27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER nn eş kökenlı olduğu savına dayandırıldı Fena bır sav değıldır Çağdaş dılbılımde ıse " e ş zamanlı yöntem" one alındığı ıçın eskı etımolojı (tanhsel yöntem), öne mını yıtırmedı ıse de ıkıncıl duruma duştu Saus sure'cu dılbılım, bu alanda buyuk zengınlıkler ge tırmekle kalmamış, bırtakım yenı bılımlenn doğmasına da yol açmıştır Benım "Ah bır etımolojı sözluğumuz olsa'" bıçımındekı yakınmalanma karşı genç bır dılbılımcımız, "Onun modası geçtı" yanıtını vermıştı Modası geçtı dıyelım, eskı dılbılımcılerımız, Turkologlarımız neden bır turlu bu ışe gınşmedıler 9 Bana sorarsanız, dılımızın yabancı sözcuklerle doldurularak ne denlı yoksul bır duruma duşurulmuş olduğu ortaya çıkacak dıye kork malanndan Çunku Turkçe dıye bır dıl nerdeyse kalmamıştı Etımolojı araştırmalanrun modası geçmış olduğu savını bır an doğru bulsak da bıze bır etımolojı sözluğu gene de gereklı ıdı, çunkü Avru palı uluslar kendı etımolojı sözluklennı çoktan ortaya koymuşlar, sonra da onu aşmışlardı Bızde böyle bır sozluğun kolayca yapılabılece ğını duşunmuş olduğum sanılmasın Nıtekım lsmet Zekı Eyuboğlu'nun ortaya çıkardığı sözluk de ancak bır başlangıç sayılmalıdır Onun ıçın yazıma "Bır Başlangıç" adıru ko>dum Bu kıtap, gelecektekı araştırmacılarımıza bır dayanak olma görevı m ustlenecektır tsmet Zekı Eyuboğlu da bu kanıda Kıtap ıçın verılen tanıtma yazısında şöyle denıyor "Turk dılı gıbı, gelışım çızgısı kolayca bılınmeyen aşamalardan geçen bır araştırma alanına gırerek tartışma göturmez sonuçlara varmak son derece çetm bır ıştır Yuzyıllar boyunca Çın'den Avrupa ortalanna kadar yayılan bır topluluğun dılını, o dılı besleyen kaynaklan elden geçırmek, karşılaştırmak, ırdelemek, bır kışının tek başına başaracağı ış değıldır Uygarlık alanında, büyuk ılerlemeler gösteren, butün uluslann dıllerını oluşturan kaynaklar, kökenler belgelerle, kanıtlarla ortaya konmuştur Beş bın yıllık bır geçmışe sahıp bulunduğu söylenen Türk toplumunun dılı ıle ılgılı araştırmaları daha çok Batılı bılgınler, uzmanlar sürdurmuş, ulusun eskılığını savunan kendı dılgınlenmız ıse bugune kadar bu alanda yeterlı ve gu venılır bır urun ortaya koymamışlardır Ustelık, beş bın yıllık ulusu, hep Arap ve Fars kökenlı bır dılın yedı yuz yıllık sınırı ıçınde görmeyı bılımsel başarı saymışlardır Turk dılı, Turk toplumunun yaşadığı bölgelerde konuşulan başka dıllerden etkılenmış, yenı bır butunluğe kavuşmuştur Bu çalışma, belırlı boyutlar ıçınde tartışmava açıktır " Şımdı dılımızden ıkı sözcuk seçelım ve elımızdek. yenı etımolojı sözluğune bakalım Bu sözcükler "anne" ıle "baba" sozcuklerı olsun "Anne, Hıtıt, annas'tan anna/anne Turk dılıne doğrudan doğruya Hıtıt dıhnden geçtığı sö; lenemez Ancak sözcüğun ıçerdığı doğurucu kök, eylem Turk dılınde yoktur Bu mdenle Turkçe ana, anne sözcuğunun kökenı yabancıdır Hıtıt dılınde an ıle başlayan sözcuklerde doğurucu bır özellık vardır " "Baba, Farsça bâbâ'dan. Sumr abba, ak abu, ar eb, Latınce papa, Grekçe pappos ıle benzen sözcüklenn çocuk dılınde appa, pappa, babba gıbı doğal seslerle olan bağlantısı, sözcüklerın doğuşun da söz konusu olabılır " Ben "derebeyı" sözcuğunun nerden geldığını yıllarca araştırmış vedoyurucu bır bılgı edınememış tım Sonra Hüseyın Hılmı Fırat adında rahmetlı bır öğretmemn ıkı üç kıtabı geçtı elıme Fırat, bunlardan bırınde Aydın kentının tarıhını anlatırken, Trallıs sözcuğunun (Aydın'ın antık adı) "Tır" kökunden gelme olduğunu, bunun da "sulak yerlerın kenannda sert olabılecek yuksekçe yer" anlamına geldığını söyluyordu (Bızde bunun Tıre, Tırebolu gıbı örneklen var) Beyın evı bu yuksekçe yerde ıdı, demek köylunun çalıştığı ovayı oradan görüyordu Hüseyın Hılmı Fırat, Batı dıllerındekı "tyran" sözcuğunun Türkçe "Tırhan"dan çıkma olduğunu savunuyordu Ben "derebeyı"nın de "tırbeyı" sözcuğünden doğma olabıleceğını düşünmüştum Şımdı tsmet Zekı Eyuboğlu'nun düzenledığı sözluğe baktım, buldum "derebeyı" maddesını O ıse "derebeyı"nın "türebegı"nden (töreyı, düzenı, koruyan bey) kaynaklandığını söyluyor Böyledır bu etımolojı dedıklerı uğraş, çeşıtlı yorumlara açıktır kapısı Çık çıkabılırsen ıçınden1 29 TEMMUZ 1988 Bir Başlangıç MELİH CEVDET ANDAY "Ah bır etımolojı sözluğumuz olsa'" dı>e yıl lardır yakınır dururdum, ışte "Turk Dılının Etımolojı Sözluğu" adlı kıtap elımde şımdı tsraet Zekı Eyuboğlu'nun bu araştırması Sosyal Yayınlar arasında basıldı Etımolojı, sözcuğun kokenını, ne zaraan ortaya çıktığını, bıçım ve anlam bakımından geçırdığı aşamalan ınceleyen bılım anlamına gelıyor "Kökbılgısı", "kökbıhm" dcdıyebıünz Kullandığımız sözcüklerın kaynağını merak etmeyen nerdeyse yok gıbıdır Yunanca "etymon" sözcüğu, "İcöken", "gerçek anlam" demek Söyleme>e bıle gerek yok kı sözcüklerın ortaya çıkış bıçımlerı ıle bugunku kullarulış bıçımlen hıç benzemez bırbırlenne Ne olmuş, nasıl, nerden çıkmış, ne gıbı değışıkhkler geçırmış bu sözcükler1' Merak edılmez olur m u ' Dıyelım "yazı" ne demektır, nerden gelır 7 Açalım "Turk Dılının Etımolojı Sözlüğü"nu, göruyoruz kı bu sözcıik, "yaz"dan gelıyor, kök anlamı "açılmak, genışlemek, >ayılmak", " y a a " ıse "düzlük, yaygın yer, ova" anlamınadır, sonradan "kalemle yazılan sözcuk" anlamını almış Kullandığımız sözcüklerın anlamlannı bılmesek olmaz mı' Olur elbette, ama ınsanoğiu merak eden bır yaratıktır, onun meraklanna sınır yoktur, araştınr, boyuna bulmaya çalışır "Hadı buldu dıyelım, bunun bıze ne yararı vardır'" sorusunu doyumcu olarak yanıtlayamam Belkı bır ışe yaramaz, ama bıbrsem daha tyı olur Nıtekım eskı düşünürler, btlgınler, ta ılkçağdan ben bu merakı kurcaJamaktan kendılerını alamamışlar, araştırmalarda bulunmuşlardır Bu araştırmalann en unlüsu, Platon'un Kratylos adlı dıyaloğudur Kratylos'u gençlığımde okumuştum, o zaman bıle bana bıraz çocukça gelmıştı Neden dersenız, Platon, araştırmasıru yalnızca Yunanca uzerınde yürütür ve kökenlerı bulmakta ve anlamlandırmakta bıraz fazla özgür davranır örneğın Ay tanrıçanın adı olan Selene sözcüğü, ıkı sözcukten kunılma unış, "eskı yenı ışık" anlamına gelırmış, bu da aydakı ışığın guneşten kaynaklandığını ve bo>una yenılendığını anlatırmış Guzel bır yorum, ama gereğınce ınandırıcı değıl Meğer Yunanlılar ayışığırun boyuna tazelendığını ne erken anlamışlar' Platon başka dıller bılmedığı va da başka dıllere önem vermedığı ıçın hıçbır yabancı dılde "ay"a ne dendığını merak etmemış, merak etseydı başka dıllerdekı "ay" karşılığı sözcükler ıçın benzen mantığı yurutebılecek mıydı 7 Bıam elımızdekı yenı söz luğe bakarsak, " a y " sözcuğunun kokenını öğre nemıyoruz, ama Sumercesının "adu", Asurcasının " e a " , Sanskrıtçesının " a ı " olduğunu göruyoruz öyle ıse merakımızın alanı daha da gemşleyecek demektır Artık sadece bır dılın sözcuklerını ıncelemekle kalmayacağız, dıller arasındakı sözcuk alışverışı konusuna da eğıleceğız Ama Ortaçağ duşunurlerı, kutsal kıtabın dılı tbranıce olduğu ıçın, butun dıllerdekı sözcüklenn thranıceden geldığını ılen surecek denlı gözupek davranmışlardır Bu bakımdan konuya ılk bılımsel yaklaşımın ancak XIX yuzyılda gerçekleştığını söyleyebılırız, bu tutum da karşılaştırmalı gramer ıncelemelerını ıçeren bır bılım dalını ortaya çıkardı, tanhsel yöntemı temel aldı Öyle ıse bır sözcüğun en eskı bıçımı ele alınacak ve ona koşut olarak gelışen bütun bıçımler ıncelenecektı Elbette burada sözcüğun ılk ve temel olan "ses"ı önem kazanıyordu Köken (etımon)'dakı asıl ses nedır sorusu yanıtlanmalı, bundan sonra da o "ses"ın çeşıtlı dıllerdekı değışımlerı ıncelenmelıdır Hanı bızde "gayya kuyusu" dıye bır deyım vardır, buna "Arapsaçı" da denebılır, ışte geçen yuzyılın dılbılımı böylesı bır çıkmazın ıçme düşmüştur Ayrıca bu araştırmalarda büyuk ağırlık HıntAvrupa dıllerıne venlıyordu Başka dıl aılelerı önemsenmıyordu pek Türk dılını (\e tarıhını) ınceleyenler ıse daha çok Ruslar ve Çınlıler oldu Bızdekı Atatürk'le hızlanan dıl ıncelemelennde de gene kökendekı sesı bulma amacı hep geçerlı kaldı Güneşdıl kuraminHa hn vrtntem, bütün dılle ŞUKRU KEGAL (19121988) Bir emekçi ve aydın olarak yaşamı boyunca haksızlığa ve baskılara karşı durdu. Insanlığın aydınlık geleceğıne olan ınancını hıçbir zaman yıtirmedı. Onurlu bir yaşam surdurdu, onuruyla öldu. Yaşamı örnek olacak, anısı yaşayacak. AİLESİ ve DOSTLARI ACI KAYIP lçel Mut ılçesınden, Hacı Bayram torunu, Mehmet Şükru, Mahmut Şevket, Abdulhalım Göksu'nun ablaları, emeklı zabıt kâtıbı NAZİRE GÖKSU 27 Temmuz 1988 günü hakkın rahmetıne kavuşmuştur ruhu şad olsun GÖKSU AİLESİ ARADABIR SAMİM KOCAGOZ İSKİ'den gizli zanı mı? Sular tdafesı 'nce sıtemızdeki apartmanlara, ödeme ıçın hıç bır fatura gonderilmeden, ıdare tarafından gorevlendırılen özel bır buronun memuru olduğunu soyleyen bır kışı kapımızı çalıyor ve "su paranızı odememışsınız, kapama açma bedeli olarak 5.600 TL. ıle bırlıkte hesabmızı yarına kadar Aksaray'dakı Sular İdaresı'ne odemezsenız suyunuz kesilır" dıyor. Bu sıcaklarda bır de susuz kalmak korkusu ıle Aksaray'm yolunu tutuyorsunuz. tlgilı mudure derdımzi anlatmak ıstedığımzde "Fatura gonderilmiştir, kaybolmuştur; herkesle bu kadar uğraşırsam akşama kadar başka iş goremem " yanıtı alıyorsunuz. Sitedekı apartmanlann tumunun faturalartnm nasıl olup da kaybolduğunu anlamak olanaksız Her faturadan haksız olarak 5.600 TL. ek odemenın alınması yenı bır zam değil midır? YEŞILBAĞ SİTES/ SAKtNLERl ETlLERAKA TLAR "Z" Romanı Yazarına... Mıllıyet Gazetesı, 6 Temmuz 1988 tanhlı sayısında, Yunanlı yazar Vassılıs Vassılıkos un Avrupa Dergısı'nde soyledıklerını bırıncı sayfasından resmı ıle bırlıkte aktarmıs Sayın Vassılıkos un butun soyledıklerınııı bu aktarılanlar tamamı mı bılemeyeceğım Ne var kı ozetın ozetı de yetıp artıyor demek ıstedığını anlamak ıçın Doğrusu okuyup da beğendığım 'Z' romanının yazarından b/öylesıne ucuz sözler beklemezdım Zaten Yunanhlarla yıllarrjır sürup gelen tartısmalar hep yalınkat oluyor Hanı cocukların 1sıdık yarışına benzıyor, 'Sızın evınızde boyle buyuk ağaç var mı'' 'Bızım bahçedekı cevız ağacı sızınkınden daha çok büyük"' Boylece tartışma uzayınca da kavga çıkar Çocuklardan bırınden bırı dayağı yer Dayak yıyen de, Sen bızım kırmızı ka pınjn önunden gecersın dıyerek ağlar Önemlı konular bır yana Yunanhlarla aramızdakı tartısmalar tartışma denırse hep bu çocuk kavgalarına benzıyor Bız Yunanlılar dedık mı, onlar kızıyor Onlar Istanbul'a Kostantınopolıs dedı mı bız kızıyoruz Oysa Fransa'ya bız Fransa dıyoruz onlar Galya dıyor Bu orneklerı çoğaltabılırız Gelelım ne demış bakalım Sayın Vassılıkos 'Turkıye'nın Avrupa kıtasında yer alan Trakya bolgesı, Yunanıstan'ın doğal uzantısından baska bır sey değıldır Şayet Trakya bölgesını Turkıye'den ayırırsanız elınde Avrupa ya açılacak hıçbır bolgesı kalmaz ( ) Bız Asya'ya zorunlu geçış yerındeyız " lyı ya, şımdı çocuklar gıbı çekışecek olursak değıl mı kı bız Avrupa'ya açılamıyoruz, uçaklarla demıryolu ıle, denızyolu ıle açılırız olur bıter1 Oturup sen Avrupalısın, ben Asyalıyım demenın de hıçbır anlamı yok Bız ezelden Asyalıyız Orta Asya dan gelmısız Asyalı olmak ayıp mıdır1? En az altı bın yıllık tarıhı bılınen koskoca Cın Japonya Asyalıdır dıye yok mu sayılacak"? Pekı acaba Dorlar Traklar Makedonlar nereden gelmısler dersınız? Hele hele Asvalı Ivonlarla Elenlerın ılaısı ılıskısı nedır' Sayın Vassılıs Vassılıkos demıs kı 'Bız Asya ya zorunlu geçış yerındeyız " Demek yazar, Anadolu'yu da Ege Denızı sayıyor Yunanıstan, Avrupa'ya sapa duser Ta Ingıltere den cetvelı koyup harrtanın ustunde bır cızgı cızersenız, Yunanıstan guneyde kalır cetvelle çızdığınız cızgı Anadolu dan geçıp Ortadoğu ya uzanır Balkanlar dan Orta Asya'ya değın de Turkçe konuşarak gıdebılırsınız Her ne hal ıse bu konu tartışılacak konu değıl Sayın Vassılıkos, bır soz daha etmış ' Muslumanlık Avrupa kulturunü oluşturan parçalardan bırı değıl " Sayın yazar çokduygusal dıyelım PASOK ağzı ıle konuşmuş Uygarlık tarıhını bılmezden gelıyor Kendılerının cok oğünduğu llkçağ Yunan uygarlığını kı oğunmekte haklıdır acaba Ortaçağ Avrupası'nın karanlıklarına taşıyan, Avrupa'da Ronesansa neden olan uygarlık kımlerındır? Elbet Doğu Islam Uygarlığıdır Bu uygarlık Turklerındır. Araplarındır, Iranlılanndır Ortak bır uygarlıktır Ibnı Sına, Gazalı, Farabı gıbı felsefecı ve bıkmcıler Türktur Ibnı Haldun Araptır Şımdı bu konuyu genışletmek ıçın, daha bırtakım adlar saymak ıçın bu yazının çerçevesı dar Şu kadarını söylemekle yetıneyım Tarıh boyunca gelışen, yuruyen uygarlıklar bır zıncırın halkalarına benzer Sayın Vassılıkos un oğunmekte haklı olduğu llkçağ uygarlığının temelınde Çın Hınt, Mezopotamya, Mıstr uygarlıklarının var olduğunu herkes bılır Ornekse, Mıletlı Tales'ın de Mısır'a tuz zeytınyağı goturüp satan bır tecımcı olduğu da bılınır Tales, Mısır'dan neler oğrendı dersınız? Bu kuçuk bır örnek Fazlası uygarlık tarıhı kıtaplarındadır Yerı gelmışken soyleyeyım Asyalı Tales'ten Heredot a klasık cağın en unlu fılozofları bılımcılerı, Sayın Vassılıkos un Anadolu dıye kuçumsedığı lyonya'dandır Avrupalı değıldır1 Uygarlık tarıhı bır zıncırın halkasıdır dedık eğer Doğu Muslüman Islarri uygarlığı olmasaydı, Elenlerın ta Cın'den Mısır' dan getırıp ortaya koyduğu uygarlık Batıya zor gecer, Batı Hırıstıyan uygarlığı ortaya çıkamazdı Uygarlıkları gelıştıren, yonlendıren, guçlendıren de elbette toplumların ekonomık guclendır Uygarlıkiarın geiısmesı, toplumların tarıhlerı ıçınde ekonomık guçlerıyle yurur Sayın yazar, bır soz daha etmış ' Bır ulkenın hem Avrupa Topluluğu'na uye olması hem de hashaş ureterek Avrupa'ya satması duşunulemez " Bu savacokguldüm Bız değıl sadece Avrupa'ya Amerıka' ya, butun dunyaya haşhaş satrraktayız Haşhas ılaç yapımında gereklı bır maddedır Kötüy? KUİIanmak ısteyenler de var elbet Onu da engelleyerek dünyanın ılac hammaddesıne katkıda bulunuyoruz Sayın Vassılı Vassılıkos doğrusL cok ayıp etmış bu scyledıklerıyle Tarıhı bılmezden gelmış Hâlâ ılkçağların zafer celenklerı ustunde yatıyor Bılmelıdır kı. o zafer çelenklen de Elenlere gökten zembılle ınmemıstır TJC Yardımct doçentler ilgi bekliyor OKURLARDAN Seni Özlüyoruz SerpilErcan Gazetemzın ' 'Okurlardan'' sutununda, bir grup Yrd. Doç. kadro sorunlarını dıle getırerek: "Lnnersıte Personel Yasası Yrd. Doç. 'lenn 3. dereceden daha yukarı yukselemeyeceklen şeklmde bır sınırlama getırmıştır. Lısans mezunu bır devlet memuru 1. dereceye yukselebıldığı halde bizler yuksek lısans, doktora dıplomalanna da sahip olduğumuz halde 1. dereceye terfi etmemızın engellenmesi Devlet Personel Kanunu esaslarma aykırı değıl mıdır?" sorusunu y onelterek bu Uurumun duzeltılmesini ıstemektey dıler. Ancak, haklı ısteklerinı dile getinrken sayın meslektaşlarımız yanlıs bır yoruma dayanarak (Jnıvirsıte Personel Yasası'nın Yrd. Doç. 'lenn 3. dereceden yukanya yukselmelerını sınırlayıcı hukumler ıçerdiğini ıfade etmışlerdır. Oysa, anılan yasa ıncelendığınde boyle bır engellemenın yasa hukumlerınde bulunmadığı gorulecektır Çunku, 2914 sayılı Unıversıte Personel Yasası'nın 3/c maddesinde Yrd. Doç. 'lenn yalnızca başlangıç derecelerı (5. derece olarak) belırlenmış, yukselebıleceklerı derece ıçın ıse herhangı bir sınır getırılmemıştir. Ancak, anılan Yasa'nın 7. maddesinde derece yukselmesı ıçın gereklı koşullar belırtılırken '' Yukselebıleceklerı derecede aynı unvanlı boş bır kadro bulunmast" şartı ılen surulmuştur. Boylece, yasal olarak yapılamayan bu sınırlama, uygulamada, Unnersıtelere Yrd. Doç. kadrosu olarak 3. dereceden yuksek kadro ayrılmadığı gerekçesı ve 7. maddedekı "boş kadro" şartı one suntlmek suretıyle gerçekleştınlmektedir. v erılmedığı, bu nedenle de Yrd. Doç. 'lenn emeklı mukteseplerıne gore hak ettıklerı dereceye atanmalannın mumkun olmaması halınde, Yrd. Doç kadrosuna I. dereceden emeklı muktesabıne sahıp fakat ancak 3. dereceden bır kadroya atanmış olan bır Yrd. Doç. 'm 12 yıl sure ıle hıç bir şekılde terfi edemeyecek olması gerçekten de De\let Personel Kanunu esaslarma aykırı olmayacak mıdır? Sonuçta, tum devlet memurlarımn, çalışma yılları esas alınarak yukselebıleceklerı derecelere atanmaları hırkaç kez yapılan yasa değışıklıklerı ıle sağlandığı halde, unıversıte oğretım elemanlarmdan ozellıkle Yrd. Doç. 'lenn terfi sorunlarına çozum getırecek yasa maddelennden \ararlandırılmamalan buyuk huzursuzluk yarutmakta ve çalışmaları olumsuz yonde etkılemektedır. Sevgilı ÇİÇEĞİMİZİ, aramızdan aynlışının 1 yıldonumunde artan hasretle, acıyla anıyoruz AİLESİ Bu durumda da Yrd. Doç. 'lenn gorunuşte yasal bır gerekçeye dayandınlarak 3. dereceden yukarı ılerlemelen engellenmış olmaktadır. Oysa, Kısaca belırtmeğe çalıştığımız 9 10.1986 tarıh 19246 sayılı hususların ıvedılıkle Resmı Gazete'de yayımlanan duzeltılerek Yrd. Doç. 'lenn de bır yasa değişıklıği ile Yrd. emeklı mukteseplerıne gore hak Doç. 'lenn gore\ surelerı 12 yıla ettiklerı dereceve kadar uzatılmıştır. Bu vukselebılmelerı ıçin gereken durumda, unnersıtelere Yrd. duzenlemelerın yapılmasını Doç. kadrosu olarak 3. ılgılılerden beklnoruz. dereceden yuksek kadro BIR CRLP }RD DOÇ DR FILIZ PALAZ ıle NEVZAT UZUNER evlendıler Evlendırme Daıresı 28 Temmuz 1988 AYŞE ARAS ıle 1Alınacak personel sımfları a Muhendıs/>uksek muhendısler F lö projesı ıçın Bılgısayar Muhendısı (IBM'ın en gelışmış bu>uk boy bılgısayarı \e ışletım sıstemı uzerınde ABD de eğıtılerek ıstıhdam edı lecektır Aynca yurtdışı vuksek lısans ımkânı mevcuttur ) F16 projesı ıçın Elektronık Muhendısı (Bılgısayar ve verı ıletışım ağlan konularında ABD'de eğıtılerek ıstıhdam edı lecektır Ayrıca yurtdışı yuksek lısans ımkânı mevcuttur ) F 16 projesı ıçın Uçak Muhendısı Elektrık Muhendısı b Izmır Hava Lısan Okulu veya Hava Harp Okulu ıçın Ingıhzce oğretmenı (ABD'ye tekâmul eğıtımıne gonderılecektır ) c Tabıpler (Hv K K 'lığının ıhtıvaç sahasında uzman tabıp yetıştırılmek uzere) d Uzman tabıpler (Patolojı, Enfeksıyon Hst ve ıntanıye, nörolojı sınır, kalp ve Damar Şırurjısı, Nero Şırürjı Beyın, Ortopedı, Anestezı ve Bi)okım>a tabıp uzmanlan) e Uzman dış tabıplerı (Endodantıst, perıodentolok ve ağız cerrahı uzmanlan) f Bando 2Istekhlerde aranacak nıtelıkler a Turk vatandaşı (erkek) olmak b Taksırlı suçlar hanç sabıkası olmamak c Sıvıl veaskerı okullardan çıkamlmamış \eya öğrcncılıkle ılışkılen kesılmemış olmak d Öğremmle ılgılı koşullar (1) Muhendıs/Yuksek Muhendısler Hacettepe, Boğazıçı, Dokuz Eylul, Gazı, Bılkent, Yıldız, Ege, ODTU, tTU'nun ılgılı muhendısIık fakultelen mezunu (2) Ingıhzce oğretmenı Tum unıversıtelerın eğıtım ve/veva fenedebıyat fakultesı yabancı dıller Ingılızce Bolumu, DTCF'lerı Ingı lız Dılı ve Edebıyatı Bolumu mezunu (3) Pratısyen Tabıpler Hacettepe, Ankara Istanbul, Gazı Mar HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞINA MUVAZZAF SUBAYLIĞA GEÇİRİLMEK ÜZERE PERSONEL ALINACAKTIR ŞÜKRÜ DAVULCUOĞLU evlendıler 28 71988 MERS/N mara, Dokuz Eylul ve Ege Lnıversıtelen Tıp Fakultesı mezunlan (4) Bando Ankara Devlet Konservatuvar Bando Vonetım Dalıme zunu, pıyano ıle bır nefeslı enstruman çalabılen ve armonı solfej bılgısıne sahıp olanlar (5) Öğrenımını kendı hesabına vapmış olmak (vundışı öğretım dıp lomaları denklık belgesı M E B lığı tarafından ahnmalıdır) e Yaptırılacak guvenlık soruşturmasından olumlu sonuç almak f Duzeltılmemış nufus kaşdına gore en az dorl >ıllık lısans oğre nımı mezunlarında 30, lısansustu oğrenımını tamamlavanlarda 35 \a şından bu>uk olmamak g Yapılacak fızıkı kabılı>et, genel kulıur, meslekı bılgı sına\ları ve mulakatta başarı kazanmak 3Muracaat ıçın ıstenen belgeler a Muvazzaf suba> olma ısteğım ıçeren dılekçe b Son uç ay ıçınde alınan adlı sıcıl raporu c Yetkılı makamlar tarafından onaylı resımh nufus kâğıdı örne ğı d Noterden ona>lı dıploma sureıı veya okul çıkış belgesı ıle me zunıvet derecesı belgesı e 4 5 x 6 bovutunda ıkı adet fotoğraf f Yedeksubay terhıs belgesı suretı (yedeksubaylık hızmetını bıtı renlenn 1 yılını doldurmamış olmalan şarttır Yedeksuba>lık hızmetını muteakıp yuksek lısans, master, doktora gıbı uzmanlık oğrenımıne başlavan ve>a bu oğrenımını bıtırdıkten sonra muracaat edenlerde bu sure aranmaz) 4Başvuru a "Hava Kuvvetlerı Komutanlığı Personel Başkanlığı Ankara" adresıne uçuncu maddede belırtılen belgelerle, en geç 12 Eylul 1988 tarıhıne kadar bı/zat veya posta ıle vapıla^akur b Sınav ve mulakat tarıhlerı başvuranlann adreslerıne bıldırıle cektır c Noksan belge gonderen. başvuru tarıhını geeıktıren veva nııe hklerı uvgun olmayanların dılekçesıne ışlem yapılmayacaklır Y1LUK'88 1 0 C A K 1 9 8 7 12.500 Cumhuriyet / 3 1A R A L I K 1 9 8 7 Bityük boy, lüks ciltli 717 Sayfa TL. (KDVdahıl) Edmmc yerlen. Cumhunvet Kıtap Kulubu merkezı (posta ıle) Sergı Salonu ve Temsılcüıklen Dağıtım: ISTANBVL OZGÜR Dağıttm fTel 526 25 13) ANKARA ADAŞ Dağıtım (Tel 134 48 57) Ayrıca 1984 \e 1985 vıllıklanm da edmebılırsımz İLAN DENİZLİ 2. İCRA MEMURLUĞU BİR EMEK A.Ş İFLAS İDARESİ MEMURLUĞU Dosya No 1986/5650 Muflıs Bır Emek Elektrık Elektronık A Ş 'nın ıflas masasına olan borcu nedenıvle Denızlı ılı Depremevlerı 148 kutuk, M 22 s, 158 par selde 20085 m1 arsası, 8400 m ! fabnka sahası, 964 mJ ıdare bınası, 278 bırım elektronık olçme aletı ve malzeme, 69 bırım makıne aksa mı serıgrafı atelyesıyle toptan satılıktır Muhammen bedeli 1 992 964 455 ılk satış 9 9 1988 (9 Eylul 1988) saat 16 30, ıkıncı satış 19 9 1988 (19 Eylul 1988) saat 16 30'da Özel Idare Işham Kat 2 No 228 Denızlı adresınde yapılacaktır Bılgı almak ıçın tlf 14569 (Denızlı) 16 3 1988 Iflas Idaresı Memurları Av Turgut Çakmak Av Ismaıl Akbaba A\ Adıl Gıray Çelık Imza Imza Imza T.C. DİNAR İCRA MEMURLUĞU MENKUL REHNİNİN VEYA İPOTEĞİN PARAY \ ÇEVRİLMESI VOLU tLE İLAML1 TAKİPLERDE İCR* EMRİ 1987 932 Alacakh ve varsa ve vekılının adı soyadı ve ıkametgâhı T C Zıraat Bankası Haydarlı şubesı Dınar Vekılı Avukat Metın Arıkan DINAR Borçlunur ve varsa kanunı temsılcısının adı soyadı ve ıkametgâhı Nasuh Albay, Dınar Bağcılar K Alacağın Turk parasıvla tutan FAlZ ve ışlemeye başladığı gun 2 229 590 TL yekun alacağın 3 11 198 7 larıhınden ıtıbaren yasal faızı, ıcra takıp masrafları ve mretı vekaleı ıle bırlıkte tahsılı talebıdır llamı veren mahkeme ve ılanın tarıh ve numarası Dınar noterlığınden tanzımlı 14 2' 1984 gun ve 1 nolu senet Merhunun ne olduğu 80 adet ko>un ıle 4 adet koç 1 Memurluğumuzun yukarıda numarası yazılı dosyasından aleyhınıze yapılan ıcra takıbınde Adınıza teblıgaı çıkartılmış ve muhatabın koyden ayrıldığmdan ve ne zaman doneceğı bellı olmadığı uheıı ıle teblıgat gerı lade edılmıştır Bu kerre jandarma vasıtası ıleadresınızın tahkıkı cıhetıne gıdılmış ve koyde olmadığınız ve adresınızın bılınmedığı bıldınlmekle ılanen teblıgat vapma zaruretı doğmakla Yukarıda yazılı borcun ış bu ıcra emrının (eblığmden ıtıbaren (gazetede vayımlandığı tarıhten ıtıbaren) 7 gune 20 gun ılavesı ıle 27 gun ıçerısınde ödemenız bu sure ıçınde borcu odemezsenız Tetkık Merctınden veya Yargıtay'dan veya yargılamanın ıadesı yoluyla an olduğu mahkemeden ıcranın gerı bırakılmasına daır bır karar getırmedığınız takdırde alacaklının rehnın salışım ısıeyebıleveğı ıhıar ve ılanen teblığ olunur 3 5 1988 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI'NDAN GÜMRÜK MÜFETTÎŞ YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Malıye ve Gümruk Bakanlığı Teftış Kurulu BaşkanlrgVnca 26 9 1988 Pazartesı günü başlamak üzere Ankara ve lstanbul'da Gumruk Mufettış Yardımcılığı gınş sınavı yapılacaktır Sınava katılabılmek ıçın, 1 Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'ına maddesinde yazılı genel nıtelıklerı taşımak, 2 Hukuk, ıktısat, sıyasal bılgıler, ışletme ve ıdarı bılımler fakül telerı ıle ıktısadı ve tıcan ılımler fakultelen ya da aynı konularda öğ renım yapıp yukarıda belırtılenlere denklığı Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanbğı'nca kabul olunan vabancı öğretım kurumlanndan bırım bılırmış olmak, 3 I 1 1988 gününde otuz yaşım doldurmamış olmak, 4 Sağlık durumu Turkıye'nın her vennde görev yapmaya, her turlu ıklım ve yolculuk koşullanna ve her turlu laşıt araçlarıyla yolculuk vapmaya elvenşlı olmak ^ Yapılacak ınceleme ve araştırmada gerek sıcıl gerekse tutum ve davranış yönunden Gumruk Mufettışlığı özyapı ve nıtehklerını taşıdığı saptanmış bulunmak, gerekır Sınav, malıye ekonomı, kamu ve özel hukuk, muhasebe ve tıcan hesap ıle yabancı dıl gruplarından yapılacaktır Isteklıler ayrıntılı bıl gılerı kapsar sınav broşurunu Ankara'da Teftış Kurulu, Istanbul ve Izmır'de gumruk mufettışlerı grup başkanlıklarından temın edebı lırler Sınav ıçın başvurulann en geç 6 9 1988 gunu çatışma saaıı bı tımıne kadar Teftış Kurulu BaşkanlıgYnda olacak şekılde şahsen va da posıayla ıletılmesının gerektığı ve gecıkmelerın değerlendınlme yeceğı duyurulur ISTANBUL BUYUK ŞEHIR BELEDIYESI ISKI ISTANBUL SU VE KANALIZASYON IDARESI | GENEL MUDURLUGU SAYIN ABONELERİMİZ Aksaray, Beyoğlu ve Kadıkoy Veznelerımız Cumartesı gunlerı de saat 8.30 17.00 arası odemelerıniz ıçın hızmetınızdedır. İLAN YALOVA ATATÜRK TARIM İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Işletmemızın 1988 yılı mahsulu tahmınen 130 ıon elma, 50 ton arnıuı. 15 lon enk 2 jğuslos salı gunu saat 14 00 te ışletme ıdare bınasında alım salım ve ıhale komısvonu huzurunda avık armrına su retıvle saıılacaktır 2 Mahsullerın sauşı ağaç uzerınde oiup hasadı alıııva aıltır Tahmını Muhammen Muhammen Cıı\uı Cınsı Çeşıtlerı mıktar Tıyatı lulan ıcmınaıı Sıarknmson ve 130 ton 150 TL 19 500 000 TL 1 9S() 000 TL Starkspur golden delıuous ARMUT Koleksıyon 50 ıon 200 TL 10 000 000 TL 1 (XX) 000 TL ERIK Presıdenı Gıant 15 ıon 250TL 375OOOOTL 175OOOTL Stanley 3 Ihaleye an şarıname mesaı saallerındc *.nkara'da Tarını Işlclmclerı CJLIKI Mııdıırlugu > ılova'dj Ata urk Tarım işletmeM Mudurluğu'nde Addpazarı. l/mıl. Bursa Islanbul \ı l/mır S<b/c \>. Mevvt Hal Mu jurluklerındc gorulebılır Alıcılara ılanen duvurulur Basın 24897 ELMA MEHMET NURİ ERER'İ Ölumunun 1 yıldonumunde anıyonız. AİLESİ Kızımız İZMİR 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1988/418 Salıh Akpabuç tarafından mahkememızde açılan gaıplık davasının mahkememızde yapılan açık duruşması sonunda Gaıplığı ıstenılen Kutahya Tavşanlı Yenımahalle nufusu 002/04 cılt, 70 sayfa, 208 kutukte nufusa kayıtlı Osman ve Şakıre'den olma 1302 D lu Husevın Akpabuç'un sağ olup olmadığım, yerını ve adresını bı len şahısların en kısa zamanda Izmır 2 Aslıye Hukuk Mahkemesı' nın 1988/418 sa> ılı dosyasına bılgı vermelerı teblıgat yenne kaım ol mak uzere ılanen tebhe olunur 1S 7 1988 BEYNA ERER'in Doğumunun 1 yılını kutluyoruz AİLESİ Nıılus LU/danımı 24 7 1988 d«. kjvbcllııu HukııniMi/uuı K4SI\t DVKML'Ş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle