28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sıcakta kendi denizinizden yararlanın Sahıbı Cumhunyeı Matbaacılık vc Gazetecilık Turk Anonım Şırkeıı adına Nadlr Nadı 9 Genel Yayin Muduru Hms«n Omal. Muessesc Muduru Emtac tjşaklıgıl, ^azı tşlen Müdurü Oki) Goaensta, £ Haber Mcrkczı Muduru Valçıa Bayer, Sayfa Duzcnı Yönetmenı All Acar, • Temsılcüer ANKARA. Yalçıa DotM, IZMİR Hikmel Çctiakay*. ADANA Cdal tsıanbul Haberlerr Erkaa AkyıMıı, Dış Habcrlcr Ergva Balcı. Ekonomı Osnaa Ulagıy, Kullür Cdai V**r, Spor Danıjmam Abdulkadir Yucelmıa, Duzellme Refik Durtaş. BıhmEğıtım Şahla Alp«}, IjSendıka Şakraa Ktieaci, Yun Haberlen Ntcdct Dotaa, Dız, Yazılar Ktrrm Çalışkta, 9 Koordmalör Ahocl Korabaa, • Malı IŞICT Erol E/Val, • Muhasebc Buiealtener• ButçcPlanlama. Scvgi Ama • Rekhun Ayjt Tonıo, Ek Yaymlar. Haly» Akyol • Idare Hastyıo Guırr. Işleımt Öadcr Çrl*. Bılgılşlem: Nail la*l. ı vr l i w ı Cuınhunjel Mılbuolık « GaKUalık TA^. TBrt Oajı Cad 39/41 CacıJotlu 34334 İ PK 24«.|sunbul Td 312 05 05 (20 hat). Tdcı. 2224* F u (I) 526 «0 72 • M Bırotar AakaiK ZiyaGak.Jp Blv tnkılap S. No 19/4. Td 133 II 4M7. Tdra 42344 F«x (4) 133 II 41/428 • Isaar H Zıyı ttv 1352 S2/3, Td 13 12 30. T d o 52359 F u (51) 13 12 30 # Aaaaa: InOnO C»d H9S.No I Ka< 1. Tcl II45SO119731. Tdc> 62155. F«x (71) 32» 056 TAKVİM 16 TEMMUZ 198S tmsak: 3.44 Guneş: 5.38 öğle: 13.15 Ikindi: 17.13 Akşam: 20.42 Yatsı: 22.26 Göcek'te arabesk geceler Göcekliler sevecen, sıcakkanlı. Işlerini severek yapıyorlar. Küçük çocuklar turistlerin ' çantalarını taşımak, yatlara isteneni yetiştirmek için büyiik çaba harcıyorlar. ÜMJTOIAN ~ GÖCEK Her şeyin kıtlığı bir yana dansöz bolluğu var Göcekte. Restoranlarda göbek havası ve dansöz rekabetinden geçilmiyor. Başbakan Turgut özal'ın "meşhur" ettiği Göcek'te küçükler el arabalarıyla turist karşılıyor. Ellerindeki arsalan satıp paralannı taksiye yatıran erkekler turist taşıyor. Kadınlar pansiyon durumuna getirdikleri evlerinde alışık olmadıklan konuklan ağırhyor. Göcekliler hızlı keşfedilmenin mutluiuğunu ve sancılannı bir arada yaşıyorlar. Göcek'i keşfetmeve gelen insanlann bolluğu, kıtlığı da birlikte getirdi. Su yetmiyor, elektrikler "pes" demek üzere, buzdolapları buz yapma "takati" bile bulamıyor. Sigara bir gün dayanıyor. Ama varsın olsun dansöz bol ya. Akşam yemekleri bol göbek havalı, dansözlü geçiyor Göcek'te. Restoranların girişlerine yapıştınlan kocaman duyurularla yemeğin dansözlü olduğu belirtiliyor. Tüm sahil geç vakitlere kadar göbek havasından geçilmiyor. Ta ki, jandarmalar gelene kadar. Askerleri Dansöz bolluğu var Göcek'te. Akşam gören turistler soluğu yatlarında beyler Göcek'e gelip arsasını alaalıyorlar. cagı köyluyk Uişkiye girer. Yemek Göcekliler topraklannın parası davetterine çagınr kö}1uyu. Bizim nı taksiye yatırnuş Göcek'te. Muh köytö havaünda ilk defa boyle bir tar Besim Bayındır çok kızryor bu şeyle karşılaşıyor, hayatıedan işe. "Adamın milyonları var ban memnundur. Her gördügüne kakada, gidip ille de taksicilik sda kasıla anlanr. Bey arsadan hiç yapıyor" diyen muhtar, baza arsa soz etmez. Aradan uzun sure gelann nasıl ucuza gittiğini anlatır çer ve Uişkiler guzelleşir. 'Yahu buralan çok sevdim sizieri de sevdim, ken gülmeden edemiyor: "Kafasına arsa almayı koymuş şöyle küçük bir yer olsa da alsam' Türk el haksı Ingiltere'de LONDRA (AA) Londra'da Zamana Calerisi'nde düzenlenen "Türk El Hahları ve Kilimleri Sergisi" Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz larafmdan açıldı. Turk külturunün aynlmaz bir parçası olarak yüzyıllar içinde gelişen ve zenginleşen el halıcılığının, Türk ailesi ve Türk kültüründeki yerini yansıtan sergi, 10 gün açık kalacak. Safyün iplik ve kök boyalarla üretılen halılann geçirdiği evreler, Zamana Galerisi'nde kurulan bilgisayarlarda çizgi film olarak gösteriliyor ve ayrıntılı bügi verilıyor. Psikolog Suna Tanaltay'a göre, sıcaklık artınca, kişinin sağlığı yüksek ateşli bir hastanın durumuna benziyor. Baş ağrısı, aşın terleme, sayıklama, zaman zaman hayal görmenin yanı sıra, çevreye uyumsuzluk, çabuk kızmak, moral bozukluğu ve kendine güvensizlik ortaya çıkıyor. NİLAY KARMAN "Arabanı biraz saga çeksen öhir müsiin, ha ölur raüsiin." "Dursana bc adam, yavaş ol acelen ne", "Sus diyonım sana sus yeter artık bıktım senden." "Dognı konuş, sen önce doğnı konuşmasını ögren, sonra kalkıp ahkSm kes." Yakıcı sıcaklann artmasıyla birlikte, gunlük yaşantımızda bu tür konuşmalann yoğunlaştığı fark ediliyor. tşte, evde, apartmanda, mahallede yollarda olağandışı bağırış çağırışlarla karşı karşıya kaldığınızı ya da kendinizin bile aniden ve gereksiz yere sinirlendiginizi farkediyor musunuz? Psikolog Suna Tanaltay, yakıcı sıcaklann ortalığı kasıp kavurduğu şu günlerde, birçok fıziki zorluğun yanı sıra kişilerin haleti ruhiyelerinin de gereğınden fazla "tedirgür hale geldiğini belirtiyor. Psikolog Tanaltay'a göre, sıcaklık artınca, kişinin sağlığı yuksek ateşli bir hastanın durumuna benziyor. Baş agnsı, aşın terleme, sayıklama, zaman zaman hayal görmenin yanı sıra, çevreye uyumsuzluk, çabuk kızmak moral bozukluğu ve kendine güvensizlik ortaya çıkıyor. Tanaltay, çeşitli psikolojik, fîzyolojik, ekonomik ve sosyal nedenlerin, kişilerin davranışlannı farklı biçimde etkileyebileceğini belirtirken, sıcağın bu fızyolojik nedenlerden sadece biri olduğunu ifade ediyor. Aşın sıcaklarda ferahlamanm çeşitli fızyolojik yolları bulunduğunu hatırlatan Tanaltay, özellikle denize gırmenın rahatiatıcı etkisinin bulunduğunu vurguluyor. Tanaltay, çok güneşte kalmadan denize gırmenin ruhsal yönden yarannın daha fazla olduğunu belirtiyor. Tanaltay, denize girme olanağı bulamayan kişiler için, sabah ve akşam duş almanın, işyerinde el ve ytlzü sık sık musluktan akan suya tutmanın, bol bol su ve tuzlu ayran içmenın aşırı sıcaklarda kişiyi rahatlattığıru belirtiyor. Kişinin, bunları yapacağını düşünmesinin bile ferahlatıcı etkisi olduğunu belirten Psikolog Suna Tanaltay, sıcakta çalışmak zorunda kalmaaın gerginliğinin "ber şeye ragmen çok yorucu bir işte çabsmak, işsiz olmaktan daha iyidir ve degerlidir" telkımyle giderilebileceğini belirtiyor. Tanaltay, sıcakta çalışmaya kendi deneyimlerınden de örnek verirken, "Ben calışırken bir saat biter, diger bir saat başlar diye düşününım. Her saat kıiçük hayal oyunlanyla kendimi seyahata çıkartınm. Siz de içinizdeki mekândan, içinizdeki denizden yararlanın. Bu, hayal dunyasına dalmak anlamına gelmez" diyor. yemekleri göbek havalı geçiyor Restorant girişlerine yapıştınlan duyurularla yemeğin dansözlü olduğu belirtiliyor. dediginde köyinnün yanıtı hazırdır, 'Ayıp edivorsun benim arsa ne güne duruyor\ Piyasa fiyatıniB çok altında arsa el degiştirir. lş bittikten sonra yemekler kesilir, merhabalar da zorlnkla sürer. Köylü dunımu anlar ama iş işten geçmiştir. Birçok köylunun arsası böyle gitmiştir. Arsasıu kaybedenler sonra gidip o beylerden iş ister bile olmuşlardır." Göcekliler sevecen, sıcakkanlı. tşlerini severek yapıyorlar. Turizme yeni yeni ısınıyodar. Küçük çocuklar turistlerin çantalannı taşımak, yatlara isteneni yetiştirmek için büyuk çaba harcıyorlar. Taksi şoförlerine küçük bir çocuk tercümanlık yapıyor. Restoranların çoğunda dil konusu ön plana çıkıyor. Şimdilik turist rehberleri yardımcı oluyor. Iki kişilik, drşlu, tuvaleth ve lavabolu bir odada lObin liraya kalabiliyorsunuz. Ustelik deniz ayağınızın altında. Kadınlar artık alışık olmadıklan işlerle yoğun gunler yaşıyorlar, pansiyonlarmdaki konuklarına her türlü kolaylığı sağlamak için didiniyorlar. Bol dansözlü gecelerde Göcekliler dışarda ve karanlıkta yan gözlerle izliyorlar oyunlan. htanbul Haber Servisi TEB 1. Bölge tstanbul Eczacı Odası Genel Sekreteri Mehmet Domaç, 18 Temmuz 1988 günü llaç Jşverenleri Sendikası Başkanı Nejat Eczacıbaşı'nın katılacağı "tlaç Fiyatları" açıkoturumu ile ilgili olarak, "1975 yılmda kendilerini anlattıklan kitapta, ilaç sanayicileri 'ilaçta sorun yoktur' demektedirler. Daha sonra 1986 yılmda gazete ilanlan ile yine kendilerini anlatmaya çalıştılar. En sonunda Eczacıbaşı yine sorunu olmayan ilaç konusunda bilindiği gibi bir basın toplantısı düzenledi" dedi. tstanbul Eczacı Odası tarafmdan yapılan yazılı açıklamada, "Bu açıkoturumda bizier ilaç sanayicileri ile ilaç fıyatlarını, ilaç politikasmı tartışıyorsak, bu, ilaçta sorun olduğunun açık bir göstergesidır." dedi. tlaç sorunu Çok namlulu rokete iıııza ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye savunma sanayii alanındaki ttçüncü ortak yatınmını yine ABD'li bir finna ile gerçekleştirdi. Çok namlulu topçu roketi (MLRS) üretimi için, ABD'nin LTV fırması, Türk ortagı Enka Holding ve Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) ortaklık anlaşması imzaladılar. Başbakan Turgat Öz«l, savunma sanayii alanında ortaya koyduklan yaklaşım çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernize edildiğini belirterek, "Türkiye'nin NATO savanmasındaki etkinligi ve Baü camiasındaki itibarı artacaklır" diye konuştu. Çok namlulu topçu roketinin ortaklık anlaşması dün Başbakan Turgut özal'ın da katıldığj bir törenle imzalandı. Yeni başbakanlık binasmda düzenlenen törene, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Şüknı Yurur, Devlet Bak£ nı Mehmet Yazar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Kaya Yazgan, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşan Korgeneral tbrahim Türkgenci, ABD'li LTV firmasının başkanı Dr. Felix Fenter, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürü Mustafa Taşan, Enka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şank Tara, üst düzey bürokrat ve askeri yöneticiler katıldı. Korumaya ahnan koylarda yat turizmi Çevre Genel Müdürü Evirgen, yat turizmi için gelen insanlarm, otele gelenlerden daha çok para harcadıklarını belirtti. GÜNSELİ ÖNAL ANKARA "Özel çevre koruma bölgesi" ilan edilen Dalyan, Fethiye ve Gökova'da "korumakullanma dengesi"nın nasıl sağlanacağı üzerinde çalışüıyor. Özel çevre koruma bölgelerinde "yapılaşmaya ne derece izin verileceginin" henüz belli olmadığını ka>deden Çevre Genel Müdüru Mnzaffer Evirgen, betonlaşmanın yerini yat turizmine bırakacağını bildirdi. "Türkiye bu işten hera para kazanacak, hem itibar" diyen Evirgen, yat turizmi için gelen insanların, otele gelen insanlardan daha çok para harcadığını vurguladı. "Özel çevre koruma bölgesi" kararnamesine ilişkin bir yönetmeliğin hazırlık çalışmalarının sürdürüldüğünü kaydeden Evirgen, şu anda, Dalyan, Fethiye ve Gökova'da gözetilecek korumakullanma dengeleri ve bazı çevre parametrelçri üzerinde çalışıldığını bildirdi. Evirgen, "Ba boJgeleri betonlaşmaya karşı nasıl kornyacaksınız?" biçimindeki soruyu, "Şu anda pekçok kişideki sıkınd, 'özel çevre koruma bölgesi kararnamesi çıktı, buralardakı turizm hadisesi baltalandf şeklinde. Turizmin baltalanmadığını, son derece akılhca, Turkiye'nin bu işten hem para kazanacagını, hem itibar kazanacagını soyleyebilirim" diye yanıtladı. Evirgen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kaplnmbaga sabili dedigimiz lztuzu civanndaki sahil bandında, turizmcilerin ifade ettikleri 10 bin yatak kapasitesi şu anda durduruldu. Turkije aslında, 10 bin >aUklık kapasiteyi silmedi. Türkiye bu yöreyi, tamami\le bir başka turizm alanında kullanmak için açtı. O da, yat turizmi. Yani bu çizgi, bu sahil bandı yat turizmi açısından bir parkur ilân edildi. Dolayısıyla burada betonlaşma kaldırıldı. Ama yat turizmi için bir parkur meydana geürildi. Bu, aynı zamanda, betonlaşma dedigimiz antipatik yapdaşma konusunda, Avrupa Toplulugu'na aday olan Türkiye'nin dışanya karşı verebilecegi çok buyuk bir medeni jest. Buradan itibar kazanıyorsunuz ve bu 10 bin yatağın yerine yat turizmiyle gelebilecek 15 bin yataklık yat kapasitesi ilave edhorsunuz. Yat turizmiyle gelen insanlar otele gelen insanlardan daha çok para harcarlar. Dolayısıyla, Türkiye aynı zamanda, çok akıilı bir manevra>la, hem tabiatını konıyor, bem de daha fazla turizm geliri elde ediyor." Evirgen, özel çevre koruma bölgesi ilan edilen Dalyan, Fethiye ve Gökova'da, henüz geriye dönülmeyecek mesafeler katedilmediğini kaydetti. Özel korumaya alınacak bölgelerde, en azından ekolojik açıdan hassas bırtakım olaylann yaşanmış olması gerektiğine dikkat çeken Evirgen, "Yeni tabiatın belirli cömertlikleri sergilemesi gerekir. Bngiin bir Köycegiz dvannda beş ekosistem sayabiliyoruz. Bir Göcek'te muhteşem bir peyzaj sayabiliyoruz. Bnralarda, dikkat ederseniz bir yapılaşma yok beniiz" dedi. Turizmde aşçı sıkıntısı ANTALYA (AA) Turistik işletme belgeli konaklama tesisleri ile restoranlar, sezon ortasında yetişmiş aşçı bulamamanın sıkıntısını yaşıyor. Akdeniz Turistik îşletmeciler Derneği (AKTtD) Sözcusü Turgay Alp, lüks oteller ile tatil köylerinde son yülarda görülen aşçı sıkıntısının giderilemediğini belirtti. Sektörde çalışacak niteliklere sahip bir aşçının işe ilk girişte ayda 1.5 milyon lira ücret aldığını anlatan Alp, bir işyerinde bir seneden fazla çalışan bir aşçının da bu rakamın iki katına varan ücretlerle istihdam edilebildiğini bildirdi. Orman yangınları tZMÎR (Cumhuriyet Ege Burosu) Ege Bölgesi'ndeki orman yangınları suruyor. SefenhisarCumaovası arasındaki Dikmen Dağı eteklerinde başlayan yangın rüzgârın şiddetli esmesi nedeniyle çevre bölgelere sıçradı. Yangının tatil sitelerini etkilediği, çok sayıda tatilcinin, bulunduğu yerleri terk etmeye başladığı bildiritdi. Milas'ın Güvercinlik mevkıindeki yangın nedeniyle BodrumMilas karayolu da ulaşıma kapatıldı. SeferihisarCumaovası arasındaki Dikmen Dağı'ndaki yangını söndürme çalışmalarına iki uçakla birlikte çevre il ve ilçelerin itfaiye ekipleri de katılıyor. Bu arada orman yangın söndürme ekipleri çalışmalarını sürdürürken askeri birliklerden de yardım istendi. Pirî Reis 'batık' arayacak İlk aşamada 600 metre derinlikteki batık gemileri arayacaklarını belirten Prof. Izdar, hedeflerinin Marmara Denizi'nin tabanına ulaşmak olduğunu söyledi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Dokuz Eylül Üniversitesine bağlı Deniz Bilimleri Enstitüsü'nun araştırma gemisi Piri Reis, bu yıl Marmara Denizi'nde tarihi değeri olan "batık gemi" arayacak. Deniz Bilimleri Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Erol tzdar, iki bin yıl önce Marmara Denizi'nde gemilerin hangi rotalan izlediğini teorik olarak incelediklerini ve tarihin belli dönemlerinde 400 kadar ahşap geminin batarak buyük bölumünün deniz dibine korumalı şekilde çöktüğünu tahmin ettiklerini söyledi. Prof. tzdar, yansıtmalı radar yöntemiyle deniz tabaııı ustundeki yapılan, hassas sonar Marmara Denizi'nde henuz bel nı belirten Prof. lzdar, hedeflerisistemi kullanarak da 1020 met li bir gemı yeri beürlemiş olmadık nin bin metre, yani Marmara Dere çamunın içindeki kalıntılan be lan nı vurgulayan Prof. lzdar, nizi'nin tabanına kadar ulaşmak lirlemeye çalışacaklannı belirterek "Sualtı arkeolojisine yönelik bu olduğunu sözlerine ekledi. çalışmaya katılmak üzere, uzun ydlar bflimsel çaltşmalannı izledigimiz bazı yabancı meslektaşlanratzı da teknik olanaklanmızın artması bakımından davet etmek istiyoruz" dedi. şöyle konuştu: lzdar sözlerini şöyle sürdür"Bu bizim için de bir deneme dü: olacak. Bu denemeden sonra eğer "Ege'de batıklara süngerciler gemiye benzer bazı gonıntuler tespit edebilirsek, bunlan sırasıyla ulaşmaktadır. Biz bilimsel olarak birtakım mekanik ayaklar indire yaklaşıyoruz. Nerede olduğunu rek oradan numune almak sure bilmediğimiz, fakat üzerinde bintiyle veyahut da o derinlige indi lerce yıl \elkenli gemilerin seyretrebilecegimiz bir leloizyon kame tiği trafik yollannın jnkın çevrerasıyla gonıntuleyerek ümit vaat sinde çok buyuk olçekli ön araşedenleri ayıracagız. Ve bunlann ürmalar yaparak, orada kaybolan bazısı üzerinde mekanik çalışma 400 adet geminin bulunabilecegilar yapacağız. Özellikle su altın ni duşunerek, bunlardan birkaçıda camunı açıcı, üfüriicü hava jet na ulaşmak gibi bir miktar utopik leri kullanacağız. Eğer bir şey var olan bir araştırma şeklini düşuusa. bir hafta ya da 10 gun calış dük." makla şansımız varsa netice elde İlk aşamada 600 metre derinliedebileceğimize inanıyorum." ğe kadar olanlan araştıracaklan Yunanistarîdan ÂT jesti STELYO BERBERAKİS~ ATİNA Yunanistan Dışişleri Bakanı Karolos Papulias, Avrupa Parlamentosu'nun siyasi komite toplanüsında Parlamento Başkanı Sergio Ersini'ye ilettiği mektubunda, TürkYunan ilişkilerinın komite toplantısının gündemine getirilmesini istemediğini bildirdi. Haberi yayımlayan haftalık "Pontiki" Dergisi'negöre, Papulias, TürkYunan ilişkilerinin Türkiye ile Yunanistan arasında "ikili bir mesele " olduğu gerekçesiyle, AT içinde görüşulmesine gerek olmadığını belirten mektubundan sonra, Avrupa Parlamenteri ve son olarak Türkiye aleyhinde bir Kıbrıs Raporu hazırlayan Kost Flore'nin tepkisıne yol açtı. Flore, TurkYunan ilişkilerinin, Akdeniz'deki barış ile yakından bağlantıh olduğu gerekçesiyle AT ülkelerini de yakından ilgilendirdiğini, dolayısıyla bu sorunun gündeme getirilmesini istedi. Ancak Papulias, TürkYunan ilişkilerinin Davos görüşmelerinden sonra yepyeni bir döneme gırdiğini ve AT gibi diğer ycrleıde de "iki ülke arasındaki gelişmelerin açıklanamayacak" noktalan bulunduğundan gündem dışı bırakılmasının daha doğru olacağı görüşünü savundu. Papub'as'm bu tutumunu yadırgayan iktidar yanlısı "Pontiki" Dergisi, Yunanistan'm AT dönem başkanlığı süresinde TürkYunan ilişkilerindeki gelişmeleri Yunanistan lehinde kullanma fırsatını elde etmişken, bu konuyu niçin gündeme getirmek istemeyişini "garip" karşıladı. Bütünleme ölüm getirdi ADANA (AA) Adana'da Hikmet Göktaş adlı bir kişinin, ortaokul birinci sınıfta 3 dersten basansız olan oğlu Hakan Göktaş'm ölümüne neden olduğu bildirildi. Verilen bilgiye göre, Hikmet Göktaş oğlunun bütunlemeye kalması üzerine tokat attı, bu sırada başını duvara çarpan Hakan Göktaş hastaneye kaldırılırken yolda öldu. 1936 y | l ı n da Sovyetler Birliği'ndekı Trud Gazetesıny de yayımlanan bu foîoğraftakı 6 yaşındakı Gelya Sergeyevna, Stalın'i hayat boyunca unutamayan ve unutamayacak bir Sovyet vatandaşı The Independent Gazetesi'nde yer alan habere göre Gelya'nın babası Sibirya'da önde gelen bir partı yetkılısı olarak görevh ıken bir toplantı için geldiğı Moskova'ya kızını da getırmış ve Josef Stalın ile tanıştırmıştı. Elinde bir buket çiçekle Stalin'ın kucağına oturan ve ertesi gün Sovyet gazetelerinın bınncı sayfalarını süsleyen bu fotoğrafı çektıren Gelya, güçlü lıderin, tüm hayatını etkıleyeceğını nasıl bılebılırdi? Aradan ikı yıl geçmeden babası, Japonlar hesabına casusluk yaptığı gerekçesiyle kurşuna dızılecek ve annesıne "hapıste olduğu" bıldırılecektı Eşının bağışlanması amacıyla Stalıne Gelya'nın ağzından mektup yazan anne de tutuklanacak ve 32 yaşında ölümüne kadar "halk düşmanı" ılan edilecektı Gelya Sergeyevna, Stahn'ın ölümünden sonrasına kadar, anne ve babasının sonundan kimin sorumlu olduğunu öğrenemeyecek.SBKP 20 Kongresi'nden sonra acı gerçek kendısıne anlatılacaktı Dalyaırda 20 temmuz günü şenlik var Kaplumbağaların kurtulması şerefine 20 temmuzda Dalyan 'a gelecek çevrecilerle birlikte bir şenlik düzenleneceğini belirten Günther Peter, "Kaplumbağaların ciddi olarak korunacağını umuyoruz" dedi. İZMİR (Cumhuriyet Burosu) Dalyan'a ilgi giderek artıyor. Caretta caretta denizkaplumbağalan için Ingiliz BBC televizyonundan sonra Alman ZDF ve ARD televizyonları da çekim yaptı. Bu arada otel yapımından vazgeçilmesi ve bölgenin "ozel korumaya" alınmasından sonra Dalyan ikinci kezçevreci akınına uğruyor. Alman Hayvan Türlerini Koruma Derneği Başkanı Günther Peter ile eşi Brigitte Peter, koruma kararından sonra gelişmeleri izlemek üzere önceki gün Dalyan'a geldiler. Aynı gün Alman ZDF televizyonundan gelen uç kişilik ekip çekimlere başladı. Kaplumbağaların kurtulması şerefine 20 temmuzda Dalyan'a gelecek çevrecilerle birlikte küçük bir şenlik cMzenleneceğini belirten Alman Hayvan Türlerini Koruma Derneği Başkanı Günther Peter, "Kaphımbağalann ciddi olarak korunacaklannı umuyoruz" dedi. Peter, bir yandan Turkiye'ye kaplumbağaların korunması için uluslararası kuruluşlardan "parasal destek" sağlamaya çalışırken, diğer yandan kaplumbağaların yumurtladığı Yunan Sakynthos Adası'ndaki kumsala inşaat izni veren Yunan hukumetini "protest o " edeceklerıni açıkladı. Peter, tum turizm şirketlerinin desteğini bekledıklerini belirterek, "Eğer Yunanistan bu karanndan vazgeçmezse, turizm şirkellerine buraya turist göndermemeleri için çağnda bulunacağız. Aynca dünyadaki tüm çevrecileri de bu konuda haberdar edecegiz" diye konuştu. Bu arada Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Karitas Heosel'ın de 20 temmuzda Dalyan'da gerçekleştirileceği belirtilen şenlığe katılacağını açıkladı. Aynı tarilıte Alman ARD televizyonunun da Dalyan'a gelerek çekim yapacağı öğrenildi. Günther Peter ile birlikte Dalyan'a gelen gazeteci Manfred Kluge ise "Türkiye dogal guzelliklerini konıyabildiği ölçüde turizm alanında gelişir. Yunanistan ve İspanya giderek bu konudaki şansını yilirmeye başladı" göruşunu savundu. Cezaevinde aşk DÜSSELDORF (AA) Federal Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya eyaleti Adalet Bakanlığı, hapishanelerdeki mahkumlara "hayatı şenlendirecek" bir uygulama başlatıyor. Eyaletteki hapishanelerde, sonbahardan itibaren aile buluşma odaları adıyla, bir anlamda "aşk hücreleri" oluşturulacak. Mahkumlar, bu hücrelerde eşleri ile birlikte birkaç saat gardiyan gözetimi olmaksızın bir arada olabilecekler. Dalyan'da gelişmeler Diğer yandan Dalyan'ın Bakanlar Kurulu karanyla "özel koruma "ya alınması, yöre halkında ilk aşamada telaş yaratlı. Ancak Dalyan Koyu için daha önce Çevre Genel Mudurluğu'ne danışılarak hazırlanan imar planının değişmeyecegi, uygulamanın süreceği bildirilince Dalyanlıların rahai bir nefes aldıklarını belirten Belediye Başkanı Ali Gün, "Genel de halk da memnun. Sadece Dalyan dışında Çandır bölgesi vardı. Burası 3. derecede SİT alanı. Burada arsası olanlar \eni karardan sonra >apı yapamayacaklanndan endişelenmeye başladılar. Onlar pek hoşnut degil" diye konuştu. Ali Gun, "Dogal Ha>atı Koruma Demegi ile ilişkije gecerek ellerinde bulunan kaplumbağa filmlerinin Dalyan'daki kahvede göslerilmesi için girişimde bulunuyoruz. Aynca İztuzu kumsalındaki belediye nobetçileri için kaplumbağalı formalanmız da hazırlandı. Bolgenin Bakanlar Kurulu karanyla koruma altına alınması bence çok id karar olmuşlur" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle