19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURtYET/5 İSMAÎL GÜLGEÇ t?ARI RENöf r SINEMA ATİLLA DORSAY HAYVANLAR Şişli'deki "devpwje"de de sinematiyatro salonundan söz edilmiyor SAYIN ToPLUJASAL BiR j ULAN I MISJNIZ. . Alışveriş merkezleri değil, sineıııa ve tîyatro salonları İstanbul'da alışveriş yapmak istediğinizde dükkân eksikliği çekiyor musunuz? Ama bu kentte sıkıntısı açık bir biçimde duyulan şeyler var Sanat ve kültür merkezleri, özellikle sinema, tiyatro ve konser salonları. Sanat yuvalannın yokluğu yalnız bir kültür sorunu değil, özellikle genç kuşaklar açısından büyük önem taşıyan bir eğitim sorunu. 4)0 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK $£MIW. Hllahaşhna Var mı bu hpin ? VAK Bi kef( semn burnvn bv kadar L Şişli'deki IETT garajı yerine yapılacak "de* proje" açıklandı. 600 bin metrekarelik alanı kapsayan dev yapmın projesine göre, 45 ve 31 katlı 2 gökdelen, 30 katlı bir otel ve 13'er kath 5 iş merkezi yapüıyor. Ortaya çıkacak 150 bın metrekarelik çarşı alanı, "Kapalıcarsı'nın tam 3 misli" imiş... Ve bu projeyı açıklarken, Belediye Başkanı Bedrettin Dalan şöyle diyor: "Şehre sabip olmak demek, kendi zamanının knlhirunu o şehrin tarihine kazımak demektir." Eh, doğrusu bundan güzel itiraf da olamaz!.. Belediyenin desteklediği veya desteklemediği her büyük yapı projesine egemen olan ilci şey var günümUzde: Ya otel ya da "«lışveriş merkezi." Datan'ın deyişiyle "zamanımıziD külrürii"nü bunlardan iyi simgeleyen ne olabilir? Doğrusu, turizme, dolayısıyla otellenn ve yatak sayısının anmasına da, özel girişime ve büyük kentlerdeki dük'cân, mağaza, vitrin zenginliğine ve şıkhğına da karşı değiliz. Ama tüm ülkeyi otele ve alışveriş merkezine dönüştüren bir zihniyeti onaylatnak anlamına gelir mi bu? Sayısız kez yazdık. Büyük metropollerin başlıca özelliği, bunlann toplumun ve bireyin çok çeşitB ve öncelikli gereksinmelerine kolay karşılıklar, çözumler vermesinin yanı sıra. sanat ve kültür alanı nda da çeşitli olanaklar ve zenginlikler sunmalandır. Sanat ve kültür, bir metropolü, bir büyük kenti olusturan önemli etkinlikler arasında olsa gerektir. Kırsal yaşamda var olmayan, bir köy veya kasaba çevresinde gereksinmesi duyulmayabilecek birçok şey, büyük kentte gerçek bir gereksinme oluşturur. Ama allahaşkına söyleyiniz, siz istanbul'da alışveriş yapmak istediğinizde dükkân eksikli BE/V Û/IMA ÇK, ştİtE $ıkma kendım, a^bnda tntmen norrm\.. fcn / SJCHLAM GİTTİKÇE AZAUYOR Istanbul gibi büyuk bir kentte otellenn ve alışveriş merkezlerinin saytsı artarKen, zaten sınırtı olan sinema ve tıyatro salonlannın sayısı gkterek azalıyor. Kentin en güzel salonlanndan biri olarak anımsanan Saray Sineması da son yıllarda yok olup gıden salonlar arasında. ği çekiyor musunuz? Aradığınız her neyse, bir pantolon, bir gönılek, bir takım elbise, bir çift ayakkabı, altın zincir, deri eşya veya mobilya, hiç bunların sıkıntısını duyduğunuz oldu mu? Ama bu kentte sıkıntısı açık biçimde duyulan şeyler var: Sanat ve kültür merkezleri, özellikle sinema, tiyatro ve konser salonlan... Birkaç gece önce, şakır sakır yağan yağmur altında Paco de Lncia'nın iptal edilen Açıkhava Tiyatrosu konserinden kös kös eve dönerken, bu kenti bunca yıldır bir büyük konser salonundan yoksun bırakan tüm yöneticilere rahmet (!) okumaktan kendimizi alamadık. Evet, bu kentte özel tiyatrolar hâlâ başlanm sokacak bir sahne bulamıyor. GiUriz Sonıri gibi bir büyük sanatçı, bir sahnesi olmadığından dolayı, kaç yüdır sahne ışıklanndan uzak yaşıyor. Geçen gün sinema yazarlan olarak geçen mevsimin filmlerine topluca bakarken fark ettik: Koca ulkenin sinema yaşamı, topu topu 50 yabancı rdmle geçıp gitmiş.. Oysa öraeğin Fransa'da yilda 500'e yakın fılm gösterime çıkıyor. Bu sayı sıradan bir Avrupa ttlkesinde birkaç yüzden aşağı değil. Oysa bizde örneğin "1900" filminin ilk bölümünün ilgi görmesi nedeniyle 13. haftasına gırmesinin yanı sıra, fîlmin ikinci bölümu, salonsuzluktan hâlâ gosterime çıkamadı. Çıktığı zaman ise, ilk bölümünü görenler nerdeyse unutmuş olacaklar!.. Evet, bu kentin gerçekten sanat ve kültür merkezlerine gereksinimi var: Sinema kompleksierine, tiyatro salonlanna, büyük konser salonlanna, sanat atölyelerine, galerilere... Bu, açık seçik biçimde duyumsanan bir gereksinme... özel sektör bu tür şeylere eğümiyor: Karun veya Konak gibi dev ticaret merkezlerinin projelerı açıklamyor; bakıyorsunuz bir tek sinema/tiyatro salonu, sanata aynlmış bir tek "espas" yok... Oysa Avnıpa'da bu tür büyük merkezlerde, mutlaka, ama mutlaka, o merkeze bir canlılık getirme amacı da göz önüne alınarak, sanat ve rekreasyon amaçlı hacimlere yer veriliyor. Ama aynı eksiklik, açıklanan kamu projelerinde de beürgın: Dev otogar projesinde, ınsanlann kimi zaman saatler geçireceği bu büyük komplekste bir tek sinema salonu yok (ama video salonu var!) EmlakKredi bankasımn veya büyük kooperatiflerin büyuk çaplı yapı komplekslerinde sinematiyatro salonlannın adı bile geçmiyor. Antik YunanRoma'da, yeni bir kent düşünüldüğunde, öncelikle halkın bir araya gelebileceği tiyatronun yapırruna başlandığı anlatılır. Savaş sonrası yıkımlann onanlmaya başlandığı büyük Avrupa kentîerinde ise, önce opera/tiyatro yapılannın onanldığı bilinir. Evet, bunlar hep TV/Video öncesi dönemler... Ama yıne de gözumüzü çevirdiğimiz "nygar" Batı ülkelerinin hangisinde bizdeki kadar sinema/tiyatro/konser salonu yokluğu var? Sık sık Batı kentlerine yolculuk eden yöneticilerimiz, oralarda binlerce insanın girebildiği dev konser saloniarım, 45, kimi zaman 78 salonlu sinema komplekslerini hiç görmüyorlar mı? Bunlarsız bir metropol düşünülebilir mi? Paris'te bir SaintMichel Bulvan kahvesinde oturuyorum. Çevremde hep genç insanlar.. Konuşuyor, tartışıyorlar. Neyi? Kulak kabartıyonun: Hep sanat konulan... RosseUini toplu gösterisindeki filmler, Japon sanatı sergisi veya son çıkan bir oyun... Bizde Bağdat Caddesi'ndeki bir kahveye girip gençlerin konulanna kulak kabartın. Acaba sanat ve kültür konulan ne kadar yer tutuyor? Ama onlarda değil kabahat... Kilometreler boyu uzanan Bağdat Caddesi ve çevresinde kaç sinema, tiyatro veya konser salonu var? Varsa yoksa dükkân, pasaj, galeri, mağaza... O zaman gençlerin de sanat kültür değil, Convers ayakkabı, Armani pantolon konuşup Ferrari ve Porschelerini yanşbrmalanna, çete savaslannda birbirlerini öldürüp uyuşturucu kullanmaktan Adnan Hoca'mn müritliğine olmadık çıkış yolları aramalanna şaşıür mı? Bir ülkede, bir büyük kentte sanat yuvalannın böylesine yokluğu, yaJmz bir kultur sorunu değil, özellikle genç kuşaklar açısından büyük önem taşıyan bir toplumbilim, bir eğitim sorunudur. Bu hiç düşünülmüyor mu? Evet, Şişli'deki dev projede de, kamuya açık biçimde sunulan sinema tiyatro salonlan filan yok... Eğer Bedrettin Dalan bunca büyük kamu projelerinde bile kültür/sanata yeni salonlar, hacimler ayırmadan bu kentin tarihinde "külriiru konıyan bir başkan" olarak anılacağım duşunuyorsa çok yanılıyor. Halep ordaysa arşın burda... Bulvar açmak, otel ve iş merkezIdi inşa etmek, Istanbul gibi bir kentin başkanlığı için yeterli etkinlikler değil. Biraz daha geniş ufuklar gerekli. P İ K N İ K PİYALE MADRA HIZU GAZETECİ UÇ İILOlOUupt, »U&'ÛHE KAPAR SECDET ŞEN \ »EH Ç>£ IÇ£RP£YK£N &UNU ÜÜP "ÇlKtNCA J ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI TARİHTE BUGÜÎS MÜMTAZ ARIKAN 24 Haziran Moda Sineması'nda son kez gösteriliyor. Başrotterini Barbara Sukowa ve Daniel Olbrychski'nın payiaştıkları filmı gelecek pazartesiye kadar 19.00 seanslannda iziemek mümkün. 'Rosa Luxembourg"un son DURUMUNU MER4K EDEN HASTA.. İ96S'TB 8U6UN, tcENTİ YATAN g//C HASTA, DufZUMUNU SÛR£DıR, HASTALIGIYLA iLGtU i£ E M E E e tZ£MD/DEN rA,SOHUHC>A,BA$UCUN(>*Kt , KATTAKl OOICTV&UNU ARAMIŞ i/E OHA "HASTXNS DOSTLAISt DE&U£Ğt "NDEfJ BllZ YETTZrU OLARAK SO&UL4K. ScRHAUŞTU' "ADt OLAN UASTAUIZIU SON PU&UMUHU ÖĞ tSTiYOIZUZ TEDAl/t MAS/SAPLA ğ/MtZ ÖOuYOG DA.. * DOICTVe. PUR.UMU <4NLATTTK7AU SO/VgA GÖ/SL/ŞrVĞU KL/ŞıUıU AOIW SoetJNCA, HASTA GEeÇEK ADIMI AÇ<f£L4MIŞTt'. OLAY,AD 8EUBTILMEPEU 8AS/HOA YERALMlŞTt.. ö Moda Sineması'nda toplu gösteri, paneller vefılmmeleştirisiyanşması KiUtiir Servisi Moda Sineması, 423 temnıuz günleri arasında "Genç Yönetmenlerin tlk Filmleri" toplu gösterisi duzenledi. Genç yönetmenlerin ilk fılmlerinin gösteriminin yanı sıra aynı tarihler arasında sinemamızın sorunları üstune paneller duzenlenecek. Aynca bir de Film Eleştirisi Yanşması gerçekleştirilecek. Moda Sineması'nın düzenlediği toplu gösteri boyunca Engin Ayça'nın "Bez Bebek", Avni Kütükoglu'nun "Kannca Katan", Yavuzer Çetinkaya'nın "Fırat'ın Cinleri ", Şahin Kaygun'un "Afife Jale ", Zülfu Uvaneli'nin "Yer Demir Gök Bakır", Nisan Akman'ın "Beyaz Bisiklet", Orhan Ofoz'un "Herşeye Ragmen", AtiDa CaBdemirMn "Kıriangjç Fırünası," Ömer Uğur'un " S o n Urfalı", trfan Töznm'un "Çağdaş Bir Köle", Fanık Turgut'un " S i s " , Nesli Çolgecen'ın "Kardeşim Benim" ve Hüseyin Karakaş'ın "Aşkın tlk Yansı" adlı yapıtlan gösterılecek. ö t e yandan, 23 temmuz cumartesi gtlnü, kısa bir süre önce yitirdiğimiz iki yönetmen adına " U s laya Sayfcj" başhğı alünda bir gösterim gerçekleştirılecek. "L'staya Saygı" bölümünde Attila Tokalk'run "Denize tnen Sokak" ve Sureyya Dnrn'nun "Kara Çarşaflı Gelin"i ile "Derya Gülü" adlı filmleri sunulacak. 9 temmuzda yapılacak "Genç Sinemanın Sorunlan" (yaratıcüık eğitim) konulu paneh Burçak Evren yönetecek. Panele konuşrnacı olarak tbrahim Altınsay, Ömer Kavur, YavHzer Çetinkaya, Ümit Ünal, Metin Erksan, Korhan Yurtsever, Nesli Çolgeçen ve Engin Ayça katılacaklar. 10 temmuzdaki panelin konusu, "Türkiye'de Kadın Sinemacı Olmak." Panelde Nisan Akman, Bilge Olgaç, Işü Özgenturk ve Mahinur fcrgun konuşacaklar. 16 temmuz gunu "Genç Sinemanın Sorunlan" (yapundağıtım) konulu panele konuşmacı olarak kadri Yurdatap, Oıtgiz Ergun, lrfan Tözum, Atilla Candemir, Orhan Oguz. Ömer Uğur, Tuncer Genç Yönetmenlerin Dk Filmleri CucenogJu ve Korhan Yurtsever katılacaklar. Panelin yöneticiliğini Erdal Çetin üstlenecek. Son olarak 17 temmuz günü "FJeştirmenlerin Gozünde Genç Sinemamız" konulu bir panel duzenlenecek. Burçak Evren'in yöneteceğı panele Ali Hakan, Erdal Çetin, Coşknn Çokyiğit, Agâh Ozgüç, Ali Ulvi Uyanık, Engin Ayça, Fanh Özgüven ve Murathan Mungan katılacaklar. Bütun paneller saat 16.00'da başlayacak. Bu arada Moda Sinemasf nca duzenlenen toplu gösteri boyunca izlenen bir filmle ya da toplu gösteri nin geneliyle ilgili bir Film Eleştirisi Yanşması yapılacak. Seçici kurulu Burçak Evren, Ali Ulvi Uyanık, Ali Hakan, Cemal Şan, Erdal Çelin'den oluşan Fılm Eleştirisi Yanşması'na bütun seyirciler katılabılecek. Film Eleştirisi Yanşması'nda birinciye Moda Sineması'ndaki bütün etkinliklerden bir yıl boyunca ücretsiz yararlanma hakkı ve Milliyet Sanat Dergisi'ne bir yıllık abone, ikinciye Moda Sineması'nda oynayan filmleri bır yıl boyunca ücretsiz izleme hakkı, üçüncüye de Moda Sineması'ndaki butun etkinliklerden yaz sezonu boyunca ücretsiz yararlanma hakkı sağlanacak. Londra 23 Gazeteterin Romadan istihbanna göre M. Mussolini, askeri mutehasstslann hpanyadaki vaziyet hakkındaki raporlarım tetkik ettikten sonra Ceneral Frankonun vaziyetine tehlikeli bir darbe indirmeksizin hpanyadan derhal 10 bin askeri geri çekebıleceği kanaatini hasıl etmiştir. Filvaki, mütehassısların vermiş oldukları rapor, geçen mart ayında m him bir rol oynamış olan halyanların hali hazırda harbin sevk ve idaresi hususunda kati bir unsur teşkil etmemekte olduklanm göstermektedir. Franko, ttalyanların yerine kaim olabilecek talim görmuş askerlere malik bulunmaktadır. Bu sebeblerden dolayı M. Mussolini, M. Çemberlayn'i Ingiliz Italyan itilafmı meriyet mevküne koymak kararmı vermeğe 50 YIL ONCE Cumhuriyet 24 Haziran 1938 hissiyatımı bildirmek için kelime bulamıyorum. Atinayı nasıl sevmem? Atina, yüksek ve haşmetli mazisile bugünün zamanmı birbirine çok iyı adapte etmiştir. Bu keyfıyet, daimi müşahedelerimin ve tetkiklerimin mevzuunu teşkil eylemektedir. Her görüştüğüm insanda Atinalıların asaletı ve güzel etvarı göze çarpıyor. lstanbula döndüğüm zaman, şahsıma karşı gösterilen bu nezaketin Istanbul halkını istihdaf eylediğinden Istanbul halkını haberdar edeceğim." Vali Üstündağ, Delfı ve Mistrayı gezdikten sonra, pazartesı günü lstanbula dönmek üzere Atinadan hareket edecektir. 19381988 Vekaletince tavzif edilen iki heyet bu ayın 25 inde seyahate çıkacaklardır. Gruplardan biri tzmir, Manisa, Aydın, Kütahya, Balıkesir ve Çanakkaleyi diğeri de Adana, Anteb, Ur/a, Diyarbakır havalisini gezecektir. İspanyudan hesabh çehüiş sevkedebilecek bir hareket icrasına muktedir bulunmaktadır. Mdinüzin Atina hatkma samimi hitabı Atina 23 Istanbul Valisi Muhiddin Üstündağ, Katimermi gazetesine aşağıdaki beyanatta bulunmuştur " Sizin vasıtamzla Atinalılara hıtab etmekten çok mesudum. Hergün bana karşı gösterilen bu derece samimi kardeşhk tezahürleri karşısmda heyecammdan • MUMR NUKt1 I1N BtV FE 71 bv T** !•<•« gwnlmmtt U,.k w k i CENt KAI.BIM NFRFDEN 5EVDIM Ku'd>lj luoılur Mrln FE 71 bı, l,. t « ~ ' 5'"l"f« k»'*' 5AFMC SAÇI.AR FE 74 «Tjjıink »«rit Y«nrf m Fmtrnr ~ ÖMR' M 5£Nl ^ r V M F K l E FX 7S huıcm »rk H vbel •**!• KOKLASAM SAÇLARIPO FE ~ 76 Drt. (OjTtum RCVCIVT şarV MACAR MARSI GÜSTAV FRÖHLİ(H> CAMILUH0RH •• ( ROKOKFY MAKGHı )m 1 OMİT açi'DEN " I İ R AVUÇ GÖKTOZÖ" Moda Sinernası'nda gerçetdeştirilecek olan Genç Yönetmenlerin ilk Filmleri toplu göşterisinde yer alacak filmlerden biri de Çetin Altan'ın aynı adiı romanından Ümit Elçı'nin beyazperdeye aktardığı "Bir Avuç Gökyüzü". Şahıka Tekand. filmrJe önemli rollerden birini usTJenryor. İki heyet halk türkülerini toplayacak Ankara 23 (Tele/onla) Memleketm muhtelıf yer\rmder .a>k turkukn topiamak üzere MaarıJ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle