Katalog

5HAZİRAN 1988 HABERLER CUMHURİYET/13 Taşkışlaıım bilinmeyen geleceğî 27Nisan 1984 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kararla "aynen korunması gerekli" 1. sınıf tarihi eser olarak tescil edilen Taşkışla, otel olursa mimari yapısı bozulacak. Söz konusu karar, yapı üzerinde sadece bakım ve onarım yapılmasını öngörüyor. CEM HAMULOĞLU Sultan Abdülmecit döneminde kışla olarak yaptırılan, Cumhuriyet'ten sonra 1940"ta İTÜ'ye tahsis edilerek "okul" olarak restore edilen ve günümüze dek ulaşan Taşkışla'ya neler olacak? "Tiirkiye'nin askeriik ve leknik egitim larihinin somut bir simgesi" olarak önem kazanan Taşkışla, 1983 yıltnda, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün önerisi üzerine Arutlar Yüksek Kurulu'nca "aynen korunacak" 1. sınıf eski eser olarak "tescü" edilmişti. Ama 1980 sonrasında özellikle tstanbul'da geçmişten günümüze dek gelebilmiş anıtsal yapılara verilen "olel" olma izninden Taşkışla da kendisini kuıtaramadı. Türk Hava Kurumu apanmanları gibi işlevini kaybetmiş, Çırağan Sarayı gibi yaklaşık bir asırdır harabe olarak duran yapıları yaşatmak için verilen "oteT izni olumlu karşılanabiiirdi. Ancak yarım asırdır "üniversrte" olarak yaşayan ve bugün "Türkiye"yi Türkiye yapan" pek çok insanı yetiştiren bir yapının aynı "muameleye maruz kalması", pek çok insanı, özellikle de "TaşktşlalılarT üzüyordu. Hem Taşkışla, 27.4.1984 tarihli Resmi Gazete'de aynen korunacak 1. sınıf eski eser olarak da "tesdl" edil Tarihi fakülte binasını otel yapma projesi yasaya aykırı Resmi Gazete'de yayımlanan karara karşın, binayı otele dönüştürecek proje, 2 Şubat 1987 tarihinde yüksek kurulda kabul edildi. İTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri kabul edilen projenin "aynen koruma" kararına aykırı olduğunu belirtiyorlar. mişti. Bu karar, "Yapı üzerinde yalnızca bakım ve onanmın yapılabileceğini, fiziki ve inşai müdahaleler dolayısıyla yıkma, duvar örme, WC. lavabo, duş gibi eklentiler gerektiren 'otele dönüştürme' çalışmalarının bina üzerinde yapılamayacagr anlamına geliyordu. Ancak eski Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşcıoğlu'nun bakanlık döneminde atılan bir imzayla, Taşkışla'nın "otel" olarak 49 yıllığına kiralanması süreci de başlamıştı. Bu gelişmeden sonra Taşkışla'yı otele dönüştürme projesi hazırlanıyor ve yüksek kunıla sevk edilen proje, kurulda oy çokluğu ile 2.7.1987 tarihinde onaylaruyordu. İTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Erol Kulaksızoğlu, Taşkışla'nın otele dönuştürülme "projesinin" "aynen koruma karanna aylun olduğunu" şu noktalarla açıklıyordu: "1. Binanın içine yeni katlar ilave edilerek tarihi binanın aynen korunacak iç mimarisine fiziki müdahale getiren otel odalan çepeçevre sıralanmakta, binanın iç mimarisi tamamen yok edilmektedir. Zemin katta; giriş holü yakınındaki koridorlar dışında tüm iç mimari bozulmakta, kemerli iç koridorlar kaldırılmakta, kat yüksekliği ikiye bölunmekte, alt kısma otel odalan yerleştirilmekte, 109 nolu konferans salonu yıkılarak otel odalanna dönüştürülmektedir. Binanın dört bir köşesindeki kuleterde mevcut holler, tek kollu merasim merdivenleri ile iki kollu hizmet merdivenleri yıkılmakta, buralara otel odalan dolduruhnaktadır. Birinci katta; koridorlar ve kemerli kesişle holleri yok edilmekte, kat yüksekliği gene iki kata bolünmektedir. Bu iki katın her birinde dar bir orta koridorun iki tarafına sıralanmış tek katlı veya dubleks otel odalan yerlestirUmektedir. Artık birinci katta rektörlük holü yoktur, Venüs holü yoktur, Sinan holü yoktur. Basık tavanlı koridorlar vardır. tkinci katta; (çatt katında) mevcut çatı kaldırılmakta, çatı kesiti değiştirilmekte, bütün mevcut hacimler yıkılmakta, kule holleri yok edilmekte, her yere çepeçevre orta koridorlu otel odalan dizilmektedir. Kulelerdeki mevcut merdivenler yıkıidığından, binanın dar otel koridorlannın orta yerlerine yeni merdiven ve asansör gruplan getirilmektedir. 2. Binanın dış mimarisine de mudahalede bulunulmakta, tarihi binaya bitişik ve sözleşme kapsarm dışı yeni ek inşaat öngörülmektedir. Tarihi binanın doğu yanına mevcut arka zemin cephesine iki katlı bir blok bitiştirilmekte, bu bloğun kuzey ucuna iki kat otel odalan, güney tarafına ise iki kata yayılı restoran salonlan yerleştirilmektedir. Doğu cephesine bitiştirilen bu bloğun önünde oluşturulan terasın altında kapalı yüzme havuzu, spor salonu, sauna gibi tesisler planlanmaktadır. Bu bitişik inşaatın cepheleri için, ana bina cephelerindeki klasik kolon rölieflerine özenti bir cephe uydurulmaktadır. Tarihi binanın kuzey kanadında bodruma 'Casino' salonlan yerleştirilmekte, kuzey zemin platformundan bu kısma girebilmek için binaya kolonlu bir giriş saçağı eklenmektedir. Binanın oturduğu zemin platformunun kuzey kısmında, binanın kuzey temellerine sorunlar getirebilecek nitelikte 3 katlı bir yeraltı otoparkı öngörülmektedir;' BiriTürk 6 madenci kurtarıldı ENtS BERBEROĞLU BONN RAlmanya'da Borken Kuzey Hessen eyaletindeki Stolzenbach linyit kömürü ocağında meydana gelen kazadan 65 saat sonra biri Türk 6 madenci kurtarıldı. Ahmet Batkan adındaki Türk ve 5 Alman madencinin sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Kömür tozu patlamasına baglanan kaza sonucunda yerin 100 metre kadar altında sıkışan 57 madenciden ölü oldukları saptanan 36'sının cesetlerinden 28'i çıkarıldı. Bunlardan 8'inin Türk olduğu anlaşıldı. Edinilen ilk bilgilere göre önceki gece saat 2 sularında madenin doğu bölümünde bir damar üzerinde calışan kurtarma ekipleri zehirli karbon monoksit gazını dışarı pompalamak için 18 cm. genişliğinde bir boru ile sondaj yaptılar. Böylece kazadan yaklaşık 65 saat saat sonra madencilerden ilk yaşam belirtisini alan kurtarma ekipleri 6 madenciyi sabaha karşı yer üstüne çıkardılar. Eşi üçüncü çocuğuna hamile olduğu bildirilen Batkan (33) ellerini yukarı kaldırıp "Allah'a çok şakür" diye dua ettikten sonra göçük altında geçirdiği 65 saati özetle şöyle anlattı: "Olav giinü büyük bir patlama duyduk, bulunduğumuz yerde ban çökuntulere rağmen bize bir şey olmadı, ancak bir Alman arkadaşım, oksijen yetersizliginden koilanmın arasında öldu. Geriye 5 Alman arkadaş ve ben kaldık. 1015 dakika kadar düşündük, ana malzeme kapısına doğnı yavaş yavaş yiinimeye başladık. Oksijen giderek azalıyordu, kurtarma ekipleri bacalardan birinden hava vermc denemesi yapmışlar, ancak havanın etkisiyle su çıkmış, o zaman hiç umidimiz kalmadı. Bu arada 10 kez yer degiştirdik. Son buldugumuz yerde elimdeki kazma ile bir su bonısuna düzenli şekilde vurmaya başladım. Bu arada yukandan iple uzatılan bir mikrofon aracılıgıyla sesimizi duymuşlar, sonuçta kurtulduk. Yeniden doğmuş gibiyim." 65 saatlik ölüm kalım savaşı isünDbi A r ^ c . : Belediyesi Meclis kararı gereğınce, Istanbul ve Kahire kardeş kent ılan edildi. Anakent Beledıye Başkanı Bedrettin Dalan ile Kahire Valisi Yusuf Sabri Abu Taleb dün ımzaladıkları "kardeş şehır" anlaşması ile Istanbul ile Kahire arasında, çevresel, sosyal, kültürel, tıcari ve teknolojık alanlarda bilgiirrtkân alışverişı gerçekleştırılecek. Istanbul Anakent Beledıyesı'nde dün düzenlenen törende konuşan Dalan, Istanbul ve Kahire'nın ilişkilerinın çok eskılere dayandığını belirterek "aynı bayrak ve kultürün altında uzun zaman yaşadık" dedi. Nâsır'ın, "Her şeye rağmen her Mısır evınde bir damla Türk kanı vardır" sözunu hatırlatan Dalan, "Mevcut kardeşlığımızı teyit edıyoruz" şeklinde konuştu. Kahıre Valisi Yusuf Sabrı Abu Taleb ıse "Mısır ve Türkiye Akdeniz'e hudut olup, Akdeniz'ı de gözetme vazifesı göruyorlar" dedi Taleb, "Istanbul ve Kahıre'de yeryüzünde olmayan ulu camıler. guzellikler var Kahire ile Istanbul arasında benzerlıklerın yanı sıra her iki kentte de müthiş bir silkınme ve ııerleme var" şeklinde konuştu. Taleb ve Da^n, "kardeş şehir" anlaşmasım imzaladıktan sonra birbirlerine armağan verdiler (Fotoğraf: AA) Istanbul ve Kahire "kardeş kent' Thatcherldan Dalaıra mektııp Istanbul Haber Servisi Ingiltere Başbakanı Margareth Thatcher'dan Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'a, beklenen mektup geldi. Mektupta, Başkan Dalan'ın Thatcher'ın Istanbul ziyareti sırasında yapılan köprü pazarhğında, köprunun sadece çeliğinin lngilizlerden alınması konusundaki onerisinin, şu an için mumkün gorulmediği belirtildi. Başkan Dalan, "Bu dunımda ihale nasıl sonuçlanacak?" sorumuzu, "STFA'nın verdigi rakam digerlerinin )nnsından az. STFA bu işi alır. Ama açıklanması bir siire daha alabilir" diye yanıtladı. Dalan, "Köpriı ihalesi ertelenebilir mi?" sonısuna da "Hayır bir aya kadar sonuç açıklanacak" dedi. Bu arada 3. Boğaziçi Köprüsü'nün kentiçi bağlantısı olan, BeşiktaşSamatya kentiçi sürat yoluna, ihalesi yapılıp, DPT'den de onay almasına karşın, Hazine'nin izin vermemesi yüzünden kazma vurulamıyor. STFAENKA gibi Türk firmalan ile tngiliz firmalannın ortaklaşa gerçekleştirecekleri otoyol, "YapIşletDevret" yöntemi ile yapılan ilk kentiçi otoyolu olacak ve geçiş fiyatını işletici fırmalar belirleyecek. Yapımı buyük tartışmalara yol açan 3. Boğaziçi Köprusu'nün Istanbul'un kentiçi trafiğini çözmek için devreye sokmak istediğini yineleyen Dalan, yapım çalışmaları tamamlanan 2. Boğaziçi Köprusu'nün kentiçi trafiğine bir katkısı olmayacağını belirterek, BESAM'ın da derhal yapımına başlanması için çaiıştığını belirtti. Dalan, köprüler konusundaki sorularımızı şöyle yanıtladı: 2. köpriı ekspres geçişler için ve agır vasıtalar için düşunüldü. Şimdi ise kentiçi trafiği çozmek için çabuk yapıldıgı söyleniyor. Üstdik Bayındırlık Bakanı, isteyen istediği kopniden geçer diyerek ağır taşıtlann zonınlu geçişinden de vazgeçildigini söylüyor? DALAN Bu yanlış. Ağır taşıtlar oradan geçmeli. Ama 2. köprü kentiçi trafiğini çözmez. O zaman niye yapıldı? DALAN Acele edildi. Aslmda 1. öncelikli köprü, şimdi 3. köprünün yerine yapılacak ve kentiçine hizmet edecek 3. köprü olmalıydı. 2. köprü için kentiçinde ulaşım yapacak özel otolar günde ilave 50 kilometre fazla yol katetmek zorunda, onun için hem benzin hem zaman bakımından kimse 2. köprüyü tercih etmeyecek. lnsanlar en kestirmeden gitmeyi ister 3. köprü bunu gerçekleştirecek. Onun için de 1 yılda kendini amorti edecek. 2. köprü yakında hizmete girecek ama çevre yollan tamamlanmadıgı için ilk önce Biiyükdere Caddesi'ıe baglanacak. Levent'teki bu baglantı 1. köprü yüzünden tıkanan bu caddevi iyice kilitlemeyecek mi? DALAN Kilitlenecek tabii.Daha da sıkışacak trafik. Onun için BESAM yapılmadı. YÖRflKOfiUI VÖNETTf Prof. Dr. Atalay Yörukoğlu'nun (soldan uçuncü) yönettiğı "Ooğum Ûncesinden Okul Öncesine Çocuğumuz" konulu panele konuşmacı olarak (soldan sağa) Prof. Dr. Selçuk Erez, Dr. Nezihl Orart ve Şeyma Gencel katıldı. 'Doğum öncesinden okul öncesine çocuğumuz' Çocuğun ahnyuzm anneye bağh Mothercare'in Türkiye şubesi ile Pembe Bağcık Dergisi'nin ortaklaşa düzenledikleri "Doğum öncesinden Okul öncesine Çocuğumuz" konulu panele konuşmacı olarak katılanlar, anne ile çocuk arasındaki ilk deri temasımn ve anne sıcaklığmm çok önemli olduğunu vurguladılar. tsUnbul Haber Servisi "Doğum Öncesindeo Okul Öncesine Çocuğumuz" konulu panelde anne ile çocuk arasında ilk deri temasımn ve anne sıcaklığmm çok önemli olduğu vurgulandı. Panelde ayrıca, çocuğun ilk 1 ve 2. yaş döneminin annesi ile birlikte gecirmesinin çok önemli olduğu ve bu dönemde annelerin çalışmaması gerektiği öne sürüldü. lngiliz kuruluşu 'Motbercare^ in Türkiye şubesi ile Pembe Bağcık Dergisi'nin ortaklaşa düzenledikleri "Doğum Öncesinden Okul OncesİDe Çocugurauz" konulu panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Atalay Yörükoglu, Prof. Dr. Selçuk Erez, Dr. Nezihi Oran ve uzman psikolog Şeyma Gencel katıldılar. Prof. Yöriikoğlu'nun yönettiği panelde ilk sözü alan Prof. Selçuk Erez, son yıllarda gebelik ola"înda değişiklikler olduğunu kayetti. Prof. Erez, "Elektronik ve biyokimyasal alanda atılan adımlar gebeliğin izienmesinde de uygulanmaya başlandı" dedi. Artık birtakım tekniklerle doğmamış çocuktan bilgi edinmek olayının gundeme geldiğini anlatan Prof. Erez, artık kadın doğum uzmanlannın hastasmda gebeliğin iyi gelişip gelişmemesi yanında, bir anne adayının çocuğunu doğurmaya ve yetiştirmeye manen hazır olup olmadığının gündeme geldiğini söyledi. Prof. Erez, "Bir kadın o çocugu doğurmaya hazır değilse, çocuğun ahnyazısı çok daha kötu olacakür" şeklinde konuştu. Dr. Nezihi Onaran da konuşmasında çocukların beslenmesi üzerinde durdu. Bebefin beslenmesinde anne sütünün önemine değinen Dr. Onaran, çocukların 57 dakika emzirilmesi gerektiğini söyledi. Bir çocuğun emzirme anında annesinin memesindeki sütün yüzde 90'ını 5 dakikada bitirdiğini kaydeden Dr. Onaran, "Çocuğa ilk bir ay anne sütünden başka bir şey verilmesi taraftan degilim" dedi. Kuçük yaşlardaki beslenmenin çok önemli olduğunu belirten Dr. Onaran, her 10 çocuktan birinin annelerinin yüzünden 40 yaşından sonra enfarktus geçırdiğini öne sürdu. Babalığı anlatan uzman psikolog Şeyma Gencel de konuşmasında ilk üç yaş içinde anne yoksunluğunu çeken çocuklar üzerinde meydana gelecek etkilerin baba yokluğunda da ortaya çıktığını öne sürdu. Hamile annelerin eşi için de yapabileceği şeyler olduğunu söyleyen Gencel, çocuğun annenin olduğu kadar babanın da olduğunu söyleyen Gencel hatta çocuk sahibi olmanın birlikte heyecanı çekilerek babanın da hamilelik olayına katılabileceğini söyledi. Prof. Atalay Yörükoglu da konuşmasında anneleri anlattı. Bebek ve annenin birlikte uyum sağlaması gerektiğini söyleyen Prof. Yörükoglu, "Anne doğan çocuğun mutluluğuna katkı yapüğını hissediyorsa iyi annelik vard>r" dedi. Bebek ile anne arasındaki ilk temasm çok önemli olduğunu söyleyen Prof. Yörükoglu, "Çocukların 1 ve 2. yaşlannda ideai olan, annenin bebeği Ue birlikte bulunması, çalışmaması önemlidir. tlk yıllar son derece hayatidir" şeklinde konuştu. "TURKÇE OĞRETİMİNtN SORUNLARr 6 Dil,düşünce ile gelişi "Kendi dilini yeterince ögrenemeyen ulus ikind sınıf ulus olur" dedi. Selçuk, şöyle konuştu: "Bir dilin iyi ögreailmesi düsÜBmek demekür. İnsan diışünmeye bsşlayınca bir bBinc ışıldar. tste bugtin bundan korkulmaktadır. Cunıbariyetin ilk yıllannda ogretmenlere savgı duynlurdu. Ancak karşı devrim basladıktan sonra ö&retnıeıtler tehlikeli insanlar sayılmaya başlandı. Ogretim duzeni sosyal ve siyasal düzenden ajnlamaz. Sosyal ve siyasal dnzen gayri milli oldukça öğretim diizeni de gayri milli olacaithr." Açıkoturumdaki konuşmacılardan Prof. Dr. Tahsin Sarac da Türkçe ye değer veritaıemesinden yakındı ve "Sorumlu mevkilerdeki kişiler kendi analanndan öğrendiUeri dili unutmak için çabalarken bize de unuttunnak için cabalıyorlar. Dil düşiince Ue gelişir. Sorumlu mevkilerdeki insaalar kendikri duşonmedikleri gibi, gençlerin de düşünmesini istemiyor. Kalıplasmış duşünceiere göre adam yetiştirmek istiyorlar" şeklinde konuştu. ANKAR\ (Cnnnuriyet Barosu) Dil Derneği'nin düzenlediği "Tnrkce Ögretiminin Sorunlan" konulu açıkoturumda konuşan gazetemiz yazarlanndan tlhan Selçuk, "Kendi dilini yeterince ögrenemeyen alııs, fldnci sımf ulus olur" dedi. Türkçe Ögretiminin Sorunlan konulu açıkoturum, dün Türk Hukuk Kurumu konferans salonunda yapıldı. Sevgi Özel'in yönettiği panelde ilk sözü dilbilimci Emin Özdemir aldı. Özdemir, son yıllarda Türkçede bir iletişim çıkmazı yaşandığın« belirterek, bunun kökeninde ana dil öğretiminin eksikiiğinin yattığıru söyledi. Ana dil oğretimindeki ölü noktanın amaçla, araç, amaçla yöntem arasındaki kopukluktan kaynaklandıgına dikkat çeken özdemir. "D«rs kitaplanmız raşamı yanm yıizyıl geriden izlemektedir" dedi. Cazetemiz yazarlanndan bhan Selçuk, bir insanın kendi konuştuğu dilin tadına varabilmesinin ulusiasmatun gereği olduğuna işaret ederek, Türkeş'in Belçika'da olaylı konuşması HADİULUENGİN CHARLERO1 Belçika'da konuşması önce yasaklanan, sonra serbest bıraküan, ardından yeniden yasaklanan MÇP Genel Başkanı ve kapatılan eski MHP lideri Alparslan Türkeş, dün son anda bu ülkedeki toplantısını gerçekleştirebildi. Türkeş'in Charleroi kentine gelmesi protestolara yol açarken, yoğun gflvenlik önlemleri sayesinde, ülkücülerle, sol eğilimli karşı göstericiler arasında önemli bir çatışma cıkması engellendi. Bu arada, eski MHP liderini izlemek için toplantıya katılan Cumhuriyet ve Milliyet gazetesi muhabirleri, gösteride hazır bulunan ülkucü militanlar tarafından yuhalandılar. "Belçika Ülkucü Işçi Dernekleri Federasyonu" tarafından düzenlenen dünkü toplantı gergin bir hava içinde başladı. Yaklaşık 150 kadar sol eğilimli Türk ve Belçikalı, Alparslan Türkeş'in konuşmasını protesto etmek amacıyla, toplantının yapılacağı salonun önune geldiler. Bu göstericilerin, çoğunluğu Federal AJmanya, Hollanda ve Fransa'dan gelen ve sayıları iki bini aşan ülkucü militanlara laf atması sonucu, iki taraf arasında kuçuk bir arbedeoldu. Genellikle eski MHP militanlarından ve şu anda ANAP içindeki "milliyetçi kanadı" destekleyen Avrupa "TürkFederasyonu"na "trans fer oünayı" reddeden ülkücülerden oluşan kalabalık, MÇP lideri gelene kadar sürekli olarak "Basbug Türkeş" ve "Tann Türkii Konısun" sloganlarını attı. Almanya'ya girmesi yasaklandığı için taraftarlarına Belçika'da hitap etraeyi seçen Alparslan Türkeş ise konuşmasına "Merhaba bozkurtlanm" sözleriyle başladı ve yoğun biçimde alkışlandı. MÇP Genel Başkanı Türkeş, özetle şöyle konuştu: "12 Eyiiil magduriyetinden sonra 5 sene hapishanede yattım. Sıluyönetim mahkemelerinde arkadaslanmızla beraber idam talebiyle yargılandık. Butun bunlardan sonra 750.000 oyla seçimden çıktık. TRT'yi bize kapatmalanna rağmen aldığımız netice iyidir. Demokrasinin verdigi bak ve imkânlan kullanarak, memleketimizin, milletimizin kalkınması için çaiışmalanmızı sürdüniyonız. Her larafta arkadaşlarımız derlenip toparlanıyor. Esas olan bizim davamızdır. Davanın lideri benim. 12 Eylül'den önce 16 sene davamızı Türkiye'de ben organize ettim. Partimizi geliştirdim, koalisyon yolayla iktidar olduk. 3.5 sene Türkiye'yi yönettik. Şimdi ne oluyor? Tekrar gelişmeyr, toplanmaya başladığımız için gerek iktidar, gerek diğer rakipler bizim toplanmamızı önlemeye çalışıyorlar. Ama önlemeleri miimkün değil, yolumuz demokrasi, hukuk, adalel ve milliyetçilik yoludur. Avrupa'da komünistler bizim faşist olduğumuzu söylüyorlar. Bizim hiç faşizm diye bir ga>emiz oldu mu? Boyle bir şe> olmadı." 'Egitim Sisteminde Yükseköğretim' 34 yıldan beri, OAKTİLO ve MUHASEBE kurlarımızı bitiren Orta ve İlkokul mezunlarına bile l y tfUK \ t L t l V l A N YUK • Ahıııaklık tartışması Aydınlar Ocağı Istanbul ve Bursa şubeleri tarafından düzenlenen panelin öğleden sonraki oturumunda söz alan Doç. Dr. Abdülkadir Doruk'un konuşmasına "Size Türk milleünin ne kadar ahmak olduğunu göstereceğim" sözleriyle başlaması tartışmalara yol açtı. ULUDAĞ (AA) Aydınlar OcağVmn Istanbul ve Bursa şubelerince düzenlenen "Egitim Sistemimizde Yükseköğretimimiz" paneli dün Uludağ'da başladı. Panelde konuşan l.Ü. öğretim üyelerinden Doç. Dr. Abdülkadir Donıkun konuşması tepkiye yol açtı. Panelin öğleden sonraki bölümünde söz alan Doç. Doruk, "Sizc Türk milletinin ne kadar ahmak olduğunu göstereceğim" diyerek, şunları söyledi: "Her şeyi Batı'dan kopya alıyoruz. Batılı tarihi, ilkcağı, orta çağı, yeni çağ olarak okutuyor. Bu çağlardaki Türk toplumlannın tarihini biz ne zaman okutacağız? Sayın Hocam Muharrem Ergin'in ifade ettiği gibi 'tarihine küfreden bir nesil yetistiriyonız'. Bu da bizim 65 yıllık ahmaklığımızdandır." Bunun üzerine oturum başkanı eski TRT Genel Müdürü Şaoan Karataş, Doruk'a "Sizi çok iyi anhyonım. Ama üslup da önernlidir. Herkesin fikri de bizim için muhteremdir. Ama, 'Türk milleti ahmaktır' sözıine itiraz ediyorum. Türk milleti ahmak degildir. Sojlediğiniz söz, Türk Ceza Kanununa göre soçtur" karşılığını verdi. Sempozyumda Devlet Bakanı Cemil Çiçek Ue Milli Egitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel de birer konuşma yaptılar. Güzel, Ankara'ya dönerken Sivrihisar ilçesi yakınlarında mide spazmı geçirdı. ENKA SPOR OKULU LİSE MEZUNLARI! Aylar, yıllar geçiyor; Siz hâlâ BOŞ MU BEKLİYORSUNUZ ? KLEkTKONİK DAKIİLOGRAFİ İŞSİZ KALMAYIN GELEÇEGIN ŞAMPİYONLARINI YETİŞTİRİYOR... Büyük sporcular küçük yaşta eğitilir... 618 yaş arası çocuklarınızın tatilini ENKA SPOR KULÜBÜ YAZ SPOR OKULLARINDA değerlendirin. Spor eğitimi ciddi bir iştir, amatör ruh, bilgi ve tesis gerektirir. Türkiye'nin en gelişmiş spor tesjsleri; SADİ GÜLÇELK SPOR SİTESİ açık, kapalı Olympic yüzme havuzları, tenis kortları, cimnastik salonlan, basketbol sahaları, 400 m'lik tartan atletizm pisti ve spor hekimi gözetiminde çocuklannıza en mükemmel SPOR EĞİTİiMİ'ni vermekte. Yalnızca çocuklarınız değil, sizde tenis veya yüzme merkezine uye olup spor yapın SAĞLIĞINIZI VE FORMUNUZU KORUYUN. 20 Haziran 1988'de açılacak olan okulların kayıtları devam etmektedir. Branşlarımız; I BASKETBOL I CİMNASTİK İMASATENİSİ I TENİS I VOLEYBOL I YÜZME Ayrıntıh bilgi i^in. Hiç olmazsa BİLGİSAYAR ÖĞRENİN . B I L G I S A Y A R L A M U H A S E B E ÖĞRENİN. ÖĞRENİN . AMPIVON ÖZEL DAKTİLO SEKRETER VE BİLGİSAYAR KURSLARI HER TÜRLÜ YAZI İSLERİ Tel 527 55 25 527 4903522 2106 Tel 149 7993 149810614490 11 Tel 338 08 42 336 11 50 Merkazi '• Beyaz<t . Mtlhat Pasa Cad . t4M Beyoğlu ŞutMsl . Islıklal Cad Yonca Han 87/7 Kadıkov Subesl Aıuyol Kusd'lı Cad<les> 6J3 Dikkat: Bu 3 şubemizden başka ŞAMPİYON adıyla çalışan hicbir Daktilo. Sekreler ve Bilgisayar kursu şubemtz degildir. lngilterelsviçre AuPairLisan kursu Egitim (Kolej Üniversite) TEK 362 39 59 362 40 % Bayanlar; çocuk bakarak Ingilizce oğrenmeyi AuPaülik yaparak gerçekleştirebilirsiniz. 1 158 53 42 4 213 68 67 tsviçre'de Türk aileye, 3 ve 13 yaşlarındaki çocuklanna çocuk seven bak<cı aranıyor. 336 95 06 Degerli üyemiz Hüseyin ÖZLÜTAŞ'm SSK Okmeydanı Hastanesi 4. Hariciye Servisi'nde ameliyatıru başarıyla gerçekleştireıı; TEŞEKKÜR Op.Dr. Dursun ÇAĞAN, Op.Dr. Can TÜREK, As.Dr. Uğursel GÜÇLÜ ve 4. Hariciye Servisi Şefi Op.Dr. Edip Oral BARKAY ve Op.Dr. Hüseyin KOCAGİL, Op.Dr. Muharrem CELEPSOY, Op.Dr. Hikmet Recep EVCİ ile SSK Okmeydanı Hastanesi 4. Hariciye Koğuşu'nda emeği geçen tüm hemşire ve çalışanlannın, ayrıca yakın ilgileri dolayısıyla İnsan Hakları Derneği Istanbul Şubesi Başkanı Emil Galip SANDALCI ve yönetim kunılu üyesi Av.Bekir DOĞANAY'a teşekkür ederiz. ALIŞTTRMALI TÜRKÇE DÎLBtLGİSt DİL YETENEĞt TESTLERİ Tahsin Yavaş 1000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Turkocağı Cad. 3941 Cağaluğlulslanbul SADİ GÜLÇELİK SPOR SİTESİ Atış polıgonu vjnı tstınve İuanbui Rl 176 50 8t ( 3 Hat) Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği TMMOB Maden Mühendisleri Odası