19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 HAZİRAN 1988 HABERLER CUMHURİYET/13. likrgılandılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) TKP ve TİP genel sekreterleri Haydar Kırtlu ve Nihat Sargın, 206 günlük gözaltı ve tutukluluk süresinden sonra Ankara Devlet Güvetvlik Mahkemesi'tıde (DGM) yargıç önüne çıktılar. 19'u tutuksuz toplam 21 sanıklı davanın ilk duruşmasına Kutlu ve Sargın'Ia birlikte 17 tutuksuz sanık katıldı. Davanın ilk gününde duruşma salonuna girebilen 182 sanık avukatı, "savunma yapraa olanaklannın kalmadıgı" inancında olduklarını bildirertk, duruşma salonunu terk ettiler. Avukatlar daha önce mahkerne heyetine başvurarak, salonun küçüklüğu nedeniyle duruşmaya çok sayıda avukatın ve dinleyicinin katılamadığını belirterek, salonun değiştirilmesini istemişlerdi. Ancak avukatlann bu istekleri mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Mahkemenin karşısında toplanan çok sayıda yurttaş sabahın erken saatlerinden itibaren salona girmek için yoğun çaba harcadılar. Bu arada gerek gazeteciler, gerekse yabana gözlemcilerin zaman zaman polisle tartıştıkları gözlendi. DGM önünde bekleyen kalabalık grup içinden Celal Kelkitli, Mehmet Kelkitii, Remri Özdemir, tbrahim Aydogan adlı 4 kişi polis tarafından gozaltına alındı. Duruşma sırasında söz alan Kutlu ve Sargın, dışardaki izleyicilerin salona alınmasını ve "durnşmada açıkhk ilkesi" sağlanmasını istediler. Duruşma sonunda mahkeme davay\ 17 haziran cuma günü saat 9.00'a bıraktı. Türkiye'ye 16 Kasım 1987 günü •îldikten sonra Ankara Esenboğa .avaalanı'nda siyasi polis tarafından gozaltına alınarak Emniyet Müdürtüğü'ne gotürülen TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu ve TİP Genel Sekreteri Nihat Sargın, 5 Aralık 1987 günü tutuklanarak Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne konuldular. Toplam 206 gunlük gözaltı ve tutukluluk süresinin ardından dün Kutlu ve Sargın yargılandılar. DGM önünde cezaevi arabasından mahkeme salonuna alman Haydar Kutlu'nun bu arada, "Yaşasın demokrasi" diye bağırdığı duyuldu. Bundan sonra duruşmayı izlemek üzere mahkeme salonunun kapılanna hücum eden yerli ve yabancı basın mensupları, yabancı parlamenter ve insan hakları savunucuları ile bunları kapıdan uzaklaştırmak isteyen polisler arasında çeşitli tartışmalar çıktı. Bu sırada duruşmaya katılmak üzere mahkeme önüne gelen yaklaşık 350 kadar avukatın içeri girme istekleri önce yanıtsız bırakıldı. Ancak daha sonra mahkeme savcısı Nnsret Dcmiral'ın isteği üzerine avukatlar ana giriş kapısı önünde bir sıra oluşturarak tek tek içeri alınmaya başladılar. Bu sırada aralarında Yunanlı muzisyen ve besteci Mikis Theodorakis, Zülfü Livaneti, Yaşar Kemal ve Avrupalı çok sayıda parlamenter ile insan hakları savunucusu ve hukukçu içeri girmek için duruşma salonunun bulunduğu kapının önüne yerli ve yabancı basın mensupları ile birlikte yığılmaya başadı. Bu sırada polisin buradaki kalabalığı da uzaklaştırmak için müdahale ettiği gözlendi. Kalabahğın içinde yeî alan SHP milletvekillerinden Kâmil Ateşogullan ve Tevfik Koçak, polislerden sakin olmalannı, kendilerine yardımcı olmak için çalıştıklannı söylediler. itibarla tam aleniyetin saglanmasını ve izlemek isteyenlerin de salonda yerlerini almalannın olanaklı hale getirilmesini istiyorum" dedi. Avukat Halit Çelenk de savunma hakkımn insan haklarının temel ilkelerinden olduğunu, avukatlann sayılan hakkında yasalardâ bir sınırlama bulunmadığı için sanıklann istedikleri sayıda avukat tutabilme haklarının bulunduğunu dîle getirerek mahkeme salonunun, sanıklann savunmalarını temin için gelen avukatlar için elverişli olmadığını, bu nedenle öğleden sonraki duruşmanın daha geniş bir salonda yapılmasına karar verilme'sini istediklerini bildirdi. Mahkeme heyeti sanık olarak davada adları geçen Rasim Öz ile Atilla Coşkun'un avukat olmaları nedeniyle davaya müdahıl olarak katılma isteklerinin reddine ve duruşma salonunun değiştirilroesi yolundaki isteği göruşmek uzere mahkemeye saat 11.20'de bir ara verdi. Arada Theodorakis'le birlikte mahkeme salonuna girmeyi başarabilen hemen tüm yabancı gözlemciler Nihat Sargın ve Haydar Kutlu'nun elini sıkarak başan dilediler. Bu arada salona çok az sayıda Türk gazetecinin girmeyi başarabildiği gözlendi. Kutlu ve Sargın, ara boyunca avukatlarla ve arkadaşlan ile sohbet ettiler. Bir ara gazetecilerin isteği iizerine zafer işareti de yapan Kutlu ve Sargın, Türk gazetecilerin bazı sorularını yanıtlamak isterken, salon görevlileri tarafından engellendiler. Bu arada gazeteciler, Kutlu ve Sargın'ın yanından uzaklaştmldılar. Saat 11.55'te yeniden toplanan Vehbi Benli, Mehmet Bostancı ve Süleyman Erkan'dan oluşan mahkeme heyeti, duruşma salonunun yeterli olduğu kanaatine vardığını açıklayarak duruşmanın öğleden sonra saat 14.00'e ertelendiğini bildirdiler. öğjeden sonraki oturumda avukatlar savunma yapma olanaklannın bulunmadığını mahkeme başkanı Vehbi Benh'ye bildirdiler. Avukatlardan Halit Çelenk, sağlıklı bir savunma yapma olanağı olmadığı kanaatinde olduklarını belirterek, tüm avukatlann duruşmayı terk etmeye karar verdiklerini ve bu nedenle karan iletmekle görevlendirilen Mehmet Ali Aybar, Veli Devecioglu, Erşan Şansal, Neda Berkan ve kendisi dışındaki avukatlann salona girmediklerini açıkladı. Bu konuşmadan sonra avukatlar salondan ayrıldılar. Mahkeme başkanlığına verilen bir dilekçeyle de yurtdışından gelen gözlemcilerin büyük bir çoğun Kutlu ve Sargın 206günlük gözaltından sonraDGM'de yargıç önüne çıktı { PARIS Kutlu ve Sargın'a Fransa'da destek SABETAY VAROL PARİS Ankara'da yargılanmasına dün başlanan Nihat Sargın ve Haydar Kutlu'nun duruşmasına Fransa'dan çeşitli tepkiler geldi. Çeşitli örgütler dün akşam yerel saatle 19'da Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği önünde bir protesto gosterisi düzenledi. Yirmi kadar kuruluşun çağnsıyla düzenlenen gosteride, "Tiirkiye'de siyasal af cıkanlması", buna bağlı olarak, "Sargın, Kutlu ve diğer siyasal tutuklulann serbest bırakılması" gibi istekler ileri sürüldü. Paris'te Cumhuriyet muhabirinin sorulannı yanıtlayan TKP'nin önde gelen isimlerinden Cemal Kıral, "Haydar Kullu ve Nihat Sargın'ın önümüzdeki dönem içinde mutlaka serbest bırakılacaklanna inanıyoruz. Türkiye'nin geldigi bu noktadan itibaren yeni bir yaklaşıma ihtiyacı var ve biz bu sürecin mutlaka gerçekleşecegini diışünüyoruz" dedi. Devlet Bakanı Adnan Kahveci'nin "Türkiye Postası" gazetesine verdiği demece değinen Kıral, "Türkiye Postası'nın partimizle Uişkisi biliniyor. Kahveci, telefonla alınan bu demecini uzun bir bekleyişten sonra verdi ve geçen süre içinde yalanlamadı. Bunu olumlu bir işaret saymak istiyonız" diye göruş belirtti. Öte yandan dünkü duruşmaya ANkara'dan yollanan bir yazıyla değinen Le Monde gazetesi, iddianamenin şiddet ya da şiddete teşvik unsuru taşımaması yuzünden, iki lidere yöneltilen suçlaraanm "fikir suçu"na ilişkin olduğu ifade ediliyor. Sargın ve Kutlu'nun Türkiye'ye donüşlerinde işkenceye uğradıklarını belirttiklerini de yazan 'Le Monde', komünistlere sempati duyduğu iddia edilemeye luğunun salona girememesi Turkiye'de bulunan parlamenterler ve insan hakları tarafından protesto edildi. Duruşmada saat 14.30'da iddianamenin okunmasıyla başlandı. tddianamede, sanıklann Marksist düşünceye dayalı komünist bir rejimi Türkiye'ye getirmek için mücadele sttikleri öne sürüldü. Savcı Yardımcısı Ülkü Coşkun, saat 17'ye kadar iddiar>amenin ilk 99 sayfasını okudu. Mahkeme heyeti duruşmanın 17 haziran cuma günü saat 9.00'a bırakılmasını ve duruşmada bulunmayan sanıklann bir dahaki duruşmada bulunmalannın sağlanması için haklarında celp çıkanlmasına karar verdi. Daha sonra ek iddianameyle ilgili olarak sanıklar Akif Kapian ve Hüseyin Baş salonda bırakılarak diğerleri dışan çıkanldı. İki sanığın avukatlığını ana davada yargılanan Rasim ö z yaptı. Öz, ek iddianameye karşı olduklarını belirterek, yazılı göruş bildirmek için süre istedi. cek Türklş gibi bir işçi kuruluşunun lideri de dahil olmak üzere çok sayıda kişinin imzaladığı dilekçeyle bu işkence iddialanrun soruşturulmasının istendiğini de anımsatıyor. İsveç'te gösteri Kutlu ve Sargın için Stockholm'de de bir gösteri duzenlendiği bildirüdi. Gösteriye küçük bir grubun katıldığı belirtiliyor. THEODORAKtS DURUŞMADA TKP ve TİP genel sekreterieri Haydar Kutlu ile Nihat Sargm ın dufuşmasını izlemek üzere ünlu Yunanlı besteci Mıkis Theodorakis Ankara'ya geldı. Duruşma öncesi Theodorakıs DGM önünde yazar Yaşar Kemal, sanatçı Zulfü Livanelı ve eski TİP Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar'la birlikte bekledı. Theodorakis ve diğer yabancı konuklar güçlükle duruşma salonuna gırebıldıler. Yabancı konukların duruşma arasında Kutlu ve Sargın'ın elinı sıkarak destek verdiklen gözlendi (Fotoğraf: AA) Lahey Elçiliğî'ne siyah çelenk HALUK BAKIR AMSTERDAM Haydar Kutlu ve Nihat Sargın için dün Hollanda'nın Amsterdam ve Lahey kentlerinde çeşitli gösteriler düzenlendi. " Lahey'de Kutlu ve Sargın'a Ozgürlük İçin Dayanışma Komitesi" adına dün öğlen saatlerinde Türkiye'nin Lahey Buyükelçiliği'ne gelen bir grup, elçilik binasına siyah bir çelenk bıraktı. Lahey Belediye Meclisi'ndeki bazı siyasi partilerin temsilcilerinden oluşan komitenin bıraktığı çelenk uzerinde, "Kutlu ve Sargın'a Ozgürlük" ibaresi bulunuyordu. Komite tarafından dün akşam Amsterdam merkez tren istasyonu önünde de müzikli bir gösteri duzenlendi. Gösteride Amsterdam Belediyesi'nin bazı meclis üyeleri konuşma yaptı. Bu arada gösteriyi izleyerüere, uzerinde, Başbakan Turgul Özal'ın adı ve adresi bulunan ve aynca Kutlu ile Sargın'a özgürluk isteğini dile getiren yazıların yer aldığı posta kartları dağıtıldı. NOTLAR Theodorakis ve kargaşa IŞIK KANSU ANKARA Duruşmaya daha bir saat var. Sabah 08.00'de Ankara De\flet Güvenlik Mahkemesi'nin önünde büyük bir kalabalık toplanmış. Yabancı parlamenterler, yabancı gazeteciler, Türk gazeteciler, avukatlar, dinleyiciler. Bu kalabalığın arasında göze çarpan ünlüler arasında, Yunanlı sanatçı Mikis Theodorakis, Zülfü Livaneli, Yaşar Kemal, eski TtP ve SDP Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar, Rahmi Saltuk, eski TİKP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Sadun Aren, SHP milletvekilleri Ömer Çiftçi, Tevfık Koçak, Veli Aksoy, Rıza Yılmaz, Kamil Ateşoğulları, Haydar Erdoğan da bulunuyor. Mikis Theodorakis, yalnızca SargınKutlu davasını izlemek üzere Yunanistan'dan gelmiş. Zülfü Livaneli ve Yaşar Kemal ile duruşma öncesi ayak ustü söyleşiyor. Theodorakis'in dava konusundaki görüşünü soruyoruz, şu yanıtı veriyor: "Bu çok önemli bir dava. Yalnızca Türk insanlan için degil, demokrasi için önemli bir dava." Yaşar Kemal ise davanın, 80 yıllık demokrasi savaşımının, ne başı ne de sonu olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Türkiye'deki jurtseverler. bir kurtuluş savaşı veriyormuşçasına, demokrasi için savaşmalıdırlar." Mehmet Ali Aybar da "Bu davanın açılmış olması. bizim 50 yıldan beri tekrar etüğimiz bir gerçegi bir kez daha Mirgulamıştır" diyor. Aybar'a göre, "Tiirkiye'de demokrasi lafta, 50 yıl önce söyledip 'Türkiye'de demokrasi kâğıt uzerindedir' sozii halen geçerliliğini siirdiirüyor." Saat 08.40, Çevre Sokağı'nın aşağı tarafından cezaevi arabası gorunüyor. Araba, DGM'nin arka kapısına park ediyor. Önce jandarmalar, ardından Nihat Sargın ile Haydar Kutlu elleri kelepçeli arabadan iniyorlar. Arabayı çevreleyen kalabalıktan alkışlar yükseliyor. Sıra, duruşma salonuna girmeye geliyor. Tam bir kargaşa. DGM'nin önü itiş kakış. Öncelik, yabancı parlamenterlere veriliyor. Polis kordonu içinde içeri giriyorlar. Avukatlar ise sıraya sokuluyor, yan kapıdan kimlik kontrolu ile duruşma salonuna alınıyorlar. Ancak bazı avukatlar dışarıda kalıyorlar. DGM'nin kapısı kapanıyor. Çok sayıda yabancı ve Türk gazeteci, yaklaşık 2 metrekarelik kapı önünde balık istifi bekleşiyor. Gazetecilerin arasında milletvekili Haydar Erdoğan ile sanık avukatlarındar Nusret Senem de var. Nusret Senem, kapının önündeki polislere bafeırıyor: "Ben avukatım kardeşim, beni nasıl içeri almazsınız?" Polis yetkiiisi yanıt veriyor: "Zaten içeride yeterince avukal var." Nusret Senem'in suratı kıpkırmızı oluyor: "Sen nereden biUyorsun, yeterince avukat olup olmadığını. Savunma avukatı isterse bin kişi olur. Onun takdiri sana ait değildir. Savcıyı çağınn buraya." Bu sözler üzerine polislerde bir hareketlilik görünüyor. tçeriye girmek için direnen avukatlar, "izin" geldiği gerekçesiyle duruşma salonuna alınıyorlar. Sı>3 gazetecilere geliyor. Duruşma içeride 1.5 saattir devam ettiği halde, gazeteciler içeri sokulmamış durumda. Polis yetkilileri ile çekişme, dil dökme sonucu, 10 Türk, 5 yabancı gazeteciye "izin" çıkıyor. Basın kartları toplanıyor, polislere veriliyor. Biz de "şanslı" gazeteciler arasındayız. DGM binasma 1 saat 45 dakikalık zorlu bir uğraş sonunda giriyoruz. Bir polis yetkiiisi gazetecileri uyanyor: "Duruşma heyetinin fotografını çekmek yok. Ses yok, sanıklan yandan çekebilirsiniz." Gazeteciler, "koşullan" kabul ediyorlar. Duruşma salonu sıcak mı sıcak. Pencerelerden, DGM önünde toplanan bir grubun alkış temposu, duruşma salonuna uzanıyor. Haydar Kutlu ile Nihat Sargın, mahkeme heyetinin hemen karşısındaki, sanıklar için ayrılan bölümde yan yana oturuyorlar. Arada sırada birbirlerinin kulaklarına yaklaşarak, bir şeyler fısıldıyorlar. Arkalannda tutuksuz sanıklar. Duruşma devam ederken, dışarı çıkıyoruz. Dışarıda, salona giremeyen gazeteciler, avukatlar ve tempolu alkış sürdüren kalabalık, ile polisler... Ne kadar ceza isteniyor? TKP ve TİP üyesi olduklan gerekçesiyle yargılanan 21 sanıktan TKP Genel Sekreteri Kutlu hakkında en az 271 yü 6 ay, en çok 479 yıl 6 ay, TİP Genel Sekreteri Sargın hakkında en az 276 yıl 6 ay, en çok 504 yıl 6 ay, sanık avukatı Rasim Öz hakkında 6 aydan 3 yıla kadar, diğer tüm sanıklar hakkında TKP'ye üye olmak savıyla 5 yıldan 15 yıla kadar ağır hapis cezası isteniyor. Yunanlı parlamenterler Öıe yandan duruşmayı izlemek için dün Türkiye'ye gelen Yunanistan Pire Belediye Başkanı Andreas Adrianopulos ve Yunanistan'ın çeşitli siyasi panilerine mensup 5 milletvekili lstanbul'da yaptıkları ortak açıklamada, TBKP'nin yasal çalışma haklarının kısıtlanmasını protesto ettiklerini bildirdiler. Açıklamada, "Avnıpa'da böyle bir yasagın olduğu tek ülkenin Türkiye olduğu" kaydedildi. Avukatlar yubancı konuklara yemek verdi ANKARA (AA) KutluSargın davasına katılan avukatlar, Avrupa ulkelcrinden gelen parlamenter, hukukçu \e çeşitli örgut uyelerine dun akşam yemek verdiler. Yemek sırasında, gazeteci Jülide Gülizar, Prof. Sadun Eren. gazeteci Mustafa Ekmekçi ve Nükleer Savaşa Karşı He^imler Derneği Genel Sekreteri Fernıh Yavuz birer konuşma yaptı. Bini aşkın davetlinin kattldığı yemekte Yunanlı sanatçı Mikis Theodorakis, yemeğe gelişi ve konuşması sırasında uzun süre alkışlandı. Theodorakis, "Bugün yüregimiz Türkiye'de siyasi tutuklulann tngiliz milletvekilinin tepkisi Bu arada Ingiliz Komünist Partisi Genel Sekreteri Gordon Mclellan, KutluSargın davasının ilk günkü oturumunun bir "komedi" olduğunu söyleyerek, "Dava böyle sürerse Cumhurbaşkanı Evren'in tngiltere'ye yapacagı ziyaretinin iptali için bir nedendir" dedi. bulunduğu her hapishane hücresinde atıyor. Kalbimiz Kutlu ve Sargın'ın kalbiyle birlikte sıkılıyor" dedi. Türkiye ve Yunanistan arasında barış için mücadeleye devam edeceğini bildiren Theodorakis, "Halkın iyiligi için kullanılabilecek para ile silah alımına son vermek ve ozgürlük için savaşacagız" dedi. Teodorakis, KutluSargın davasının ikinci duruşmasının yapılacağı 17 haziranda, hazır bulunacaklannı da soyledi. Yemekte daha sonra, Türkiye ve Avrupa ülkelerinden politikacı, sanatçı ve hukukçular taarfından gönderilen telgraflar okundu" Cam k a v a n o z u "Ürününe güvenen ürününü gösterir!" "Keşke tümürünler cam kavanozda olsa!" seçtik! "Cam kavanozdaki dururken başkasını almam!" t Ç İ M İ Z RAHAT Kimlik saptaması Avukatlann duruşma salonuna girmelerinin tamamlanmasından sonra saat 09.50'de duruşmaya sanıklann kimlik saptanması ile başlandı. Duruşmaya sanıklardan Nabi Yağcı (Haydar Kutlu), Nihat Sargın, Cihan Senoğuz, Adil Demirci, Mustafa Erdoğan, Celal Özdoğan, Mehmet Salmanoğlu, Musa Kasa, Ekrem Kandemir. Atilla Coşkun. Mehmet Yalvınkaya, Ali Osman Şen, Cevdet Ahmet Uludag, Şefike Lludağ, Rasim Öz, Hüseyin Baş, Arif Kaptan katıldılar. Toplam sanık sayısı 21 olan davada sanıklardan Aziz Çelik'in rahatsız olduğu için hastanede bulunması nedeniyle Mehmet Günay, Hüseyin Akpınar ve N'aci Garsun'un da gelmemeleri nedeniyle duruşmaya katılmadıkları bildirildi. Davanın görülmesine devam edilirken, salondaki bazı avukatlar arkadaşlarının büyük bir kısmının dışarıda kaldığını, bu nedenle içeriye girmeyi başarabilen arkadaşlarının adlarının kaydedilmesini istediler. Bunun iizerine Mahkeme Başkanı Vehbi Belli, avukata, "Ben içerden mesulüm, dava süıüyor, dışarıyı bilemem. Vncak arkadaşlar isimlerini yazdırabilirler" biçiminde konuştu. Bu sırada Nihat Sargın, mahkeme başkanından söz isteyerek şunlan söyledi: "Bu duruşmada sadece avukatlann rahat bir sekilde çalışmalan kâfi gelmedigi gibi yargılamada aleniyet olayı da yerine getirilmemiştir. Duruşma sırasında bina dışında duyulan sesler de duruşmayı idemek isteven kişilerin salonda yerlerini alamadıklanru göstermektedir." Daha sonra söz alan Haydar Kutlu da dışarıdan gelen sürekli alkış seslerine dikkat çekerek "Biz işlediğimtz ileri surulen düşünce ve fikir suçundan dolayı yargılanıyoruz. 7 aydır bu savunma güniinü beklemekteyiz. Salona basın mensupları dahi girememişlerdir. Bu Yıllardır sebze ve meyve konservesi üretiyoruz. Amacımız tüketiciye kaliteli. sağlıkh. uzun ömürlü ve lezzetli ürünler sunmak. Bu nedenle ambalajda tercihimiz cam kavanoz Cam kavanoz içini gösteriyor: tüketici aldığını göruyor. Üstelik cam kavanoz hem kullanışlı hem ekonomik. Üriınlerimizın türüne göre özel kavanoz yaptı rmamız da mümkün oluyor. Cam kavanoz bize. ihracat açısından da büyük avantajlar sağlıyor. Çünkü tüm dünyada cama doğru bir yöneliş var. Biz de cam kavanozdan memnunuz. tüketici de... Ürününün değerini artırmak isteyen herkese cam kavanozu öneriyorum. Tutku Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Ergüney İşimin gereği, sattığım ürünlerin sağlıkh ve kaliteli olmasına çok dikkat ediyonım. Bu nedenle, gıda maddelerinin cam kavanozda olmasına özen gösteriyonım. Çünkü cam kavanoz ürünün tadını koruyor, bozulma, bayatlama gibi riskleri ortadan kaldırıyor. Cam kavanoz sağlıkh ve temız. Özellikle son yıllarda tüketiciler de cam kavanozdaki ürünleri tercih ediyorlar. Tüketicinin tercihi benim de tercihim, cam kavanoz. Asya Pazan Sahibi Cengiz Çamlıbelli Markete gittiğimde raflarda cam kavanozları göruyorum. Güzelım konserveler. reçeller. soslar. bal. mayonez. yeşil zeytin. tur^u... İçini görerek alıyorum. içim açılıyor. Hepsini almak geliyor içimden. Cam kavanoz hem mutfağa yakışıyor hem çok kullanışlı. Aç. kullan. kapağını kapat... Ne tadı bozuluyor ne küfleniyor. Boşalınca da atmaya kıyamıyorum, değerlendiriyorum. Cam kavanoz var. Benim içim rahat! Ev kadını Semine Dmgun Cam kavanozda alın, görerek alın. A.Ş. Büyükdere Caddesi Beytem Han Kat 48 Şişli, İstanbul Tel: 146 11 30(6hat) Cam Pazarlama A.Ş. Turkiye Şişe ve Cam Fabnkalan A.Ş.'nın bır kuruluşudur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle