Katalog

REFERANDUM'88 Enflasyon devlet politikası İTO Başkanı Yalım Erez, ziyaretten duydukları memnuniyeti belirierek "Demirel, devletin her kademesinde ülkeye büyük hizmetler vermiş değerli bir kişidir. Ülkenin kalkınmasında hür teşebbüsün önemini millete anlatmıştır" dedi. Demirel, DTO'da yaptığı konuşmada ise deniz ticaretinin, ekonomisinin anlaşılmadığını, gemi inşaat sanayiinde durgunluk olduğunu dile getirdi. Haber Merkezi DYP Genet Başkanı Süleyman Demirel, "Özal'ın, "Enflasyonu bir tek ben aşağı çekerim" sözüne "Bu palavradır. Buna güierler" dedi. Enflasyonun Türkiye'de devlet politikası haline geldiğini vurguİayan Demirel, ülkenin bugün içinde bulunduğu durumdan kurtulmasının çaresi olduğunu, aklı olanın bunun çaresini bulacağını ve ülkeyi yeniden ytizde 10'un altında bir enflasyonla hizaya sokacağını söyledi. Demirel, Özal'ın "Enflasyonu bir tek ben aşağı çekerim" sözleri hakkında ne düşündüğünun sorulması uzerine şöyle konuştu: "Sayın Özal, bundan beş sene evvel yüzde 30 civanndaki enflasyonu çok bulmuş, bunun komiınizme çıkartılmış bir davetiye olduğunu, orta direği ortadan kaldıracağını söylemişti. Şimdi enflasyon yüzde 75. Şimdi de yüzde 75'ten 35'e indiririm diyorsa, buna güierler. Bu palavradır. Millet Özal'dan kurtulunca, enflasyondan da kurtulur." Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Siileyman Demirel, Istanbul'da iş dunyasının önde gelen temsilcileriyle yaptığı göruşmelere dün tstanbul Ticaret Odası'nı ziyaretle başladı. İTO Başkanı Yalım Erez, göruşmenin basına açık bölumünde Demirel'in ziyaretinden duydukları memnuniyeti belirterek, "Demirel devletin her kademesinde ülkeye büyük hizmetler vermiş değerli bir kişidir. Ülkenin kalkınmasında hür leşebbüsün önemini millete anlatmıştır" dedi. Demirel de konuşmasına rejimin demokrasi olabilmesi için o ülkede muhalefetin, meslek kuruluşlarının, basının, yargı organlannın, üniversitelerin hür olması gerektiğini, "konuşan Türkiyc'den kintseye zarar gelmeyeceğini" söyleyerek başladı. Siyasetin devletle millet arasında bir köprü olduğuna, bu köprü ortadan kalkarsa, milletin arzulan, istekJeri, sıkıntılannın devlete aktarümasının mümkün olmayacağına değjnen Demirel, devleti yönetenlerin hayatiyetten mahrum, heveslerden ibaret görüşler içinde olmasından milletin zarar göreceğini bildirdi. Yüzde 75'lik enflasyonun savunulacak bir şey olmadığını, enflasyonun önce devleti, bankaları, ticari ahlakı, halkın moralini, alışverişi, genel ahlâkı bozacağım, bozmayacağı bir şeyin olmadığını vurgulayan Demirel, "Bunu durdurun demek, bizim, hepimizin görevidir" dedi. Demirel konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir ülkenin parası her sabah aşınıyorsa, para ceplerde taşınamaz hale gelmişse, insanlar bir yemeğe giderken bavul dolusu para götünıyorlarsa, para taşınmaz hale geldi, dolarla, markla gidelim deniyorsa bunlar ülkenin yaralandır. 'Nereye geldik? Nereye gidiyoruz?' diye düşünmenin zamanıdır. Kredisiz çalışan bir ekonomi olmaz. Kredi kaynaklanna müracaat elmeyin diyen bir devlet varsa, onlan kendi kullanntak için yapıyor demuktir. Devletin vergi kaynaklan rardır. Kredi bu mekanizmanın yağıdır. Devlet, şirketler, kişiler, bankalar borç altındaysa ve bu borcun altından kalkamayacak hale gelmişse bu literalurde henüz örnegi olmayan bir duruma gidiliyor demektir." Enflasyonun devlet politikası haline geldiğini, gelir dağılımındaki dengesizlik daha da artarsa güvenlik güçleriyle büe önlenemeyecek iç patlamalara yol açılabileceğini, bankalar sisteminin Başbakan'ın kontrolü altına alındığım söyleyen Demirel, "Çarelerini biliyonız. Soran, alakadar olan olursa söyleriz" diyerek konuşmasına şöyle devam etti: "Aklı olan bunun çaresini bulur. Ülkeyi yüzde 10'un altında bir enflasyonla yeniden hizaya koyar. Bunun ilk şartı denk bütçedir. tkinci şartı maliyet enflasyonunu kontrol altına almaktır. Üçüncü şartı ise bankalar sistemi üzerindeki müdahaleyi kaldırmaktır. Bankalar sistemi neredeyse bugün siyasi iktidann bir bakanlığı gibi kontrol altına alınmışlır. Ben 10 sene başbakanlık yaptım. Bankalar sistemini hiçbir zaman, hiçbir şekilde Başbakan'ın kontrolü altında lulamazsınız." Demirel daha sonra gazetecilerin sorusu olup olmadığını sordu. özal'ın "Enflasyonu bir tek ben aşağı çekebilirim" sözleri hakkında bir şey söyleyip söylemeyeceği sorulunca da, "Bunu kapıdan çıkarken sonın. Buradaki arkadaşlara eleştiri getirecek açıklamalar yapmak istemiyorum. Biz burada misafiriz. Cumartesi günü basın toplantısında söyleyeceğim. 0nun öyle bir cevabı var ki.. Allah Allah; onun öyle bir cevabı var ki.." yanıtını verdi. Demirel, "Odalann referandum. genel ekonomi konusunda görüş belirtmesini doğru buluyor musunuz?" sorusuna da, "Tabii ki. Referandum konusunda da görüş belirtmelidirler" yanıtını verdi. tstanbul Ticaret Odası'ndaki görüşmesinden sonra da kapıda "Enflasyonla ilgili soruya şimdi cevap verebilirim" diyerek şunları söyledi: "Sayın Özal, bundan 5 sene önce 1983 ckimkasımında Tiirkiye2 deki yüzde 30 civanndaki enflasyonu yüksek buldu. Bunun yüzde 10'a çekilmesi lazımdır dedi. Yüksek enflasyon komünizme çıkanlmış bir davetiyedir, ortadireği ortadan kaldınr dedi. Bunun üzerinden beş sene geçmiştir. Şimdi enflas>on yüzde 75. Şimdi ne diyor? Bunu ben yüzde 35'e indiririm. Yüzde 30'ken yüzde 10'a, yüzde 75'ken yüzde 35'e. Bu palavradır. Buna güierler. Yüzde 35'e indiririm diyorsa. bu üç rakamlı sınırlara çıkacak demektir. Millet Özal'dan kurtulursa enflasyondan da kurtulur." Siileyman Demirel daha sonra Deniz Ticaret Odası'na giderek yöneticilerle görüştü. Görüşme sırasında Deniz Ticaret Odası Başkanı Ziya Kalkavan. "Yarının 3. Boğaz Köpnısü'nun yapılmasım ondan beklediğimiz için onun da şiltini şimdiden vereceğim" diyerek, Demirel'e bir şilt verdi. Demirel burada da yaptığı konuşmada deniz ticaretinin, ekonomisinin layığıyla anlaşılmış olmadığını, müteşebbislerin gerekli ilgiyi görmediğini, gemi inşaat sanayiinde durgunluk olduğunu dile getirdi. DYP Başkanı Süleyman Demirel, bugün de önce Gazeteciler Cemiyeti'ni, daha sonra Gazeteciler Sendikasfnı ziyaret edecek. Öğle namazını Nuruosmaniye Camisi'nde kıldıktan sonra da Iktisadi Kalkınma Vakfı'nı ziyaret edecek. Demirel akşam DYP Istanbul İl Balosu'na katılacak. İTO veDeniz Ticaret Odası'nı ziyaret eden Demirel, Ozal'a çattu R EFERANDUM'88 HABERLER REFERANDUM'88 CUMHURİYET/7 EFERANDUM'88 DEMİREIDEN BEKLENEN Deniz Ticaret Odası Başkanı Ziya Kalkavan ın "Yannın 3 Boğaz köprüsünün yapılmasım ondan beklediğimiz için şiltını şimdiden vereceğim" sözlen. Demırel'ı çok sevindırdı. (Fotoğraf: Mehmet Demırkaya) ANAP'ta genel eğilim: MEVSEHIR'den HİKMET ÇETİNKAYA CUMEYT ARCAYUREK MERSIN'den yazıyor Adaylık için önseçim yapılsın Teşkilat Başkanı Sungurlu, "Hangi ilde ne şekilde aday tespiti yapılacağı referandumdan sonra belti olacak, ama Başbakan 'Aday şu olacak' derse arkadaşlar itiraz etmez" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal'ın ANAP yöneticilerine "referandum öncesi aday belirieme yöntemini tartışmayın" talimatını vermesine karşın, ANAP'ta kasım ayında yapılması olası yerel seçimlerde adayların belirlenme yöntemi tartışıimaya başlandı. özal, genel merkez yöneticilerinden yerel seçimde adayların nasıl tespit edileceği konusunun gundemden çıkanlmasını istedi. Özal, adaylık üzerine başlatılacak bir tartışmanın parti içinde yeni sorun ve sıkıntılara yol açabileceğini ifade ederek, "Bu işi referandum sonrasına bırakalım" dedi. Ancak özal'ın bu talimatına karşın genel merkez yöneticileri aday belirieme yöntemi konusunda teşkilatların görüşlerini almaya başladılar. ANAP Teşkilat Başkanı Oltan Sungurlu, illerde görevlendirilen milletvekilleriyle partililerin aday belirlemekonusunda görüş aldıklarını söyledi. Sungurlu, "Her ilde neler olabilir onlan araştınyoruz. Tabii Merkez Karar Yönetim Kurulu hangi yöntemin uygulanacağına karar verecek, ama tahmin ediyorum karma bir yöntem ohır" dedi. Sungurlu, birçok teşkilatın önseçim istediğini de ifade ederek şöyle konuştu: "Çok enteresan. Şunu söyleyen teşkilatlar da var Aman bu işi bize bırakmayın. Bunlann sayısı çok az. Buyiik çogunluk, belediye baskan adayının kendi gönişleri alınarak saptanmasını istiyor. Referandumdan sonra hangi ilde ne şekilde aday tespiti yapılacağı belii olacak. Ancak açıkca söylüyorum. Başbakan, Ankara'da aday şu olacak derse arkadaşlar itiraz etmezler." Şıvgın, SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal hakkında dosya hazırlattıkları yolundaki haberleri de yalanlayarak, 1946'dan bu yana basına yansıyan siyasi faaliyetleri incelediklerini sözlerine ekledi. Bi KahveRengi Abi NEVŞEHİR Hactbektaş 5 bin nüfuslu bit ilce. Hacı Bektaş Veli şenlikleri tam 25 yıldan beri yapılıyor Belediye Başkanı Alı Eğer, bu yı! şenliklerin kültür ve sanat ağırlıkh olması için çaba gösterdi. Şenltğin açış konuşmasında Devlet Bakanı Mehmet Yazar. mikrofonda Hacı Bektaş Veli'nin aydın kişiliğıni anlatıyordu. Bir ara şâyle dedi: Hararet nardadır, Sac'da değildir / Keramet hırkada Tac'da değildir / Her ne arar isen kendinde ara / Kudüs'te, Mekke'de. Hac'da değildir. Hacıbektaşfılar. Mehmet Yazar'ın Hacı Bektaş VeJi'nin dizelerini bıtirınce bağırmaya başladılar: necek çok şey var... Önce pancar. patates. üzüm, buğday ureticilerinin dızboyu yakınmaları. Kime sorduysak aJdtğımız yanıt hemen hernen aynıydı: Hayırlı seçimler olsun!... SHP Nevşehir Mitletvekili Cemal Seymen Güneş1 seçim otobüsünden Hacıbektaşlılara sestenirken, "hayırlı seçimler" diliypr ve böyiece halkm tepkisini yansttıyordu. Erdal inönü, dayanamadı, Cemal Seymen'e dönüp "Propaganda yapmadan, propaganda yapıyorsun" dedi. rak adfandınlan Kapadokya'da yoz mimari, betonlaşma, yani çarpık yapılaşmaya göz yumuluyor. SHP'li Cemal Seymen, "Planlama görevi belediyelere verilince. İmar İskân Bakanlığı'nın onayı kalkınca bakın neter oldu" deyip anlatmaya başlıyor: Kapadokya'da btr facia yaşantyor. Göreme vadisınin ortasında Elnazar vadisi denen bir yerde en önemli ktlisenin bulunduğu peri bacaları var. Beiediye Başkanı göruntüyu bozuyor diye pen bacaiarım yerle bir ediyor, vadinin ortasına yedi katlı otel yapıyor. İki katı yerin altında, beş katı yukarıya doğru çıkıyor. 4 bın yıtlık uygarlığın ortasına bir beton yığını dıkıliyor. Sadece bu otel değil, Lapıs diye bir firma geliyor, Göreme vadisinin en belirgın yenne bir beton yapı kuruyor. SHP'li Seymen, 197780 arasında Ürgüp Belediye Başkanı. Yöreyı çok iyı bılen ve tanıyan bir politikacı. Kapadokya'nın yok olması karşjsında tek basına dıreniyor. Ama ne ANAP'tan ne de DYP'den ses geliyor. Turizm Bakanlığı tüm uyarılara kulak tıkıyor. Kapadokya'da yaşayan insanların tümü turızm zengini değil. Toprakla uğraşıyor bu yorenın insanları. Üzüm. elma. pancar, buğday, pa Al, Biraz da Buradan MERSİN Beyaz kırmızı çiçek açmış zakkumlarla Kıbns akasyası ağaçlarının ortadan ayırdığı çift yoldan Mersin'e, nedense Adanalı'nın bir koşu inmekten çekindiği denize doğru hızla giderken, iki gündür görüştüğüm bireylerin tepkilerini bir kez daha gözden geçiriyorum. Güneyden başlayarak batı illerine uzanacak gezi, sonunda yargıya dönüşecek mi, elbet şimdiden bilemiyorum. Ama güçleneceğini sandığım bir iputu giderek ortaya çıkıyor: Siyaset dünyamız 25 Eylül'de, bir deprem yaşayacak. Nitekim, Adana'dan sonra burada da sanıyı doğrulayıcı yönde izler görtilüyor. Sosyaldemokrat kokan Mersin'in merkezinde genefde hayır mı çıkar yoksa evet mi tartışması yok. ANAP'lıya da sorsanız, kuşkusuz bu izlenimi vermeye gönülsuz. Ne var ki gerçekten kaçamıyor, yarım ağızla da olsa hayır'ın ağır basacağını kabul ediyor. Tabii Özal üslubuyla. Partisine pay çıkararak. Yüzde 36'yı yükselteceklerıni ekleyerek. Bu da bir şey.. Hiç değilse Turgut Bey'in "hodri meydan"ının değerini yüzde 50 düşürüyor. Sorun; hayır'h sonuç değil, hayır'ın yüzdesi. Örneğin, Adana^ da kırsal alanı etkilediği SHP'li yöneticilerce de kabul edilen DYP'ye göre yüzde 80 hayıryüzde 20 evet. Tartışmalı bir sav. SHP daha az "nikbın", yüzde 7030 dengesini "olağan" saya . . . Güney'den başlayarak batı illerine uzanacak gezi sonunda bir yargı oluşacak elbet, şimdiden bilmiyorum. Ama güçteneceğini sandığım bir ipucu giderek ortaya çıkıyor: Siyaset dünyamız 25 eylülde bir deprem yaşayacak. Sen onu Başbakan Özal'a söyle. . Nevşehir yöresınde Başbakan Özal'a söyte 197780 arasında SHP'li Seymen Ürgüp Belediye Başkanı. Yöreyi çok iyi bilen ve tanıyan bir politikacı. Kapadokya'nın yok olması karşısmda tek basına direniyor. Ama ne ANAP'tan ne DYP'den ses geliyor. Turizm Bakanlığı tüm uyarılara kulak tıkıyor. SHP'li Seymen, salt Nevşehir'in değif. tüm İç Anadolu'nun milletvekili konumunda. Kırşehır, Yozgat, Kayseri, Konya ve Niğde'de SHP 1987 genel seçımlerinde milletvekili çıkaramamıştı Hacıbektaş'ın bir tek şinemas; var, salona giriyoruz. TRT'den Ersın İmer, bıze sütunlardaki karton pankartları gösteriyor Yaklaşıp okuyoruz birlikîe! Salonda içki içmek yasaktır.. Bizim bildiğimiz sinema ve toptantı salonlannda "Sigara ıçmek yasaktır" yazar. Hacıbektaş'ta yanı Erenler dergâhında sigara çağ atlamış, ıçkıye yasak konulmuş... Olacak iş değil 1 Hacıbektaş'ta Almanyada çalışan işçiierie konuşuyoruz. Hemen hemen tümü bir yıl önceye göre Turkiye'nin çok değiştiğini söylüyor. Biz, "Sizce bu değişikük nedır?" diyoruz. Verdikleri yanıt, "pahalılık" olarak özetleniyor. Kızılırmak, Avanos ve Gülşehir üzerinden geçer kıvrım kıvrım Gülşehir'de Kızılırmak boyunda moteller vardır. Yabancı turistler kamp kurartar yaz boyu. Kapadokya, tunzmin İç Anadoiu'da en yoğun clduğu yöredir Ege ve Akdeniz kıyı kesımındeki göruntüler son yıllarda Kapadokya'da da yaşanıyor. Kıyı kasabalarındakı o çarpık yapılaşma, denizin beton duvarlaria çevrilmesı Kapadokya'da bir başka biçimde gelişiyor Göreme Belediye Başkanı ANÂP'lı Mustafa Mızlak. 4 bin yıllık bir uygarlığı günümuze getiren o pen bacalarının yok olması için büyük bir çaba harcıyor En seçkin bir fresk müzesı olatates başlıca tarımsat ürünier. Ürgüp'te serin bir akşam. "Garden Coupole" adlt diskofu bir restorandayız. Her taraf cıvıl cıvıl turist. 1987 yılında Turizm Bakanlığı ust düzey yetkttisi Ürgüp'e gelmiş Betedıye Başkanı Cemal Seymen, parkın oraya yaptırdığt şarap çeşmesıni göstermış. Yetkili, "Bu ne?" diye sorunca Seymen, "Şarap çeşmesi" yanıtını vermiş. Turizm yetkilisi bu kez şaşkın "Yahu" demış, "şarabt çeşmeden akıtacağınıza, şişeteyıp satsanızya..." Nevşehir'de "haytr" oytarıntn bu anayasaoylamasında yüzde yetmişlere dayanacağı yolunda. İçkinın çok sevildiği bu yörede hangi dükkâna uğrarsanız "Bir tek at da öyle git ağabey" derler Tezgâh altından rakı kadehlen, şarap bardakları çıkar. Ürgupluier hava bulutlu otsa tasadan, guneşlı olsa sevınçten içerler ..' İki gündür şöyle çevremize bakıyoruz, hava pınl pırıl güneşli. Eh, ışler de fena değil. Bir tek atsana ağabey.. Yok sağol.. Kahverenginin hatırı için ağabey... Ben ıçki içmem.. O zaman bir kahverengi ağabey... Halkoylaması ne geçen yıla benziypr ne de 23 Kasım genel seçimferi öncesine İnsanlar burnundan sok'yor, burnundan . ama var. Geçim sıkıntısı kenti kavuruyor, gübreye yüzde 40 zam, kırsal alanda son şok. Üzüm, geçen yıl kilosu 300. Bu yıl tüketicinin elinden 160 liraya çıkıyor. Şeftali dün 300400'den, bugün 100 liraya gidiyor. Güneş Topsal1 caklarını söylüyor ın otuz ton şeftalisi ağaçta kalDeniz olanca maviliğiyle gö mış. Maliyeye "Gelin, satamadıründü. Kente girdikçe yüksek bi ğım ürünü ağaçta saptayın, sanalar Akdeniz'i edepsizce kapa kın ola zirai vergi istemeyin" dı. O sırada "olağanüstü bir ko demiş! şulun birden gündeme" girmesi Ve Korkut Özal'ın da başlıca olasılığı usumda canlandı. ortakları arasında bulunduğu Geziye çıkmadan birkaç gün söylenen Bayraktar şirketimiz, onceydı. açık denizde demirli depo gibi Soru: Cumhurbaşkanı hal kullandığı motorsuz, makinesiz koylamasında iki kez konuşma büyük tankerden fiyatlar yenihakkını kullanacak mı? den artarak kıvama geldiği BARANSEL: Hatırlayacaksı günlerde Ataş'a akaryakıt pomnız. Sayın Cumhurbaşkanımız palıyor. Eski fiyatla duran, yeyasaklar referandumunda 12 Ey ni fiyatla tankerden akan petrol, lül harekâtı tartışma konusu ol kaç mılyoncuklar, kaç milyarlar madığı sürece, iki konuşma hak kazandırıyor? kını kullanmayacağını benım araMaddi baskı arttıkça, buralarcılığımla kamuoyuna açıklamışda DYP'liler bile "atağa" kalkmış, tı. genel seçimde göstermedikleri Aklıma gelen olasılık, "olsa canlılığa kavuşmuş. SHP İl Başolsa" diyordu, "Cumhurbaşkanı, kanı Remzi Dirin, Gizne ve Fınkefil olduğu anayasayı Özal'a bir dıkpınar köylerinde "panel" dükez daha deldirtmemek için va zenlemişler. Önümüzdeki hafta ziyet alabilir"di. Örneğin, ANAP köylüler. köy meydanında toplabelediyelerinden büyük ölçüde nıp söyleşecek. Halkoylaması kurtulabilmenin koşulları oluşsun ışık yakmış, köylere paneller diye seçimin marta kalmasına iniyor. yanlı olabilirdi. Nedeni çok basit. Fethiye, Köyceğiz koylarını koruVe Turgut Bey, kuşkulu, "tedirma altına alabiimek için savaşım gin". Ne de olsa resmisi, gayri veriliyor. Bir Allahın kulu çıkıp, resmisi, bilgi akıyor Göcek'e. Ve Alanya'dan Mersin'e uzanan gü de Turgut Bey, verdiğinden fazzelim kıyıda sıralanan harika koy la aldığı iktidarı döneminde, hallarda ANAP belediyelerinin tür koylamasını, halkın yalın anayalü biçimde aracılığı, kışkırtması sa sorunu gibi kabul edeceğini ile 510 katlı beton yığınlarının sindirmeye çalışıyor. yükseldiğini araştırmıyor. Mersin'de de Ozal, yüzde 65'in Örneğin Mersin'de "bu beledi altına düşmeyeceği söylenen hayeler gitsin diye bir an önce se yır'lı halkoylamasına işte böyle çim isteyenler de var." Azlıkta, "emin adımlarla" ilerliyor. GİRESUN İZLENİMLERİ Evet eşittir devlet olur ANAP'lılar 29 Kasım seçimlerindeki yüzde 47'lik oya güvenirken, muhalefet ise geri kalan yüzde 53 'e özal'ın yıpranma payınm eklenmesiyle hayır oylarımn yüzde 60'a çıkacağı görüşünde. IŞIK KANSU cesinde etkileyeceği söyleniyor. Fındık üreticisinin çoğunluğu muhalefete göre zaten kıştan ürünunü tüccara satmış. Sözun açıkçası, fındığın taban fiyatının tümunün halkoylaması öncesi ödenmemesi ANAP'a karşı bir eksi puan gibi görünüyor. DYP îl Sekreteri Özer Gemici, fındığın yarı parasının iki taksitte ödenmesinin, devletin üreticinin parasını faizsiz kullanması anlamına geldiğini söylüyor. DYP'li Gemici, gübreye yuzde 44'lere ulaşan zammı da bu arada unutmamak gerektiğiru de vurguluyor. SHP İl Başkanı Mustafa Hotmanoğlu ise, fındık taban fiyatının 2000 lira olarak belirlenmesinde, geçtiğimiz ay Giresun'da düzenledikleri "fındık mitingi"nin etkisi olduğunu söylüyor. Hotmanoğlu, fındık taban fiyatının peşin ödenmemesinin ise, halkoylamasında bir etki yapmayacağı kanısında. Muhalefetin 29 kasımda aldığı yüzde 53'lük oya güvenmesine gelince... Giresun'da 29 kasım seçimlerinde; ANAP 89 bin, SHP 47 bin, DYP 35 bin, DSP 16 bin, RP 14 bin, MÇP 8 bine yakın oy almış. Muhalefet partileri, bu oyları birbirlerine ekleyip 25 eylülde mutlaka "hayır" çıkacağını söylüyorlar. Bunun üzerine bir de ANAP'ın yıpranma payını ekliyorlar ve "hayır"ları yüzde 60'a çıkarıyorlar. SHP il merkezinde yaptığımız söyleşide bir partili şu yorumu getiriyor: "Oy kullanmamaya ceza uygtılaması, politize olmamış ve köylerde oturan buyük bir seçmen kitlesini sandığa >oneltti. Bunlann çoğunluğu da, o andaki iktidardan yana oluyorlar. Evet eşittir devlet olur onlar için." HACTOEKTAS NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI Büyük Çoğunluk HACIBEKTAŞ "Seçimler martta yapılsın, seçim ekonomisı sürsün" diyen Kırşehirli SHP'Iİler, bu konuda "evet" oyu vermeye hazırlanan ANAP eğilımlileri de çelmeyı bir ölçüde başarıyorlar gibi. Seçim ekonomisi sürerse, iktidar zam yapamaz; önünde seçim var diye, tatsız birçok kararım da erteleme durumunda kalır, öyle ya. SHP İl Başkanı Sabri Yavuz imzasıyla yayımlanan " 4 " sayılı bültende, şöyle deniyordu: yorlar. Soruyorum: Yüzde altmış mı, yüzde yetmiş mi? Pek kesin bir şey söyleyemiyorlar. Salı, çarşamba günlerı, Hacıbektaş şenliklerini izledim. Bu arada da nabız yokladım. 1954 yılında, Demokrat Parti iktidarı, Kırşehir'i ilçe yapınca, Kırşehir'e bağlı Hacıbektaş da Nev Gelip giderken zihnime takılır, onun için, yanıtını vermiş. Hacıbektaş'ın da, Kırşehir'den alınıp, Nevşehir'e bağlanıvermesi Kırşehirlilerin zihnine takılıyormuş. SHP'liler Hacıbektaş şenliğinde. Hinthorozu Erdal Bey, tepeden tırnağa kahverengi giyinmiş. Erdal Bey: İmeryaptı. Hacı Bektaş Veli'den şiirler okudu. Daha sonra Belediye Başkanı Ali Eğer konuştu. Konuklar arasında, Devtet Bakanı Mehmet Yazar da var. Öyle kalabalık ki, kürsünün yanına yaklaşma olanağı yok. Mehmet Yazar, konuşmasına ilginç sözlerle, şiirlerle başlıyor. Şöyle diyor Hacı Bektaş Veli'nin dizele "Bu memleketi çöplük şehir yapan", "Kaldırımlara ayrık otu gibi torpilli binalar uzatan", "Yazın tozdan, kışın çamurdan geçilmez hendekli yollar yaratan", "Şehrimize günlerce gömüklü su pompalayan", "Yakınlarına menfaat iddialannın üzerine oturan", "Belediye Meclisi toplantılarında birbirlerine hadi hadi ordan yediğin yeter" diye bağıran, "Sahte çalışma evraklarıyla haksız tayinlere alet olan ANAP'lı belediye iktidarından memleketimizi kurtaralım." BU T*5 KİME Mehmet Yazar'ın, "Hacı Bektaş Veli'nin tarıkatı Arabistan'dan kaynaklanmayıp öz be öz Türktur' Bültende şu da belirtiliyordu: sözleri, Nakşibend^re hafıften bir taşlama gibi mı oidu ne?.. "O gördüğünüz belediyede ince 25 eylüle kadar kahveren riyle: "Keramet baştadır, taçta lenmedik tek bir dosya, hesabı şehır'e bağlanmış. Kırşehir'liler, sorulmadık, dahası adli mercile Hacıbektaş'ın Nevşehir'e bağ gi giyeceğim diyor. Deniz Bay değildir / Hararet nardadır saçre ulaştırılmadık tek bir yolsuz iş lanmasını bir türlü unutamıyor kal, çizgili lacivert bir giysi için ta değildir / Her ne ararsan ken lar. Kırşehirlinin biri, İstanbul'da de, kravatı kırmızı. HinHo ara / Mouira'Ha Kudüs'te, dinde ara / Mekke'de, ^IHMC'IO kalmayacaktır..." Galata Köprüsü'nün deliğine on Deniz Bey, kahverengi gi Hac'da değildir." Turgut Bey'in çok korktuğu bir para düşürmüş. On parayı çıka yinmemiş.. diye takıldım. Deniz O sırada, bakanı dinleyen kışey basına gelebilır; büyük ço rabilmek için on bin lira para har Bey: mileri, hacdan yenı dönen Turğunluk, halkoylamasını bir güve camış. Bu konuda parti kararı yok, gut Bey'le Semra Hanım'ı anımnoylamasına çevirebilir. Kırşe Niye böyle yaptın, on para onun için... diye mırıldanıyor. samadan edemiyor. Mehmet Yahir'de, konuştuğum SHP'filer için on bin lira harcadın, demişŞenlikte sunuculuğu, TRT'de zar, ilginç konuşmasını sürdürü"yüzde 6070 hayır çıkacak" di ler. hava raporunu okuyan Ersin yordu, şöyle dedi: GtRESUN Giresun'da siyasetin çotanakları (birbirine bağlı fındık) henüz patozlanmadı. (Patoz: Fındığın yeşil kabuğundan ayrılması işlemi). Bu, deyişin Karadenizcesi. Yani, Giresunlular daha halkoylaması havasına girmiş değiller. ANAP Giresun II Merkezi'nde "kahve"mizi höpürdeterek içerken, ANAP Jl Ikinci Başkanı Ahmet Emanet'e Giresun'un rengi Hacı Bektaş Veli'nin tarika ni sonıyoruz. Kahvenin beyaz fıntı, Arabistan'dan kaynaklanmış canını göstererek, "beyaz" diyor. tarikatlardan değildir, öz be öz "Neden" diye soruyoruz? Şöyle Türk tarikatidir. Bu d a , yanıtlıyor: "Nakşibendi" müritlerine hafif"Vatandaşa hizmet yüzünden. ten bir taşlama gibi mi oldu ne? ANAP iktidan döneminde, yolu Nevşehir'in o gün Nevşehir'den yapılmayan, elektriği, telefonu ayrılacak olan vaJisi Erdoğan bağlanmayan köy kalmadı." Atasoy'un konuşması bana "Bu altyapı yatınmlanmn dıTürkİslam sentezi havasında şında Giresun'a başka yatının göründü. yok mu?" diyerek sorumuzu sürİzlencede Erdal Bey'in konuş dürüyoruz. Ahmet Emanet'in ması yoktu. Hacıbektaş Şenliği karşılığı şöyle oluyor: "Espiye'ye havaalanı açılacak. dolayısıyla çıkarılan özel sayıya bir mesaj vermişti, özel sayıda fkinci baiık unu fabrikası gerçek25. yılla ilgili olarak yazı isteni leştirilecek. Japonlar balık ağı len Turgut Özal, Tınaz Titiz, Sü fabrikası yapacaklar." leyman Demirel ile Bülent Ece"Cek"li yatırımların ikisi vit'ten özel sayı baskıya girene özel, biri devlete ait. ANAP'lıbdek bir yanıt gelmediği notu ko ra gore, "beyaz"ın bir güvencesi nulmuştu. Turgut Beyle, Süley de, ANAP'ın 29 kasım seçimleman Beyin mesajları şenliğin 2. rinde aldığı yüzde 47'lik oy. Ahgünü geldi. met Emanet, "Yüzde 47'nin altıİzlencede olmamasına karşı na düşmeyiz, üslüne çıkanz" lık, izleyen kalabalığın sürekli is diyor. tekleri üzerine, Erdal Bey, mik Muhalefet partileri de, geriye rofona gelerek birkaç tümce söy kalan yüzde 53'e güveniyorlar. ledi. Kalabalık, "Baykal... Bay Bir de Özal'ın 29 kasımın hemen kal..." diye tempo tutuyordu. sonrası yaptığı zamlara. GiresunDYP'li Esat Kıratlıoğlu, kendisı luların geçen aralık ayında yapınin de konuşmak istediğini be lan zamları halkoylamasında lirten bir notu yöneticilere gön unutmayacağını savunuyorlar. derdi. O da konuştu. Yine kala Zam deyince, akla hemen fındık balık "Baykal... Baykal" diye te taban fiyatına yapılan zam ile mpo tuttuğu sırada, sabahki iz gübre zammı da geliveriyor. lencenin sona erdiği açıkiandı. ANAP iktidarının açıkladığı Baykal, ayağa kalkarak, kendisi 2000 lirahk fındık taban fıyatı ni alkışlayanlara selam verdi. çevrede iyi karşılanmış. Ancak Hacıbektaş'ta, çok kişi refe bunun bir de "ama"sı var. Fındık parasının yansını peşin, randumda, büyük çoğunlukla "hayır" çıkacağını adı gibi bilı yarısını iki taksitle ödenmesi kdrarının üreticiyi halkoylaması önyordu. SHP'den 23 bine kahverengi giysi Referandum ucuzluğu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) SHP'li tl Başkanı Kemal Karataş, "referandum kahverengisi" pantolon, gömlek satmaya başladı. Karataş, özel olarak hazırlatlıkları kahverengi giysileri 23 bin liradan sattıklarını belirterek, "Referanduma kadar lzmir'i kahverengiye boyayacağu" dedi. SHP Izmir orgütü, referandum öncesinde "Kahverengiyi Sev, Sevdir" kampanyası başlattı. Bunun için de öncelikle partililerin kahverengi giysilere büninmesi karadaştırıldı. Piyasada yeterli miktarda kahverengi giysi bulunanıayınca, bir mağaza ile anlaşam sağiandı ve 5 bin çift pantolon, götnlek siparişi verildi. Parti binasındaki panoya da bir duyuru asılarak altına örnek olarak bir kahverengi pantolon ile bir gömlek koyuldu ve bunlann 23 bin liradan satıldıgı belirtildi. SHP'li 11 Baskam Kemal Karataş kahverengi giysilerle dolajmaları için istekte bulunduğunu vurgulayarak şunlan söyledi: "Vatandaş bizi kahverengi giysilerle gömıek istiyor. Biz de bir örnek olsun diye, bir partili arkadaşımızın mağazasına sipariş verdik. Bir de arma yaptınyoruz. Göğüse takılacak bu armada mühür ve "hayır" yazıs olacak. Şimdi ben kart veriyorum, partililer mağazaya gidip giysilerini alıyorlar. tzmir'i referanduma kadar kahverengiye boyayacagız." SHP'li kadınlann kahverengi giysi bulmaları ise büyük sorun oldu. Piyasada kahverengi penye bulunmadığından, başka kumaşlardan örnek alınmaya başlandı.