19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 1EMMUZ1988 HABERLER CUMHURÎYET/9 ANAP Genel Başkan Yardımcılarından Ali Taiip Özdemir, DYP'nin kasım ayına almmasını istediği erken yerel seçimin ekim aymda yapılmasınm uygun olacağım belirterek "kış şartlarında seçime gitmek doğru olmaz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) tktidarla muhalefet arasmda yerel seçitn tartışmalan sürerken ANAP Genel Başkan Yardımcılarından Ali Talip Özdemir DYP'nin kasım ayına alınmasını istediği erken yerel seçimlerin ekimde yapılmasmın uygun olacağını söyledi. ANAP Genel Başkan Yardımcılanndan Özdemir dünkü basın toplantısında özal hükümetinin vatandaşın önüne çıkmaktan kaçmadığını belirterek şöyle dedi: "Daha önce siyasi partilerin liderleri parlamentoda ve miting meydanlannda seçim yapılmasım istediler. ANAP da mahalli seçünleri ekim ayında yapmak iizere ilan etti. Seçim, ekimden sonraki bir tarihe bıraküırsa vatandaş açı ANAPekimde ısrarlı sından zor bir seçim olacaktır. Kışta kıyamette seçime gidilmesi zordur." özdemir, 138 bdediye başkanlığının boş olduğunu ve bunların bir an önce doldurulması gerektiğini de ifade ederek, ekim aymDemirel yerel seçimlerde iktidada yapılacak bir erken yerel seçim için sürelerin yeteceğini, seçim rın oylarım daha önceden yüzde takviminde bir aksaklık çıkmaya 30'un altına indirilmesinin hedeflendiği halde, şiradi bu oranın cağını söyledi. mediğinin öne sürülmesi üzerine "18 temmuzda hayali ihracatla ilgili Meclis araştırma onergesi verdik. DYP mevcut siyasi kuruluşlar içerisinde Türkiye meselelerini en iyi takip eden partidir. Hakkı gaspedilmiş herkesin hakkının takipcisiyiz. Hele boyie milyarlann döndüğü bir olayda DYP'nin sessiz kalması mümkun degildir" diye konuştu. YEREL SECIM GTJTNLERIN KOPTJGU AHMET Gazetecilerin çeşitli konulardaki sorulannı da cevaplandıran Demirel, hayalı ihracat konusunda DYP'nin fazla bir gayret göster Demirel: Yerel seçim iktidar degiştirir Demirel dün düzenlediği basın toplantısında ülkenin kurban bayramına sıkıntılarla girdiğini belirterek, sonbaharda bugünkü siyasi iktidarla milletin meşru zeminlerde hesaplaşacağını söyledi. yüzde 23'e düşürülmesinin nedeninin sorulması üzerine şöyle konuştu: "Bir memlekette* dört kişiden iiçii 'Biz bu hüküraeti istemiyoruz' dese, böyle bir hükümet ayakta durabilir mi, milletin sırbnda oturabilir mi? 'Yerel seçim iktidar değiştirmez' diyorlar. Yerd seçim iktidan tayin eden se çim değil, ama iktidan değiştirir. Çiinkii iktidann eriyip gittiğini, iktidann bir iskelet olduğunu yerel seçim gösteriyorsa. millete rağmen 'milletin tepesinde oturacağız' denebilir mi?" Yerel seçim tarihi olarak ANAP'ın 16 ekimde ısrar ettiğini, DYP'nin ise kasımda seçim istediğinin hatırlatılması üzerine Demirel, şöyle dedi: "Çarpuk, çurpuk sakat seçim olmaz. Seçim adil olur. Bunun dışındaki seçim değil sayımdır. Baskın şeklindeki seçim 1987'de, gıidümlü seçim 1983'te yapıldı. Bir düriislü yapılsın. seçimi hakkını vererek yapmazsanız seçim ihtiyacı ortadan kalkmıyor. Dürüst seçim istiyoruz diyenlere, Çankaya'dan başlayarak butun yöneticiler 'Ne yapacaksınız bu seçimle' diyemez. Dürüst seçimin ilk şartı da adil seçim takvimidir. Bu olay si>asi degildir. Ama çarpıtırsanız siyasi olur. Bugünkü siyasi iktadar bcr şeyini d çabukluğuna, güdüme, himayeye, ber şeyi istismar etmeye borçlu oldugu için korku lan ve kuşkulan var. Kasımda yapılmış ekimde yapılmış meselesi değil mesele. Mesele seçimlerin dürüst yapılması. Adil takvimde yapılmasıdır. YSK 90 günlük takvim istiyor. Ona bunu tanımak lazım." Taş ve sopayla siyaset yapılmaz Demirel, anayasa değişikliği yapılmasına rağmen iktidann seçim karan almazsa tavırlarının ne olacağım soran bir gazeteciye de, "Meşru zeminlere çıkar, millete şikâyel ederiz. Bizim siyasi zeminimiz o. Siyaset kırbaçla, taşla sopayla yapılmaz" diye cevap verdi. Eski DŞP Genel Baskanı Bülent Ecevit'in SHP ve DYP'yi kastederek, "İktidan kapraak istiyorlar" şeklinde sözler söylediğinin belirtilmesi üzerine de Demirel, "Sayın Ecevit'in söylediklerini biraz hissi buluyorum. DSPSHP gerginliği içerisinde buluyorum. Yani Turkiye'nin genel şeması içerisinde gormuyorum" dedi. 15 metre barajı kısaldı mı? Bu metre, Suudi Arabir süre önce yerleştirmeye başladılar. na'Başbakan Özal'a 15 B aşbakanlık yaklaşmayın' ha önce Ankara'da cumaDa bistan'da15 sıcaktan çekmiş mazı kılarken veya camidey miydi? metreden fazla yasağı koydu. Bu 15 metre yasağı karada, havada, denizde hakkıyla uygulandı. Ancak Özal kutsal topraklara ayak basınca, hele de Kâbe civannda dolaşmaya başlayınca bu 15 metre kısaldıkça kısaldı. Nerdeyse 15 santime kadar indi. Gazetecileri korumalar uzaklaştırmak şöyle dursun, Basbakanın yanına, "laikliğini askıya alan" Semra Hanım'ın karşısına ken resim çekilmesine izin vermeyen Özal bu kez namazda poz üzerine poz vermeye başladı. Bunun için korumalar namaz kılanların arasına gazetecileri aldılar. Baykal'dan Ecevit'e yumuşak yanıî 'Benim işim ÖzaHadır' ANKARA (AA) SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, "Benim işim Ecevit'le değil, Özal'ladır" dedi. Baykal yaptığı yazılı açıklamada, Bülent Ecevit'in önceki gün düzenlediği basın toplantısında kendisini "ucuz kahraman" olarak niteleraesini eleştirdi. Baykal, Ecevit'in kendisiyle ilgili "haksız suçlamalannı anlayışla karşıladığııu" bildirerek şöyle dedi: "En haksız suçlamalar karşısında bile sosyal demokratlar arasındaki iyi ilişkileri korumaya çahşacağım. Sosyal demokratların ana hedefi, büıünleşip iktidara gelmektir. Bu konuda se>indirici gelişmeler var. Birbirimizle kavga ederek hedefi saptırmak, Özal'a katkı yapmak olur. Sadece Özal'a yarayacak böyle bir çekişmenin içerisinde ben yer almayacağım." Devletin resmi evrakı, Özal'ın Suudi Arabistan'a "görüşmelerde bulunmak" üzere gittiğitıi ortaya koyuyor. Oysa ki Özal hacı olacağını açıklamtştı. Hacı olunurken görüşülecek, tövbe estağ Acaba Türkiye'de 15 furullah tek makam vardı. metreden yakına sokulmala Özal inşallah bu görüşmeyle n teblikeli olan gazeteciler ilgili bir açıklama yapar. Haaniden zararsız mahluklar ha ahğının tescil edilip edilmediline mi gelmişti? ği, nasipte Çankaya'nın olup Bir soru bu. Bir başka so olmadığı da böylece ortaya çıkar. ru da şu: Gurbetçinin bayram heyecanı çi tstanbul'a inebildi. Bir DC10 uçağını özel bir firma met ne bedelsiz ithalatla elek "charter" diye kiralamıştı. trikli düdüklü tencere, ne de Uçak Yeşilköy'e indikten Merkez Bankasf nda özel fa sonra yolcular bagaj bekleizli DM hesabı. Gurbetçi için meye başladılar. Bir saat, iki en büyük heyecan ve en bü saat geçti bir bölümünün bayük nimet, bayram heyeca gajı çıkmadı. Soracak yetkili nıyla vatana kavuşma heyeca aradılar, bulamadılar. Sonunda yetkili değil bir ilgili nını birlikte yaşamak. Bu heyecan\ katmerlendir açıklama yaptı: mek isteyen gurbetçiler son Bagajlar yanlışlıkla yebir haftadır havadan yağmur niden aynı uçakla Almanya'gibi, karadan sel gibi Türki ya döndü. ye'ye akıp duruyorlar. Gurbetçiler mütevekkil, Dün saatlerce Frankfurt sordular: Havaalanı'nda bekletildikten Ne zaman geri dönecek? sonra bir uçak dolusu gurbet Bir kaç saat daha bek B ye sağladığı en güzel ni u fani dünyanın gurbetçi KURBAN REHBERI Domuz sütü enıeıı kuzular Tercüman Gazetesi verdigi kurban rehberinde emekli tnüftü MehmedEmre, kurban kesimindeki bazı incelikleri şöyle açıklıyor: • Anası sığır olan bir "kaör" veya anası koyun ve babası "geyik" olan bir kuzu, büyudüğünde kurban edüebilir. • Kurbanın şaşı gözlu olması, kulağının delinmiş olması, erkek hayvanın burulmuş olması kurban olmasına engel olmaz. • Kurban edilecek büyükbaş hayvana binınek mekruhtur. • Zamanımızda dinsizlik cereyanmı modernize edip piyasaya süren masonik cereyanlan n müntesipleri ile 'din milletlerin afyonudur' fikrine saplanan din düşmanlarının kestikleri kurbanlar yenilemez. Kurban kesiminde "müteferrik meseleler" de yok değil. Diyelim ki, bir kurbanlık aldınız. Ancak bu kurbanı çekemeyen, yanındaki arkadaşı sizin kulağımza "kurbanlık koyununuzun küçükliiğünde 'domuz sutu' içtigini fısıldamışsa, buna da kulak asmayın. Çüııkü emekli müftü Mehmed Emre bu konuya da parmak basıyor: Domuz sütü emmiş bulunan bir kuzunun yenilmesi ve buyüdüğu zaman kurban edilmesı caizdir. Çünkü vücut emdiği sutü istihlak eder. Böylece. bu kurbanı keserek domuzdan emdiği sütü burnundan fitil fitil getirebilirsiniz. Gazete aracı yandı:; Oduncu cinayeti göreve giderken, Cağaloğlu'ndan Sultanahmet Divanyolu'na döndukleri sırada elektrik kontağından si'nin 9Örev otomobili, gazeteden 500 metre ilerde çıktığı sanılan yangm başladı. Kısa surede alev alev cayır cayır yandı. Muzafter Candemir yönetimindelo yanmaya başlayan otomobilden, Muzafter Cande34 N 3974 plakalı otomobille muhabir Nuri Aykol mir ve Nuri Aykol kurtulmayı başardılar. Otomobil çevrede bırikenlerin şaşkın bakışlan arasında birkaç dakika içınde kül oldu Trafiğin tıkandığı yolda itfaiye yangmı çevreye sıçramadan söndürdu. (Fotoğraf: Suleyman Sanlar) SAĞLARDAN ELEŞTtRİ 13 tanıkla 3 sanık îfade verdi Gaziantep Özel Tip Cezaevi'nde yatan 36 yıla hükümlü sağ eylemci Ferhat Tüysüz, kendisinden "Sıra katil Ferhat Tüysüz'de "diye söz eden eski konsolos Bilge Erol'dan şikâyetçi oldu. GAZİANTEP (AA) Gaziantep özel Tip Cezaevi'nde 16 temmuz günü sağ eylemci Vdi Can Oduncu'nun öldürülmesiyle sonuçlanan olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. Soruşturma sırasında, tanık olarak bugüne kadar dokuz sağ görüşlü hükümlü ve dört gardiyan, sanık olarak da üç hükümlü ifade verdi. Bu arada, olaya adı karışan 3 hükümlünün de ifadesine başvuruldu. Bu arada, Gaziantep Cumhuriyet Savcı Vekili Ömer Güneş, olayın sanıklan ve tanıklarını dinlemeye devam ediyor. Tanık olaTak dinlenen Ferhat Tüysüz, MusUfa Baki Gülcan, thsan Barutçu, Bekir Derince, Nedim Gürler, Mnstafa Dülger, Liitfü Karayel, Gürol Taşkın ve Yücel Orhun isimli hükümlüler, olayın son bölümünü gördüklerini beliTterek şunları söylediler: "Biz havalandırmada spor yapıyorduk. Bir ara Adil Atsız'ın 'Erkeklik böyle olmaz, boyle olur' dedigini duyduk. Mazgallardan sesin geldigi tarafa baktığımızda, Adil'i Veli'ye vururken gördiik. Olayı tasvip etmiyor ve kınıyoruz." Gaziantep özel Tip Cezaevi'nde yatan 36 yıla hükümlü sağ eylemci Ferhat Tüysüz, eski konsolos Bilge Erol'dan şikâyetçi oldu. EroPun basında yer alan, "Sıra katil Ferhat Tüysüz'de" açıklamasıyla ilgili olarak cumhuriyet savcılığına başvuran Tüysüz, "Bu hnsusun araşnnlmasını istiyonım. Bilge Erol, bu konuda bildigi varsa açıklasın. Ayrıca bana 'katil' dediği için kendisinden şikâyetçiyim" dedi. Gaziantep Cumhuriyet Savcılığı'nın olayla ilgili soruşturmaya başladığı Bilge Erol'un ifadesinin alınması için Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na yazı yazıldığı bildirildi. Öte yandan Gaziantep Cumhuriyet Savcılığı, cezaevi içerisinde hükümlüler tarafından kuş ve kedi beslenmesini yasakladı. ELEMANLAR ARANIYOR ÜRÜN SORUMLUSU • İşletme dalında lisans öğrenimi yapmış • Çok iyi derecede İngilizce bilen • Genç, dinamik, yaratıcı ve ekip çalışmasına ayak uydurabilecek. Partimeclisi toplantıya çağnlmah' Fikri Sağlar, "Parti meclisi toplamp,' belirlediği politikayı merkez yürütme kuruluna bildirmelidir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Parti Medisi üyesi ve eski Genel Sekreteri Fikri Sağlar, SHP Parti Meclisi'nin kurultaydan bu yana hiç toplanmamasını eleştirdi. Sağlar, "Parti Meclisi toplamp belirlediği politikayı Merkez Yürutme Kurulu'na bildirmelidir" dedi. Fikri Sağlar, gazetemizin bir sorusu üzerine, Meclisin 2 ağustosta yerel seçimlerin öne alınması için toplantıya çağnldığını anımsatarak "Bu durumda SHP'nin en iist birimi olan Parti Meclisi'nin toplantıya çağnlması gerekir. Kaldı ki son siyasal gelişmeler çerçevesinde Merkez Yürutme Kunılu, Parti Meclisi'nin onayını alarak çakşma programını beliriemeliydi. Oysa SHP Parti Meclisi hiç toplanmadı" dedi. SHP'de, Merkez Yürütme Kurulu'nda yer alan 15 kişinin aldığı kararların uygulandığını belirten Sağlar, "Bu, parti içi demokrasiye aykındır" diye konuştu. 6 leyio, bir Lufthansa var, belki oradan çıkabilir. Çoluk çocuk perişan, birkaç saat daha beklendi. Bagajlar çıkmadı. Bagajlarda gidecekleri yerde kendilerini bekleyen çocukların, analarınbabalann bayramhk armağanlan, kendi tatil gereksinimleri, zorunlu eşyalan vardı. llgiii "Daha fazla beklemenin anlamı yok. Gidin, yarın öbürgün gelirsiniz" diyordu. Bagaj almak için gidip gelecekleri yer BakırköyTaksimŞişli değildi. Erzurum, Kars, Konya'ydı. İlgili "Yapılacak başka bir sey yok" dedi. Sonunda ilgili ikna edildi. tstanbul'daki bir tanıdık bagaj ı alabilecekti. İlgili buna zar zor ikna edildi, ama küçük bir koşulu vardı. Bagajı alacak kişide vekâletname olması gerek. Gurbetçiler tamam dediler, ama ilgili tamam demedi. "Kagıdın noter tasdikli oiması gerekir" diyordu. t Gunlerden cumartesiydi havaalanında Havana purosundan şarjlı yoğurt makinesine, Yamaha piyanoya kadar her şey bulunuyordu, ama "nöbetçi noter" yoktu. İlgili "Valla bilemem" diyordu. Tıpkı gurbetçilerin, vatana kavuşma heyecanıyla bayram mutluluğunu gırtlaklarında düğumleyen Turk Havayolları organizasyonuna Türkçe mi, yoksa Almanca mı küfür etmek gerektiğini bilemedikleri gibi... MAKİNE MÜHENDİSİ • • • • İzmit'teki Fabrika'da Teknik Büroda çalışacak Teknik resim konusunda deneyimli İyi derecede İngilizce ve/veya İtalyanca bilen 30 yaşını aşmamış Şura9nın sırası çıkmadan illi Eğitim Şurası bittı. Ama olup bitenler uzun süre belleklerde takla aüp duracak. örneğin, Selçuk Üniversitesi'nin soyadı ile maruf Rektörü Profesör Halil Cin'in tezi: Atama ile universiteye yönetici gelraesi. idari özerklik ile çelişmez idı. Aslında yıllardır beklenen Milli Eğitim Şurası'run organizasyonu cinlikle biraz çelişiyordu: Katılanlann gorev ve unvanlannı bulamayan organizasyon komitesi, bazı uye ve koauşmacılara kafadan "tayinler" yapmış, işkembeden görev yeri icat etmişlerdi. Örneğin, Prof. Mümtaz Soysal'ın unvan ve gorevi yerinde "İzmir Caddesi, Kat 4 " yazümakla yetinilmiş; Prof. Şerif MaıtSn ise Boğaaci Üniversitesi'nden, İTÜ işletme Fakultesi'ne atanmıştı. Cinler yalnız değildi. Kaya Özdemir de bunlardan M TEKNİK ÖĞRETMENLER/ MAKİNE MÜHENDİSLERİ • Konusunda deneyimli • İngilizce veya Arapça bilen • 30 yaşını aşmamış Tüm adayların askerlik hizmetlerini tamamlamış olması gerekmektedir. Adayların fotoğraflı özgeçmişlerini içeren mektuplarını P.K. 5,MecidiyeköyİSTANBÜL ' adresine göndermeleri rica olunur. LLI biri idi: Özdemir, şura üyelerinin 5 gündur kafa yorduklan, tartıştıkları, hatta yer yer çekiştikleri ortaöğretimden yükseköğretime geçiş sorunlanm yaptığı tek bir konuşma ile bir çırpıda cözuverdi: "Ünivershelere kur'a De ögrenci ahnsın." Dikkatler aynı anda, bir kez daha duymak için konuşmacıya yönelirken, ÖSYM'nin taze Başkanı Dr. Felhi Toker'in de kravatını biraz gevşeterek salonun havasızlığı ile birlikte gelebilecek olası bir rahatsızlığı onlemeye çalıştığı görüldü. Özdemir, konuşmasına "varol", "hürol" sesleri ve alkışlar arasında şöyle surdürdü: "Bu öneri referanduma sunulsun. Gönın bakın o zaman nasıl Türk halkının buyük bir çoğıınluğu tanafından kabul edilecek. Ciddiyetle ele alınması gereken bir konudur." Özdemir'in önerisi aslında siviUeşen ve her geçen gün biraz da ha demokratikleşen Ulkemizde, bu yolda bir adımı daha işaret ediyordu. Eski Yunan'da bilindi ği gibi "gerçek demokrasi kuraya tekabül ediyordu." Yeni evlenen çift, düğünden sonra yatak odasına çekilir. Ana babalar da heyecan içinde gelenekler gereği yan odada beklemeye koyulurlar. Saatler ilerler, çıt yoktur. Bu arada, kapının dibinde, damadın küçük kardeşinin de beklemekte olduğunu fark ederler. Baba, sinirli sinirli küçük oğlunaçıkjşır: Uhu...uhu... Çocuklann durması ayıp, bekleme öyle. Ağabeyim benden odaya girmeden krem tüpü istedi. Ben de unu tüpünü verdiydim. Sonucu almadan gitmem. Çocuk şeytanca giiler: YHİİ BİR CİIİSEL KÜLTÜR: TEŞHİRCİÜK... Teşhircillk artk pardösü düğmeterinln arasmdan fırtayan bir dnset sapma değil; ştandi "sosyal teshlrdlik" var. İrtsanlar vücutlannı sergHemenin hazayla tanışt. Mini etek, tanga mayo, üstsüzler, vücut geiiştirme salonlan... Sosyal teşhirciliğin aracı çok, amacı tek: Beğenilmek... • "Beni beğenin" dercesine soyunanlar, cesurca giyinenler... • "Mini etek giyiyorum, bokıyorlar. Bakmaya değer görtneseler daha mı iyi?.." • B«dri Baykam: "Teshirciler bu işi genellikle dokunulamayocak yerlerde yapıyorlar." • CwnH Ipâlgl: 'Tecavüzleryo çokactlınca artar ya da çok kapanınca..." • N*f» Aktoy: "Benim için mahrem diye bir şey kalmadı ama utanmıyorum. Beğenilmek çok güzel." ANAPHDYP BUGÜN ÇIKTI TRAKYA YAĞLI TOHUMLAR TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ BİRLİĞI YÛNETİM KURULU EDİRNE noKta • DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger: "Şu anda birleşmenin gerekçesi yok. Altı ay sonrasını bilemiyoruz... Biz ANAP'ın Anayasa doğişilcliğine çarpık sistemin düzeltilmesi için destek veriyoruz." 9 4 0 milyarlık kazığın öykütü. Mühendhler iihom ediyor: "iskenderun gemisi çürük malzemeyle yapıhyor. • işkenced«n çıldıranlar. Şizofreni, paranoya, psikolojik Iravmalar... Höseyin Edeş: "Kardeşime günlerce aralıksız işkence yaptılar. Şimdi annemize bile düşman gözüyle bakıyor." Hüseyin Uluer: "Oğlumun kafasına odunla vurmuşlar. Kafasının yıllardır ezik olduğunu zannediyor. " • Nâzım Hikmet'e sapık diyen Mustafa Taşar hakkındaki kararı Yargıtay bozdu. Taşar Nözım'ın kız kardeşir» tazminat ödemek zorunda. • N o k t a , Özal'a kurşun sıktığını iddia eden "hayali suikastçı"yla görüştü: "Yalan söylediğimi biliyorlardı..."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle