Katalog

Cumhuriyet TürkYunan ilişkileri raporu: Sahıbı. Cumhuriyet MalbaacılıV ve Gazctecilık Türk \nonım Şırknı adına Nadir N*4i • Gend Yayın Müduru: H n u Ccnal, Mu«sex Muduru E n i » lişaldifil, Yazı tşlcrı Muduru Ok«v Gönrtsi». • Haber Merkezı Muduru YaJçı» Baytr, Sayfa Dıucnı Yöneımenı Ali Acmr, # Temsılctler ANKARA Vıiçın D o t » , İZMİR: Hiknul Çrlî.kaya. ADANA Cdal Baslaagıc. tsıanbul Haberlerı Eritan A.kyUdız. D15 Haberler Ergun Bakı, Ekonomi Osmın Ulaf». Külıur Ctiml Üaer, Spor Danışmanı Abdulksdlr V.uctlmaa, Duzellme Refık Durbaş, Bılım Eğ tım Şahın Alpt>, [$Sendlka Şukran Ketenci, Yun Haberlerı Nrcdtl Dogan. Dızı Yazılar Kctrm Çalışkan. % koordınatör Ahmel Kornlsan, • Malı lşlcr Erol Erkul. • Muhasebe Baical *nef # Buı«ePlanlama. S«*ı Araa 9 Reklam A>j* Tonın, Ek Yayınlar Halya Akyol • Idare Haseyia G«rn. Ijlcımc öadcrÇetik, Bılgılşlcm Naul laal. &z«/ı w Yayan. Cumhunyn Maıbuohk vc r^^^aa, TJCŞ. TOrk Ocafı Cad. 39/41 Cı|alo(lu 3433* IK PK 24*lstanbul Td 512 05 03 (20 hat). Tdou 222M, Faı. (I) 526 60 72 # Burolar Aaknt: Zıya GOkalp Blv Inkılap S. No 19/4. Td: 133 11 4147, Ifeteu 42344 T*x. (4) 133 II 41 '428 # Innir H Zıya Blv 1352 S.2/3. Td 13 12 30, Tdra 52359 Fax (51) 13 12 30 • Aduu: InAnu Cad 119 S No 1 Kal 1, Tel 1I455OI1973I. Tde*. 62155. Fax (71) 328 05* TAKVtM: 11 AGUSTOS 1988 lmsak: 4.22 Guneş: 6.02 Oğle: 13.14 lkindi: 17.05 Akşam: 20.16 Yatsı: 21.49 ABD Donanma Enstitüsü'nün raporunda, "Yunanistan'ın, Ege'deki karasulannı 12 mile çıkarması, Ege'yi Yunan gölii haline getirecektir. Türkiye, böyle bir olasıtığın savaşa yol açacağını açıklamıştır" denildi. Rapor, Yunan basımnda tepkiyle karşılandı. ATtNA (AA) ABD Donanma Enstitüsü'nün "Proceeding" Dergisi'nde Charles Machling tmzasıyla yayımlanan bir rapor, Yunan basımnda tepkiyle karşılandı. Raporun bir bölüınünü yayımlayan Papandreu yanlısı Avriani Gazetesi. "ABIVnin Ege icin planlan" rnanşetiyle verdiği haberde, raporun Yunan milli çıkarlarına zarar veıecek nitehkte olduğunu ve Montreux Anlaşması'nın yeniden ele alınrnası amacını guttuğunü ifade etti. Avriani Gazetesi'nde yayımlanan şekliyle söz konusu raporda, özetle şu görüşlere yer verildi: "Türkiye ile Yunanistan'ın Kıbns ve özellikle Ege'de sorunları bulunmaktadır. Bu sonınlar, Boğazlann güvenliğini etkilemektedir. Ege adaları ve bu adalann üzerindeki hava sahası Yunanistan'a aittir. Yunan ve Türk karasularının Ege'de uç mil olması halinde bile, karşısında Yunan adalarını bulan dar bir geçiş şeridi oluşmaktadır. Karasulanrun 6 mil olması, bu şeridi kanşık kanallardan geçirmekte ve Türk karasulannı Anadolu kıyısına sıkıştırmaktadır. Yunanistan'ın Deniz Hukuku Anlaşması'ndan kaynaklanan hakkıymış gibı hareket ederek Ege'deki karasulannı 12 mile çıkarması, Ege'yi Yunan gölü haline getirecektir. Turkiye böyle bir olasılığın savaşa yol açacağını açıklamıştır. Ege hava sahasının kontrolü ve Yunanistan'ın hava sahası iddiaları için ihtilaf 20 yıldan beri devam etmektedir. tki ulke ilişkileri, kıyüarı dışındaki petrol yatakları ve kıta sahankğı sınırları konusundaki farklı görüşler yuzünden daha da gerginleşmiştir. tki ülke de kendi kıta sahanhğı içinde diğerinin petrol araştırnıa ya 12 milf Ege'yi Yunan gölii haüne getirir da sondaj calışması yapmasını kaba kuvvetle durduracağı tehdidinde bulunmuştur. Turkiye*nin uluslararası sular saydığı bolgelerde Türk araştırma gemüeri çahşmalannı savaş gemilerinın refakatınde yapmak zorunda kalmaktadır. Boğazlar konusu, TürkYunan anlaşmazlıkları kutusu açılmazsa ele alınamaz. ABD Altıncı Filosu'nun büyük silah gucüne rağmen, ABD'nin Güney Akdeniz'dekı siyasi varlığı güçsüzdür. Türkiye, ABD Kongresi'ne yaptığı baskılar sonucu, Yunan lobisinin askeri yardım konusunda 7/10 orantısını kabul ettirmesini hiç de iyi gözle gormemektedir. ABD'nin Türkiye'ye verdiği her bir milyon dolar için, Yunanistan'ın ihtiyacı olsun olmasın 700 bin dotar vermesi, aynca ABD'nin Kıbns konusunda yaptığı baskılar Ankara1 yı rahatsız etmektedir. Washington, hayali bir şekilde Türkiye'nin tarafını tuttuğunu söyle>rerek usler konusunda tehditler savuran sosyalist Yunanistan hükümetınin anti Amerikan tuıumunu gundeme getirmelidir. Siyasi ve stratejik gerçekler göz önünc alındığında, Boğazların guvenlıği için pazarlık yapmaksızın Montreux Anlaşması'nı imzalayan tarafların yeniden i>ir araya gelmelerinin gerektiği göriılmektedir. Montreux Anlaşması'nı bugünkü gerçeklere adapte etmek için özel bir inceleme heyeti oluşturulmalıdır!' Öte yandan Türk sa\aş uçaklannın Yunan hava sahasını yine ihlal ettikleri ileri surüldü. Yunan basımnda verilen haberlerde, Turk savaş uçaklarının 15 temmuz 4 ağustos tarihleri arasında dokuz defa Yunan hava sahasını ihlal ettikleri ve Atina fır hattına girdikleri iddia edildi. Picasso'nun öteki vüzü Yunan asıllı ' yazar, biyografide, Picasso'yu "eşcinsel, * kadın düşmanı, * acımasız ve kötü" olarak niteliyor. Yaratan ve Yokeden adlı kitabın yazan Stassinopoulos'a göre Picasso, "Sanatının her anında bir kartal, hayatının her anında başkalarımn zayıflıklarından yararlanan bir sırtlan gibiydi." ŞEBNEM ATtYAS Guernica ve Avignonlu Kızlar çağdaş resimde üzerinde en çok yazılan, en çok konuşulan iki eser. Kübist devrimi yaratan Avignonlu Kadınlar, ilk kez Salon d'Antin'de 1916'da sergilendiğinde, serginin ilgi merkezi haline gelmiş, kıyametler koparmıştı. Andre Breton patronu Jacques Doucet'nin eseri satın alması için 1923 kasımmda yazdığı mektupta, "Bana kalırsa bu, resmin ötesine geçen bir çalışma, geçen elli yıl içinde olan biteni tuınuyle kapsayan bir tiyatro, halen büyuk bir zevkle seyretmeye devam ettigimiz Rimbaud, Lantreamont, Jarry, Apollinaire ve tüm digerlerinin yer aldığı bir duvar. Bu resim başkentin (Paris) sokaklannda Cimabue'nun 'Bakiresi' gibi dolaşbnlabilecek nitelikte" sözleriyle övraüştü. Geçen bahardan beri peş peşe açılan Picasso sergileri Breton'un başkentinin ötesinde, bütün dünyada bir bakire geçitine dönüştü. Avignonlu Kadınlar sergisi 26 ocak 18 nisan arası Paris'te Pi#f Ressamın "Yaratan ve Yokeden" adlı biyograflsi üzerinde tartışmalar sürüyor Sağlık genelgesi casso'ya sınlsıklam âşık olan MarieTherese'nin Picasso'nun hayatındaki kadınlann en az külturlusu olduğunu yazan Stassinopoulos, Therese'nin Picasso'nun ölümunden sonra ona obur dünyada göz kulak olmak gerekçesiyle intihar etmesini "basitliğine" bağhyor. Stassinopoulos'a gore, Picasso'nun hayatındaki en zeki, en bılgili kadın Françoise Gilol. Gilot, Picasso'nun hayatındaki en onemli kadın aynı zamandı. Picasso'dan 40 yaş küçuk olan Gilot'un on yıllık bu beraberlikten iki çocuğu var. Aynldıklan zaman yazdığı kitap, Picasso'yu öyle yaralamış ki Picasso, kitabın basılmasını engellemek için zor kullanmaktan, nıahkemeye gitmeye kadar her şeyi denemişti. Gilot ile Picasso arasında kitap üzerine yapılan kavgalardan "sigara" ile ilgili olaru Stassinopoulos'un kitabında yer alıyor. "Yoldaş Picasso" bolümunde yer alan "sigara olayı" kızgın Picasso'nun, Gilot'un yüzune yanan bir sigara bastırmaya kalkması. ANKARA (AA) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı, göreve başladıktan sonra yayımladığı ilk genelgede, sağlık personelinin atanmasma ilişkin kurallan açıkladı. Genelgeye göre her türlü atama ve nakillerle ilgili işlemleri karara bağlamak amacıyla bakanlık bünyesinde bir "atama komisyonu" olusturulacak. Müsteşar ve genel müdürlerden ya da bunlann vekıllehnden olusacak komisyon, her aym ilk ve son salı günleri toplanarak atama ile ilgili dilekçeleh topluca değerlendirecek. Genelgede, sağlık personelinin, "anlaşmalı evlilikler" yaparak ve gerçeğı yansıtmayan sağlık raporları duzenlenerek atama ve nakillerin kolaylaştırılmasına "asla" izin verilmeyeceği vurgulandı. Genelevlerde prezervatif ANKARA (AA) AIDS'e karşı önlem olmak üzere genelevlerde, isteyenlere ücretsiz prezervatif dağıtüacak. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdurluğü'nün denetiminde yürütülecek uygulamaya göre, genelevlerde çalısan kadınlara, belirli aralıklarla yapılan normal muayeneleri sırasında, yeteri kadar prezervatif verilecek. ESKİZ (1962) Picasso ya göre "Resim yapmak gerçek anlamda sevişmektır casso Müzesi'nde, ardından 10 mayıs 14 haziran arasında Barcelona'da Picasso Müzesi'nde gösterildi. Paris'te Centre George Pompidou'da 17 şubat 16 mayıs ve 21 haziran 18 temmuz tarihlerinde "Genç Picasso" iki ayrı gösteride sergilendi. Sergilerin yanı sıra Arianna Stassinopoulos Hufflngton tarafından yazılan "Creator and Destroyer" (Yaratan ve Yokeden) adlı Picasso biyografisi üzerinde tartışmalar sürüyor. Yunan asıllı yazarın biyografide Picasso'yu "Eşcinsel, kadın düşmanı, acımasız, kötü" sıfatlarıyla nitelemesi tepki toplamayı sürdürüyor. Stassinopoulos, 1980'de Maria Callas biyografısini yazdığında uluslararası en iyi satan kitaplar piyasasına girdi. öyle ki eleştirmenler kitabı göklere çıkardı, bir tanesi "bir Balzac romanı kadar çekici, sttnikleyici" olarak nitelendirdı. Kitabın piyasaya çıktığı yıl, Stassinopoulos, Paris'te Grand Palais'te gördüğü Picasso sergisinden çok etkilendi. Kendisini etkileyen bu keskin zekânın ardında mutlaka şeytani bir ruh yattığı duşuncesi ile yeni bir kitap teması buldu. Kıtap eleştirmenlerine göre ortaya çıkan urün, Stassinopoulos'un ilk başarısını gölgeleyecek nitelikte. Ancak kitap satışlan, okurun farklı karuda olduğunu gösteriyor. Kitabın en az eleştirilen ilk bolümu Picasso'nun çocukluğu ve gençliğinin ilk yıllannı kapsıyor. Ressamın bir Çingene genci ile ilişkisi, Petrus Manyac'ın Picasso'ya olan aşırı düşkünluğü ve dostluklan Picasso'nun homoseksüel eğilimlerine örnek gösteriliyor. Yazara göre Picasso'yu cinsel olarak en fazla etkileyen kadın MarieTherese Walter. MarieTherese için yazar "Picasso'nun en büyük dnsd lutkusu" ifadesıni kullanıyor. Picasso'nun "1927'de sokaktan kaldırdıgı" MarieTherese'nin, ressam sayesinde 17 yaşındayken sadizm dahil çok çeşitli bir cinsel deneyimi yaşadığını kaydediyor Stassinopoulos. Pi "Yoldaş Picasso" bölümünde Stassinopoulos, Picasso'nun "Niçin Komunist Parti'ye üye oldum" başhğıyla L'Humanite Gazetesi'nde basılan röportajmı kullanıyor. Komunist Parti üyeIiği Paul Eluard ve Aragon ile arkadaşlığı sırasında, onların etkisiyle olan Picasso, Stassinopoulos'a göre "totaliteriik hayranı". Buna karşın Stassinopoulos, Picasso'nun hiçbir zaman bir siyaset adamı olmadığını, hatta siyasetten hoşlanmadığını belirtiyor. Kitabın Guernica ile ilgili bölümünde, Stassinopoulos şunları yazıyor: "Sanatın her anında bir kartal gibiydi, hayatının her anında ise digerlerinin zayıflıklannı kullanarak yaşayan bir sırtlan gibiydi." Stassinopoulos, Picasso'nun son dönemlerini "şımank çocugun inişi olarak" nitelendiriyor. Faik Dranaz öldü tstanbul Haber Servisi Kabataş Erkek Lisesi'nin hayatta olan en eski müdürü Faik Dranaz, 9 ağustos salı günü öldü. Dranaz, yartn 11.30'da okulda yapılacak törenden ve Ortaköy Camii'nde kılınacak öğle namazmdan sonra Zincirlikuyu 'daki aile mezarlığında toprağa verilecek. Tarihîeser bulan kamu görevlisîne îkramiye Mustafa Kalemli'nin açıklamasma göre eski eser kaçakçılığma uygulanan para cezaları da yükseltilecek. ANTALYA (AA) Içişleri Bakanhğı'nca Antalya'da düzenlenen toplantıda, tarihi eser kaçakçılığının önlenmesi amacıyla çeşitli kararlar alındı. Toplantıdan sonra yazılı bir açıklama'yapan Içişleri Bakanı Mustafa Kalemli, konunun tum ayrıntıları ile ele alınıp değerlendirildiğini belirterek, uygulamaya yönelik idari ve yasal tedbirlerin alınması için ilgili kunım ve kuruluşların konu üzerine eğilmelerinin kararlaştınldığını bildirdi. Kültür varlıklannı bulanlara ve ele geçiren kamu görevlilerine verilecek ikramiyelerin, günün koşttllanna göre yeniden belirlenmesi ve ödemelerin peşin yapılması da alınan kararlar arasında. Eski eser kaçakçılığma uygulanan para cezaları da söz konusu bu eserin değeri ile uygun ölçülere yükseltilecek. Kalemli'nin açıklamasına göre, toplantıda define arama işlerinde Vullanılan teknik cıhazların alım ve satımlanmn kontrol alüna alınması ile karasulanndaki sportif amaçlı dalışların yasal çerçeve içinde yapılması ve denetiminin sağlanması yolunda da kararlar alındı. Toplantıda, Kültür ve Turizm Bakanlıgı'mn ilgi ve etki alanından uzak olan ören yerlerinin bakımı, korunması ve teşhirinin il özel idarelerine devredilmesi konusunun da incelenmesi kararlaştınldı. Alınan kararlar, Içişleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığj'run üst düzey yetkililerinin Ankara'da yapacağı toplantıda ele alınacak. SomalVye ilaç yardımı ANKARA (AA) Kızılay Derneği tarafından Somali Kızılay'tna 10 milyon lira değerinde ilaç yardımında bulunuldu. Kızılay Derneği tarafından yapılan açıklamada, Somali Kızılay'ımn Dışişleri Bakanlığı kanalıyla istediği üaçların, bugün THY uçağıyla Somali'ye gönderildiği bUdirildi. Memura diş kolaylığı ANKARA (ANKA) Memur ve emeklilerin devlet hastanelerinin diş polıkliniklerindeki çileleri sona eriyor. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile Türk Diş Hekimleri Birliği (TDHB) arasında sürdürulen görüşmeler sonunda, uç ay içinde devlet hastanelerinde yapılamayan diş dolgulan, protezler ve her türlü diş yapımı, özel diş hekimlerine sevk edilebilecek. nız ürunlerindekı seçenek olanağı gitgıde azalırken, rakı masalarının vazgeçılmez mezesi "çiroz" da yozlaştı. Çünkü artık "çıroz", Marmara Denızı'ndekı yoğun kırlilik ve bılinçsız avlanma nedemyle yok olan uskumrudan değil, ıstavritten yapılıyor. Istavntten yapılan "çıroz", damakJara "eskj tadı" vermıyor Ama "hıç yoktan iyıdir" anlayışıyla ıstavrit çirozu, porsıyonu 2 Nerede o eski çirozlar? olanOemzlerle çevrilı Istanbul'da. de bın liradan alıcı buluyor. Mayıs aylarında tpte kurutttklan ıstavrıtlen çıroza doousüjren Marmaraiı batıkçdar, istavrit prozundan yaptridan "salamura"nın reçetesını şöyle venyor ' Yakalanan istavntter tuzlanarak, bir hafta kadar fıçılarda bekletilır Içi ayıklandıktan sonra kuruması ıçın ipe dizılır. Havanın durumuna göre yaklaşık bir hafta güneşte bekletılen balıklar, ızgarada hafifçe pışınlir. Kılçığı ve derısi de alınan istavntlerın yumuşaması için sırkede ıkı gün bekletmek gerekir " (Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu) Yapışık Udzler ve dtişündürdükleri Böylesine ciddi bir operasyon Batıda herhangi bir hastanede değil, yalnız ve yalmz çeşitli uzmanlık dallarından gelen deneyimli doktorlann yakın işbirliğiyle, araç, gereç ve personel bakımından en üst düzeyde olduğu tıp çevrelerince kabul edilmiş merkezlerde yapılır. Dr. OSMAN ŞEVKET İPŞİROĞLU Geçen ay, kamuoyunda geniş yankılar uyandıran eşine az rastlanır bir tıp olayı yaşadık, dünyada üçüncü kez gerçekleşen bir olay: Erzunım'un Pasinler ilçesinin Taşkaynak köyünde bir kadın, kafatası birbirine yapışık ikiz bebekler doğurdu. Erzunım'un Numune Hastanesi'ne götürülen ikizlerin duramu doktorlan bir yığın sorunla karşılaştırdı. Bu sorunların en önemlilerini satır başlarıyla şöyle sıralayabiliriz: Anatomik bağlantılann kesin tarusr. Beynin, beyin zan ve beyin damarlannın yapışıkhk derecesi. Başka organlarda olabilecek anotmaUikierin tanjsı. Bu durumda bir tıbbi mudahalenin anlamı olup olmadığı; eğer varsa mudahalenin yapılacağı merkez ve bebeklerin sağlık durumuna göre en uygun zamanın seçilmesi. Basın, ikizlerin sağlık durumu hakkında her gün bilgi verdi. Bunun ötesinde Sağlık Bakam'nın, Erzurumlu doktorlarıo ve bu konuda duşunceleri sorulan Türk ve yabancı doktorlann açıklamala KONUK YÂZAR 6 Spreye hayır' kampanyası "spreye hayır" kampanyası başlatıldı. Yönetim kurulu toplantısında "Ozon tabakasındaki delinmeyi hızlandıran sprevlerin bundan böyle kooperatif satış şubelerinde satılmamasını, aynca ülkemizde ve dunyada hiçbir kunım tarafından üretilmemesini ve satışının yapılmamasını, satın alınmamasını kısaca kullanılmamasını temin etmek amacıyla kamuoyuna çağnda bulunulması" kararlaştınldı. Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanı Necati Uner, Yeşiller, siyasi partiler, Tabip odalan ve esnafın kampanyalarına büyük ilgi gösterdiğini belirterek şunları söyledi: "Önümuzdeki günlerde çok geniş bir panel duzenlemeyi düşünüyoruz. Bu panele Barolar Birliği ile Petrollş, Tabipler Odası gibi koruluşlar katılacak. Bizim yıllık deodoranl k&nmız 2.5 milyondu, yılda 4050 milyonluk deodorant satıyorduk. Bundan vazgeçtik. Biz petrol üretiyoruz. Sanıyorurn bu gazın ne kadar tehlikeli olduğunu biraz daha iyi bildigimiz için bu kadar duyarlıyız." Üner, tum esnafa da "Spreye hayır kampanyası başlatın, bunlan satmayın" diye çağrı yazılan göndereceklerini sözlerine ekledi. Dokuz Eylul Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğietim üyelerinden Doç. Dr. Aysen Muezzinoğlu da tüketicinin büinçlendirilmesinin önemine değinerek şu görüşlere yer verdi: "Dünyada bu konnda sınırlamalar getirilirken, bizde rahat rahat satıhyor. Üstetîk tüketiciye alternatif de sunulmuyor. Deodorantın üzerine 'ozon tabakasım deler' yazan firraalar o kadar duyarlıysalar alternatif nriinlere yönelsinler." Yeni hijyenik ped nnı yayımlayarak bir tartışma ortamı oluşturdu. Konu vaklaşık üç hafta tıp çevrelerinde ve kamuoyunda tartışüdı. Uzmanların açıklamalarından çıkan sonucu şoyle özetleyebiliıiz: Böylesine sorumluluk taşıyan ağırlıklı bir operasyonun dünyada sayjh beyin cerrahısi merkezlerinden birinde yapılması gerekir; ama eğer ameliyat Türkiye"de yapılacaksa, söylenenlere göre sadece Ege Üniversitesi Tıp Fakultesi söz konusu olabilir. Kamuoyuna yansıyan tartışmaya gelince, 'Türk tıbbı sınav veriyor" başlığı altında oldukça öznel bir düzeye kaydınldı. Ameliyatı gerçekleştirecek olan doktor, "Sansasyon yapmıyoruz, ama ba operasyon bizim hakkımızdır" diye hak savunmasına girişti. Kendisinin ve yakın çalışma arkadaşlannın gazetelerde çeşitli fotoğraflan basıldı; televizyon programlanna çıktı. Işbaşına yeni gelen Sağlık Bakanı ise Türkiye gerçeklerini görmezlikten gelerek bu ameliyatın Erzurum Nümune Hastanesi'nde yapılabileceğini, başka bir yerde yapılmasının söz konusu olmadığını bildirdi. Böylesine ciddi bir operasyon (Arkası 13. Sayfada) tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ozon tabakasmın delinmesinde payı olan spreylerin kullanımııu azaltmak için "spreje hayır" kampanyaları başlatıldı. Aliağa Petkim Petrokimya Mensupları Tüketim Kooperatifı Başkanı Necati Üner, "Biz petrol üretiyoruz, gazın ne kadar tehlikeli olduğunu biraz daha fazla bildiğimizden daha duyarlıyız. Tüm esnafa, satmayın, çağrısı yapacağız" dedi. 2525 üyeli Aliağa Petkira Petrokimya Mensuplan Tuketim Koopera(ifi'nde bu hafta başında tstanbul Haber Servisi Türkiye'de bebek bakım ürünleriyle tanman Johnson and Johnson firması "Stayfree" adıyla yeni bir hijyenik ped piyasaya sürdü. 3 milyar liralık bir yatınmla gerçekleşen ürünün 8'lik paketleri 1200 liradan satışa sunulacak. Bugüne kadar bu pazarda sadece Eczacıbaşı Holding'in urünü olan Orkid vardı. SSCB Ue tıbbi işbirUği Kardelen üretiıııiııi teşvik etmeliyiz Dünya çiçek piyasasında yeni bir çiçek; tutulursamyorum. örneğin insanlar gün geliyor karanfılden bıkıyor, çeşit arıyor. Kardelen çok bulunmadığı için ne kadar üretirseniz, bence dünya piyasalarında payını arttırabiliriz. B. ECEVİT ANTALYA Çevreden sorumlu Devlet Bakanı Adaan Kabveci, kardelen (galanthus) çiçeginin doğadan sökümunun engellenmesi için yöre köylülerirun bunlann tanmını yapmak için teşvik edilmesi gerektiğini söyledi ve TV programı yaptırarak cazibesini arttıracaklannı açıkladı. Adnan Kahveci, köy yaylalannda da bunlann üretiminin yapılabileceğini belirterek, "kardelen çiçeginin geliri yüksekse yaylalar ekim İçin kollanüabilir. Başka bir şeyc de müsait dejil zaten" dedi. Bakan Kahveci'ye sorduğumuz sorular ve aramızda geçen konuşma şöyle: Kardelen öretimi artarsa fiyatı dü$er ve cazibesini yitirdigİDdeD köylülcr bunu ürttmekteB vmzgeçecektir. KAHVECİ O kadar Fıyat elastikiyeti yok zannediyorum. Yani üretimi arttırdığınız zaman fiyatlann düşeceği kanaatinde degilim. Üretimi antırırsam sınırsız tahribatı daha kolay önleyemez miyim? Benim şimdi düşünce olarak kafamda şu var: Bir, üretimi teşvik edeyinr. tki, her yü çevre için kritik olan bitkilerin ve hay vanlann yok edilmesini engellemek için çalışaüm. Yalmz işte orada belirli yerlerde sökümü yasakladığım takdirde, yasaklamayı teşvik etmek için bazı parasal teşvikler de getirmem lazım. TV yayını dryorsunuz. Bdld etkfli olabilir, ama köylü buna ürettigi zaman mutlaka daha iyi bir paraya satabilmdl. Çünkü daha zahmetsiz, dogadan sökerek iyi para kazanıyorlar. Yani çalışmasımn karşüıgını almak isteyecektlr. Bunu nasıl organizc edebOirsiniz? KAHVECt Onu ihracatçılar otomatikman organize eder. Tabii ben zaten TV'de öğrettiğiıniz zaman, heTkes bunu üretemeyecek. Çoğu müracaat edecek. Anaç soğanlar alacaklar; sadece bu soğanlan bulanlar ekim yapacak. Zaten bunu söktüğü yere, dağdan topluyorsa gidip onu oraya ekecek. Demek ki en sevdiği yer orası. Üretimi arttırmak istiyorsunuz, ama bence dünyada sabş kapasitesi nedir, onu tespit etmek gerekmez mi? Çünkü şlmdi Hollanda'dan başka bnnu alan ülke yok. Adnan Kahveci, ekim için yaylalann kullanılabileceğini söyledi KAHVECt Kardelenin kapasitesini araştırmaya gerek yok bence. Dünya çiçek piyasasında yeni bir çiçek; tutulur samyorum. örneğin insanlar gün geliyor karanfilden bıkıyor. Çeşit anyor, çeşni anyor. Şimdi kardelen çok bulunan bir şey olmadığı için ne kadar üretebilirseniz, benim tahminim dünya piyasalarında o kadar payını arttırabiliriz. Kardelenin çicegi uzvn süre kalmıyor. KAHVECİ tşte o cazibesini arttınyor. Mesela Amerika'mn birçok bölgesine kar yağıyor. Dolayısıyla bu çiçeğJn çok popüler olması lazım, berkesin bahçesinde tercih ettiği bir soğan olması lâzım. Bunu çok üretebilirsen gelir durumu müsait olan Amerikalı muhakkak aiacaktır. Çünkü kışın bahçesinde çiçeği yok. Yani pazar rahat bulunacak diyorsunuz... KAHVECt Ben pazann bulunacağından hiçbir endişe duyrnuyorum. Yeter ki biz üretebilelim bunu. Ama üretimini de köylünün anlayabileceği bir şekilde yapabilirsek. Ben şunu söylüyorum. Gerçi meralar diyorsunuz ortak maİı, ama değil. Yaylalarda, mesela bizim Karadeniz'in yaylalannda bizim hepimizin ayn ayn otlak yerlerimiz vardı. Gerçi tapumuz yoktu, ama herkesin bir çöplüğü vardı. Hayvanını otlatacak. Kendi bölgemde kardelen ekerim, illa tapusu olması şart değil. ANKARA (AA) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı, Sovyetler Birliği ile tıbbi araçgereç üretimi dahil tıp alanında işbirliği yapılacağtnı söyledi. Türk Sovyet lş Konseyi toplantısı dolayısıyla Türkiye'de bulunan Sovyetler Birliği Sağlık Bakan Yardımcısı V. V. Gromiko, dün Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı'yı ziyaret etti. Antalya Dedeman Oteli Haber Merkezi 482 oda, 1018 yatak kapasiteli Antalya Dedeman Oteli gelecek yıl mayıs ayında hizmete girecek. 500 kişilik balo salonu, restaurant, snack bar ve spor ünitelerinin yer aldığı otelin yanında aynca 17 villa bulunuyor. Antalya Dedeman 'ın genel müdürlüğüne Çetin Güra getirildi.