Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 HAZİRAN 1988 * * * * HABERLERİN DEVAM1 CUMHURİYET/15 Iııöııü yîne genel başkan (Baftarafı 1. Sayfada) nuşmasında doğruyu yazdığı için Cumhuriyet muhabiri Erbil Tuşalp'in zindana atılabildiğı, Başbakanın annesinin tarikat şeyhleri ile türbelere gömuldüğünü anımsattı ve bu kararnamenın altında imzası olduğu için Cumhurbaşkanı'nı kınadı. Anadol, Atatürk Ukelerine bağlı kalacağına yemin etmiş bir milletvekili olarak bu kınamaı yaptığınt söylerken, salondan Cuinhurbaşkanı'mn bu kararnatneyi imzalamasını kınayan bazı "y»h" sesleri yükseldi. SHP'nin sadece hükümet değil, iktidar olmak zorunda bulunduğunu belirlen Anadol, "Eğer sadece hükümet olaısak kımuzı plakalı bakan arabasına bineo birkaç arkadaşımız mutlu olur, ama eğer iktidar olmayı başarabilirsek, o zaman halkımız mutlu olur" dedi. SHP'nin programınm vaktiyle Ecevit'in daktilosunu ahp evine kapanıp üç günde yazdığı uzun bir şiir olmadığını, bütün sorunlann çözümlerinin yer aldığı Özal hükümetinın alternatifı bir program olduğunu haürlatarak, bu progranıda hak grevine, genel greve, 1 Mayıs'ın kutlanmasına yer verildiğini söyleyince Anadol, hem delegeler hem izleyicilerce yoğun biçimde alkışlandı. "Bu programı savunmak ne zamandan beri suç oldu?" diye soran Anadol, "Birbirimizi yalnız saymakla kalmayalım, sevelim" dedi ve Tercüman Gazetesi'ne demeç veren bir partili milletvekilinin partiyi şikâyet ettiğini belirterek, bu şikâyetlerin platformunun gazeteler değil, kurultay olduğunu hatırlattı. "Hem ba tör demeçler vereceksiniz hem de sonra partinin göruntösü bozuluyor diye zeytinyağı gibi iiste çıkacaksınız. Buna hakkımz yok" dedi. Anadol, yine bir milletveküinin parti içindeki •»ruplara yönelik ırkçıhk, mezhepük suçlamalan getirdiğini de belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben 19 yaşımdan bu yana, seçme hakloırı olmadıgı günlerden beri CHP'de gençlik kolları başkanlıgı ve delegelik yaptım. Milletvekili adayı olduğum zaman benim seçümememi. çünkü TtP'e geçecegimi söyleyenler sonunda Giiven Partisi'ne giltiler. Partiyi terkedenler hep sağ çizgide olanlardır." Kemal Anadol, bu partiyi küçük olsun da benim olsun anlayışı ile değil, büyük olsun hepimizin olsun, toplumsal muhalefeti kucaklayarak iktidara yOrüyelim anlayışı ile yönetmek gerektigini vurgulayarak, kürsüden indi. KURULTAY'dan HİKMET ÇETİNKAYA 10.00'da kurultay divan başkanı Memduh Ekşi ikinci gün çalışmalarına başlandığım açıklıyor. TRT'nin bir gece önce saat 20.00 haberlerinde kurultay çalışmalarını çok kısa verdiğini söylüyor ve bu durumu kınıyor. Salonda bir anda uğultu yükseliyor Daha sonra bir gün önceden konuşma başvurusunda bulunanlara söz veriliyor. Konuşmacılann hemen hemen tümü etkileyici ve vurucu tümcelerie alkış topluyorlar. Salon bir gün önceki gibi yine devinimli ve canlı. (Baftarafı 1. Sayfada) İnönü sol kanat İnönü ile partinin sol kanadının hazırladığı listelerinde 16 ortak isim bulundu. Ortak isimler şöyle: Ayla Akbal, Onay Alpago, Vedat Altun, Kemal Anadol, Abduilah Baştürk. Uğur Batmaz, Cüneyt Canver, Selçuk Gedikli, Aydın Güven Gürkan, Mehmet Kahraman, Cumhur Keskin, Mehmet Moğultay, Fikri Sağlar, Ahmet Türk, Cevdet Selvi ve Veli Yıldınm. öte yandan listede yer almadığı halde sol kanadı destekleyen Izmir Milletvekili Neccar Türkcan, Diyarbakır Milletvekili Salih Sümer ile Ankara Milletvekili Rıza Yümaz da İnönü'nün listesinde bulundu. İnönü Baykal ortak listeleri Erdal İnönü'nün hazırladığı parti meclisi listesiyle, Deniz Baykal ekibinin hazırladığı listede ortak beş isim bulundu. Bu iki listenin ortak isimleri şöyle: Deniz Baykal, Ayhan Arifağaoğlu, Cumhur Keskin, Suat Binici, Ali Şahin ve Aytekin Kotil. Ancak Cumhur Keskin'in sol kanada yakın olduğu biliniyor. İnönü'nün listesinde yer alan Türkan Akyol'la birlikte Baykalcıların sayısı 6'ya ulaşıyor. Baykalcıların ve sol kanadın anahtar listelerinde 2'şer, Inönünün listesinde ise 5 bayan yer aldı. İnönü'nün listesinde bayan olarak Ayla Akbal, Türkan Akyol, Önay Alpago, Yüksd Aybar ve Jale Candan'a yer verildi. Güler Tanyolaç ve Birgen Keleş Baykalcıların, Önay Alpago ile Ayla Akbal da sol kanadın listesinde yer alan bayan adaylar oldu. İnönü'nün listesinin üzerinde "Giilen Tnrkiye, Güzel Türkiye, Güçlü Türkiye için S H P " sloganının yazılı olduğu da dikkati çekti. SHP Kurultayı'nın 2. gününde bir konuşma yapan Grup Başkanvekili Deniz Baykal'm tonuşması sık sık İşte Başkan. Işte Sekreter" sloganıyia kesildi. (Fotoğraf: AA) nedikleri için, Nevşehir'de il başkanımız vurutöuğu yerlere düştügn zaman kimse korkudan yaklaşamazken cenazeyi omuzuna alan Deniz Baykal'ı gördükleri için, sosyal demokratlara nefes alma hakkı lanınmazken, köy düğünlerinden cenazelere kadar mııcadeleyi ayakta tutmaya çalışan bir siyaset adamı olarak bildikleri için Utiyorlar. Böyle düşünen insanlan hizipçi diye suçlamak hakkı kimsede yoktur. Kurultaya bir ikinci mesajım da şudur. Etiyle kemiğiyle Deniz Baykal'ı örgülc emanet ediyorum. Alın ister kullanın, ister atın, ister genel sekreter olarak, ister parti medisi üyesi olarak, ister gnıp başkanvekili olarak. Nasü isterseniz öyle kullanın." Baykal, bu sözlerinden sonra "Gelin canlar bir olalım" mesajını da veferek alkışlar arasında kürsüden indi. hükümet olmak değil. On yıllardır ezilmiş insanlan, katmanlan kalıcı iktidar yapmaktır. Bizim iki gücfimüz, örgütlülüğümüz ile ideolojimiz ve bilincimizdir. Eğer biz örgütümüzün gücünü almadan hükümet olursak, ne yapacağımızı bilmezsek, bizi yine yenerler." Gürkan, seçimlere katılmak gibi önemli bir karar alınırken bile parti örgütlerinin görüşlerine gerek duyulmadığım belirterek, genel başkanm istifasından sonra parti meclisinin Meclis grubu ve örgütlerle tartışmadan yeni bir genel başkan seçmek üzere olağanüstü kurultay karan almasını da eleştirdi. Gürkan, Mehmet Ali Eren'in TBMM'de yaptığı ve yoğun tartışmalara yol açan konuşmasına da değinerek, bu konuşmanın parti progTamı çerçevesinde olmasına karşın, parti içinden bazılarının palalannı çekerek, bir Haçlı seferi düzenledikleri görüşünü savundu. Gürkan, son genel seçımde Elazığ'dan aday olmasını ise şöyle açıkladı: "Elazığ'dan aday olmamın önemli bir nedeni vardı. Türkiye'nin çok önemli bir konusu olan doğa sorununun çözümüne katkı sağlamakü. Hiçbirimiz etnik kaynağımızı saldamak dunımunda olmamahyız. Devlet bu konuyu bir tehlike olarak değil, yeterince değeriendirilmemiş bir zcnginlik olarak bakmalıdır." İnönü'nün listesi Ayla Akbal (PM üyesi), Türkân Akyol (Izmir Milletvekili), Önay Alpago (Kdz. Ereğli İlçe Başkanı), Vedat Altun (Kars Milletvekili), Kemal Anadol (Izmir Milletvekili), Abdülkadir Ateş (Gaziantep Milletvekili), Ayhan Arifağaoğlu (Artvin Milietvekili), Yüksel Aybar (Ankara tl Yöneb'm eski üyesi), Deniz Baykal (Antalya Milletvekili), Abdullah Baştürk (İstanbnl MUIetvikili), Uğur Batmaz (PM üyesi), Suat Binici (Samsun delegesi), Jale Candan (Ankara tl Yönetim Kurulu eski üyesi), Cüneyt Canver (Adana Milletvekili), Mehmet Önen (Hatay Milletvekili), Fnat Erçetin (Edirne Milletvekili), Gürcan Ersin (Kırklareli Milletvekili), Ayhan Fırat (PM üyesi), Selçuk Gedikli (Sakarya eski İl Başkanı), Yiğit Gülöksüz (PM üyesi), Özer Gürbüz (Sinop Milletvekili), Güneş Gürseler (Tekirdağ MUIetvekili), Aydın Güven Gürkan (SHP eski Genel Başkanı), Mehmet Mogultay (lstanbul Milletvekili), Mehmet Kahraman (Diyarbakır Milletvekili), Cumhur Keskin (Hakkâri Milletvekili), Ekrem Kangal (Sıvas Milletvekili), Aytekin Kotil (lstanbul Milletvekili), Onur Kumbaracıbaşı (Kocaeli Milletvekili), Seyfi Oktay (PM üyesi), Salih Sümer (Diyarbakır Milletvekili), Cevdet Selvi (Eskişehir Milletvekili), Kenan Süzer (Tokat Milletvekili), Fikri Sağlar (İçel Milletvekili), Halil tbrahim Şahin (CHP Denizli eski Milletvekili). Ali Şahin (Kahramanmaraş Milletvekili), tstemihan Talay (İçel Milletvekili), Vamık Tekin (CHP Giresun eski Milletvekili), Ahmet Türk (Mardin MUIetvekili), Neccar Türkcan (İzmir Milletvekili), Kâzım Ulusoy (Amasya Milletvekili). Rıza Yılmaz (Ankara Milletvekili), Orhan Veli Yıldınm (Tunceli Millelvekili), Cengizhan Yorulmaz (CHP Ankara eski Senatörü). Işıklar'ın sözleri Tolga Yarman'ın konuşmasından sonra kürsüye gelen Deniz Deniz Baykal'dan kısa bir süre Baykal, delegelerin ve izleyicilerin sonra da kurultayda sol kanat sozcoşkulu alkışları ile başladığı kocülerinden Fehmi Isıklar ve eski nuşmasında, Türkiye'nin sanayi r Genel Başkan Aydın Güven Giirleşmesi gerektiğinj vurgulayarak, kan konuştular. Işıklar ve Gür"iiretim solculuğu" kavramıru ankan'ın konuşmalan da kurultaylattı. Baykal, Türkiye'nin sorunda yoğun alkıs topladı. lannın çok kapsamlı, çok boyutIşıklar konuşmasında, Deniz lu entegre bir proje ile ekonomik, Baykal'ı önceleri isim vermeden demokratik, kültürel politikalarıeleştirerek şunları söyledi: nı da birlikte ele alan projelerce "Büyük sermaye ve holdingleçözmek gerektigini belirtti. Bayre göz kırparak sosyal demokrasi kal, sözlerini şöyle sürdürdü: bir yere varamaz. Bir arkadaşımız "Şimdi, ilk kez böylesine bir orgeçenlerde büyük iş adamlanyla tamda, bir iktidar boşluğunun toplantı yaparken, bir soru özeriTürkiye'de kendisini gösterdiği, ne ' S H P i k t i da n n da rahat hükiimetin yüzde 36'lık oy desteuyuyun' demiş. Tartışmanın temeğinin yüzde 20'lere inişine hepinili budur. Biz ise işçilere, köylülezin tanık olduğu bir dönemde, ikre, memurlara, emeklilere SHP iktidar boşlugunu duidurabilecek tetidannda rahat uyuyacaksınız diıel siyasal hareketin kendi içinde yonız. Şimdi genel başkanım, bu oir tartışmanın başladığını göryumuşak üslubuyla bizim iklidamek, öyle sanıyorum ki, hepiminmızda 'Herkes rahat uyuyacak. zin üzerinde durup düşünmesi geSayın Işıklar, bu tartışmayı günreken bir olaydır. Ben bunu anlademe getirmeyin' diyecek. Ama maya çalısıvorum. Böyle bir tarbiz acılardan, hapishanelerden geltışmayı haklı kılacak hiçbir nededik. O kadar yumuşak olamayız." nin olmadığını kesinlikle biliyoBaşbakan Özal'ın eşi Semra rum. Biliyonım, çünkü bugün, buÖzal'dan "papatyalar kraliçesi" rada bulunan SHP'lilerin hiçbiridiye söz eden Işıklar, "Hangimiz si yann olası bir SHP iktidarında Zeynep Özal'dan geri zekâlıyu ki, 141. ve 142. maddelerin kaldınlo ticarete atıldı, milyarları masından rahatsız olacstk durumkazandı" diye sordu. da kesinlikle değildir. Ve yine keSHP iktidannda ANAP il başsinlikle biliyonım ki, bugün burakanı gibi davranan valilerin 24 sada bulunan sosyal demokratların. bepsi bir SHP iktidannda 1 Ma ~atte, TRT yönetiminin ise iki saatte değişürümesi gerektigini savuyıs'ın Emek ve İşçi Bayramı olanan Işıklar şöyle konuştu: rak kutlanmasından mutluluk du"Bize zaman zaman aşırı diyorlar. yacaklardır. Gene, hiç kuşku duyEvet ben aşınyım. Zulme, baskımuyonım ki, buradaki SHP'lileya, sömürüye, hapishanelerdeki rin bepsi bir olası SHP iktidannkölü muameleye aşırı derecede da, başlangıcı ile geçici maddeleri karşıyim. İşkenceye aşın derecede ile tüm antidemokratik unsurlan karşıyım." ile anayasanın kökten değiştirilmesine bütün güçleriyle katkıda buKendilerinin SHP programı çerInnacaklardır. çevesinde solda olduklarını kaydeden Işıklar, "Bu kurultaydan kaVe gene hiç kuşku duymuyonım zananı ile kaybedeni ile omuz ki, bir olası SHP iktidannda, buomuza çıkacağız. Bu partiden bir rada bulunanlann hepsi CHP'nin, tek tuğla düşmeyecek" dedi. IşıkDİSK'in açılmasından sadece mutlar, konuşraasının sonunda Bayluluk duyacaklardır. kal'ın, "Gelin canlar bir olalım" Öyleyse kuşkumuz ne? Öyleyse çağnsına da değinerek, sözlerini, karşılıklı olarak tartışroayı haklı "Evet Sayın Baykal gelin canlar lulan ne? Haklı hiçbir neden olnıabir olalım. Ama bu yetmez. Onun dıgına kesinlikle inanıyorum. devamı var. Müıtkire kıbç çalalım, Önümüzdeki bir iktidann gündemazlumun hakkını alalım" diye minde yer alan sorunlann tümütamamladı. nü. konulann tümünü, bütün SHP'lilerin en küçük bir tereddüGürkan konuşuyor dü büe yüreklerinde taşımadan sonuna kadar takip edeceklerini heEski SHP Genel Başkanı Aydın pimiz çok iyi biliyoruz. Güven Gürkan ise, yoğun alkış toplayan konuşmasında, SHP kuÖyleyse neyin tarnsmasını yapırultayının herkese kıvanç verecek /ornz, neyin kavgasını, neyin aybüyük bir şölen içinde geçtiğini nşmasını gerçekleştirmeye çalışıvurgulayarak, "Genel başkanlık yonız?" gibi büyük mevkileri terk etmenin Baykal: Ben insana acı vereceği sanılır. Ama burada SHP'nin oluşumuna katBaykalcı değilim kıda bulunmuş biri olarak hayaBaykal, sözlerinin sonunda kutımın en büyük siyasal ödülünii rultaya iki önemli mesajı olduğualdım" dedi. nu belirterek, şunları söyledi: SHP'yi yalnızca ANAP'la yarı"Ben Baykalcı değilim. Türkişan bir parti olarak görmediğini, ye'de hiçbir sosyal demokrat da Türk halkının senelerdir sürdürdüBaykalcı değildir. Biz tarikat değü birlik mücadelesinin örgütü ve ğiliz. Hür düşünen insanlanz, sos10 yıllardır baskıya, sömürüye yal demokrat bir siyasal hareketiz. karşı direnen bir görkemli mücaBen tarikat şeyhi değilim ki bir delenin Türkiye'deki temsilcisi mürit gibi benim önümde diz çöolarak gördüğünü anlatan Gürküp emret şeyhim, bugün ne yakan, partide özlenenlerin elde edilpacağız diye soran insanlar olsun. mesi için yeterince çaba harcanmaBen mütevazı bir sosyal demoknıması tehlikesini gördüğünü söyletım. Bu insanlar Deniz Baykal'a di. Gürkan, sözlerini şöyle inanıyorlarsa, 20 yıldan bu yana sürdürdü: sosyal demokrat hareket içinde de"Bizim istediğimiz bu ülkede Cem'in konuşması Genel başkan adayı İsmail Cem, konuşmasında parti içinde kimsenin sağcılıkla ve solculukla suçlanamayacağmı, delegenin oyuna ipotek konulamayacağını belirtıi. Partinin bir dönüm noktasmda olduğunu bildiren Cem, "Sizin gucünüz vardır, gönlünüz, yüreğiniz vardtr. Artık beklemeyelim, gelin iktidar olalım. Sizi Türkiye'de düzeni değiştirmeye, iktidar olmaya çagınyorum. Ben sizi güneşi zaptetmeye çagınyorum" dedi. meyen, farklılaşmaya çalışan bir muhalefet anlayışı partiye egemen olma tehlikesi taşıyabilir. Karşınızdaki siyasal partilere dudak bükerseniz, onlan küçümserseniz, onları karşınıza ahp alay ederseniz, bir süre sonra o yetmez oiur. O sizi yeterince farklılaştırmaya yetmez olur" Deniz Baykal konuşmasının sonlarına doğru, "Baykalcılık" sorununa dadeğindi. Baykal, "Ben Deniz Baykalcı değilim" derken yine salot alkıştan inliyordu. Baykal devam etti: Biz tarikat değiliz, biz aşiret Kbnuşmacılar SHP Genel Baş değiliz. Biz özgür düşünen soskanı Erdal İnönü'nün parti mec yal demokrat insanlanz. SHP tabanında "Baykalcılık" lisi listesi yapacağı yolundaki haberler üzerinde durup eleştiri ge adlı örgütsel eylemin, "hizipçilik" tiriyorlar. Örneğin Zonguldak de olduğu yaygındı. Baykal bu havayı legesi Ahmet Melik, İnönü'nün bu 20 yıllık politik deneyimi ile yıkmadavranışını eleştirirken genel baş ya çalışıyordu kurultayda. Sözlekan salona giriyor. Tüm delege rini "Deniz Baykal'ı örgüte emaler ye izleyiciler ayağa kalkıp Er net ediyorum" diye bitirdi. Her seyi örgüte bıraktı. İsterlerse parti dal inönü'yü alkışlıyorlar. Alkışlar bittikten sonra Zongul meclisine seçebileceklerini, istedak delegesi Ahmet Melik yeni mezlerse bir kenarda bekletebileceklerini söyledi. Kısaca adı den konuşmasını sürdürüyor: üzerindeki spekülasyonlara son "Sayın genel başkanım az önverilmesıni istedı. Bir bakıma rest ce gıyabınızda konuştum, şimdi yüzünüze söylüyorum. Babanız çekti. Kurultayın ikinci gününde seIsmet İnönü CHP kurultaylarında İiste yapmazdı, ne olur siz de yap çimlere geçilmeden önce kulismayın. Bülent Ecevit genel baş lerdeki genel hava "güçlü bir parti meclisi"ni yansıtıyordu. Hemen kanlığı sırasında listeleryaptı. Hiç iyi olmadı. Biz şimdi iktidara yü hemen delegelerin büyük bir bölümü bu nedenle anahtar listelerüyoruz. Ne olur genel başkanım re ilgi göstermiyorlardı. Delegeler İiste yapmayın, halkın umuduna arasındaki bu yaygın hava kimi il gölge düşürmeyin." başkanlarını da etkiliyordu. KonuSalon alkıştan inliyor... şulanlar SHP'nin iktidara yürüyen Daha sonra kürsüye Kemal parti olduğunu, bu nedenle de Anadol geliyor "sol kanat ve Baykalcılar'ın birSol kanat milletvekillerinden Anadol'un konuşması gerçekten birlerini yıpratmamaları üzerinde içerikli ve doyurucuydu. Avrupa1 yoğunlaşıyordu. Hatta sol kanat ve Baykalcılann parti meclisi lisdaki sosyal demokrat partilerle SHP'nin karşılastırmasını yapan tesini ortak oluşturmalarını isteAnadol, Türi<iye'nin içinde bulun yen il başkanları bile görülüyordu. Neler konuşuyordu delegeler? duğu koşulları çizerken "Emek ağırtıklı kitle" partisinin tanımını Ya da SHP ikinci kurultayını nasomut örneklerle yapıyordu. Parti sıl değerlendiriyordu delegeler? içinde düşünce alışverişinin Trabzon delegasyonunun büSHP'yi iktidara götüreceğini, bi yük bir bölümü "artık kavga döreysel çıkışların ve dar kadrocu vüş istemiyoruz" diyorlardı. Rize, luk görüşünün ise partiyi hep mu Erzurum, Konya, Edirne, Isparta, halefette bırakacağını vurgulayan Burdur delegasyonu da aynı göAnadol'un "Hem hükümet hem ruşü paylaşıyordu. lstanbul deleiktidar olmalıyız" sözleriyle salon gasyonundan kimileri "hem Bayalkıştan yine yıkılıyordu. kal hem Anadol hem Baştürk" Kurultayın birinci gününün yıl adını yayıyorlardı. Delegeler ve dinleyiciler Baydızı eski CHP milletvekillerinden Ankara delegesi Ertuğrul Günay: kal, Anadol ve Gürkan'ı partiye dı. Dün ise Kemal Anadol, Deniz yararlı kişiler olarak görüyorlardı. Baykal ve Aydın Güven Gürkan İnönü'nün genel başkanlığında, kurultayın yıldız konuşmacılanydı. güçlü bir genel sekreter, parti Baykat'a konuşma sırası saat meclisi, MYK istiyorlardı. lnönü, Baykal, Anadol ve Gürkan'a bir 12.10'da geldi. Kurultay Başkanı Memduh Ekşi. Deniz Baykal'ı kür gün önce Ertuğrul Günay'a gössüye çağırdığında tüm delegeler terilen görkemli sevgi alkışı da zave izleyiciler ayağa kalkmıştı. Sa ten bu söylediklerimizi yansılon bir anda alkış sesleriyle "De tıyordu. Delegelere "sonuç ne olur" diniz geliyor" tümceleriyle çınlamaye sorduğumuzda verilen yanrt ya başladı. şuydu: Baykal'ın konuşması her za"Her şey iyi olacak Kurultayın manki gibi nitelikli ve akıcıydı. Sık havası belli. Heyecanlı ve haresık sanayileşme kavramı üzerinketli bir kurultaydan çıkacak sode durdu. ANAP'a karşı SHP'nin alternatif olduğunu belirtti. Baş nuç şimdiden görülüyor. Karma listeye taraftanz. Öyle olmasını isbakan Özal'ın kimsenin yüzüne bakamadığını söyledi. Türkiye'de tiyoruz." Deniz Baykal'ın hazırladığı pariktidar olmadığını, iktidar boşluğu bulunduğunu belirtti. Özal'ın ti meclisi listesinde istanbul eski sandıktan kaçtığını söylerken şoy belediye başkanı Ahmet İsvan da yer aldı. Çarşaf listede ad belirle dedi: lemesi kura seçimi ile yapıldı. Ad "Sandık Özal'ın korkulu rüya yazımı "Ü" harfinden başladı. sı. Ama korkunun ecele faydası Atatürk Spor Salonu'nun bahçeyoktur." si bir anda ana baba gününe döSalon "SHP iktidar" sloganıy nüştü. Adlan bilinen parti meclila ayağa kalktı. Baykal konuşma si adayları gayet rahattı. Ama adlan duyulamayanlar seçilmek için sını şöyle sürdürdü: "Uzun yUlar muhalefette kaldık. yoğun bir kulise girdiler. Artık Uzun yıllar bir protesto haıeketi, anahtar listelere umut bağlanmışbir reddiye hareketi gibi kendimizi tı. Kimi iller kendi yörelerinin adaalgılamak, bizde bir muhafelet yının seçilmesini sağlamak için, ekşimesi yaratma tehlikesini taşı komşu illerin adaylarına küçük maktadır. Ekşi bir muhalefet, du çapta "kazık" atıyorlardı. Eh bu dak büken, şikâyet eden, beğen da olağan sayılmalıydı. UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM sek olanların başında yer almıştır" diyebiliriz. Kurultayda gruplar ayrı ayn listeler çıkardılar. İnönü'nün listesi gerçekten çok ilgincti: 16 kişi sol kanattan, 6 kişi Baykalcılardan, diğer 22 kişi de İnönü'nün çevresinden seçilmişti. İnönü, Baykalcılara pek şans tanımamış bunakarşılık sol kanat listesinden 16 kişiyi kendi listesine almıştı. Böylece 44 kişilik parti meclisinin yarısı İnönücü tanınan kimselerden oluşmuştu; diğer yansı da sol kanat ve Baykalcılardan. Ama bir tek koşulla: Listeye sol kanattan 16, Baykalcılardan da 6 kişi almak koşuluyla ANAP'ın geçen hafta yapılan büyük kongresi, ne "büyük" nitelemesini hak etmişti, ne o toplantı bir kongreydi. Ya neydi peki bu toplantı? Aldığı karartar uygulanmayan bir "sohbet" toplantısıydı. Öyle bir "sohbefkl, konuşmacı tek... O soyleyecek, herkes de "evet efendim" diyecek... Bir "tek adam partisT'ritn "sohbet toplantısı" sayılırdı ANAP'ın büyük kongresi... Kongreden dün "selametçr ve "hareketçi" kanatlar galip çıktı.. Ancak Başbakan, Mehmet Kecec//eri başbakan yardımcılığına getirmedi, ya da getiremedi. KeçecUer'\n başbakan yardımcılığına engel olan kimdi? önce "hanımefencH" sonra da Sayın Cumhurbaşkanı.. Hakları var mıydı Sayın Semra özal ile Sayın Cumhurbaşkamnın Keçeciler'e hükümet kapılannı kapatmaya? Yoktu ve olamazdı. Cumhurbaşkanınm ABD'ye giderken uçakla yaptığı açıklamada "bakan değişikliği ile ilgili işlere kanşmadığı" yolundaki açıklamasından sonra bütün sorumluluğun Özal'ın omuzlarında olduğu anlaşıldı. Demek Keçeciler'i istemeyen Özal'ın kendisidir! Parti büyük kongrelerinden en çok oy alanlara hükümet yolu kapatılırsa, bu büyük kongrelerin "sebebi hikmeti" nedir? Sayın Özal, SHP'nin iptal edilen İstanbul il kongresini diline dolayıp "SHP bir kongre bile yapamıyor" demişti. Şimdi SHP'liler ANAP'a dönüp sorsunlar: Siz kongre yapttnız da ne oldu? Suikast oldu, o kadar!.. Türkeş'in açıklaması: MÇP Genel Başkanı Türkeş, 4 haziran günü yayımlanan 'Türkeş ve Çelebi" başlıkh yazıya bir açıkiama gonderdi. Basın Yasası gereğince bugün Türkeş'in açıklamasını yayımlıyoruz, yarın da bu açıklamayı yanıtlayacağız. Gazetenizin 4 Haziran 1988 tarihli nüshasında Sayın Uğur Mumcu'nun "Gözlem" sütununda "Türkeş ve Çelebi..." başlığı ile yer alan yazıyla ilgili olarak bir açıkiama yapma zarureti duymaktayız. Bahis konusu yazıda, aslında çok fazla bir önemi ve özelliği olmayan birçok bilgi veya varsayım, Sayın Mumcu tarafından sanki çok önemli bir keşifmişçesine okuyucuya aktanlmakta ve insanlann kafalarında birtakım istihfamlar yaratılmaya çalışılmaktadır. Biz bu konulara girerek, okuyucuyu meşgul ve sütunlan işgal etmek istemiyoruz. Yalnız yazı tetkik edilecek olursa, Sayın Mumcu'nun iddiasına göre "Alparslan Türkeş'in Almanya'da üç özel banka hesabı" mevcut bulunmaktadır. Daha doğrusu Sayın Mumcu'nun iddiası bu yöndedir. Tanıdığımız kadanyla Mumcu, araştırıcı bir yazardır. Fakat bu konuyu pek derin incelemediği veya özellikle bu yöndeki yanlışa dayalı iddialannda ısrarlı olduğu görülmektedir. Çünkü bu iddiası yeni değildir, daha önce de muhtelif yazılarında tekrarianmıştır. iddiasına kaynak gösterdiği mahkeme dosyalarında daha dikkatlice göz gezdirmiş olsaydı bu hesapların "Türkeş'in özel hesabı" olmadıklarını görürdü. Bir kere bu hesaplar 15 sene evvele da^anan hesaplardır. Hesapların hiçbirisi Alparslan Türkeş adına değildir. Türkeş bu hesapları kullanamaz, para alamaz, çekemez... Hesapların birisi, Almanya'da ikâmet eden bir arkadaşımızın eşi admadır. Birisi Hergün gazetesinin hesabı olup Enver Altaylı adınadır. Diğeri ise Almanya'da kurulu derneklere art bir hesaptır. Sayın Mumcu1 nun dediği gibi "özel banka hesap numarası" değildir. Bu hususlar mahkeme dosyalarında belirtilmiştir. Bu hesaplar halen açık değil, kapalıdır. Altaylı'ya ait olanı Hergün gazetesi ile ilgilidir. Diğerleri ise Türkeş'i değil, Almanya'daki vatandaşlarımızı ilgilendiren hesaplardır. Bu yazıda isimleri geçen rahmetli dava arkadaşlarımız Halil Tireli ve Necati Uygur için sarf edilen iğneleyici sözler de bizi üzmüştür Sayın Mumcu iki rahmetli insanla aramızdaki maddi ilişkiyi nasıl biiebilmektedir? Onların ölümlerini bu maddi ilişkiye bağlayıcı bir istihfam gayretini dürüst gazetecilik anlayışına aykırı görmekteyiz. Konuyla ilgili daha fazla ve ayrıntılı bir açıkiama gereğini de duymuyoruz. Çünkü Sayın Mumcu'nun pekâla bildiği veya kolaylıkla öğrenebileceği bir konuda senelerdir, böylesine ısrarlı ve bir kahve dedikodusu tarzında iddiada bulunmasını ("özel banka hesap numarası" diye) cevaba ve diyaloğa değer iyi niyetl'ı bir davranış şekli olarak degertendiremiyoruz. Durumu saygılanmla açıklanm. CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor (Baftarafı 1. Sayfada) İnönii kürsüde Erdal lnönü de eleştirileri yanıtlarken "Bem seçerseniz, bir daha benden kolay kolay kurtulamazsınız" diyerek artık ıstifa etmeyeceği konusunda güvence verdi. SHP'nin oy hesabı yapmaya hakkı olmadığr yolundaki ğörüşlerin doğru olmadığını bildiren lnönü, ancak SHP'nin genel başkanının oy hesabı yapmak sorumluluğunda olduğunu söyledi. Eski Genel Başkan Aydın Güven Gürkan'ın kendisinden "Sevimli bir genel başkan ile hükümet olunur, iktidar olunmaz" sözleri ne değinen lnönü, "Sevimlilikte Sayın Gürkanın benden aşağı kalmadığını söyleyebilirim" diye konuştu. Kurultayda konuşmalar sürerken bir yandan da parti organlarında görev almak isteyenlerin başvurulan kabul edildi ve genel başkanlık, parti meclisi ve disiplin kunılu listelerinin hazırlanması için alfabetik sıraya göre kuralar çekildi. Kurultay çauşmalannın tamamlanmasından sonra seçimlere geçildi. Delegeler seçimlerde üç ayrı İiste için oy kullandılar. Genel başkanlık, parti meclisi ve disiplin kurulu üyelikleri için ayrı ayn tercihlerini belirttjler. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, yeniden ve büyük oy farkı ile SHP'nin genel başkanlığına getirildi. Parti meclisi ile ilgili seçim ve sayım işlemleri ise geç saatlere kadar sürdü. İnönü sola göz kırptı İnönü'nün hazırladığı parti meclisi listesinde sol kanada daha ağırlık verdiği, buna karşı Baykalcılan dışladığı dikkati çekti. İnönü'nün listesinde, sol kanattan, ya da sol kanada yakın bilinen 19 isim yer aldı. Buna karşın 6 Baykalcı bulundu. Bu arada lnönü sol kanat listelerinde ortak 16 isim bulunurken, lnönü Baykal listelerinde 6 aday yer aldı. Her üç listede yer alan tek aday ise Hakkâri Milletvekili Cumhur Keskin oldu. Sol kanat Baykal listelerinin iki ortak ismi ise Ahmet Isvan ile Cumhur Keskin. digârı bandaj, öteki elinde kabine listesi, bilmem kaçıncı kezdir Çankaya Köşkü'ne çıkıyor. Ulus semtinde SHP kurultayı görkemli bir hava içinde sürüyor. Cumhurbaşkanı Evren, Başkan Reagan ile "beş dakika görüşmek" için Ankara'dan binlerce kilometre uzakta, VVashington'a hareket etBaykalcıların listesi ti etmek üzere. Deniz Baykal, Erol Çevikçe, Özal, buruk desem alınır mı, Atilla Sav, Güler Tanyolaç, Ali Tokırgın, bozuk desem kızar mı biptız, Mustafa Tiraisi, Ahmet tsvan, lemiyorum? İzliyoruz, kürsüye Önder Kırlı, Aytekin Kotil, Adnan çıkmış, basına açıkiama yapıyor. Keskin, Ayhan Arifağaoğlu, MahDün sabahki gazeteleri okuyunmut Türkmenoğlu, Nizamettin ca hayretler içinde kalmış. KabiÇoban, Mustafa Özyürek, Cumnede yapacağı operasyonla ilgili hur Keskin, Erol Güngör, Kemal haberler, aman efendim ne Akar, Erol Köse, Şevket tnce, Erabartmaymış, ne atmasyonmuş. doğan Yetenç, Fikret Ünlü, Ruşen Cumhurbaşkanı'nın atamayı isteIşın, Ali Dinçer, Sabri Ergül, Birdiği "kimi isimlere karşı çıktığını" gen' Keleş, Eşref Erdem, Turgnt dokunduran, açıktan yazan satırAtalay, Cemal Şahin, Paşa Sanoğların hepsi palavraymış. Buna gelu, Cemal Seymen, Suat Binici, tiriyor sözü. Gerçeği açıklayacakAbdurrahman Oğultürk, Rüştü Kurt, Hilmi Ziya Postacı, Şener mış, açıklıyor: Devlet Bakanlığı'Baydar, Nail Gürman, Tayfur Ün, na Kâmran İnan, Adalet BakanHalil Akyüz, Enis Tütüncü, Dolığı'na Mehmet Topaç. İşte bu kağan Taşdelen, Ali Şahin, Musa dar! Gökbel, Ali Rıza Sirmen, Tufan Şaşırmanın, küçük dillerini yutDoğu. manın sırası basında. Günierdir emmebasma tulumba gibi bütün Sol kanadın listesi ANAP kulisi, başbakanın kabineAydın Güven Gürkan, Ahmet de geniş çapta değişiklik yapacaİsvan, Fikri Sağlar, Yakup Kepeğını yayıp duruyordu. Keçecinek, Nedim Tarhan, Metin Şahin, ler'e, Evren vetosundan, hatta Mustafa Gündeşlioğlu, Ertuğrul Vuralhan'ın görevden alınmasınGünay, Mustafa Gazalcı, Uğur dan söz edip duruyordu. Ama ne Batmaz, Ayla Akbal, Mehmet Kâmran İnan'ın, ne de Topaç'ın Özen, Cüneyt Canver, Kamil Ateşbakan adaylığından söz eden, oğulları, Tevfik Koçak, Arif Sağ, buna olasılık tanıyan tek sözcük Fehmi Işıklar, Mehmet Kahraman, duyulmuyordu. Kabine üzerindeErdal Kalkan, Mustafa Kul, Cevki haberler uydurma ise, bu uydet Selvi, Cumhur Keskin, Ethem durmanın onuru tümüyle ANAP Cankurtaran, Ahmet Türk, Mehmet Ali Eren, Mehmet Moğultay, çevrelerine, hatta başbakanımızın "çoook yakınlarında bulunan Hüsnü Okçuoğlu, İsmail Hakkı Önal, Kenan Sonmez, Veli Aksoy, yüksek zevatın telefonlarda akKemal Anadol, İbrahim Aksoy, tardığı bilgilere" aitti. Adnan Ekmen, Abdullah Baştürk, Meğer üç dört gündür Özal'ın Veli Yıldınm, Vedat Altun, Sedat Çankaya'ya taşınması, hele önDoğan, Ali Uyar, Ünal Şen (Ço ceki gün sabah gidip öğleden rum delegesi), Mehmet Kerimoğsonra bir kez daha Evren'le kolu (Ankara delegesi), Mehmet Bay nuşacağını Başbakanlık çevrelerak (Ankara delegesi), Önay Alparinin yayması, hele hele Özal'ın go (Zonguldak delegesi), Selçuk bir türlü biçim veremediği yeni Gedikli (Sakarya delegesi), Sırrı hükümet üzerinde bir gece daha Sakaç (Muş il başkanı). düşünup dün sabahı beklediği... Bu haberlerin hepsi yalanmış ve Özal'ın anlatımından çıkan anlama göre son gerginlik "Başbakanla Çankaya Köşkü arasında Kâmran İnan'ı devlete mi koysak, yoksa adalete mi?.. Topaç adalette mi daha iyi hizmet verir, yoksa Devlet Bakanlığf nda mı?" gibi çok zorlu bir araştırmadan kaynaklanıyormuş. Oysa kesinkes durum ortada: "Başbakan özal" çaresizliğin bulduğu çare ile tutturmadığı dengeleri şimdılik bir yana atmış, şişler ve kebaplar yanarken etrafı daha fazla dumana bogmadan bunalımı bir süre ertelemiştir." "Çaresizliğin bulduğu çare" ANAP'ta giderek genişleyen siyasal yozlaşmayı arttıracak. Özal: Keçeciler'i, kutsal ittifaka karşı kimi liberalleri kabineye bir denge içinde oturtamayınca, selameti iki bakanlığa atama yaparak örtbas etmekte buldu. Evren'in kimi isimler üzerinde direnmesi de işin cabası Gazeteler, ANAP kulisleri "geniş çapta değişiklikten" mi söz ediyor, aklına gelen kurnaz yöntemi uygulayıverdi. Hem Çankaya'daki direnmeyle siyasal boyutlanmanın önüne geçebilirdi, hem de basını, kulisi bir anda terse düşürebilirdi. İki bakan ataması, iş tamam! Şimdilik bulduğu "çare" buydu. Fakat partideki düzenleme kimseyi doyurmamıştı, ne var ki kabinede günlerce süren görüşmelerde ele alınan "revizyonu" çevresi dahi kimse yeterli bulmamıştı. Peki ama Özal, bugün söylediği gibi hükümette büyük çapta düzenleme yapmak istemıyorsa, bakanlardan istifa mektubu neden almıştı. Ne vardı bakanları, bakanlıkları, ANAP kulislerini rahatsız etmeye, yüreklerini pır pır ettirmeye? Başbakan Özal tutarsızlık şaheseri son davranışlardan sonra altından iskennlenın yavaş yavaş çekilmekte olduğunu acaba fark edebiliyor mu? Çok yakın çevresinin bile tutumunu, gidişi açıktan eleştırmeye başladığını hıssedebiliyor mu? "Tek şef" sistem lerinde yapılan dizi hataların bir gun olmadık yerde ve biçimde patlayacağını hesaplayabiliyor mu?.. "Ben yaptım, oldu" diyor başbakan. Oysa olmadı! Oy bazındaki olumsuz kayma artık merkezde yönetici kadrolarda kendini duyurmaya başlıyor. Çöküş süreci daha bir boyutlandı, yeni olaylarla hızlanmayı bekliyor. Baksanıza, Bülent Akarcalı bakanlıktan giderken neler söylüyor... "Çaresizliğin bulduğu çare" ile günü geçiştirdiğine inanan Özal, "ne basın, ne liberaller, ne de kutsal ittifak baskısı" hiçbirinin onu yolundan çevirmeyeceğini dün ilan ediyordu. Siyasal olayların doğasına koşut varsayımları "baskı" diye kabul ettikten sonra, Özal'a ne denilebilir, ne gibi önlem salık verilebilir ki... Bir kulağından girip ötekinden çıkacağı bilindikten sonra... Özal'ın alaya almaya yeltendiği SHP'de ise görkemli, bilinçli bir kurultay, ikinci günü daha seslenmiş, daha dirilip ayağa kalkmış, tutarlı bir topluluk sergiliyordu. Büyük kongrelerin ikinci günü, hep bilıriz, kuliste İiste çalışması başlar, izleyicisi azalmış bir toplantı yapılır. Böyle değildi dünkü kurultay. Birinci güne oranla daha canlı, delegesi, izleyicisiyle daha yücelmiş bir canlılık sergiliyordu. DYP ve ANAP kongrelerinde görülmeyen demokratik tutarlılık seziliyordu. Öteki partilerde lider konuşmasından sonra laf salatasına dönüşen, söyleşi sınırı aşmayan kimi nutuklar yoktu; yerine işter hizip, ister grup, isterseniz İnönü'nün deyişiyle, "Grup arkadaşları" deyiniz, bir Kemal Anadol, bir Deniz Baykal, seviyeli konuşmalar yapıyordu. Delegeye, kamuoyuna "kendilerini anlatmak" için, iç ve dış siyaset ~ te SHP'nin yerini açıkhyorlardı. Sanki kurultay, binlerce kişinin izlediği bir açıkoturuma, bir foruma dönüşmüştü. Demokratik özgürlükler içinde parti yönetimine "ta « lip oimanın" bu denli güzel ör * nekleri nerede ANAP'ta, nerede DYP'de! Parti meclisindeki çoğunluğu sağlamaya çalışanlar, çabalarını salon kulisine taşımamıştı. Gece her biri nasıl bir İiste, nasıl bir yöntem üzerinde çalışmış gelmişti. Deniz Baykal çarşaf listeden kazanmasını tstediklerini, sol kanat aynı inançla kendi isimlerini saptarken, İnönü daha basit bir yaklaşım sergilemişti. İki kanadın çarpışmasından çıkacak bir grubu n egemenliğine girecek parti meclisine karşıydı. Önceki gece konuştuğu il başkanlarının İiste yapmaması isteklerine kesin bir yanıt vermedi. Belki İiste demedi, ama "parti meclisi için "öneride bulunmayı" düşündüğünü belli etti. Bu davranış İnönü'nün İiste yapacağı, en azından bazı isimler saptayacağı izlenimi veriyordu. 44 kişilik parti meclisi için üç İiste dolaşabilirdi. Ancak üç listede önemli ölçüde aynı kişiler yer alabilirdi. İnönü'nün listesinde de kuşkusuz Baykal ekibinden, sol kanattan isimler olacaktı. İnönü, bir tarafın kazanmasından çok, dengeli, uyum içinde çaltşacak bir parti meclisine yanlı olduğundan listelerdeki ortak isimlere ne ölçüde yer verecekse, kendine göre o ölçüde başarı kazanacaktı. Seçimlere geçilirken tek umut, sağlıklı bir kurultay yapan SHP'ye delegenin sagduyu ite dinamik, çalışkan, tek hedefi iktidar olan bir kadro getirmesiydi. Bakalım?.. Içki ve Sigaradan. düzensiz beslenmeden kaçınınız... Türk Kalp Vakfı Tei 17512 45 • 148 58 66