19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER birınıze araçlar almayı, telefonlu oda, duruşma salonları ve daireler yapmayı bu yasa ile sağlamış olacağız" denilmekte, zaaflar yaratılmaktadır. Öte yandan bu ;,asa ile \ arlıklı yurttaşlar, hapis cezalarından daha çok kurtulma şansına sahip olabileceklerdir. Yargı sanki bu yol ile adeta ihaleye çıkanlır, ticaret yapar, şirket kazancı taksim edilir, para cezalarından hisse dağıtılır, prim verilir ve adeta yıl sonunda yargıçlara ikramiye dağıtılır gibi bir duruma sokulmaktadır. Oysa Türk adliyesi ve yargısı boyle bir ithama ne alışkındır ve ne de bu ithamı sindırebilir!.. Bugun için yargının tum gereksinimi devletin butçesınden ve Meclisin kararı ile hiçbir yorum ve düşunceye meydan vermeksizin açıkça sağlamak yolu dururken, bu yol bırakılarak, Cumhuriyet adliyesini kesinlikle yaralayacak ve mahkeme kararlarına golge düşürecek yol seçilmiştir. Yazık! Turk yargısı ve yargıcı bu yasadan, önümüzdeki yıllardaçok rahatsız olacaktir.Yargıcı kendi adaletinden şüphe ettirmeye kimsenin hakkı yoktur. Yargıcın oıurduğu koltukta, kullandığı telefonda, yattığı evde, adeta hep mahkum ahını duyar gibi ağır bir tablo ile karşı karşıya bırakılmasını yaratamayız. fonlar ve özel vakıflar ile sorunlarının çözumlenmesini değil, yapılacak 2. büyük hukuk reformu ile devlet ciddiyeti, demokrasi ve cumhuriyet kuralları içinde çozümüne taraftarız. Adliyenin para cezaları ile, dosya satışlan ile, sorunlarını halletmeye kalkmak, onu onursuz duruma sokmaktan, ciddiyetini sarsmaktan, güvenini yıkmaktan, adliyeyi para pul kaynağı haline getirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Sonra da şu önemli noktayı anımsatalım: Hani yargı ücretsizdi! 11 AĞUSTOS 1988 Henıen tptal Edilmeli! Adalet Teşkilatını Güçlendirme Fonu'nun kurulmasına dair yasa, Osmanlı kadısının davadan önce kadılık ücretini peşin alan bir durumu hortlatır gibi bir görünüm yaratmakiadır. Cumhuriyet adaletini, kadı kararına benzer bir duruma sokan tutumdaki bu yasanın süratle iptal edilmesi ve hatta Meclis kararı ile kaldırılması dileğini taşıyoruz. FMS Neymiş?.. Sonuç Av. TURGUT İNAL Balıkesir Barosu Başkanı Türk adliyesini yaralayacak ve ağır şüpheler altına sokacak çok tehlikeli bir yasa çıkarılmıştır: 27 Mayıs 1988 tarihinde kabul gören "Adalet Teşkilatını Güçlendirme Fonunun Kurulmasına" dair 3454 sayılı yasa, yargı ile bağdaşmayacak ve adaletle bir arada bulunmayacak sakıncalı hükümler getirmiştir. Yasa ile yargının bina, eğitim tesisi, adliyelerimiz için konut, lojman, adliye binaları ile araç ve gereçlerini karşılamak üzere bir fon kurulduğu belirtilmiştir. Bu fonun gelirleri sayılırken, mahkeme ve noter harçlarının yüzde 50, mahkeme para cezalarının yüzde 25'i ve aynca tüm yargıda kullanılan dava dosyalarının satışından elde edilecek gelirler, faizler, bağışlar ve yardımlar gösterilmiştir. Yasa bu gelirlerin toplanarak bu fona devredileceğini açıklamıştır. Bu yasa çok çeşitli hatalan taşımakta, temel hukuk ilkeleriyle çatışmaktadır. Önce devlet biitçe birliğini parçalaması yönünden ve Meclis işlevini daraltmak açısından zararlıdır. öte yandan bu yasa İhale Kanunu, Sayıştay vize ve tescilini de getirilen bir hüküm ile ortadan kaldırmaktadır. Bizce en önemlisi adliyeye bağış adı altında sokulmaya, adliyeye yardım maskesi altında yaklaşrnaya ve adeta yasadışı olarak adliyeye sızmaya yol açmaktadır. Şimdiye dek kişilerin ve kuruluşların durup dururken, adliyeye yardım ettiği ve bağışta bulunduğu ne görulmüş ne duyulmuştur. Ve bunun gereğine ve gerçeğine inanmak da olası değildir. Adliyenin bağış kabul etmesi, yargının yardımla karşı karşıya bırakılması tehlikeli olmasının yanı sıra, adliye için hiç de onurlu bir olay da değildir. Bir başka yönden; mahkemelere verdiği para cezalarının yüzde 25'inin bu fona aktarılması yolunu açmak bir tür yargıç tahriki değil midir? "Ey yargıçlar, hapis cezalarınızı bol bol para cezalarına çeviriniz. Para cezalarını arttırarak veriniz, bu cezaları sakın ola ki ertelemeyiniz, sizler bu cezaları ne kadar yüksek tutarsanız, Hazineye ne kadar para cezaları ile gelir saglarsanız, sizlere bunun yüzde 25'i ile konutlar, lojmanlar yapmayı, her Demokrasilerde ve modern devlet anlayışında yargı, devletin var olma nedenidir. Yargının ücretsiz olması asıldır. Adalet bir ticaret, mal ve meta kaynağı değildir ve yargıya gel:r getiren ve yargıdan gelir beklenen bir organ gözuyle bakamazsınız. Yargı bir organ, bir ünite, bir bakanlık değildir. Yargı, devleti oluşturan üç eşit güçten birisi ve hatta birincisidir. Siz böyle bir yasa ile yargmın yerine, Büyük Meclisin ya da hükumetin dosya satış gelirleri ile, artık faizlerle, bağış ve yardımlarla, para cezalarının, noter ve mahkeme harçlarının bir bölumü ile yaşamasına, ayakta durmasına ve gereksinmelerinin Adalet Teşkilatını halline hukümet ve Meclis olarak taraftar olur musunuz? Bu, Meclisin ve hukümetin ciddiyeti veotoGüçlendirme Fonu ritesi ile bağdaşır mı? Adalet Teşkilatını Güçlendirme Fonu'nun kuYargı, hakem kurulu, tarafsız aracı mırtionun rulmasına dair yasa. Osmanlı kadısının davadan once kadılık ücretini peşin alan bir durumu hort gelirlerini böyle böluk pörçük yerlerden sağlamalatır gibi bir gorünüm yaratmakiadır. Cumhuriyet ya kalkarsınız ve kişilere, onların bağış ve yardımadaletini, kadı kararına benzer bir duruma sokan larına mahkum edersiniz! Bunu anlamak ve hak tutumdaki bu yasanın süratle iptal edilmesi ve hatıa vermek olası değil. Meclis kararı ile kaldırılması dileğini taşıyoruz. Nouımıi7' Bu \a/ı. SHP'nin bu konuda Anavasa MahkemeBiz yargının, adaletin ve hukukumuzun böyle si'nc başMjrusundan önce \a?ılıp bı/e \0Manm15u OKT^YAKBAL EVET/HAYIR Cumhurbaşkanı Seçimine Doğru... OKURLARDAN aleyhte bir uygulama idi bu. Ne yapüdı, ne edildi ise (ek gösterge, yan gösterge, teknik "Süper emekli" öyküsü, sımf) gibi ayncahklar tanındı gerçekten, yılan öyküsüne dönüstü. Çok değil, on beş ytl Emekli Sandığı emeklilerine. önce emekli olan üst derece (1. Bu durum karsıstnda SSK derece, 9. kademe) sigorta emeklileri, % İO'lara varan emeklisi ile yine 25 yu hizmet kayıplara uğradüar. Aylıkçüar etmiş (1. derece, 4. kademe) için yüzde otuz büyük bir Emekli Sandığı emeklisi, aynı rakamdır. Herhalde bilimsel aylığı altyorlardı. Bunu, her iki olarak (!) sigortalılann daha az sosyal kurumdan aylık alan üşüdükleri saptanmıştı ki, bu yakın arkadaşlanmın uygulama önce yakıt bedelinde durumlanndan göziedim. kendini gösterdi. "Süper"öyküsü Salonun en gösterişli yerirtde dururdu Yahya Kemal'in fotoğrafı... Aziz Nurullah'a' diye imzalamıştı koca şair. Bir akşam resmi her zamanki yerinde göremedim. Ne olmuştu? Resim nereye gitmişti? Elimi yıkamak için banyoya girdiğimde Yahya Kemal'in resmini duvara asılı buldum. Sormadım nedenini, anlamıştım çünkü... Karaçi Büyük Elçisi Yahya Kemal, 1950 genel seçimleri sonucunda DP'nin iktidara gelmesini sevinçle karşılamıştı. Ama en önemlisi Vfehya Kemal'in yeni Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'a kutlama telgrafı göndermesiydi. Bunlarda öfkelenecek bir şey yoktu. Ama o telgrafta 'ilk meşru cumhurbaşkanı' sözü olmasa!.. Nurullah Ataç öfkeyte söyleniyordu: "İlk meşru cumhurbaşkanı! Peki, Atatürk, inönü neydi, gayri meşru mu? Atatürk'ü de, İnönü'yü de, Bayar'ı da TBMM secmedi mi?" Ataç, büyük bir şairden böyle bir kutlama telgrafını ummuyordu, daha doğrusu ona yakıştıramıyordu. Bu yüzden de şairin resmini salondan banyoya taşımıştı! Bir anı işte, ama anlamlı bir anı... Şu günlerde yine cumhurbaşkanlığına kim seçilecek, kim seçilmeli konusu tartışılmaya başlandı. 1989 içinde yeni cumhurbaşkanını seçeceğiz. Bugün Meclıs'te çoğunluk ANAP'ta olduğuna göre yeni cumhurbaşkanı adayı ya bu partiden olacak ya da bu parti çoğunluğunun onayladığı bir kişi... Ama baş koşul adayın Meclis üyesi olmasıdır. Şimdilik görünen, ANAP lideri, Başbakan Özal'ın Çankaya adaylığına en çok yakın görünen kişi olduğudur. Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimleri, 1960'tan bu yana hep çekişmeli, tartışmalı geçmiştir. 60 öncesinde üç cumhurbaşkanının, Atatürk'ün, inönü'nün, Bayar'ın seçilmeleri hiçbir tartışmaya, muhalefete gerek kalmadan gerçekleştirilmiştır. 61'de Gürsel'in adaylığıyla bu seçimlerde tartışma, çekişme başlamıştır. 1961'de AP'nin adayı Prof. Başgil 'zor'la adaylıktan uzaklaştmlmıştır. Daha sonraki yıllarda Sunay önce kontenjan senatörlü(Arkası 13. Sayfada) Derken, 1979'da SSK'dan emekli olduğumda aylık durumum da yukanda örnek olarak verdiğim arkadaslarla aynı düzeyde idi. Bir süre sonra 12 Eylül uygulaması başladı. Yalnıı ve yalnız isçi kitlesine yönelik Süper emeklilik dalgası gerçekten, aylıkları Ve 30 erozyona uğramış kimseler için can simidi oldu. (Doğal olarak toptan verecek parası olanlar için). Çünkü yüzde altmışa yakın bir arttş sağhyordu. Bu arada ben de eşya uğramalanm istemiyorlarsa, satarak ve borçlanarak 1/4 yapacakları tek olumlu hareket oranmda bir "süper "lik aldım vardır: (1 milyon 8 bin yatırarak). Süper emeklilik adı altında Aradan iki ay geçmeden yakıt toplanan paraların, devletin bir btdeline tırpan atıldı. Birinci bölük vatandaştan yaptığı "iç tırpan ayda 19.000 liraya, borçlanma"; bugüne dek temmuz zamlanndan sonra ödenen fazlalıkların ise bu (36.000) liraya mal oldu. Kendi paraların faizi olarak kabul ve aylığıma oranla birincide % ilan edilmesi, anaparalann da 10, ikincide % 16.4 belirti bir vade içinde kayıptayım. Oysa 4.200.000 sahiplerine iadesidir. Bu lira ile süper olanın kaybı % durum da göstergeter 1400 7.4'tür. indirilir. Bence en doğru, en rasyonel ve en adil çözüm yolu Doğal olarak daha az budur. Aksi halde ayhklara para ile bu serefe nail olanlar yapılacak her normal zamda daha da büyük kayıba (yakıt kesintisi yüzünden) kayıp uğramaktadırlar. Oysa bu orammız artarak sürüp tırpan, her emekli için eline gidecektir. Bu da apaçık bir geçen aylık oranmda olsa idi, görece olarak daha adaletli bir adaletsizliktir. uygulama olurdu. Gerçekten isçilerin zarara T. SAYGIN KıtapKutuoo Cumhuriyet Kitap Kulübü Kadıköy Temsilciliği Moda Sineması Kültür Merkezi Armağanlı kitap satışlanna devam ediyor. 1030 Ağustos İLAN 1) BOĞAZtÇl İMAR YÜKSEK KOORDİNASYON KURULUNUN 23.5.1988 gün, 88/2 sayılı kararıyla, SAHİL ŞERtDt VE ÖNGÖRÜNÜM BÖLGESİ PLANI UYGULAMA N0TLAR1NDA, HAFRİYAT YAP1LMASI İLE İLGİLİ bölumde değişiklik yapılması teklifi onanmıştır. 2) Adı geçen kunılun, 23.5.1988 gün, 88/3 sayılı karanyla ÜSKÜDAR ilçesi, BEYLERBEYİ Mahallesi, 125 pafta, 765 ada, 72 parsel sayılı yerle ilgili plan değişikliği ve aynı gün 88/6 sayılı kararıyla da, SARIYER 34 pafıa, 85 ada, 1716 parsel sayılı yerle ilgili plan dejişikliği onanmıştır. Onanmış olan bu plan değişikliklerine ail paftalar, 12 Ağustos 1988 Cuma günü saat 8.30'dan itibaren 30 gün sureyle BÜYÜK ŞEH1R BELEDİYE BAŞKANL1ĞI BİNASI ile BOĞAZlÇl IMAR MUDÜRLÜĞÜ BtNASlNDA ilan edilecektir. Kamu kunım ve kuruluşları ile meslek kuruluşlarına duyurulur. Basın: 25762 25.000 TL'lik kitap atana 4.000 TL'lik kitap da Moda Sineması 'ndan Bir dostum sordu: FMS ne demek? Konuşmada zamandan, yazıda yerden indirim için kimi adlann kısaltılmışını kullanmak günumüzde geçerlidir. AIDS nedir? Fransızlar buna SIDA diyor; IMF'yi biliyoruz, UNESCO'yu tanıyoruz, NATD; Milli Eğitim'e girdi. FMS de gazete sayfalarında sık sık geçiyor. AA (Anadoiu Ajansı) bu konudaki gelişmelere ilişkin bir haber verdi: "ABD askeri satış kredilerinden (FMS) doğan borçlann, Ame ka'daki menkul değerter piyasasına borçlanarak yeniden finan edilmesini sağlayacak bonolann ekim ayında satışa çıkanlm bekleniyoıf (Cumhuriyet 10A1988) Peki, ne olmuş? Çoğumuz, gazete okurunun bu tür haber bilmecelerini çözdüğünü sanırız; ama yanılırız. Uluslararası haber aktanmında kitlelere yabancı gelen bir dil oluştu, parasal dünyanın karmaşık yapısından türeyen sözcükler çoğu zaman gerçekleri gizliyor. * 1950'lerden bu yana Türkiye'de büyük bir yalan geçerlidir "ABD, Türkiye'ye yardım ediyor?' Oysa biz ABD'ye yardım ederiz. Hem bu yardım çok yönlüdür; bir yandan siyasaldır, öte yandan ekonomiktir, beri yandan stratejiktir. Amerika bize (ve bizim gibilere) verdiği her 1 doların karşılığında faiziyle birlikte 3 dolar alır; kuruşunu sektirmez, sentini hesaplar, ama "Amerikan yardımı" diye bir söylence dilden dile dolaşır durur. Vaşington, 'Amerikr/ı askeri yardımı" diye anılan konuda Türkiye'nin sırtına öyle bir kambur vurmuştur ki belimizi doğrultamıyoruz; borçlarımızı ve faizlerini ödeyemiyoruz. Bu borçlar karşılığında ordumuz çağdaş silahlarla donatılmış olsa sineye çekebiTiriz. Ama o da yok. Türk Silahlı Kuvvetieri çağdışı araç gereçle donatılmıştır, "modernizasyon" tasarımı da yıllardan beri gevelenir durur; bir işe yaramaz. İşte durum böyteyken FMS borçlarını ödeme zamanı gelince, bizim iflas etmiş ekonomi su koyvermiştir. Buna karşıhk Vaşington dayatryor: ödel.. Biz. Etme eyieme... Sonunda ABD diyor ki: Peki, senin FMS borçlarını Amerikan özel sektörüne satm na razı oluyorum. Gazetelerde uzun bir sureden beri FMS rumuzunun haberlerde boy göstermesi bu yüzden... * Borç satılır mı? Hem de nasıl!.. Bir borçlu, borcunu zamanında ödeyemezse, araya giren komisyoncular borcu kapatırlar, sonra da avantalarını altrlar. Dünya piyasasında borçlarını zamanında ödeyemeyen devletlerin borçlarını üstlenen aracılar, komisyoncular, tefeciler pek çoktur. Temel kural şu: Sen bana borçlan, ben senin borcunu ödeyeyim. Kârlı bir tezgâhtır bu... Hem bu tezgâhm kurulmastnda bir "görünen bedeT' vardır, bir de "görünmeyen bedel." Görünen bedel, tefecinin cebine girer; görünmeyen bedel, borçlu devîetle alacakh devletin kapalı kapılar ardındaki siyasal pazarlıklarına yansır. FMS konusunda Türkiye, Amerikan özel kurumlarına borçlanacak ve aldığı parayı Amerikan devletine ödeyecek... * Vaşington'dan birileri geliyor, birileri gidiyor, ABD, Türkiye'deki uslerinin modernizasyonu için Ankara'dan "anlayış" bekliyor. Türk ordusunun "modernizasyonu" uyutulurken, Anadolu'daki Amerikan üsleri "modemize" edilecek. Eh, çağdışı silah, araç gereçle donanmış bir ordunun yasadığı topraklara "modern"yabancı üsleri gerekmez mi? Domates kırmızıdır. £gebank müşterilerinin çok iyi bildiği bir gerçek daha var: "Egebank, bilinenle yetinmeyen, daha iyi hizmet için yeni imkanlar yaratan bankadır." Egebank'ın dinamizmi ve yaratıcılığı, Egebank'ın 3 nesil öncesine uzanan 60 yıllık bankacılık birikiminin sonucudur. Egebank bu birikimin sonuçlarını Türk Ekonomisinin hizmetine sunmak için vardır. EGEBANK "Nesilden Nesile Bankaolık 99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle