23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 TEMMUZ 1988 CUMHURİYET/ll Jackson Londra'da Amerikan pop yıldızı Michael Jackson, bir dizi konser vermek uzere İngiltere'ye geldı. İlki unlu VVembley Stadyumu'nda olacak konserier dizisi için Londra'nın Heathrovv Havaalam'na ınen Jackson ve menajeri Frank Dileo'yu, çok kalabalık bir hayran grubu karşıladı. Ancak güvenlik nedenleriyle yaklaşmalanna izin verilmeyen Jackson hayranlan, unlü yıldızın uzaktan el sallamasıyla yetinmek zorunda katdılar. (Fotoğraf: Reuter) Kandemir Fas'ta RABAT (AA) Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Nüzhel Kandemir. Ortadoğu'da barış ve istikrarın sağlanamamasından üzüntu duyan Türkiye'nin, bolgedeki istikrarsızhğın giderilmesi için Arap ve tslam ülkelerinin daha sıkı birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerini arzuladığını bildirdi. ?iyasi istişarelerde bulunmak amacıyla Fas'a giden Kandemir, Fas Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri taraftndan onuruna verilen yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye ile Fas arasında birçok ortak nokta bulunduğunu bdirterek Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, geçen yıl Fas'a yaptığı ziyaretin iki ülke arasındaki ilişkiterde bir dönüm noktası oluşturduğunu söyledi. Islam ülkeleri birlik içinde hareket etmeli' ZDF'nin Paris bürosiında işgal PARİS (AA) Federal Almanya'da tutuklu 13 Kürdün serbest bırakılmasını isteyen bir grup Kürt militan, bugun Alman ZDF televizyonunun Paris'teki bürosunu işgal etti. Telefonda adını açıklamayı reddeden bir militan, Federal Almanya'da tutuklu 13 arkadaşlarının, Avrupa'da terörist bir grup oluşturmak suçundan 4 ila 6 ay arasında hapis cezasına çarptırıldıklarını kaydederek, "Bizisteğimizi açıkladık, Federal Almanya'daki bu 13 kişi serbest bırakılmalıdır" diye konuştu. Kürt militanlar, daha önce de Paris ve diğer Avrupa kentlerindc, yine aym amaçla çeşitli kuruluşların bürolarını işgal etmişlerdi. Missi International güzellık yanşmasına katılacak guzeiler, dün tanışma kokteylinde bir araya geldiler Resimde, Tokyo Oteli'nde basına pozveren güzeller. (Soidan saga) Jamaika guzelı MtcheJle Samanta. Meksika güzelı Aleıandra Merino, Isveç güzelı Ulnka Helena VVesterren, Finlandiya güzeli Sari Susan Paakkonen ve Hindistan güzelı Shıkha Swarup görulüyor. (Fotoğraf: AP) Güzeller Tokytrtla, Mısır'da bir yıl içinde atılan ya da hayvanlara yedirilen ekmeğin tutarının 730 milyon dolan bulduğunun anlaşılması üzerine hükümet, halka bir pağrı yaparak ekmek konusunda tasarruflu davranılmasını ıstedi. Resimde tanesi iki piastere (bir sent) satılan ekmekler görulüyor. (Fotoğraf: Reuter) Mısır'da ekmek tasarnıfu HABERLERİN DEVAMI Cumhurbaşkanı Evren'in Ziyareti... (Baftarafi 1. Sayfada) Ancak yine de böyle bir ziyaretin gerçekleşebilmesi zaman almıştır. Türkiye'de demokratikleşme yolunda en azından bazı dönemeçlerin geçilmesi beklenmiştir. 12 Eylül'e "anlayışla" bakan muhafazakâr Thatcher hükümeti de bu konuda kendi kamuoyunun duyarlığını göz önünde tutmuştur. En üst düzeyde bir devlet ziyaretinin gerçekleşmesi için bazı diplomatik önkoşulların varlığı, ülkemiz açısından hiç kuşkusuz hoş olmamıştır. Ancak bu çerçevede yer alan bir gerçek hiçbir zaman aözden kaçırılmamahdır. Herhangi bir Üçüncü Dünya ülkesi değildir Türkiye. Yerini Batı dünyası içinde seçmiştir; Avrupa Konseyi'nin üyesidir; insan haklan sözleşmelerinin altında devlet olarak imzası vardır; Avrupa Topluluğu'nun 1963'ten beri "ortak üyesi"d\r ve "tam uyelik"m\ç\n resmen başvurmuştur. Türkiye'nin bu konumu, siyasal açıdan uyulması gerekli bazı yükümlülükleri ister istemez gündemde tutmaktadır. Bu konuda asgari bir çizginin varlığı bilinmektedir. Türkiye kendi politik gelgitleri içinde klmi zaman bu asgari çizgiye oturmakta, kimi zaman uzaklaşmaktadır. Ama ne yazik ki o asgari sınırın üstüne bir türlü tam anlamıyla ve istikrarlı biçimde çıkamamaktadır. Bugün neredeyiz? Bu sorunun karşılığını şirridilik geçiyoruz. Cumhurbaşkanı Sayın Kenan Evren'in, Kraliçe Elizabeth'in resmi konuğu olarak bugün başlayacak üç günlük ziyareti, TürkIngiliz ilişkilerinin genellikle pürüzsüz bir dönemine rastlamaktadır. İki ülke arasında herhangi bir sorun olduğu söylenemez. Siyasal ilişkiler uzunca zamandan beri istikrarlı bir seyir izlemektedir. ingıltere'ye devlet başkanı düzeyinde yapılan ziyaretlerin törensel ve "halkla ilişkiler" yanı genellikle ağır basmakla birlikte, Sayın Evren'in, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak 21 yıllık bir aradan sonra Londra'ya yaptığı bu ziyaretin iki ülke ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunmasını diliyoruz. LONDRA Miiiiîietrik karşıl ama progranu İngiltere'yi her yıl ortalama iki devlet başkanı ziyaret ediyor. Ve bu konukların nasıl karşılanacağı, nasıl ağırlanacağı, en az 150 yıllık bir geleneğe ve programa bağlı. Bütün bunlar bir kitapçıkta en ince ayrıntısına kadar belirlenmiş. Aym kitapçıkta, beklenmedik bir gelişme olursa uygulanacak alternatif programlar bile belli. E. EDİP ÖYMEN LONDRA tngütere'yn her yü ortalama iki devlet başkanı ziyaret ediyor. Kraliçe Elizabeth, misafirlerini dönüşümlü olarak Londra ve Windsor Kalesi'nde ağırlıyor. Cumhurbaşkanı Evreıt1 in ağırlanmasında sıra Londra'da. Konuk devlet başkanlarının karşüanması ve ağırlanması, en az 150 yılhk bir uygulama ve geleneğe bağlı. Bu uygulama, bazı küçük farklüıklara karşın hemen hemen bütün konuklar için geçerli. Bu nedenle bütün ziyaretler boyunca kimlerin nerede ve nasıl görevlendirileceği en ince aynntısına kadar belli. Karşılama törenleri için hazırlanmış olan yönergede her türlü soruya cevap bulmak mümkün. Öyle ki, Trafalgar Meydaru'ndan saraya giden bir kilometre uzunluğundaki "Kırmızı YoTa dizilecek askerlerin aralanndaki mesafe, kimin, hangi komutu, hangi an vereceği, bandonun kaç adım atacağı, askerlerin birbirlerinden kaç adım uzakta olacakları, kaldırımdan kaç santim uzakta yürüyecekleri, törenin hangi anında, neyin çahnacağı gibi ve daha pekçok konudaki aynntı bu kitapçıkta yer alıyor. Ziyaretin, dakikası dakikasına bir planı da yine kitapçıkta var. Örneğin, hangi ziyafette kimin, ne giyeceği, masada nerede oturacağından, otomobillerin nerede ve nasıl park edebüeceklerine kadar yine her aynntı düşünülmüş. Geriye, bu reçeteyi uygulamak kalıyor. Hiçbir şey şansa bırakılmıyor, hiçbir şey gelişiguzel değil. Ya elde olmayan nedenler? Kitapçıkta alternatif planlar bol: "Konuk başkanın ucağı Gatwick yerine Heathro* Havaalanı'na inmek zorunda kalırsa ne yapılır? Saganak yağmur yağarsa ne yapılır? Kraliyet treni geciktirse ne yapıhr?" gibi olasılıklara da soğukkanlı çözümler var. Konuk devlet başkanlarının başkentlere hep uçakla gittikleri günümüzde tngiltere hâlâ 19. yüzyıl geleneğini sürdürüyor: Kraliçe, konuk devlet başkanını, saraya vakın bir istasyonda karşılıyor ve üzeri açık bir atlı arabada (lando) götürüyor. Eskiden seyahatler gemiyle yapıldığı için îngütere'ye giden konuk devlet başkanlan, Manş Denizi'ndeki bir limanda karaya çıkar, oradan Londra'ya trenle giderlerdi. lngiltere bu geleneği 1958'e kadar sürdürdü. O yıl devrin Batı Abnan>a Cumhurbaşkanı "Theodor Heuss", Gatwick Havaalam'nı kullanan ilk konuk başkan oldu. Ondan beri de her resmi ziyaret için aynı yol izlendi: Kraliyet treniyle Londra1 ya, oradan da 1902 yüından kalan landoyla saraya. testo amacıyla hazırlanan bir önerge, milletvekillerinin imzasına açıldı. Ana muhalefet lşci Partisi Milletvekili "Jeremy Corbyn" tarafından hazırlanan ve ilk siyah kadın milletvekilı "Diane Abbott" başta olmak üzere ilk aşamada 32 kişi tarafından imzalanan önergeye, en az 60 ımza daha atılacağı sanılıyor. "General Evren'în İngiltere'yi ziyaretini benimsemiyoruz; ziyaretin Türkiye'de demokrasi oldu> gu şeklinde yanlış bir kanı yaralOğı görüşünde>iz . Kendisinin 1980 askeri müdahalesini yapbğını, binlerce sendikacının hapsedilmesine neden oldağunu, Kürt halkına karşı bir savaş yüruttügünü haürtryoruz" denen önergede, aynca bütün siyasal tutuklulann serbest bıraküması ve Türk halkı için sendikal ve siyasal özgürlük garantisi verilmesi isteniyor. Öte yandan "Uluslararası Af Örgütü"nün de çarşamba sabahı Türkiye Büyükelçiliği önünde yapılması planlanan gösterilere katılacağı açıklandı. GOZLEM UGUR MUMCU (Baştaraft 1. Sayfada) tılan "Berilyum" adlı gri renkte alkalıtoprak metall satışını engellemek için... Daha önce Amerika, Türk hükümetinden kibarca şu istekte bulunmuştu: Satmayın Irrverteri... Bizimkiler o günlerde, "peki" demesine demişler; demişler, ama Istanbul'da "Eti Elaktronik" adlı şirket "lnverter"\ üç parçaya bölmüş; böylece elektronik aygıtı parça parça Pakistan'a göndermiş... ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Michael Armacost, geçen yılın temmuz aytnda Türkiye'ye gelmiş ve "ImertBr" konusunun TurkAmerikan ilişkilerinde "birincı derecede öncelikli sorun" oldugunu bildirmişti. O günlerde olayı haber almış ve sizlere duyurmuştuk... Pakistan'daki "Khan LaboraJuvan". "Ulvslararası Atom Enerji Ajansı" denetimine bağlı değildir. Amerika'nın Ankara Büyükelçisi Or. Hupe'nin son bir yıl içinde kafasını en çok işgal eden konu budur. Nası! olmasın? ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan sürekli mesaj alıyor. Hâlâ önleyernediniz 'Inverter'lerin Pakistan'a gönderilmesini? Konu, HindistanPakistan ilişkilerini birincı derecede ilgilendiriyor. Çünkü, Pakistan bu yolla atom santralları kuruyor. Hindistan buna "peki" der mi? Peki ne yapsın zavallı Hupe tek başına? Git... gel; git... gel; düşun... taşın... hayır; yok, yok... olmuyor. Ama Hupe bu... Hemen aklına birönlem geliyor... Bu önlemi önce yakın çevresi ile konuşuyor; sonra da Dışişleri Bakanlığı'na ulaştırtyor. Nedir önlem? önlem, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu taraiından Amerika 1 ya işlenmek üzere gönderilen yakıta "ambargo" koymaktır! Gerçekten de "ambargo" konuyor... Sen Invertehn satışını engellemezsen ben de senin Atom Enerjisi Kurumunu yakıtsız bırakınm... Haydi buyurun bakalım!... 8 Ü "Inverter" konusu önemli... Gerçekten çok önemli. Hem Amerika için önemli hem Hindistan için... Bu yüzden, ABD ve Hindistan büyükelçiliklerinde bu konuda dosyalar açılıyor, yazışmalar yapılıyor... Ne yapsın Türkiye? Bir yanda "kardeş Zıya" öte yanda "dost ve müttefik ABD..." Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık... Ben adım gibi eminim. Bu hafta sonu Türkiye'ye gelecek olan Hindistan Başbakanı Gandı, sözü dolaştırmadan doğrudan bu konuya girecek: Pakistan'a Inverter satmayın... Gandi, hem bunu isteyecek, hem de "Türidye üzennden Pakistan'a gönderilen Güney Afrika 'Berilyumu'nun satışını engeileyin" diyecek. Peki neye yararmış bu "Berilyum?" "Berilyum", nükleer reaktörlerde ve Xışını tüp camlarda kullanılırmış... Pek dikkat edilmezse bu madde "Berilyosız" denen bir hastalığa yol açarmış... Bu iş çözümlenmese Dr. Hupe, gerçi "Berilyosız" hastalığına tutulmayacak, ama "ülser" olacak bu yaşından sonra... Eeee... Ne yapalım? Etme bulma dünyasıdır bu... "Kardeş Zrya"y\ bu kadar şımartırlarsa olacağı budur. Hindistan ile Pakistan kapışırlarsa, Amerika bu savaştan bizi sorumlu tutacak; duydukduymadık demeyin! Baü Avrupa'ya ilk ziyaret (Baştarafı 1. Sayfada) olması nedeniyle Kıbns sorunuikinci kez bir Batı ülkesini, ilk kez nun ön plana çıkması bekleniyor. de bir Batı Avrupa ülkesini ziyatngiltere garantörlük statüsüne ret etmiş olacak. rağmen kendini fiilen soyutladığı Cumhurbaşkanı Evren'e Dışiş Kıbns sorununa gene de tarihi leri Bakanı Mesut Yılmaz, Dışiş bağlanndan dolayı özel bir ilgi leri Bakanlığı Siyasi tşler Müste duyuyor. tlgisinin nedenlerinden şar Yardımcısı Büyükelçi Nurver biri de adada bulunan iki askeri Nureş ile Dışişleri Bakanlığı Söz üssü. Kıbns Rum Yönetimi'ni, cüsü Büyükelçi tnal Batu da eşlik Kıbns'ın meşru temsilcisi olarak edecekler. Londra'da bulunduğu görmesine rağmen, Londra bugüsüre içinde kraliyet ailesinin ikâ ne kadar sorun konusunda met ettiği görkenıli Buckingham • "dengeli" bir politika gütmeye Sarayı'nda ağırlanacak olan Cum özen göstermiş ve bu çerçevede sühurbaşkanı Evren'in ziyaretinin rekli BM Genel Sekıeteri'nin iyi "törensd" ve "halkla Uişkiler" ya nıyet girişimlerini desteklediğini açıklamış bulunuyor. nının ağır basacağı bildiriliyor. Londra yakınlanndaki Gatwick Diğer uluslararası ve bölgesel Havaalam'na inecek olan Cum sorunlar e)e almırken özellikle son hurbaşkanı Evren, buradan resmi gelişmeler ışığında tranIrak savakarşılama için Victoria tren istas şı ile Körfez bunalımının üzerinyonuna geçecek. Evren, istasyon de durulması bekleniyor. Yıllardır da Kraliçe II. Elizabeth ve kocası Körfez'de bir devriye fılosu bulunEdinburgh Dükü Prens Ptaiiip ile duran tngiltere, Türkiye'nin savaş kraliyet ailesinin bazı mensupları ile ilgili olarak güttüğü "aktif tarafından karşılanacak. Cumhur tarafsızhk" politikasım yakından başkanı ile Kraliyet ailesi daha izliyor ve özel konumundan dolayı sonra atlı muhafızlar eşliğınde atlı Ankara'yı ileriye dönük olarak arabalarla Buckingham Sarayı'na potansiyel bir arabulucu olarak hareket edecekler. Kraliçe Eliza görüyor. beth, öglen ve akşam Buckingham Başbakan Thatcher'ın NATO Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Evren ittifakının en hararetli savunucuonuruna biı yemek verecek. larından olmasından dolayı Evren ile Kraliçe arasında baş DoğuBatı ilişkilerindeki son gebasa görüşmeler planlaruruş değil. lişmeler de büyük olastlıkla günAncak çeşitli vesilelerle bir araya deme gelecek. tngiltere, INF Antgeldiklerinde uluslararası sorunlaı laşması'nı desteklemekle beraber, ve ikiü ilişkilere genel olarak de nükleer silahlara dayanmayan biı ğinileceği ifade ediliyor. Gözlem savunma doktrinine karşı çıkıyor. ciler, Kraliçe'nin güncel politika INF Antlaşması sonrasında ise ya kanşamadığıru, ancak özel me konvansiyonel açığın telafi edilrakı olduğu için bu konulara ge mesi için çok kısa menzilli nüklenel ifadelerle değindiğini bildiri er füzelerin (SNF) ortak savunmayorlar. yı pekiştirecek biçimde konuşlanöte yandan Cumhurbaşkanı dınlmalannı istiyor. Bu arada Evren'in Başbakan Margaret konvansiyonel savunmanın da Thatcher ile yann yspacagı göriiş guçlendirilmesini destekliyor. mede konulann daha sornut bir Cumhurbaşkanı Evren'in aynbiçimde ele alınacağı kaydediliyor. ca Türkiye'nin Avrupa ile entegCumburbaşkanı Evren ile Marga rasyonu açisından AT üyeliğinin ret Thatcher arasında Başbakan önem taşıdığmı belirterek, Ingillık konutu olan "10 Downing tere'den bu konuda yardımcı olStreef'te yapılacak gönişme bir masını isteyeceği de varsayüıyor. saat sürecek. tkili ilişkiler ele almırken daha Dışişleri çevreleri, Başbakan çok ekonomik ve ticari konulann Thatcher'm heyetlerarası görüş ele alınacağı tahmin ediliyor. lnmeler yapmadığını, bu nedenle giltere, Türkiye'nin ticaret yaptığı Cumhıırbaşkanı Evren ile baş ba ülkeler arasında beşinci sırayı tuşa görüşeceğini bildirdiler. tuyor. Bu arada lngiltere, aralannBu görüşmede, konunun gün da 3. Boğaz Köprüsu, Ankara docelliği ve Türkiye ile tngütere'nin ğal gaz dagıtım şebekesi, alçak ir1959 Zürih ve Londra anlaşmala tifa savunma sistemi ile helikopn gereğince garantörlük statüleri ter üretimi projesinin de bulunduğu Türkiye'deki birçok sivil ve askeri proje için teklifler vermiş bulunuyor. Resmi görüşmelerden sonra Başbakan Thatcher, Cumhurbaşkanı Evren onuruna bir öğle yemeği verecek. Böylece Cumhurbaşkanı Evren ile Başbakan Thatcher, resmi görüşmeler dahil 2.5 saat kadar beraber olacaklar. Cumhurbaşkanı Evren, perşetnbe günü bir gfinlüğüne trenle Cambridge"e geçip burada ünlü Cambridge Üniversitesi'nin rektörü Michael VVilliam McCrum tarafından ağırlanacak. Kraliçe'nin treni Kraliçe'nin kırmızımor arası şarap renkli treni, özellikle bu tür ziyaretlerde kullanılıyor. Yılda en fazla 80 gün çalışan tren, tam bir ytlrüyen otel. Kraliçe trenine en çok, tskoçya'ya tatile giderken biniyor. Bazı vagonları 1920'den, çoğu 1960'lardan kalan trenin yenilenmesi için bütçeden 7.5 milyon sterlin (1 milyar 875 milyon lira) aynldı. Tren, on yıl öncesine kadar saatte ancak 70 kilometre hız yapabiliyordu. İki yıl önce ise birkaç saatlik bir yolculukta 8 kere bozularak 43 dakika rotar yapması "skandal" olmuştu. Hızı bir ara 45 kilometreye kadar düşmüş, trenin yanı sıra yürüyen işçilerin, Kraliçe'ye sürekli el salladıkları gönilmüştü. Bir başka seyahatte ise restoran vagonundan Kraliçe'nin vagonuna geçiş kapısı açılamamış, anahtar bulunamamıştı. Hiç adet olmadığı halde ilk istasyonda tren durrouş, kahvaltı bir tepsiyle perondan geçirilerek Kraliçe'nin vagonuna götünUmüş, ancak bu kez de güvenlik görevlileri kapıyı açmamıştı. Yenileştirilecek trende bu tür sorunların da olmâyacağı ifade ediliyor. İngiliz basını Tören ağırlıklı Diplomatik gözlemciler, Cumhurbaşkam Evren'in ziyaretinin "lörenser yanının ağır basacağını ve bunun bir çeşit "halkla ilişkiler" ile "Unıtım" gezisi olacağııu belirtiyorlar. Cumhurbaşkanı Evren'in Daily Telegraph Gazetesi'ne verdiği demeç ile Observer Gazetesi ve Economist Dergisi'nin çıkitlıklan özel Türkiye ekleri ve Financial Times'ın ziyaret ile ilgili olarak Türkiye hakkında çıkan haberlerinin bu açıdan önem taşıdığmı belirtiyorlar. Pürtiz Ziyaretle ilgili esas pürilzün insan haklan örgütleri, Kıbrısh Rumlann ve Londra'da yaşayan rejim aleyhtan Türklerin düzenleyecekleri gösteriler olması bekleniyor. Dışişleri çevreleri, tngilterei nin, ziyaret ile ilgili her türlü güvenlik tedbirini aldıgmı belirtiyorlar. Bu arada tngiltere'de yaşayan Türklerin ve Kıbnslı Türklerin düzenleyecekleri lehte gösterilerin aleyhte olanlan dengeleyeceğini kaydediyorlar. Cumhurbaşkanı Evren, 15 temmuz cuma günü Londra'dan aynlarak Türkiye'ye dönecek. Ciddi İngiliz gazetelerinden "Goardian", Cumhurbaşkanı Evren'in ziyaretine ilişkin olarak yayımladığı iki haberde ziyaretin tngiltere ve Türkiye boyutlanıu değeriendirdi. Gazetenin Ankara muhabiri "Adrian Foreman" imzah haberde, "tngiltere ağırlıgını, Türkiye'nin uluslararası saygınlıgını pekiştirmek için koyuyor. Ancak Cumhurbaşkanı Evren, Türkiye'nin insan haklan konusunda uluslararası boyutta eleştirildiği bir sırada İngiltere'yi ziyaret ediyor" dendi ve ziyaretin, Türkiye'nin "1980 askeri müdahalesinden uzaklaşıp, Avrupa demokrasileri kuröbone kabule layık bir ülke oldugunu" göstereceği ifade edildi. "Türkiye'de insan haklannın en çok çignendigi öne sörülen dönemde" Evren'in devlet başkanı olduğu hatırlatılan haberde, "Parlamenter derookrasiye hızla dönülmesi ve askerin kıslasına çekilmesi Batıyı olurnlu etkiledi" dendi. Gazetedeki ikinci haberde ise Londra'da Türklerin yoğun yaşadıklan semtlerde, özellikle son bir haftada gözlenen gerginliğe değiAvam Kamarası'nda Cumhur nildi ve "Ziyaret, solcn mülteci başkanı Kenan Evren'in İngılte Türklcr arasındaki acı tarbşma ve re'ye yapacağı resmi ziyareti pro çekişmeleri unutturdu" dendi. KlMKlMDİR Edip Telli: tşi kacakçılık Haber Merkezi Eski CHP'nin Mardin Milletvekillerinden Mehmet Telliagaoğlu'nun ortanca oğlu olan Edip TeUiağaogiu, Türkiye'nin bir numaralı eski eser kaçakçısı olarak kabul ediliyor. Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nce hakkında kasım 1984 yıhnda verilmiş bir gıyabi tutuklama kararı bulunan Telliağaoğlu, halen Almanya'run Münih kentinde yaşıyor. Soyadını sonradan "Telli" olarak kısaltan Edip Telli, 1938 doğumlu ve Münih'te Griffos galerisinin sahibi bulunuyor. Edip Telli'nin büyük ağabeyi Nizamettin Telliağaoğlu, Uşak yöresinden 196O'lı yıllarda New York Metropolitan Sanat Müzesi'ne kaçırılan "Karun'un hazineleri"nin satılmasında önemli rol oynamıştı. Nizamettin daha sonra tstanbul'da sigara ^açakçılığı yaparken polisle giriştiği çatışmada ölmüştü. Nevzat Telliağaoğlu ise, Edip Telli'nin küçük kardeşi. O da Londra'da yaşıyor. Şu anda eski eser kaçakçılığında tngiltere ve Amerikan piyasasını, ağabeyinin aracıhğıyla besliyor. LondraMünih ve tstarıbul arasında yabancı kaçakçılarla dolaşıp, Türkiye'den aldığı eski eserleri pazarlıyor. Nevzat Telliağaoğlu 1970'li yıllarda Avrupa'da uyuşturucu kaçakçıhğından tutuklanmıştı. yakalanmış, ancak kaçarak Ahnanya'ya dönmüştü. Türkiye, Alman uyruğunda olan Telli'yi, Interpol kanalıyla Avrupa'da aratmış. ancak hakkında "kırmızı bülten" çıkartılmadığı için herhangi bir işlem yapılamamıştı. Bu olaydan sonra tçişleri Bakanlığı'nın, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne talimat vererek Edip Telli'nin kırmızı bültenle geri istenmesinin zorunlu görülduğu Antalya Savcıhğı yetkililerince belirtilmişti. 1984'ten beri Elmalı'da ortaya çıkanlan "yüzyılın definesi" olayında Fuat Aydınel'le birlikte aranan Edip Telli, çeşitli ülkelerin pasaportlanyla Türkiye'ye giriş çıkış yapmıştı. Son pürüz giderildi (Baştarnft 1. Sayfada) minin bu son tavrıyla ilgili gereken bilginin Ankara'ya da ulaştığı Dışişleri BakanlığYna yakm güvenilir kaynaklar tarafından doğrulandı. BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs özel Temsilcisi Oscar Camillionun, Türk ve Rum yönetimleri arasında izlediği mekik diplomasısi sonucu, bu noktaya vanldığı anlaşıldı. Rum yönetiminin son tutumu, dün KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanı Kenan Atakoi'u ziyaret eden BM Genel Sekreterliği Kıbns özel Temsilcisinin Yardımcısı James Holger tarafından KKTC tarafına duyuruldu. Toplumlararası görüşmelerin başlamasına ilk adım olacak Denktaş Vasiliu görüşmesinin tarihi daha sonra açıklanacak. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın önerilerinde "baz" olarak alınmasını öngördüğü 1977 ve 1979 anlaşmalannın tek başlarına anlam ifade etmeyeceklerini belirten ve bunlann da söz konusu edilemeyeceği gündemsiz ve ön koşulsuz bir tanışma goruşmesı or,.. ren Turk tarafının çııu}i sonunda, Perez de Cuellar'ın öneri ve açış konuşmasına 1980, 1981 ve 1984 belgelerinin de eklenmesi Rumlarca kabul edildi. Ancak bu henüz resmen açıklanmadı. Buna karşılık zirvede 29 Mart belgesinin sözü edilmeyecek. Bir KKTC yetkilisi, "Bunun, bugiine dek savunulanlaıia bir celişki oluşturup oluşturmayacağı" sorumuza, "1980,1981, 1984 anlaşma ve belgelerinin kabul edilmesi çok önernliydi. 29 Mart belgesinin, 1980, 1981, 1984 belgelerinin kabul edilmemesiyle bir anlamı olmayacaktı. Çiinkii 29 Mart belgesi, 1981 ve 1984 gönişme, anArets F«)co oyesıdır Bî* laşma ve belgelerinin yavnısudur" yarutını verdi. Vasih'u yönetiminin, "1984'e kadar olan belgeleri, Denktaş ile ya İN6İÜZÜSAN0KULURI pacağı göruşmeve de ternel olarak DANIŞMAMERKEZİ kabul etroesi", bir "döniiş ve vazgeçiş" olarak kabul edilirken, Cumhurıyel Cad 173MBEImadağ Rum muhalefeti, bunu ayrıca, 80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı "Denktaş'ın isteklerini kabul" Tel (1)148 39 77 olarak değeriendirdi. 148 79 43132 9684 Camillion, son gelişmelerle ilTlx 27498 TUSMTR gili olarak BM Genel Sekreteri PeFax (1)13^97 29 rez de Cueller'ı bilgili kılıyor. 23 KİŞİ GÛZALTMDA Antatya Mali Şube ekipleri tarihi eser kaçakçılığı yapan 23 kişiyi yakalayarak gözaltına aldı. Ele geçirilen 500 parça tarihi eser müzeye teslim edildi. (Fotoğrai: AA) Yine kaçırıyorlardı (Bafiarafı I. Sayfada) son yılların en büyük kaçakçılığı olarak nitelendirilen olayın gerisinde yine Edip Telli'nin olduğu anlaşıldı. Öğrenildiğine göre, olayın geniş boyutu, Istanbul Atatürk Havaalanı'nda R haziran günü Münih'e gönderilmek üzere kargoya verilen yarım ton ağırlığındaki Roma dönemine ait "Bcrekel Tannçası"nın ele geçirilmesiyle ortaya çıktı. Antalya Müze Mudürlüğü, bu kacakçılık olayı üzerine mali polisi uyardı. Daha sonra polis ekipleri yörede geniş bir araştırmaya başladılar. AA'mn haberine göre, Türkiye'nin en büyük tarihi eser kaçaİcçısı diye bilinen ve şimdilerde Münih'te oturan Edip Telli'nin iş arkadaşları oldukları belirlenen Ibnthim Selçun ve Muslafa Büyükaksoy'un İstanbul'dan Antalya'ya gelerek bazı kişilerle ilişkiye geçtiklerini saptadı. Bu kişilerin, Burdur ve Antalya'nın meTkeze bağlı bazı köyleri ile Serik, Manavgat, Gazipaşa ve Alanya'da kaa çalışmaları yaptıkları öğrenildi. Tarihi eser kaçakçılan, adı geçen kazı yerlerinde, yaklaşık 500 parça heykel, altın ve gümüş sikke, şamdan buldular. Kaçakçılann lideri durumundaki İbrahim Selçun (65), Antalya'da bir otelde alıcılarla pazarlık ederken mali şube ekiplerince suçüstü yakalandı. tbrahim Selçun, emniyetteki ifadesinde, yurtdışında bulunan Edip Telli adına calışüklannı itiraf etti. tbrahim Selçun'un ifadesi üzerine, iş ortağı Mustafa Büyükaksoy ile kacakçılık olayına karıştıkları belirlenen Yaşar Gezer. Yakup Aklaş, Mustafa Başer, Aşur Alüntaş, Muryen Yağdı, Veli Yılmaz, Kemal Dokçam, Mehmet Ali Akkuzu, Mustafa Akkuzu, Mehmet Külçer, Nazmi Gökçe, Mehmet tursem Ankan, Ali Uysal, Abdurrahman Öten, Mahmut Baltacı, Yusuf Sertgöz, Haceli Şirin, Muharrem Yildız, İbrahim Can, Ali Can ve Hüseyin Şahin, gözaltına alındılar. Ele geçirilen bronz heykeller, bronz büyük bir kol, iki büyük heykel ve parçalan, gümüş' ve bronz sikkeler, bronz kaplar ile cam gözyaşı şişeleri gibi parçalardan oluşan 500 tarihi eser, Antalya Müzesi Müdürlüğü'ne teslim edildi. Antalya Müzesi yetkilileri, "Mali polise bölgemizde böyle bir şebekenin oldugunu bildirdik ve takip edip yakaladılar." Yetkililer, yöredeki çeşitli "ören" yerlerinde kaçak kazılarda çıkartılan ve Edip Telli aracılığıyla Avrupa ve Amerika'ya pazarlanmak üzere hazırlanan bu Interpol aracılığıyla aranan eserlerin, 3 milyar lira değerinde Edip Telli, önce ttalya'da oldugunu belırttiler. MIT raporu Muhabire soruşturma İstanbul Haber ServUi MİT raporuyla ilgili olarak Sabah Gazetesi muhabiri Ünal tnanç hakkında Ankara Savcılığı'nca soruşturma açıldı. Soruşturma kapsamında Nokta Dergisi'nde yayımlanan açıklamaları nedeniyle gazeteci trfan Taştemur'un da ifadesine başvuruldu. Nokta Dergisi'nin 22 Mayıs'ta yayımlanan "MİT Raporutıun Gölge Adamlan" başlıklı yazıda açıklamalanna yer verilen trfan Taştemur'un ifadesi Ankara Cumhuriyet Savcılığı'mn talimatı üzerine tstanbul Basm Savcısı Osman Cücük tarafından alındı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle