Katalog

19 AĞUSTOS 1988 DIŞ HABFRIFR CUMHURİYET/3 Lübnari'da seçim ertelendi BEYRUT (AP) Liibnan 'da dün yapılması olanlanan cumhurbaşkanlığı seçimi Hıristiyan parlamenterlerin boykotu yüzünden gerekli çoğunluk sağlanamadığı için ertelendi. Parlamentonun toplanabilmesi için en az 51 milletvekilinin oturuma katılması gerekirken katılanlann sayısı 38'i geçmedi. Hıristiyan milletvekilleri Suriye'nin desteklediği Süleyman Franjiye 'nin cumhurbaşkanlığına seçilmesini engellemek için bu yola başvurdular. Oturumun tekrar ne zaman yapılacağı ayrıca belirlenecek. Hizbullah lideri Şeyh Fadlallah Cumhuriyefe bölgede Körfez savaşı sonrasını değerlendirdt DUN^ADA BUGUN ALİSİRIVÎEN Türkiye'nin rolü azahr MİCHEL NAUFAL Ölüm ve Üzüntü Ölümün ınsanı nerede, nasıl, ne zaman yakalayacağı bilinmez. Kimi hasta yatağında, kimi trafik kazasında can verir; kiminin Azrail'i ise sabotaj olur. Pakistan'ın eski Başbakanı Zülfikar Ali Butto'nun celladı, kendi Genelkurmay Başkanı Ziya Ül Hak olmuştu. Ziya Ül Hak'ı ise ecel göklerde yakaladı: belkı de suikast kılığına girmlş olarak. insanların yok oluşları karşısında duyduğumuz tepki, onların ne zaman, nasıl ve nerede öldüklerı değil, nasıl yaşadıklan sorusunun yanıtında düğümlenir. Ziya Ül Hak'ın ölümü karşısındaki tepkimlzi biçimlendiren de onun yaşamı olacaktır kuşkusuz. Yaşam tek ve gözlerimizin önünde ama o yaşama bakış biçimi de bakan kişiye göre değişiyor. Yakın geçmişı.ı yaşamlan üzerinde, ayrıcasız herkesin üstünde birleştiğı tek örnek bile gösteremezsiniz. Tarihin gördüğü en büyük kasap olan Hitlerin bile ardından gözyaşı dökenler, ona acıyanlar, başka bir deyişle yaşamını olumlu yanıtlayanlar var. Hitler'in yaşamını beğenenler hiç kuşku yok onunla aynı dünyagörüşünü paylaşanlar, içierinde aynı davranış biçiminin tohumlarını taşıyanlardır Ziya Ül Hak için de durum aynı olacaktır. Resmi açıklamalan bir yana bırakırsanız, Ziya Ül Hak'a gerçekten kardeşçe sevgi bağlarıyla bağlananlar da vardır. Ve onlar gerçekten Pakistan diktatörünün ölümünden üzüntü duyacaklardır. Kimi de üzüntüsune neden olarak, Hak'ın yaşamını değil, Pakistan halkına duyduğu sevgiyl ileri süreceklerdir. Ziya Ül Hak'ın ölümünü duyduğumda onun yaşamı ve yaptıkları bir film şeridi gibi geçiverdi gözümün önünden, ama içinıde en ufak bir acı duymadım, üzüntü kıpırdanışı sezmedim Dikiatörlerin ölümlerinden üzüntü duyanlar topluluğundan değilim. Ne yapmıştı Ziya Ül Hak? Ülkesinin seçimle gelmış başbakanını, sudan nedenlerle, tüm dünyanın tepkisine (tabii perde arkasından ona destek olanlar da vardı) karşın astırmış, ülkesini 11 yıl koyu bir dikta altında yaşatmış, laik olmaya çabalayan bir devletı. yapılış biçimi kadar katılım oranı da tartışma götüren, içeriğı ise hiç tartışma götürmeden kabul edilmez olan referandumlarla adım adım şerlata yöneltmişti. Dışarıda bölgedeki Amerikan çıkarlarının savunucusu olan Hak, Pentagon ve CIA ile kol kola iktidarını sürdürürken, halkın yarısının bile katılmadığı bir referandumla içerde İslam Cumhuriyeti rejimini yerleştirmeye çalışıyor ve onun bu davranışlarını Brzezinski, bir müjde gibi karşıladığını arkadaşımız Ufuk Guldemir'e verdiği bir demeçte açıklıyordu. "Kızıl tehlikeye karşı, en. iyi önlem yeşil çember" Amerikan politikasımn bölgedeki temsilcısı Ziya Ül Hak, Asya'nın o bölümündeki istikrarsızlığı yoğunlaştırıyor, Afganistan olaylarına dolaylı katkıda bulunuyor, tüm dünyaya karşı özgürlüğün savunuculuğu kalkanına bürünürken, içerde özgürlüğün kırıntılarını bile yok etmeye çalışıyordu. Bu durumda Ziya Ül Hak'ın ölümü karşısında neden üzüntü duyalım ki? Franco'ya, Salazar'a, Marcos'a Tiyö'ye üzüntü duyduk mu ki ona duyalım? Ama Franco'ya, Salazar'a, Marcos'a Tiyö'ye üzülenler, Pinoc het'ye Botta'ya üzülecek olanlar, şeriat düzenini savunanlar (ki onların da bir bölümü) üzülebilirler Ziya Ül Hak'a. Pakistan halkına duyduğumuz yakınlık ve sevgı de nedeni olamaz Hak'a üzülmemizin. Her şeyden önce, acaba Pakistan halkınır ne kadarı Hak'ı seviyordu ve onun yönetiminden hoşnuttu? Bu soruya rakamlara dayanan bir yanıt verilemez. Çünkü 11 yıldır Pakistan'da, Ziya Ül Hak'ın sayesinde, bir tek özgür oylama yapılmamış ve halka demokratik koşullar altında istencini belirtmesi olanağı tanır/namıştı. Olsa olsa, sokaklarda canlarmı tehlikeye atarak gösteri yapanların çokluğu bir gösterge olabilir bizim için. Şimdi TRT'nin yas tuttuğu, bayrakların yanya indirildiği şu dönemde bir soruyu kendi kendimize sormalıyız: "Acaba Pakistan1 da emeğin insanca yaşamasını dileyen, demokrasiyi özleyen, özgürlüklere saygı gösterilmesi için çaba harcayan, çağdaş, laik bir devtet için savaşım veren ve ülkesinin bağımsızlığı için canını vermeye hazır olanlar, Ziya Ül Hak'ın yaşamı ve ölümü hakkında ne düşünüyorlar? Eğer onlar Hak'a üzülmüyorlarsa, bizimkiler Pakistan'ı onlardan, yani Pakıstanhlardan bile daha çok sevdikleri için mi yas içindeler? Pakistan'ı sevmenin, Pakistan halkını, yani Pakistanlı işçiyi, köylüyü, emekçiyi, öğrenciyi, aydını sevmek ve onları da başka insanlar gibi özgür, derr.okrası içinde yasamaya layık görmek demek olduğuna inananlar arasında, Ziya Ül Hak'ın ölümü karşısında üzüntü duyacak kimseyle karşılaşılabileceğini hiç mi hiç sanmıyorum. Neye üzüldüğümüz, neye sevındiğimizin veya sevinebileceğimizin de bir göstergesi değil midir? S Islami Cihadhn yeni tehdidi BEYRUT (AA) Iran yanlısı Islami Cihad Örgütü, bütün istekleri yerine getihlmediği sürece, rehinelerden hiçbirini serbest bırakmayacağmı açıkladı. Örgüt, Beyrut'taki Batılı bir haber ajansına gönderdiği bildiride, isteklerini şöyle sıraladı: Bütün arap ulkeleri ile diğer yabancı ülkelerdeki kutsal savaşçılarımız serbest bırakılsın. tsrail ile Doğu Beyrut'taki yandaşları, tutukladıklan bütün Lübnanlı ve Filistinli mücahitleri serbest bıraksın. Hizbullah lıderi Şeyh Fadlallah BEYRUT eyid Muhammed Hüseyin Fadlallah, Arap dünyasmın önde gelen radikal Islamcı liderlerinden. Kimi zaman siyasi olarak İran'a yakın, kimi zaman da bir düşünür olarak bağırnsız hareket eden Fadlallah, İran yanlısı Hizbullah örgütünün dini lideri. Kendisi ile Beyrut'ta görüştüğümüz Şeyh Fadlallah, Körfez savaşı sonrası tran'ın Batı ile olan ilişkileri düzeldiği takdirde Türkiye'nin bölgedeki rolünün büyük boyutlarda azalabileceğini söyledi. Şeyh Fadlallah'ın sorularımıza verdiği yamtlar şöyle: bu yeni politikanın bir parçası olduğu düşünülebilir. ABD, diğer laraftan da Irak'ııı kimyasal savaşını perdelemek için gerekli siyasi destegi ve ona çeşitli alanlarda büyük avantajlar sağlayan askeri yardımı sürdurüyordu. Bu siyasi ve askeri sürtüşme, aynı zamanda 2 süpergüç arasında detantla birlikte pekişen uyuşmamn bir parçasıydı. Bu gelişmeler, tranlı yetkililer Burma'da gösteriler BANGKOK (AA) Burma'da devlet başkanı seçiminden bir gün önce, ülkenin iki kentinde yüz binlerce kişi protesto gösterisi yaptı. tçlerinde din adamları, devlet memurlan ve aydmlann da bulunduğu yüz binlerce kişi, ülkenin kuzeyindeki ikinci büyük kent olan Mandalay'da yürüyüşe geçtiler. Göstericiıer ülkede tek parti sisteminin ortadan kaldınlması için referandum istıyorlar. Ve Bıısh resmen aday George Bush, kurultayda oybirliğiyle başkan adayı seçildî. Başkan yardımcısı adayı olan Dan Quayle ise çeşitli çevrelerin daha ilk günden kendisine yönelttikleri suçlamalan yanıtlamakta zorlandı. NEW ORLEANS (AP) Cumhuriyetçi Parti kurultayı ABD başkanlığı için George Bush'un, başkan yardımcılığı için de Dan Quayle'in resmen aday gösterilmeleriyle son buldu. Böylece 8 kasımda başkanlık seçimiyle son bulacak büyük yanş resmen başlamış oldu. Bush'un başkan adaylığı daha ön seçimler sırasında fiilen kesinleşmişti. 2277 delegenin çoğunun oylarını kazanmış olarak kurultaya giren Bush, çarşamba günü şeklen yapılan oylamada tüm delegelerin oyunu aldı. Başkan Yardımcısı adayı Quayle de ilk sıralarda bazı delegelerde yarattığı şaşkınlığa ve aşırı muhafazakâr biri olarak tanınmasırun ılımlı kanatta uyandırdığı çekimserliğe rağmen sonunda tüm delegelerce benimsendi. Seçimi, kurultayın yapüdığı Superglobe salonunun yakınındaki bir oteldeki odasında, eşi Barbara ve 10 torunundan altısıyla birlikte izleyen Bush, oybirliğiyle seçildiğini duyunca "Bu, çok özel bir a n " dedi. Delege oylannın açıklanmasında Bush'un beş çocuğu da görev aldı. Bush, kurultaym son günü olan bugün bir konuşma yaparak başkan adaylığını kabul ettiğini resmen açıklayacak, Qayle'nin de yardımalığı onaylanacak. Kamuoyu yoklamaları, Bush'un puan kazandığını ve Demokrat Parti adayı Michael Dukakis'le arasındaki farkın < 3'e kadar indiğini % gösteriyor. Kurultay öncesi bu fark % 17 civarındaydı. Adaylann resmen ilan edılmesinden sonra bunu kutlamak üzere kurultayda taın 50 bin balon uçuruldu. Başkan yardımcısı adayının kim olacağının uzun süre belli olmayışırun yarattığı gerginlik önceki günden beri kalktıktan sonra Cumhuriyetçi Parti'nin tam bir birlik ve dayanışma içine girdiği gözlendı. Önseçimlerde Bush'un rakibi olan Senatör Bobe Dole, Jack Kemp gibi politikacılar da yaptıkları konuşmalarda Bush'u ve Quayle'i överek destek verdiler. Bush'un ekonomi ve dış polıtika konulanndaki görüşleri Başkan Reagan'ın görüşleri doğrultusunda. Bush'un başkan yardımcısı adayı olarak Senatör Dan Quayle'i seçmesi de Reagan'ın ekonomi poh'tikalannın sürdürilleceği şeklinde değerlendiriliyor. Buna karşılık, Dan Quayle, başkan yardımcısı adayhğına seçilmesinden sonraki ilk gününü, kendini savunarak geçirdi. Quayle'in, 1981'debir seksskandalına karıştığı iddia edilmişti. Queyle, bu skandala karışmadığını, iddia edildiği gibi rnarihuana içmediğini ve Vietnam savaşı sırasında cephe gerisinde görev almak için çaba gösterdiğini yalanladı. 41 yaşmdaki yakışıklı başkan yardımcısı adayı, Demokrat Parti'nin yanı sıra, Kongre'deki sağ eğilimli açıklamalan yüzünden, işçi sendikalan, feministler, insan haklan savunculanyla mizah ya SEVİMCİHİ EŞİYLE PAYUŞTI Kurultayda oybirliğiyle başkan adayı seçızarlannın da hedefi durumuna len Bush duygularını, "Bu çok özel bir an" sözleriyje dıle getınrken, 63 yageldi. şındaki eşı Barbara nin da çok mutlu olduğu görüldu. Bush 64 yaşında. A BD BASKANLIK YARISI tran politikasında birdenbi ha fazla manevra yapma olanağı re ortaya çıkan değişikligi nasıl vereceğini düşünüyorlardı. Ancak, ansızın ortaya çıkan olağanüstü açıklıyorsunuz? gelişmeler ABD'yi Iran'la sürtüşFADLALLAH Savaşın sü me politikası izlemeye zorladı. Bu riip gitmesi sorununun kökenin sürlüşme politikası kendisini, de tmam Humeyni'nin çizgisi var ABD'nin Korfez'deki tüm ticari dır. Bütün politik ve güvenliğe iliş gemileri koruması, İran'la Körkin çatlaklan tran'ın Irak'ı yenme fez'de çatışmaya girmesi ve İran'si yönünde kullanan bir çizgidir ın dünyaya petrol satmasını engelbu. lranltlar, bu çatlaklan deriıı lemesi şeklinde gösterdi. ABD'nin leştirmenin lran'a savasla ilgili da lran Airbus'ını düşürmesinin de de savaşın gideıyk ekonomik, askeri ve siyasi bir intihar savaşına dönüştüğü duygusunu doğurdu. Aksi takdirde doğrudan ABD ile çatışmak ve ABD'nin sürdurduğü kampanyanın etkisi altında kalan dunyayı karşılanna almak zoruııda kalacaklardı. Bütün bu nedenlerle lran'ın 598 sayılı karan kabul etrnesi ulkeyi içten yıkmaya yönelik planlan boşa çıkarmayı amaçlayan bir manevra olarak düşünülebilir. tran'ın 598'i kabul etmesi sürprizle karşılandı, çünku lran rejimini yıkma planı "lran'ın 598 sayılı karan kabule asla yanaşmayacağı" hipotezine dayalıydı. Halkın Mücahitleri Örgütü'ne bu askeri ve siyasi rolun verilmesi, bu planın açık gostergelerinden biriydi. Mucahitlerin İran içine girerek destabilizasyon yaratmaları ve bu örgütün İran'da içşel bir güç haline gelmesi gerekiyordu. Bu gelişme, içerdeki muhalefet güçlerini de eyleme geçirecekti. Bu açı dan bakıldığmda tran'ın adımmm zeki, cesur ve üzerinde iyi çalışılmış bir adım olduğunu ve bu komployu boşa çıkardığını söyleyebiliriz. Bu kararın kafa karıştırıcı etkisini uluslararası planda gördük. lran'daki dışa açılımı da içeren değişikliğin Arap dünyasındaki yankısı ne olabilir? FADLALLAH Arapların çeşitli düzeylerde birçok sorunla karşı karşıya kalacaklarını sanıyorum. Şah döneminde de gördüğumüz gibi, Körfez ülkelerinin İran politikasıyla olan bağları Arap politikasıyla olan bağlarından daha sıkıydı. Bu ülkelerin politikası savaşın başlangıcına değin İran'la uyum sağlayarak birlikte bir cephe oluşturmaya yönelikti. Savaşın gidişatı aniden değişince bu ülkeler de kendilerini yeni dengeler karşısında buldular. Politikaları derinden ABD'ye bağlı olan Körfez ülkelerinin ABDİran ilişkilerindeki normalleşme evrimini hesaba katmaları gerekir. Şunu da bilmek gerekir ki, İran, başındaki hükumet modeli ne olursa olsun, ABD s'ratejisi içinde her zaman vardır. Diğer yandan Saddam Hüseyin'in politikasımn da Körfez'de Batı çıkarlanyla uzlaşan bir yöneliş içine gireceği öngörülebilir. tran polib'kasındaki değişiklikler, militan tslamı zayiflatabilir mi? FADLALLAH tslam devrimi ihracı adam kaçırma, patlamalar gibi İran tarafından kışkmıldığı öne surülen birtakım şiddet eylemleri yüzünden deformasyona uğradı. Ancak, devrim ihracı sorunsalırun, tslami akımlarda bir arada bulunan olumlu ve olumsuz yönleri gizleyebilen böylesi yöntemlere indirgenmemesi kanaatindeyiz. Devrimi başka araçlarla ihraç etmek de mümkün, örneğin Islam devrimi önünde yeni alanlar açan ve İslam olgusunun anlaşılmasına hizmet eden siyasi eleştiriler yoluyla.İran'ın pasifıst yöntemleri benimseyeceğini, İslamın reformlar alanında evrimleşeceğini düşünüyorum. Toplumsal değişim olanaklannın yokluğunda Müslümanlar gelecekteki değişikliğin kapısını kapatmadan reformlar yapmak yönünde çalışmalıdırlar. Toplum, başka bir yol yoksa şiddetle değiştirilir, ama toplumu yumuşak biçimde değiştirmek en iyi yoldur. Devrim ihracuun İran'ın ateşkes karanru kabul etmesi ile doğrudan belirlenen bir sorun olduğunu düşünmüyorum, Gerçekte bu devrim ihracı sorunu yeni bağlamların kendisine sunacağı yeni ufuklar sayesinde başarıya ulaşabüir. Türkiye Ortadogu'nun onemli bir ülkesi, dahası lran ve Arap dünyası ile iyi ilişkileri var. Türkiye'nin bölgedeki rolünü simdi ve gelecekte nasıl gorü\orsunuz? FADLALLAH Türkiye'nin İranIrak sava&tndaki tavrını gözlemleyen biri, bu ülkenin etkin politik tavır almak yerine ekonomisi ve güvenliğini gözeten bir denge arayışı içinde olduğu sonucuna varır. Türkiye'nin politikası kendisini bölgede politik açıdan operasyonel bir unsur haline getiren düzeye hiç ulaşmadı. Bu belki de Turİc otoritelerinin kendi iç düzenlerini sağlama çabasından ve Türkiye'nin Batıyla olan ilişkilerinin doğasından ileri gelen kaygıdan kaynaklanıyordu İranTürkiye ve IrakTürkiye ilişkileri nin seyrini çok yakından izlemeliyiz. Çünkü savaşın bağlamı İran ve belki de Irak'ı ekonomik durumlarını goz önune almak zonında bırakıyor. Savaş sonrası durum, İran'ın Batıyla olan ilişkilerindeki tıkanıklığı açabilir ve bu da ekonomi ve güvenlik alanları dahil olmak üzere Türkiye'nin rolünü büyük boyutlarda azaltabilir. Mandela'ya özgürlük WASHINGTON (AA) ABD, ırkçı beyaz azınlık yönetimindeki Güney Afrika 'dan, 26 yıldır hapiste tutulan siyah lider Nelson Mandela'nm sağlık durumunun endişe verici olduğunu belirterek serbest bırakılmasım istedi. Dışişleri Bakanliğı Sözcüsü Phyllis Oakley tarafından dün yapılan açıklamada, bir süredir hastanede bulunan ve veremli olduğu açıklanan Mandela'nm sağtlk durumu konusunda, Pretoria ile temaslann sürdürüldüğü bildirildi. Öte yandan, Güney Afrika Devlet Başkanı P. W.Botha da dün yaptığı açıklamada, Mandela'nm özgürlüğüne kavuşması için kendisi ile görüşmeye çalıştıklarım söyledi. KÖRFEZ BUSH'UN OZELLİKLERİ Ateşkes yarın Gözlemci subaylar isterlerse ailelerini de getirebilecekler. Haftada bir buçuk gün tatil ve altı ayda dokuz gün izin haklan olacak. TAHRAN (AA) İranIrak savaşında yarın yururlüğe girecek ateşkesi denetlemekle görevli Birleşmiş Milletler İranIrak Askeri Gözlemci Grubu (UNİMOG) subayları, isterlerse eşlerirfl ve çocuklarım da görev yerlerine götürebilecekler. BM yetkilileri, ateşkesi denetleyecek subayların ailelerini geürebileceklerini ve isterlerse ev kiralayabileceklerini belirttiler. Gözlemci subaylar, bir hafta sınırda görev yaptıktan sonra, bölge karargâhına hafta sonu tatili için dönecekler. Subaylar, UNİMOG'da göra yapacak haftada bir buçuk gün tatil yapa24 ülkeden 350 subaydan çoğu bilecekler ve 6 ayda da 9 gün izin Bağdat ve Tahran'a ulaştı. hakkı kazanacaklar. Ülseri sayılmazsa, sağlıklı! Serveti 2 milyon dolar Doğnm yeri ve tarihi: 12 Haziran 1924, Milton (Massachusetts). Ana babasının meslekleri: Prescott Bush, bankacı ve senatör; Dorothy, ev kadını. Ailevi durumu: 1945'te gazete sahibi bir ailenin kızı olan Barbara Pierce'le evlendi. Eşi halen 63 yaşında ve beş çocukları var. Oturdugu yen Yasal olarak Houston (Teksas) ama 20 yıldan beri Washington'da yaşıyor. Mesleği ve yıllık geliri: 1981'den beri başkan yardımcısı, yıllık geliri 101 bin dolar. Askerlik hizmeti: 1942 ağustosundan 1945 eyluıüne dek savaş pilotu, teğmen. Eğitimi: 1948'de Yale ÜniveTsitesi'nden ekonomi diploması. Önceki işleri: 19481966 arasında petrol alanında işadamhğı. 19661970 dönemi Houston milletvekili. 19711973 BM nezdinde büyükelçi. 19731974 Cumhuriyetçi Parti Başkanı. 19741976 Çin Büyükelçisi. 1976'da CIA Başkanı. Serveti: Yaklaşık 2. milyon dolar. Spor Tenis, yelken, yürüyüş. Okuduğu kitaplar Polisiye ve gerilim romarüarı. Kilosu ve boyu: 85 kilo, 1.90. Sağlığı: Ülseri sayılmazsa sağlığı yerinde. Sigara hiç içmiyor, alkol az kullanıyor. 05.30'da uyanıyor ve 22.00 ya da 23.00'te yatıyor. Dubçek'le ilgili yeni iddia ROMA (ANKA) Sovyetler Birliği'nin mudahalesiyle 1968 yılında iktidardan uzaklaştırılan Çekoslovak Komünist Partisi eski lideri Alexander Dubçek'e partinin diğer yöneticileri tarafından "uyuşturucu verildiği" iddia edildi. Polonyada grevler hızla yayılıyor Yukarı Silezya bölgesindeki kömür ocaklarında pazartesi günü başlayan grevler, diğer iş kollarına da sıçradı. VARŞOVA (Ajanslar) Polonya'da ülkenin en büyük komür ocaklannın bulunduğu Yukarı Silezya bölgesinde pazartesi akşamı başlayan grevlerin diğer işkollarına sıçradığı bildirildi. Grevciler 1981 yılında kapatılan Dayanışma Sendikası'nın yasallaşması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ücret artışı gibi ortak taleplerle eylem yapıyorlar. Ulkenin güneyindeki kömür madenlerinden Lipcovvy'de yaklaşık 4 bin kişinin başlattığı grevin ardından diğer dört maden ocağında daha greve gidildi. Kuzeydeki Szczecin kentinde liman işçileri ve otobüs şoforlerinin de grevde olduğu bildirildi. Bu arada bir acıklama yapan Dayanışma Sendikası lideri Lech Valcsa, grevin, siyasal iktidan gerçek reformlar yapmaya zorlayacak tek silah haline geldiğini söyledi. Valesa, Gdans'taki evinde Batılı gazetecilerle konuşurken ülkedeki bütün grevci işçilerin davalarının haklı olduğunu ve bunları desteklediğinı kaydetti» "İşçiler, Dayanışma'nin yasadlaşmasını istiyorlarsa, bu sendikanın, çıkarlarını daha iyi savunacağındandır" dedi. Szczecin liman işçileri benzer talepler öne sürüyor ve liman yönetiminin yasadışı sendikal faaliyetleri yüzünden işten atılan arkadalarının geri dönmesini istiyorlar. Liman işçileri grev komitesi ile fabrika yönetimi arasında görüşmelerin başladığı bildirildi. Maden ocaklarında da yönetim ile işçiler arasında görüşmeler sürüyor. Polonya resmi haber ajansı PAP, grevlerin "yasadışı" olduğunu ve "siyasal" amaçlar tasıdı|ını duyurdu. PAP haberinde bolge savcısının işçilere işyerini terk etme çağrısına karşın, işgalcilerin eylemlerirü sürdürdüklerirü belirtti AP Ajansı dünyada kömür ilıracatçısı ülkeler arasında dördüncü sırayı alan Polonya'da madencilik sektöründeki ücretlerin dünya standartlannın iki katı olduğunu bildirdi. Enflasyonun VoöO civarında olduğu ulkede işçiler ucretlerinin yetersiz kaldığını öne sürüyorlar. F. Almanyada yılın soygıınu KÖLN (Ajanslar) Federal Almanya'yı iki gündür heyecana boğan banka soyguncularının eylemi, dün polisin düzenlediği bir operasyonla sona erdi. Operasyon sonucu üç soyguncu yaralı olarak ele geçirilirken soygunculann rehin olarak tuttukları iki kişiden biri çatışmada öldu. Ülkede iki gündür heyecanla izlenen olaylar şöyle gelişti: Salı günü Ruhr bölgesindeki Gladbeck'te bir bankayı soyan silahlı iki kişi, iki banka çalışanını rehin alarak 227 bin dolarla kaçtı. Kaçtıkları aracı değiştirerek izlerini kaybettiren iki soyguncu, Önceki gün Gladbeck'in 217 km. güneydoğusundaki Brsmen'de ortaya çıktı. Soyguncular, önceki gün Bremen'de bir manava girerek her tarafa ateş etmeye başladılar. Daha sonra salı günü rehin aldıkları iki bankacıyı serbest bırakan soyguncular, Bremen'de bir otobüse el koyarak 5 yolcuyu serbest bıraktıktan sonra otobüste kalan 20 yolcuyla birlikte kaçtılar. Bremen'den Hollanda'ya geçen soyguncular, yolda 15 yaşındaki KANU SON F. Almanya'yı iki gündür heyecana boğan banka soyguncuları, polisin düzenledığı operasyon sonu bir İtalyan yolcuyu vurarak otocunda yakalandılar. İki banka so/guncusu ile kız arkadaşlan sağ olarak ele geçirilirken soygunculann kullandığı büsten indirdiler, adı açıklanmayan İtalyan çocuk, Bremen'de bir arabada (solda) bulunan rehinelerden binsı operasyon sonucunda yaşamını yıtırdı (Fotoğraflar: AP) hastanede öldü. F. Almanya vatandaşı oldukları bildirilen soygunculann, iki rehineyi daha yaraladıkları kaydedildi. Soyguncuları izleyen bir polıs otomobilinin kaza geçirmesi sonucu da bir polis görevlisi öldü, ikisi de yaralandı. HollandaAlmanya sınırını gece yansı geçen otobüs, Oldenzaal kasabası yakınlarmda durdu. Soyguncular, Hollanda polisinden kendilerine hızlı bir otomobil sağlamasını istediler. Soyguncular dün sabah TSİ 07.30'da polisin sağladığı BMW marka otomobile binerek kaçtılar. Soygunculann yanlannda bir rehineyi de götürdüğü haber verildi. Otobüsteki 18 rehine de kurtuldu. Daha sonra da soygunculann Federal Almanya'ya geri döndükleri ve burada kendilerine bir kişinin daha katıldığı anlaşıldı. Soygunculann Almanya'da bir kişiyi daha rehin aldıkları öğrenildi. Soygunculann tekrar F. Almanya'ya döndüklerini öğrenen Alman polisi, dün akşama doğru soyguncuların içinde bulunduğu otomobili yolda saptayarak durdurdu ve operasyon düzenledi.Çatışmada soygunculann yanındaki 2 rehineden biri öldü. KUDÜS (AA) tsrail, Batı Şena ve Gazze'deki Filistin Halk Komiteleri'nin bundan böyle "yasadışı" sayılacağmı bildirdi. tsrail Savunma Bakanl.ğı'nın resmi açıklamasmda, bundan böyle bu komitelere üye oldukları belirlenenler 10 yıl hapis cezasına çarptırılabilecek. Açıklamaya göre bu komiteler, Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs'te "terörist örgütler" tarafından kuruldular. Finansmanları ve yönetimleri de bu örgütler tarafından soğlanıyor. Gozlemciler, bu komitelerin, Filistin ayaklanması başladıktan sonra, aşamalı bir şekilde kurulduklarını ve işgal topraklarında günlük yaşamı ıdare ettiklerini belirtiyorlar. Filistin komitelerine yasak