23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 12 HAZİRAN 1988 İlk Millet Atlatılan Etnik Sorun se, yani kamu görevi yapacaklarsa, sanıyorum ki her Türk'ün söyleyeceği şey şudur: Memleketimizde gorulecek ilk iş sağlık işidir. Çünku sağlık olmazsa, çunku Turklük bulunmazsa, o TiirkJer üzerine bina edeceğimiz hiç bir iş kalmaz, ne içişleri ne savunma işı kalır. TürkJeri korumak için önce sağlığı korumalıdır (Alkışlar). İkincisi, onların refahını (varlıklı olmasını) sağlamalıdır. Değil mi efendim. Onun ıçm öyle sanıyorum ki bundan sonra boyle bir kamu kuruluşu olacaksa. bunun başında sağlık işleri bulunmalıdır. Eğer biz memleketimizde bulaşıcı olan ve hekimlerin bildiği gibi, Turklügü bitiren hastalıklan bir an önce ortadan kaldırmazsak, eğer Tıirk ailesinin, Tiirk ferdinin varsıllığını sağlayacak önlemleri alrnazsak hepsi boştur. Ne yaparsak yapalım, hepsi boştur. Bu nedenle böyle bağımsız bir sağlık bakanlığının kurulması gereklidir"... Yusuf Kemal Bey'den sonra Sivas Milletvekili Emir Paşa söz aidı. Onun konusmasını aktarmadan önce şurasını belirtmeliyim ki, onun paşalığı askerlikte kazanılmış bir rütbe oimayıp aile tarafından konulmuş bir unvandır. Bir de şu noktaya işaret edeyim, Emir Paşa yukanda sözünü ettiğim etnik gruplardan, sanınm, Çerkes grubundandı. Şimdi onun konuşmasına geçelim: "Yusuf Kemal Bey hazretlerinin konoştnğu sırada saglıklann muhafazası gerekliligini yalnız Turklere özgülemiş olmasına itiraz pdiyorura. (tslam demekti, sesleri. Kelirae ife oynamavalım sesleri) Musaade buyunın. zannederira ki. Müslumanlık namına kumlmuş bir hilafet vardır. Degil buradaki Muslumanlar yeryuzunde bulunan butıin Muslumanların halifelige baglılıklannı unutmamak gerekir. Rica ederim ki, yalnız Türklıik namına konuşraayalım. Çiınkü Tiirklük namına biz buraya toplanmadık. (Gurultuler) Rica ederim. Yalnız Turkler değil, Müslümanlar HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Hemen soyleyeyim ki bu sorun, dağıtıcı ve çok tehBkeli, düşüncesiz bir flkir bombasıydı. Daha önce de birkaç kez yazmış olduğum gibi Osmanlı Mebuslar Meclisi kapanmadan önce Türkiye'nin sınırlannı saptayan Misakı Milli (Ulusal Ant) çevresinde ülkemizde yalnız Türkler değil Çerkes, Gürcü, Laz, Kün, Arap gibi türlü etnik gruplar da bulunuyordu. Ve bu da pek doğaldı. Çunku yeni kurulmakta olaıı Türkiye Devleti, Osmanlı Imparatorluğu'nun mirasçılanndan birisi olduğu için bu devletin sırurlan içinde, onu oluşturan eski etnik gruplardan az mıktarda da olsa, birtakırn kişiler vardı. Işte "dağıtıcı fîkir bombası" dediğim bomba, patlayıcı çelik bombadan daha tehlikeli olabilirdi. Bereket versin toplantıda bulunan Ankara MiUetvekjli Mustafa Kemal Paşa bu tehlikeyi sezerek daha başlangıcında müdahale edip, çözulmeye varabilecek tartışraaları önledi. Ve Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nin o günden sonraki yaşamında artık böyle bir tehlike söz konusu olmadı. Düşüncesizlikten doğduğu için, "lehlikeli" dedığim olayı anlatayım: Türkiye Büyük Millet Meclisi sekizinci toplanüsıru yapıyordu. Günlerden 1.5.1336 (1920) Cumartesi idi. O gün birinci ve ikinci oturumda, yeni kurulacak hükümette hangi bakanJıkların yer alması gerektiği görüşulüyor, Meclisi ikinci başkan, Erzurum Milletvekili Celalettin Arif Bey yönetiyordu. Mustafa Kemal Paşa, bir iiye olarak her zamanKİ yerine oturmuş, millctvekilleri arasında yapılan göruşmeleri izliyordu. Söz alan Kastamonu Milletvekili Yusuf Kemal (Tengirşenk) Bey uzunca konuşmasında sıhhiye ve muaveneti içtimaiye (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı) konusunda şu düşünceleri de ileri sürdü: (Bunlan Meclis'in Tutanak Dergisi'nden Cilt 1 s. 164'ten alarak, günümüzün Türkçesine çevirip buraya aktarayım.) ".... Eğer bu bakanlıklar devlet işlerini gorecekler demek, hatta Osmanlı demek kâfidir efendim (Islam deniliyor sesleri). Bu vatanda Çerkes, Çecen. Kıirt, Laz ve daha birUktm tslam halklan vardır. Bunlan dışlayacak, bolüculuğe sebep olacak söz söylemeyelim. (Gürültuler) Ben bu mesele hakkında uzun söz söyleyecek değilim. Bu gibi sözlerin şimdiye kadar bir yarannı görmedik. Hepimiz halifeliğe bağlıyız. Bu yıiee halifeliği birçok >uzyıldanDeri koruyan soylu Tiirk kavmi olduğunu da kimse inkâr edemez. Yalnız ayn gaynlığa sebep olacak hiç bir söz söylenmemesini iekrar diliyorum." Sivas Milletvekili Emir Paşa'nın bu konuşması üzerine Meclis'te soğuk bir hava esti, daha doğrusu hava gerginleşti. Durumun tehlikesini hemen sezen Ankara Milletvekili Mustafa Kemal Paşa söz alarak şöyle konuştu: ' "Efendiler, sorunun bir daba tekrarlanmaması ricasıyla bir iki noktayı belirtmek islerim: Burada kastedüen ve yiice Meclisimizi oluşiuran kişiler yalnız Tiirk değildir, yalnız Çerkes degildir, yalnız Kürt dcğildir, yalnız Laz degildir. Fakat bepsinden oluşan tslam unsurlandır, samimi bir bütündür. Bu nedenle bu yiice kurulun temsil ettiği, haklannı ve yaşamını, onuruou ve ssnını kurtarmak için kesin karar verdigimiz hedefler, yalnız bir tek tslam unsuruna özgıi değildir. İslam unsurlanndan oluşan bir butune aittir. Bunun böyle olduğunu hepimiz biliriz. Hep kabul ettigimiz ilkelerden birisi ve belki birincisi olan sınır sorunu belirlenirken ve saptanırken bizim ulusal sınınmız İskenderun'un güneyinden geçer, doguya doğru uzanarak Musul'u, Siileymaniye'yi, Kerkük'u kapsar. tşte ulusal sınınmız budur dedik. Oysa Kerkük'ün kuzeyinde Tiirk olduğu gibi, Kürt de vardır. Biz onları ayn tutmadık. Bu nedenle konıma ve savunmaya uğraştığımız ulus, doğal olarak, yalnız bir unsurdan ibaret degildir. İslamın türlü gnıplanndan oluşmuştur. Bu butunü oluşturan İslam unsurlanndan her biri bizim kardeşimiz ve çıkarlan tümiıvleortak olan vatandaşımızdır... Yine kabul ettigimiz esaslann ilk satırlannda bu turlü tslam unsurlan ki bunlar vatandaştıriar, birbiıierine karşdıklı saygı ile baglıdırlar ve birbirinin her tuıiu haklanna, ırksal. toplumsal, cografi haklanna daima savgılıdırlar, bunu teknır ertik ve perçinledik, cumlemiz bugün ic tenlikle kabul ettik. Şu balde çıkarianmız ortaktır. Kurtarmaya kesin karar verdiğimiz birlik, yalnız, Tiirk, yalnız Çerkes degil, hepsinin kanşımından oluşan bir tslam varlıgıdır. Bunun boyle anlaşılmasını ve yantaş aniasılmalara meydan veriimemesini rica ediyonırn (alkışlar)" *•• Bu konuşmalann yapıldığı 1 Mayıs 1920 günü Mustafa Kemal Paşa otuz dokuz yaşında, genç fakat ünlü bir komutandır. Bir hafta önce Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na seçilmiştir. Sivas Milletvekili Emir Paşa'nın özel bir amaç taşımayan fakat düşüncesiz konuşmasının Ulusal Kurtuluş Savaşı için ne büyük tehlike oluşturabiieceğini hemen görmüş, dakika geçirmeden Meclis kürsüsime çıkarak yukardaki konuşmayı yapmıştır. Bu konuşmanın içinde Atatürk milliyetçiliğinin özünü bulmak mOmkündür. Gerek doğuda, gerek batıdaki birçok devlette etnik gruplar vardır. Mustafa Kemal Paşa'nın bu konuşmasında belirttiği gibi, elbette bunların da haklannı gözetmek gerekir. Örneğin "Her Türk özgür doğar, özgür yaşar" derken bu Uke yalnız Türkleri değil, Türkiye sınırları içinde yaşayan bütün etnik grupları da kapsar. Madem ki Ulusal Ant sınırları içinde kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nde ezici çoğunluğu Türk unsuru oluşturmaktadır, o halde herhangi bir iç ya da dış sorun söz konusu olduğunda "Türkler" denilince bu ülkede yaşayan bütün vatandaşlar kastedilir. Bunun karşısında bolücü ve ayrılıkçı düşünce taşıyanlar olabilir. "Olabilir" degil, vardır, yalnız bizde değil, bir çok ülkede vardır. O halda Atatürk'ün yukanya aktardığım konuşmasında açık ve haklı olarak söylediği gibi bu vatanda yüzyıllardan beri ortak çıkarlarla birbirine bağlanmış unsurlann hepsi "Türk" genel tanımı alnnda belirlenir. Bunun baska yolu yoktur. Esas olan karşılıklı menfaatlerin korunması ve türlü unsurlar arasında karşılıklı sevgi ve saygıdır. Irkçı milliyetçilik, toplumu dağılmaya götürilr. Vatan sınırları içindeki bütün grupları kapsayan bitünleyici milliyetçilik ise halkımızj güçlendirir ve kaJkınmaya götürür. tşte Atatürk, yeni devletin kuruluşunun o ilk günlerinde bu noktayı vurgulamış, bir dağılışı önlemiştir. PENCERE Çömlekçi ömer Hayyam bir testinin bedenine şahlan, padişahlan yertestirir: Bir testi aldım çarsıdan ucuza; Gizli gizti neter anlattı bana; Bir şahdım, dedi; altn kupam vardı; Şkndi neyim? Testi oldum şaraba. Çomtekçtlik çok eskiden beri geçerii bir sanatü; çömlekçi de belki bir filozof: Bir testid gördüm, çamur içindeydi: Ayağı çarkında, elinde bir testi; Jestinin başında bir yoksufun ayağı Kulpunda bir padişahın kellesi. Ancak çömlekçiliğin padişahlar bile türemeden önce başladıgı biliniyor. Jnsanoğlu çanak, çömlek, testi, kupa, tencere yapmastnı öğrendiğinde taş devrini yaşıyordu. Şimdi bize çok ilkel ve kolay gelen çömlekçi çarkını bulmak için kimbilir kaç yüz ya da bin yıl geçti? Çanak çömlegi sırlamak sanatını geliştirmek de kuşkusuz kolay otmamıştır. * Peki, çömlekçi kimdi? Bir işçi, bir usta, bir insan; kimi zaman Cilalı Taş Devri'nde kimi zaman Tunç Devrinde yaşadı. Çeşitli ülkelerde, değişik zamanlarda hiç durmadan çömlek yaptı. Sayısı çok tanrıya taptı; sonra tek Allafıa inandı. Kimi yerde köleydi, kimi yerde kendi kendisinin efendisi. Zamanla geliştirdi kendisini; çömlekçilik çiniciltğe donüştü; sonra göz kamastırıcı porselen sanatma .. Çömlekçi (ya da seramikçi) toplum sorunları ve insan hakları konusunda pek düsünmemişti. Bilmezdi öyle şeylerı, kafasını da yormazdı; efendisine kul o4maktan gayrı kaygısı yok gıbiydi; ta ki seramik fabrikalan kuruluncaya kadar... Çömlekçi işçi olduktan sonra da güzelim şeyler üretiyor; alınteridoküyor Ancak, çömlekçi çağımızda yeni bir kimlik kazanmıstır; salt elindekJ çanakçömlekle uğraşmıyor. Çünku insanoglu yalnız çanakçömleği ve çömlek çarkını bulmakla kalmadı; o günlerden bu günlere icat edilen çok şey var insan haklan, demokrasi, sosyal güvenlik, grev hakkı, topiusözleşme... Çömlekçi, bütün bunlara ilgisiz kalabilir mi? Evet, alınteri dökmek başlıbaşına saygınlık yaratan bir eylemi simgeler; ama, çagımızda işçi kimi zaman greve yönelebilecek, kimi zaman sendika hareketine katılabilecek bilgi, birikim ve bilinçle donandı Emekçi, meslek yaşamı dışında, özgürlükler, demokrasi, adafet için gerekli olanı yapmaya çalışırsa daha da sevilesi bir insan olmaz mı? ömer Hayyam diyor ki: Feleği döndürebilir misin muradmca Ne çıkar gök yedi kat değil sekiz katsa? Ergeç toprağa karısıp gidecek gövdeni Ha ovada kurt yemiş, ha mezarda kannca. Oysa çağımız insanı göğün yedi kat mı sekiz kat mı olduğunu keşfetmek için kendi kendisini yiyip bitiriyor. * Kim olursa olsun, hangi meslek ve sanatta olursa olsun, insan dünkü insan degil... Daha bilinçli... Daha insan. OKTAYAKBAL EVET/HAYIR "Bunlar bize şapka da giydirirler." 1925 yılında Meclisteki tutucular böyle söylerlermiş! İsmet İnönü, anılarında Hacı Bedir Ağa adlı bir milletvekilinden söz eder, şapKa devriminin on guç gerçekleştirilmiş bir eyiem olduğunu şöyle anlatır: "Yine bir gün gelmişti. Konuşuyoruz. Bana Meclis içindeki cereyanlan anlatıyor ve çok sızlanıyordu. 'Herkese mütemadiyen hükümet aleyhinde fena şeyter telkın etmeye çalışryorlar. Meclis içinde çok fesat var.' Nelerden bahsettığinı sordum. 'Bu kadar uğraşıyorsunuz, çalışıyorsunuz, iş yapıyorsunuz. Oemiryolları yapmaya çalışıyorsunuz. Bundan çok memnundurlar, fakat yine de hakkınızda çok insafsız şeyler soyluyorlar." İsmet Paşa sorar: 'Ne diyorlar? Hırsız mı diyorlar?' Yanıtı: "Çok daha fenasını söyiüyortar." Bu nedir? Haa Bedir Ağa utanarak açıklar: Bunlar adama şapka giydirirler, şapka giydirirler, bunu bile söylüyorlar." İsmet İnönü'nün 'Hatıralar'ının ikinci cildini okuyorum. Mudanya Mütarekesi'nden cumhurbaşkanı seçilışıne kadarki ytllan, önemli oiayları anlatıyor. Cumhurbaşkanlığına gelmesinden sonrasını yazmamış ne yazık ki! Ama bu iki cilt içinde de belgesel degerde pek çok ant var Bunlardan biri de şapka devrimiyle ılgıli... "Bunlar adama şapka giydirirler." Meclis içinde yapılan dedikodular böyleymişj İnönü şunları eklıyor: "Hacı Bedir Ağa'yı pek az zaman sonra şapka inkılabmın ilk günlerinde bir melon şapka ile gördüm." Devrimciler yürekli olmalıdır. Karar sahibi olmalıdır. Verdiği kararı uygulamada dirençli olmalıdır Birinci Meclıste yaşanan 'fes mi kalpak mı' tartışmasını anımsayalım. O tartışmada festen yana olanlar çoğunluğu sağlamışfardır. Meclis 'Yaşasın fes' bağrışmalarıyla inlemiştir. Bu olaydan birkaç yıl sonra Atatürk hasır şapkasıyla yurt gezisıne çıkar. İlk uğradığı yer, tutuculuğuyla tanınmış Kastamonu dur Atatürk sorunların çözümlenmesinde her zaman kararlı ve hızlı davranmıştır. Bu sağlam tutumudur ülkemizi on on beş yılda saygınlık çizgisine ulaştıran, uygar dünyanın bir parçası yapan... Insanlar alıştıkları düzenden, alıştıklan yasam biçiminden kolay kolay kopamazlar. Cumhuriyetin ilanından bu yana 65 yıl geçtiği halde Atatürk devrimlerine karşı belirli çevrelerin tepkisi hâlâ sürmektedir. Oysa nice kuşaklar gelip gecti. Okullar, yüksekokullar nice genç aydın yetiştirdi. Ama Atatürk'ün savunduğu, uyguladığı uygarlıktan yana eylemler, kararlar yine de tartışmalar, karşıtlıkjar yaratıyor. İsmet İnönü, şapka devrimiyle ilgili anılarında bugün bize çok tuhaf gelen bir konuşmadan söz ediyor: "Şapka inkılabından sonra diğer bir arkadaşımızın, Ankara Valisi Yahya Galip Bey'in bir ziyaretini hatırlarım. Aynı zamanda mebus olarak bulunan Yahya Galip Bey de çok yakınımızdaydı? Bir teklifi vardı. 'Nedir?' dedim. 'Şapkanın orta yerine bir ayyıldız kcyaltm. Diğer milletlerden farkımız bellı olur' dedi. Teklifi bu! Yahya Galip Bey'e, "Canım biz bunlan farkımız olmasın diye yapıyoruz. Sen ne teklif ediyorsun' diye çıkıştım." Şapka giyilecek, ama şapkanın orta yerine bir ayyıldız işareti işlenecek! Atatürk'ten yana bir milletvekili bu denli saçma bir öneriyi ciddi ciddi Başbakan'a bıldirebiliyor! Hem de iyiniyetle, dostlukla... İnönü'nün bu konudaki görüşleri şöyle: "Atatürk inkılapları bu şartlar içinde yapılmıstır. Bu zamanda bile inkılaplara karşı tepkı gördükçe hassas olmamızın ve endişe duymamızın sebeplerinı, geçırmiş olduğumuz devirlerin tesirlerınde ve ters gelişmelerin netıcelerıni tahmin edecek durumda olmamızda aramalıdır. Kadın haktarı, şapka meselesi ve diğer bütün devrimlerin muhafaza kaygısı bunun için önemli bir duygudur" inönü'nün harf devrimiyle ilgili anıları da çok ilginçtir. Önceferi böyle bir eyleme karşı çıkar, Atatürk'ü bile bu tür bir uygulamamn olanaksıztığına inandınr; iki yıl geciktirir. Ama Atatürk sonunda Latin harflerinin kabul edilmesinin gerekliliğirve inanır ve Arap harfleri kaldırılır. İnönü, önceleri karşı çıktığı bir eylemi, en katı biçimde uygulayanların başındadtr! 'Harf inkılabı çıktıktan sonra şimdiye kadar eski yazıyla yazmış olduğum yirmi satırı bulmaz" diyor. Bir kez daha şu kanıyı yineliyor: "Harf inkılabı, kadınların cemiyete girmesi ve erkeklerle eşit hale gelmesi, ancak zamanla yerleşecek inkılaplardır. Bunu bilerek inkılapları öyle değerlendırmek lazımdır." İnönü'nün iki cilt halinde Bilgı Yayınları'nda çıkan "Hatıralar"ı daha nice ilginç anılar, gözlemler, saptamalarla dolu... Yakın tarihimizi gereği gibi değeriendirmemizde çok yararlı bir yaprt... Ayyıldızlı Şapka! KADIKOY MAARİF ve ANADOLU LİSESİ MEZUNLARI HEPİMİZ 8IURADA OLAUMI "Geleneksel Talaş Boreğı Gunu'nu artık bırsenlıkolarak kutlayalım 62'lıden88lıyebutun mezunlar, onca yılı birgünesığdınp. •Maanflı" olmayı yaşamak o havayı tekrar solumak ıçın TOPLANIYORUZ! 5000 kışılık buyuk ve koklu bir aıle gıbı. Bize yakışacak guzellıkte ve zengınlıkte bir gunu bir GELENEĞİ YAŞATIYORUZ... Sanhn telefona. haberı yayın 19 Hazıran Pazargunü. saatH'de okulda TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI İDARE MERKEZİNDEN Bankamızca, 1211 sayılı kanunun verdiği yetkiye dayanılarak 13 Haziran 1988 tarihinden itibaren tedavüle çıkarılacak olan 5000 liralık banknotların uzerindeki imzalar Başkan "Dr. Rüşdü Saracoğlu" ve Başkan Yardımcısı "Ruhi Haseski" şeklinde değiştirilmiş bulunmaktadır. . Bu kupürümüz boyut, renk ve diğer nitelikler itibariyle 29 Temmuz 1985 tarihinde tedavüle çıkarılmış bulunan 5000 liralık banknotların aynı olup, bu banknotlarla birlikte tedavül edecektir. Keyfiyet duyurulur. Basın: 21349 MEZUNLAR DERNEĞİ (') 62 ve 63 mezunlannın "Gumuş Yılı" ozel lorenle kutlanacaktır Tutuklu ve Hükümld Aileleri Yardımlaşma Derneği BASIN TOPLANTISI DtRENİŞ ŞEHİTLERtNİ ANMA GÜNLERİ 1226 HAZİRAN ljkencede Oldürülen. idam sehpalannda can veren, cezaevlcrinde keyfı yapcınmlar nedenıylc tcdavı cdilmediginden öltlmc terk edikn, ÖLÜM ORLÇLARINDA ölumu gılzelleştıren, kcndinı yakarak inunlık onurunu koruyan. yatışroaJarda ölujjıu tcucaklayanian yüreSınıize gömerken bılincımizde yaşauyoruz. birükte ya^atmak istiyomz. ŞİMDİ PEŞİN FİYATİNA TAKSİTLE , Balkonlarınıza Dairelerinize ve İn$aatlarınıza PENCERE SİSTEMİ uygulamasında Projelendirmeden montaja kadar uzman kadromuzla hizmetinizdeyiz. E vumhurıyel VZZ* [^^ T Kitap Kulubu f* Cumhuriyet Kitap Kulübü Gülhane Şenliği'nde 70 Haziran 30 Ağustos YER: İst. TABtP ODASI tst. Erkek Lisesi karşısı TARİH: 12 Haziran 1988 T" A V A rfc BUGÜN 12 SAAT:12.0« 683940 No'lu muvazzaf subay aile kinüik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. SUNA KEÇECt İAYAD Ehliyetimi, sıgorta kartımı. çalışma karnemi, nufus cüzdanımı yitirdim. Hükümsuzdür. LEVES'T ÖZA YCAN Haziran Pazar RIFAT ILGAZ HASAN UYSAL ve ISISS İMZA GÜNLERİ Saat: 16.0019.00 Gülhane ŞenliğıGülhane Parkı. Yetkili Satıcısı Tel: 362 08 32362 10 31 35 MİLYON TL. KARŞILIKSIZ İNGİLTERE BURSU n s î ı\ S a)Yüksek tahsılını İngiliz Universiteleri ve/a Polytechnic'lerde yapmak ısteyen oğrencı veya velılenne yonelık olmak uzere, Concord College Kurumu Dırekıoru Mr.Tony Morris aşağıdakı program dahılınde tanıtım loplanlıları yapacaktır Gırış serbesttır İstanbul 27.06.1988 Hilton Otelı (18.0020.00) Ankara 29.06.1988 Buyuk Surmeli Oteli (17.0019 00) b)"Bell Eğıtim Vakfı" bunyesındekı Concord College ayrıca 2 Turk oğrencıye karşılıksız 1 yıllık "Full Burs" verecektır 1720 yaş arası hse mezunlannın katılabıleceğı yazılı burs sınavı 30 06 1988 tarıhınde Ankara Buyuk Surmeli Otelı nde. 1 07 1988 tarıhınde de İstanbul Dedeman Oteh'nde yapılacaktır llgılenenlerın merkezımıze muracaatıa sınava giriş belgesi almaları saygıyla duyurulur Not Toplantı tarıhlerıni ajandanıza şımdıden not ediniz lutfen. CONCORD COLLEGE Turkiye Temsılcılığı EKSPO ULUSLARARASI EĞITİM MERKEZI Yurt dışı eğıtımde guçlu ısım Vılla Sok 74/2 Yuva 3 Apt EsentepeISTANBUL Tel (1)16626721673968 Telex 28448 schl tr whGllt0X... süper güç Süper Shelltox kesin etkilidir... Huzur bozan, uçan haşereyi yakalar, anında öldürür. Kokusu rahatsız etmez, her yerde kullanılır. Sinek, sivrisinek derdine son verir! Süper Shelltox güvenlidir, temizdir. Sizi korur, evinize huzur getirir. saldırır öldürür! aman vermez uçana! "Teknolojı, güvence, hizmet' $ A Shell
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle