19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 TEMMUZ 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURÎYET/5 DÜNTüVSENDA İNCELEME ARAŞTIRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY KİM KtME DUM DUMA BEHİÇ AK Tarih, geçmişin felsefesidir tlk Ftlozoflar / George lumu Üstüne İncelemeler (Studies in Ancient Greek Society) başThomson, Çev. Mehmet hğı altında topladığı yapıtlar, BaH. Doğan, Payel tıda bu alandaki en önemli birkaç Yaymevi, tstanbul 1988, kaynaktan biri sayılmaktadır. Bu 440 s. yapıtlardan Tarihöncesi Ege (The AHMET CEMAL Dünyaca ünlü kültür tarihçisi Egon FriedeU (18781938), başyapıtı sayılan Yenicağın Kültür Tarihi adlı kitabının giriş bölümunde şu satırlara yer verir: "T»rihçilik, geçmiş'in felsefesi demektir. Her şeyin fetsefesi vnrdır, dahası; aslında her şey felsefedir... Bütün insanlar, nesneler ve olaylar. kendine özgü bir dünya göruşünün cisimleşmeleridir. tnsanın tininin görevi, her olguda gizli bulunan idea'yı, biçiro içerisindeki düşiinceyi ortaya çıkarmaktır... Önemli olan, bir şeylerin olması deği], olanlann bilinrnesidir. İnsanoğlu zarif ve uyumlu bedcn yapısına, dik ve soylu yürüyüşune... binlerce ve binlerce >ı] boyunca, Hindistan'da ve Pera'da olsun, Memphis ve Persepolis'te olsun, hep sahipti; ama ancak Yunan sanatı onun güzetliğini anlayıp yansıttıgı anda güzel oldu..." Tarihi "geçmişin felsefesi" olarak almak, genel olarak tarihçiliğin tüm alanlan ve konuları için önemlidir. Ama eski Yunan dünyası söz konusu olduğunda, bu dünyanın geçmişini oluşturan olgulann bir felsefe düzeyinde ele alınması, başka deyişle bu olguların kalıbı içersinde belirginleşen döşâace'ye inilmesi daha da özel bir önem kazanmaktadır. Çünkü cski Yunan dünyası yalnızca güzelin değil, ama estetik de dahil olmak üzere, insanoğlunun öncesiz ve sonrasız düşünce serüveninin artık "bilgece düşünme" sisteraine kenetlenme çabalarının da beşiğidir. Yalnızca belli bir geleceğe değil, ama geleceğin bütiinüne olduğu gibi felsefeyi miras bırakmış bir dünyayı felsefe düzeyinde ele almak, bu mirasa layıkıyla sahip çıkmarun da tek yoludur. Prehistoric Aegean), Celal Üster tarafından dilimize çevrildi ve iki cilt olarak yayımlandı. tlk cildin çevirisi, 1983 yılında çevirmenine Yazko Çeviri Dtrgisi An» Ertaat Çeviri Ödülü'nu kazandırdı. Tarihöncesi Ege'de Thomson, totemcilikten başlayarak yontmataş çağı Avrupası'na, kabile yapısına, çeşitli sınıflandırma sistemlerine, kabileden devlete geçişe kadar uzagerçekte bir toplumun günlük yaşamıyla ne kadar yakından ilintili olduğunun en çarpıcı örneklerinden birini Thomson, Persepbone'nin Kaçınlması'nı anlatırken vermektedir: MHeasis Mysteriaian eylülde kutlanırdı. Gerçi ekim mevsimi tarihsel dönemde ekim syındaydı, ama çok eski cağlarda bir ay önce başlardı. Hasatsa hazirandaydı. Dolayısryla, tohumlak bugday dört ay, yani yüın iiçte birlik suresi boyunca saklanırdı; söylencede de Persephone'nin her yıl yer altında geçirmek zorunda olduğu süre aymdır. tşte bu nedenlerden, Comford, tohumluk buğkaynak olarak ele almıştır. llyada ve Odysseia'yı oluşturan destanlar cemberi, Homeros konusunda tarihlendirilebilen öğeler, Peisistratos'un metin saptaması gibi başlıklar altında üstünde durulan konular, birlikte hem son derece yetkin düzeyde bir fıloloji çalışmasını hem de toplumbilimle temellendirilmiş bir yazın dökümünü sergilemektedir. Homeros'u Azra Erhat ve A.Kadir'in anıtsal çevirileriyle tanımış olan Türk okuru, Thomson'ın bu yapıtıyla destandan gerçeğe uzanan köprüye de kavuşmuş olmaktadır. Yaban düşiinceden felsefeye geçiş f «Rı Yunan Tbplumu Ustı»» Incttemel* "George Thomson, dev çahşmasının dilimize bu defa Mehmet H. Doğan'm usta işi çevirisiyle kazandırdığı üçüncü kitabı tlk Filozoflar'da doğa güçleri, doğal ve toplumsal ilişkiler, büyü ve mit gibi konuları çıkış noktası alarak düşüncenin ayrımlaşma sürecini sergilemektedir." nan geniş bir yelpaze içersinde Ege'nin tarihöncesini aşağı yukan bütün kurumsal gelişmeleriyle birlikte irdelemiş, bu arada karşılaştırmaü yönteme de başvurarak Romalılarda kabile sistemi, Roma'da kralhjjn ana soyundan geçmesi ve Populus Romanus gibi bölümlere de yer vermiştir. Tarihsöylence ilişkisinin ve mitolojinin ("Amazonlar Söylencesi", "Persephone'nin Kaçınlması", "Demeter", "Athena" vb.) sağlam bir yörüngeye oturtulması, Tarihöncesi Ünlü lngiliz bilim adamı Geor Ege'nin temel özelliklerinden bige Ttaomson'ın Eski Yunan Top rini oluşturmaktadır. Mitolojinin Thomson, dev çalışmasının dilimize bu defa Mehmet H. Doğan'ın usta işi çevirisiyle kazandırc dığı uçüncü kitabı tlk Filozoflarda, doğa güçleri, doğal ve toplunı P t K N t K PtYALE MADRA sal ilişkiler, büyü ve mit gibi konuları çıkış noktası alarak düşüncenin aynmlaşma sürecini sergilemektedir. Burada da karşüaştırmalı yöntemden sık sık yararlanılmış, Suriye, Girit, Mısır ve Mezopotamya uygarlıklan, kaçımlmaz temeller niteliğiyle irdelenmiştir. Bu arada bir üstyapı kurumu olarak felsefe, ekonomik temeller (meta üretimi, tunç çağında temel ve üstyapı, Yunan ticaretinin büyümesi, metal para, kölelik vb.) ve siyasal geüşmeler (eski demokrasi, oligarşi, tiranlık, Kleisthenes'in devrimi vb.) doğrultusunda ele alınmıştır. Kitap, bu te HIZLI GAZETECİ \ECDET ŞE\ meller üzerinde Herakleitos'tan dayin hasattan ekime kadar yer al doğal felsefenin sonuna uzanan ÖOPİ tındaki çukuriarda saklanmasının bir süreci kapsamaktadır. VüRKŞN lUMPENUĞİN bir simgesi olarak yonımlamıştır 1987'de ölen George Thomson, Persepbone'nin kaçırılmasını... Gömülen ve yeniden doğan to yıllanm verdiği Eski Yunan Tophumluk ekinin nıhudur Persepho lumu Üstüne lncelemeler'in Aiskne." . ^ hylos ve Atina adlı kitabında tragedyanın doğumunu, yine topHomeros ve Yunan lumbilimsel temeller üzerinde olmak üzere, ele almıştır. Bu son yadtinyası Tarihöncesi Ege'nin beşinci ve pıtın da yayımlanmasıyla birlikte son bölümünü bütünüyk Home Türk okuru salt belli bir toplumun ros'a ayıran Thomson, burada Yu tarihini öğrenmekten öte, çağunıznan şiir sanatııun ve epiğin doğu da tarihçiliğin en yetkin örnekleşunu irdeleTken, Homeros'u da rinden birine de kendi dilinde kabaşh başına gerçek bir tarihsel vuşmuş olacaktır. •r aeıiuiKieRi YAP: BEN AMIMİ BOYLE KISA KISA Dünyada ve Türkiye'de REKLAMC1L1K Milletvekili, günümuzde SHP lzmir Milletvekili olan Kemal Anadol 12 Eylül Günleri'ni izleyen bu ikinci kitabında, 12 EylüPden sonra Barış Derneği Davası tutuklusu olarak Kartal Maltepe ve Sağmalcılar cezaevlerinde gördüklerini ve yaşadıklannı anlatıyor. Anadol kıtabını sunarken şunları söylüyor: "Hiçbir zaman 'Barış Derneği Davası Tarihi'ni yazmak gibi bir amaç taşımıyorum. Tanık olduğum olayları okurlara sunmak ve bir dönemi sergilemek istiyorum. Bu arada ileride yaşadığımız günlerin tarihini yazmak isteyenlere küçücük bir katkım olursa kendimi mutla sayacağım..:1 yal güvenlik hukukunu ayrıntılarıyla inceliyor. ULUSLARIN YENİ ZENGİNLİĞİ / Guy Sorman, / Çev. İsmail Yerguz AFA Yayınları, Mayıs 1988, 267 s. meden oluşuyor. Akyol, kitabı sunarken, "Hâricî ve Şîa ideolojilerini tenkit edince, doğru bulduğumuz çizginin ortaya konulması gereğini hissettik. Bu yöndeki yazılanmızı da son kısıtn olarak kitaba ekledik," diyor. ÇİZGİLÎK KÂMİL MASARACI REKLAMIN GÜCÜ / Haz. Ali Bir Fermani Maviş, Bilgi Yayınevi, Şubat 1988, 431 s. Ülkemizde son yıüann giderek büyümekte olan reklamcılık sektörü üzerine yayınlar son derece sınırlı. Bu açığı bir ölçüde gidermek amacıyla hazırlanmış olan bu kitapta yerli ve yabancı uzmanlann Türkiye'de ve dünyada reklamcılık konusunu çeşitli yönleriyle irddeyen katkılan bir araya getiriliyor. Kitapla ilgili bir değerlendirme yazısım önümüzdeki haftalarda yayımlayacağız. Oya Çakır, Altın Kitaplar, Haziran 1988, 239 s. Fransız gazeteci Guy Sormanın Uçüncü Dünya Ülkelerinde yaptığı gezi ve incelemeler sonunda kaleme aldığı ve özgun adı La Nouvelle Riches des Nations (1987) adlı kiubı Üçüncü Dünya Ülkeleri ve sorunlarına yeni bir bakış açısı getiriyor. Çahşma, Sorman'ın Mısır'dan Hindistan'a, Çin'den Brezilya'ya, Kore'den Küba'ya uzanan onsekiz ülkede üç yıl boyunca yaptığı gözlemlerin bir Kriz 1990 / Ravi Batra, Çev. ılriinit g££>STARtHTE BUGÜN MÜMTAZ 4R/K4,\ 14 Temmuz TEMEL REISPOPEYE THESAILOR.. 1333'TE gUGÜAl, UVLU AME/?/*tfLfj?Z£Z MAX FLE/SCHE& 'V/V HAZHSLAO'Ğl İLK (TÜRKIYE'PEk:!ADIYLA TEMEL M t . H l > \ \ Vı\\AUI>AC« TİJRK SİYASAL YAŞAMINDA KADRO HAREKETİ ABD'nin Southern Methodist Universitesi'nde iktisat profesöru olan Hint asdlı bilim adamı Ravi Batra'nın kitabı, dünyamn 1990 yılında başlayacak ve 1996'ya kadar sürecek büyük bir ekonomik bunalıma doğru gittigini öne sürüyor ve bunalıma karşı alınabilecek önlemler için önerilerde bulunuyor. özgun başlığı The Great Depression of 1990 olan kitaba yazdığı önsözde tanınmış iktisatçı Lester Thurow, "Prof. Batra akademık çevrelerin çekindiği bir iküsatçı. Ve ekonomik tahminler konusunda parlak bir geçmişi var" diyor. OSMAN NURI ERGİN ANKARA BİR BAŞKENT1N DOGUSU mıcı vAVMtvı ANKARA... ANKARA BİR B A Ş K E N T İ N DOĞUŞU Bilal N. Şimşir, Bilgi Yayınevi, Haziran 1988,426 s. Bulgaristan Türkleri, Malta sürgünleri ve Osmanlı Ermenileri üzerine kitaplanyla tanıdığımız değerli araştırmaa Bilâl Şimşir bu son çahşmasında Ankara'mn tarihçesini ve başkent oluşunun öyKüsünü arşiv belgelerine dayanarak anlatıyor. Ankara'mn başkent oluşunun ele alındıgı bölüm için yazar şunları söylüyor: "Ankara tarihinin yepyeni ve çarpıcı bir sayfasıdır bu bölüm. Doğrudan arşiv kaynak larına dayanılarak yazaldı. Yepyeni belgeler kullamldı. Bu belgeler ilk defa burada yayımlamyor. Arşiv belgelerine inmeden ve bu bölümü biraz ayrıntıh yazmadan, Ankara'nın başkent oluşu yeterince aydınlatılamazdı" 1923 YlLlNP/1, ELZIE SE&AR. V/V yA&4TT/Ğt POPBYE, O SlgAOA ÇİZOİğİ S/IS. DlZ'NtN YAN TlPLEIS.lMOeM0l ANCAK, KIA SutZEDE KAZ^NDIĞl £EMPAT/YLE BAŞKlŞ/ PUR.UMUNA 6ELMıÇTİ SEGAR'DAN SONüA MAK FLE/SCHBR 'İN Ç'ZİMİNİ SÜKDUZ.DUĞU POPEYE,IS.PANAK YİYtP (5UÇLEA/MES/YLE UNLJJDUR. GÜUBY TEKSAS'TAKİ C0YSTAL CITye ONUN 8İR HEYIUEU P*KlLMİŞ7r/£ÇiJNKU YÖRBNiN BfJ ONBMU UReTtMl ISPANAtCTlR. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 14 Temmuz 1938 19391989 TaksUerde fazla sürate mani ohnak için Seyrüse/er kazalan hakkmda tetkiklerde bulunmak üzere Milletler Cemiyeti tarafından Orta Avrupaya ve Balkanlara gönderilen Profesör Mragiav şehrimizde de tetkiklerde bulundukıan sonra dün akşamki ekspresle Ankara'ya gitmiştir. Profesör Mragiav hareketinden evvel kendisile görüşen bir muharririmize şunları söylemiştir: " Her memlekette otomobiüerin çoğalması neticesinde seyrüsefer kazalan da gittikçe fazlalaşmakıadır. Milletler Cemiyeti muhtelif memleketlere tetkik heyetleri göndermiştir. Bende Orta Avrupa ve Balkanlardaki tetkiklerimin neticesi hakkmda bir rapor hazırlıyorum. Size şimdilik fazla tafsilat veremiyeceğim. Ancak umumi şekilde bazt muşahadelerimi memnuniyetle anlatabilirim. Türkiyeye üçüncü defa olarak geliyorum. Her gelişimde İslanbuida bilhassa otomobil ve tramvay kazalarmdan şikayel edildiğini duyuyorum. Bu sefer münhasıran bu işle meşgul oldum. Kazalarm en ziyade cereyan ettiği yerleri gezdim, otomobil ve otobüs şoförlerile temus ederek esaslı tetkiklerde bulundum. Türkiy'edeki seyrüsefer kazalarının başlıca sebebi yolsuzluktur. Yol siyasetine büyük bir ehemmiyet atfeden hukümet yeni ve asri yollar yaplıkça seyrüsefer kazalan mühim bir nisbette azalacaktır. Bugünkü şerail allında yapılacak ilk iş şoförleri sıkı bir kontrole tabi tutmaktan ibareltir. Bunda muvaffak olmak için de, birçok memleketlerde tecrübesi yapılan ve mucibi memnuniyel neticeler CADILARIN GÜNBATIMI OSMAN NURI / Ahmet Güngören, Yol ERGİN'DEN SEÇMELER / Yayınları, 1988, 159 s. Ahmet Güngören'in "Bir Antropoloji Elkitabı İçin Yanlar" üst başlığım koyduğu bu kitabı, antropolojlnin temel konularıran ele alındıgı incelemelerden oluşuyor. Kitabın birinci böHimünde antropolojinin yöntembilim açısından konumu tartışdıyor ve büyük antropoloji kuramlan özetleniyor. İkinci bölümde ise Ortacağ Cadılığı konusu antropolojik bir yaklaşımla irdeleniyor. Haz. Selahattin Yıldırım, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Yayını, Nisan 1987, 217 s. TÜRK SİYASAL YAŞAMINDA KADRO HAREKETİ / Merdan Yanardağ, Yalçın Yayınları, Haziran 1988, 214 s. döneminde, ocak 1932 ocak 1935 tarihleri arasında üç yıl süreyle yayımlanan Kadro dergisinde temsil olunan ve siyasal düşünce tarihimizde önemli yeri olan Kadrocu Hareket'in doğuşu, Kadrocuların geçirdikleri düşünsel evrim, Kadro ideolojisi, 1970'lere uzanan etkileri Merdan Yanardağ"ın bu ilginç incelemesinin bölümlerini oluşturuyor. Önsözünü Rasih Nuri tleri'nin yazdığı çalışmasını sunarken yazar şöyle diyor: "Kadrocu düşünce şu veya bu şekilde etkilerini günümuzde de sürdürüyor. Bu açıdan burada tartışacağımız konular yalnızca geçmişimizd değil, bugünümüzü ve geleceğimizi de ilgilendirmektedir!' KARTAL MALTEPE'DEN SAĞMALC1LARA İNSAN MANZARALARI / Kemal Anadol, Yalçın Yayınları, Nisan 1988, 415 s. 1970'lerde CHP Zonguldak HÂRİCÎLİK VE ŞÎA / Taha Akyol, Kubbealtı Marmara Ü. İktisadi ve tdarı Neşriyatı, İstanbul 1988, 263 Bılımler Fakultesi öğretim üyeleri s. Türkiye'de tekparti yönetimi Güzel ve Okur'un birlikte yazdıkları kitap, sosyal güvenlik kavramının dunyadaki ve Turkiye'dekı gelişimını; Türkiye'de bağımlı çalışanların (Sosyal Sigortalar), memurların (Emekli Sandığı) ve bağımsız çalışanlarm (BağKur) sosTaha AkyoPun tslam'da Devrimciligin Sosyolojik Kaynaklan altbaşlığım taşıyan kitabı, bir bölümü daha önce Tercüman gazetesinde tefrika edilen, tslam'da Hâricîlik ve Şîa üzerine iki incele\:Ki'M \MI> ıs SOSYAL GÜVBNLİK HUKUKU / Ali Güzel Ali Rıza Okur, Beta Yayınları, İstanbul 1988, 524 s. Öncelikle Mecellei Umunı Belediye ve Türk Maarif Tarihi gibi eserleriyle tanınan, Türk belediyecilik, şehircilik, düşünce ve eğitim tarihi üzerine birçok çalışmalar yapmış olan Osman Nuri Ergin'in (18831961), belediyecilik ve şehircilik üzerine yazılanndan seçmeler bir kitapta toplandı. Kitap Ergin'in hayatı, çevresi ve eserleri üzerine bilgüeri de kapsıyor. veren Kontrol saatlehni kullanmaktır. Tahograf adını taşıyan kontrol saatlerinin istimali mecburi olduğu takdirde, hiçbir şoför arabanın süratini arttıramaz Madeni bir muhafaza dahilinde ve tamamile kapalı olan Tahograf ancak hususi bir emniyet anahtan vasıtasile açılmaktadır. Muayyen bir sürate ayar edilip muhürlendikten sonra, herhangi bir vesaiti nakliyenin fazla süratle gitmesi imkanlan tamamen bertaraf edilmiş olmaktadır. Esasen fazla suratle gidildiği lakdirde kontrol saati otomatik şekilde düdük çalmakta ve kırmızı lambasını yakarak etrafta nizamsız sürat yapıldığını tespit edecek şahidler temın etmektedir. Bundan başka aletin içindeki diyagram kağıdma Tahografın otomatik şekilde kaydedeceği sürat notları da icabında mahkemelere ibraz edilecek kıymetli vesika teşkil etmektedirler. Kontrol saati Yugoslavyada, Bulgaristanda, Almanyada ve A vusturyada Belediyelerin motorlu vasıtalannda mecburi olarak kullamlmaktadtr. Bu CUMHURİYET K t T A P KULÜBÜ'NDEN HABERLER H A F T A N I N E N Ç O K SATAN K İ T A P L A R I 5.7.198812.7.1988 Stra: Ktd: 079.042 024.024 191.011 017.024 305.001 303.004 021.301 022 326 022 074 281 037 Kltabm AüıfYaıan: Biz Duvar Yazısıyız/Gülay Kutal Cumhuriyet Yıllık'88 Sovyetler Bırliğı ve Orta Doğu/Oleg Fomin, Robert Dovydkov Ekonomı Polıtik Nedir/Sergei ilyin. A. Motylev Sosyalist İnsan ve Etkinlik/T. Oizerman Kalecinın Penaltı Amndaki Endışesi/Peter Hanrike Sözüm Sanadır/Dr. Erdal Atabek Nazım'a Yurttaşlık Hakkı/Kıymet Coşkun Tiyatroda Devnm/Zehra Ipşıroğlu Ozgüriük Savaşında Düşenler Ölmez/Veselın Andreev 1 2 3 Tirt: Belge Belge NIKOMAKHOS'A ETİK / Aristoteles, Çev. Saffet Babür, Hacettepe Ü. Yayınları, Ankara 1988, 142 s. Aristoteles'in uç etik kitabmdan biri olan Ethika Nikomakheia'nın ilk cildi Yunanca aslından dilimize kazandınldı. Hacettepe Universitesi Yayınları felsere dizisinin beşincisi olarak basılan kitapta, Yunanca metin ile Türkçe metin karşıhklı olarak veriliyor. Saffet Babur'un vaptığı çeviriyı orijinaliyle karşılaştıran İoanna Kuçuradi. başlanan Amerikan bağlarının aletin Istanbulda çok faydalı bir kısmmda son günlerdeki olacağına kaniim. Ankaradaki tetkiklehme devam vaziyetten doğan endişenin yersiz olduğunu, bu hastalığın ederek Cenevreye gideceğim." endışe edilen "Kloroz" yani Aslen Avusturyalı olan Profesör Mragiav Türkiyeyı ve sarılık hastalığı olmadığını, diğer bağlara nazaran bu iki Türkleri çok sevdiğini bağdaki bu vaziyetin yerin söyliyerek, ileride maaile ratib oluşundan ileri geldiğini Türkiyeye geleceğini ilave söylemiştir. etmişur. Profesör Ankaradan Ayrıca, Tekirdağ Fidanlık dönüşünde tstanbulda bir Müdürü burada kaldığı bir iki konferans verecektir. gun gibi kısa zamanda içinde ihya edilmekte olan ıneyva bahçelerini de gezerek muhtelif hastalıklar üzerinde izahaı vermiş, meyva ve bağ hastaltklannm sureti tedavisinde kullanılacak Moskova 12 Sovyet Güzel ınahlüller ve bunların sureti Sanatlar gazetesi bildiriyor: istimali hakkmda meyvacılan 2 temmuzdaki Moskovadaki tenvir etmiştir. Şark küliurleri müzesinde, hali hazırda Moskovada bulunan Türk heykeltraşı Bayan Sabiha Bengütaş'm eserlerı sergiye konmuştur. Müzenin Türk şubesinde Bayan Müstakit ressamlardan ve Bengütaşm teşhir edilen eserleri memleketimizin genç ve kıymetli sanatkarlanndan arasında "Ana Başı" heykeli Sermed vefat etmişiir. ve natürmort, Boğaziçi manzaralan, Belçika peyizajlan Merhumun cenazesi sanat arkadaşlan tarafından ve saire gibi on tablo vardır. gözyaşları arasında Türk heykeltraşları arasında kaldmlmıştır. Aılesine önemli bir yer işgal eden laziyeılerimizi beyan eder, Sabiha Bengütaş, 1910 da merhuma da Tanndan rahmet tstanbulda doğmuşıur. Sanat dileriz. mekıebini bitırdikıen sonra ttalyaya gönderilerek orada iki BÜTÜN DÜNYA EL;NıZDE... yıl kalmışlır. Ondatı sonra tstanbul Güzel Sanatlar Akademisinde çalışmış ve eserlerini birçok Turk sergilerinde teşhir eımışıir. Moskovada açılan resim sergisi Genç bir ressam öldü 4 5 6 7 8 9 Inceleme Inceleme Inceleme Roman Anı Belge Inceleme Roman Müreftede meyTacıhk iltyu ediliyvr Mürefte (Hususi) Mürefte bağalarının müracaaü üzerine buraya gönderilen Tekirdağı Fidanlık Müdıiru ve bağcılık • nıüiehassısı Selahaddin, bağalarla birlikte bagları gezerek, yeni lalbikıne GENERAL0 ELECTRIC 1937 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle