23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 HAZİRAN 1988 CUMHURİYET/13 îlişldleri STELYO BERBERAKİS Davos sürecine yeni lıalka Dışişleri çevreleri nezdindeki nabız yoklamaları, benzeri 36 yıldır yaşanmamış olan bu ziyarete ilişkin "dikkati elden bırakmayan bir iyimserliğin" bulunduğunu ortaya çıkanyor. Ziyaret, "alternatifi olmayan bir sürecin önemli bir halkası" olarak değerlendiriliyor. (FMİH İnİ7 »iLlvıın 1UIZ, ANKARA Başbakan Turgut Özal'ın 1952 yılından bu yana Yunanistan'a ilk resmi ziyareti gerçekleştirmek için Başbakan Andreas Papandreıı'nun resmi konuğu olarak yarın Atina'ya ayak basması, "Davos süreci"nin yeni bir halkasım oluşturacak. TürkYunan ilişkileri açısından "Urihi kilometre taşı" niteliğindeki ziyarete ilişkin çalışmalar DışKleri Bakanlığı, Başbakanhk, Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı nezdinde yoğun ve eşgüdümlü bir biçimde sürüyor. Cumhurbaşkanı Evren'in de söz konusu çaJışmaJara ilişkin olarak yetkiliierle yakın temas içinde olduğu belirtiliyor. v e Dışişleri çevreleri Özal'ınyarınkiziyaretiyle ilgili beliren aşırı beklentilerden rahatsız Dostluğun üzerindeki gölge: Enosis 1 9 5 5 yılında Kıbrıslı Rumların bağımsızhk ve Enosis slogamyla ayaklanışı ve adada kanlı çatışmalann çıkması sıcak ilişkilerin fırtmaya dönüştüğü bir dönemi başlatıyordu. 2 31 Ocak 1952'de Başbakan Yardımcısı Sofokles Venizelos Ankara'ya hareket ediyor. Yunanistan bu arada lkinci Dunya Savaşı'na katılmış, itaJya ile savaşmış ve Alraan işgalinden sonra iki iç savaş görmüştü.. O günkü Akropolis Gazetesi "Türk dosllanmız, Venizelos'un ziyaretiyle iyi niyetimizi ve dosllugumuzu bir kez daha anlayacak. Ancak tüm Yunanlıların arzusu olan Kıbns'ın Yunanistan'la birleşmesine (Enosis) karşı göslerilen garip tepkilere anlam veremivoruz.. Bu TürkYunan doslluğuna yakışmaz.. Bu nazik konunun başbakanlar arasında incelenmesini ve olumlu bir anlaşmaya vanlmasını diliyoruz" makalesini yazdı.. Gazetesi'nden Dogan Nadi ile Meki Said Esen ve Son Posta'dan Selim Ragıp Emeç gibi basın mensupları da eşlik ediyordu. Menderes Atina'da Türkçe ve Yunanca yazılı "Hoşgeldiniz Kalos Dlthate" "lak'Uarıyla karşılandı. Yunan gazeteleri, ön sayfalarında fotoğraflarla verilen haberlerde. "Dost ülkenin liderleri geldi" başlıklannı kullandı. Başbakan Yardıması Novas, Yunan radyosunda konuşma yaparken "TürkYunan dostluğuna ve tek bir cepheye inanıyonız. Ege'de Helen ve Arap kökenli yeni bir kültunin kunıculanyız" diyordu. Aynı anda Ankara'da TürkYunan ekonomi komiteleri çalışmalara başlamıştı. Menderes, Atina ziyareti süresinde, 'Neraida' adlı gemi ile Spetses Adası'na götürüldü. Türk ve Yunan başbakanlan, Kıbns konusunu 'gundem dışı' bırakmıştı. Yunan gazeteleri "Türk ve Yunan başbakanlan, ilişkilerin bozulmasını istemedikJeri için Kıbns'ı görüşmediler" diye yazdı. 27 nisan tarihli Vradini Gazetesi'nin baş makalesinde şu görüşler yer alıyordu: "Türk Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yunan kamuoyunun Türkiye'ye sevgi beslendigine artık inandı. Yunan halkı, nerede karşılaşsa Türk Başbakanı'na çoşkuyla tezahürat yapıyor. TürkYunan dostlugu bizim için yalnız devletlerarası bir anlaşma değildir." *' ' kamuoyına yönelik kimi lemennilerin dile getirilmesi, taraflann temel pozisyonlanndan bir sapma olarak değerlendirilmemelidir" görüşüne yer verdiler. 1 Tavizlere zemin Böylece, Özal ile Papandreu'nun Kıbns ve Ege gibi konuları görüşmelerinde hiçbir engel bulun lecekse bunların şimdiki sürece olan farklılıklannı da akılda tutmak gerekir. Örneğin, 1978 EcevilKaramanlis buluşmasında elt alınan konulann kapsamı sınıplıydı. Oysa şimdi söz konusu olan, TürkYunan iiişkilerinin tiimü. Amaç yalnız kimi sorunlan çözmek değil, ikili ilişkilerin bülününü ileriye dönük yeni bir raya oturtmak. Bunun da gerek Davos, gerekse Briiksel buluşmaianndan sonra yayımlanan bildirilerde belirtildiği gibi iyi niyet ve sabır, fakat en önemlisi zaman gerektirecegi kesin." Bu çevrelerin ziyaret ile ifgili bazı ortak görüşlerini şöyle özetlemek olası: zümlenmesini beklemek, bir kere ulusiararası ilişkilerin temei mantıgına aykındır. Öte yandan, gerekli ortamın yaratılmasından önce sorunlann anlamlı bir şekilde ele alınmasını beklemek de hayalperestlik olur. Bu açıdan ortaya çıkmış olan aşırı beklentiler yanlıştır. Şu aşamada önemli olan, slatik ve diyalogdan yoksun bir ortamdan çıkılmış olması. Yoksa iki tarafın temel sorunlara ilişkin tutumlannda bir değişjklik olmamıştır." Dışişleri Bakanlığı çevrelerinin göriişleri bu şekilde somutlaşırken, TürkYunan ilişkilerindeki son gelişmeleri yakından izleyen Ankara'daki Batılı diplomatlar ve siyasi gözlemcilerin, Başbakan Özal'ın Atina ziyaretinden "kozmetik biriki sonucun alınması ötesinde önemli bir ilerleme kaydedilmesini beklemedikleri" gözleniyor. Zorlu sorunlar Başka bir ifadeyle bu çevreler, zorlu sorunlann ozüne ilişkin gorüşmelerden bu kez de kaçınılacağını, ancak "Görüşmelerde taraflann temel pozis\onlan farklı kalmakla beraber, sorunlarda yeni adımlar alılması, ortamın daha da uygun bir duruma gelirilmesi için gerekli şartlann başladığı" şeklinde genel açıklamalar yapılacağını tahmin ediyorlar. Söz konusu çevrelerin ÖzalPapandreu görüşmesine ilişkin birgöruşünü özetleyen Batılı bir ülkenin üst düzey diplomatı şöyle konuştu: Kopukluk dönemi MEÇHUL ASKER AMTINDA Dönemin Başbakanı Adnan Menderes. 1952'de Atina'ya gittiği zaman Turk Yunan dostlugu aftın devrini yaşıyordu. Menderes, uzerinde Fransızca "Ölen Hellen kahramanlannın anısına" yazılı bir çelengı Meçhul Asker Anıtı'na koymuştu. (Fotoğraf: Cumhuriyet) 9 Haziran 1952 tarihinde Yunan Kralı ve Kraliçesi Türkiye'yi ziyaret ediyordu. Dönemin Yunan gazeteleri "500 yıldan sonra Yunan Kralı İstanbul'a ayak bastı.." başlıklarım kullandılar. "Bir dönemin kapanıp yeni bir döneme girildiginden" söz eden gazeteler, "Asırlarca süren savaş ve düşmanlıktan sonra halkianmızın dostlugu ve refanı için her şey unutu/uyor.." gibi değerlendirmeler yapıyordu. Yunan Kralı Pavlos, "EJly" savaş gemisiyle tstanbul'a varmış, Atatürk'ün özel beyaz vagonu ile İstanbul Haydarpaşa'dan Ankara'ya hareket etmişti. Vradini Gazetesi Yunan Krah'nın karşılanışı için söyle yazıyordu: "Bir de Şarklılara cansız derler. Gelin de gönin. Halkın çoşkusu kaleme alınamayacak kadar görkemli. Her yerde Türk ve Yunan bayraklan var. Halk çoşkuyla bagınyor." Bu arada Ankara Palas'ta ağırlanan kral için Atatürk'ün 'özel kanepesinin tahsis edildiği' de belirtiliyor Yunan gazetelerinde. Yunan Kralı'nın Ankara ziyareti 6 gün art arda manşet ve tam sayfalar halinde verildi. 25 Kasım 1952'de Cumhurbaşkanı Celal Bayar Atina'yı ziyaret ediyordu. Bu ziyaret Yunan Krah'nın iadeyi ziyaretini öngöruyordu. Atina caddeleri Türk ve Yunan bayrakları ve taklarla süsleniyordu. Bayar'ın ziyareti de büyük ilgi uyandırmıştı. Bayar, eşi, kızı v? Küıahya Mebusu Ahmel Gürsoy'un yanı sıra kalabalık bir heyetle 'Savarona' gemisiyle gelmişti'.. Gazeteler, "Celal Bayar göriılrremiş bir çoşkuyla karşılandı. Her türlü acı, keder denizlerde boguldu" diye yazıyorlardı. Gazeteler ayrıca "TürkYunan sının iptal edilsin, gümrük birligi sağlansın, ihracat ortak yapılsın" gibi öneriler yağdırıyordu. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a Atina'nın altın madalyası verildi. Türkçe "yaşaan" başlığını kullanan Vradini Gazetesi Celal Bayar'ın general (cumhurbaşkanı) Papagos ile "tet a tel" görüştüğünü bildiriyordu. Celal Bayar Atina'nın onur vatandaşı ilan edildi. Celal Bayar bu kez cumhurbaşkanı olarak Atina'da Meçhul Asker Anıtı'na çelenk koyuyordu. Celal Bayar ile birlikte gelen Journal d'Orient Gazetesi'nin yayımcısı Anjet Karasu, "Ege Denizi banş denizidir. Ikiniz için de sonsoz bir güvencedir" diyordu Yunan basın mensuplanna... Bu arada Bayar'ın kızı Nilüfer'in antik Yunan edebiyatına merakı oiduğu ve modern Yunan dili kurslanna başladığı belirtiliyordu. Ege'nin iki yakasmda ziyaret ile ilgili olarak beliren aşırı beklentilerden belli bir rahatsızlık duydukları sezilen yetkili çevreler, uzun bir kopukluk döneminden sonra böyle bir ziyaretin gerçekleşmesinin bile büyük bir önem taşıdığını belirtiyorlar. Dışişleri çe\releri nezdindeki nabız yoklamaları, benzeri 36 yıldır yaşanmamış olan bu ziyarete ilişkin "dikkati elden bımkmayan bir iyimserliğin" bulunduğunu ortaya çıkanyor. Başka bir ifadeyle Türk diplomatların ziyareti, "alternatifi olmayan bir sürecin önemli bir halkası" olarak değerlendiriliyor. Dışişleri çevreleri Başbakan Özal'ın Atina'ya "bir şey vermek üzen gittiği" düşüncesinin temel bir hata olacağı görüşünde birleşiyorlar. İki başbakanın da böyle gündemsiz bir zirve sırasında istedikleri konular uzerinde durabileceklerini belirten aynı çevreler, "Bazı konulann göriişülmesi, hatta iç 'İki ulus dosttur' Ktbrıs sorunu doğmaya başlamıştı. Kıbrıslı Rumiar İngiliz sö> mürgesine karşı ayaklanmaya ve osis'i istemeye başlamıştı. Ay»ıi tarihli Le Monde Gazetesi şunları yazıyordu: "Venizelos'un Ankara ziyareti TurkYunan dostlugunun bir uzantısıdır. İki ulus artık dostlur. Ve birbirini savunuyor. Ancak Kıbns sorunu çok hassas bir konudur. tki ulusu yalnız bıraksalar bu sorunu çözebilecekler." Venizelos'un bu arada Türk gazetelerine verdiği demeçler Yunan basırunda da yer aldı. Venizelos Kıbns konusunda "Atina 1 da Enosis için yapılan gösteriler Türkiye'ye yönelik değildir. Bu gösteriler, İngiliz yönetiminin oradaki işçi sendikalanna kongre yapmaları için izin vermemesinden kaynaklanıyor. TürkYunan ilişkilerinde belirecek püriizleri gidermeye hazırıra.." diyordu. Bu arada Nadir Nadi'nin Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan yazısı Yunan gazetelerinde de yef aldı. Nadir Nadi'nin, "Tıirkiye ile Yunanistan her giin, Avnıpa ailesi içinde, kardeş ve dost olduklannı kanıtlamak zonındadır" görüşünü belintiği yazısı Yunan basınında geniş yankı uyandırdı. Bu ortam içinde 26 Nisan 1952'de Başbakan Adnan Menderes Dışişleri Bakanı Fuat Köpriilü ile Atina'ya geldi. Bu ziyaret, Türk basbakanının günümüze dek sürecek son Atina ziyareti olacaktı. Adnan Menderes'e Cumhuriyet T]hE IIIUIŞSTORLAR Özal ve Papandreu yannki randevuda iki ülkenin sorunlannı yeniden masaya getirecek. (Fotoğraf: AA) madığını, ancak bu tür konulann ele alınmasımn "tavizlere zemin hazırlanıyor" diye yorumlanmamasının gerektiğini bildimıiş oldular. Birçok çevrede hâkim olan, "Geçmişte oiduğu gibi bu ziyaretten de bir şey çıkmayacak düşüncesinin de mevcut konjonktür içinde geçerli olmadığım" kaydeden aynı çevreler şoyle konuştular. "Önceki zirveler örnek gösteri"Başbakan Özal'ın Atina'ya yapacağı ziyareti TürkYunan iiişkilerinin yakın geçmişi çerçevesinde yorumlamak gerekir. Daha 14.S ay önce savasın eşigine gelen bu iki ülkenin basbakanı. bir diyalog ortamında ve resmi bir ziyaret kapsamında bir araya geliyorlar. Önemli olan, uzlaşma arayışına ilişkin sürecin devamıdır. Yoksa birikmiş olan sorunların bir sihirli değnek ile tek bir hamlede çö Zoraki dostluk 1955 yılı TürkYunan ilişkilerinin dönüm noktasıydı. Bu yıldan sonra ilişkiler fırtınalı ve zoraki dostluk anlaşmalanyla sürecekti. Nedeni: Kıbns. Kıbrıslı Rumiar Ingilizlerden bagımszlık istiyordu. lngiüzler reddediyordu. Silahlı çatışmaJar çıktı. Rum gerillalar bağımsızlık savaşma başladı. Ingilizler bu kez Kıbns polisinin yüzde 90'ını Kıbrıslı TürkJere teslim etti. Rumlann her ayaklanışım, Kıbrıslı Türkler 'bastırmak zorunda' kalıyordu. Makarios bağımsızlık ve Enosis sloganı ortaya attı. Kıyasıya bir mücadele başladı. Bu arada doğal olarak Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkler çatışmaya başladı. Yunan gazeteleri 'İngiliz parmağından' söz ediyordu. Dönemin gazeteleri "İngiliz Makyavelizmi Tiirklerle Rumlan kan ile ayırmak istiyor" başlıklarım kullanıyorlardı. "Başbakan Özal ve Başbakan Papandreu'nun başarabilecekleri şeylerin bir sının bulunuyor. Bir zirve sadece 2 şahsiyet arasındaki bir buluşma degil, iki ülke arasında bir temasnr. Karşıl temel değerler ve karsıl çıkarlar konusunda yeni ilerlemeler kaydedilmedikçe iki başbakanın alabileceği yol ancak belli bir noktaya kadar varabilir. Öte yandan. karsılıklı olarak paylaşılan savas korkusu da ilişkilerin tekrar kopukluk noktasına gelmesini engelleyen önemli bir unsurdur." Menderes'e madalya Yunan Kralı Pavlos, Menderes'e Yunanistan'ın en büyük ınadalyası " 2 . Bölük Birinci Efsun Kıt'ası Büyük Haçı"nı verdi. Bu arada iki başbakan ortak bir bildiri yayımladı. Bu bildiride özetle şunlardan söz ediliyordu: "tki taraf, işbirliği ve ilişkilerin pekiştirilmesi ipin gayret gösterecek. Sofokles Venizelos'un Ankara ziyaretinden bu yana ilişkilerin daha da düzelmiş olduğuna kanaat getirildi. Türk ve Yunan halkının refah içinde yaşaması için Atlantik Paktı çerçevesinde çalışmalannı sürdürmelerine karar verildi. Türk ve Yunan halkı geleceğe iyimserlikle bakabilir.." Bu arada başbakanlar iki ülke arasında "Cümriik birliği. telefon hattı döşenmesi, sellerin önlenmesi, kiiltur ilişkileri ve Yunan universitesinde Türk dili ögrelilmesi için" anlaşma imzaiadılar. Özal yarın Atina'ya gidiyor STELYO BERBERAKİS Gtindem yüklü 36 yıl boyunca artması Özal için yarınki karşılamanın çerçevesini çizdi. Bu çerçevede, Yunan hükümet yetkilileri yarın Başbakan Özal ve kendisine eşlik edecek heyeti resmi törenlerle karşılayacak, ancak Atina'nın merkezinde hiç de "dostane" olmayan bir dizi gösteriler başlayacak. Bu gösterileri Yunanistan'da yaşayan Kıbrıslı Rumiar, Türk ve Kurt mülteciler ve Ermeni örgütlerinin yanı sıra bazı küçük Yunan siyasi partilerinin dene(imi altındaki gençlik kolları düzenliyor. Söz konusu gösteriler yarın başlayacak ve Özal'ın Türkiye: ye dönüş günü olan çarşambaya kadar sürecek. Kıbrıslı Rumiar, "Türk ordulannın Kıbns'tan çekilmesini; Ermeniler, Türkiye'nin Ermeni soykırımını kabul etmesini" Türk ve Kürt örgutleri, "Bugünkü.Türk >önetiminin degişmesini ve demokrasiye geçilmesini", 1964'te tstanbul'dan kovulan Yunan vatandaşlan Türkiye'deki "Mal ve mülklerinin geri verilmesini" talep edecekler. Gösterilerin yayılmaması \e taşkınlıklara yol açılmaması için Yunan polisi şimdiden hazjrlıklarını tamamladı. Bu arada Yunanistan'daki "fnsan Hakları ve Halkların Kurtuluşu" adlı örgütün de büyük bir göstetisi olacağı açıklandı. Bu örgüte, iktidardaki sosyalist PASOK'un Merkez Komitesi üyelerinden Mihalis Haralambides başkanlık yapıyor. PASOK içinde Haralambides gibi düşünen 11 merkez komitesi üyesi var. Bu arada Kıbns Rum derneklerinin yapacağı gösterilere dayanışma için Kıbns Rum metropolitlerinden Hrisostomos'un da Atina'ya gelmesi bekleniyor. Yarın ayrıca Atina Katedrali'nde, Kıbrıslı Rumiar, "1974" Kıbns savaşında ölen ve kay bolan Rum ve Yunan askerleri için" ayin[er yapacaklar. StİRECEK ATİNA Başbakan Turgut Özal, Yunanistan Basbakanı Andreas Papandreu ile "baş başa" yapacağı görüşmeler için yarın Atina'ya geliyor. THY'den özel olarak kiraianan Airbus uçağıyla pazartesi günü öğle saatlerinde Atina'ya gelmesi beklenen Başbakan Özal, 1952'den bu yana Yunanistan başkentini resrtıen ziyaret eden ilk Türk basbakanı olacak. Demokrat Parti iktidannın Başbakanı Adnan Menderes, 1952 yılında Türkçe ve Yunanca yazılı "Hoşgeldiniz" taklanyla karşılanırken, aynı durum Başbakan Özal için söz konusu olmayacak. İki ülke arasındaki anlaşmazlıkların bu Türk askeri güvenlik nedeniyle Kıbrıs'ta Bakan Yılmaz: VAN'DA YENİ BİR EKONOMİK DÖNEM AÇILDI VANET ENTEGRE ET TESİSLERİ AÇILDI. Uluslararası standartlarda et ve et ürünleri üretmek, bu ürünlerin ihracatıyla ülkemize döviz kazandırmak amacıyla kurulan VanEt, 11 Haziran 1988de ekonomimizin hizmetine girdi. Yatınm tutan 13.627000.000 TL.sermayesi 15.000.000.000 TL olan VanEt, gücünü. ülkemizın büyük kuruluşlanndan ve yerel ortaklarından almaktadır: 1. TC. Ziraat Bankası 2. ArapTürk Bankası A.Ş. 3. Van İl Özel İdaresi 4. Devlet Sanayi ve İşçi Yatınm Bankası A.Ş. 5. T. İş Bankası A.Ş. 6. T. Sınai Kalkmma Bankası A.Ş. 7 Van ve Çevresi Belediyeleri ile yerel ortaklar. VanEt. entegre tesisleriyle ülkemize, kendi alanında en ilen teknolojiyi getirmektedir. Yılda 250 bin küçükbaş ve 60 bin büyükbaş hayvanın kesimini ve salam, sosis, jambon, pastırma, füme et ve dil, jöle işkembe, etkemıkkan unu, vb şekillerde değerlendirilmesini gerçekleştirecek olan VanEt, yurt içi ihtiyaca cevap vermenin yanında ihracatı da hedeflemektedir. VanEı'in uluslararası. hıjyen standartlarındaki et ve et ürünlerinin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde pazar bulma şansı çok büyüktür. VanEt yjlda 8 milyon dolarlık ihracat yapma kapasitesine sahiptir. Bugün VanEt, hayvancılığımızı ve besiciliğimizi geliştirmeye, Van yöresinin ve ulkemızin kalkınmasına katkıda bulunmaya hazırdır. VANET TESİSLERİ BAŞBAKAN SAYIN TURGUT ÖZAL TARAFINDAN AÇILDI. Ülkemizin ekonomisine yeni bir katkıda bulunmak üzere kurulan tesisimizin açılışını gerçekleştirerek bizlere onur veren Başbakanımız SAYIN TURGUT ÖZAL1 a Bakanlar Kurulu'nun Sayın Üyelerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Sayın Üyelerine, Sayın Van Valisi başta olmak üzere Ilimizin Yöneticilerine, Şerefli Türk Ordusu'nun Sayın Üyelerine, Sayın TRT ve Basın Mensuplanna, törene katılan Sayın Davetlilere ve Sayın Halkımıza teşekkür ederiz. İSTANBUL (AA) Dışişleri Bakanı Mesul Yılmaz, Birleşmiş Milletler Gencl Sekreteri Perez de Cuellar'ın, Kıbns konusunda Güvenlik Konseyi'ne sunulmak üzere hazırladığı Türkiye'nin Kıbns'tan asker çekmesini de içeren son raporu kabul etmediklerini belirtti. Ispanya'nın başkenti Madrid'de yapılan NATO Bakanlar Konseyi tlkbahar Toplantısı'na katılan Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, dün uçakla yurda döndü. Yılmaz, Ataturk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, toplantı sırasında, ABD ve Danimarka dışişleri bakanlarıyla ikili goruşmeler yaptığını bildirdi. Mesut Yılmaz, "ABD Dışişleri Bakanı'nın isteği üzerine kendisine Yunanistan ile başlatılan diyalog ve Kıbns sorunuyla ilgili gelişmeler konusunda Türkiye'nin görüşlerini ilettiğini de Öte yandan Türk \e Yunan başbakanlarının "baş başa" görüşece söyledi. ği, heyetler halindeki göruşmelerin Daha sonra gazetecilerin sorude ayrı yapılacağı açıklandı. Başlannı cevaplaridıran Mesut Yılbakanların "baş başa" goruşmelemaz, Başbakan Turgut Özal'ın 13 rinde iki ülkeyi yakından ve uzakhaziran pazanesi gunü başlayacağı tan ilgilendiren butün konular ele Yunanistan ziyaretinde göruşmealınacak. Her ne kadar Kıbns, Batı lerin gündeminin belirlenmediğini Trakya ve Ege gibi konular gerek soyledi. Ancak, Yunan tarafının Türk Yunan ilişkilerini ilgilendirgörüşmelerde Kıbrıs sorununun da mediei, gerekse de bunların egeele alınmasını istediğini anlatan menlik haklan oiduğu için müzaYılmaz, "Sayın Başbakan'ın da kere masasına getirilmeyeceği söy açıkladığı gibi, Kıbrıs sorununun lendiyse de bu konulann da başresmi görüşmelerde olmasa dahi bakanlar arasındaki görüşmelerde iki başbakan arasındaki özel göele alınacağına kesin gözuyle barüşmelerde ele alınmasına bizim kılıyor. Ancak bu goruşmelerden herhangi bir itirazımız yoktur" sonra her iki başbakanın \apacadedi. ğı açıklamaların ötesinde kendi Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, aralannda hangi konularda mutaBM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs'tabık kaldıklan, uzun vadede kimin ne verebileceğini yalnız Özal \e Pa ki her iki toplumun temsilcileriyle yürüttüğü iyi niyetli çabalannı pandreu bilecek. Türkiye olarak her zaman olumBu arada Yunan hükümet çevlu karşıladıklannı ve destekledikreleri, Atina zirvesi nas1 sonuçlalerini hatırlattı. Bu çabaların banırsa sonuçlansın, "Davos şarılı olmasmın Genel SeRreter'e nıhunun" yok edilmeyeceğini söyverilen görevin verv"eNesi içinde lüyorlar. Yani Türk ve Yunan başkalmasına \e uıtarlı olmasına bağbakanlannın bu yonde "kesin lı olduğunu vurgulayan Yılmaz, kararlı" olduklan ima ediliyor.. sözlerini şöyle tamamladı: Atina zirvesinde tarafların, kamu"Genel Sekreter'in Kıbns konuoyu nezdinde, özellikle Kıbrıs ya sunda Güvenlik Konseyi'ne sunulda Ege gibi "alevli sorunlarda" taımak üzere hazırladığı son raporu min edici bir anlaşma sağlaması da bu şartlara uygun olarak değerlenbeklenmiyor. Ama Yunanistan dirmiyomz. Çünkü iki sene önce başkentinde son zamanlarda dolabizzat Genel Sekreter tarafından şan söylentilere göre, Türk ve YuKıbns sorununun çözümü volunnan başbakanlan Kıbrıs'taki topda en doğru çerçe>e>i leşkil elliği lumlararası göruşmelerin iddiasıyla sunulan 29 Marl belge"başlalılması" amacı ile bazı açıklamalar yapacaklar. Kıbns sorununun "bir TürkYunan sorunu olmadığım" her iki laraf da resmen açıklıyor ve kabul ediyorsa da başbakanlar "baş başa" yapacakları görüşmeleri süresinde "Maraş'ın yerleşime açılması" gibi her iki hükümeti de yakından ilgilendiren konularda "ilke anlaşmasına" varacaklar. Kıbns'tan Türk askerlerinin çekilmesi konusunda ise özellikle Turk kamuoyunun hassasiyeti itibariyle özlü bir açıklama yapılacağı sanılmıyor. Ama mutabakat sağlanır. ortak açıklama çıkarsa bir ihıimal "Türk onlularının adadan çekilmesi ile ilgili" olarak "zaman çi/elgesi"nden sö? edilmesi bcklenivoı. si. Kıbns sorununu bölünmez bir bütün kabul elmiştir. Genel Sekreler'in şimdi bu bölünmez bülünü unsurlara ayırmak ve jesl için dahi olsa, Türkiye'nin Kıbrıs'taki askeri varlığında indirim yapmasını istemek seklinde ortaya çıkan tutumu, hem kendisine verilen görevin çerçe>esi dışına taşmaktadır, hcm de tutarlılığına gölge düşürmekledir. Bi/im her zaman söyledigimiz gibi Türk askeri, Kıbns'taki Türk toplumunun güvenlik ihtiyacı nedeni) le orada bulunmaktadır. Bu ibliyaç detâm ettiği sürece kalacaklardır. Bu ihlivann ölçusünu ve derecesini takdir elmek de garanti anlaşmalarına göre bu görevi üsllenmiş olan Türkiye'den başka hiç kimscnin üslüne vazife değildir." VANET ENTEGRE ET SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle