23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 HAZİRAN 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 Evren: Geriye dönüş var MEHMET YAPICI EMEL SERİNKAYA GAZİANTEP Cumhurbaşkanı Kenan Evreu, doktor açığının kapatılabilmesi için her yıl 5 bin doktor mezun edilmesi gerektiğini söyledi. Evren, üfürükçülüğün yeniden başlama eğilimı gösterdiğıni belirterek, Kilis'te 3 gün önce 1.5 yaşındaki çocuğun babası tarafından kesilmesi olayını arumsatarak, "tşte bonlar, geriye gidişin beUrtUeridir" dedi. Kültür scviyesinin bir an önce yükseltilmesi gerektiğini, bunun için gelişmiş ülkelerin örnek alınmasını isteyen Evren, ancak taklitçi olunmaması gerektiğine işaret etti. Gazi Üniversitesi'ne bağlı Tıp Fakültesi'yle Şahinbey HastanesiL ni hizmete açan Evren, törende yaptığı konuşmada, tıp fakültelerinin çoğalmasıyla doktor sıkıntısının gidenleceğıni, açığın kapatılması için her yıl S bin doktor mezun edilmesi gerektiğini belirterek, şunlan söyledi: "Bugiıne kadar doktor sıkıntısuu bir turlu gideremedik. Her giltigim yerde, bugün geldigim Şankurfa'da benden istedikleri, hep doktor ve hastane otmaktadır. Her yıl 5 bin doktor meznn edilraesi balinde, sıkınü 10 yd içerisinde giderilir. Bir yılda 5 bin doktor meznn edelim derken, kimileri karşı çıkıyor. Doktor eoflasyonu olacagını savnnnyor, gma biz yılda 5 bin doktornn mezun edilmesinden yanayız." Geçmışte tıbba buyük önem verildiğini, tbni Sina'ların yetiştiğini, Fatih Sultan Mehmet'in Istanbul'u fethetmesinden sonra sağlık alanında verdiği hizmetleri ve gaynmenkullenni bu alana vakfettiğıni anlatan Evren, ufürtikçülükle ilgili olarak şöyle konuştu: "Hastakklarla mucadeteye ecdadımız çok onem vermiştir. Ama gelin görun ki bir zamanlar gelmis, iıfariikçuler türemiş ve ondan sonra gerileme baş gostenniştir. Son zamanlarda ufurukcüluk yeniden çıkma eğilimi göstermiştir. Burada, yetişen genç doktorlara seslenmek istiyonım. Devaralı adımlannızı Ueriye dogru abn. Hiçbir zaman adımınız geriye dogru olraasın. Çevrenize de ornek olun. Eger bunlan yapmazsamz, yine memkbette afürukçıüük töreyebflir. Üznkrek if ade edeyim Id iki gün evvel bnrada akıi hastası nu, inşallab ki akıl hastasıdır, biri, 1.5 yaşındaki cocuğunu kesebiliyor. tşte bnnlar geriye gidişin belirtileridir. Rtiyasında 'En sevdiğini kurban tf diyecelder ve kalkıp 1.5 yaşındaki cocuğuno kıtır kıtır kesecek." Cumhurbaşkanı Kenan Evren, dun öğleden sonra karayoluyla Kılis'e geldi. Evren, Gaziantep'in kurtuluşunda büyük yararlılık gösteren sehit Şahinbey'in Gaziantep Kilıs karayolu uzerindeki mezarına çiçek koydu. Kilis'te özel tdare Müdürlüğü Halıcılık Eğitim Merkezini gezen Evren, 100 tezgâhta 240 kız öğrencinin halı dokuduğu merkezde kursiyerlerle konuştu. Dokuması biten halılan kesen Evren, "lyi kestim, ama dokumasını bilmera" diye espri yaptı. Daha sonra öncüpınar sınır kapısına gelen Evren, nöbetçı jandarma onbaşısından tekmil aldı. Bu arada Suriye gumruğünde görevli askeri ve öbur görevliler, Evren'e "Mirra" kahvesı ve çikolata ikram ederek karşıladı. Deniz otobüslerine 2 yeni hat tstanbul Haber Servisi Deniz otobusleri, ıki yenı hatta daha çauşmaya başlıyor: KabataşBuyukada ve BostancıBuyukada arasında düzenlenen yeni seferlerin baslangıcı yarın. Deniz otobuslerinın yent hatlardaki gidışdönuş saatleri şoyle belirlendi: DUYDUK/GORDUK YALÇINPEKŞEN 0 Kabataş'tan İŞ 6ÜNLERİ: 08 05, 08 20. 08.35, 09 15, 09.45, 10 25 10 55, 12.10, 14 10, 16.10, 18.05, 18 40, 19 15, 19 50, 20 25 TATİL GÖMLERİ: 09 00, 09.35, 1010, 10 45, 12 10, 14.10. 1610, 18 05, 18.40, 1915, 19 50, 20 25, 21 00 Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre bir bilım adamı.. Fakat göruşlerini daha çok dine dayandırryor.. Bunun açıktamasını da yapıyor (Fotoğraf Uflur Gunyuz) Çernobil kazasının 2. yıldönümünde eski TAEK Başkanı A. Yüksel Özemre: Büyükada'dan İŞGÛNIERİ: 07 30, 07 45, 08.00, 09 50. 10 20, 11.30, 17 30, 18 05, 18.40, 20 25 TATİL GÛNLERİ: 08 25. 09 00, 09 35, 13 30, 15.30, 17 30, 19 15, 19 50, 20 25 08 40, 09 10, 13 30, 15.30, 19.15, 19.50. 'Çernobil iyi oldu...' Ç ernobil kazasının ikinci yıldönumünu geçen gunlerde geride bıraktık. "Ucuz atlattıgımız" (veya atlatamadığımız... Çunku kazanın uzun vadeli sonuçları çok seneler sonra ortaya çıkabılecek) bu buyuk olayı neredeyse unuttuk gitti. Geriye zaman zaman basında sözü edilen (tek sütunluk haberlerle) bırkaç kuçük soru işaretı kaldı... Bu sorular şunlardı: Türkiye Atom Enerjısı Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yüksel özemre, kazadan hemen sonra çayların zararsız olduğunu sıklıkla yinelemişti. Oysa şimdi aradan 2 yıl geçtikten sonra 86 ürünü çaylann yok edilmesi için uğraşılıyordu. Neden? Ve Ahmet Yüksel özemre, olaydan kısa bir sure sonra Başbakan Turgut Özal tarafından görevınden alınmıştı. Neden? Bu soruların yanıtlanru alabılmek ıçın eski TAEK Başkam özemre ile Üskudar'daki evinde konuştuk... Sayın Özemre, Çernobil olayının ikinci yılını bugunlerde geride bırakbk. Bu konuda yazdığınız son makalenizi okudum. "Turkiye'nin Çernobil Çilesi..." başlığını taşıyor. Halbnki siz iş başındayken son derece iyimser tablolar çiziyordunuz. Hatta o kadar iyimserdiniz ki, neredeyse, "İyi ki Çernobil kazası olmftş..." diyecek hale gelmiştik... ettiği, elirruzdekı donelerin ışığı altında ne yapılması lazunsa bunu yaptım... Bunu da açıkça söyledim. Sonuçta hiçbir mahzur olmadı... 10.10, 11.30, 18.05, 18 40, Başannın ödtilü (!) Yani 'çok başanlıydık' diyorsunnz... ÖZEMRE Ben böyle bir şey söylemedım. O sizin yorumunuz. Söylediklerinizden o anlam çıkmıyor mu? ÖZEMRE Ben sadece kanunlar, tüzukler, yönetmelıkler ve bunun ötesinde ilim ve vicdan neyi gerektiriyorsa bunu eksiksiz yaptığım kanaatindeyim... Peki o zaman sizi neden azlettiler efendim? Bu kadar başandan sonra... ÖZEMRE O iş ayrı. Onu Başbakan'a sormanız gerekır... Sizin de bilginiz vardır. En azından Uhmininiz... ÖZEMRE Sayın Başbakan, "Biz Özemre'yi radyasyon dolayısıyla gorevden almadık" diye bir beyanda bulundu ve bu beni tatmin etti. Gerisi Sayın Başbakan'ın elındekı veriler... Herhalde onun elindekı veriler bizden çok daha fazladır. Ve kendisı, tabıi kı hükumet başı olmak hasebiyle her şeyı çok inceden inceye düşünmek zorundadır... Siz 'her şeyi eksiksiz yaptım' diyorsunuz, o sizi adediyor... Siz yine de ona guveniyorsuBU2... Bostancı'dan İŞ GÛNLERİ: 07 05. 07 20, 07 35 TATİL GÛNLERİ: Tek sefer saat 08.00 Büyükada'dan İŞ GÛNLERİ: 09.00, 21.00 IAKLAVAY1TATT1Cumhurbaşkanı Evren fakırlere dağıtılmak ıçın getınlen baklavanın tadına baktı (Fotoğraf' AA) TATİL GÛNLERİ: Tek sefer saat 21 40 'GAP büimVnin arduıdaki umutlar CELAL BAŞLANGIÇ ŞANLIURFA Oğrencilerin giysilerine yoksulluklan vurmuştu. Çocuklann yüzleri, siyahtan griye dönmüş ilkokul önluklen kadar soluktu. Cumhurbaşkanı Evren hepsınin yüzune tek tek baktıktan sonra sordu: lçinizde ortaokula gitmeyecek olan var mı? Aslında kızlannı ortaokula gondermeyecek babalan anyordu, ancak el kaldıranlar arasında birkaç kızın yanı sıra erkek öğrenciler de vardı. Evren neden ortaokula gitmeyeceklerini sordu. Kız öğrenciler babalarırun göndermediğinı söyledıler. Gerisinı sınıf öğretmeni tamamladı: Zaten 56 kardeşleri var. Okula bile dogru durust devam edemiyorlar. Ailelerinin ekonomik durumlan da uygun degil. Erkek öğrencilere yöneldi Evren bu kez: Siz neden gitmeyeceksiniz? Yanıtları yalındı: Ailemizin bizi okulacak parası yok... Sınıf öğretmeni bu yıl ilkokulu bıtirecek bazı çocuklann aıle butçelerine katkıda bulunmak. yani çalışmak zorunda olduklannı anlattı. Bir ilkokul sınıfında bile bölgedeki ekonomik sıkıntüar, oyle derinlemesine araştırma yapmayı gerektırmeyecek kadar çıplak gözle de izlenebilıyordu. Yore halkı tam anlamıyla ekonomik sıkıntılann kıskacındaydı. Evren konuşurken bu sıkıntılarını "Paşam bize sahip çık" diye dile getiriyorlardı. Ceylanpınarlılar Evren'i dınlerken ıkı pankart açtılar: "Tarlalanmıza tapu istiyonız." "Multeci kardeşlere gosterilen ilgi biraz da bize gosterilsin." Ceylanpmar altı yıl önce ilçe yapılmıştı, ama bir hastanesi bile yoktu. Bu eksikliğ;E\ren "buyuk bir unutkanlık" olarak değerlendiriyordu. Ceylanpınarlılar bir kendilerine bir de Kenan Evren mahallesinde yaşayanlara bakıp "an" edıyorlardı. Hemen yanıbaşlarındakı mahalleye Afganistan'dan getirilen goçmenler ycrleştırilmiştı. Yerlı halkın yuzlerce yıldır sağlayamadığı olanaklar, bir çırpıda bu topraklann yenı konuklanna yaralılıvermışti. Tüm goçmenler için iki kath evler yaptırılmıştı. Alt katta işyerleri ustte de odaları vardı. Alganlı 240 aıleye 5 traktor dağıülmıştı. Her aileye yırmışer donum sulu arazı hem de tapusuyla bırlıkte verilmiştı. Afganhlar bırer sut ineği ve birer milyon da işletme kredisi almışlardı. Işte bu yuzden Ceylanpınarlılar "multeci kardeşlere gosterilen ilgi"nin biraz da kendilerine göstcrılmesını ıstiyorlardı. Evren ise tapuların veriliş ve diğer sorunların çözuluş tarihı olarak "GAP bitimi"ni gösteriyordu. Evren Şanlıurfa'da kentten bazı yurttaşlan dinlerken, mitıng alanında konuşurken ınsanlar hep aynı sorunları dıle getiriyorlardı: "Eski hastane binası yeterii gelmiyor, yeni hastane binası isti>oruz... Yuzlerce yıl once varolan Harran İ niversitesi'ni istiyoruz... Fabrika ve iş istiyoruz..." Evren yurttaşlara GAP bıtince bu sorunlann çözüleceğinı, kendileri görmese büe çocuklanmn mutlu olacağını anlatıyordu. Yani bu sorunlann da çozum tarıhi belliydı: GAP bitimi... Ancak bugunden yarına çözulmesi gereken sorunlar da vardı. örneğin Karakoyun deresi kentin tam ortasından, çevresine mıkrop saça saça akıyordu. Şanhurfalı projesör Selami Sozer bu dere yuzunden bugun çocuklann yuzde on uçunde Şark çıbanı görulduğunü söyluyordu. Kendı yuzundeki izı de göstererek. Butün sorunlarvn çözümu "GAP bitimi"ndeydi. Yoksullar zenginleşecek, eğitim ve sağlık so runları da " G A P bitimi'nde çözumlenecekti. Ancak Çıftçıler Bırlığı Başkanı Hasan Galluoglu gereken onlemlenn alınmaması halinde GAP'ın bir felaket olabileceğini, yeni sosyal ve ekonomik yaralar açabıleceğıni anlatıyordu Cumhurbaşkanı Evren'e. Ama her şeye karşın umutlar "GAP biümi"nin ardındaydı. Bu arada Urfa Tüneli ödeneksızlikten gecikiyor, Ataturk Bara)i eskı hızını yıtiriyordu. Dicle uzerınde yapılmakta olan GAP içındeki ÇınarGöksu Barajı'yla Batman Barajı ancak Avrupa Iskân Fonu'ndan dış kredi alınabıldikçe yapılabihyor, Kralkızı, Dicle, Derik Dumluca barajları ödeneksizlikten durma noktasına geliyordu. GAP içerisindekı Dıyarbakır sulama projesi de GAP'ın aksayan yanları arasmdaydı. Ama yine de her şeye karşın umutlar "GAP bitimrnin ardmdaydı ve GAP şu andaki hızı ve ödenek hacmiyle Kaf Dağı kadar uzaktı. İyi oldu ÖZEMRE Çernobil aslında iyi oldu... Yani bu işin iyi tarafları da olmadı değil... Ama çilesi de var... Çilesi de şöyle: Bir kere evvela benım çilem... Hakikaten ben bundan çok çıle çektim. tkıncisi Türkiye çile çekti. Çunku butun gazetelerin bir vaveyla koparmasıyla... "H«klı ya da haksız onun tartışmasına girmeyeceğim" tedirgın olanlar oldu. Arkadaşlardan dinliyoruz: Bir sürü hamile kadın bazı doktorlann telkıniyle boşu boşuna çocuklannı sezaryenle aldırdılar... Bu bizi çok muteessir etti. Bunun haricindeki çay meselesi Türkıye'ye epey bir mah yük getırdi... Bu da bir çiledir... Devlet çok zengin bir devlet değil... Aşağı yukan 38 milyon dolarlık ihraç potansiyeliraiz sıfıra irca oldu. Ama bunun ötesinde bakacak olursanız TAEK'te çalışan arkadaşlar Allah muhafaza bir daha böyle bir kaza vukuunda, hazırlıksız olmamamız için gerekli her türlu tesisatı hazırladılar... Devlet de istediğimiz her şeyi temin etti. Bu bakımdan büyük bir kazanctır... Ben de ılmimin, vicdarumın bana ilham Memur zihniyeti mi? ÖZEMRE Guvenıyorum. Çünkü benim aldığım terbiye böyledir. Ben baba tarafından 170 sene, anne tarafından 400 sene devleti âliye, Osmanlı ve cumhuriyet ıdaresine hizmet etmış bir ailenin son çocuğuyum. Bizde bir devlet geleneği vardır. Biz parti adamı değiliz, devlet adamıvız... Ama her şeyden önce bilim »damısımz. Bir bilim adamı bu kadar mernar zihnjyetü olmalı mı? ÖZEMRE Memm zihniyeti yok şeker kardeşım... Memur zihniyeti olsaydı, herhalde yerimde kalırdım... Bu, devlete itimat, devletehurmet zihniyeti... Sultan Ahmct'ın veziri 8 defa nezaret makamına çağnlmıştır. 8 defa hurmetle gelmıştır, muhru almış, eteğini öpmuştür HUnkâr'ın... 8 defa da azlolunmuştur. Edeple mührunu (Arkası 12. Sayfada) FENİŞ İLE YÜKŞELİYOR, TÜRKİYE'NİN SEÇKİN YAPILARI. Profil, aksesuar ve sistem doğrama'da alüminyum kullanım markası Femş'tir. TSE ve EURASiBffl! (Avrupa Alüminyum Eloksalcılar Birliği) standartlanna sahip olan Feniş, yaptığı uluslararası knowhow anlaşmaları ile en son teknolojik gelişmeleri hızla ülke ekonomisine kazandıran; kendi alanlarında ihtisas sahibi güçlü şirketlerden oluşan Alüminyum Grubu ile konusunda Turkiye'nin en büyük entegre kuruluşudur. Uzmanlığı, teknolojisi ve seçkin Yetkili Doğrama Bayileri ile Feniş, her zaman dogru bir seçimdir. Profil, Aksesuar ve Sistem Doğmma... FENİŞ HOLDİNG "Alüminyum Grubu". Üreticı Şırketler. FENİŞ ALÜMİNYUMTERME METALFENİŞ SİSTEM Pazarlama Şırketlerı: FEMAŞ (İç), FEPAŞ (Dış) Stad Han, Büyükdere Caddesı, 85. 80300 MecidiyeköyİSTANBUL Tel. 174 39 00 (10 hat) Telex: 26 455 Alu Tfx: 172 76 95 FENİŞ "Dogru Seçim*'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle