Katalog

»6 AĞUSTOS 1988 DIŞ HABEkLEE CUMHURİYET/3 Macaristan'da *rev sona erdi vtYANA (AA) Macaristan'ın Peç kenti >akınlarındaki kömür nadenlerinde, uygulamaya teni konulan gelir tergisinin ücretlerinde yol ıçtığı azalmayı protesto çin greve giden maden şçileri, yeniden işbaşı vapacaklarını açıkladılar. Budapeşte Radyosu'nun haberine göre, greve son karan, işçiler ve maden ışletmesinin lemsilcileriyle Sanayi Bakam Frigyes Berecz arasında yapüan loruşmelerde uzlaşma sağlanması üzerine alındı. Hükümet yetkililerinin, ışçilerin isteklerini kabul ntikleri belirtildi. Ancak, bu isteklerin neler olduğu hakkında bilgi verilmedi. SSCB'de milliyetçîlik sancısı Cenevre'de İlk Tango ALİStRMEN Estonya'da, anayasa değiştirilerek halen yasadışı olan "Perestroykayı Desteklemek Için Halk Cephesi" adlı gri{bun yasallaşmasına izin verilecek. Ortaya çıkacak siyasal çoğulculuğun, Estonya'ya daha fazla özerklik sağlaması bekleniyor. Dış Haberter Servisi Sovyetler Birliği'nde milliyetçi anıaçlar güden muhalefet hareketi durmuyor. Baltık ülkeleri Litvanya, Estonya ve Letonya (Latvia) SSCB ile Nazi Almanyası arasında imzalanan anlaşmanın 49. yıldönumünü vesile ederek yeniden daha fazla özerklik talebinde bulunurlarken Karabağ özerk bölgesi de Ermenistan'a bağlanmak için yeni bir kampanya başlattı. Estonya Cumhuriyeti yetkililekurulmuş bulunan "Halk Cephesi" hareketine getirerek "Anayasada 'Halk Cephesi' gibi hareketlerden söz edilmiyor, ancak biz gerçekçi polidkacılanz, eğer böyle bir hareket doğmuşsa anayasaya uygun olmalıdır" dedi. Toome, parlamentoya buna olanak verecek bir anayasa değişikliği önerisi sunri yürürlükteki anayasada değişik mak üzere konuyu incelediklerilik yapılabileceğini ve çok partili ni de açıkladı. sistem blmasa da "siyasal çoğulculuk"a olanak verecek bir sistemin kurulmasıyla Estonya'nın "Halk Cephesi" Estonyacaya Moskova'daki merkezi hükümet resmi statu kazandırüma&ını ve ekoten biraz daha bağımsız hareket nomik reformlar yapılmasmı istiedebileceğıni belirtiyorlar. AA'nın yor. Tam adı "Perestroykaya DesReuters Ajansı kaynakh haberine tek İçin Halk Cephesi" olan grup, göre, Estonya Komünist. Partisi ayrılıkçı bir amaç gütmediğini ideoloji sorumlusu Indrek Toome, vurguluyor. Buna karşılık Estonadı geçen ajansa verdiğı demeçte, ya'da yeni kurulan "Ulusal Basözü, dön ay önce yasadışı olarak ğırasızlık Partisi" adındaki siyasal yeraltı örgütüyse önceki gün yasadışı olarak düzenlediği gösteride Estonya'nın SSCB'den aynlmasını savunmuştu. Öte yandan, Sovyetler Birliğinin Kafkas cumhuriyetlerinde de "milliyetçi sancı" yeniden başgösterdi. Azerbaycan Cumhuriyeti içinde Ermeni nüfusun çoğunlukta olduğu Karabağ özerk bölgesi parlamentosu önceki günkü toplantısında, Moskova'nın, bölgenin statüsünü yeniden gözden geçirmesini istedi. Sovyet TASS Ajansı'nın haberine göre bir Sovyet komisyonunun statü konusunu yeniden ele alırken "partamentoca dile getirilen istekleri de göz öniinde tutması" çağrısında bulunuldu. Parlamento, Ermenistan Curnhuriyeti ile ekonomik ve kültürel tlişkilerin arttınlmasını öngören bir öneriyi de kabul etti. Parlamento toplantı halindeyken binlerce Karabağlı Ermeni ise bina önünde toplanarak Ermenistan'a bağlanma lehinde gösteri yaptılar. Bu olayların ardmdan Karabağ Bolge Konseyi Baskanı Armais Asianov görevinden alındı, yerine eski sorumlulardan Boris Kevorkov getirildi. 1923 yılmdan bu yana Azerbaycan Cumhuriyeti'ne bağlı bulunan Karabağ bölgesi, şubat ayında Ermenistan'a bağlanmak istenmış, Ermenistan ve Azerbaycan Cumhuriyetlerinin bu istek karşısında verdikleri farklı kararlar üzerine düzenlenen gösteri ve grevler, uzun süre iki Sovyet Cumhuriyeti arasında gerginlik yaratmıştı. Estonya'da anayasa değişikliği gündemde; Karabağ, Moskova'yı sıkıştırıyor DUNYADA BUGUN OSLO (AA) Afganistan Dışişleri Bakam Abdül Vekil, Kabil hükümeünin "bazı hataları"yüzünden Afgan Mücahitlerle savaşm uzadığını ve büyüdüğünü açıkladı. Oslo'da mültecilerle ilgîli bir uluslararası konferansa katılan Abdül Vekil, düzenlediği basın toplantısmda, bu hatalardan birinin siyasi iktidan tekeline almak ve muhalefetin ulkenin kalkınmasma katkıda bulunmasını engellemek olduğunu söyledi. Bakan ayrıca, Pakistan'ı Cenevre Anlaşmaları 'na saygı göstermemek, Afgan mültecilerin ülkelerine dönmelerini engellemek ve Mücahitlere desteğini sürdürmekle suçladı. Abdül VekiVden özeleştiri POLONYA BURMA Jastrzebie kentindeki üç madende polis, grevcilerin madeni boşaltmalannı istedi. tşçilerin direnınesi üzerine zor kullamlarak madenler boşaltıldı. Nowa Huta DemirÇehk Tesisleri'nde de yaklaşık bin kadar işçinin greve gittiği bildirildi. VARŞOVA (AP) Polonya'da ücret artışı, çalışma koşullarınm iyileştirilmesi ve yasadışı Dayanışma Sendikası'nın yasallaşması amaayla düzenlenen grevleri sona erdirmeye yönelik olarak polisin yer yer mudahalede bulunduğu bildirildi. Jastrzebie kentinde polis güçlerinin grevlerin sürdüğü madenleri kuşattığı ve üç madendeki grevcileri boşalttığı haber verildi. Maden yönetiminin "grevi yalnızca grev komitesi sürdürmek istiyor" demesi üzerine komitenin kapüarı açtığı, ancak işçilerin madeni terk etmedikleri belirtildi. Bunun üzerine grevcilere işyerini boşaltmalan çağrısında bulunan polis güçlerinin hemen sonra grevcileri zorla çıkartarak otobüslere doldurdukları ve evlerine götürdükleri öne sürüldü. Yönetim, işçilerden cuma günu işbası yapmalarını istedi. Borynia, Morcinek ve Moszczenica raadenleri tamamen boşaltıldı. Resmi Haber Ajansı PAP'ın grevcilere "madenleri boşaltın" çağrısında bulunduğu haber verilirken polis müdahaJesi ile ilgili resmi bir açıklama yapılmadı. Dayanışma Sendikası liderleri, "Polis gözümiizü korkutmaya çalışıyor, ancak başaramayacaktır" diyerek müdahaleyı kınadılar. Bu arada toplam 30 bin işçinin çalıştığı ve geçen mayıs ayında da grevlere sahne olan Nowa Huta demir çelik fabrikalannda önceki gün yaklaşık 1000 işçinin iki bolümde greve gittikleri haber verildi. Hükümet Sözcüsü Jerzy Urban, "grevlerin sona erdiğine iliskin haberier alındığını, ancak bazı işyerlerinde grevlerin hâlâ sürdügünü" açıkladı. PAP ise Yukarı Silezya bölgesindeki madenlerde grevlerin sakin bir biçimde sona erdiğini, greve devam eden maden sayısının 8 olduğunu duyurdu. Dayanışma Sendikası liderleri ise 10 madende grevin sürdüğünü belirtiyorlar. Polis grevcileri zorla çıkarttı BurundVde katliam sürüyvr NGENDA (AA) Örta Afrika ülkelerinden Burundi'nin Kuzey bölgelerinde, ordunun, Hutu kabilesi mensuplannı öldürmeye devam ettiği bildihliyor. Tutsi askerlerince sürdürülen katliamdan kurtularak komşu Ruanda'ya kaçaN Hutular ve bu ülkenin yetkitileri, 17 ağustostan bu yana silah seslerinin hiç kesilmediğini kaydettiler. Ruanda'mn bölgedeki bir askeri yetkilisi, "Burundi askerleri, herkesi bir araya toplayıp ateş açıyorlar" diye konustu. VValesa'ya destek Batılı işçi kuruluşlarının >1iksek duzeyli temsilcileri, yasadışı Dayanışma Sendikası ve grevde bulunan Gdansk Tersanesi işçilerini desteklemek üzere Gdansk'a geldi^er. Bu arada Avrupa Sendikalar Birliği Konfederasyonu, AT ülkelerinin Polonya hükümetine grevcilere şiddet uygulamaktan vazgeçmesi için uyarıda bulunmasını istedi. Dayanışma Sendikası'nın Brüksel Bürosu'nca dün bir bildiri yayımlanarak grevdeki işçilerle ve aileleriyle dayaruşmak üzere maddi yardım çağrısında bulunuldu. Bildiride, hükümetin işçileri işten atmakla tehdit ettiği ve binlerce ailenin grev nedeniyle maddi durumunun bozulduğuna dikkat çekildi. Esir değiş tokıışıı DIRE DA WA (ANKA) Doğu Afrika ülkeleri Etiyopya ve Somali, 10 yıldır esir tuttuklan askerleri karşılıkh olarak iade ettiler. Somali'de esir olan 3 bin 597 Etiyopya askerinden 175'i Uluslararası Kızılhaç Örgüııi 'ne ait bir uçakla Etiyopya 'nın doğusundaki Dire Dav/a kentine getirildi. Aynı uçak Etiyopya'daki 245 Somalili esirin UO'unu alarak Somali'nin başkenti Mogadışu 'ya döndü. Somali'nin iade ettiği savaş esirleri arasında bir de Küba askerinin olduğu bildirildi. ^ u r m a d a 3 0 temmuzda tutukJanan ve muhalefetin başlıca IkJerlerinden «I 0 | a n Q e n e r a | ^ u n g gyj ^ n se rbest bırakıldı. Burma Radyosu'nun habenne görs, ordunun iki numaralı adamt General Aung Gyı ile bihikte 9 muhalif de serbest bırakıldı. Aung Gyi, 12 ağustosta istifa etmek zorunda kalan Seın Lvvin'e karşı yoğun protestolann sürdüğü sırada, 29 temmuzda tututdanmıştı. General Ne VVtn'in darbeyie ışbaşına gelişinden sonra uygulanan ekonomı politıkasına karşı çıkan Aung Gyi, geçen mart ayında düzentenen ve 43 kişinin ölümune yol açan öğrenci gösteriteri sırasırvda uygulanan baskı politikasını eleştiren yazılar yayımlamasından sonra tutuklanmıştı Bu kararın, yeni Devlet Başkanı Maung Maung'un ülkede durumu yatıştırmak için aldığı önlemlerden biri olduğu belırtiliyor Bu arada, Maung Maung un kurduğu yeni hukumetin feshedilmesini ve yerine geçici bir hükümet kurulmasını isteyen bırçok kişi, dün yeniden gösteri yaptılar. Gösteriler sırasında, "Hükümetin oyalayıcı taktiklerine kanmayın. Oemokrasiyi gözden uzak tutmayın. Zafere yakınız. Grev." sloganları atıldı. (Fotoğraf Reuter) Bir zamanlar Arjantin'in kırmızı lambalı evlerinde ve bunların bulunduğu karanlık sokakların barlarında tomurcuklanan tango, basit olduğu ölçüde dikkat isteyen, çağımızın gürültülü tepinmelerine oranla ağır, ama o ölçüde de göze hoş göründüğü için belki de tüm dünyanın en yaygın ve en uzun ömürlü dansı olmuştur. Basit, ama dikkatli hareketlerle geliştirilen tangoda yeni tepinmelerin tersine, çiftler birbirlerine uymak, karşılıkh ve uygun adımiarla ılerlemek ya da gerilemek zorundadırlar. Tango duygusallıkla, ince hesaplı devinimin karşılıkh özverilerle birleşmesinin ürünüdür. Tangonun ilk çıkışında belki kaynağını da düşünenler onu çok fazla kışkırtıcı bulmuşlar, hatta yatağa giden yolun başlangıcı olarak kabul etmişlerdir. Ünlü Fransız devlet adamı Herriot, ilk tango seyrettiğinde muzip bir şaşkınlıkla gülümseyerek şunları söylemiş: Neden ayakta yapıyorlar? Tangoya bugün artık bu gözle bakılmıyor Karşılıkh dikkatli hareketlerin doğurduğu romantik bir uyumun simgesi günümüzde bu dans. Cenevre'de ilk tango için bir araya gelen Oenktaş ile Vasiliu birbirlerine uyarak, karşılıklı uygun hareketlerle ileri ve geri adımiarla bir sonuca varmanın ilk denemesini yaptılar önceki gün. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın denetimindeki ilk dansta taraflar, gelecekteki uyumlu işbirliğinin ilk belirtilerini mi gördüler, yoksa kendilerini başgöz etmekte kararlı olanları daha ilk adımdan düşkırıklığına uğratmaktan çekındikleri için mi böyle bir görüntü verdiler? Bunu kesin olarak şimdiden söylemek olanaksız. Toplumlararası görüşmelerin iki tarafın ortak evinde başlamasından sonra bu konuda daha anlamlı ipuçları elde edecegizAma şimdiden görünen o ki, iki taraf da güç bir dansı başlatırken, çevreye iyi bir görüntü vermeyi ve umut saçmayı yeğlediler. Oysa Cenevre'ye gelirken, Denktaş'ın da Vasiliu'nun da bazı endişeleri vardı. Doğrusu ya olayı uzaktan izleyenlerin de bu iki önderi Cenevre'de buluşturanların gerçek bir anlaşmayı içtenlikle isteyip istemedikleri konusundaki kuşkuları da dağılmış değildi. Vasiliu gerçi pistte yalnız görünüyordu. Ama onun ardındaki iç güçter, Lissarides'i ve Kipriyanu'su ile hiç de bugüne dek uyumdan yana izlenimini vermemiş olan kişilerdi. Pistteki kişi, acaba ne ölçüde onların etkisinden kurtulabilecekti? Başka bir deyişle, uyumlu ve ılımlı görünen Vasiliu ne ölçüde iç desteklerinden bağımsız davranma olanağına sahipti? Hele hele Rum tarafının dıştakı aile büyüğü olarak gördüğü Papandreu böyle bir anlaşmayı istiyor muydu acaba? Vasiliu'nun büyük sorunu, kendi yandaşlarına gerçekten iki toplumlu bir ülkede, her iki toplumun çıkarlarını geçerli güvencelere kavuşturacak, gerçekçi bir çözümü kabul edebilecek bir düşünce türünü, kendi seçmen tabanına anlatabilmekti. Şimdiye dek bu gerçekleri görmemiş ya da görmek istememiş olanlar nasıl yepyeni bir bakış açısına kavuşturulacaktı? Ama dıştan bakanların kuşkulanna, kendi endışelerine karşın, bugüne dek hep güleryüzlü, anlayışlı, uzlaşmaya açık kişi izlenimini veren Vasiliu görüntünün ardında, gerçekten rahatmış izlenimini uyandırıyordu. Vasiliu'nun bu rahatlığı acaba kendi cephesinde elde ettiği destekten mi, yoksa karşı tarafta gördüğü zayıflıktan veya gedikten mi kaynaklanıyordu? Bu soruyu, Cenevre görüşmesinden sonra, karşı tarafın içtenliğine inandığını söyleyen, karşılaşmadan hoşnut ayrılmış izlenimini veren Denktaş da kendi kendine soruyordu kuşkusuz. Denktaş'ın kuşkusu bu noktada yoğunlaşmıştı. Çünkü o daha Cenevre'ye varmadan önce Özal, Pakistan dönüşü uçakla öyle sozler söylemişti ki karşı taraf, Ankara KKTC ilişkilerinin yaşamsal bir konuda çok, ama çok yararlanabilecegi bir gediğin açıldığını görmüş olabilirdi. TürkYunan ılışkılerindekı "kast derecesinde kusura" varabilecek kadar dikkatsiz bir ılımlılık içinde göründüğünden dışişleri örgütünün de tepkisinı çeken Özal, basına yaptığı açıklama ile sankl serbest dotaşım ve yerieşim konusunda Ankara'nın eskkten beri KKTC ile bütünleşen görüşlerinden gerı adım attığını ve yann öbür gün, iki bölgelılığı belirlı bir zaman parçası içinde "de facto" ortadan kaldırabilecek olan bir dolaşım ve yerieşim özgürlüğüne kapı araladığını düşündürmüştü. Denktaş bu noktada ciddi endişeler taşıyordu. Nitekim KKTC Başkanı, Ankara'nın sıkı durması halinde korkulacak bir şey olmadığını söylerken, usta bir diplomat biçemi ile ilgilileri uyarıyordu. Gerçi Türkiye'de, konu üzerinde duyariılık gösterilmişti. Ama işin garibi, bu ilginin biçimi de Denktaş'ı tedirgin etmişti. Evet, Kıbrıs başarısını, daha 1974 yılında oya çevirme girişimiyie iktidarını karşı tarafa teslim etmiş olan Bülent Ecevit, bir kez daha sahneye çıkıyor, haklı uyarılarda bulunuyordu. Ne var ki, bu çıkışı sırasında da Ecevit 1974'teki davranışını yineliyor, elinde kalan son kozlardan birini de yine bir iç politika çekişmesine dönüştürecek oy hesabına kurban ediyordu ki, bu Denktaş'ın hiç mi hiç işine gelmezdi. Tüm bu etkenlere karşın, Cenevre'de ilk tango, ılerisi için umut verici geçmiş görüntüsü verdi. O denli ki, dansın hemen sonrasında pek uyum sağlamış çiftlerin pistten ayrılır ayrılmaz, esas görüşmeden önce bir yerlerde kısaca bir şeyler içmelerine benzer ikinci bir görüşme de yapıldı. Ve Cenevre görüşmesi, ilk bakışta herkese umut verecek biçimde sonuçlandı. Herkesin iyimserlik gulücükleri dolu olduğu bir ortamda, Cenevre'deki ilk karşılaşma için kuşkular ileri sürmek şeamet tellallığı gibi olacağından, kendi kuşkularımızı, eğer varsa bile ortaya sermemek en doğru yol olacak galiba. Bu dans nasıl mı sürecek ve bitecek? İsterseniz şimdilik bekleyip görelim demekle yetinelim. ŞlU Olağanüstü hal kaldırıhyor Zincirimize bir halka dahau.. IRAK tncekum Sendikaların tercihi Dukakis WASHINGTON (ANKA) Amerika Birleşik Devletleri Sendikalar Konfederasyonu (AFLCIO), 8 kasımda yapılacak başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti'nin adayı Michael Dukakis'i destekleyeceğini açıkladı. Konfederasyona bağlı 91 sendikadan 88'i Dukakis'e açık destek verirken, üç sendika henüz kesin tavır açıklamadı. SANTİAGO (AP) Şili'de 1973'te General Augusto Pinochet'nin Marksist Cumhurbaskanı Salvador Allende'yi bir darbeyle devirerek iktidara gelmesinden beri süren olağanüstü hal kaldınlıyor. İçişleri Bakanlığı'ndan önceki gün yapılan açıklamada, devlet başkanlığının olağanüstü halin kaldınlmasına karar verdiği ve bu kararın birkaç gün içinde resmi gazetede yayımlaııarak yürürlüğe gireceği belirtildi. Şili'de 15 yıl boyunca yürürlükte olan olağanüstü hal, askeri yönetime, kişileri mahkeme kararı olmaksızın tutuklama, "ulusal güvenlik açısmdan sakıncalı" görülenleri sürgüne gönderme, toplantıları ve basın özgürlüğünü sınırlama yetkilerini veriyordu. AP'nin haberinde olağanüstü halin kaldınlmasının kuvvet komutanlarının ekim ayındaki devlet başkanhğı referandumu için aday belirlemek üzere salı günü yapacakları toplantının öncesine rastladığına dikkat çekiliyor. Gözlemciler generallerin belirleyeceği bu adayın, Başkan Pinochet olacağjnı ve ekim başında yapılacak halk oylamasında, Şili halkının yeni devlet başkanı adayına "evet" ya da "hayır" diyeceğini belirtiyorlar. Halk generallerin başkan adayına evet derse bu aday 8 yıl süreyle Devlet Başkanlığı görevinde kalacak. Referandumda sonuç "hayır" olursa 1990"da ülkede seçımler yapılacak. General Augusto Pinochet 1973'te Marksist Cumhurbaskanı Salvador Allende'yi bir darbeyle devirerek işbaşına gelmişti. O tarihten bu yana Şili kesintisiz olağanüstü halle yönetiliyordu. Askeri yönetimin olağanüstü hali kaldırma kararı kilise ve muhalefet tarafından olumlu karşılandı. Katolik Kilisesi'ne bağlı "Insan Haklan Ajansı" avukatlanndan Gustavo Villalobos bu kararın halen yurtdışında bulunan 504 siyasi sürgünün Şili'ye dönmesini olanaklı kılacağını söyledi. Öte yandan Uluslararası Af Örgütü'nün dün yayımladığı raporda Şiü güvenlik güçlerine bağlı yasadışı silahlı gruplann askeri yönetime muhalif olanlara karşı saldınlarını yoğunlaştırdıkları bildirildi. Raporda son 18 ay içinde yüzden fazla mühaüfin bu gruplatca kaçınldığı belırtiliyor. ALAADDÎN HOTEL ALAADDtN HOTEL • •• * Kürtlere topyekun scuaırı gündemde Irak birliklerinin TürkiyeIrak sınırı boyunca Kürtlere karşı topyekun saldırıya geçmek üzere Musul, Dahok ve Zakho kentlerinde toplandıklan haber veriliyor. Dtş Haberier Servisi Irak ordusunun ülkenin kuzeyinde üslenen Kürt ayrılıkçılara karşı topyekun bir saldırıya hazırlandığı haber veriliyor. AP'nin Lefkoşa bürosuna telefon eden ve kimliğini açıklamak istemeyen bir Kürdistan Demokratik Partisi yetkilisi, Irak birliklerinin TürkiyeIrak sının boyunca Kürtlere karşı geniş çaplı bir operasyon planladıklarını öne sürdü. Aynı kişi Irak birliklerinin bu operasyona başlamak üzere ülkenin kuzeyindeki Musul, Dahok ve Zakbo kentlerinde toplandıklarını bildirdi. Bölgedeki Kürt kaynakları tranIrak savaşında ateşkesin yürürlüğe girdiği tarih olan 20 ağustostan bu yana Irak birliklerinin Peşmergelere karşı saldırılarını yoğunlaştırdıklarını belirtiyorlar. Bağdat'taki Batılı diplomatlar da ateşkesin Irak yönetimi için ayrılıkçı Kürt örgütlerine karşı belirgin bir avantaj sağladığına dikkat çekiyorlar. Bağdat'taki Batılı diplomatlar Irak'ın geçen aylarda yüzlerce Kürt köyünü boşaltarak bu köylerde yaşayan 150 bin Kürdü güneydeki kamplara yerleştirdiğini öne sürüyorlar. tngiltere'de yayımlanan Independent gazetesinde dün yer alan bir haberde de Körfez savaşının başladığı tarihten bu yana toplam 25 bin Kürt köyünün zorla boşaltılarak 800 bin Kürt köylüsünün Irak'ın güneyine yerleştirildikleri' iddia edildi. İran ve Irak arasında dün Cenevre'de başlayan barış göruşmeleri sırasında taraflann birbirlerine Kürt ayrılıkçılara desteklemeyecekleri konusunda garanti vermeleri bekleniyor. AÇILIYOR. KAPAStTEMÎZ : 232 ODA 500 YATAK ODALARIMIZ : Fancoil merkezi sistem ısıtmasoğutmahavalandırma 4 kanal müzik TV yayını ve otomatik telefon. TESISİMİZİN KONUMU : Denize (0) metre. İncekum özel plaj zengin tabiat örtüsü RESTAURANTLARIMIZ : 500 kişilik genel restaurant 100 kişilik ziyafet salonu 100 kişilik alakart restaurant kafeterya ABD'de yeni casusluk skandalı NATO sırları Macaristaıva satıldı NEW YORK (AA) ABD ve Federal Alman İstihbarat Örgutleri, NATO sırlarım 10 yıldır Macaristan'a aktaranbüyük bir casusluk şebekesini ortaya çıkardı. Casusluk şebekesinin aralarında Avrupa'nın savunulmasına ilişkin NATO planlarının da yer aldığı bilgileri Macar gizli servisine verdiği, bilgilerin Macar gizli servisinden Moskova'ya gittiği belirlendi. Federal Almanya'da ve İsveç'te salı günü 8 kişinin gözaltına alındığını bildiren New York Times, konuya ilişkin özel haberinde, olayın boyutlarının henuz açıklanmadığını, ancak "Walker" olayıyla benzetme yapıldığını kaydetti. ABD donanması subaylarından John Walker'ın 16 yıldır Sovyetler'e bilgi sattığı, 1985'te anlaşümıştı. Gazeteye göre, Almanya'da üslenen ve Isveç'te de kuryeleri olan casusluk şebekesi, Almanya'daki Amerikan askerterinden alındığı sanılan ABD, F.Almanya ve NATO sırlannı Macar gizli servisine iletti. Sırlar arasında, ABD'nin Sovyetler'e karşı Avrupa'da nasıl kara savaşj vereceğini gosteren belgeler de var. tsveç'te salı günü "Doğu A\rupa kökenli bir kadın ve iki erkeğin, bir başka ülke aleyhine casusluk yaptıklan gerekçesiyle gözaltına alındıklan" açıklandı. ABD kaynaklarına göre, Amerikan istihbaratı, önemli bir sımn karşı tarafa geçtiğini bir yıl önce anlayarak, araştırma başlattı. Bu arada VVashington'da görevü bir Sovyet yetkilinin telefonlan dinlenirken, aynı olayla bağlantı göruldü. CIA, ayrıca Batı için çalıştığı sanılan bir kişi ile temas kurup, önemli bir para karşıhğında bazı gizli belgeleri Macaristan'dan çıkarmasını istedi. Bu kişinin parayı alıp sahte beigeler getirmesi üzerine CIA, ajanın Macar gizli servisi adına çalıştığından kuşkulandı. Araştırma F.Almanya'ya da kaydı ve örgüt uyeleri belirlenmeye başlandı. F.Almanya'da yerlesen bazı emekli ABD subaylarmın, ABD'de görev surdüren eski arkadaşları aracılığıyla sırları topladıkları da öğrenildi. Amerikan kaynaklarına göre, olayı yönlendiren Macar gizli servisi, elde ettiği bilgüeri Sovyetler'e aktardı. Öte yandan, NATO sırlannı 10 yıldır Macaristan'a aktaran şebekenin Almanya'daki mensubu eski subayın tutuklandığı bildirildi. KONFERANSKONGRE SALONU 250 kişilik simultane sistemli. BARLARIMIZ: Loby bar Plaj bar Havuz bar Amerikan bar DİSKOTEK GECE KULÜBÜ ANFİTtYATRO SEYİR TERASLARI SERGİ SALONU SATTŞ ÜNÎTELERt UYDU ANTEN TELEVtZYON SALONU OYUN SALONU KUAFÖR DOKTOR TÜRK HAMAMI SAUNA KONDİSYON MERKEZİ T İKt YÜZME HAVUZU TENtS KORTU SU SPORLARI MERKEZ! ( Su kayağı Wind surf Paraşüt J e t Ski.) Ispanyu'da yungın SANTA MARİA (AA) İspanya ve Portekiz'de bir alkol fabhkası ile bir mağazada çıkan yangmlarda toplam 8 kisi öldit. İspanya'mn güneyindeki Santa Maria Alkol Fabrikası'nda önceki gün öğteden sonra çıkan yangında 7 kişinin olduğü, 2 kişinin kaybolduğu açıklandı. İyi haber alan kaynaklara gore, yangında 4 kişi yaralandı. Yangının, ocaklardan birinin pattaması sonucu çıkttğı ve 1.5 milyon tiıre alkolun . •yandığı kaydedıldı. YIL BOYUNCA AÇIĞIZ İNCEKUM ALAADDİN HOTEL . (AntalyaAlanya Karayolu uzerınde, Alanya'ya 22 km Antalya'ya 120 km. uzaklıktadır.) Tel: (9 3237) 1019 1317 Alanva ANTALYA TÜRKİYE < < <