Katalog

26 AĞUSTOS 1988 HABERLER CUMHURİYET/7 Bakan Topaç, "TUtuklular mahkeme önüne tek tiple çıkmanın kendilerini olumsuz yönde etkilediğini söylüyor. Bu konuda en kısa zamanda yeni düzenlemeye gideceğiz" dedi. Haber Merkezi Cezaevlerinde yeniden tek tip giydirilmek istenmesi yüzünden, havanın gerginleşmesi üzerine Adalet Bakanı Mehmet Topaç, "Tek tip elbiseyi biz çıkartraadık. Biz göreve gelmeden önce de vardı. Cezaevlerinde yapacagımız inceleraeleri tamamladıktan sonra konuya açıklık getireceğiz. Gerekirse, bu konuda bir tüzuk değişikliği teklifini Bakanlar kumlu'na sunabiliriz" dedi. Bakan Topaç, tutukluların hâkim önüne sivil elbiseyle çıkarılabileceğini de söyledi. Bu arada Antakya Cezaevi'nde tek tip giymemekte direnen 20 siyasi tutuklu ve hükümlüye ceza üstüne ceza verildiği öğrenildi. Gaziantep özel Tip Cezaevi'ndeki 20 sağ görüşlü hükümlü de zorlamalara rağmen tek tip giymeyeceklerini açıkladılar. Tek tip elbise konusunun kamuoyunda büyütüldüğünü öne Tek tipte yumuşama eğîlimi "Tek tip elbise giyme zorunluğu güvenlik açısından konulmuştur. Ayrıca temizlik ve sağlık açısından da tek tip elbise normal elbiseye göre daha sağlıkhdır." rın tünel kazarak kaçma girişimleri konusunda, "Bunlar mahkumdur. Tabii böyle yollan dene•nek isleyeceklerdir" diyen Bakan Topaç, cezaevlerinin çoğunun eskidiğini, ihtiyaca cevap vermediğini söyledi. zorunda kalacak. İHD, bu tertiplere sessiz kalmayacaktır" diye konuştu. Adalet Bakanv "Gerekirse tüzük değişikliği yapılabilir" AHMET 1AN disipiin cezası aian 5 yıi Bursa'daki tünel süren Adalet Bakanı Mehmet Topaç, AA'nın sorularını yanıtladı. Konuşmasında tek tip elbiseyi savunan Bakan Topaç, şöyle dedi: "Tek tip elbise giyme zorunluğu, her şe>den önce güvenlik açısından konulmuştur. Daha geçen bayramda, bazı hıikiimluler sivil elbise giyip, ziyaretçilerin arasına kanşarak firaretti. Aynca temizlik ve sağlık açısından da tek tip elbise, normal elbiseye göre daha sağlıkhdır." Elbise alacak parası bulunmayan pek çok tutuklu ve hukümlünün tek tipi "se\erek" giydiğini belirten Bakan Topaç, "Mahkeme önüne çıkartılan tutuklular, tek tip elbise giymenin kendilerini psikolojik açıdan olumsuz yonde etkilediğini ve duruşmalara normal elbise Ue çıkmak istediklerini söylüyorlar. Bu konuda en kısa zamanda yeni bir düzenlemeye gideceğiz" dedi. Bursa Cezaevi'nde mahkumla Ceza üstüne ceza Cumhuriyet Güney llleri Bürosu'nun haberine göre, Antakya Cezaevi'nde tek tip giymeyen 20 siyasi hükümlüye önce bir aylık görüşememe, yayın ve mektuplaşma cezası verildiği, bu cezanın Hatay Cezaevi'nde 15 güne indirilmesine karşılık Antakya Cezaevi'nde 20 gün sürdüğü öğrenildi. Bu cezaya rağmen tek tip giymeyenlerin hücreye atıldığını belirten Av. Hatice Can, hücre cezası süresinin 29 ağustosta sona ereceğini belirterek, "Cezaevi Müdürü Musa Tırpan giderek sertleşiyor. Hareketleriyle 'Benim olduğum yer Bursa Cumhuriyet Savcısı'Ayde direniş olmaz' diyor. Miidiir, hücre cezasından sonra da tek tip kut Kutlay, Bursa Özel Cezaevi'elbiseye karşı direniş sürerse, ye nde sol göruşlü hükümlülerin kalni ceza vereceğini açık açık söylü dığı E Blok 3. Koğuş'ta ortaya çıkartılan tünelin uzunluğunun 20 yor" dedi. metre 50 santim olduğunu açıklaGaziantep Ozel Tip Cezaevi' dı. Tünelin yaklaşık bir aylık çande bulunan 20 sağ görüşlü hü lışma sonucu kazıldığını belirten kümlü de bütün baskılara rağmen Kutlay, henüz blokaj duvarına tek tip giymeyeceklerini bildirdi ulaşılmamış olduğunu bildirerek, ler. "Duvara ulaşsalardı, daha ileriye gidemezlerdi. 4.S metre derinİnsan Hakları Derneği Adana likteki duvarı delmeleri miımkün Şube Başkanı Av. Mehmet Şeri değildi" dedi. Olayın basında yer foğlu da yeniden tek tip uygula alan "Bursa Özel Tip Cezaevi'nde masma geçilmesini "provokas kaçış hazıriıklan" haberinden 3 yon" olarak niteledi. Asıl amacın gün sonra ortaya çıkartılmasına infazları yakmak olduğunu bildi rağmen, Savcı Kutlay, tünelin 15 ren Şerifoğlu, "Şu gunlerde bir gunlük periyodik aramalar sırasın çok lutuklu ve hükü.nlünün talı da bulunduğunu öne sürdu. 141'i liyesi >aklaşmıştır. Tek tip baha sağ, 215'i sol, 76'sı kaçakçılık sune edilerek amaç, disiplin cezası çundan hükümlü toplam 432 kivererek infazlan yakmaktır. 5 yıl şinin kaldığı cezaevinde durumun ceza alan bir hukümlu, infazdan sakin olduğunu belirten Kutlay, yararlanarak 2 vıl yatıp çıkabili "Hükümlülerin morali iyi. Heryorken, tek tip gibi bahanelerle hangi bir huzursuzluk yok" dedi. DevYol Davası 'Türkiye KIŞ HAZIRLIĞI Tan Koyu Muhtarı Tanuğura göre sıyasetçilerın hizmet haritası Sıvas'ta bıtiyor. Bu yüzden Sıvas ın ötesındeki koylerin Insanları ötekılerden beş on kat daha fazta çalışmak zorunda. 8 ay süren kış boyunca korku ülkesi ahıra hapis koyunları. inetderi beslemek için ot bıçmek ve kurutup kesmek gerek Çünkü arpayulaf ateş pahası. haUnde9 Planetimiz üzerindeki bir köyden ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ana DevYol davasmda ortak savunmaya devam edildi. Ortak savunmada, "12 Eylül sonrasının siyasal rejimi bir bütün olarak her ne kadar demokrasi diye sunulsa da özünde ülkemizdeki kurumsal faşizmin daha da derinleşmesinden başka bir anlam taşımamaktadır" denildi. Ortak savunmada şu görüşlere yer verildi: "12 Eylül askeri darbesiyle birlikte, Türkiye tam bir korku (terör) ülkesi haline geldi. Türkiye1 nin adı, dünyanın birçok ülkesinde işkenceyle birlikte anılır oldu. Insanlar en yakınlarını, ailesini, arkadaşlannı ihbar etmeye zorlandı. Pişmarüık yasalarıyla, maddi ödüllerle ve zorbalıkla ihbarcılık kurumlaştınldı. 12 Eylül'ün yarattığı korku (terör) rejiminin bir diğer özelliği de on binlerce insana sadece işkence yapmakla kalmanıış, aynı zamaııda binlerce insanı da işkenceci yapmıştır." A>Tica"12 Eylül yönetiminin, AUtürkçülüğü sürekli olarak bir ideolojik molif olarak kullandıgı" belirlilen ortak savunmada, "12 Eylül generalleri her fırsatta 'Atatürk ükc ve inkılaplanna' bağlılıklanm belirttiler. Buna karşın, Ataturk'ün partisi CHP'yi, Atatürk'ün kurumlan THAB, TTK. TDK, Halketleri'ni, hem de Mustafa Kemal'in mirasım çiğneyerek kapattılar" denildi. Savunmada şöyle devam edildi: "12 Eylülcüler Kemalizmin en temel unsurunu oluşturan laiklik ilkesini de ortadan kaldırdılar. Bu donemde uzun yıllar devlelin resmi ideolojisi olarak varlığını sürdüren Kemalizmin önce içeriği boşaltıldı, sonra da yerine TürkIslam Sentezi (TİS) adı verilen bağnaz ve gerici bir dünya görüşü geçirilmeye çalısıldı." Derebaşılılar bin yıldır karanlıkta imişler. Elektriğe ancak çjeçen yıl kavuşabilmişler. Adıha rağmen doğru dürüst ıçme suyu yokmuş Derebaşı'nda. Içme suyuna ise ancâk yakın tarihlerde agızları değmiş.' Yol, su, elektrik devrimi çok şey degıştirmemış. En azından köylülerin kafalannı..'. Ne zaman oldu DEREBAŞI m bu? "Vakti zamanında 50 Aha bu yakında. hanelik köymüş." çinizdeki kelebek, seherin erguvan aydınlh Şimdi tütünü alıysin. Ama çok partili yaşamla mı, yoksa De ğında çiğ yağmış sümbuller üzerinde bale ya Bakkal diyiyki kâğıt yok. Bittı.. Hadi elde mokrat Parti iktidarı pıyor gibi. Yüreğiniz pır ptr... • tütün araki cigara kâile mi başlayan kente Buyük şehrin narkozlu yaşamında pelteteşen bulasın.. Bu höğıdı akınla sekizon haneketebeğiniz yeniden canlanıyor. Ptrpttiar onunkümatın yaptığına buye inmiş. ralarda, yılan kırhmak Muhtar Baki müjdecisi. Bu yeniden doğuşu kutiamak için beşduyu denir. Göktürk: Ama, diyor, nuz dört nala. Birden gözlerinızin önimden a/trn sanst saç Yani yılanı tıraş Türkiye'nin idari taketmek, tüylerini kessimatında köyümüz lart gülücükler içindeki yüzü ve uçuşan atkisı mek mi? ile Kuçük Prens belirıyor. mahalle diye geçiyor. Aşağılarda ovaya yakın duzlüklerde akan cte He yaa. Erzincan ilinin Kemah releri yüceten bulutlara gömülü kariı dağlan işa Yılan tıraş edilir ilçesinin 62 köyünden mi? biri değil de, 10 ma ret ediyor: Edilmez ama Burası dünya, diyor, Dünya adlı planet. hallesinden biri. adam ediyi.. Etmese Yani yeryüzü... '' D e r e b a ş ı Bir planette yaşadtğtntzı b&lki de ilk kez fark bile ettim diye kabul mahallesi" ile ilçe ettiriyi.. arasındaki ulaşım bir ediyorsunuz. Yeryüzünün görkemine böylesi Buralara hiç milne elle tutulur, gözle görülür bıçimde tanık olakaç yıl öncesine kabileceğiniz aklmızdan geçmemiş daha önce. letvekili falan gelmez dar yokmuş. mi? Yeryüzünün genışlığini hep gökyüzüne bakaMahalleliler, Fırat rak anlamaya çaiışmışsınız. Oysa gökyuzünun Tövbe.. Bizi kenarındaki Kemah'a adam yerine gomiyler derelerinin açtığı ya büyüleyici enginliği çok ayrt. Yeryüzünün gör ki. Derebaşı'nda rey kemi dokunulabUirliğinde, beşduyuya birden taktan hayvan sırtınyoh ki. Adam bu deda ya da yürüyerek seslenişinde. Munzur dağlannın etektennde yükselmeye relerin içinden yürüulaşıyorlarmış. yerek dağlan aşarak Derebaşılılar bin çalışıyoruz. Cipin yorgun homurtuları ağustos niye gele ki? böceklerinin çıtgın ctzırtıianna kanşıyor. yıldır karanlıkta imişKtvrüa bükule karlı dağlara doğru uzayan keçi Kaç hanesiniz? ler. Elektriğe ancak Var yedisekiz. patikaianna dozerierin makyajı ile yol susü vegeçen yıl kavuşabil Yani 50 nüfus. ritmiş. mişler. Adına rağmen He ya.. Belki daAma Allahın dağı ve dağ başısı için bu süs doğru dürüst içme suha az.. Yani kışa yaları yokmuş Dereba yine de büyük nimet. za Üzerinde yükseküğiniz öylesıne genış bir vadt göre değişir.. Gurşı'nda. İçme suyuna betçiler var.. Onlar ki, yeryuvariağtnın tümü ayaklanntzm altında saise ancak yakın tarihgelir giderler.. Nüfunırsınız. lerde ağızları değmiş. sun hepisi İstanbul'a Gözleriniz ufuk görme bayramı yaptyor. Ufuk Yol, su, elektrik çizgısi onbinlerce biçime girmiş, her dakika de göçti. Bu derenin didevrimi çok şey debinde ehmeği kendiğiştirmemiş. En azın ğişerek çevrenizi sarmalıyor. Şehırde kullanamiz yapıyriz. madhğınız ya da ancak başmızı havaya dikindan köylülerin kafaBunun için buğdayı ce kutianabHdiğiniz gözJeriniz muttu. Siz de mutlannı. ..' kendimiz ekiyiz. Tarlusunuz Muhtar Göktürk: layı Uzaklarda yükselip alçalan minik dağlann ar kendimiz sürüyiz. Elektriğin olmuş, kasını merak etmenize hiç gerek yok. Dağlann Peyniri biz yapıyriz. Bulguru, erişteyi biz cebinde paran yoksa arkaları da gün gibi ortada. düğmesıni çeviremiyErzincan için söylenen "etrafı dağlık ortası yapıyriz. Davarın, hayvanın kışlık yemisin ki.. bağlık" sözü geçiyor aklmızdan. Bittp tükenme Para önceden yen dağlann bttip tükenmeyen türküleri, şarktni dağdan, bayırdan yazdan biçip biz yavar mıydı? lart, şiırteri, koçaklamalan ve atasözleri geçiyor pıyriz. Kış yakacağını ' Ellerini iki yana akhnızdan. açıyorHelbet vardı.. "Yedi renk üstüne hareii dumanlı başı gök tezekden, çalıdan, çırpıdan biz hazırlıyiriz. Ben gündelikçi ame lere yükseten" dağlar.. le ustalığı da yapıyVe bu dağlann orasına burasma yapışmış İstanbul rahat.. Ekrım.. Eskiden aldığım avuç içi kadar yeşillik ve toprak dam vahaları. mek istersen gidip fıikiüçbinlar yevmiye Bunlar dağ köyleri. Herbirisi 1520 hanelik ya rının önüne dikiliysin. ile, şehere gidiydim. da daha büyükçe dağ köyleri. Kışın üşüyünce sobaHeybenin iki gözünü nı yakıysin. Kömür Derebaşı da bunlardan birisi. de tıka basa doldırıyodun kapında. ÇeşTürkiye'de ne kadar çok derebaşı köyu var dim. Tütünü, şekerı. meni çeviriysin evinbasması. gazı, tuzu, kimbilir. de suyun akıyi.. Herhalde ne kadar dere varsa o kadar. şekeri her şey alıyAdam daha buraiarda dım. niye bekliye ki?.. Ama İstanbul da ateş pahası.. Ne kadar eskiden? Yok canım.. Burada da her şey aynı. Do Bunlar iktidara gelmeden önce.. mates beşyüze.. Hıyar da öyle.. Ne alırsan her ANAP mı? yerde aynı. Köyşeher farkını bu hökümat kal He yaa.. dırdı. ANAP'a oy vermediniz mi? Kiralar.. Verdik. Ben de ANAP'lıyım. Biz anadan Nasıl olsa başını sokacak bir kondu bubabadan Demirkıratız aslında. Ama böyle olmazdı ki.. Bu pahalılık bu dağın dibinde, dre liysin.. Bu köy ışi bitti artık. Derebaşı'nda öteki köylere göre güneş çok nin dibinde bizi bile yahiy gardaş.. Allah şeherde gasabadakine erken batıyor. Çünkü köy iki büyük tepenin acısın.. BU REFERANDUMA arasmda minare boyu O sırada lafa ihtiyar kavakların ortasında. heyetinden SüleyNE DIYORSUNUZ? Köyün 30 kadar ineği, man Göktürk karışıyor: Ne oliyi annamaduk ki... Niye oiiyi anna danası köyün dışınmaduk ki... Buralara gazata mazata gelmez. daki çayırlarda otla Bu hökümet gimış, TeSevizyon geçen sene geldi. Ama kutulan gel ahırlarına dönüdicidir. yor. Birazdan plastik di. Sesi çıkıyı... Canvn üstünde kumlar gaynı Nereden biliyi. Heeç bir şey görünmiyi... Radyo gibi dmliyfz. kovalara sütleri sağıyorsunuz? lacak. Bin yıldan bu Değel mi ki, bu Siyasiler birbirlerme bir şeyter diyi. Ozal, Demirel'e çatıyi. Inönü, Özai'a çabyı. Ama bu rafayana siirdurülen usulkâğıdı bize para ile don mu kafadom mu ne ise niye oliy, aslmı lerle yoğurt, peynir, satıyi.. Bir koyundan bilmiyiz... tereyağı, kuru kayiki post çıkarıyi Bu mak, çökelek yahükümeti demir kazık pılacak. Derebaşı'nın Ilkokulu yok. Öğrenci az eylimez.. Hangi kâğıdı? Cebinden tütün tabakasını çıkarıyor. Açıp diye önceki yıl kapıya kilit asılmış. Öğrenciler şimdi, bir saat yürume uzaklığındaki ilçenin böliçinden sigara kâğıtlarını gösteriyor: Ahan bunları.. Biz kalktık yetıştik. Baba ge okulunda yatılı okuyorlar. Bundan köylü hoşmız da, dedemiz de öyle. Tütünü paketinin için nut değil. Ama sekiz on çocuğa bir öğretmen de kâğıdı da olurdu. Bu Reci zamanından beri verilemez ki. Ülkemiz henüz o kadar zengin deböyleydi. Tütüne zam üstüne zam ettiği yet ğil. Derebaşı'nı erken gelen akşamı ile başbamiyi gıbi tuttu içindeki kâğıdı çıkarttı Onu da şa bırakarak Munzur'un uçsuz bucaksız eteklerınde bir başka köye yöfteliyorsunuz. para ile satıyi.. Kiraz, karpuz, salatalık, Çiğköfte festivali dık. mesir macunu şenliğı fınder ği sanatçılarından Şanlıurfah Mahmut Tuncer, Nuri Sesıgüzel ile Emin^nü Belediye Başkanı Hikmet Bozanoğlu'nun da katıldığı dünkü çiğköfte ve ken ilk kez önümüzdeki yıldan ıtibaren her yıl Şanlıurfa'da bir hafta sürey baklava ikramlı basın toplantısında konuşan Sanlıurfa Dayanışma Dernele "çiğkötte testıvalı" duzenlenmesi karartaştınldı. Şanlıurfa Belediye Baş ğı Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Küçuk şunları söyledi. "Geceye katılakanı I. Halil Çelik'in desteğinde yapılacak olan şenliğe Ş Urtalı tanınmış cak olan Ibrahım Tatlıses. yaklaşık 1 saat sureyle konser verecek. Geceses sanatçılarının yanı sıra çığköftenin usta aşçılarının katılıp halkın önunde miz suresı ıçinde, ayrıca Şanlıurfa'dan gelecek olan 7 yarışmacı çiğköfte yanşacaklan açıklandı. Çığköftenin bütün Turkiye'de yaygınlaşması ama yapımmda yarışacaklar Jün heyeti yoğrulma. ıçinde kullanılacak malzecıyla Gülhane Şenlikleri içinde bu gece yer alacak olan "Şanlıurfa Çiğköf me ve süsleme olarak çiğköfte yanşmacılannı denetleyecek. İbrafıim Tatte Gecesı" nedenıyle dün bir basın toplantısı duzenlendi. Türk halk müzı lıses konseri için gereklı önlemlerı alacağız. ' (Fotoğrat Gundüz Imşir) ÎHD, vatandaşlıktan çıkanlanlar için Inönü'den destek istedi 'Yurda dönüş' dayanışması ülkelerine dönmesi için gereken yapılmalıdır. Bir insanı vatandaşlıktan çıkarmak çok ilkel bir davramştır. Hükümet bu konuda imkânlannı kullanmalıdır. İnsanlan vatandaşlıktan çıkarmak acizğıru belirterek bu konuda bir ko Uktir. Bu konuda onurlu bir gaymısyon oluşturduklannı anlattı. ret içindesiniz. Size elimizden getnsanları birinci ve ikinci sınıf in len yardımı yapacağız." san olarak görmeyi reddettikleriInönü, derneğin başanlı çalıçni, Türkiye'deki insanlann her türlü hak ve özgürlüğe, demokrasi malar yaptığıru, güç çalışma koye layık olduklarını vurguladı ve şullarına rağmen adını en çok duyurtdışındaki vatandaşlarımızın yurabilen bir dernek olduğunu Türkiye'ye dönmek istediklerini söyledi. kaydetti. Helvaa, bu konuda şöyle konuştu: "Kurduğumuz komisyon çalışmalanm surduniyor. Yurtdışındaki vatandaşlanmız haymatlos dunımuna düştuler. Bu konu bir hükümet tasarrufu meselesidir. Sizlerden de bu konuda yardım ve destek bekliyoruı." Inönü, memnunlukla bu desteği vereceklerini belirterek şunları söyledi: "Yurtdışındaki vatandaşlanmız elbette ki ülkelerine dönmelidirier. Konuyla ilgili diğer yönler mahkemelerde çözülebilir. Bazı yanhş anlamalar yüzünden oralarda kalmalan yanlışbr. Bunlar ara donem uygulamalandır. Ancak şimdi bu oygulamalar kalkmıştır. Hepsinin Dernek Başkanı Nevzat Helvacı, geçiş döneminin ne kadar uzayacağını bilmediğini belirterek 1982 Anayasası'nı insan haklarının önündeki engellerden biri olarak gördüklerini bildirdi. SHP lideri Erdal Inönü de insan haklarının Turkiye'de saygı gösterilmesi gereken ilke olarak yaşayacağı günü cabuklaştırmanın halen önemini koruyan bir konu olduğunu söyledi. Uygar bir ülkede yaşarup yaşanmadığını ortaya koyan en önemli kriterin insan hakları olduğunu anlatan İnönü, ileri ülke olmanın insan haklarına gösterilen saygıyla ortaya cıktığına dikkat çekti ve ANAP'm insan hakları doğrultusuna uymayan yaklaşımlan olduğunu söyledi. Artık demokrasiye geçildiğine, insan hakları konusunda bekleyecek bir şey kalmadığına işaret eden SHP lideri, derneğin uyarılarının Türkiye ve dünyada yankı uyandırdığını bildirdi. Parti programlarında ölüm cezasının kalkmasının ilke olarak yer aldığını kaydeden înönü, TBMM'de de uzun zamandır ölüm cezalannın onaylanmadığını anımsattı. Inönü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sözünü ettiğiniz tasan Meclise gelmeden iktidar değişir umanm. İşkence bir leke olarak üzerimizde duruyor. Sözleşmelerin Mecliste kabulü gerçi olumlu gelişmeler, ama bunlann gerçek hayata geçmesi için bdirii uygulamaİan iktidann, adalet mekanizmasının benimsemesi gerekiyor. Yasal düzenleme olarak gördüğüm en etkin çare gözalbyla birlikte savunmanın başlaması. İşkence insanlık dışı bir şey. Sayısı azalmakla birlikte sürüyor. Cezaevlerindeki ters uygulamalar niçin hâlâ düzelemiyor, anlayamıyorum. Derneginizin çabalanna engel olan siyasi güce karşıyız. Halkoylaması bunun için de bir fırsatür. 'Hayır' demek tüm bu keyfiliklere halkın sesini çıkarmasıdır." SHP lideri, bir insanı vatandaşlıktan çıkarmanın çok ilkel bir davranış olduğunu belirtti ve İnsan Hakları Derneği'ne memnuniyetle destek vereceklerini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İnsan Hakları Derneği yöneticileri, dün SHP Genel Başkanı Erdal Inönü'yü ziyaret ederek Türk vatandaşlığından çıkanlanların yeniden yurda dönmelerinin sağlanması konusunda destek istediler. SHP lideri Inönü, "Bir insanı vatandaşlıktan çıkarmanın çok ilkel bir davranış olduğunu" belirtti ve memnuniyetle destek vereceklerini söyledi. SHP lideri Inönü, İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Nevzat Helvacı, Genel Sekreter Akın Birdal ve dernek yönetidlerini dün saat 11.00'de genel merkezdeki odasında kabul ederek bir sürc görüştü. Dernek Başkanı Helvacı, Inönü'ye insan hakları, cezaevlerindeki uygulamalar, işkence, ölüm cezası ve vatandaşlıktan çıkanlanlarla ilgili konularda bilgiler verdi, bu konuları içeren bir dosyayı lnönü'ye sundu. Helvacı, Türk vatandaşlığından çıkanlan yaklaşık 14 bin kişi bulunduğunu, Türkiye'ye dönmeye korkanlarla birlikte bu sayının 30 bine ulaştı Sargın sorgusundan 'Soykırun teşvikçüeri gün ışıgına çıkaruacak' TURKIYE'nin ilk ARGOS'u ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TİP Genel Sekreteri Nihat Sargın'ın sorgusuna Ankara DGM'de devam edildi. Sargın, sorgusunda, "1980 öncesinde gerçekleştirilen ve 12 Eylül'un başlıca gerekçelerini oluşturan Kahramanmaraş, Çorum olaylan ve Alevi yurttaşlanmıza karşı girişilen soykınm denemelcrinin de gerçek tahrik ve teşvikçileri elbet gün ışıgına çıkarılacaktır" dedi. Sargın, Türkiye Işçi Partisi'nin Kurtuluş Savaşı Türkiyesi'nin. çoktan unutulmuş istem ve hedefierine yeniden sahip çıktığmı belirterek şöyle devam etti: '"lstiklali tamtam bağımsızlık' dedi; ancak yurt savunması gereklerine göre örgütlenmiş ve konumlannuş bir milli savunma dedi. Kimisi hatta telefonla yapılmış ikili anlaşma'larm, halktan gizli, kapalı kapılar ardında girilmiş ağır yükümlulüklerin, kapitülasyondan farksız kimi uygulamalann, üslerie ilgili olarak 'üs yok, tesis var' diye geçiştirmeye çakşanlann, yurt topraklannın 40 metrekaresinin 'yabancı işgali' altında bulunuşunun üstüne gilti. Türkiye İşçi Partisi'ne hışımlan bundandır. Ve işte 12 Mart döaemi ve ancak o dönemde 'istihsal' edilebilmiş bir kapatma karan ve sıkıyönetim mahkemesinde ağır mahkumiyetler. Artık 'tamam' dendi, 'rahat nefes alabiliriz'. Oysa, 'Biz halkız, yeniden doğanz ölümlerde1 diyordu şair. 197S'te TİP yeniden örgütlendi ve bugünlere geldi. Hışım devam ediyor. Çünkü korku devam ediyor. Ve işte ondandır efendim. Bir yandan ölen genel başkana resmi tören, bir yandan da yaşayan genel sekretere idam talebi."