19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Feribot genel müdürün başınıyedi CENGİZ DEMİREL SJNOP Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli'nin görevden aldığı Türkiye Denizcilik İşletmesi Genel Müdürü Ahmet Yıldınmın başıru Ankara feribotunu Sinop limanına yanaştırmaması olayı yedi. Yaklaşık bir ay önce uçak seferlerini başlatmak üzere Sinop'a gelen Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli, Sinop'a gemi seferlerinin kaldırılmasından doğan şikâyetleri dikkate alarak Istanbul Sanv sun Trabzon seferi yapan ve aynı hat uzerinden geri dönen Ankara feribotunun Sinop limanına da uğraması emrini Genel Mudur Ahmet Yıldırım'a vermişti. Emir üzerine Içişleri Bakanı Muslafa Kalemli'nin de Sinop'ta bulunduğu 12 temmuz günü Ankara feribotu ilk kez Sinop limanına uğratıldı. Sinop limanına göstermelik olarak yalnızca yarım saatliğine gelen ve iskeleye yanaşmayan feribotun limana neden yanaşmadığı gazeteciler tarafından lçişleri Bakanı Kalemli'ye soruldu. Bakan Kalemli Denizyolları Genel Müdürü'nun feribot ile geldiğini, bunun nedeninin de kendisinden öğrenilebileceğini söyledi. İskeleye yanaşmayan feribottan karaya motorla çıkan Genel Müdilr Ahmet Yıldırım ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İmdat Akmerrner tçişleri Bakanı Kaiemli'nin de bulunduğu yemekte feribotun Sinop limanına yanaşmasının bugünkü koşullarda söz konusu olamayacağını belirtmeleri üzerine tçişleri Bakanı Kalemli Genel Müdür Ahmet Yildınm'a sinirlenerek, herkesın içinde "Gazeteciler size ne soruyor, siz ne anlatı>orsunuz. Sayın Pakdemirli 'Sinop'a gemi seferlerini başlatacağım' dediyse bu, siyasi bir karardır. Sizin yapacağımz şey, bu siyasi karan uygulamakür. Ankara'ya dönunce Sayın Pakdemirii Ue göriişüp geregini yaptıracagım. Siz ne derseniz deyin bu feribot bu limana yanaşacaktır" demişti. Sahıbı Cumhumel Malbaacılık ve Ga/elecılıi. Turk Anonım ^ırketı adına Nadir Nidi 0 Gcnei Yavın Mudtıru Hasaa Ctmal. Muevsesc Muduru. L H I I K g >azı Işlçrı Muduru Oka> Goaeasia, 0 Harwr Merkczı Muduru Ba?vr. Savfa Duzcnı Yonetmenı Ali Anr. 0 Temstlcüer ANKARA: Düt»n. IZMİR Hikmrl Çrliakava. ADANA O l a l BaştaıtgK. Isıanbul Habrrlen Krtıan Akvıldu, D14 Habcrler Lrgun Balrı. bkonomı (Hraaıı l I«K»). Kulıur O t a l l Mtr. Spor Danısmanı AMulkadir l u c r l n a n . Du/dlme Rffik Durba>, BılımLgılım ^ahıa Alpay, Ij Sendıka' Şukraa Kftcnci. Yun Haberlerr N r c d n Doftan, Dı/ı Ya/ılar K«ma Çalçkan. O Koordınalur Ahmrl Karaban. • Malı Işler. fcrol Erku. • Muhascbc Balnıl Vtnrr 0 BuKePlanlama Stvgı Anın # Rcklam Tonın. Lk Yayınlar Huly» Akyol • Idarc l l u s o ı » <.<ır*f. Hlcımc Onder Çrtik, Bılgılilcm Nail laal. tumhıırıyti Matbaacılık vc Cueıealık T A 5 Turk Oog. Cad U114 İ PK 246İManbul Tcl 512 O O [20 hall, Tekx 2224« F u (I) 526 60 72 0 M S S Humtaf Aakvm: /.ıya O5k»lp B|v tnkrlapS No 19/4, Td 133 11 4147, Ttla 42344 Fu (4) 113 II 41/428 # l ı a i r H Zıy» Blv I3S2S2/3. Td 13 12 30 Tck» 52359 Fu. (51) 13 12 30 # Adaıu Inonıl Cad 119 S No 1 kat 1. Tcl II455OI19731. Tefc» 62155, F u (71) 32S 056 TAKVfM 29 TfcMMUZ 1988 Imsak: 4.03 Güneş: 5.49 Ogle: 13.15 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.31 Yatsı: 22.10 Prof. Kitsikis'in özlemi TürkYunan dostluğuyla Ege sentezi mı oluşuna bağlı değildir. Bu donem içinde pek çok değişiklik olmuştur. Burada dikkat çekilmesi gereken nokta, Müslüman bir ailenin doğal olarak pek çok şeyi değiştirmiş olmasıdır. Toplumsal ve ekonomik açıdan bakıldığında Osmanlılar Bizans Imparatorlu(Arkası 11. Sayfada) ' İngilizce konuşma kuliibü ANKARA (A A) İngilizceyi konuşarak öğrenmek veya pratik yapmak isteyenler için Türkiye'de ilk kez açılan "konuşma kulübü" ilgi görüyor. Ankara'da açılan kulübe İngilizce bildiğini söyleyen herkes katılabiliyor. Kulüpte her konuda İngilizce sohbet yapılıyor. İngilizcesinı geliştirmek isteyen herkese açık olan kulupte, başvuranlarla bir ön görüşme yapılıyor. Buna göre belli düzeylerde İngilizce bilenler bir araya geühliyor. Oluşturulan gruplara, Ingılizcede çok önemli bazı kurallardan kısaca soz edilıyor. Kanada'da yaşayan Yunanlı Profesör Dimitri Kitsikis, Ege'de TürkYunan işbirliği ile gerçekleşîirilecek bir külîür sentezi ve her iki ülkede dostluğu esas alan yeni bir kuşak yetişmesi için çaba harcıyor. LEYLA TAVŞANOĞLU Yıllardır bir "Ege senlezi" tezini savunan Yunanlı tarihçi Dimitri Kitsikis, geçen gunlerde İstanbul'daydı. Kendisiyle "Ege sentezi" ya da Ege'nin iki yakasındaki iki ulusun birliği ve Osmanlı tarihi üzerine konuştuk. Kitsikis, Türkiye ve Yunanistan'da her iki ulusun da dilini konuşan, yeni bir tarih bilinci içinde birbirlerine yaklaşacak "yeni bir kuşak" olusturulması gerektiği düşuncesini anlatırken yer yer heyecanlanıyor, bu duşunceleri nedeniyle kendisini "siyaset kurgu" yaptığını söyleyerek eleştiren politikacıları suçluyordu. Dimitri Kitsikis, 80'li yılların başında Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapmıştı. Şimdi de Kanada'nın Ottowa Üniversitesi'nde görev yapıyor. Kitsikis sorularımızı şöyle yanıtladı: Osmanlı İmparatorluğu içinde Türkler ve Yunanlıların rollerini kendi teziniz içinde nasıl degerlendiriyorsunuz? KİTSİKİS Yüzyıllar boyunca Bizans tmparatorluğu'nda hiçbir Müslüman hanedan iktidar olmamıştı. Ama günün birinde, İstanbul yakıniarındaki Söğüt kasabasında bir aile ortaya çıktı. Osman'ın ailesi olan Müslümanlardı bunlar. Bu aile, yetenckleri, becerileri sayesinde Bizans tahtını ele geçirdi. Şimdi... Osmanlı İmparatorluğu ile Bizans Imparatorluğu arasındaki fark nedir, ona bakalım. Bizans tahtına ilk kez Müslüman bir aile oturmuştu. Bu hanedanın en önemli, inanılmaz özelliği de tahtı 644 yıl elinde bulundurabilmesidir. Oysa Osmanlı hanedanırun selefleri olan Hıristiyan Bizanshlann hanedarJarı sürekli olarak değişmiştir. Pek tabii ki Osmanlı hanedanının bunca yıl iktidarda kalması Bizans Imparatorluğu'nun deva 5 DevSoVcu tutuklandı AMSTERDAM (AA) Hollanda 'da yasadışı DevSol örgütune mensup beş kişinin tuıuklandığı açıklandı. Amsterdam po/is yetkilileri, beş kişinin toplam 310 bin dolar haraç aldıkları gerekçesiyle tutuklandıklarım kaydetti. Yetkilıler, salı ve çarşamba günü ele geçirilen beş kişinin, ay başında bir Turk kahvesınde iki kez meydana gelen öldürme olaylarıyla ilgileri bulunduğunun belirlendiğini açıkladılar. Polis yetkilileri, tutuklananların, bir Türk iş sahibinden DevSot adına istedikleri haracın 46 bin doları bulduğunu bildirdiler. San Diego Körfezi'nde super katamaıanı ile antrenmana çıkan ABD'li Dennes Conner kupayı Yeni Zelandalılara kaptırmak ıstemiyor (Fotoğraf: AP) Ifelkende dev katamaran ABD'li Dennis Conner'in bu yıl "Amerika Kupası" yat yarışlanna "Boeing" yelkenli bir süper katamaranla katılmak istemesi yelken dünyasını birbirine kattı. Yarışlar 19 eylülde başlayacak. ABD'nin en büyük rakibi Yeni Zelanda "katamaran"a itiraz ediyor. "Boeing kanat" ruzgann hızına göre ayarlaıuyor ve ilk denemelere gore saatte 72 kmllik bir hıza ulaşabiliyor. Yeni Zelandalılar da yarışa super teknoloji ile hazırlanmışlar, 38 m. uzunluğunda, 47 metrelik yelkeni olan ve43 kişi tarafından kullanılan özel alaşımlı, bügisayarb dev bir tekne yapmışlardı. Bu tek govdeli "dev" karşısında, oldukça küçük kalan Conner'ın "süperkatamaran"ı ise "sürat" kozunu elde tutuyor. Dunyanın en buyuk yelken yarışı olan ve bütiın dunya televLzyonlan tarafından naklen verilen ve geçen aylarda ülkemizde de TV2'de bir dizi programda gösterilen "Amerikan Kupası", 1986'da Yeni Zelandahlarca kazanılmasından sonra buyuk bir rekabete sahne oldu. 1987'de yam yanşların 100. yıldönümündebiryı! önceki kupayı kaybeder. Denis Conner ve ekibi, kupayı geri alarak ABD'de "milli kahraman" haline geldi. Stars and Stripes" (Yıldızlar ve Çizgiler) adlı, ABD bayrağını çağnştıran ve bu yıl bir "katamaran" bıçimi alan teknenin bu yılki yanşlarda ne yapacağı tüm dünyada merak la bekleniyor. Amerika Kupası yat yanşlan son yıllarda milyonlarcadolann harcandığı bir süperteknoloji yarışına döKatamaranın "Boeing" kanauına benzeyen 18 m.'lik süper yelkeni. nuştü. 1VATO üyesi 12 Avrupalı ülkenin oluşturduğu Eurogroup'un dönem başkanlığının Türkiye'ye geçmesinden sonra Milli Savunma Bakanlığı, asker ve sivil kesimden oluşacak bir koordinasyon kurulu oluşturdu. Yerli seyahat acenteleri, otelcilerin yabancı ANKARA (Cumhuriyet) NATO üyesi 12 Avrupalı ulkenin oluşturduğu Eurogroup'un donem başkanlığının Türkiye'ye geçmesinden sonra, Milli Savunma Bakanlığı yoğun bir çalışma temposu içine girdi. Bakanlık, grup ile ilgiii asker ve sivil kesimden biı koordinasvon kurulu oluşturdu. Milli Savunma Bakanlığı'ndan edinilen bilgilere göre, kcordinasyon kurulu, Milli Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı yetkililerinden oluşuyor. Ele alınacak projelere göre, koordinasyon kuruluna diğer kamu ve özel kesim kuruluşlarından da katıhmlar olacak. Koordinasyon kurulu bir anlamda, dönem başkanJığını devralan Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın sekretaryalığı görevini de üstlenecek. Türkiye, Eurogroup'un 9 çalışma grubunun tüm faaliyetlerine katılıyor. Türkiye'yi en çok ilgilendiren bellibaslı bazı projeler şöyle: Alçak irtifa eğitimi projesi: Söz konusu proje için halen grubun teknikerleri çalışmalannı sürdürüyor. Yapılan çalışma, uçuşlann hangi irtifada ve nangi sahalarda yapılacağını ve aynca mali portesini kapsıyor. Projeye Kanada, Türkiye ve Portekiz talip bulunuyor. Jet pilot eğjtimi: Eğitim için halihazırda ABD'deki Sheppard üssü kullanılıyor. Ancak 1992 yılından sonra eğitimin yeni bir üste gerçekleştirilmesi olası. Türkiye projeye lzmir ile talip bulunuyor. Askeri Tıp: Türkiye, grubun askeri tıp alanındaki araştırma ve geliştırme projelerinde yer alıyor. Askeri kavramlar: Özellikle Avrupa ülkelerine ait stratejik ve askeri kavramlar olusturulması yönündeki çalışmaları kapsıyor. Eurogroup için eşgüdüm kurulu Dış Haberler Servisi Yelken dünyasında "süperkatamaran" heyecanı yaşaruyor. Dünyarun en eski, en büyük ve en ünlü yelken yarışı olan "Amerika kupası"nın geçen yılki sahibi ABD'li Denis Conner bu yıl San Diego Korfezi'ndeki yarışa, yeni yapılan "özel bir katamaran tipi lekne" ile kaıılaca|ını açıklayınca ortalık birbirine girdi. ,\merika Kupası'nda ABD'lilerin en büyük rakibi olan Yeni Zelandalı Michael Fay "katamaran"a itiraz ettı. Ancak bu konuda son karan veren New York Yuksek Mahkemesı bayan hâkimi Carroen R.Ciparik, itirazı reddederek Dennis Connerin "süperkatamaran"la yarışa katılabileceğini kabul etti. Yine mahkemenin uzun süren tartışma ve itirazlardan sonra verdiği karara göre "Amerikan Kupası" yanşları bu yıl 19 eylülde başlayacak. Katamaran tipi tekneler, birbirine paralel bağlı çift gövdeden oluşuyorlar. Tek govdeli yelkenlilerden daha hafif olan katamaranlann yon değiştirme yeteneği daha zayıf, ancak tek yönde daha büyük sürat yapabiliyorlar. Dennis Conner'ın katamaranı 21 metre uzunluğunda ve 18 metrelık özel bir yelkeni var. 90 metre karelik taşıma alanı ile bu yelken bir Boeing 757 uçağının kanadını andırıyor. Prof. Dimitn Kitsikis. PORTRE PROF. KİTSİKİS . TürkYunan ilişkileri uzmanı Prof. Dimitri Kitsikis, 1935'te Atina'da doğdu. Yükseköğrenimini ve doktorasını Paris'te Sorbonne Üniversitesi'nde yaptı. Otıavva, Quebec, Paris, Atina ve Cenevre üniversitelerinde dersler verdi. 1981'de Boğaziçi Üniversitesi'nde konuk profesör olarak 6 ay kadar çalıştı. Uluslararası llişkiler Tarihi dalında 20. yüzyıl, TürkiyeYunanistanKibrıs ilişkileri uzmanı olan Prof. Kitsikis, yabancı dil olarak Fransızca, Ingilizce ve Türkçe biliyor. Prof. Kitsikis'in birçok yapıtı ve makalesi Türkçeye çevrildi. Bunların arasında "Yunan Propagandası" adlı kitabı da var. Doç. Arayıcı üniversitede tstanbul Haber Servisi Oktay Arayıcı'nın eşi Semiha Arayıcı, güvenlik soruşturması raporu nedeniyle uzaklaştırıldığı universitedeki görevine Danıştay kararıyla geri döndü. Istanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde 13 Mart 1970 tarihinde asistan olarak göreve başlayan Semiha Arayıcı, 11 Mayıs 1984 günu doçent unvanmı almıştı. Hakkında düzenlenen güvenlik soruşturması raporu nedeniyle sözleşmesi uzatılmayarak görevinden uzaklaştırılan Semiha Arayıcı, bu işleme karşı açtığı davayı kazanmasına karşın görevine doçent unvanıyla değil doktor unvantyla başlatıhyor. Turizmde yerliyabancı şirket rekabetî ASUMAN ABACIOĞLU a tur operatörleriyle direkt anlaşma yoluna gittiklerini belirtirlerken, yerli seyahat acenteleri bu durumun Turk ekonomisi açısından bir kayıp olduğunu savundular. "Otelcilik sektöriine çok kızıyorum" diye soze başlayan TurAntik Seyahat Acentesi sahibi Jale Zeybek, yabancı sermaye ile rekabet ctmelerinin olanaksız olduğunu söyledi. Yabancı tur operatörlerinin "paralarının degerli" olduğunu vurgulayan Zeybek, Türk acentelerinin yaşayabilmesi için "rekabetin en aza indirilmesi" gerektiğini ileri surdü. Zeybek şöyle konuştu: "Bunun Türk (urizroine kötıi etkileri muhakkak ki olacak. Bunu hiçbirimiz isteme>iz. Bu ne kadar önlenebilir bilemiyorum. Otelciler, Türk acentelerble çok iyi diyalog içinde olması gerekirken, onlar yabancı acentelere buden daha ucuza fiyat veriyoriar. Yabancılar bugün var yarın yok. İlk önce bizi gozetmeleri gerekir. Aramızdaki diyalog değil. Otelciler direkt yabancı acentelerle çalışmayı tercih ediyoriar. Türk acentelerinin de kazanması lazım." Otelcilerin, "yataklan doldunınca ner şey balloldu" sandıklarını savunan Zeybek, acentelerin ise bütün yükü omuzladıklarını ve adcta "hamalbk" yaptıklarını ileri sürdü. Zeybek, otelcilerin centilmenlik anlaşmasına uymalan gerektiğini sözlerine ekledi. Türk Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Ferit Ekipmen de, otelcilerin, "Yabancı seyahal acenteleri ve tur operatörleriyle doğrudan ilişki kurma ve yerli seyahat acentelerini devre dışı bırakma gibi" bir eğilim taşıdıklarını ve bundan zarar görecek olaıılann sadece Türk seyahat acenteleri olmayacağını vurgulayarak şöyle dedi: "Yabancı se>ahat acentelerinin elde etükieri doviz gelirlerinin yalnızca yiizde 2530 kadannı Türkiye'de bıraktıklanna dikkati çekmek isterim. Bu Türkiye ekonomisi için biıvük kayıplır. Yabana seyahat acenteleri bugun Türkiye'yi, yann çeşitli nedenlerle başka bir ülkeyi pazarlayabilir. Yabancı pazarlamacıiaıa kucak açarak bugün dolu olan bazı konaklama teslslerinin, yann hiç beklenmedik biçimde boş kalması gibi bir tehlike ortaya çıkabilir." Kuşadası Kısmet Ote! Müdürü Halim Özbaş, Türkiye'de her gun ikiüç acente kurulduğunu vurgulayarak, "Oysa Türkiye'ye gelen turist adedinde bu kadar artış yok. Tabii iş rekabete biniyor. Öyle olunca neler oluyor siz lalımin edersiniz" dedi. Çeşme Altınyunus Genel Müdür Yardıması Aydın Alam, "Yerli acentelerin devreye girdikleri anda komisyon alarak maliyet artışlanna yol açlıklanm" belirterek, buyuk çapta turist getiren tur operatörlerinin buna yanaşmadjklanııı söyledi. Otellerin, direkt yabancı tur operatörleriyle anlaşmalannın daha avantajlı olduğunu belırten Alam, "Çünkü büyük çapta satış garantisi alıyoriar. Fiyat ne kadar duşük olursa, satış garantisi o kadar fazla oluyor" diye konuştu. Alanya Alantur Oteli yöneticisi Turan Adakan, yabancı acentelerden gelen direkt anlaşma yapma isteğine "hayır" demediklerini belirterek, "Bizim için pek bir şey fark elmiyor. Önemli olan tesisi doldurmak, avantajımız orada. Biz yerli ve yabancı acentelere aynı fıyatı uyguluyoruz" dedi. Marmaris Manı Tatil köyü yöneticisi Hüseyin Horulu yerli seyahat acentelerinin, "Yabancı operatörler yann başka bir ülkeyi pazarlarsa Türkiye'ye turist gelmez" düşuncesini yanıtlayarak, "Turistler Türkiye'ye gelmezlerse bunun hiçbir çaresi yoktur. Eğer gelmemek için bir sebep olursa, Türk acenteyie çalışılması bir garanti değildir" diye kor.uştu. Semp Çoban Dalanhn konuğu tstanbul Haber Senisi Bir süre önce bir Alman gazetesinde çıkan j "Türkluğümden utanıyorum" başlıklı bir haberle dikkatleri üzerine çeken A/manya doğumlu Serap Çoban, Istanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'm konuğu olarak ağırlanacak. Babasıyla arasında geçen bir tartışma sonucu evden ayrılarak 'Jugendant' Gençlik Merkezi'ne sığınan Serap Çoban, Dalan'm "Evden niçin ayrıldm" sorusuna, "Benimle ilgilenirler, yardıma olurlar sandım" karşılığını verdi. Kampta ka/dığı sırada Alman Offen Bach Post Gazetesi'nde çıkan haberdeki "Türklüğümden utanıyorum" diyenin kendisi olmadığını, bir başka Türk kızı olduğunu söyledi. şirketlere avantaj sağladıklarını öne sürerken, tesis sahipleri de yabancı şirketlerle anlaşmanın satış garantisi sağladığını söylüyorlar. İZMİR Turizmde seyahat acenteleri otelciler çatışması, yerli yabancı acente rekabetine dönüştu. Otelcilerin yabancı seyahat acentelerine daha ucuz fiyat verdiklerini Ueri süren yerli seyahat şirketleri, yabancılarla rekabete dayanamayacaklannı söylediler. Otel yöneticileri, yerli acentelerin "ödemelerde gecikme" yapmaları, devreye girdiklerinde "maliyet artışlanna" yol açmaJan gibi nedenlerle genellikle yabaıı Savunma yatınmma rağbet Alçak irtifa hava savunma, hafif telsiz ve helikopter projelerinde toplam 15 ABD'li ve Avrupalı fırma yanşıyor. Savunma Sanayii Gelişürme ve Destekleme İdaresi, projelere ilgi gösteren firmaları 13 aşamalı elemeden geçiriyor. SAGEB, savunma sanayii proEVREN DEĞER jelerine ilgi gösteren firmalann ANKARA Türk Silahiı Kuv tekliflerine 13 aşamalı bir prosevetleri'nin modernizasyonu çerçe dur uyguluyor. SAGEB'in hazırvesinde, Savunma Sanayii Geliş lattığı "tanıtım broşüründe" satirme ve Destekleme tdaresi'nce vunma sanayii projelerinin ele alı(SAGEB) açılan çeşitli projelerin nış biçimi ve uygulanan prosedur ihalelerine, Avrupa ve Amerika şöyle anlatıldı: nın sayılı firmaları ilgi gösteriyor. "Aşama 1 Başlangıçta proje SAGEB, bu projeler için 13 aşa fikri TSK'nın ihtiyaçlanndan kaymalı bir eleme yapıyor. naklanır. lhtiyaçları doğuran ve Zırhh muharebe aracı ve çok ortaya çıkaran bazı önemli faktörler namlulu topçu roketi projelerinin vardır.Bunlar, TSK'nın bizatini ABD'li firmalarla anlaşılarak immevcut olan ihtiyaçları, savunm a f zalanmasından sonra. SAGEB'de uarlarınm etkileri, üretici fırdeğerlendirme safhasında bulu malar tarafından verilen brifingnan alçak irtifa hava savunma, ler, savunma ile ilgiii basın ve yaHF/SSB telsiz ve helikopter pro yın organlan yurtdışı tesis gezilejelerinde toplam 15 Avrupa ve ri olarak özetlenebilir. ABD'li firma yanşıyor. Bu firmaAşama 2 Eğer herhangi bir silann projelere ve temsil ettikleri lah sistemine TSK tarafından bir ülkelere göre dökümü şöyle: Al ilgi söz konusu ise SAGEB, ihtiçak irtifa hava savunma sistemi: yacın nitelik ve niceliğini belirle Oerlikon (Isviçre), Ford Aerospace mek üzere TSK ile işbirliği halin(ABD), Thomson CSF (Fransa), de gerekli araştırma ve inceiemeBritish Aerospace (Ingiltere), Eu leri yapar. romissıle (FransızAlman konsorAşama 3 Ön fizibilite çalışmasiyumu), Contraves (Isviçre). larının sonucunda yeterli ve kıyHF/SSB telsiz üretimi projesi: mete değer bir ihtiyacın olduğu Elmer (Italya), Marconi (Ingilte anlaşılırsa proje SAGEB tarafınre), Plessey (Ingiltere), Siemens dan icra komitesine sunulur. (F.Almanya). Helikopter üretimi: Aşama 4 Eğer icra komitesiAerospatiale (Fransa), Agusta nin proje hakkındaki karan olum(ildlya), Bell (İngiltere), MBB (Al lu ise SAGEB, TSK'nın taktik manya), Sikorsky (ABD), West konseptinı ve teknik spesifikasland ((ngiltere). yonlarını öğrenmek üzere kullinı (Arkası «. Sayfada) cı makamlarla temasa geçer. Aşama 5 SAGEB, TSK'nın konseptirri, spesifikasyonlannı ve taJep miktannı öğrendikten sonra en uygun ve feasible sistemin yurtiçinde üretimi için gerekli olan verileri elde etmek üzere, yatırım, finansman, ekonomi, iş idaresi ve proje yönetimi gibi konulan kapsayan yatırım çağrı dosyalarını (RFP) hazırlar ve ilgiii firmalar gönderir. • Aşama 6 RFP'leri gönderdikten sonra, SAGEB proje tekliflerinin değerlendirilmesinde esas alınacak olan proje değerlendirme modelini ve kriterlerini belirler. Söz konusu model başlıca beş ana bölümden oluşur. Her bolüm ayn ayrı değerlendirilir ve sonunda entegre edilir. Modelin ana bölümleri şöyledir: Silah sisterninin teknik ve taktik değerlendirmesi, yatırım tekliflerinin devlete ve SAGEB'e sağladığı olumlu ve olumsuz etkiler, yatırım tekliflerinin milli ekonomi üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri, yatırım teklifinin orta yatmm şirketi (JEC) açısından fizibilitesi, rakamlarla ölçülemeyen, ancak yatırım projesinin başarı şansını ve performansını etkileyen diğer faktörler. Sistemler hakkında objektif bir değerlendirme yapabilmek için tekliflerin içerdikleri konusunda detay bilgi gelmeden önce, değerlendirme modelini oluştuımak, SAGCD'in önemli politika ve ABD ve Avrupalı fırmalar projelere ilgi gösteriyor Eğîtim perdesiyle kıyı yağması MERSİN (Cumhuriyet Güne> İlleri Bürosu) Narlıkuyu kesimindeki Ecevit Koyu, Karayollan 5. Bölge Müdürlüğu'nce eğitim ve dinlenme tesisi olarak tel örI güyle çevrilerek, halkın denize I girmesinin engellendiği bildirildi. Mersin'in 60 kilomeîre baıısında Narlıkuyu Deniz Köyu yakınındaki Ece\it Koyu'nda yakla| şık 25 donum araziyi tel örgüyle 1 çevirdikten başka "yasak" levhası ; da asan Karayollannın bu hareketi tepkiyle karşılandı. Ecevit Koyu'nun eğitim tesisi olarak halkın kullanımına kapatılması ile ilgiii olarak bir açıklama yapan Karayollan 5. Bölge Müdürü Ali Ağaoglu şöyle dedi: "Burası bizim sahamız. Ğelişigüzel girmeler olmasın diye tel örguyle çevirdik. Yasak le^hasını koymamızın nedeni deniz girmek isleyenkrin tel örgutlerin uzerinden allamalannı önlemek içindir. Yasak levhasırun olması bir engel değil. Tellere cereyan vermedik. Biz de bir yerde devletiz. Devletin burayı parsellemesi ue olacak? Denize girmek isteyen \arşa kapımız acık." Öte yandan, İçel Valiliği yetkilileri, halkın denize girmesinin hiçbir şekilde engellenemeyeceğini belirterek, kıyıların kapatılmanıası için ilgililerin uyarıldıgını soylediler. j Yurtlara başvurıt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yuksek Öğreniın Kredi ve Yıırtlar Kunumı'na bağlı yurtlarda kalınak isteyen öğrencilerin başvtıruları 1 ağustos pazartesi gunıı başlayacak. Kredi ve Yıırtlar Kurumu yetkililerinden alman bilgilere göre 5 eyliile kadar sürecek olan başvurular optik okuyucularla değerlendirilecek. 1000 lira karşılığı Kredi ve Yıırtlar Kurumu bölge ve yun nnıdiirliıklerinden alınacak fonnlarla yapılacak başvurular yıne bu burolara elden teslinı edilecek. Yetkililer posıayla yapılacak başvurulartn kabul edilmeyeceğinı açıkladılar. Yıırılara gırıneye hak kazanan öğrencilerin kesin kayıtlan da 3 ekiınde yapılacak. Yurtlarda kalmaya hak kazanan öğrencilerin tstııı lisıeleri eylı'il ayı içinde bolge ve yun mudürluklerinde ilan edilecek. Eurogroup nedir? Fransa harıç NATO'nun Avrupalı ülkeleri tarafından 1968 yılında "gayri resmi" olarak oluşturuldu. Grubun amacı, ABD'nin savunma ve güvenlik konularına global bakış açısına karşılık, Avrupa'nın, NATO'nun birlik ve bütünlüğünü bozmadan Batı savunmasında bölgesel bir çerçevede yapabileceği katkıların belirlenmesi, planlanarak yürürlüğe konulması ve ABD kamuoyuna tanıtılması olarak özetlenebilir. Grup ayrıca, silahsızlanma goruşmelerine Avrupa'nın bakış açısını getirmek ve serbest bir tartışma ortamı oluşturmak gibi amaçları da güdüyor. D *Alma"BtlzKraliçe" Ç | Katerina VVıtfin AmeriS kan buz revüsu "Holıday on lce" (Buzia Tatl) ile Avrupa turnesı için anlaşması AP'mn habehne göre büyük yankı yarattı. Ooğu Alman spor yetkilıleri şimdiye kadar sureldi olarak profesyonel sporu, reklam almayı ve "kapıtalist şov'ları kınıyortardı. Daha geçen yıl' Şempanzelerle paten mi yapacağım?" diyerek buz revüsünü reddeden VVıtt'ın 5 gösteri için rekor bir fiyat olan 3.78 milyon dolar alacağı öne sürülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle