27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 HAZİRAN 1988 HABERLERİN DEVAMI CVMHURİYET/1' NOTLAR Atina, 'Kıbrıs dedi STELYO BERBERAKtS ATİNA Başbakan Turgut Öwd'm üç günlük Atina ziyaretinin birinci gününde Kıbns'tan asker çekilmesi konusu Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu taafından gündeme getirildi. Papandreu'nun "Eger TürkYunan Uişkilerinde bir ilerieme olsun istiyorsanız, bu ancak Kıbns soru•un çözülmesiyle mürakün olur" demesi üzerine Başbakan özal, Kıbns sorununun çözümii konusunda Rum kesimi lideri Yorgo VasUiu ile KKTC Cumhurbaşkanı Raııf Denktaş arasında yapılması beklenen görüşmeden umutlu olduğunu söyledi. tki ulke heyetleri arasındaki siyasi ve ekonomik komite toplantılarının ikincisinin eylül ayında yapılacağı, muhtemelen bir ay sonra da ekimde Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun TOrkiye'yi ziyaret edeceği bildirildi. Yunanistan Başbakanı Papandreu'nun resmi konuğu olarak beraberinde 170 kişilik bir heyetle Atina'ya gelen özal, 36 yıllık bir aradan sonra Yunanistan başkentini ziyaret eden ilk Türk Başbakanı. özal, Atina'nın Hellenikon Havaalanı'nda Andreas Papandreu tarafından törenle karşılandıktan sonra, Atina'nın merkezinden geçirilmeden üç gün boyunca kalacağı Atina'ya 30 kilometre uzaklıktaki Vuliagmeni'deki Astir Oteli'ne götürüldü. Başbakan Özal için Atina'da ve havaalanı ile özal'ın oteli arasındaki yolda büyük güvenlik önlemleri aJındığı görüldu. Başbakan Özal, Ankara'dan ayImadan önce Esenboğa Havaala.ıi'nda yaptığı açıklamada Davosta vanian mutabakat çerçevesinde Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların çözümüne imkân sağlayacak bir altyapının oluşturulduğunu söyledi. özal soyle devam etti: "Halli gereken ikili sonınlanmız, koklii ve karmaşıktır. Bunlann kalıcı ve adil çözumlere ulaştınlması, tabiabyla zaman, çaba ve sabır gerektirecektir. Aramızdaki belli sorunlann samimiyetle ve iyiniyetle ele alınmasını ve ilişkilerimizin rahatsızlık veren unsurlardan anndınlmasını, arzuladığımız karşılıklı işbirliği ortamının yaratalması için gerekli raütalaa eünekteyim." özal, üç gün boyunca kalacağı Astir Oteli'ne vanr varmaz basına bir brifıng verdi. Yıllardır vize almadan Yunanistan'a ayak basan ilk Türk heyeti olduklarını hatırlatan Özal, brifingde Türkçe konuştu. ni, Rum Muhafız Gücü'nün de dağıtılabileceğini söyledi. Başbakan Turgut Özal'ın bu sözlerden sonra önce bir süre sustuğu, daha sonra konunun üzerine dolaylı bir biçimde gittiği öğrenildi. Elde edilen bilgilere göre özal, "Kıbns konusunda Yunanistan'ın hassasiyetini anlıyorum, ama Yunan tarafının da Kıbns'la ilgili bizim hassasiyetimizi anlayacağını tahmin ediyorum" dedi. Özal daha sonra da önümuzdeki günlerde gerçekleşmesi beklenen Yeorgios VasiliuRauf Denktaş görüşmesinden umutlu olduğunu söyledi. özal görüşme sırasında ayrıca Türkiye için AT üyeliğinin "Her ne pahasına olursa olsun elde edilmesi gereken bir şey olmadığım" da söyledi. Yunanistan Başbakanı Papandreu sonbaharda Türkiye'ye geliyor 9 Olağanüstü güvenlikRum STELYO BERBERAKİS ATtNA Başbakan Turgut Özal'ı Atina'ya getiren THY'nin özel uçağı Aras, heyecanla bekleniyordu. Özal'ın uçağına Yunan Hava Kuvvetleri'nin iki jet uçağı eşlik etmişti. Özal uçaktan iner inmez, Başbakan Andreas Papandreu ile karşılaştı. İki lider öpuşmediler, sarılmadılar, ancak hararetli bir şekilde el sıkıştılar. Bu arada herkes Özal için yapılan askeri törende milli marşların çalınmasım bekliyordu. Ancak milli marşlar çalınmadı. Yunan protokolüne göre başbakanlar Atina'yı ziyaret ettiği zaman milli marş çalınmıyor. Ancak "Çok dost bir ülkenin" başbakanı geldiğinde istisna olarak milli marş çalınabiliyor. Başbakan Özal anlaşıldı ki henüz bu statüde göriilmüyor. Havaalanında merasim kıtasının önünde Özal bir adım ileride olmak üzere iki lider yere serili kırmızı halının üzerinde ilerliyordu. Gazeteciler, foto muhabirleri ve TV ekipleri iki başbakanın bulunduğu ve yürüdüğü alandan oldukça uzakta durdurulmuştu. Başbakanlar merasim kıtasının önünden gectikten sonra kendilerini bekleyen siyah renkli Mercedeslere binmek üzereyken kendilerini izleyen yüzlerce kişinin arasından 'EksoEkso..." diye bir çığlık duyuldu. Çığlığın sahibinin bir Kıbnslı Rum olduğu sonradan anlaşıldı. Kıbnslı Rum, Atina merkezinde Özal'ın ziyaretini protesto eden soydaşlarına dayamşma yapmak istediğinden olsa gerek, Başbakan Özal'a Türkçe'de "Dışan" anlamına gelen "Ekso" narasını atıyordu. Ancak bu Kıbnslı Rum daha sonra güvenlik kuvvetleri tarafından bir anda "yok ediliverdi". Özal ve beraberindeki 170 kişilik işadamı, gazeteci heyeti olağanüstü güvenlik önlemleri altında Atin'ya 30, havaalanına 7 km. uzaktaki Astir Oteii'ne gitti. Yol boyu her 100 metrede bir bir polis vardı. Atina Havaalanı, Başbakan özal'ı beklerken uzun yıllardan sonra ilk defa buyük boy Türk ve Yunan bayraklanyla süslenmişti. Gönlerde dalgalanan bayrakların ardından yoğun güvenlik önlemlerinin temsilcileri havada kuş uçurtmuyordu. Ama Yunan Hava Kuvvetleri'ne ait Augusta tipi helikopterler "Her tüıiü kem göze kalkan" oluşturuyordu. Başbakan özal ve Türk heyeti yirmiden fazla siyah renkli Mercedes arabalarile havaalanından 7 km. ötedeki Vuliagmeni kıyi semtinin görkemli Astir dinlenme tesislerine getirildi. Astir tesislerinde çok lüks ve modern binalar bulunuyor. Tesislerin giriş kapısında yine Türk ve Yunan bayrakları dalgalanıyordu. Hava sıcaklığı 38'i bulan Atina'da kravat gömlek giyenler oldukça sıkıntı çektiler. Kıbrıs'ta tepkiler kesimi matemde İ Z Z E T R I Z A YALIN LEFKOŞA Başbakan Turgut Özal'ın Atina ziyareti Güney Kıbrıs'ta matem çaniarı, protesto yürüyüş ve gösterileriyle karşılandı. Rum Ortodoks Kilisesi'nin Güney Kıbns'ın tüm yörelerindeki çaniarı, Başpiskopos Hrisostomos'un emriyle dün iki dakika süreyle "matem" için çalımrken, Kıbns Rum ve Yunan bayrakları da yarıya indirildi. Bayrakların, özal'ın Atina ziyareti boyunca yarıya indirilmiş kalacağı açıklandı. Özal'ın ziyareti, Rum sivil savunma örgütünün sirenleriyle saat 10.00'da tüm Güney Kıbns'ta başlayıp saat 11.00'de sona eren bir iş durdurma eylemiyle de protesto edildi. Heyetler îki başbakanın görüşmesinin ardından heyetler halinde görüşmelere geçildi. Göruşmelerin ardından Dışişleri Bakaru Mesut Yılraaz bir açıklama yaptı. Yılmaz açıklamasında gerek iki başbakan arasında ve gerekse heyetler arasında yapılan görüşmede görüş alış verişinde bulunulduğunu söyledi. Mitingler Komünist AKEL Partisi, saat 18.00'de Lefkoşa'da, Kipriyanunun Diko, Lissarides'in EDEK ve Papadopulos'un merkez partileri saat 19.30'da Elefheris (özgürlük) meydanında "işgale karşı gösteri" adım verdikleri ortak bir toplantı ve gösteri düzenlediler. Kipriyanui nun da konuştuğu bu toplantıdan sonra Ledra Palas barikatına doğru yurüyüşe geçildi; Türkiye ve özal aleyhine sloganlar atıldı. Bu arada Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'ya Özal'ın ziyaretini son anda iptal etmesi çağrısı yapıldı. Rumca gazetelerin hemen hemen büyük bir bölümü, Özal'ın ziyareti ve Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın son demecine ayrılmış durumda. Gazeteler, "Özal'ın riyaretiyle ilgili soru işareti ve kaygılann bulunduğunu" belirtirken, "Papandreu'nun, Kıbns'a ilişkin bir taahhüt saglamasının istendiğini" duyuruyorlar. New York'tan dönen Rum yönetimi Başkanı Vasiliu, "Rum göslerilerinin. Rum halkının, Kıbns'ın askerden anndınlması isteginin göstergesi olduğunu" ileri sürdü, "Herkes, Papandreu'nun Kıbns'ın askerden anndınlmasına ilişkin önerisini kabul ettigi konusunda Özal'ın taahhüt altına girmesini bekliyor" dedi. • Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, Başbakan Özal onuruıa dun gece Astir OteJi'nde bir yemek verdi (Fotoğraf AA) kalktıkça ve ekonomik alanda ortak cıkarlar tesis edildikçe bugünden başlayarak adım adım orta vadede tüm sorunlanmıza çözüm getirmememiz için bir neden yoktur. Bu arada Başbakan Turgut Özal'ın daha önce basına dağjtılan konuşma metninden bir paragrafı okumadığı görüldü. Söz konusu paragrafta iki ulus arasındaki ilişkilerin bin yıllık geçmişinden söz ediliyor. Yunanistan'ın Osmanlıdan koparak doğduğuna işaret ediliyordu. İki halkın birbirine olan benzerliklerine dikkat çekilen paragrafta şöyle deniyordu: "tki ülke de Osmanlı İmparatorluğu'ndan doğmuştur. Aradaki önemli fark, Yunaoistan'ın imparatorluk olmeden kopması, Türkiye'nin ise imparatorlugun kullerinden dogranş olmasıdır." gelişme" olarak niteleyen Papandreu, güven arttıncı önlemler konusunda iki hafta önce alınan kararlann, ilişkilerde önemli bir adım oluşturduğunu bildirdi. Papandreu, "Bu önleralerin uygnlanması mevcut havayı daha da düzeltecek, ilişkilerimizdeki piiriizleri azaltacaktır" dedi. Papandreu, daha sonra şöyle konuştu: "Yanlış anlamalan önlemek açısından Yunan hava sahasının, bunun üzerindeki Yunan milli egemenliğinin uluslararası alanda kabul edildigini ve hiçbir kimse iarafından tartışma konusu yapdamadığını tekrariamak istiyorum. Papandreu, konuşmasının devamında Kıbns'la ilgili olarak şunları söyledi: "İlişkilerimizdeki yeni hava, 14 yıldır devam etmekte olan Kıbns problemini yeniden canlandırmıştır. Bu konu, uluslararasıdır ve TürkYunan diyalogu çerçevesinde ele alınamaz. Size Davos'ta ve bugiın izah ettigim gibi, Kıbns sorunu, Yunanistan açısından, hukuki. milli ve ahlaki nedenlerden ihmal edilecek bir sorun olama/. Dahası, bu problemi tamamen gerçekçi degerlendirmeler nedeni ile de ihmal edemeyiz. Şurası muhakkaktır ki TürkYunan ilişkileri ndeki ilerieme, Kıbns sorununun çözumiınden direkt olarak etkilenmektedir. Bu sorunun çozümu adadan Türk askerierinin çekümesine baghdır. Biitün bunlan düşiinerek ve sorunun uluslararası niteliğini göz önüne alarak, size bugün de tekrarladığım, adanın silahsızlandınlması teklifini yapmıştım. Silahsızlandırma, Türk askerierinin geri çekihnesi, Rum milli muhafız ordusnnnn dagıtılırak, Birieşmiş Milletler gözetiminde ortak polis kuvvetinin oluşturulmasını içermektedir. Adanın silahsızlandınlmasından başlayarak, Kıbns sorununa çözum bulma gereği, sadece yerei degil, ulusiararası şartiann da gercgidir. Her şeyden önce, uluslararası nd a Kıbns konusunda artan ilgi bir rastlantı degildir. Genel yumuşama havası içinde Kıbns sorununun çözumlenmemesi, Doğu Akdeniz'de bir düzensizlik olacaktır. Kıbns sorununun bu hassas döneminde, bir 'beyanatlar savaşının' ne Kıbns sorununa, ne de TürkYunan ilişkılerine bir yaran olacağına inanıyonım." Papandreu, TürkYunan ilişkilerinin düzeltilmesi için ortak fırsatları kaybetmeme ve bölgede örnek bir banş kurmanın görev ve Yunanistan'ın banşsever bir ülke olduğunu kaydederek, "Bunu yakında devraiacağı Avrupa Topluluğu baskanlığı döneminde de gösterecektir" dedi. Yemek Butün bu geiişmelerin ardından Papandreu'nun Başbakan özal ve Türk heyeti onuruna verdiği yemeğe gırüdi. Başbakan Özal yemek sırasında bir konuşma yaptı. özal konuşmasında özetle şu noktalara değindi: Davos ruhiı: Çok uzun bir aradan sonra ülkenizi resmen ziyaret eden Türk Başbakanı olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bundan bir yıl önce böyle bir gecede buluşacağımızın hayal dahi edilemeyeceğini düşündükçe mutluluğum daha da artıyor. Milletlerimiz, savaş ihtimalini kesin olarak bertaraf etmek için sorunlarımızı mutlaka çözmek gerektiğini anlarruş ve bu ortak değerlendirme Davos'ta iki başbakan arasında varılan mutabakatla siyasi iradeye dönüşmüştür. TürkiyeYunanistanAT: Bize göre TürkYunan ihtilaflan hayati haklar ve çıkarlarla ilişkili olduğundan, başka alanlarda sağlanabilecek imkanların ışığında çözümlenemezler. Türkiye'nin her ne pahasına olursa olsun ATye tam üye olmak gibi bir politikası da yoktur. Türkiye'nin tam üyelik başvurusunun geleceği, TürkYunan ılişkilerinin dışındaki birçok unsurdan da etkilenmektedir. Ancak muhtemel AT üyeliğirnizı, diğer veçhelerin yanında iki ülke ilişkilerinin düzeltilip bir daha bozulmayacak şekilde guçlendirilmesi açısından yararlı mütalaa ediyoruz. Kaldı ki Türkiye'nin AT dışında tutulmasının TürkYunan ilişkılerine olumlu bir katkısı oiabileceği düşünülemez. Adım adım çözüm: önyargılar YUNANBASINI Yunanlılar iyimser ATtNA (Cumhuriyet) Başbakan Turgut Özal'ın Atina'yı ziyaretini haber veren ve yorumlar yapan dünkü Yunan gazeteleri Yunan tarafının Atina zirvesinde "oldukça sert bir tutum izleyecegıni" öne sürdüler. İktidar yanusı Ta Nea gazetesi "Yunan tarafı zirve göriişmelerinde sert tutum izleyecek" başlığını kullandı. Gazete, Ege ve Kıbns konulannda Yunan hükürietinin izlediği siyasetinde hiçbir değişiklik olmadığım belirtti. Davos öncesine kadar Papandreu yanlısı, 'Ethnos' gazetesi, Davos sonrasında TürkYunan ilişkilerinde izlediğı siyasetinder, dolayı Papandreu'yu eleştirmeye başladı. En büyük tirajlı Ethnos gazetesinin dünkü başlığı "Özal yeni tahriklerle Atina'ya geldi... Hoş geldin Atilla (Kıbns'taki Türk kuvvetlerine bu tanımlama yapılıyor).. manşetini yayımladı. Aynı gazete, ne Ege ne de Kıbns gibi büyük konularda hiçbir gelişme kaydedilemeyeceğine ancak TürkYunan ekonomik işbirliğinin pekiştirileceğine inamyor. İktidar yanlısı olduğu kadanyla bağımsız bir siyaset izleyen 'FJeftherotypia' Gazetesi, Özal'ın Atina ziyaretini Ta Nea'dan sonra en olumlu sekilde veren oldu. Özal'ın 36 yıldan bu yana Atina1 yı ziyaret eden ilk Türk Başbakanı olduğunu ön sayfasında belirten Eleftherotypia 'tki ülke arasındaki sorunlann çözümüne ihtiyatlı olmak gerekir yolumuz uzundur" deniyor. Öte yandan muhaletet gazeteleri, Papandreu'yu sert bir dille eleştirerek, Atina'da Kıbnslı Rum ve Ermenilerin yapmaya karar verdikleri gösterileri ön sayfalanndan verdiler. Mesimvrini ve Vradini gazeteleri, Özal'ın Atina ziyaretinin PASOK içindeki üyelerinden de istenmedığini one sürerek Papandreu'nun "zor durumda" olduğunu yazdılar. Ancak "24 Ores" adlı bağımsız Yunan gazetesinin yaptığı nabız yoklaması sonuçları çok ilginç. Bu sonuçlar, Yunan gazetelerinin bir haftadan bu yana özal'ın Atina ziyaretine karşı başlattıkları kampanyaların getirdiği sonuçlara taban tabana zıt kaldı. 24 Ores Gazetesi, TurkYunan ilişkilerinde diyaloğun başlaması ve özal'ın Atina ziyaretiyle ilgili sorulannı Yunan halkına yöneltti. Yanıt verenlerin yüzde 70'i TurkYunan diyaloğundan umutlur olduklarını ve özellikle 'Başbakan Özal'ın 'içten bir siyaset adamı olduğuna' inandıklannı belirttiler. Bu arada sol egılımlı 'Proti' Gazetesi Atina zirvesinde Kıbns'taki Türk askerierinin bir bölümünün çekilebileceğini açıklayacağını öne sürdü. Kıbns geliyor Başbakan Özal'ın ardından bir konuşma yapan Andreas Papandreu da 1987 Mart krizinin yeni dönemin başlangıcı olduğunu vurguladı. Sorunu uluslararası adalet divanına götürmek üzere başlatılan mesaj alışverişi kapsarrundaki önerisinin de bugünkü ikili görüşmede tekrarlandığmı kaydetti. Yunanistan Başbakanı, Davos ve Brüksel göriışmelerinin sonucundan bazı kişilerin şüpheye düştüklerini söyledikten sonra, "Bugünlerin en büyük başaroı, bir ay öncesine kadar ilişkilere hâkim olan lansiyonun azalmasını mümkun kılan kesin yumuşama havasıdır" diye devam etti. Türkiye'de 1964 kararnamesinin kaldınlmasını "ilişkilerde önemli inönü Bugünkü program Başbakan Turgut Özal, bugün saat 10.30"da ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Konstantin Mitsotakis ile görüşecek. Özal daha sonra Yunan Sanayi Odaları Başkam'nı, Atina Ticaret Odası Başkam'nı ve TürkYunan Iş Konseyi'rün Yunan kolu başkanını kabul edecek. özal 13.30'da yabancı basın mensuplarıyla yemek yiyecek ve sorularını yamtlayacak, daha sonra da Atina merkezine inerek Meçhul Asker Anıtı'na çelenk koyacak. özal, bugün saat 18.00'de Papandreu ile ikinci kez başbaşa görüşme yapacak. ÖzalPapandreu başbaşa Başbakan özal ile Andreas Papandreu akşam üzeri 18'de başbaşa görüşme yapmak üzere buluştular. özal'ın kaldığı 2401 numaralı suite saat 17.5O"de gelen Papandreu, özal'ı bir alt kattaki kendi odasına davet etti. Bu davet üzerine özal, Yunan başbakanının dairesine geçti ve 1 saat 20 dakikahk göüşme başladı. Edinilen bilgilere göre başbaşa görüşme sırasinda Papandreu, Kıbns'tan asker çekilmesini istedi. Papandreu'nun bu konuda şöyle konuştuğu öğrenildi: "Kıbns sorunu, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri 1974 yılından beri etIdlemekiedir. Eger TürkYunan ilişkilerinin Ueriemesini isüyorsak, bu ancak Kıbns sorununun çözülmesiyle murakün olur. Bu sorunun çözıimu, adadan Türk askerierinin çekümesine bağlıdır." Yunanistan Başbakanı, Kıbrıstan asker çekilmesinden sonra BM Banş Gücü'nün denetiminde ortak bir polis gücü oluşturulabileceği Gösteriler Bu arada özal daha Atina'ya varmadan Yunanistan'daki Kıbrısh Rumlar gösterilere başladılar. "Kıbrıs'ta Kaybolan Rumlar Komitesi" dün Türk Büyükelçiliği yakınında oturma eylemine başladılar. Kıbns Rumlarımn dini lideri Metropol Hırisostomos'un önderliğinde düzenlenen gösteri 14'e kadar sürdü. "Kıbnslı Kadınlar" adlı bir örgüt de tarihi Akropol'ün kapısında gösteriler yaparak turistlerin Akropol'e girmesini engelledi. Gösteri, polisin kadınlan dağıtmasıyla sona erdi. özal'ı protesto 6ÖSTERİLİRBaşbakan Özal'ın Atina'ya pelmesını protesto eden "Kıbnsia Kaybolan Rumlar Komitesi" ite "Kıbnslı Kadıniar" amacıyla gösteriler bugün ve yann da sürecek. örgütu ayrı ayrı gösten düzentediler. (Fotoğraf: AA) YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) bekliyor. Özellikle Papandreu'nun partisi PASOK'un beklentileri hayli ileride. PASOK'un yarı resmi organı bir gazetede dün yayımlanan baş yazının özü şu: "Turgut Özal Kıbrıs'ta bir ödün vermezse, TürkYunan ilişkilerinde Davos ruhundan daha da geriye dönülebilir." Gerçi, Papandreu kendi partisi PASOK'a tam egemen değil. Yani kendisinin yarı resmi organında esen havayı, Papandreu belki kendisi tam benimsemiyor olabilir. Ancak djğer gazetelerin tümünde "anti Özal, antıTürk" havasını gözlememek mümkun değil. Özellikle Kıbns'tan Türkiye'nin asker çekmesine yönelik Yunan isteğinin gıderek baskın bir hal aldığı ortada. "Ya Kıbns'tan asker çek, ya da ülkene geldiğin gibi dön"... işte, Yunan basınının Özal'ın gezisine ilişkin değerlendirmesinin özeti. Atina Havaalanı'nda 32, 33 derecede, rutubetlı bir havada Papandreu Özal'ı sıcak bir biçimde karşılıyor, hararetle el sıkılıyor karşılıklı. Gazetecilere. televizyonlara birkaç dakika el sıkışarak poz veriliyor. Havaalanındaki çok kısa törenden sonra tüm Türk grubunun kaldığı "otel kompleksine" ulaşıyoruz. Kentin içine hiç uğramadan, yan yollardan geçiyoruz. Atina'nın banliyölerinden "Astir tesislerine" uzanan 30 kilometrelik yolun, abartmasız hemen her 50 metresinde bir polis dikili. Zaten tüm yollar kapalı olduğu için, heyetin kalacağı 30 kilometre uzaklıktaki banliyöye hızla ulaşıyoruz. Deniz kıyısındakı üç otelden birinde Özal ve resmi heyet, diğerinde işadamları, üçüncüsünde de gazeteciler kalıyor. Önceki gün Ankara'da Başbakan Özal başkanlığında bir toplantı düzenleniyor. Birkaç saat süreyle "Atina gezisi" tartışılıyor. Atina'da nasıl bir tavır takınılacağı üzerinde duruluyor. Sonuçta, "geziden somut sonuçlar beklemek pek gerçekçi olmaz" görüşü ağır basıyor. Eğer son anda bir sürpriz olmazsa Türkiye görüşmelere kendıliğinden herhangi bir öneri getırmeyi düşünmüyor. Ankara bu geziyi daha çok "güven tazelemek" olarak değerlendiriyor. 36 yıl sonra gerçeklesen bu geziyle birkaç ay once oluşturulan "Davos ruhu ve sürecinin ayakları üzerinde durduğunu" kanıtlamaya çalışıyor. Baş başa görüşmede konulann Papandreu tarafından açılması ve açılacak her konuya Özal'ın ne yanıt vereceği karara bağlanıyor. Ancak burada önemli bir nokta var. Yunan hükümetı, Yunan kamuoyunu öylesine hazırlamış ki, sokaktaki Yunanlı "Türkiye'nin Kıbns'tan asker çekeceğine ilişkin" bir inanca sahip. Atina'daki en büyük beklenti bu. Yunanlı meslektaşlar, havaalanında çevremizi sararak heyecanla, "Özal çantasında Kıbrıs'ı getırdi mi?" diye soruyor. Benzer soru bizde de var. Her ne kadar "Atina gezisi sadece bir güven tazelemektir", denilse bile, Türkiye'nin Kıbns'tan asker çekme olasılığı artık pek yabana atılmayabilir. Türk tarafında Kıbrıs'tan asker çekmek düşüncesı yavaş yavaş "Neden olmasın?" sorusuyla birlıkte gündeme geliyor. Yavaş yavaş böyle bir kanı yaygınlaşıyor. En azından esen hava bu. Ancak Kıbns'tan asker çekilmesi denildiği anda Türk tarafı temel bir koşulun altını hemen çiziyor: "Türkiye Kıbns'tan asker çekerse, Yunanistan bunun karşılığında Türkiye'ye ne verecek?" İşte, Ankara bu sorunun yanıtını arıyor. Bu gezinin anahtar sorularından ve yanıtlarından birisi bu konuda düğümleniyor. Atina'daki değertendırmeler Papandreu'nun genel seçimleri düşündüğü, Türkiye ile ilgili görüşmeleri seçimler sırasında bir koz olarak kullanacağı yolunda. Varsayım şu: "Eğer Papandreu görüşmelerden istediğı ödünleri koparırsa, seçimlere Türklere karşı kazandığı zaferle girecek. Hayır, ıstediği olmazsa, yeniden Türk aleyhtarlığı tezine dönerek bu kez bilınen eskı tezini işleyerek seçimlere girecek." Başbakan Özal da Papandreu'nun bu tavrına dönük tahminleri önceden almış olmalı ki dün çok sayıda gazetecinin önünde ve kendisine hiç soru sorulmayan basın toplantısında şunları söylüyor: "Sabırlı olmalıyız... Hayale kapılmamalıyız... Liderlere duşen, kısa vadeii hesaplara dayalı adımlann iki ülkeye de hiçbir şey kazandırmayacağını bılmektır." (Baştarafı 1. Sayfada) düzeltmek için gitti ise ulusun çıkarlanna ise bu geziyi o zaman destekleriz. Ama bütün dünyada şöyle bir soru soruluyor? Kıbrıs1 tan asker çekecek misiniz diye. Bu geziyle onun hiçbir ilgisi yoktur. Oraya iki ülke arasındaki meselekrin konuşulması için gidilir. Türkiye ile Yunanistan arasında Ege Denizi'nde, kıta sahanhgında, Batı Trakya'daki Türklerin Lozan Antlaşması'ndan dogan haklannı kâğıt üzerine dökmek için, yani iki ulke arasındaki sorunlan hakça böliişraek için göriişmeye gidilir. Ama eğer, Kıbns'tan asker çekmeyi hediye diye götürecekse, bunu kabul etmeyiz. Dunyayı böyle bir beklentiye getirmek de >anhştır. Şimdi bühin dunya bakıyor ve bekÜjor Türkiye nasıl taviz verecek diye. Bu >anlıştır. Orada sadece iki ülke arasındaki sorunlann konuşulması lazım." DemirelMn demeci DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel, Proti Gazetesi'ne verdiği demeçte Kıbrıs'lapı Avrupa Topluluğu veya Birieşmiş Milletler'in baskısıyla asker çekilemeyeceğini belirterek, "Atina'da bunu herkesin iyi anlaması gerekiyor" dedi. Suleyman Demirel demecinde Türk askerinin Kıbrıs'ta asırlarca kalmasının söz konusu olmadığını, ancak çekilmesi için de halen gerekli şartiann oluşmadığını anlattı Eskı Dışışleri Bakanlarından Hasan Esat Isık ile thsan Sabri Çağlayangil. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarlarken, Başbakan Özal'ın Atina ziyaretinden önemli sonuçlar alınmasını beklemedikleri konusunda birleştiler. "Atina'dan bir şey beklemiyorum. çünkü sorunlara değinmeden sadece Yunanistan'ın bizden beklediği hareketlere kılıf buimuş oluyonız" diye konuşan Hasan Esat Işık şunları belirtti: "Manevralar durdu, J60'lan (uçuş bildirim hattı) söz edümiyor. Hiçbir şeyden söz edilmiyor. 10 mile saygı gösteriliyor. Yani bu, Yunanistan için bir paskalya havasıdır. Türk hükümeti. Atina tarafından kabul edilmeyi büyük bir iltifat kabul eder haleli ruhiye içinde davrandıkça Ege ve Kıbns'la ilgili sorunlann adil çozümlere baglanması mümkun degildir." Diyalogdan yana olduğunu ve problemlerin konuşulmadan çözümlenemeyeceğini belirten Ihsan Sabri Çağlayangil ise, "Fakat iki başbakan da rasgele bir araya gelmezler. Zirve toplantılannın çok iyi hazırlanması lazım. Şimdiye kadar Türk ve Yunan başbakanları buluştular. Aramızda meseJenin ne özüne temas ettiler ne de bunlan çözmek için degişik yollarda anlaştılar. Sadece buluşmak için iki başbakan bir araya gelirse buna şov denir. Zannediyorum ki, her iki başbakanın buluşmak ta kendi kamuoylarına hitap eden amaçlan vardır. Bunlann dışında bir şey beklemiyorum" dedi. DYP Genel Sekreteri Gökberk Ergenekon ise Türkiye'nin banşçı yoldan meseleleri hallediyoruz diye taviz vermemesi gerektiğini söyledi. Özal'ın Batı Trakya sorununu mutlak görüşmesi gerektiğini belirtti. Tufandan çıkmış gîbi (Baştarafı 1. Sayfada) yagış düştüğü belirlendi. Sağanak yağaşla oluşan sel sulan akacak kanal bulamayınca özellikle Mamak, Abidinpaşa, Gülveren, Cebeci, Türközu, Yenimahalle ve Demetevler semtlerindeki gecekonduları yıktı, elektrik direklerini devirdi. 8'i çocuk, 2'si kadın olmak üzere yaşamını yitiren 13 kişi şunlar: "Gürsel Oguz, Mehmet Savcı, Faruk Sarp, Ibrahim Kusçu, Faik Sarp, Zehra Başlı, Kezban Tercan, Nügun Tercan, Ibrahim Aslan, Aytin Aslan, Zahide Aslan, Fatma Santaş ve Zehra Kınlmaz." Hatice Aslan'ın kayıp olduğu belirlendi. Gece kaybolan Ömer Aslan'ın (10) ise selden kacarak gizlendiği bir binada bulunduğu öğrenildi. ölenlerden 6'sının fırtınada ko<an elektrik telleri nedeniyle ceryana kapılarak, diğerlerinin ise sel sularına kapılıp boğularak öldükleri belirlendi. Yapılan ilk hasar tespitlerine göre, sel sırasında 185 gecekondunun tamamen ya da büyük bölümünün Çöktüğü belirlendi. Çok sayıda ev ise oturulamayacak derecede hasar gördü. Fırtınada elektrik şebekesının arızalanması yüzünden pek çok semte elektrik verilemiyor. Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü'nden bir üst düzey yetkili, kendilerinin havanın sağanak ve gökgürüllülü sağanak yağışb olduğunu duyurarak görevlerini yaptıklarını bildirdi. Daha önce bir defa İstanbul'da fırtına ihbarı yaptıklarını ve halkın sokağa dökülduğünü bildiren yetkili, "Biz meteorolojik hadisenin şiddetini ve ne kadar yağış bırakacağını belirtemeyiz. Böyle bir uyan panik yaratır. Olayın büyük boyutlara ulaşmasının nedeni altyapı yetersizliğidir" dedi. Önceki geceki olayın Türkiye'nin çeşitli yerlerinde zaman zaman görülen "Tropikal siklon" denen fırtına olayının benzemediğini belirten yetkili bu fırtınanm gclişinin önceden belirlenmesinin mümkun olmadığım söyledi. Yetkili "Oraj" adı verilen bu olayın atmosferin yer seviyesinin sıcak, üst seviyesinin ise soğuk olmasından kaynaklandığını söyledi. DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel de dün öğleden sonra sel bölgesine giderek, vatandaşlara "geçmiş olsun" dedi. Ankara Valiliği çalışmaları koordineli yürütmek için bir komite oluşturdu. Komite ilk aşamada 71 aileye zaruri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 100'er bin liralık çek verdi. Ankara Anakent Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy da Başbakan Özal'ın Atina'ya uğurlanmasından sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, 'Allah'ın felaketini ben mi davet ettim?" dedi. Ankara'da böyle yağışların 50 yılda bir görüldüğunü ve başkentin böyle bir yağışı kaldıracak altyapıya sahip olmadığım belirtti. Sel felaketini değerlendiren Bayındırlık ve tskân Bakanı Safa Ciray, ANKA'ya verdiği demeçte, "Bu gelişigüzel yerleşmenin sonucudur. Sel sulannı tahliye edecek dere yataklan üzerine ev yapılırsa, sonuç böyle olacaktır" dedi. Sel felaketiyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Kenan Evren. TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut, Başbakan Turgut Özal, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ve DYP Genel Başkanı Suleyman Dcmirel bırer başsağlığı mesajı yayımladılar. SHP Genel Başkanı Erdal Inönu yaptığı açıklamada, sel felaketinden önce niçin önlem ahnmadığının araştırılmasını istedi. Olay üzerine SHP milletvekillerinin hemen sel bölgesindeki halkın yardımtna koştuğunu bildiren İnönü, "Sel geldi, Ankara'nın mahallelerinde insanlar oldü. Bunu anlamak zordur. Bunu vatandaşlanmıza kabul ettirmeye imkân yoktur. Bunda sonımluluk kimdedir? Araştırılmasını istiyorum" dedi. Öte yandan, hızı saatte 95 kilometreyi bulan fırtına, Erzunım, Kars ve Ağrı'da da etkili oldu. Fırtına yüzünden elektrik tellerinin kopması sonucu Erzurum'da 45, Kars'ta 40, Ağrı'da 35 yerleşim biriminin karanhkta kaldığı açıklandı. Bu arada aralarında Kars Hükümet Konağı'mn da bulunduğu pek çok binanın çatılan uçtu, camları kınldı. Kars'm Hanak ilçesinde fırtınanın yuvarladığı bir taşın çarptığı Nurgül Erdoğmuş adlı kadınla, Arıkonak köyünde yıldırım çarpan Bülent Demirci (18) adlı coban hayatını kaybetti. Tokat'ın Turhal ilçesine baglı Samurca köyünde Deniz ve Tuncay Balta sele kapılarak öldü. Turhal ve köyierinde 35 ev ve işyerini su bastı. Çankırı'nın Eskipazar ilçesine bağlı Ova Köyu'nde Hüseyin Mangalsata, yıldınm duşmesi sonucu yaşamını yitirdi. (Baştarafı I. Sayfada) tarih ve 13901/88 esas numara ile kabul edildigini bildirdi. Yanıtta, komisyon iç yönetmeliğine göre, başvurunun ön inceleme için bir raportöre verileceği ve bu raportorün hazırladığı rapor doğrultusunda davanın görülmeye başlanacağı kaydedildi. Avrupa İnsan Hakları Komsiyonu Genel Sekreteri T. Beygo'nun yanıtında duruşmalann "gizli cebe" usulü ile yapılacağı da belirtildi. Bilindiği gibi, Aydınlar Dilekçesi'nin Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e sunulmasının ardından, Evren Manisa'da yaptığı konuşmasında, dilekçecileri "vatan haini" olarak suçlamıştı. Yazar Aziz Nesin ise, aydınlar dilekçesi davasımn beraat ile sonuçlanmasından sonra ilk olarak Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, Cumhurbaşkanı Evren hakkında tazminat davası açmıştı. 6 Şubat 1987 tarihinde yapılan başvuruyu mahkemenin 9 Şubat 1987 tarihinde reddetmesinden sonra, yazar Nesin avukatı Emin Değer aracılığı ile bu kez de Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne temyiz istemi ile başvurmuştu. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin temyiz istemini de reddetmesi üzerine yazar Nesin, kararın düzeltilmesi istemi ile yine aynı daireye başvurdu. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin bu istemi de reddetmesi üzerine yazar Nesin, ilk olarak 5 Nisan 1988 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na başvurdu. Komisyon1 un dilekçede biçimsel eksiklikler bulması üzerine, yazar Nesin, 27 Mayıs tarihinde biçimsel eksiklik EvrenNesin leri gidererek, yeniden komisyona başvurmuştu. Bundan Sonra Ne Olacak? Cumhurbaşkanı Kenan Evrenin aleyhine açtığı davanın Türk mahkemelerinde görüşülmemesi üzerine haksızlığa uğradığı gerekçesiyle Türk hükümetini Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na şikâyet eden yazar Aziz Nesin'in başvurusunun komiyonca kabul edilmesinden sonra şu prosedür uygulanacak: Avrupa İnsan Haklan Komisyonu ilk aşamada konuyu inceleyerek bir rapor hazırlayacak. Raporun haznianmasından sonra Aziz Nesin'in gerçekten haksızlığa uğradığı saptanırsa bu kez Komisyon taraflara "dostane çözüm" önerecek. Dostane çözüm önerisi sonuç vermediği takdirde, komisyonun normal şartlarda uygulayacağı iki yöntem bulunuyor. Bunlardan ilki, konuyu bir yargı organı olan Avrupa İnsan Haklan Divanı'na götürmek. Ancak, bu yol Türkiye1 nin durumunda kapalı. Nedeni ise Ankara'nın İnsan Haklan Divamnın yargı yetkisini tanımaması. Dostane çözüm bulunamadığı takdirde Aziz Nesin'in davası ile ilgili olarak kullanılacak olan ikinci yol ise, konunun Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne götürulmesi. Bakanlar Komitesi'nde haksızhk olduğuna ilişkin uçte iki oyla karar verilmesi durumunda, Türk Hükümetine haksızlığın giderilmesi için çağrıda bulunulacak. Çağırının sonuçsuz kalması durumunda ise bu kez Avrupa Konseyi'nin yaptırımları devreye girecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle