Katalog

Cumhuriyet Sahibi Cumhurıyeı Matbaa.ılık ve Gazeıecılık Tılrk Anonun Şırkctt adına Nadir Nadi 0 Genel Yayın Müdüru: Hasan C t u l , Muesscsc Muduru: Eminc L'şaklıgU, Yazı Işlerı Muduru. Okaj Goaessia, # Haber Mcrkezı Muduru Yalfin Ba>tr, Sayfa Duzenı Yönetmenı: AK Ac«r. • Temsıktler ANKARA Yılçın Dojaa, İZMİR: Hikmcl Çttiakı>a, ADANA. Cdal Ba*luıgrç. lslanbul Haberlen Erfcan AkyıMu. Dıs Habcrler: Ergun Balcı, Ekonomı: Osman lllagay, Kulıur. Cdal Usıer, Spor Damşmanı Abdulkadir Vacdmaa, Duzelıme: Refik Durbaş, BılımEğıtım Şakia Alpay, IjSendıka. Şukran Ketcmı. Yvırt Haberlen Nrcdct Oofaa, Dızı Yazılar. Kcrem Çalışkaa, Bursa: Ltvmı GcBfeNi, # Koordinator Ahmtl Karulsaa, • Malı lşler: Erol Erkul. • Muhasebe: Buteat Veacr # ButçePlanlama Stvgi Araa #Rcklam A»» T o n » . Ek Yayınlar Hnlja Ak>ol # Idarc Hustjin Gurer. lşleıme Oadcr Ç«Uk. Bılgılslem: Nail laal. Bam w Yayan. Cumhunyn NUtbuabk vt GueHOBk T A Ş Türk Ocafe Cad. 39/41 Catllothı M3M Isı PK 246lsuntml Tel 512 05 05 (20 hal), Telcı 22246 F u (1) 5İ6 » 72 # Suroiar Aıku*: Zıya Gökalp Bl» lokıiapS No 19/4, Tet: 133 11 «147. Teltl 42344 F u . (4)1331141 4 2 8 # b a t i r . H Zıya Blv 1352S.2/3,Td 13 1230. T d o t 52359 Faz: (51)13 12 » 0 AdMaılnonüCid I19S No: I K>1 I.Tel. 114550119731.1>ln 62155. F M (71)32805* TAKVİM 30 HAZİRAN 1988 Imsak: 3.28 Günes: 5.28 öğle: 13.12 lkindı: 17.12 Akşam: 20.47 Yata: 22.38 Dalyan'da kaplumbağa bilmecesi Dalyan Kaunos Oteli'nin finans HAKAN KARA ortaklarından F. Alman kamu İZMİR F.Almanya Caretta Caretta kuruluşu DEG'in basın sözcüsü adlı denız kaplumbağalarının yumurtladıDietmar Peterson, Cumhuriyet'e ğı Dalyan İztuzu kumsalındaki otel yapımından vazgeçti. "İztuzu kumsalmda otel F.Alman kamu kuruluşu DEG'in basın inşaatından vazgeçildiğini, otelin seksiyonu nıüdürü Dietmar Petersoıı, başka yere yapılacağını" açıkladı. "Cumhuriyefe yaptığı açıklamada, otel inKültür ve TUrizm Bakanlığı Müsteşan Ertan şaatının başka bir alanda gerçekleştirileceğini açıkladı. Karann DEG, Kavala ve IFA Cireli şöyle dedi: "Karar bize ulaşmadı. Biz tarafından ortakiaşa verildiğini söyleyen PeAlmanya'dayken görüşmeler sürüyordu. terson, "Otel, kesinlikle kaplumbağalann Katılımcı kuruluşlar güzel bir karar aldılar. yumurtladıgı kumsalda \apdmavacak. Ancak nereye yapılacağını henüz saptamadık. Bblge milli koruma alanı ilan edilecek." Bu konudaki göriişmeler sürüyor" dedi. PeYatırımcı firmanın sahibi Osman Kavala, otelin terson, otel projesi için üç ortak kuruluşun yerine kaplumbağa araştırma merkezi kurulması aldığı karann F.Alman ve Türk hukümetlerince de desteklendiğini açıkladı. konusunun "henüz düşünce aşamasında" olduğunu söyledi. Kavala, DEG'in "Otel, İztuzu Karann kendilerine henuz resmen ulaştırılmadığını belirten Kültür ve Turizm Bakumsalmda yapılmayacak" açıklaması için kanhğı Müsteşarı Ertan Cirefi, "Biz Alman"Yorum yok" dedi. ya'dayken görüşmeler sürüyordu. Bakanlık, verilmiş bir hakkın cebren geri alınmasından yana degildir. Bu nedenle karann katılımcı kuruluşlarca verilmesini istedik. Onlar da güzel bir karar aldılar" dedi. Cireli, bölgenin önumuzdeki günlerde "milli koruma alanı" ılan edileceğini açıkladı. Haber, dunvada turu giderek tükenen Carette Caretta deniz kaplumbağalarının Akdeniz'deki onemli yumurtlama bölgelerinden biri olan İztuzu'nda otel yapımını yoğun şekilde protesto eden çevreciler tarafından sevinçle karşılandı. Alman Yesiller Partiü milletvekili "kaplumbağalar kurtuldu" açıklamasını yaparkeu, Alman Hayvan Türlerini Koruma Derneği Ba;kanı Günther Peter, Türk ve Alman hükumclleriyle yapımcı firmaları kuiladı. Peter, tüm Alman gazete ve ajanslarına gönderdiği basın açıklamasında, Turkıye'nin bu konuda gösterdiği duyarlılığın tüm dünya ülkelerine örnek olması gerektiğini söyledi. Dalyan'daki otel yapımından vazgeçildiği yolundaki haber gectiğjmiz günlerde Alman gazetelerinde "güvenilir bir kaynağa" dayanılarak verilmişti. DEG basın seksiyonu direktörü Peterson'un konuyla ilgili yaptığı açıklamayla haber kesinlik kazanmış oldu. DEG yetkilileri, daha önce konuyla ilgili olarak verdikleri demeçlerde, hiçbir ortağın otel projesinden tek yanlı bir kararla ayrılamayacağını, aksi halde diğer ortaklar için bir "tazminal" hakkının doğacağını vurgulamışlardı. Boylesi bir durumun sözkonusu olup ola1 mo a. c konusunda görUşünü aldığımız FV > ba< ı beksiyonu direktörü Peterson, "LJ konuyla ilgili boylesi bir sorun yok. (. ;ııih.ü karar ttıın ortaklara danışılarak fikir birliği içinde alınmıştır. Aynca otel yapmaklan da vazgeçihniş degil. Sadece alan değiştirilecek" dedi. Peterson, "Peki bu güne kadar gerçekleştirilen yatınm için harcanan paranın kimden çıkacağı, kumsalda atılan temelin ne olacağı" sorulanna "Bunlara yanıt vermek için heoüz erken. Şu anda açıklayabileceğim lek sey otelin yapılmayacağı" karşılığını verdi. F.Almanya'dan sızan haberlere göre Osman Kavala'nın, temelı atılan alan üzerine bir "Kaplumbağa Araştırma Merkezi" kuracağı belirtildi. Ancak Osman Kavala, araştırma merkezi konusunda "Bu henüz düşünce aşamasında" derken, DEG'in "Otel, Dalyan İztuzu kumsalına yapılmayacak" açıklaması konusunda da "yorum yapmayacagını" söyledi. Dalyan İztuzu kumsalındaki 600 yataklı otel için temel 4 nisan 1987 günü atılmıştı. Ancak daha sonra kumsahn, deniz kaplumbağalanmn önemli bir yumurtlama alanı olduğu ortaya çıkmış ve otel yapımı Türk ve Alman çevreciler tarafından yoğun eleştirilere hedef olmuştu. Alman Yeşiller'in yanı sıra Greenpeace, Dünya Doğal Hayatı Koruma Organizasyonu, Brigitte Bardot ve C( s'e.ıu Vakfı da otel yapımını protesto etruM,. üu arada Alman Hayvan Türlerini Koruma Derneği tarafından başlatılan kampanyayla 12 turizm şirketi otelin yapılması halinde buraya müşteri göndermeyeceklerini açıklamışlardı. F.Alman DEG:Kumsalda otelden vazgeçildu Kültür Bahanlığı: Karar bize ulaşmadı Kavala: Yorumyok. Prof. Tanker'den Eczacıbaşı 'na açık çagrı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Eczacılar Birliği Genel Başkam Prof. Dr. Mekin Tanker, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı yetkilileri ile llaç ve Kimya Endustrîsi tşverenler Sendikası Başkam Nejat Eczacıbaşı 'm, 2 temmuz cumartesi günü kamuoyu önünde tartışmaya çağırdı. TEB, cumartesi günü saat 10.00'da, merkez heyeti binası konferans salonunda "Türkiye'de llaç ve Fiyatları" konulu bir açıkotunım düzenleyecek. TEB Genel Başkam Tanker, dün yaptığı yazılı açıklamada, geçen hafta Eczacıbaşı tarafından, TEB ve ilaç konusunda ortaya atılan çeşitli iddiaların, kamuoyu önünde tartışılması ve açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtti. 'NemlV aşklar sağhğa zararh sağlığınızı kollayın, fazla güneşte kalmayın, açık renk giyin, alkol \>e sigarayı azaltın, su ve tuzla bedeni destekleyin, sıcak havada cinsel ilişkinin kalbe olumsuz etkisini unutmayın.L tsuabil Haber Servisi Her ne kadar ünlü bir türküde "Dırvan t e n , insanı gam öldürür", denirse de son günlerde Marmara Bölgesi've yurdun bazı bölgelerinde yasanan yüksek nem oranı "61düriicü" etkiler yaratabilecek kadar yüksek. Aşın sıcakların yüksek orandaki nem ile birleşmesi sonucu, insanın ruh sağüğında çeşitli rahatsızlıklar yarattığına dikkati çeken uzmanlar, özellikle güneş ışınJarından korunulmasım salık veriyorlar. Nem oranının saat saat değiştiğini belirten Yeşilköy Meteoroloji Müdürü Ercan Enıs'tan aldığımız, 29 haziran S temmuz uzun vade hava raporuna göre yurdun genelinde hava dunımu şöyle: 29 Haziran: Kuzey parçalı bulutlu, Ona ve Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu'nun kuzeyi ve dojusu yer yer sağanak yağışlı. 30 Haziran: Marmara'nın doğusu, Karadeniz, tç Anadolu'nun doğusu, Doğu Akdeniz ve Güney Anadolu sağanak yağışlı olacak. 1 Temmuz: Bir gün önceki bölgelerde yağış bekleniyor. 25 Temmuz: Kuzey ve doğu kesimleri sağanak yağışlı, diğer bütün bölgeler az bulutln ve açık. Aşırı sıcakların iı ın sağlığı üzerinde olumsuz etki. •ptığı gorüşünde birleşen uzmanlu ın önerileri şöyle sıralanıyor: • Mümkiin olduğunca g. leş ışınJanna maraz kalmamalı, ter»'. durumda ise başımuı korumalıyu. • Sıcaklığı tutmadığından açık renk ve keten kıyafetleri tercih etmeliyiz. • Yine sıcakları azalttıgından hava cereyanı yapabilen havalandınna aygıtlan kullanın. • 3 öğün ve çok yemek yerine, 6 öğün ve az şeklinde bol sebze ve meyye yemeliyiz. • Özellikle kalbinden rahatsız olanlar alkollii içki ve sigaradan kacınmalılar. • Terleyerek su kaybettiğimiz için gunde en az 3 litre sıvı almahyız. • Yüksek tansiyonu olanlann dışmdaki kişilerin günde 23 gram tuz almalan gerekir. • Sıcak havalarda girişilen cinsel ilişkilerin her iki cinsin de kalp sağlığı açısından zararh olduğu belirtiliyor. • Plajlarda bilinçsizce güneşlenmek hem ruh sağlıgım hem de cildi tehdit eder. Sıcak havalara dikkat! SUSA'DAN KlRLllJCE ÖNLEM Pelikana bilezik Nesli her geçen gun azalmakta olan teptü pelikanlann korunması için başlatılan uluslararası çalışma süruyor. Turkiye, Yunanistan, Yugoslavya, Bulgaristan ve Romanya'da başlatılan bu çaiışmaya göre her uikeden bir üniversite, bölgedeki tepeli pelikanlann ayağına birer bilezik takıyor. Bileziklerde uike kodu ve numara buiunuyor. Böyiece kuş hangi ülkeye göç ederse etsin, nereden geldiği saptanıyor ve yaşanüsı rahatlıkla ızlenebiliyor. Bu çalışmayı Türkiye'jen c)e Ege Üniversitesi Fe" Fakültesi yürutüyor. Çamaltı Kuş Cenneti'nöe bulunan yakJaşık 10 tepeli pelikana da bilezik takıldı. Çalışmayı yurüten Dr. Mehmet Sıkı, "Özellikle tepeli pelikanların beslenme bölgelen ve belli bir zaman dılıminde ne kadar gelışme gösterdıkieri konusunda ayrmtılı bilgi sahibi olabileceğiz" dedi. (Fotoğraf: Zafer Aknar) Pet şişelerden depozit ahnacak özdemir Sabancı, pet su şişelerini toplayıp yeniden eritme yoluna gideceklerini söyledi. Pmar Su yetkilileri geçmişte toplama çabalarının başarısız kaldığını öne sürdüler. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) En ıssız koylarda ya da Boğaziçi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Kriton Curi'nin aktardığı gibi "Her yerden buz gibi su kaynaklannın fışkırdığı Manisa Spil Dağı'nın tepesinde" bile plastik su, meşrubat şişelerine rastlamanız olası. Denizin üzerinde yüzen, yerlere atılmış bu şişelerin uzerine bir göz attığınızda ise %Û notu gorürsünüz: "Çevreyi koruyunuz." Sabancı Holding'e bağh SUSA, Hayat Suları'nın pet şişelerini depozit ödeyerek toplama kararı aldı. Sabancı kardeşlerden Özdemir Sabancı, "Pet şişeleri belli bir fiyatla toplayıp Istanbul Silivri'deki SUSA tesislerinde \eniden oğuteceğiz, şişe üretiminde kuüamlacak hammadde haline getireceğiz" derken, bu şişeleri toplamanın "plastik kirliliği"ne karşı ne oran • da etkili olabileceği tartışma konusu oldu. Yaşar Holding kuruluşlarından Pınar Su'nun Genel Müdürü Ayhan Bengütaş, şişe toplamadan pek sonuç alınamayacağı kanısında. Su pazarında paylarının yüzde 55 olduğunu belirten Ayhan Benguta*, daha önce kendilerinin de bu konuda bir kampanya başlattıklannı söyledi. 1985 yılında gazetelere verilen ilanlarda, "Toplum ve çevre safelığına saygı duyan Pınar Su, bu amaca i inelik olarak kullanılmış PVC şişelerini bakkal aracılıgı ile ücret karşılığı toplayarak çevre kirliligini onlemek için imha etme kararı almıştır" deniliyordu. Bu kampanyanın başarılı olraadığını anımsatan Bengütaş, şöyle dedi: "Biz bir yaz sezonunda bir kamyon bile mal toplayamadık. Hem biz yeniden kullanmayacaktık sırf çevre kirliligi için istedik. Bunun için şişeleri kırın, parçalayın oyle verin dedik. Maalesef ses çıkmadı. Sabancılann girişimi hammadde sıkıntısından kaynaklanıyor herhalde." Boğaziçi Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkam Doç. Dr. Kriton Curi ise özel sektör kuruluşlarının şişe toplama girişimlerini "gösleriş" olarak niteledi. Doç. Dr. Kriton Curi, bu kuruluşları şişeleri geri kazanma yerine plastik şişeden vazgeçmeye çağırarak şunları söyledi: "PVC zararh değildir sözü masaldır. Türkiye'de uygulanan yöntemlerle çevreyi kirletir. PVC'nin bir avantajı belli şartlar altında yanması daha az zararlı olabilir, hepsi o. Bu şirketler cam şişeye dönsünler. Pet şişelerden başka, naylon torbalar da kullanıhyor. Bu torbaların içindeki su koku yapabilir. Plastik, attığınız zaman sonsuza kadar doğada kalır, yok olmaz. Bu nedenle ya bunlann yasaklanması lazım ya da bu işin cazibesini yok edecek şekilde vergiler getirilsin. Bu nedenle bu ka>naklann kullanım hakkı ihale edilirken ilgili kuruluşlar suyun cam şişe içinde satılması kaydıyla ihale>e çıkarabilir." tzmanlardan önerller: Nemli havalarda ruh Kara kmliçe şarkıcı oldu Haber Merkezi ABD'nin ilk siyah güzellik kraliçesi Vanessa Williams, fiziğinden sonra sesinin de güzel olduğunu kamtladı. 25 yaşmdaki "kara kraliçe" şimdi yaptığı ilk uzunçalarda yer alan "The Right Stuff adlı parçayla haftalardan beri ABD listelerınde en sevilen ilk 20 şarkı arasında bulunuyor. 1984 yılında ABD'de güzellik kraliçesi seçilen Vanessa İVilliams'm kraliçelik tacı ve unvam daha sonra bazı "muzır" fotoğraflarından ötürti geri alınmıştı. Tehtikeli atık transferi tSTANBUL (AA) OECD Çevre Kirliligi Direktörlüğü Başanışmanı Dr. Harvey Yakovvitz, Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Atık ve Kirlenme Denetimi Araştırma Grubu'nun konuğu olarak verdiği seminerde dünya üzerinde milyonlarca ton tehlikeli atığın dolaşımda olduğunu belirtti ve "gelişmiş ülkelerden azgelişmiş ülkelere doğru bir "atık turizmi"nin doğduğunu söyledi. Prof. Çiğdem Kâğıtçıbaşı, 6 yaşın altındaki çocukların eğitimini desteklemek için yeni proje uyguluyor Anneyi eğit, çocuk başarılı olsıuı PORTRE / ÇİĞDEM KÂĞITÇIBAŞI Dünya çopında yeni bir uygulama olarak görülen bu proje ile özellikle eğitim düzeyi diişük annelere kurs verilerek, bu annelerin çocuklanyla ve çevreleriyle ilişkisinin daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulması amaçlanıyor. ŞAHİN ALPAY Bugun Türkiye'de 6 yaşın altındaki 8 müyondan fazla çocuk arasında şu veya bu türden okulöncesi eğiütn görebilenlerin sayısı . 100.000'i geçmiyor. Oysa gelişmiş ülkelerde 36 yaş grubunun büyıik bölümü bu eğitinden yararlanıyor. Okulöncesi eğitim, Türkiye'de egitimin belki de en zayıf halkası. Boğaziçi Cniversitesi'nden Prof. Dr. Çigdem Kâğıtçıbaşı'mn başında bulunduğu bir grup araştırmacı, Türkiye'nin okulöncesi eğitimdeki büyuk açığını kapatmaya yardımcı olabilecek bir proje üzerinde yıllardır çalışıyor. Proje, çocuklara öğrenmeyi sevdirmenin en iyi yolunun, ailenin ve öncelikle de "annenin" çocuğun eğitijniyle ilgilenmesi olduğu varsayımına dayaluyor. Bu varsayımın geçerli olup olmadığını sınamaya yönelik araştırmada, araştırmacılar tarafından çocukların eğitimine yardımcı olmak üzere eğitilen annelerin çocukları ile diğer çocukların gelişmeleri karşılaştınldı. Boylelikle, annenin ilgisinin çocukların gelişimine ve başarısına etkisinin ne olduğunun saptanması amaçlandı. International Development Research Center (IDRC) adlı Kanada Araştırma Merkezi'nden sağlanan bir fonla 1982 martında baş*lanan araştırma, İstanbul'da Tekel fabrikalarına ait uv gündüz bakımevi ve gene işyerlerine ait üç yuvada bulunan 173 çocuk ile anneleri tarafından evde bakılan 98 çocuğu kapsadı. Bu ilginç araştırmanın sonuçlan uzerine Prof. Kâğıtçıbaşı ile konuştuk. Konuşmamızın bir özeti şoyle: Sayın Kâğıtçıbaşı, araştırmanızın Türkiye'de okulörcesi eğitim açısından önemi nedir? KÂĞITÇIBAŞI Okulöncesi efitimi, bütün dünyada önem ka Eğitimde uzman \ Prof. Dr. Çiğdem Kâğıtçıbaşı, orta iöğrenimini İstanbul Amerikan Kız Koleji'nde, I lisans ve doktora öğrenimini ABD'nin ! Wellesley ve Berkeley Üniversiteleri'nde yaptı. Once ODTÜ, sonra halen bulunduğu Boğaziçi Üniversiteleri'nde öğretim üyeliği j yapan Prof. Kâğıtçıbaşı, Çocuğun Değeri adlı kitabıyla 1980 yılında Sedat Simavi Sosyal Bilimler ödülü'nü kazandı. Kâğıtçıbaşı'mn Türkçe ve İngilizce çok sayıda kitap ve makalesi yayımlandt. Anneler eğitim kursunda. Çocuğa dayak yerine "dıyalog" öğretiliyor. zantnaktadır. Türkiye'de ise çok az çocuğa bu eğitim sağlanabilmektedir. Bu hizmetin onemli bir kısmı da özel okullar tarafından ortaüst kesim ailelerin çocuklarına ulaşabilmektedir. Oysa, okulöncesi eğitiminin önemli bir işlevi, yetersiz çevrede yetişen çocuğun eksiklerini tamamlayıp onu okul eğitimine hazırlamaktır. Çocuğun erken yaşlarda zihinsel, duygusal, sosyal gelişimi ne kadar desteklenirse, sonraki okul başarısı da o oranda desteklenir. Yapılaıı araştırmalar bunu açıkça gostermektedir. Araştırmamızın sonuçlarını bir cümleyle özetleyecek olursam, anneleri eğitimden geçen çocukların diğerlerinden her bakımdan daha ustun olduğu görulüyor. Ayrıca anneleri eğitimden geçen çocukların kendilerine daha güvenli ve daha az saldırgan oldukları da saptandı. Bu başannın kaynağı, eğitimle 'değişen' anneler mi? KÂĞITÇIBAŞI Evct, evde anne eğitimiyle biz anneyi, yani çocuğun doğal çevresinin odak noktasını değiştirmiş, desteklemiş olduk. Nitekim çocuklardaki gelişmeler kadar önemli değişmeler annelerde de saptandı. Örneğin, eğitimden geçen anneler diğer annelere oranla çocukjarıyla daha fazla ilgileniyor, onlarla daha fazla konuşuyor, fiziksel disiplin (dayak) yerine daha fazla nedensel açıklama yapıyor, çocuğun davranışlarının nedenlerini anlamaya çalışıyorlardı. Eğitilen annelerin kendılerı de çok değişmiştir. Orneğin kendilerinden daha hoşnut ve iyimser ol'duktannı, aile içi statülerinin daha yukseldiğini, ailede daha fazla soz sahibi olduklarını saptadık. Anneler nasıl eğitildi? KÂĞITÇIBAŞI Aileler, lstanbul'un beş yoresine yayılmıştı: Maltepe, Gültepe, Zeytinburnu, Cibali ve Üsküdar. Her yorede proje ekibiyle birlikte çalışan bir "yöre sorumlusu" ve onunla çalışan yardımcı anneler her bir eve tek tek giderek annelere o haftaki çalışma programını oğretiyor ve egzersiz formlanyla kitapları veriyordu. O hafta her anne, evde çocu ğuyla günde 1520 dakika o egzersizleri yapıyoı, kitap okuyor vb. gibi program etkinliklerini yapıyordu. Her yöredeki anneler, yardımcı anneler ve yöre sorumlusu grup halinde toplanıyor ve o haftaki programın üstünden geçiyordu. Annelere verilen eğitimin iceriği nedir? KÂĞITÇIBAŞI Zihinsel program, 2530 sayfalık haftalık egzersiz formlanyla (iki yılük 60 hafta) resimli kitaplardan (iki yıllık 18 kitap) oluşuyordu. Dil gelişimi, duyusal ve algısal beceriler, kavramlaştırma ve problem çözme gibi bütün zihinsel süreçleri geliştirici çalışmalardı. Grup tartışmaları ise anneleri, gelişen çocuğun ihtiyaçları konusunda bilinçlendirmeye yönelikti; beslenme, sağlık, çocuk gelişimi, oyun, disiplin, yaratıcı faaliyetler vb. gibi. Buradan giderek çocukla ve diğer ınsanlarla ilişkiler (karşısındakini dinleme ve anlama, kendi duygulanm ifade etme), çocuğu ve kendini kabul etme, annenin (ve kadının) sorunları gibi konulara eğilindi. Grup tartışmaları annelere, kendilerini rahatça ifade edebikiikleri, destekleyici bir ortam sağladı. Palavra yarışması ORDU (Cumhuriyet) Avcılar ve Atıcılar Kulübü Derneği tarafından düzenlenen "Atıcılar Gecesi"nde "Palavra" yarışması da yapılacak. En iyi palavrayı yapacak olan avcılara tüfek, av köpeği ve ördek gibi armağanlar verilecek. * Çimento fabrikasında gaz kaçağı MEHMET FARAÇ ŞANLIURFA Bozova karayolu üzerinde kurulu çimento fabrikasının çevreye zehirli gaz yaydığı saptandı. Bölgedeki fıstık üretıciı leri mahkemeye başvurarak ağaçlann kuruduğunu öne sürdüler. Fabrikada bozulan filtrenin değiştirilmemesi sonucu gaz kaçağının meydana geldiği bildirilirken, fabrika Genel Muduru Kemal Atalay, "Sorunu yavaş yavaş çözecegiz. Fabrikayı bir ay kapattığımızda iki milyar zarar olur" dedi. 1987 yılı sonlannda üretime başlayan Şanlıurfa Çimento Fabrikası'nın baca fıltreleri yaklaşık 6 ay önce belirlenemeyen bir nedenle anzalanırken, fabrikanın üç yetkilisi arızadan sorumlu tutularak görevden uzaklaştırılmıştı. ŞANLIURFA Club M Haber Merkezi Turizm alanında 1988 yılının en büyük yatırımı olarak nitelendirilen Club M, 20 temmuz çarşamba günü hizmete açılacak. Vitaş A.Ş. 'den yapılan açıklamaya göre, Bodrum 'da 3 yıl önce SO bin metrekarelik bir alanda yapımına başlanan Club M, 233 üniteden oluşuyor. 4 kral dairesi, 20 suit, 209 odasıyla 506 yatak kapasitesi bulunan Club M'de toplantı, oyun ve spor salonlan ile yüzme havuzlan, casino ve barlar yer alıyor. Club M için yaklaşık 25 milyar lira harcandığı bildirildi. Dünyanın en küçük Kuran'ı kimde? istanbuVdan Ahmet Hekimgü, dedesinden kalan 2x1 santim ebadındaki metal kaplı Kuran'ın "dünyanın en küçük Kuran'ı" tartışmasında yeni bir aday olduğunu belirtiyor. tstanbul Haber Servisi Ycryüzünde en küçük boyuılu Kuraııın kimde olduğu geçen mart ayında Yugoslavya, İran, Polonya ve Lubnan'da tartışma konusu olmuştu. Bu tartışmaya şimdi Türkiye de katılıyor. Istanbul'dan Ahmet Hekimgil yeryüzünün en küçük Kuranlar'ından binsiııin de kendisinde olduğunu öne surüyor. Sayfa boyutu 2 x 1 santim olan Hekimgil'e ait Kuran ancak büyüteçle okunabiliyor. Hekimgil, dedesi Ahmet Tevi'ik Hekimgil'den babası Mehmet Kaik Hekimgil'e ondan da kendısinc kalan kuvuk Kuran'ı sayfaları bozulmasın diye hiç açmamayı yeğliyor. Kuçük bir kurdeleyle göğuse iliştirilebilen Kuran metal bir kaba sahip. Kabının üzerindeki "per'av!>ız"İa ancak okunabilen Kuran'ın baskı ya da el yazması olup olmadığı konusunda hiçbir şey bilmiyor Hekimgil... Ahmet Hekimgil Kuran ılc ilgili hikâyesini şöyle anlatıyor: "Babaın savas sırasında cepheye gittiğinde bu kuran'ı yanında laşıyor. 'La İlahe lllallah Muhammedcn Resulullah' duası urtadan a>rılırmıs o zamanlar. Savasa gidenler 'La İlahe İllallah'ı c d c bir ycre "Muhammeden ResulullalTı i'.e cepte saklarlarmış. Babam 1918'lerde Irak cephesinde Ingilizlere esir duşüyor ve Hindistan'a gönderiliyor. 23 yıl oralarda kalıyor ve daha sonra iade ediliyor. Sanırım bu küçük Kuranı Kerim de yanındaymış. Kabının öyle demir metalden olması bu yuzden. Geçen mart ayında Polonyalılar'la İranlılar'ın en küçuk Kuranııı' kendılerinde olduğunu öne sürmelerinin ardından Yugoslavya'da Durmisi ailesi dc en kueuk Kuran'ın 2.5x1.5 santim) kendılerinde olduğunu basına duvurmu^tu. Bu kez Dubai'de oturan bir Lübnanlı ise 1.8x1.4 sanıim boyundaW \e pirinç kâğıda el yazması yai 7ilmış, Kuran'la >eıyu/ünun cn küçük Kuram'nm kcndisinde olduğunu oııc surmuştu. Gergedan kapanmadı tstanbul Haber Servisi Sabah Gazetesi'ne bağh Dönemli Yayıncılık'a ait Şehir ve Gergedan dergileri ile Kitap Servisi'nin kapatılacağına ilişkin haberlerin asılsız olduğu belirtildi. Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan. Sabah Gazetesi Genel Müdürü Çetin Gürel, "Her iki derginin temmuz sayılannın hazırlandığım ve piyasaya çıkacağını" belirterek, "Sabah'ın ve Dönemli Yayıncılık 'm tmtiyaz Sahibi Dinç Bilgin'in söz konusu yayınlarm kapaıılmasma ilişkin ahnınış bir kararı yoktur, ıslahı yolunda alman bazı kararlan vardır" dedi. Ahmet Hekımgil mıni Kuran'la birlikte.