etmekle suçladı. nik Bir Piyano için Bitmemiş Parça Yön Nikıta MIKHALKOV Anlonlna SHRANOVA Elena SOLOVEY BRÜKSEL (AA) Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) liderı Yaser Arafat'm, önümüzdeki hafta içinde Avrupa Parlamentosu'na yapacağı ziyaret Musevi kuruluşlann protestolanna yol açtı. Bilindiği gibi Arafat, parlamentonun en geniş kanadım oluşturan sosyalistler tarafmdan Strasbourg'a davet edilmiş bulunuyor. Ziyareti resmi bir nitelik taşımadığı için Arafat'a genel kurulda söz hakkı verilmeyecek. Avrupa Parlamentosu Başkanı Lord Ptumb tarafmdan da kabul edilecek olan Arafat, temaslarını bitirdikten sonra bir basın toplantısı duzenleyecek. Arafathn ziyareu gerginlik nedeni AYRI BİR DÜNYA B e y o ğ l u SİNEPOP 143 70 71/12 14"' 16 18 2 1 * K a d l k ö y SÖREYYA 336 06 8 2 / 1 1 0 0 13 3 0 1 6 0 0 18 3 0 2 1 3 0 Yakında A n k a r a KIZIURMAK Sineması'nda 00 30 45 CAMHES198$ . . CANNES1M8 <>. . JÜBİ BÜYÜK f • EN İYİ KADIN J "J^ ÖDÜLÜ «*• \OYUNCUÖDÜLÜ'/ TÖNETMBI'. CHRtS ICNGCS • BAR6A.RA HtRSHEY »JOOHIMAY «UNDAMVUSI Şı«li SİTE 147 39 47 Kadlköy KADIKÖY 337 74 00 12 0014 »516 Î01B 4521 30 12 0014 1516 30'8 4521 '5 BILSAK SANAT PANAYIRI "SONBAHAR DÖNEMİ" Çeşıüi göstenler ile Her pazar Sogancı Sokakta SH*SavlL£R CMl 9 0 b V a SOK. N0 7 OMNOR TB. 143 2S 79 143 28 99 Yön Andre CAYATTE Beyoğlu DÜNYA Sineması'nda SON HAFTA DÜNYA 149 93 61 12 SINEMASINO* 14 • 1S 1 8 " 21 • c Monıca VITTI Jean YANNE MICHAEL BOOVET YAKINDA MOOA SİMEMASINDA Konferansın sonuç bildirisinde Papandreu, bu yılkı açılış töFilistin, Afganistan ve Güney Afrika konularım da içeren 30 ayrı renlerinde de PASOK hükümetiuluslararası soruna ilişkin çözum nin bundan sonra yapacaklan >a da vapmayı duşunduğu işleri 'gorönerisi yer alacak.