19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 HAZİRAN 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ISMAH GULGEÇ CUMHUÎYET/5 Izmir Festivali'nde açılış konserini 10 bin kişi izledi Fııtbol, şenligî gölgc Efes Antik Tiyatro'da açılış öncesi, Avrupa Futbol Şampiyonası 'nın festivali gölgeleyip gölgelemeyeceği sorusu ağır basıyordu. Ama Izmir Festivali, görkemli bir konserle açıldı. tzmir Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı Başkanı Nejat Eczacıbaşı, önümüzdeki yıllarda Bergama'da da konser verilebileceğini müjdeledi. H A N D A N ŞENKÖKEx\ tZMİR "Acaba Avrupa Futbol Şampnonası, Izmır FestivalTni golgeleyecek mı?" Efes Antık Tıyatro'dakı 2 Uluslararası tzmır Festıvalı'nın görkemli açılış konsen öncesınde en çok konuşulan konu bu soru da odaklanıyordu Oysa sıcak bır yaz gecesınde ışıltılı ve olağanüstü bır mekânda Feril Tuzun'ün "Tnrk Kapriçyosu"yla şef Garer Aykal vönetımmdekı Istar.bul Devlet Senfonı Orkestrası, 10 bıne yakın ızleyıcınm eşlığınde coşlculu bır fesmalın ılk kıpırtılarını oluşturmaya başlamıştı bıle Ünlü Sovjet kemancı Igor Oistrakh. Beelaoven'ın Re Majör Keman Konçertosu'nu yorumladıktan sonra süreklı alkışlar arasında "bis"e çıkıyordu Şef Gürer Aykal'jn yönertığı orkestra Çaykovski'nın 4 Senfonısı'nı bıtırdığınde yerlı, yabancı ızleyıcılerın henıen tumü ayakta alkışlryordu Notalann üzennde keJebekler uçuşuyor, orkestranrn önünde çekırgeler sıçnyor, hüzünlü ve coşkulu ezgıler geçmıştekı renklı ve muhteşetn günlere gönderme yapıyordu sankı Festıvallen "sanatçı ile gosteri yerinin ozellığııu, toplnmun sanat gelenek ve zevkıni bır araya getiren bir iç yapının butunleşmesi" \9 1111 r TRT M B M AUN Fesüvalm açılış konserini TRT banda aidı Konsenn solistı unlu kemancı Igor Otstrakh a TRT tarafırtdan 1 ıriyon 300 bin ira Mendı Ctetrakh, konserde Beeihoven ın keman konçertosunu seslendırdı (Fotoğraf Zafer Aknar) olarak tanımlıyordn Dr. Nejat Vakft'niD Başkanı Dr Nejat Eczacıbaşı: Eczacıbaşı açılıs konuşmasında. "Gelecek yülann bırinde festiBu gorüşle lzmır ve çevresının "tavalin bazı programlannı bır ulusrihsei mekân" zengınLğı konusunlararası tıp kongresıne bağlı olada "eşsizligı" tartışılmazdı Gelerak, orneğın Bergama'da gostencek yıllarda çevredekı yapıtlann ye sundugumuzu duşunursek, bnonanlıp, programa alınmasıyla nun dunyada yapacagı >ankı herbırlıkte tzmır Fesüvah'nın dünyahalde çok buvuk oiacaktır " dakı benzerlennı çok aşacağı ınancını taşıyordu Eczacıbaşı Bu yıl Sanatın, festıvallenn ulke tanıbeş ayn mekân kullanılıyordu toptımında büyük rol oynadığını vurlam 20 gösterırun yer aldığı festı gulayan Eczacıbaşı, sık sık bu duvalde Programa 18 gnıp, 1070sa şüncesını ömeklerle açıklıyordu natçı katılıyordu Sanatla tanhın Açılış konsennı yöneten şef Gü ıç ıçe >aşandığı, değışık kultürlerer Aykal ıse, "M.Ö.2 bin yüdır rın ka>naştığı, "sanatın evrenselvar olduğunu bildığimiz Efes'te liğinın gozler onnne senldıği" ta konser verraek, Anadolu'da yarıhsel ortamların sayısının artraaşanmış kultur zincırındeki Turkısı ıçın çalışmalar yapılacaktı. ön ye'nın yennı de gösterme açısıncelıkle Izmır'ın Kadıfekale'sı ve dan çok onemh" dıyordu DünyaAgorası düşılnulüyordu Sanatsenın en büyük orkestralanrun böyle • erlere bır mujde daha venyordu bır tıyatroda konser vermek ısteIzraır Kültür, Sanat ve Eğıtım yeceklerını söyleyen Gurer Aykal, genel rnüzık djrektörlüğünü sürdürdüğü Lubbock Texas Senfonı Orkestrası'nın gelecek yılkı festıval ıçın hazırlıklar yaptığını belırtıyordu Aykal, Bılkent Ünıversıtesı'nde 22 günluk kurs dönemınden sonra bıraz dınlenıp Amerıka'ya döneceğmden söz edıyordu Konserı banda alan TRT, Igor Oıstrakh'a 1 mılyon 300 bm lıra ödüyordu Festıval süresınce 13 programı banda alacaktı Buara da festıval filmı ıçın vıdeo çekımı de süruyordu 17 temmuza dek surecek olan sanat şölenının coşkulu açılışında Can Yucel, Gulşen Talu, Hikmet Şimşek goze çarpıyordu Beş yıllık deneyımden sonra Uluslararası Festıvaller Bırlığı' ne başvurma hakkını elde edecek olan lzmır Fesmalı muzığı, tıyatrosu, balesı, operası ıle yenı umut lar doguruyordu PtKNİKPtYAI£ MADRA ZEYHEP, BİL ^ BAKALIM BEMl'M ADiM NilVE J \ ) B4RIS? HIZU GAZETECİ NECDET ŞEN r "0(40 OHO ' &ÛCtMfZ,Y0lPAŞ 'eCAj'mrr £i/iNE ö'ıP/P ÇAV İrEREk: KoKVSMUŞ KOÇÖK 3VRJUM ZAAHARINI ÂCI6A U6A MAUKUM ft/M ÇİZGtLİK KÂMÎL MASARACl Izgü'nün öyküleri Âlmanca basıldı Gülmece yazarı tzgti'nün Almanca'ya çevrilen 18 öykusu "Ensesi Kalın Adam" adıyla yayımlandı. Fakir Baykurt, kitaba İzgü'yü tanıtıcı bir önsöz yazdı ve Türkiye'de gülmecenin çok eskilere dayandığını belirtti. İZMİR (Curahuriyel Ege Burosn) Gülmece yazan Muzaffer tzgu'nün Almancaya çevnlen 18 öyküsü kıtap halınde yayımlandı Ortadoğu Ya>inları tarafından basılan ve Ute Tonıow tarafmdan Almanyacaya "Ensesi Kalın Adam" adıyla çevnlen kıtap, îzgü'nun "Gecekondu", "Her Eve Bir Karakol", "Dayak Bınncısı", "Çanak Çomlek Patladı", "Devlet Babanın Tonlon Çocugu" ve "tşte Muhur tşte Sen" adlı kıtaplarından seçılen evrensel sorunlan kapsayan öyküleri ıçerıyor Muzaffer tzgu'nün Almanca olarak yayımlanan bu ıkı kıtabının baskjsı 3 bin Fakır Baykurfun yazdığı tanıtıcı yazıda, "TmrIdye'nin tanınmış gnlmece yazarlanndan Muzaffer tzgu'nün eserleri bugune kadar yabancı dıllere çevrilmış olsaydı, Efrahım Kishon yerinde o olurdu" göruşu yer aldı Yazıda ayrıca, Almanya'da Türçe eserlen yayımlanan bır yayınevının bulunmayışı da üzücu bır olay olarak değerlendınlerek, "Alman okuyucusuna Muzaffer tzgu'nün ojkulerını sunmaktan sevinç duyuyoruz" denıldı Fakır Baykurt'un yazısında Türkiye'de gülmecenin koklerının çok eskı tanhlere dek uzandığına değınılerek bır Nasrettin Hoca ö> kusü örneklendı Baykurt, Alman Ç<fi AĞAÇ YAŞKEN EĞtLİR KEMAL GOKHAS TÂRtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 14 Hazıran ANNE FRANK'/N GÜNLÜĞÜ.. 1942'P£ SUGUA/, GUNLUĞUMU yA AtL£&, JT ÖKICESt FG4MK, UHLU &4ŞU)A4/fT7. £>/. DAHA SON/e/i OL6N GEAJÇ Kf LUĞUYLE ÇOK M/fr/ 3O 'UA/ US7ZJNDE OıLE Ç£ri/*?'tEA/ *&'£ GBNÇ KlZIH GUNLUĞU" şu sArre.LAR.ı /ÇE&yoe DU "h/tÇ AC/MSE 13 CfA/lM #j4LBfA/PE(V SEÇEtVLSgr MERAt; ETME2. " 4, /4LA/MAJ T Y(L Muzaffer izgü yazarlann eserlerırun düzenlı olarak Türkçeye çevrılmesıne karşın, Türk yazarlann kıtaplarımn AJ manca olarak yayımlanmamasının oldukca gecıktığmı vurguladı Muzaııer tzgu ıçın de ayru gecıkmenın soz konusu olduğunu belırten Baykurt, bunun Alman okuyucu ıçın bır kayıp olduğunu dıle getır dı Baykurt, Alman yayınevlennın de Turk edebıyatına yeterınce önem vermedıklennı belirtti S/ B/R Ei/ıM TX(/AMA4S/HA SK LANMIf (SAĞM OK /ŞAgETZi El/) \ O&4O/T GESTAPO 'A/C/A/ ELlNE SEÇ.EA/E DEĞIU 25 <4y YAŞAMÇ7£ Van Gogh İstanbul FestivalPnde^ 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 14 Haziran 1938 vaptırmak uzere Ankara Şehır Tnatrosu rejsoru san'aıkâr Raşıd Rızavı şehrımıze gondermıstır Raşıd Rıza, bugunden ıtıbaren bu hımayesız kalmış san'atkârlarla temasa başlıyacak, buniarın aded, ıhtışaç ve dıleklerını lesbıı edecek, bu arada sahne ıhtıvacımız ıçın hepsının fa\dah bırer uzuv olabılmelerı sebeblen de araştırılacakıır Bu tetk kler bıtııkten sonra tstanbul'da Partı ıdare heyetı azasından Cevdet Kerım lnceda\ının başkanlığmda bu ış ıçın umumî bır kongre akdedıtecektır Orğnıldığme gore, bu gıbı san'atkarlar bır tasnıfe tabı tutulacak ve bu ışı kendılenne san'aı edınmış olanlar tesbıt edıleceklerdır Istanbulla dığer şehırlerımızde bu ışı kendısme san'aı edınen ıkı yuze \akın san'aıkâr \ardır Tesbıt muamelesını ınuteakıb bunlardan ne suretle ıstıfade edılebı/eceğı a\rıca araştırılaıaktır V ılâıetler bunlara yardıın ıçın tahsısat koyacaklar \e Halkevlerı de hıınave gostereceklerdır 1938I98S Kasırga, Ruzgur, muhtelıf musabakalarda ıyı nettaler almış hayvanlardır Suvarı bımcılık mektebı muduru kurmay albay Ce\det Bılgışın yuzbaşı Cevad Kula ve Fransız mutehassısı muallım Taton Fransada bulunmaktadırlar Fransadan satın alınacak atlar ıçın 20 bin lıra ayrılmıştır da sergıledığı tek kışılık oyunlarla dıkkat çeken Müşfik Kenter bu kez de Van Gogh u oynuyor W GordonSmrtn'ınyazdığı dılımıze ülku Tamer'ın çevırdığı' Van Gogh", 16 Uluslararası İstanbul Festvalı kapsamında 20, 21,22 ve 23 Nısan günlen Ataturk Kultur Memezı'nde sahneleneçek Sahneye Oguz Aral ın koyduğu oyunun dekorunu Oğuz Aral'la Ufuk Ülkumen, muzığını Server Acım hazıriadılar Beynelmilel iş konferansı içtimaı Cenevre 13 Anadolu Ajansının hususî muhabırı bıldırıyor Cenevrede toplanan beynelmilel ış konferansmda, umumî raporun munakaşasmda, Turkıye murahhası Necmeddın Sadak Turkıyenın ıktısadî vazıyetı hakkında beyanaila bulunmuş ve bır yıllık ıktısadî cıhan vazıyelınt hulâsa eden raporundan dolayı beynelmilel mesaı burosu mudurunu tcbrık ederek bu rapordan lebaruz eden bedbın havanın ıçttmaı tekakkı gayrellerıne engel olmamasmı temenm ederek bu hususta beynelmilel vazıyeie numune olacak mıllî bır tecrube mahıyetınde Kemalıst Türkıyenm devletçı ststemını ızatt elmıştır Necmeddın Sadak, Kemalısl rejımde ıdeolojık munakaşaları ve sınıf kavgaları bulunmadtğını ve Turkıyedekı devletçı sıstemın ne bır ınfırad, ne de otarşı olmadığını, devletın muayyen ve mumkun sahalarda hususî tesebbüslere yer ayırdıktan sonra bır plân dahılınde sanayüeşme harekelını ınkışaf ettırdığını anlatarak Turkıyede şımdıye kadar açılan fabrıkalar hukumetm bu ışe ayırdığı sermayeler ve ıstıhsal ve ıplıdaî maddeler hakkında tstatıstık malumat vermışlır Turkıyede hukumetm zıraat, demıryolu ve yol ışlerıne, nufus sıyasetıne, muhacır ışlerıne verdığı ehemmıyetı söyledıkten sonra Programı, Nâzim Hikmet monografısi hazırlayan Dietrich Gronau sundu Nâzmı Hikmet Berlin Radyosu'nda kirleri yeteriace radikal bnlmnyordn. Toprak reformn, basın ve parrJ özgurluğu, devletleştirme gibi onemli eksıkler gdrnyordu" dedı ve önce Ataturk'e katılmak ısteyen Nâztm'ın sonradan düş kınkhğına uğrayarak Moskova'ya öğrenıme grtüğını öne sürdu 1922' de Moskova'ya gıden Nâzım'ın, Mayakowski, Meyerhold gıbı sanatçılarla tanıştığını, konstruküvızmın etkısı altında kaldığını behrten Gronau, "Bnna en gozel ornek olabıiecek şüri, Guneşi tçenierin Tirknsu'dur" dedı ve şurden bır bölüm sundu GÜNER YÜREKLtK BATIBERLİN B Berlın Radyosu'nda, ölümünun 25 yıldönumü nedenıyle Nâam Hikmet üzenne bır program yayımlandı Hür Berlın Radyosu SFB l'de yayımlanan 25 dakıkalık programı, Rowohlt Yayınevı'ne Nâzım Hikmet monografisı yazmakta olan F Alman yazar Dıetncb Gronaa hazırladı Gronau'nun hazırlayıp sunduğu programda Nâzım Hıkmet'ın yasamı, kendısını etkıleyen sıyasal olaylarla bırlıkte anlatıldı ve konuşma aralannda şıırlennŞıınn okunmasından sonra Gronau konuşmasını şöyle den örnekler okundu sürdürdüHer gün saat 19 0519 30 arasında yayımlanan "Knlrnr"Nâzını Hikmet, 1925'te Tnrldye'ye döndn. O sıra AUTcnnin" adlı programda Nâzım Hikmet tamtıürken, "Dnotnrk reformlarına baslanuştı bile. Ama CHP dışında hiçyaca onln olması bile Idtaplannın yasaklanmasını bir partiye izin verUmiyorda. Komanistlerie sosyalisüer önleyemedi" dendı ve F AJmanya'da >enıden keşfedılecek amanaz bir takip albndaydılar ve yuksek kapis cezalanna bır şaır olduğu vurgulandı carponlıyortardı. 193S'de de Nftzım Hikmet tntnklanarak Dıetnch Gronau, şaınmızı tanıtırken, "tki tarita, Nlam M yri hapse mankflm edfldi. 'Vatana İhanet' ile suctanmışö, Hikmet'in nasıl bir dönemde yaşadıgmı gostermektedir" ama delil olarak şiirlerinden başka bir jey gösterilememisdedı ve 1902'de Osmanlı tmparatorluğu sırasında dogan Nârj. Hapishane yülannda epik basyapıb olan Memleketimzım'ın, bu dev saltanatın çöküşünü, Kurtuluş Savaşı'nı, den lnsan Manzaralan'nı yazdı." Türkıye Cumhunyetı'nın kuruluşunu yaşadıktan sonra 1963'te Moskova'da, sevgılı yurdundan uzakta, özlem ve Burada yıne şurden bır bölüm okunduktan sonra Groacı dolu şurler yazarak Öİdüğünü söyledı "Savaşlar ve devnau, Nâzım'ın 195O'de genel afla salıvenldığıni, ancak 49 rimlerie yuklu 20. yuzyıl, berkesi olduğu kadar Nâam Hik yaşında askere alınmak ıstenınce Türkjye'den kaçmak zomet'ı de derinden etkilemiştir" dıyen Gronau, bırçok ayrunda kaldığını anlattı ve kendı ülkesının dışında hemen dın gıbı ıyı bır eğıtım görmüş olan Nâzını'ın da msanlann tüm dünyayı dolaşan şaınn o dönem şnrlenne pohtık ıyuneşıtbğıru savunan sosyaJıst düşüncenın etkısı altında kaldıserlığın yanı sıra hüzünle özlemın egemen olduğunu söyleğını belirtti ve bu etkılenmenın kendını şıırlennde de açık dı Vatandaşlıktan da çıkanlan Nâzım'ın özlem ve yalnızbır şekılde gösterdığını anlattı Şurlennde eskı geleneksel lık ıçınde Öİdüğünü dıle getıren Gronau, şaınn Moskova'kaüplan yıkarak herkesm anlayacağı sade bır dıle önem veda gömülü olduğunu bekrttıkten sonra konuşmasını şu sözren Nâzım'ın ılk dızelennın, kısmen duygusal olmakla belerle bıtırdı: raber şaınn Anadolu'ya, Anadolu ınsanına olan sevgısını "Nâzım Hikmet'in son arzusu Anadolu'da bir köy mearJamgıni belırten Gronau, Bağımsızlık Savaşı dönemını zariıgına gömulmekti. Surgunde aasını çektigi yalnızlıga, açıklarken, "AUturk'un Batı tipi modern bir Tnrldye kursembolik de olsa bir köy mezarlığına gomnlerek son verma flkri, Nânm için pek inandına deg^ldi. Çinku bu fl mek isüyordu." Tuluat sanhtkârlarL, bir teşekküle bağlanıyor Cumhunyeı Halk Partısı. luluatçı \e arltst unvanıle ıcravı faalıyel eden, fakat meslekierının verımlı olmamast yuzunden ekserıya sefaleie maruz kalan san'atkârları dısıplm altına alınak nın muhım bır teşebbuse gırışııııştır Parlı bu ıse aıd ılk tetkıklerı bu devletçılık ve sanayıieşme hareketı sayesınde Turknede ışsızlık kalmcdığmı bıldıren murahhasımız sanayı hareketının memleket mahsullenne yenı bır mahret teşkıl ettığını ve amelenın patron tarafından ıstısmarı mevcud olmadığı ıçın gerek amelenın, gerek koylunun bu sanayı hareketı sayesınde ıştıra kabılıyelımn arttığını \e bızzat mustahsıllerle ışçılerın bu fabrıkalar mamulânna muşterı olduklarını ve Turkıyede ha\at sevıvesının vukseldığını, ış kanununun tatbıkından sonra malıyet fîatınm artmadığını ve gerek fabrıkalarda, gerek madenlerde fennî usullerle rasyonalızasyon ısme çok ehemmıyet verıldığını anlatarak demıştır kı " Dunva bır kargaşalık \e ıstırab devrı yaşnor Fakat umtdsızlık gostermek msanlığa yakışmaz Herhalde Kemalıst Turkıye kendı hesabına sulh \e ıctımaî terakkı yolunda çalısmakta de\aın etmeğe kat'î olarak azmetmıştır " (a a) Fındık piyasası Süvari ekibimiz için yeni atlar Avrupada suvarılerımızın zafenle netıcelenen musabakalara ıştırak etmış olan atalarımız, bugun Köstenceden gelecek olan Romanya vapurıle şehrımıze gelınlmektedır Bu 16 at arasında Ege, Akın, Guçlu, Yıldız, Efe, Unal, Şahın, Çakal, Yalçın, Akına, Hukumetımızın ve buyuk ıhracaat fırmalarımızın aldığı tedbırler netıcesınde bu sene de fındık rekohemmn tamamına yakın bır kısmı satıimıştır Pıyasada bundan bır kaç av evvel bu rekolte senenın 350 000 çuval olan ıç fındık mahsulunden 100 000 çuvalınm elde kalacağım ılerı surenler dahı bulunmakta ıdı Fakat hadısat yanlış duşuncelerı gostermış, şımdı yenı mahsule daha ıkı ay varken 320 000 çuval ıç fındık ıhraç olunmuştur Şu vazıyete gore elde ancak 25 bm çuval ıç fındık kalmıştır kı bu da ıkı ay zarfmda tamamen erıtılebılet.ek bır mıktardır SPOR SEVENLERE [« MlHıK flRslI SEL» Çtacak b«tor hn bı*fti4«ı fcrtr k T*>H r Tttrkijrc Idman » M l j r t l r i Ittliatu EŞ YA Plypngosn Nâzım Hikmet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle