Katalog

CUMHURİYET/8 HABERLER 27 HAZÎRAN 1988 Denetlenen işyerlerinden 20'sinin de temizlik koşullanna uymadığı belirlendi \emek fabrikaları pislik içinde Yapılan araştırmalar, fabrikaların çoğunda çöplerin toplandığı bölümün mutfak içinde yer aldığım ortaya koyarken hava tahlillerinde ise 64 işyerinin biri hariç tamamında çok tozlu olduğu belirtildi. GÜNDÜZ İMŞİR îstanbul'da sayıları her gün biraz daha artan yemek üretim ve dağıtım raerkezleri, yeterli denetimin bir turlü sağlanamaması nedeniyle halk sağlığını ciddi bir şekilde tehdit etmeye başladj. îstanbul Tıp Fakultesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı tarafından yapılan bir araştırmaya göre denetlenen 20 yemek fabrikasımn tamamına yakın kısmının işyerlerinin gerekli temizlik şartlanna sahip olmadığı belirlendi. Yapılan araştırma, fabrikaların çoğunda çöplerin toplandığı bölumün mutfak içinde yer aldığını ortaya koyarken, yapılan hava tahlillerinde ise bu işyerlerinin biri hariç tamamının çok tozlu olduğu belirtildi. lstanbul Tıp Fakultesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Övat Giray, her aJanda olduğu gibi bu alanda da tuketici bilincinin gelişmesinin şart olduğunu vurgulayarak, personelinin beslenmesini yemek fabrikalan yoluyla çözümlemeye çahşan işletmelerin söz konusu fabrikaları beslenrne ve hijyen normlarına göre uygun üretim yapma konusunda denetlemelerini istedi. Prof. Dr. övat Giray ve Dr. Fevzi Çizmecioğln tarafından tstanbul'un değişik bölgelerınde yer alan 20 fabrikada yapılan denetimlerde, yemek fabrikalannın büyük bir bölumunun çok kötu şart SASA için çözüm toplantısı MURAT ZÖHRE Taraflar yarın bir araya geliyor KDŞUUAR Fabrikaların yuzde 80'inde çalışanlar için yeterli sayıda lavabo ve duş yok, yuzde 70'inde bulaşık yıkama yerlerinde sıcak su tertibatı bulunmuyor. Hazır yemek işyerten et kesıminde de temizlık koşullanna uymuyor. (Fbtoğraf: Cumhuriyet) lar içerdiği beliılendi. Yapılan araştırmada, fabrikaların yüzde 80'inde çalışanlar için yeterli sayıda lavabo ve duş bulunmazken yüzde 70'inde bulaşık yıkama yerlerinde sıcak ve soğuk su tertibatının yer almadığı görüldü. İşletmelerin yüzde 65'inde hammaddelerin yıkanması için gerekli ayrı bir havuzun bulunmadığı dikkati çekerken, yuzde 50'sine yakın bölümünde servise hazır yemeklerin bekletildiği bölumlerde temizlik ve koruma şartiarının olmadığı saptandı. Araştırmaya göre ayrıca fabrikaların yaklaşık yuzde 45'inde 24 saat suıeyle yetecek suyun bulunmadığı gözlenirken yüzde 35'i için soğuk hava deposu ve ruhsatının olmadığı ve soğutmanın uygun ısıda gerçekleştirilmediği vurgulandı. Fabrikalann birçoğunda ise hammadde deposu, ayıklama, hazırlama ve pişirme, dağıtma ve bulaşık yıkama bölunılerinin yer almadığı ortaya çıktı. Arastırmayı gerçekleştirenlerden Dr. Fevzi Çizmecioglu özellikle fabrikaiann çoğunda çöplerin mutfakta biriktiğıne dikkati çekerek, "Bu tip işlelmelerin hepsinde çöplerin dısanya tasınmalan sırasında trafik ne yazık ki mutfak içinde islemektedir" dedi. Öte yandan yemek fabrikalannda saptanan eksiklikler şöyle özetlendi: "Fabrikalann hemen hemen riimü daha evvel başka amaçlar için inşa edilmiş binalarda kurulu. îş bazı değişiklikier yapılarak yünitulmeye valışılıyor. Bu nedenle yemek fabrikalannda bulunması gereken şartlann pek çoğu bu işletmelerde >ok. Binalar aşın nıfubetli. Havalandınna sistemleri >etersiz. Yerleşim, hava kirliliğinin yogun olduğu sanayi bölgelerinde. Binalann iç kısımlan modern bir mutfakta buiunması gereken ekipman ve bölumleri içerebilecek genîşlikte değil. Binalann doğal aydmlatılmalan yetersiz." İstanbul Tıp Fakultesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanhğı tarafından yapılan açıklamada, aşagıdaki önlemlerin mutlaka alınması gerekliliğine dikkat çekildi. • Yetkili merciler tarafından yapılan denetim arfbnlmalı. Cezai tedbirlerle birlikte eğitici ve yol gosterici bir yaklasım gözetilmeli. • Ülkemizde mevcut olmayan "iş sağlığı hemşireliği" kurumu oluşturulmalı. Bu kurum bünyesinde gıda hijyeni konusunda uzmanlaşacak hemşireler, yemek fabrikalannda çalışan personelin sağlık durumlanyla ilgili denetimi yapıp gerekenleri doktora sevk edebilirIer. • Yemek fabrikalannın şu anda kunılu olduğu binalarda gereken düzenlemelerin yapılarak şartlann iyileştirilmesi sağlanmalı, bundan sonra verilecek ruhsatiarda belirii bir standardizasyona gidilmeli. • Gıda işçilerinin ıutin fîzik rauayeneleri ve dışkının mikrobiyolojik tetkiki, gıda zehirlenmeleri ve gıda kökenli hastalıkların önlenmesinde tek başına etkili bir yoi olarak gözükmüyor. Sınırh kaynaklann etkin bir hijyen eğitimine harcanması daha akılcı gözükuyor. • Ve her şeyden önce personelinin beslenmesini yemek fabrikalan yoluyla gideren işletmeler mutlaka yemek aldjkian fabrikalan hijyen şartlanna gore üretim \apma konusunda denetlemeli \e koşulların duzeltilmesi için zorlamalı. ADANA Sabana Holding'e bağlı SASA'oa 3400 işçinin baslattığı grev 50. gününü doldururken, PetrolIş Sendikası'nın şube yöneticileri ile işveren temsilcileri "çay içmek için" bir araya gelip "ihtilafı çözme yöntemlerinde" anlaşma yaptılar. Taraflann bir araya geldiği "çaylı" toplantıda, sendika genel merkez yöneticilerinin bulunmaması yüzıinden sozleşme maddeleri gönışülmedi, ancak "çözüm toplantısımn" yarın yapılması kararlaştınldı. Petrolİş Sendikası Adana Şube Başkanı Yusuf Doğan işveren temsilcileriyle bir araya geldiklerinde karşılıklı olarak sıkıntılarını dile getirdiklerini söyledi. Doğan, "Karşı tarafa grevi amaç olarak gormediğimizi, işçinin alım gıicunıin çok yetersiz olduğunu anlattık. Onlar da hammadde fiyallanndaki artıştan yakındılar. SonuçU salı gunu (yann) bir oturum yapılmasına karar verdik. Bu oturumdan sonuç alabileceğimizi umuvorum" dedi. Sabancı Holding Eadüstiriyel Ilişkiler Koordinatörü Nihal Yüksel de sendika yöneticilerıyle yaptıklan görüşmede "ilkesel yaklaşunlar" olduğunu kaydederek şunlan söyledi: "Üke yaklaşımlanmız oldu. Anlasmanın sağlanabilmesi için bizim biraz yukan çıkmaya, onlann da aşagıya inmesine gerek olduğu noktasında a> nı flkirdeyiz. Yararlı bir toplantıydı. Onlar da yuruyecek, biz de, sonuçta birleşilen nokta çözümu getirecektir. Biıtiin bu gelişmelerden sonra pazarlığın kilitlenmesi çok yanlış olur. Ancak ben, toplantı için ümitliyim. Çunku yaptığımız goriismede ihtilafın çozumu yöntcmlerinde mntabık kaldık." Petrolİş Sendikası grev öncesinde birinci yıl için 180 bin lira artı her kıdem yılı içın 3 bin lira, ikinci yıl için ise 180 bin l^ra ücret ve yaklaşık yüzde yüz sosyal hak artışı teklifleriyle mastya oturmuştu. Sendika ve işveren temsilcilerinin 10 haziranda yapuklan toplantıda ise sendika, ücretler teklifınde 5 bin lira inmiş, işveren ise birinci yıl için 140, ikinci yıl için 150 bin lira rakamlarında kalmıştı. Bu arada asıl anlaşrnazlığın sosyal hak lar konusunda olduğu, sendikanın gun hesabıyla yaptığı yaklasımın işveren tarafından kabul edümediği biidirilmişti. Denizde basın toplantısı BÜYÜKÇEKMECE (Cumhuriyet) Büyukçekmece Belediye Başkanı Ali Çebi, denizsuyu analiz sonuçlannı açıklamak için denizde düzenlediği basın toplantısmda, "lstanbullulann korkmadan denize girebilecekleri tek yer belediyemiz sahilleridir" dedi. 4 kilometre uzunluğundaki sahilde vatandaşlara en iyi hizmeti verebilmek için çeşitli düzenlemeler yaptıklanm belirten Çebi, sürekli olarak subay ve astsubay gazinoları ile köşk önünden numune denizsuyu aldırdıklanm ve tahlil ettirdiklerini belirterek "En kirli yerimizde koli basiii oranı insan sağlığı için tehlike sınınnm çok altında. Görüyorsunuz hiç çekinmeden vatandaşlarla birlikte denize girip yüziiyorum. tstanbul'un denizi kirli olmayan tek yeri belediyemiz sahitidir. Denizimizin temiz olduğunu milleümiz bilsin" diye konuştu. (Fotoğraf: AA) İslami Cihad'dan tehdit LEFKOŞA (AA) İslami Cihad Orgütü, Türkiye, Kuveyt, Mısır ve Fransa ile diğer ülkelerdeki cezaevlerinde bulunan militanlarmm serbest bıraktlmaması halinde, uçak ve gemi kaçırma da dahil çeşitli eylemlere girişeceği tehdidinde bulundu. İslami Cihad örgutü, Eleftherotipia adlı Rum gazetesine bir bildiri gönderdi. Gazetede yayımlanan bildiride, Türkiye'ye ve Cumhurbaşkant Kenan Evren'e de tehditler savuruldu. Bildiride, Türkiye'nin "ihanet teşkil eden bir rol aldığı" gibi iddialar da yer aldı. 3 kişilik greve destek BURSA (Cumhuriyet Bürosu) Bursa'da ipek kumaş tüccarlannın yoğun olduğu Birleşik Onur Çarşısı'nda çalışan 3 kapıcı için alınan grev karanna, çok sayıda kapıa ve kaloriferci destek verdiğini açıkladı. Belediye İş Sendikası Bursa ll Binası'na gelen 50'ye yakın işçi, Sendika Genel Sekreteri Mehmet Bayraktar ile göruşerek, greve giden arkadaşlarım yalnız bırakmayacaklannı söylediler. Genel Sekreter Bayraktar da aynı işkolunda çalışan tüm işçiteri destek vermeye çağırdı. Eskişehir'de açhk grevi ANKARA (AA) Eskişehir (E) Tipi Cezaevi'nde mahkumlara insan onuruna yakışmayacak davranışlarda bulunulduğu öne süruluyor. Eskişehir (E) Tipi Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlü yakınlanndan oluşan bir grup, dün İnsan Haklan Derneği'nde düzenledikleri basın toplantısmda, cezaevindeki uygulamalan protesto etmek amacıyla 163 mahkumun 20 haziranda açhk grevine başladığını bildirdi. Bu arada cezaevinde yakınlan bulunan 15 kişinin de açhk grevine başladığı bildiriliyor. Ortaköylü Gavıır Ali adam bıçakladı İstanbul Haber Servisi Yazarımız Ali Sirmen'in oğlu Devrim Sinnen ve arkadaşlarını nisan ayı içinde adamlarıyla birlikte doven Gavur Ali lakabıyla tanınan Ali Genç'in, bu kez.de Ortaköy'deki Çınar Restoran'ı ışleten Mustafa Kendir'i bıçakla yaraladığj bildirildi. İstanbul Adliyesi Nöbetçi Savcılığı'nca ifadesi alınan Genç, serbest bırakıldı. 7 nisan tarihinde Ortaköy Çocuk Parkı'nda dolaşan Ali Sirmen'in oğlu Devrim Sirmen ve arkadaşlarına Ali Genç ve Ali Can Cebi, "Ortaköy'de sirin gibi entelleri islemiyoruz'" diyerek saldırmışlar ve Devrim Sirmen'in beyin sarsmtısı geçirmesine yol açmışlardı. "Gavur Ali" adıyla tanınan Ali Genç'in bu kez, önceki gece Ortaköy'de Çınar Restoran'ı işleten Mustafa Kendir'e adamlarıyla birlikte saldırarak, yaraladıklan öğrenildi. Bu arada, olayın ayrıntısım öğrenmek içın gittiğimiz Ortaköy Karakolu yetkiliieri, bıçaklamayı, "Basit bir sürtüşme, onun dışında bir şey yok" diye nitelediler. Savaşa katılanlar için yasa teklifi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kore ve Kıbns savaşlarma fıilen katılan Türk vatandaşlarına aylık bağlanmasına ilişkin yasa teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bekietiliyor. Söz konusu yasa teklifi ile ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı görüşmeler yapıyor. Edinilen bilgiye göre, DYP Mardin milletvekili Süleyman Çelebi tarafından 8 Şubat 1988 tarihinde verilen yasa teklifi, önümüzdeki yasama döneminde ele altnacak. Muhalefetin bugüne kadar verdiği hiçbir yasa teklifinin kabul edilmemesine karşın, suz konusu yasa teklifinin geniş bir kesimi ilgilendirmesi nedeniyle teklif hükümeı çevrelerinde ciddi bir şekilde değerlendiriliyor. Sanayi kumu incelemede Petersberg gemisiyie Viyana'dan getirdiği sanayi kumundan 10 gün önce alınan örnekler hakkında açıklama yapılmıyor. Kocaelı Valısi Ihsan Dede, yapılan ınceleme sonucunun kendısıne gelmedığım, bu nedenle geminın akıbetı hakkın'ia bir şey söyleyemeyeceğını belirtti. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Çekmece Nukleer Araştırma Eğıtım Merkezi'nden alınan sonuçların Ankara1 ya gönderildiği öğrenildi. Gemiye ulaşan muhabinmiz Ahmet Kurt, ıçeride bir gumruk görevlisi, kaptan ve 3 tayfasının bulunduğunu, ambariann muhürlu olduflunu gördü. Gemi kaptanı Günter Grossıahn (solda) gemıdekı malın radyasyonlu olmadığını belirterek, "Zararımız bir mılyon markı bulur" dedi. Bu arada, Buyüktemız'in Al Kara Meh ısimli gemiyle Karadenız Ereglı'ye getirdiği 19 bın 776 ton demir tozuna alıcı bulamayınca gerı götürmek zorunda kalan F. Alman Agor firmasının yetkılısı Alsttrom Bart, bu ginşımde firmalannın zararının 1.4 milyon mark olduğunu açıkladı. Bert, Türkıye'de karşılanna kim çıkUysa kendilennden rüşvet ıstedığini öne surdü. Ziraat Bankası personelinde huzursuzluk tsSendika Servisi Ziraat Bankası personeli ceplerinden para harcayarak tatil günlerinde zorunlu çalıştırılıyor. Tatil günlerinde günlük 600 lira yevmiye ile o da 6 ay sonra toplu ödenmek koşulu ile çalıştınlan personelin günlük yemek ve yol harcamaları en az 4000 lirayı buluyor. Kamu bankasında çalıştıklan için sendikalaşma ve toplu pazarlık haklarını kullanamayan kamu bankalan çalısanlannın çalışma ve yasam koşulları, işçilerden de daha hızh bir tempo ile geriliyor. Iş güvenceleri olmadığı için, adlarını açıklayamayan, örgütlenemeyen ve ağır mağduriyetleri için hiçbir biçimde hak arama yoilarını kullanamayan Ziraat Bankası çahşanları, toplu olarak yaptıklan açıklamada durumlarmı Başbakan Turgut Özal ile Genel Müdür Coşkun Ulusoy'a açık mektup niteliğindeki yaptıklan açıklamada durumlannı, mağduriyetlerinın boyutunu şöyle özetliyorlar: "Bizler yıllardan beri bankamızın çeşitli şubelerinde, gecekondunun kirası 100 bin ürayken, 80 bin lira ile 150 bin lira maasla çalışan cefakâr personeliz. Yıllardan beri dertlerimiz basın ve çeşitli kuruluşlar aracılığı ile dile getirildi ise de hiçbir çözum getirilmemistir. Her gün bir önceki giinden daha da kötü dunıma düşurülmüşüz. Mesai günlerinde çalışmamız yetmiyormuş gibi tatil günlerinde de mesaiye gelip kirşılıgında günlük 600 TL. ve altı a> sonra toplu halde alıyoruz. Bizler ber mesaiye gelince yemek veyol masrafı olarak 4 bin lira harcı yornz. Sigorta primi alanda tarafımıza para ödeniyor.Bazı arkadaşlanmız bü>iik şehirlerimizde hayat pahablığından tayin istiyorlar, tayinleri çıksa da yerine deman gelmediğinden aileleri başka şehirlerde, kendileri başka şehirlerde perisan oluyorlar. Kambiyo elemanlanmızı, is bilen elemanlanmızı özel bankalar cazip paralar vererek, transfer ediyor. Bu da bankamızda kaliteli elemanın azalmasına, ek olarak bankamız müşterilerinin kaçmasına neden olmaktadır. Bizler T.C. Ziraat Bankası'nda çahsıyonız. Maaşımız şudur demeye nlanır hale geldik. Yannımız nedir, bunu dahi bilmiyoruz. Ev kiralanmızı odevemez haJe geldik. Geceleri ve cumartesi ile pazar giinleri bazı arkadaşlar temizlik veyahut benzer işlere giderek geçimlerini sürduruyorlar. Saym Genel Müdüriimüz Coşkun Ulusoy'dan ve ust kademedeki yelkililerden soruvonız: Ne zaman bizim dertlerimizin bir kısmının da olsa çaresi bulunacak!.." Doğu'da 2 deprem ERZURUM (Cumhuriyet) Erzurum, Kars, Ağrı, Van ve Bitlis illerinde önceki akşam 2 deprem oldu; can kaybımn olmadığı belirlendi. önceki akşam 19.15'teki ilk depremden sonra 21.14'te hafif bir deprem daha meydana geldi. Kandilli Rasathanesi'nin tespitine göre ilk deprem 5.3 şiddetinde oldu. Erzurum Valisi Recep Birsin özen, depremde can ve mal kaybımn meydana gelmediğini bildirdi. Kars, Ağrı ve Van valileri de hasar ve can kaybı olmadığını açıkladılar. MerKe nın İran 'da olduğu belirlenen depremde Bitlis me. ezde 3 ev hasar görürken, bir caminin minaresi çatladı. KâbiTde yeni bir Islam modeli Afgan direniş Örgütlerinin üst düzey yöneticileri yeni rejimin, ' 'Kuran 'ın, Sünni mezhebinin ilkelerine ve bin yıllık tslam geleneğine uygun olması"nda birleşiyor. NİLAY KARMAN PEŞAVER Yaklaşık 9 yıldır, Afganistan'ı işgal altında tutan Sovyet askerlerine karşı, surgünde yaşadıklan Pakistan'ın Pesaver kentinden "askeri ve politik slrateji"yi belirleyen çeşitli mücahit grupİannın liderleri, şimdi bağımsız Afganistan'da kurulacak rejim için kendi aralannda mücadele ediyorlar. Bu mücahit gruplannın başında, Pakistan ve ABD hükumetleri tarafından da onay ve destek gören radikal ve ılımlı olarak adlandınlan "Jslami" grupları içinde banndıran 7 partili Afganistan Ulusal İslam Cephesi geliyor. Geçen hafta sürgünde geçici Afgan hükumetini ilan eden ittifak, Afganistan, Sovyet askerlerinden tamamen arındırılıp "kukla Necip bükümeti" düştukten sonra iilkede bir İslam devleti kurulması gerektiği gomşünü savunuyor. Peki ama nasıl bir İslam devleti?.. Geçen hafta Peşaver'de geçici hükümetin açıklanışı sırasında tanık olduğumuz "tekbir" seslerinden sonra, Peşaver'de Afgan direniş guçleri liderlerinden, Pakistan yetkililerinden ve Batılı diplomatlardan görüştüğümüz herkese bu soruyu yönelttik. Işin garibi, aldığırruz yanıtlar birbirine benzemekle birlikte, nüans olarak birbirinden aynlıyordu. 7 partili ittifakın liderleri ya da üst duzey yetkiliieri, " 9 yıllık cthadın inşallah zaferle sonuçlanması ardından" Afganistan'da kurulacak bağımsız İslam devletinin, Kuran'ın ve Sünni mezTAHTA TÛFEJU.E EâtTİM Afganistan'da yaklaşık 9 yıldır ülkelerindekı Sovyet işgal bjrfiklenne karşı silahlı mücadele veren mucahitler, clhadın zafere ulaşması içın çocuklarına tahta tufeklerle eğitim yaptırıyorlar. hebinin ilkelerine uygun olacağı göriişünde birleşiyorlardı. Örneğin ittifakın aşırı dinci olarak nitelendirilen Gülbeddin Hikmetyar liderliğindeki Hizbi İslami Partisi'nin ust duzey bir yetkilisi, "Şeriat esaslanna uygun bir tslam devleti" yanıtım verirken, bu partinin Peşaver dışındaki karargâhında gördüğümüz tüm görevliler ve taraftarlar, "tran'daki mollalan" anımsatan görünüm ve tavırlarıyla dikkati çekiyorlardı. Üstelik Türk olduğumuzu duyunca sordukları ilk soru, "Erbakan şimdi ne yapıyor?" oldu. 7 partili ittifakın, "ılımlı" olarak nitelendirilen etkinliği yadsınamayacak Cemiyeti tslam Partisi'mn, Türkmen mücahitleri de içinde banndıran lideri Burhaneddin Rabbani ise "Nasıl bir İslam devleti, İran gibi mi, Suudi Arabistan gibi mi?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Sosyal ve hukuki konular ve sorunlar materjalistik konulardan ayndır. Oksijen her yerde oksijendir. Su her verde sudur. Ama sosyal ve hukuki konular, toplumlann koşullanna ve zamana gore, her toplumda değisebilir. Bu nedenle, biz hiçbir İslam ulkesini kendiraize model alamayız. Gerçi uygulamada halen var olan bazı İslam ülkeleriyle kaçınılmaz benzerlikler olacaktır, ama kendimize model olarak kutsal Kuran'ı alacağız." htifaktan bağımsız olan ve İran rejimine yakınlığı ile tanınan Afganistan İslam Hareketi Partisi lideri Molla Mansur Han, yeni kurulacak rejimin süper guçlerin etkisinde olmaması gerektiğini vurguluyor ve yeni devletin "hilafeti" esas alması gerektiğini savunuyor. Molla Mansur, ittifakın oluşturduğu sürgundeki geçici hükümetin, kendilerinin tavsiyelerini tutmaları ve yabancı guçlerin etkilerinden kurtuJmalan halinde başarıya ulaşacağını da öne suruyor. Afganistan'da bir kabile reisinin oğlu ve ittifak içindeki aşın dinci olarak nitelendirilen Afganistan tslam Cephesi lideri Pir Said Gıylani'nin yeğeni tshak Gıylani ise, amcasını ve ittifakı, ABD ve Pakistan hukümetinin güdümünde kurulan ve Afganistan'da halkı temsi! etmeyen bir siyasi hareket olarak nitelerken, ulkede nüfusun yuzde 99'unun Muslüman olduğunu hatırlatıyor ve Roma'da surgünde bulunan Kral Zahir Şah'ın, sembolik bir kral olarak ülkesine dönüp bütünlüğu saglayabileceğıni belirtiyor. 34yaşındaki Jshak Gıylani, kurulacak rejimin bin yılı aşkın suredir Müslümanlığın uygulandığı Afganistan'da, İslam geleneklerine ve değerlerine bağlı olmasırun kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. İshak Gıylani, kurulacak yeni rejimi, Afganistan halkının saptaması gerektiğini belirtirken, Afganistan'daki eski bir demokrasi geleneğmi aktararak, her yerleşim biriminde "Irga" adı verilen konseylerden oluşan "Luve Irga"nın (Yüksek Konsey) loplanarak. buna karar verebileceğini ifade ediyor. Peşaver'deki Batılı bir diplomatik kaynak ise Afganistan'da kurulacak yeni rejimin İran gibi olmayacağını, çıinkü Afganistan'da nüfusun çoğunluğunu tran'ın aksine, Şiilerin degil Sünnilerin oluşturduğunu belirtiyor. Aynı Batılı diplomatik kaynağa gore, Sovyet askerlerinin çekilmeye başlamasıyla Afganistan'da siyasi güç, sürgundeki siyasi liderlerden 9 yıldır Sovyet askerlerine karşı savaş veren askeri kumandanlara kaçınılmaz olarak kayacak ve kumandanlar, siyasi liderlere gore daha "pragmatik" hareket edecek. Afgan mücahitleri yeni devletin özünü degil biçimini tartışıyorlar Makepe'de cinayet istanbul Haber Servisi Kartal Maltepe'de Emine Ava adlı bir kadın, evine giren hırsızlarca bıçaklanarak öldürüldü. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden alman bilgiye göre olay önceki gece, Begonya Sokak I numarah evde meydana geldi. Emine Avcı'ya (56) ait olduğu belirtilen eve giren hırsızlar, aralannda dört adet bileziğin de bulunduğu birçok değerli eşyayı aldılar. Hırsızların çıkardığı seslere uyanan Avcı bıçaklanarak öldürüldü. Avcı'nın olay yerinde yaşamım yitirdiği, samklann aranmasına başlandığı öğrenildi. Necibullah'a destek yok Afganistan'daki Sovyet askerlerinin Cenevre Antlaşması uyarınca, 15 mayıs tarihinden itibaren çekilmeye başlamasının ardından direniş grupları aıasında nasıl bir islam devleti kurulacağı yolunda goruş birliği sağlanamamasına rafemen tum gruplar, "kukla" Necibullah yönetimiyle işbirliğine gidilmeyeceği konusunda hemfikir. Peşaver'deki Batılı bir diplomatik kaynağa göre SSCB de Necibullah'a destek vermeyecek. 12 yaşındaki çırağın ölümü İSTANBUL (AA) Bir inşaatta demirci çırağı olarak çalışan 12 yaşındaki çocuk elektriğe kapılarak öldü. Acıbadem, Gömeç Sokak 3 numarada bulunan bir inşaatta meydana gelen kazada, 12 yaşındaki Abdullah Kılıç, dikkatsizlik sonucu kaçak yapan kaynak kablosuna dokundu ve elektriğe kapılarak ağır yaralandı. Kılıç, kaldırıldığı Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtanlamadı. Kan dökülecek mi? Sovyet birliklerinin Afganistan'dan çıkmasının ardından, çeşitli mücahit grupları ve kabileler arasında kan dokulecek mi sorusu da Pakistan'da çeşitli çevrelerde hayli sık tartışılan bir konu. Batı basınına ve liberallere göre, iktidar kavgası nedenıyle, Afganlı gruplar arasında kan dökülmesi kaçınılmaz. İttifak üyesi liderler, bunu bazı Batılı guçlerin ittifakın bütunluğunu bozmak için kasıtlı yaydığım öne surüyorlar. Batılı diplomatlar, kan döküleceğini, ancak Afganistan'daki kumandanların bunu önlemek için ellerinden geleni yapabileceklerini söylüyor. Sovyetler Cenevre Antlaşması uyarmca 15 ağustosta Afganistan'daki birliklerininyüzde 5u'sini çekecek. Işte bu tarihten sonra Afganistan için belki de daha kritik günler başlayacak. Hatah restorasyonda 50 milyon zarar DİYARBAKIR (AA) 50 milyon lira harcanarak restore edilen Malabadı Köprüsü'nde çalışmalar durduruldu. Karayollan Diyarbakır 9. Bölge Müdurlüğu'nce Silvan ilçesi yakınında, türkulere konu olan Malabadi Köprüsü, 50 milyon lira harcanarak restore edıldi. Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü'nün incelemesi sonucu, köprunün Anıtlar Kunılu 'ndan izın alınmadan restore edildiği, restore projesinin bulunmadığı, restorenin de tamamen hatah ve aslına uygun olmadığı saptandı.