Katalog

14 TEMMUZ 1988 HABERLE CUMHURİYET/7 FestivaPde dayanışma Ş da Yanar" senaryo yazarı Işıl Özgentürk Dikili Festivali'nde filmin bazı sahnelerinin kesilerek oynatılmak istenmesi üzerine "Bu festivali başarabilen bir belediye başkanına ve Dikililere saygımdan ötürü filmin sansürlü gösterimine izin verdim" dedi. bazı sahnelerin kesilerek gösterilHANDAN ŞENKÖKEN mesiııe izin verdim" dedi. Işıl ÖzDİKİLİ Dikili 3. Kültür ve Sanat Festivali'nde gün boyunca halkın yoğun katılımıyla, kahvede, çay bahçelerinde söyleşiler, paneller gerçekleştirüiyor. llçenin çeşitli alanlannda folklor gösteıileri yapılıyor, çocuklann da kaüldıkJarı uygulamalı heykel çalışmaları sergileniyor. Okurlar iraza günlerinde yazarlarla birlikte olma olanağı buluyorlar. Sokaklarda kitap, resim ve karikatür sergileri yer ahyor. "Polls videosa" denetimınde süren festival etkinlikleri kapsamında yer alan Ali Özgenrurk'ün yönettiği "Su da Yanar" filrrunin gösterimi yarına ertelendi. lzmir il sıniTİan içinde valiük tarafından yasaklanan filmin gösterimi için özel izin alma çabalaıı sonunda, bazı sahnelerin kesilerek oynatılmasına izin verildi. Bu durumu filmin senaryo yazarı Işıl Özgentürk protesto ederek "Bir filmin baa sahnekrinin çıkartıUrak gösterilmesi bir aydın sanatçı olarak bana utanç vennektedir. Ancak Dikili sokaklannda dolaşüktan sonra Oiof Palme Parkı'ndaki guzd heykeii, orada oynayan cocuklan gördakten sonra bu festivali başarabilen bir belediye başkanına ve DikiliJere saygımdan otnnı gentürk, filmin gösterimi sırasında bazı sahnelenn karartılarak kesileceğini, ancak bu sahneleri gösterim sırasında ızleyıcilere anlatacağını söyledi. "Çark" filminin gösterilmesinden sonra bir konuşma yapan \azar Bekir Yıldız, kültür ve sanatın katledıldiğini vurgulayarak, Türkıye'de hıçbir zaman gerçek "67 ilin valisi de sanki sansur kuruİD ujesi gibi film yasaklıyorlar, bir demokrasi olmadığını savunan kaset toplatıyorUr" dıye yakındı. Oktay Akbal, "Tam bir özgnrluk Festıvalde önceki gün yapılan içinde hiçbir zaman >azı "Basın ve Demokrasi Paneli"ni yanlmadıgım" vurguladı. Türyöneten Hikmet Çetinkaya, Turk kıye'de demokrasinın özlenen rebasınının, basın özgürlüğu ve jimin sözcüğu olduğunu belırterek meslek sorunlan açısından sancılı uluslararası sermayenin Turk bave sıkıntılı bir dönem geçirdiğiui smını ele geçirmeye çalıştığına vurgulayarak, "Biz Tark gazete dıkkati çekti. Ilımlı yazıyla bile cileri, düşünceyi cezalaadıran, ba savcı karşısında hesap verme zosın özgurlügünu lasıtlayan tum nınluluğunu anımsatan Akbal, yasal duzenlemelerin kaldınlma "Nasıl ki demokrasi yoksa, Turkiye'de basın da yoklur" görüşüsını istiyoruz'" dedi. nü dile getirdı. Panele katılan konuşmacüardan Uğur Mıuncn, Turkiye'de baAbdurrahman Dilipak ise asıl sının, holdinglerin ve sermayemn tartışılması gereken sorunun insan taarruzu karşısında olduğunu be hak ve hürriyetleri olduğunu belirterek "Bütün kaleleri tek tek lirterek, "Ben inanç ve fikir hürfethettiler, her şeyi adım adım riyetlerinin yaşama hakkından gaspettiler. Sosyalist parti, Mark daha once gelen bir hak olduğusist partiler yasak. tşçi sendikalan nu kabul ediyor. Insanı insan yayasak. DemokraÖk bir iilkede biç pan şcy, onun bilinci, inana Ue ilbir düşünce, silabiı eyleme dönuş gili bir şcydir. Insanın ahlaki demedikçe suç sayümaz. Bu gibi da gerleri gibi inanç ve kişiligi de valar demokrasimizin yüz karalandır. Bir üısan yazdığı ild yaa için 700 yıla nasıl mahkum olur? Mahkum ederken gazeteci, af gelirse terorist sayılıyor. Boyle bir hukuk anlayışı ancak mizah anlayışı olur" diye konuştu. Turkiye'de emekçi halk kesimlerinin yoğun, planlı bir safdırı karşısında olduğunu ifade eden Mumcu, "Bu saldın, oluslararası sermayenin, egemen suuflann, emekçi sınıflar uzerinde lahakkiımüdür. O nedenle bu biünci kafamıza yerleştirip hangi partiyi destekleyip, hangi gazeteyi okuyacagımıza karar verip, bu karan sabır ve bilinçle uygulamak gerekir" dedi. ideoiojidir" dedi. tnanç ve düşünce özgürlüğüne kısıtlama getirildiğınde, "Insanın olma ozelliginin yiürildigim" büdüren Dıbpak, bunun yaşama hakkından daha önce gelen bir hak olduğunu, bütün insanların, ortaklaşa fikir ve inanç hürriyetini savunması gerektiğini söyledi. Stradan, aynı zamanda seçkin olan insanlann, yaşadığı bir topluluk olarak demokrasiyi düşündüğünü ifade eden Dogu Perinçek konuşmasını şöyle surdurdu: "Bence demokratik olan bir basın, herkesi erdemli. seçkin kılma fonksiyonunu yerine getirecektir. Herkesi sıradanlaşünnak, herkesi sıradanhgı, eşit bir birey olarak yaşamın faziletini anhunış, bunu içtenlikle benimsemiş insan haline getirrneje hizraet eden basın bence demokratik basındır." Turkiye'de devletin, ordunun, milli birlik ve beraberliğin ve dinin "tabo" olduğunu anlatan Perinçek, "Bir otoritenin, bir devletin bize bilgi, haber ve gerçegi istedigi gibi dayatması, yedirmesi tekelini kıran basına demokratik basın diyonız" dedi. Dikili Kültür ve Sanat Festıvali'nin 3. gününde duzenlenen, "TurkYunan ilişkileri ve Silahsızlanma" konulu konferansta bir konuşma yapan, TürkYunan Dostluk Derneği Başkanı Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Turkiye ve Yunanıstan'ın birçok ortak yönleri olduğunu belırterek, "Aslında bu iki ulke. içiçe yaşaması gereken ulkder olmalıdır" dedi. "YARDIM ETTİir Beyoğlu 3 Sulh Ceza Mahkemesı'ndekı dünkü duruşmaaa filmin yönetmenı ve senaristı Muammer Özer tanık olarak dınlendı Ûzer sorgusunda. "Fılm yeğenım olan sanıkla benım aramda yapılan ortak çekım bir film değıldır Ben yalnız bu film, onun ılk çalışması olduğundan ona yardım etmek ıstedım" dedi "Basın ve Demokrasi" panelinde düşünce cezalanna tepki "Sosyalist basın" için toplantı Tophımsal muhalefet sindîrilmeye çalışılıyor„* tstanbul Haber Servisi Yeni Çözüm, Emeğin Bayrağı, Yeni Demokrasi ve Güneşe Çağn dergilerinın başlattıklan "Sosyalist Basın Sushırulamaz" kampanyası kapsamında dergi yönetıcüeri ve çaüşanlannın süresiz açlık grevi 9. gününe girdı. öte yandan kampanya ile ügüi dün yapuan basm toplantısmda "12 Eylulle birlikte toplnmsal muhalefetin sindirilmeye çalısıldıgı" vurgulandı. tstanbul, Ankara, tzmir, Adana ve Edirne'deki dergi merkezlerinde sürdürülerı açlık grevi 9. gününe gjrerken, kampanyayla ilgüi dun "Bilsak"ta bir basın toplantısı duzenlenerek sosyalist basın üzenndeki baskılar protesto edildi. SHP milletvekıli Mehmet Ali Efca ve Avukat Haluk tnancTmn da konuşmaa olarak katıldıklan toplantının açılış konuşmasını yapan "Emegin Bayragı" Dergisi damşmanı Haşim Kılınc, baskılara karşı sessiz kalamayacaklannı bildirdr. Kara Sevdalı Buluf yargılandı tsveç uyruklu olan amcası Muammer Ozer'e, Bakanlıktan izin almadan film çektirdiğı savıyla dava açılmıştı. Beyoğlu 3. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmada filmin yönetmen ve senaristi Muammer özer tanık olarak dinlendi. özer ifadesinde, "Ben tsveç tebasındanım. Türk tebasına geçmek için başvurmuş bulunuyonım. Soz konusu Kara Sevdalı Bulut filminin senaryosunu ben yazdım. Rejisorlugunu de ben yaptım. Film, yegenim olan sanıkla benim aramda yapılan ortak çekim bir film degildir. Ben yalnız bu film, onun ilk filmi oldugundan ona yardım etmek istedim" dedi tstanbul Haber Servisi Fılm yapımcısı Atilla Özer'in, "Kara Sevdalı Bulnt" fılmini, izinsiz olarak yabancı uyruklu birine çektirdiğı savıyla yargılanmasına devam edildi. Dünku duruşmada tanık olarak dinlenen filmin senansti ve yönetmeni Isveç uyruklu Muammer Özer, aslen Türk olduğunu belirterek yeğeni Atüla özer'le ortak film çekmediklerini yalnızca yardımcı olmak istediğini söyledi. Başrollerini Zuhal Olcay, Haiuk Bilginer ve Şahika Tekand'ın paylaştığı "Kara Sevdalı Bulut" fılmine bir ihbar üzerine 27.3.1988 tarihınde el konulmuş, savcılık soruştunnası sonrasında da yapımcı Atilla özer hakkında 'Komünizm propagandası' yapmaktan yargılandılar Vardiya Dergisi'nin Yazı Işleri Müdürü Fuat Musaoğlu ile yazarlarından Bülent Ramazan Ongan ayrı ayrı 7 yıl 3 ay 15'er gün hapis cezasına çarptınldılar. Musaoğlu'nun cezası daha sonra yasa uyarınca para cezasına dönüştürüldü. lstanbul Haber Servisi Aylık olarak yayımlanan Vardıya Dergisi'nin Yazı Işleri Müdurü Fuat Musaoğlu üe yazarlarından Bülent Ramazan Ongan, dergilennin toplatılan 2. sayılannda yayımlanan 3 ayn yanda, TCK'nın 142/1. maddesine aykın olarak "komünizm propagandası" yapmaktan ayn ayrı 7 yıl 3 ay 15'er gün ağır hapis cezasına çarptınldılar. Sorumlu Yazı Işleri Müdürü Fuat Musaoğlu'nun hapis cezası daha sonra basın yasası uyarınca paraya dönüştürüldü. Vardiya Dergisi'nin Haziran 1987 tarihli 2. sayısı lstanbul Devlet Güvenlık Mahkemesi'nce 19.6.1987 tarihınde "tşçi sımfının mücadelesinde stratejik bir olay; 1516 haziran" başbklı yaada komünizm propagandası yapıldığı savıyla toplatılmıştı. tlk sayısı da yine DGM'ce toplatılan dergi hakkında verilen ikinci toplatma karanndan sonra Sorunılu Yazı işleri Müdürü Fuat Musaoğlu ıle yazının yazarı Bülent Ramazan Ongan hakkında dava açılmıştı. SanıkJar yaklaşık 1 yıl süren yargılama sürecinde yaptıklan savunmalannda suçlamalan kabul etmeyip beraatlerini istemişlerdi. Sanıklar Musaoğlu ile Ongaııın katılmadığı lstanbul DGM'deki son duruşmada sanıklarm avukatı Osman Ergin, yazılarda suç unsunı olup ohnadığı konusunda görüşune başvunılan Prof. Dr. Kayıhan tçel'in müvekkilleri hakkında olumsuz rapor verdiğinı vurgulayarak, "HoMing avukatlıgı yapan ve sınıf çıkan saMinan bir kişinin boyle goruş bildirmesi doğal ve kaçımlmazdır" dedi. Dava konusu olan yazılarda TCK'nın 142/1. maddesine aykın olarak komünizm propagandası yapılmadığını savunan Avukat Ergın, "Bu tip davalann gerçekte sosyalist basın uzerinde bir tehdit oluşturmak için açıldığını" ılerı sürdü: 2 gazeteciye 7'şer yıl hapis cezası FESTIVALDE BUGÜN Insan", Ahmet Yürur, Çamlaralü, saat U.OO'de. Bilgi Gökçeer, Defne Yalnız, Atüla tçli, Serap Kuzey, Belkıs Akkale. Liman Sahnesi, saat 21.00'de. g Bekir Yıldız, H.tzzettin Dinamo, Nevzat Çelik, Zıhni Anadol. Saat 19.00'da. Yasalarınm Demokratıkleştırilmesı, Sendikalar ve Meslek Kuruluşları" Çamlaraltı, saat 14.00'te. "Kıtle tletişım Araçlan ve İnsan", Çaybahçeleri, saat 18.00'de. Sftyleşl "Müzik ve Paaıeller "Çalışma BASIN PANEÜ Dikili Festivali'nde "Basın ve Oemokrası" konulu panel düzenlendı. (Fotoğraf Cumhuriyet) Kılınc, aynca açlık grevlerinin 2. günunde Emeğin Bayrağı, 5. gününde de Yeni Çözüm dergilennin son sayılarının toplatıldığını Daha sonra kararını açıklayan bildirdi. mahkeme heyeti, dergideki 3 ayn Basın üzerindeki baskılann cidyazıda komünizm propagandası di bir sonın olduğunu belirten yapıldığı gerekçesiyle, savcımn da SHP milletvekili Mehmet Ali Eren istemi doğrultusunda sanıklar de "İnsanlann duşuncelerinin özMusaoğlu ve Ongan'ı ayn ayrı 7 gürce yayımlanamamasına karşı yıl 3 ay 15'er gün ağır hapis ceza tepkilerimizi gösteriyonu" dedi. sına çarptırdı. Yazı Işleri Müdü Bu tur, basını engelleyıci baskılarü olması nedeniyle Fuat Musaoğ nn geri kalmış ülkelere özgü oldulu'nun hapis cezası basın yasası ğunu ifade eden Eren, "Osmanlıgereğince 24 eşit taksitte ödenmek lardan bu yana sol basın uzerinde kaydıyla günlüğü 300 liradan 798 nep baskılar ohgdmiştir. Sosyalist bin lira para cezasına dönüş basm yasalanı ragmen mucadeletürüldü. sini surdüriiyor. Zafer sosyalist basının olacak. Zafer duşuncenin Alınteri Dergisi Yazı olacaktır. tktidan sagdu>ulu duşunmeye davet ediyonım. Örgutİşleri Müdürü lenme ve doşunce üzerindeki enyargılandı gelleyid maddeler kaidınlmalıdır. Aylık yayımlanan Alınteri Der Dctidara geMiğimizde yapacağımız gisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ilk işlerden biri duşunce ve orgntŞefik Çalık'ın, "Devletin emm'yet lenme ozgurlugu onundeki engelguçlerini alenen tahkir ve tezyif leri kaldırmak olacakür" diye ettiği" ıddıasıyla yargılanmasına konuştu. başlandı. lstanbul 2. Ağır Ceza MahkeSanatçı Edip Akbayram, Abnmesı'nde, dergınin 1 Ocak 1988 zer Karakoç, Huseyin Aydın ve Şıştarihli 8. sayısında "tşkenceciler li SHP Gençlık Komısyonu üe baa iktidarda" başlığı ile yayımlanan kişılerin kampanyayı destekledikve yasadışı TKP ve TİP genel sek lerini bildirdikleri telgrafların reterleri Haydar Kutlu ve Nihat okunmasından sonra konuşan Sargın'a işkence yapıldığı iddia Avukat Haluk tnancı ise Babıalilarına yer veren yazı nedeniyle deki büyük basm organlannın sosyargılanan Şefik Çalık ıçın 1 yıl yalist basın organlannı "korsan dan 6 yıla kadar hapis cezası is basın" olarak gördüklerini öne teniyor. sürdü. Geniş açıklıklann kapatılmasını gerektiren yapıların sanayi tesisleri, askeri ve zirai yapılar, depolar, hangarlar, kapalı spor tesisleri, okullar en temel yapım sorunlan nelerdir diye şöyle bir düşünecek olursanız, aklınıza ilk gelecek olaolar; ısı, ses ve nem izolasyonu, örtülecetrSfan genişledikçe artan konstrüksiyoornaliyeti, eklemeler nedeniyle çoğalaî uygulama sorunlan, kaybedilen zaman vs. vs. Şimdi NASAŞ* inşaatların bütün bu klasik sorunlarına üretim özellikleri ile tek kalemde, kalıcı, kesin ve çağdaş çözüm getiren bir çatı ve cephe kaplama malzemesi sunuyor: Sandviç panel, bü^p"gTjnya'da ve Turkiye'de alüminyum^fl^^aeğer istenirse saç ve bakır levbafar arasına poliüretan enjekte edilerek tıretilmektedir. Ama bir sandviç panelin yukarıda sıralanan sorunlara gerçekten kalıcı ve kesin çözüm getirebilmesi için; • Yaptmında kullanılan alüminyumun TSE 4598'le tespit edilen normlam vygun, • içinde kullanılan poliüntanmyanmazlık • En ve bay olarak maksimum ölçülerde, • Ibliüretanın levhanın heryerinde en iyi izolasyon yoğunluğu olan 3550 kg/m3 arasında homojen dağılmış olması gertkİT. özelliğine sahip, POLİÜRETANU SANDVİÇ PANEL NASAŞ SANDVİÇ PANEL konunun Dünyadaki teknolojik önderi METECNO® uzmanlığıyla, yine METECNO® 'nun geliştirdiği kesintisiz üretim hattında üretilmektedir ve bütün bu özelliklere sahiptir. NASAŞ SANDVİÇ PANEL Turkiye'de üretilen TSE KALİTE BELGESİNE sahip tek SANDVİÇ PANEL'dir. ALUMİNYUM SANAYİİ VE TİCARETİ NASAŞ SANDVİÇ PANEL, NASAŞ® , DİRİKOÇ, METECNO® ORTAKLIĞI OLAN MgDİRİNAS TARAFINDAN ÜRETİLMEKTEDİR. FABRİKA : 41810 Dılıskelesı Gebze Tel :(199) 16550/8 Hat Teleks 34128 qena tr Faks . 16550/8 Hat