19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 AĞUSTOS 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Pakistan, Afgan uçağı düşürdü tSLAMABAD (AA) Afganistan Hava Kuvvetleri'ne ait bir savaş uçağımn perşembe günü Pakistan üzerinden uçarken, bu ülkenin avcı uçaklarımn saldınsı sonucu düştüğü bildirildi. Yerel basında dün yer alan haberlerde, iki adet Afgan avcı bombardıman uçağımn önceki gün Veziristan'ın kuzeyinde Miramşah bölgesine girdiği ve Pakistan'ın 35 km. içine doğru ilerlediği kaydedildi. Haberlerde Pakistan avcı uçakları ateş açtığı sırada, Afgan uçaklarımn bomba bırakmak iizere oldukları ifade ediliyor. Paraşüt yardımıyla kurtulmayı başaran Afganlı pilotun esir almdığı kaydediliyor. Filistinliler, sürgünde bir hükümet kurmafıkrini Ulusal Konsey toplantısında görüşecekler Filistin hükümeti gündemde ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Whitehead'in, "Filistinlilerin görüşmelerde doğrudan temsili" olasılığından söz etmesi, ilgiyle karşılandı. il işgali altındaki topraklardan sorumlu bakanlığını feshettiğini açıkladı. Söz konusu bölgelere ilişkin işlemlerin bundan böyle Dışişleri BakanlığVna bağlı bir birim tarafından yıiriıtüleceği bildirildi. ARAFKT Yenı kararlar eşiğinde tin hükümeti fîkrinin yeniden ele ahndığını söyledi. Adı geçen yetkili, FKÖ'nün hafta içindeki Bağdat toplantısında aldığı karar uyannca toplanacak olan Filistinlilerin sürgündeki parlamentosu niteliğinde Ulusal Konsey toplantıFKÖ'nün, Ürdün'ün son kararlarıyla ilgili olarak Amman yöneÜJrdün Kralı Hüseyin işgal altındaki timiyle yapacağı gorüşmelerin de perşembe günü başlayacağı bilditopraklardan sorumlu bakanlığı feshetti. rildi. Mısır Resmi Haber Ajansı1 Bu görevi Dışişleri Bakanlığı devralacak. nın üst düzey bir Filistinli yetkiliye dayanarak verdiği habere göre, perşembe günü Amman'a gidecek sında bu fikrin tartışılacağım kay Arafat bu yılın ocak ayında ken FKÖ heyetinin başkanhğını Mudisiyle yapılan bir söyleşide, "Eğer detti. hammed Abbas yapacak. Belirtilen türde bir kabine oluş Filistin'in amaçlannın gerçekleştirilmesine yarayacaksa bunu da turulması fikri bugüne dek bazı Bu arada, ABD Dışişleri Bakan muhalif FiHstinli çevrelerde, kullanınz" diyerek, söz konusu giYardımcısı John VVhitehead'in, "taıunmama" endişesiyle eleştiri rişime açık kapı bırakmıştı. Urdün Kralı Hüseyin dün İsra "Filistinlilerin doğrudan temsili liyordu. Ancak FKÖ lideri Yaser olasılığından söz etmesi de ilgiyle karşılandı. Amerikan Basın ve Kültür Ajansı'nın bir programında konuşan Whitehead, Kral Hiiseyin'in Batı Şeria'ya yönelik son kararlannın, Dışişleri Bakanı George Shultz'un Ortadoğu Barış Planını değiştirmeyeceğıni belinirken, "Ancak, FüistinlUerin düşünmesi gerek. Belki de Ürdün'ün nuşma yaptı. Sovyet resmi haber yöneticilerinin de görevden alına şerasiyesi altında değil de doğruajansı TASS ve devlet televizyonu rak cezalandınlması çağnsında dan temsil edilmeleri gerekebilir" tarafından geniş şekilde yayımla bulundu. dedi. Ligaçev, konuşmasında, hazinan konuşmasında, Karabağ olaDışişleri Bakanlığı sözcüsü yına yer veren Ligaçev, sorumlu ran ayı sonunda yapılan 19'uncu Parti Konferansı'na ve reformla Phillis Oakley ise, ABD'nin Ortalann cezalandınlmasını istedi. AP'nin habenne göre, Ermenis ra da yer verdiği konuşmasında, doğu politikasında herhangi bir tan ve Karabağ'da meydana gelen "Batılı ekonomik modeller değişiklik olmadığını vurgulayagrev ve gösterilerden sorumlu uvgulanmamasınr istedi. Para, rak Whitehead'in sözlerini "bir fıolanlan "asın ve antiSovyet" ola mal ilişkileri ve pazar güçlerini kir yüriitme" olarak niteledi. John rak nitelendiren Ligaçev, "Sovyet "sosyalisl ekonominin gerçekleri" Whitehead'in demecinin de ABD topluma, bn çeşit protestolara to olarak nitelendiren Ligaçev, "Ka politikasıyla çelişmediğini belirten leranslı olmayacak bir atmosfer pitalist pazar, yalnızca sermaye ve Oakley, Bakan Yardımcısınm sözyaratmalıdır" dedi. Ligaçev, söz maldan ibaret değildir. Acımasız lerinin "Filistinlilerin dunınıunun konusu bölgede protesto eylemle yasalan olan bir emek pazan ve ciddiyetini vurgulamaya yönelik olduğunu" kaydetti. rine ve grevlere göz yuraan parti kronik işsizük de vardır" dedi. DUN^ADA BUGUN Referandum Havacılık tarihinin ilk yıllarının en büyük tartışması, artık bugün bize biraz garip gelen, "Havadan daha hafif olanlar mı uçacak, yoksa havadan daha ağır olanlarla uçmayı mı denemek gerek?" çekişmesidir. Bugün bu sorunun yanıtım bilim ve teknoloji verdiği için biz tartışmayı yitirenlere gülerek bakıyoruz. Öyle ya, baloncular sahneden çekildıler, ulaşım ve hatta kargo şimdi havadan daha ağır olan uçaklarla yapılıyor. Olaylar olup bittikten sonra yargıya varmak kolay. Bugün varılan sonuç da bize doğal geliyor, ama ya o zaman yaşamış olsaydık, biz sokaktaki adamlar, acaba hangi yanı tutar, kimin haktı olduğunu söylerdik? Gerçekte yalın mantık, havadan hafif olanlarm uçmasının haklı çıkmasını gerektirmiyor mu? Bazı öyle karmaşık olaylar vardır ki, ilk bakışta onlan yalın mantıkla kavramak güç olur. Insan ilişkilerinin bugün vardığı aşamanın karmaşık bir özetı olan demokrasilerde de benzeri olaylarla karşılaşıyoruz. İşte referandum da yalın mantıkla ilk bakışta, karmaşık demokrasi mekanizmasının yanlış tam tonan kurumlarından biri. Gerçekten referandum, ilk bakışta ulusal istencin (milli irade) doğrudan yansımasını sağlayan kurum olarak, sorunların demokratik çözümünde ideal bir umar olarak görülebilir. Her soruyu halka götürüp, çözümün anahtarını onda aramak çok mantıklı ve doğru değil midir? Soruya ilk bakışta verilecek yanıt kuşkusuz "evet" oiacak. Ama demokrasilerin gelişmesini ve işlemesini olduğu kadar şimdiye dek elde edilen sonuçları gözden geçirdiğimizde, karmaşık o)uşumun tam ters sonuç verdiğini gorürüz. Her şeyden önce artık doğrudan demokrasinin olanağı kalmamıştır. Yani toplumun bireylerinin, kendilerini ilgilendiren her konuda doğrudan karar vermeleri, sık sık yasamanın yerini almaları olanaksızdır. Bu olanaksıztık yalnızca nufusun artmış olmasından değil, aynı zamanda işbölümünün ve uzmanlaşmanm olağanüstü gelişmiş bulunmasından da kaynaklanıyor. Durum böyle olunca referandum j saf haliyle, kaynağındaki biçimıyle doğrudan demokrasinin bir kurumu olarak artık zaman zaman birkaç kanton dışında hiçbir yerde görmememiz doğal oluyor Günümüzde referandumlar yarı doğrudan demokrasilerin birer kurumu ya da temsili demokrasinin zaman zaman başvurulan yöntemleri olarak karşımıza çıkıyorlar. Değerli bilim adamı Taha Paria, "İki Türk Halk Oylaması Referandum ve Plebisit" (Cumhuriyet Gazetesi 18 Şubat 1986 sayfa 2) başlıklı yazısında anayasalarla ilgili referandumları sınıflandırırken, aynı zamanda referandum ile plebisit kavramlarına da açıklık getiriyor. Yine aynı yazarın 28, 29 Mayıs 1962 tarihli Cumhuriyet'te yayımlanmış yazılarını da konuyla ilgilenenlere salık veririz. Referandumun uygulaması bu kurumun tutucu sonuçlara daha elverişli olduğunu göstermektedir. ABD'de, bazı devletlerde (eyalet) özellikle ölüm cezalarıyla ilgili olarak yapılan referandumtar sürekli tutucu sonuçlar vermişler ve ölüm cezalarının sürmesinı sağlayan birer yontem olmuşlardır. Referandumlar çağımızda otoriter, zaman zaman diktatoryal rejimlerin çok sık başvurdukları yöntemler olarak da dikkati çekiyor. Siyaset bilımcisi Maurice Duverger, özellikle kurumun bu yanını vurgulamaktadır. Başka bir deyişle referandumlar, tutucu yönetimlerin olduğu kadar otoriter rejimlerin de destekleyicisi durumuna düşmüşlerdir. İlk bakışta garip görünen bu sonucun nedenlerini anlamak o denli güç değil Her şeyden önce tutucu yönetimlerde başvurulan referandumlarda, halka sorulan soru bütün açıklığı ve duruluğuyla kamuoyuna sunulmamakta, zaman zaman doğru yanıtı engelleyicı bıçimde konu çarpıtılmaktadır. Referandumda veto, referandum denen ve iktidarların ya da yasamanın değil de doğrudan doğruya talkın belirli bir kesiminin imzasıyla daha önceden yapılmış bir eylemin geri alınması için gidılen oylamalardan farklı olarak, soruyu soran referandumu isteyen taraf olmaktadır. Referanduma başvuran tarafın, soruyu da kendi istediği sonucu alacak biçimde hazırlaması, yanıtı büyük ölçüde etkilemektedir. Tutucu yönetimlerde, referandumların iktidariara büyük ölçüde destek getirmesi bu noktadan kaynaklanıyor. Kendi tarihimizden bir ömek vermek gerekirse, bu konuda 6 Eylül 1987 referandumunu gösterebiliriz. Bu referandumda elde edilen sonuç ile hemen ardından gelen seçımlerde yasaklann kalkmasından yana olanların topladıkları oylar karşılastığında, şaşırtıcı bir sonuç elde edildiğini görürüz. Gerçekten 1987 rereferandumunda yasaklar kalkmasın diyenler hemen hemen yarıya yakın oldukları (yüzde 49.08) halde sonradan ANAP'a oy verenler yüzde 36'da kalmışlardır. Referandumların, otoriter rejimlerde veya diktalarda baskıcıların ekmeğine yağ sürmesinin nedenine geçmeden önce, bu tür yönetimlerin uygulamalarının referandumdan çok plebisit olduğunu vurgulamak gerekir. Nitekim 1982 referandumu gerçekte bir plebisitti. Peki acaba, gerçekte plebisit olan, "1982 referandumu" örneğinde de görüldüğü gibi referandumlar "Neden diktalara destek oluyorlar?" Burada olay, sorunun doğru sorulmamasının yanı sıra, halkın elinde başka bir seçenek olmaması, konunun tartışmasına dolaylı bile değil, açık engeller getirilmesinden kaynaklanıyor. Nitekim 1982'de öyle olmuştu. Evet için kampanya serbest olduğu halde, hayır için kampanya yasaktı, kaldı ki o sırada oylamanın iki şıkkı yoktu. Nitekim 1982'nin tek adayı olan Sayın Evren de gazetecilerle yaptığı bir toplantıda "hayır" oylarının fazla çıkmasının bir şeyi değiştirmeyeceğini açıklamıştı. Doğalhkla o zamanlar bu tür ko•nuşmaları basın yayımlayamıyordu. Görülüyor ki referandum kurumu demokrasinin bugün verdiği aşamada, yalın mantıkla ilk yaklaşımdagörüldüğünden çok daha değişik bir içerik taşımaktadır. Bu yüzdendir ki, Sayın Özal'ın çok demokratik bir kurum olarak gördüğü ve göstermeye çalıştığı başka konularda da başvuracağını söyledıği referandum kurumunu iyi irdelemek zorunludur. Bu genel incelemenin yanı sıra, Özal rejimi ile referandum kurumunun bir araya gelmesinde ortaya çıkan görüntünün ne olduğu ise ayrı bir tartışma konusudur ki ona da degineceğiz. Şimdilik yalnızca demokrasi üzerindeki kavram kargaşalanna bir yenisini eklemeye çalışan Sayın Özal'ın yutturmacasının genel plandaki geçersizliğini vurgulamakla yetiniyoruz. Evet, yalın mantık, havadan daha hafif olaniarın uçmasının daha akılcı olduğunu söylüyor ilk bakışta, ama siz eğer mantığınızın yanı sıra, bilimsel verileri ve deney sonuçlannı da eklerseniz, ilk bakışta size mantıksız görünen sonucun daha gerçeğe uygun olduğunu hemen görebilirsıniz. ALISIRMEN Altın Tapınak'ta işkence AMRİTSAR (AA) Hindistan 'ın kuzeyindeki Pencap eyaletinin Amritsar kentinde bulunan Altın Tapınak'ta, ayrılıkçı Sih militanlarca işkence edilmiş 41 kişinin cesetleri bulundu. Resmi kaynaklar, yüksekliği 12 metre kadar olan ceset yığınımn Sihler için kutsal sayılan Altın Tapınak'ta yapılan duzenleme çalışmalan sırasında bulunduğunu kaydettiler. Cesetleri bulunan 41 kişinin ne zaman öldüriildükleri bilinmiyor. Mayıs ayında teslim olan ayrılıkçı Sih militanlann, bazı kisilere işkence ettikten sonra gömdüklerini itiraf etmeleri üzerine araştırmalara başlanmıstı. Dış Haberler Servisi Ürdünün 31 temmjz tarihinde aldığı, Batı Şeria'yla bağlan koparma kararının ardından çeşitli demeç ve hazırlıklar sürüyor. FKÖ'nün, uzun yıllardır tartışılan "sürgünde bir hükümet" oluşturma konusunu ele aldığı bildiriliyor. Ürdün Kralı Hüseyin dün tşgal Altındaki Topraklar Bakanlığı'nı feshederek bu bölgelerdeki işleri Dışişleri Bakanlığı çerçevesinde yürütmeyi kararlaştırdı. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John VVhitehead, "Filistinlilerin doğrndan temsili" olasılığından soz etti. AP'nin haberine göre, adının açıklanmasını istemeyen üst düze>f bir Filistinli yetkili, yülardjr tartışılan, ancak bugüne dek hayata geçirilmeyen "snrgünde" bir Filis Igor Ligaçev'den yeni çıkış Kremlin'in 2 numaralı adamı olarak tanınan Ligaçev, Ermenistan ve Karabağ olayları suçlularına sert cezalar istedi. Dış Haberier de uygulanmaya çalışılan ekonomik Servisi SS reformlara da değinirken, "Batılı CB'de Komu modeller uygulanmaması gereknist Parti Genel tiğini" söyledi. Sekreteri GorKomünist Parti yönetiminin baçov'dan sonra güçlü isimlerinden olan ve bir sü2 numaralı adam re önce politbüro üyesi Boris YHtdurumunda bu sin ile girdiği polemikle dikkatlelunan merkez komite üyesi tgor Li ri uzerinde toplayan "Kremlin'in gaçev, Ermenistan ve Karabağ'da ka 2 numarası" tgor Ligaçev, öncenşıklık yaratanlann cezalandınlması ki gün, Gorki kentinde parti üyeçağnsında bulundu. Ligaçev, ülke lerinin katıldığı toplantıda bir kor " • < SSCB Hac dönüşü 400 kişi boğuldu Dış Haberler Servisi Hindistan 'da Hındularca kutsal sayılan Deokar kentine giden hacılan taşıyan bir feribotun Ganj Nehri'nde alabora olması sonucu ilk belirlemelere göre 400 kişinin boğulduğu bildirildi. Polis, feribotta 535 kişinin bulunduğunu, kazadan sonra 100 kişinin kurtarıldığını, nehirden ılk anda 38 cesedin çıkarıldığım bildirdi. öte yandan, Çin Halk Cumhuriyeti 'nin kuzeyinde toplam 40 köyün sular altında kalması sonucu 21 kişinin olduğü, 30 bin kişinin mahsur kaldığı, 100 evin de yıkıldığı belirtiliyor. ABD Seçim kampanyası canlandı tısında, Baker'dan boşalan hazine bakanlığına bankacı Nicholas Brady'yi atadığını açıkladı. George Bush da, Baker'ın "tam zamanında geldiğini" söyleyerek memnuniyeüni dile getirdi. tstifa talebinin Baker'dan geldiğini söyleyen Reagan, "bunu üzülerek kabul ettigini, kendisini özleyeceğini" söyledi. Baker'ın hazine bakanlığı görevinden fiilen 17 ağustosta Nevv Orleans'ta yapılacak olan Cumhuriyetçi Parti kurultayından sonra aynlacağı bildirildi. Bush'a yakın çevreler Baker'in "siyasi yeteneklerinin çok üstün" olduğunu belirtiyorlar. Bush'un 8 kasımda yapılacak başkanlık seçiminden galip çıkması halinde James Baker'ın da dışişleri bakanı olacağını belirtiyorlar. Adaylığı senato tarafından onaylanması gereken Nicholas Brady'nin Nevv York'ta yatırım konulannda uzman bir fırma olan Dillon Read'in başkanı olduğu bildiriliyor. Brady'nin bakanhğının senato tarafından onaylanmasında bir sorun çıkmayacağı belirtiliyor. Bu arada, tranContra skandalı ile ilgili duruşmanın başkanlık seçimleri sonrasına ertelenmesinin, Bush'un seçim kampanyasını olumlu yönde etkileyeceği beklentisirun doğması üzerine Demokrat Parti adayı Michael Dukakis Bush'a dış politika konulannda yönelttiği eleşürileri ile dikkatleri konu üzerine çekti. Belçika, federal oldu Parlamentoda onaylanan yasa ile Belçika; Brüksel, Flandr ve Vallonia adında üç bölgeye aynldı. BRÜKSEL (AA) Belçika, kabul edilen bir yasayla, dünden itibaren federal devlet oldu ve resmen Brüksel, Flandr ve Vallonia olmak üzere 3 bölgeye aynldı. Millet meclisinden sonra, önceki gece de senatoda 46'ya karşı 130 oyla kabul edilen özel yasa gereğince Belçika, farkh diller konuşan 3 toplumlu ve 3 bölgeli federal bir devlet haline dönüştü. Ülkede yaşayan 3 toplumun konuştuğu diller Flamanca, Fransızca ve Almanca. Merkezi hükümet, dışişleri, savunma, maliye ve iç güvenlik konulannda yetkileri kendi ehnde toplarken, yıllardır yoğun tartışmalara neden olan eğitim konusunda yerel yönetimlere daha fazla yetki ve özerklik verildi. Değişiklikten sonra merkezi hükümet bütçesınden yerel hükümetlere 600 milyar frank tutarında para transferi yapılacak. Bu paranın önemli kısmı eğitim harcamalanna ayrılacak. Ayrıca yerel yönetimler kendi ulaştırma hizmetlerini de düzenleyecekler. Ancak, Belçika'mn en büyük iki ulaştırma kuruluşu olan (SABENA) Hava Yolları ve (SNCB) Demiryolları, merkezi hükümete bağlı kalıyor. Bayındırlık hizmetleri ve otoyollann yapımında da yerel hükümetler yetkili kılınıyor. Belçika Başbakanı Wilfried Martens değişikliği "1830'dan bu yana gerçekleştirilen en önemli reform" olarak nitelerken, Belçika'nın artık Fransa veya Hollanda gibi merkezden yönetilen bir devlet olmaktan çıkarak, ABD veya F.Almanya gibi federal bir devlet haline geldiğine dikkati çekti. İrangate ile ilgili duruşmanın seçim sonrasına ertelenmesi Bush'u sevindirdi. VVASHINGTON (Ajanslar) ABD'de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde adaylann kampanya cabşmalannda hareketlenme başladı. Hazine Bakanı James Baker, Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olacağına kesin gözüyle bakılan George Bnsh'un kampanyasını yürütmek üzere görevinden istifa etti. George Bush'un da adının kanştığı IranContra skandah ile ilgili olarak yargılanan Yarbay Oliver Nortlı'un duruşmasının eylül ayında başkanlık seçimleri sonrasına ertelendiğinin açıklanması Cumhuriyetçi Parti'yi sevindirdi. ABD Başkanı Ronald Reagan, önceki gün yaptığı basın toplan KONYA SUBEMİZ yarından itibaren YENİ BİNASINDA ESBANK "Tedbirli ve Kararlı" Alaaddin Caddesi, No: 26, 42050 Konya Tlf: (33) 12 4615 (4 Hat) Müdür: (33) 13 73 21 Fax: (33) 12 46 19 Tlx: 48205 koes tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle