27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet ELEKTRONİK IQ ÖLÇÜMÜ Sahıbi: Cumhunyet Matbaacıhk ve Gazeiectlık Turk Anonım Şirketi adına VadırNsdi 9 Cenel Yavın Mu.if > l»js»n Crani. MUevie>* Mudttni Fmi« : l>«ll,s'!. • . • . . . . § ' • '.< • • '.:..! Lm.ıı, sayta [)u/cııı >nnflmerı Ali Anr, 9 frrsıh ıh" \NKAKA \«lçın Do£u. İZMİR Hikmrl Çrtırkay*. AUANA Crlsl BtşlıaKK. Istanbul Haberlen Erfcaıı AlıyıMız, Dtş Haberler Ergua Balcı, Efconomr Osmmm L'lagay, Kuffur Ceh&~t Spor Danışmanı AMalMir YiKrlnmı, Duzelım« R«n» Durb*^ BılımEgınm Ştkin Alpıy, IşSendıka sı.kniı' * teım v. , Haberlen N « * ı Dot*a. Dızı Yazılar Ktrm Çılı^ku, # Koordınator Ahnct korulsan. # Malı l;k h/uı; rkuı, # Muhasebe Bulral VnKr 0 BulçePlanlama. SCT^İ Anı» 9 Reklam AyşıTonııı, Ek Yayınlar Hul>» Akyol • Idare Httscyin Garer. Işlelmt Omttr Çtlik. Bılgılşlem N«il Iral. Basan «r Hıyofi Cumflımyrt Marbualık vc Gazeıealık T.A.Ş TOlk O d * Cad 39/41 Cafaioflu 34334 tsı PK 24ftluanbul Td 512 05 05 (20 haı), Telcı 22246 F u (1) 52« 60 72 # Bunjlar Ank»r> Zıyı Gokllp Blv lnkiUpS.No 19/4, 1ü 133 II 4147. Tdu. 42344 F u (4) 133 II 41/428 # l ı « i r H Zıyı BK 1352 S.2/3. Tel 13 12 30, Tdu 52359 F u (51) 13 12 30 lnOmlCad 119 S Np I Kn !. Tcl 114550119731, TOc» 62155. FM (71) 328 05* TAKVİM 12 TEMMUZ 1988 Imsak. 3.40 Giineş: 5.35 Öğle: 13.14 Jkindi: 17.13 Akşam: 20.44 Yatsı: 22.30 göster zekânı! Takfişt, Çernobü çayma gizli depo TAEK Başkanı Doç.Dr. Atilla Özmen, Karadeniz 'de yaptığı incelemeden sonra TrabzonHopa arası 45 dağınık depoda çaylan 23 yerde toplayacaklanm söyledi. özmen, bu yerlerin adını açıklamadı, ancak çayların "kesin radyolojik ve fiziki korumaya ahnacağım" belirtti. ANKARA (AA) Çaykur'un 47 ayrı deposunda bekletilen ve imha kararı alınan 1986 ürünu yaklaşık 60 bin ton çayın Çaykur bünyesindeki 23 yerde toplanacağı öğrenildi. Trabzon ve çevresinde incelemelerde bulunan Başbakanlık Türkiye Atom Enerjisi Kunımu Başkanı Doç. Dr. Atilla Özmen, Çaykur'un üretimini sürdürebilmesi ve depo ihtiyacının karşılanabilmesi için, TrabzonHopa arasındaki 45 ayn depoda dağınık olarak bulunan radyasyonlu çaylann, "23 yerde" toplanacağını bildirdi. Özmen, radyasyonlu çayların, yerlerini açıklamadığı depolarda, "kesin radyolojik ve fiziki korumaya" ahnacağım kaydetti. Özmen, Çaykur'un AnkaraElmadağ'daki deposunda bulunan 5 bin ton radyasyonlu çay ile İstanbulBuyukdere deposundaki 5 bin ton radyasyonlu çayın da Turkiye Atom Enerjisi Kurumu tesislerinde kontrol altına ahnacağım söyledi. Çayların taşınacağı yerlerde ge 60 bin ton radyasyonlu çay, Karadeniz'de adı açıklanmayan "23 yerde" toplanacak Zehirli çöp Nijeryu'da FRANKFURT (AA) Türkiye'nin zehirli çöp ithaline karşı çıkmasıyla şaşkına uğrayan Alman firmalan şimdi de kendilerine Afrika ülkelerini çöplük seçtiler. Zehirli çöplerin Türkiye'ye gönderildiğinin ortaya çıkmasıyla Afrika'ya yönelen zehirli çöp ihracatçılanmn başta Nijerya, Kongo olmak üzere geri kalmış ülkeleri tercih ettikleri belirlendi. Bu arada Nijerya'nın Koko Limanı 'nda Federal Aimanya ve ttalya'dan gönderildiği belirlenen tonlarca zehirli çöpün bulunması büyük yankılar yarattı. Federal Alman televizyonlanmn birinci kanalında dün yayımlanan "Weltspiegel" adlı haber programı konuya geniş yer verdi. Dış Haberler Servisi Kişinin zekâ düzeyinin sayısal göstergesi olan IQ, artık elektronik olarak ölçülebüiyor. Kamuoyuna yenı açıklanan habere göre, IQ yaklaşık üç yıldan beri kiasik test yöntemiyle değil. kişinin kafasına bağlanan elektrotlar, bilgisayar ve kulakhklar yardımıyla ölçülebiliyor. The Independent Gazetesi bu başarımn sır olarak saklanmasının nedeninin, bulusun yanlış kişilerin eliııde kötü amaçlar için kullanılması olasılığı olduğunu belirtiyor. Gerçekten de buluşun sahipleri olan Dr. Nefl Robin&on \e Paulette Robinson, aldıklan iüm önlemlere karşın, bir firmanin kendilerinden elektronik IQ testini, sıkıcı işlerde çalışmaya razı olacak kişileri seçmek ıçin kullanraayı talep ettiğini bildiriyorlar. Testın ılk geliştirilme nedeni ise zekâ katsayısı ölçümunden çok, bunamanın ilk belırtilerinin önceden saptanabilmesine yöneük. Böyleceai'e doktorları bile hafıza kaybı ve benzeri bunama belirtılerini önceden gözleyerek hastalannı uyarabilecekler. Bunamayı ölcmek için geliştirilen bu elektronik sistem, IQ'nun saptanroasında da kesine yakın sonuçlar veriyor. Sistemin uygulandığı ve yaşlan 6 üe 9 arasında değişen 50 çocuktan elde edilen sonuçların, aynı çocuklara verilen kiasik IQ testlerinin sonuçları ile hemen hemen aynı olduğu bıldiriliyor. Çaykur'un Ankara ve Istanbul'daki depolarında bulunan 5'er bin ton çay ise TAEK'in tesislerinde kontrol altma alınacak. Nühleer santral konusunun yeniden gündeme geldiğini belirten özmen, hükümetin yapişletdevret formülü ile teklif beklediğini söyledi. rekli araştırma, ölcüm ve kontrollerin yapıldığını, bu yerlerin yerleşim bölgesi dışında oldugunu ifade eden TAEK Başkanı Özmen, şöyle dedi: "Denemeler yapıldı. Kesinlikle sızıntı söz konusu olraayacak. Son incelemeler çaylann şu andaki dunımuyla dahi tehlike otoştormadığını gösteriyor ve aktivitesi de suratle azalıyor. Karar verilen yerierde kimseye /arar vermesi de söz konusu değil. Taşımak için hazıriıklar yapılıyor. Aldığımız önlem, daha emniyelli kılacak ve sabit konuma getirilecek." Doç. Dr. özmen, kesin çözümun 1015 bin dönümlük, bu türden radyoaktif maddelerin yığılabileceği bir yerin bulunmasıyla sağlanacağım kaydetti. Boyle bir yerin 1 yılda bulunmadığını, bunun uzerine bu yola gidildiğini anlatan Özmen, yer bulunması halinde çayların gerekirse taşınabileceğini söyledi. Doç. Dr. Atilla özmen, nükleer santral kurulmasımn hâlâ gundemde oldugunu kaydederek, "Yapişletdevret modeliyle tek lif geimesi halinde hüküınel buna hazır" dedi. Doç. Dr. Özmen, Türkiye'nin nukleer enerji alanına er ya da geç girmek zorunda oldugunu, bunu kaçımlmaz bulduklarını belirtti. AJternatif enerji kaynakJannın, gelişmiş ülkelerle aramızdaki enerji boşluğunu doldurmaya yeterli olmadığjnı kaydeden özmen şöyle devam etti: "1985 rakamlanna göre Türkiye'de kişi başına tüketilen elek(rik 750 kilovatsaattir. Bu rakanı, Yunanistan'da 3 bin 500, Amerika'da 11 bin, F. Almanya'da 14 bin, Fransa'da ise 12 bin kilovatsaattir. Bu farkı aksi halde kapatmak mumkun değil." Özmen, en verimli enerji kaynağının nükleer enerji oldugunu, diğer enerji kaynaklarıyla karşılaştınldığında riskinin de fazla olmadığını anlattı. Doç. Dr. Özmen, nükleer santral cahşmalanna 1975 yılında başlanmasından sonra Kanada Atom Enerjisi Şirketi (AECL) ve F. Alman KWU firmasının Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) ile görüşmeler yaptıklarını hatırlattı. Firmalardan bir kısnvrin gerekli finansmanı sagJayamaması uzerine nükleer santral kurulmasımn ertelendiğini belirten özmert, "Tamamen finansman konusunda uyuşma olmadıgı için, bu işler biraz askıda kaldı. Şimdi bir Fransız firması (Framtome) yapişletdevret formiilünü kabul etmiş" dedi. Nükleer santral için yer seçimı yapıldığını, Akkuyu ve Sinop'ta iki bölge belirlendiğini kaydeden özmen, ilk santralın Akkuyu'da yapılmasımn planlandığını, hâîâ altyapı ve liman inşaatı çalışmalarının sürduğünü bildirdi. Gıda reklamı kadında etkin ANKARA (AA) Yapüan bir araştırmada, kadınlann televizyon, radyo ve gazete reklamlarmdan etkilendiklerini ve alışverişlerini buna göre yönlendirdikieri belirlendi. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyeleri Doç. Dr. Perihan Arslan, Yusuf Topkara, Aydan özdemir ve Suat Yurdunkulu, "Kitle haberleşme araçlarının kadın beslenme bilgilerine etkileri"ni inceleyen bir araştırma yaptılar. Araştırmada, kadınlann yüzde 62'sinin radyo ve televizyondaki yiyecek reklamlarmdan etkilendiği ve bunun sonucunda, en çok margarin, meşrubat, makarna, salça, konserve satın aldıklan İcaydedildi. DikiliKtiltür Şeııliği başladı HANDAN ŞENKÖKEN DtKİLİ Dikili 3. Kültür ve Sanat Festivali dün yapüan açılış töreniyle başladı. Açılış törenine tzmir Valisi Nevzat Ayaz, Kaymakam Hayati Soylu ve festivale gelen SHP milletvekilleri, İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Nevzal Helvaa, Turkiye Yazarlar Sendikası 2. Başkanı Demirtaş Ceymın, konuklar, yazarlar ile sanatçüar katıldılar. Dikili Belediye Başkanı Osman Özgnven yaptığı açılış konuşmasında, "Kültür ve sanat festivali insanı, insanlığı konu alıyor. Dikili Festivali demokrasimizi, dostlugu, kardeşügi, banşı savunuyor" dedi. festıvale ilk katılan vali olan tzmir Valisi Nevzat Ayaz yaptığı konuşmada, Dikili Festivali'nin kendine özgü nitelikleriyle Türkiye'de yapüan sayılı ulusal ve uluslararası nitelikli festivaller arasında yer aldığtru ve kültür, sanat zenginliklerinin sergilendiği, her yönüyle turizmin gehşmesine katkıda bulunduğunu belirtti. Başbakan Turgut özal, Dikili Belediye Başkanı Osman özgüven'e gönderdiği mesajda, "Dikili Sanat ve Kültür Festivali'ne davetiniz için teşekür eder, festivalin başanlı geçmesi düegiyle selam ve muhabbetlerimi sunanm" dedi. SHP Genel Baskanı Erdal tnönü'nün mesajı ise şöyle: "Demokrasi, banş, dostluk ve dayanışma yolondaki örnek çalışmalannudan ötüriı sizi içtenlikle kutlar, sevgili DikilUeri knrnlması yakın sosyal demokrat düzenimizdeki balk festivallerinde de balusmak dilegiyle sevgi ve saygılanmla selanüanm." İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Nevzat Helvacı, Dikili Festivali bünyesinde TürkYunan dostluğuna katkı sağlandığına dikkati çekerek, "Hdkümetler arasındaki ilişldler fazla önem taşımıyor. Halklar arasındaki ilişkiler somutlaşryor" dedi. Türkiye Yazarlar Sendikası 2. Başkanı Demirtaş Ceyhun ise, ülkenin demokratikleşmesi için yerel yönetimlerin bu tür etkinlikler yapmasının zorunlu olduğuna deginerek, "Dikili Belediyesi diger belediyelerden farklı biçimde festival kavramına, demokratikleşme doğnıltusuııda bir anlam verdiği için onları kutlanm. İlk kez geliyonım, doğrusu geldigim ve bu gerçegi gördüğüm için memnunom" dedi. Festivald,e bugün saat 11 .OO'de Çamlaraltı'nda Ertan Unver'in yöneteceği "Kooperatifçilik ve Demokrasi" konulu panele Ata Ünver, Halil Arkayın, Hilmi Doğu, Nedim Tarhan katılacak. Saat 18.00'deki "Basın ve Demokrasi" konulu paneli Hikmet Çetinkaya yönetecek. Panele Abdurrahman Dilipak, Doğu Perinçek, Feyzi Hepşenkal, Oktay Akbal ve Uğur Mumcu katılacak. Çamlaraltı'nda saat 15.00'te videodan "Çark" filminin gösteriminin ardından yazar Bekir Yıldız konuşma yapacak. Ayrıca Erbil Tuşalp, Kemal Anadol ve AJi Sirmen kitaplarmı imzalayacak. Ekran, hamileye çocuk nııı düşürtüyor? Hayvanla gelen hastahk İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türk Veteriner Hekimler Birliği'ne bağlı Ankara Veterinerler Derneği Başkanı Doç. Dr. Nevzat Eren, "Halk Sağlığı ve Beslenmede Veteriner Hekimliğın önemi" konulu incelemesinde, birlik tarafından yapüan araştırmada, her yıl 40 bin kişinin tifo ve paratifoya, 70 bin kişinin bulaşıcı sanlığa, 130 bin kişinin dizanteriye ve 1 milyon 400 bin kişinin de mide hastaltklanna yakalandığımn belirlendiğini açıkladı. Dıs Haberler Servisi Çağmuzm vazgeçilmez aracı bügisayann ekranı tehlike mi saçıyor? Ekran başında çalışan kişilerde katarakt ve kas incelmesı olasılıkiannın artacağı, hamile kadınlarda düşüklerin ve sakat bebek doğumu görülecegi endi$esi bu konuda birçok araştırma yapılmasına yol açıyor. Newsweek Dergisi'nin haberine göre Anierika'da 1980 yılından bu yana ekran kullanıcıları arasında, nedeni anlaşılamayan bir düzine düşük vakasırun kaydedilmesi ile endişeler gittikçe alevleniyor. Şimdiye kadar araşurmacılar henüz hastalıklar ve ekran başında çalışma arasında belli bir ilişki kurabilmiş değillerdi. Ancak yeni bir araştırma, haftada 20 saatten fazla bilgisayar ekranı karşısında çalışan haraile kadınlann, diger büro işlerinde çalışan kadınlann iki misli sayıda düşük yaptıklarını ortaya koydu. Araştırmayı yürüten gmp, bulgulannın aşırı ekran kuilanımı ve dusük arasında bir ilişki oldugunu gösterdiğini, fakat bu ilişkinin ekrana maruz kalmaktan mı yoksa çalışma koşullarından mı ileri geldiğini kesin olarak saptayamadıklannı belirtiyor. San Francisco bölgesinde yürfltulen araştırmada 1583 kadının sorgularıdiğı bıldiriliyor. 'Yüz karası değil, kömürkarası' Çoğunluğu Amasra köyleri ve civardan gelen aileler... Iğneile kuyu kazar gibi günde 1 ton kömür topluyorlar. Sonuçta 30 bin liraya satabildikleri bu kömür için harcanan emek, sabır ve işçliğin bedelinin para ile ölçülmesi çok zor. Burası Amasra. Karapınar koyu. Karadeniz'in bu şirin ilçesinde TKl'nin DiJaver ocağı arıtma tesislerinden çıkan kömür artıkları kilometrelerce uzunluktaki taşıma bantlarıyla bu koydan denize püskürtülüyor. Çamur taş ve kömür artıkları küçük derecikler oluşturarak denize akıyor. Bu koyda kadınlı erkekli yuze yakın insan kömur parçalarım ayıklayarak geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Orhan Veli'nin "Yüz karası değil, kömur karası, böyle kazanılır ekmek parası" dedıği türden. Kiminin ayağı çıplak, kiminde plastik sandalet var. Ellerinde bir çekic, bir de kova. Alışkın haraketlerle çekici vurup kömürü taştan ayınyorlar ve kovaya atıyorlar. Denizde ise kepçe daldırıp üstte kaJan kömürleri topluyorlar. Çoğunluğu Amasra köylüleri ve civardan gelen aile grupları. Naylon çadırla koyda kalanlar da var. Toplanan İcömürler tepede aile öbeklerine yığılıyor. Sonra kömürler çuvalla alıcılara teslim edilmek üzere küçük teknelerle Amasra ve çevre kıyılara taşınıyor. İğne ile kuyu kazar gıbi bir yönteroJe bir grup bazen gunde 1 ton kömür topluyor. Sonuçta 30 bin liraya satabildikleri bu kömür için harcanan emek, sabır ve işciliğin bedelinin parayla ölçülmesi çok zor. Tam anJamıyla "ekroegini taştan çıkaran" Karapınar koyu ahalisi sıcak yaz günlerinde Türkiye kıyılarından madalyonun bir başka yüzünü gösteriyor. Bir elde çekjç, bir eMe kova. Alışkan nareketJerle, çekiç vurularak kömür taştan aynlıyor, kovaya atılryor. Karapınar Koyu'nda insanlar, sabahtan aKşama dek ikJ buklum, kömür parçaları topluyor. (Fotoğraflar: Metiner GOren) Konya'da BruceUa Türkiye, akılb silah üretecek EVREN DEĞER ANKARA NATO'nun önemli projeleri arasında sayılan *Woflı" ve "wki" mühimmat üretiminde Türkiye de yer alacak. NATO üyesi 8 ülkenin çeşitli firmalanmn oluşturduğu konsorsiyumda, Türkiye"den ASELSAN, MKEK, GAMA ve Havelsan da yer alıyor. Vurulmak istenen hedeflere kendiliğinden kilitlenen ve hedefin dost ya da duşman olup olmadığuu yine kendiliğinden saptayan "akıllı" ve "zeki" mühimmat uretimi ile ilgili ön çahşmalar 1984 yılında başladı. Bu dönemde yapıian çalışmalarda 13 ülkenin firmalan yer alırken, daha sonra yapılan elemeler sonucunda 8 ülke firması kaldı. 8 NATO üyesi ülkenin firmalan, çeşitli konsorsiyumlar içinde bölünerek, üretim yapabilecekleri alanlan belirlediler. Edinilen bilgilere göre, 1990 yıüna kadar proje ile ilgili fızibilite, test ve deneme çalışmalannın tamamlanması ve seri üretime geçilmesi planlanıyor. Önümüzdeki günlerde yayımlanacak olan Savunma ve Havacı Avrupa elektronik savaşta gerikaldı Dış Haberler Servisi Avrupa'da bilgi teknolojisinin geleceği konusunda karanlık tahminler yurütuiüyor. fyimser ve kötümser bütün uzmanlar ise 1990'lann, Avnıpa Topiuluğuna dahil ulkelerdeki elektronik firmalan için öiüm kalım yılları olacağı göruşünde birleşiyorlar. Internationai Herald Tribune Gazetesi'nin, "1992 yılında Avrupa" konulu özel ekinde yayımlanan bir incelemeye göre, tüm dünya elektronik pazarında Avrupa'nın payı 20 yıl önce yüzde 25 iken, bugün yuzde 20'ye duşmüş bulunuyor. Buna karşılık Avrupalılar, dünyanın çeşitli yerlerinde üretilen bilgi işlem, iletişim ve tuketiciye yönelik elektronik araçların yüzde 33'ünü satın alıyorlar. Dünyanın en büyük 7 bilgi işlem şirketi arasında tek bir Avrupa firması bulunmuyor ve Avrupa'nın elektronik ve bilgi işlem sektöründeki ticaret açığının da artması bekleniyor. lyimser gruplar ise, yüksek teknoloji alarundaki gelişmelerden duydukları sevinci gizlemiyor ve Avrupa'nın kurtuluşunun araştırma, geliştirme, üretim ve ticaret konularında kurulacak ortaklıklarda yattığını belirtiyorlar. Kısaca bilgi teknolojisi olarak adlandınlan elektronik, iletişimin ve bilgi işlem dallarını kapsayan sanayi sektörü, Avrupa'nın ekonomik geleceğinde büyük önem tasıyor. lık Dergisi'nde yer alan bilgilere göre projeye katılan ülkeler şöyle: "ABD. Kanada, Fransa, Batı Aimanya, İtalya, Türkiye, Hollanda ve Ispanya." Savunma ve Havacıhk Dergisi'nde yer alan bilgilere göre, "tüm hava koşullannda akıllı mühimmat" konsorsiyumunda yer alan Aselsan, bu tür mühimmat için "gnç kaynagı geliştirme" konusunda çalışmalar yapacak. Dergide, "uluslararası hassas mühimmat üretimi" ve "otonom hassas güdümlü mühimmat" projelerinde yer alan MKEK, GAMA ve Havelsan'ın yapacağı görev ile ilgili aynntılann henüz kesinleşmediğine dikkat çekildi. Söz konusu projede üretilecek "akıllı" ve "zeki" mühimmat ile ilgili bazı teknik bilgiler ise şöyle: Akıllı muhimmat: Bir yön gösterici sayesinde hedefı bulan veya hedef civarma atıldığında kendiliğinden hedefı bularak vuran mühimmat. Zeki mühimmat: Hedefin dost veya duşman olup olmadığmı ayırarak ona yönelen, yani aynm ve sınıflama yapma yeteneğine sahip mühimmat olarak tanımlaruyor. KONYA (AA) Hayvanlarda yavru atma ve maltahumması olarak görulen, insanlara da bulaşan Brucella hastahğının Konya'da giderek yaygınlaştığı bildirildi. Yübaşından bugüne kadar Konya kent merkezindeki sağlık kuruluşlanna başvuranlardan 35 kişide Brucella hastalığı görüldü. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Bülent Baysal, 19821987 yılları arasında Brucella hastahğının en çok Konya'da görüldüğünü, söyledi. BURSA (AA) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, köpeklerde bulunan ve insan sağlığım tehdit eden parazitleri araştırıyor. "Bursa yöresi köpeklerine parazit araştırması" adlı proje hakkında bilgi veren Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Şevki Ziya Coşkun, araştırmayla, köpeklerde bulunan ve insan sağlığına zararlı parazitlerin tespit edilerek, uygulanacak mücadele yöntemlerinin belirleneceğini söyledi. Parazit tehlikesi İskendenın karidesine viskili yas töreni Bir zamanlar balık cenneti olan tskenderun Körfezi'nde ariık balıkçıların yüzu gülmüyor. Fenol, azot ve fosforla yüklü deniz, insanlara küsmüş gibiydi... BERAT GUNÇIKAN tSKENDERUN Fatih Feri botu iki kısa, bir uzun sirenle duyurdu hareket ettiğini. Yolcular kaptam alkışladı, mendirek geçildi ve feribot körfeze açıldı. Iskenderun 8. Uluslararası Tbrizm ve Kültür Festivali'nin son gününde "karides" kokteylli feribot gezisi böyle başladı. Bu, nesli tüketildikten sonra koruma altına alınan, avlanması yasaklanan karidesler için rakılı, viskili bir "yas" tutmaydı. Çok değil, on yıl önce tskenderun körfezinde balıkçılar her ağ atışlannda 200300 kilo balık çekerlerdi. Avladıklan karidesler Türkiye'nin en büyük, en leziz karidesleriydi. Çok sevinmişti Iskenderunlular ıSDEMlR kurulduğunda; "tş sahası" denilmişti, "Sanayileşiyonız" denilmişti. Ardından gübre fabrikalan kurulmuş, tSDEMlR'in üretime geçmesiyle başlayan "göç" daha da hızlanmıştı. Liman yapıldıktan sonra, petrol yüklü tankerler bu limana yanaştıktan sonra sevinçleri daha da artmıştı. Artık zengin "ilçe" oluyorlardı. Beton yığınları birbiri üstünde yükseldiğinde yine şevindiler. Bereketli tanm alanlan yok ediliyordu, ama sanayileşme bu yokluğu karşılayacaktı nasıl olsa. 1940'larda 20 bin olan nüfus 200 bine yaklaştığında, önce "soluk" alamadıklannı hissettiler. Gecekondulann sayısının apartmanların sayısını geçtiğini gördüklerinde ise bir yerde hata yaptıklarını anladılar. Fransızların yaptırdığı kanalizasyon sistemi yetmeyince, denize döktüler tüm atıkJannı. Artık sahile çıktıklarında tamdık yuz göremiyorlardı. Sıcacık bir "merhaba" ya, içten bir "gülüşe" hasret kalmışlardı. Anneier akşam yürüyüşlerinde çocuklannı özene bezene giydirmiyordu. Fayton sefalannın alımlı. göz ucuyla selam veren madamlan, her tanıdık göruşünde şapkasını çıkaran mösyoleri de yoktu artık. Kiliselerden yükselen org, gitar sesleri de kesilmişti. Kilden Kilisesi'nde bir isçi aiiesi oturuyordu, tahta oymalarla süslü bir ev kömür deposuna cevrilmişti. Körfezde artık karides yoktu, balık da azalmıştı. Her yıl Akdeniz'de 350 milyon ton petrol taşımyordu ve bunun 330 bin tonu denize dökülüyordu. Fenol, azot ve fosforla yuklenmişti deniz. Balıklarda tat kaJmamıştı, üstelik kötü kokuyordu hem deniz hem de balıklar. Başbakanlık Çevre Genel Müdurlüğu Çevre Standartları Daıresi Başkanı Dr. Ali Rıza Yılmaz, festival kapsamında verdiği "Deniz Kirliligi" konulu konferansta körfezi kirleten etkenleri anlatıyor ve ekliyordu: "Doğu Akdeniz. çevre kirliligi bakımından üzerinden önemk dunılması gereken bir bolgedir." tskendenınlu 25 yıllık balıkçı Yusuf Deniz, hamsiden öte tüm balıklann çıktığı denizini özlemle aruyordu. Limanda 200'e yakın balıkçı vardı ve artık tüm uğraşılan balıklan nasıl kandıracaklarıydı. "Yeni yeni teknikler geliştiriyoruz" diye konuştu Deniz. Yeni yera, a£, olta teknikleri deniyorlardı, ama balık yüzlerine gülmüyordu. Tüccann eline duşmüşlerdi. Surekli tüccara borçluydular. Artık balıkçı kahvesine otunıp birbirlerine takılamıyorlardı. Konuşulan tek konu "borç" ve "zam" olmuştu. Her yü 75 bin yeni kanserli Fatih Feribotu tunınu tamamlayıp limana döndüğünde, bitirilemeyen içki şişeleri garsonlara çaktınlmadan çantalara konuldu. Daha limandan ayrılmadan *vagmalanan' yiyeceklerden artanlar denize atıldı. 600 yolcu arasında selam verecek bir dost bulamayan, denize atılan çöplere öfkeyle bakan tskenderunlu, derin bir iç geçirdi. Şimdi geceydi ve tskenderun ışıl ışıl güzeldi. Gecenin çirkinliği örttüğünü düşündü. Ama güneşle birlikte denize dökülen kanalizasyon, denizin üzerinde çöpler, ISDEMtR'in bacalarından yükselen dumanlar, gelişıgüzel kondurulmuş yapılar ve birbirine selam vermeyen insanlar görülecekti. Bir kez daha sahile baktı ve "Şimdi tskenderun için ağlamalıyız" dedi. ANKARA (ANKA) Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler de kalpdamar hastalıklarından sonra genel ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan kanser, Türkiye'de korkutucu boyutlarda bulunuyor. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nca haztrlanan bir raporda, Türkiye'de her yıl yaklaşık 75 bin yeni kanser ol^Uiunun ortaya çıktığı belirtildi. Raporda, Türkiye'de sağlıklı kanser istatistiklerinin bulunmadığına değinilerek, dünya genelindeki kanserin yaygınlık düzeyi göz önüne alınarak, Türkiye'de de kanserin yüzbinde 150300 dolayında görüldüğüne dikkat çekildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle