19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HAVA DURUMU Iwleteorolo|i Genel Mudurluğu rıden alınan bılgıye gore yurdun kuzey ve ıç kesımlerı parçalı bulutlu Iç Ana dolu nun kuzey batısı orta ve Oogu Karadenız'ın ıç kesımlen yer yer ha fif sağanak yağışlı otekı yerler az bu lutJu VB açık gececek HAVA SICAK LIĞI Değışmeyecek RUZGAR Yur dun kuüey batı kesımlennde kuzey ve bab ötekı yerterde guney ve batı yon lerden hafif arasıra orta kuvvette esecek Oenızlerde yıldız ve karayel Do ğu Akdenızde gunbatısı ve lodostan 3 5 Ege ve Batı Akdenızde 6 kuvve tınde saatte 1021 Ege ve Batı Akde nız'de 27 denc mılı hızla esecek DE NIZ Mutedıl Ege ve Batı Akdenız'de A B A A B B Ankara A Anükya A tatalya Aftvın Y Aydm A Balıtesır B Sıleok A Bıngol A A Bıffis B Bolu B Bursa ÇanaMale B Y Conım A Derezlı HABERLERİN DEVAMI TURKIYE DE BUGÜN 32° 19° ftyarbakjr A 31° 18° Edırne 34° 19° Erancan 30° 14° Erarum 24° 6° Eskışehır 28° 17° GazıantBp 29°21°Gıresun 36° 20° Gumusnane Y 27° 14° Hakkarı 34° 19° Isparta 30° 18° Isanbul 25° 15° bmır 32°14°Kars 27° 11° Kasamonu B 28°15°Kaysen 8 30° 17° KırMare* B 28° 19° Konya A 29° 11° Kiiöhya A 33° 19° Malatya B A A A A A B B 26° 11° RIZB B 29° 16° Samsun B 29° 14° Sıırt A 28° 17° Smop B 33°20°Sıvas Y 25° 6°TetortlaO B 28° 15° Trataon B 29° 14° funcelı B 28° 17° Usak A 30° 16° Van A 30° 15° Ytagal Y 32°14°Zonguldak B 37° 15° Manısa 28° 17° K Maraş 30°14°Mersın 26° 6°Mugte 29°16°Muş 35° 21" Nığde 24° 17° OnJu 34° 20° 31° 18° 29°22° 32° 19° 26° 12° 28° 13° 25° 17° 24° 16° 21° 19° 34° 20° 27» 18° 27° 12° 28° 17° 24° 17° 31° 14° 30°W Z7°13° 28° 14° 23° 17° 11 HAZİRAN 1988 DÜNYA'DA BUGUN POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Haymatlos. .. yer yer kaba dalgalı olacak Van Golu nde hava parçalı bulut lu geçecek ruzgar guney ve batı yonierden hafif arasıra orta kuvvette esecek goi kuçuk dalgalı yer yer hafif calkantılı ola cak goruş uzaklığı 10 km dolayında bulunacak JQ ** yajmuriu sst A aptc B bukı&ı K Kart S sısl ¥ Kahıre» VVastnngton A 25° Zunlı B 15° IZMİR'den HİKMET (Bajtarafı I. Sayfada) ÇETİNKAYA dı Izmır'ae fıre vermemeye çahşıyoruz, ama Manısa, Denızlı, Aydın, Uşak, Kütahya, Muğla Afyon, Isparta ve Burdur çözülebılır Baykal, sıkıntılıydı Geçrnışı çok lyı anımsıyordu Sayılan ıllere Alı Topuz ve o donemın genel merkez ekıbı az çektırmemıştı Denızlt Mılletvekılı Adnan Keskın, secımı kıl payı kazanmıştı ama delegasyona tam olarak egemen değıldı Son İstanbul olayı üstüne örgütte "CHP'dekı oyunlar SHP ye de yansıdı" dıyorlardı Uşak, Kutahya aynı sancıyı taşıyor, Aydın'da havalar bozuluyordu Manısa ıse daha karışıktı Mahmut Türkmenoglu, olağan kurultayda partı mechsıne aday olacaktı Ancak mılletvekılı Bırgen Keleş ve Eroi Gungör de aday olmayı düşunüyorlardı Türkmenoglu, son kez Baykal'a şöyle dedı Tüzüğün 44 maddesını uygulatmak ıçın çaba harcasak, arkadaşları ıkna etsek Denız Baykal kesm yanrt verdı Olmaz, olamaz Çünku Genel Başkan bu konuda kararlı Mahmut Türkmenoglu, İstanbul delegasyonunun kurultaya katılmasını ıçtenlıkle ıstıyordu Kendısının de Istanbul'dan oy alacağına ınamyordu Ama kımı Baykalcılar, Turkmenoğlu'nun duşüncesıne katılmıyorlardı Acaba nıye' Türkmenoglu, kendını düşünuyor Alevı oyları nasıl olsa bana gelır dıye SHP Genel Mer''»zı de Izmır'den bır konuğu ağırlıyordu aynı saatlerde Izmır II Başkanı Kemal Karataş, sabah uçağıyla Ankara daydı Genel merkeze Izmır örgutüyle ılgılı ıkı şıkâyet dılekcesı gelmıştı Sol kanat adayı Ertam Özen, ıl kongresınden çekılmedığı halde kongre dıvanı, "Kendı arzumla seçımlere gırmıyorum' dıye bır tutanak hazırlamıştı Ozen, ılçe secım kurulundan bunu oğrenınce şaşkına dönmuştu Oysa kongrede, "Ben çekılıyorum" dememıştı Ertam Ozen Ikıncısı ıl baskanı Kemal Karataş'ın sol kanat ıçın "Bunlar faşıst' sozcuğünü kullanması Yenı Asır Gazetesı bunu manşet yapmıştı SHP Genel Sekreterı Rkrı Sağlar, ıkı olayın üzennde trtızlıkle duruyordu Durumu Erdal Inonu'ye airtarriı innnü, Izmır örgütundekı gelışmelerı çok 1yı bılıyordu Ankara Mılletvekılı Rıza Yılmaz bu soruşturma ıçın görevlendırıldı Karataş, genel merkezden çıkıp Erol Çevıkce'nın burosuna gıttı Mahmut Türkmenoglu, yenıden Ankara'yı aradı Denız Baykal'la görüştü Istanbul'un katılmayışı çok kötü Denız Bey Sız benım dedığımı dınleyın, şu 44 madde uygulansaydı epey mesafe alırdık Çıkanlan dedtkoduları da önlemış olurduk boylece Tabandayoğun bır tepkı gelısıyor gıderek, benden söylemesı Izmır Ankara telefon trafiğı akşama dek sürdü Sonuç İstanbul, Van, Bıngöl kurultaya katılamıyor Bu nedenle Baykalcılar bıraz olsun sancılı ANKARA...ANKA MUgERBEF HEKtVtOĞLU rı, tüzuğün 44 maddesının uygulanmasına karşı çıkı yoflardı Gerekçelerı şuydu Eğer bu yola başvurursak partı ıçınde bır boşluk doğar llende bunun önünü alamayız Dün sabah Istanbul'da Ercan Karakaş ve kımı delegeler telgrafla Yüksek Seçım Kurulu'na başvurdular Aynı saatlerde Izmır'de Baykalcı kanadın temsılcısı eskı bakanlardan Mahmut Türkmenoğlu, Istanbul'la ılışkıye geçtı İstanbul delegasyonunun olağan kurultaya katılmamasını uzuntüyle karşıladıklarını bıldırdı Türkmenoğlu, daha sonra Ankara'yı aradı ve Erol Çevıkçe ıle konuştu Ankaralzmır telefon trafığı öncekı gün başlamıştı Ege ıllerınde Baykal kanadının oluşmasında buyük katkısı olan Mahmut Türkmenoğlu, Erol Çevıkçe'ye, "Ege ıllerınde çözülme olabılır İstanbul' un kurultaya katılmaması bıze puan kaybettırıyor" dedı Çevıkçe şaşırmıştı Türkmenoglu, "Işın ıçınde Alı Topuz var, Ege ıllerı bu arkadaşımızı tyı tanır ve sevmez" deyıp ekledı Şımdı Ege'de "Alı Topuz, okus pokus" sözcüğü yayılıyor CHP tabanını 10 yıl öncesıne çekmeye çalışıyorlar Bılıyorsun on yıl önce başta Izrnır olmak üzere, Ege ıllerının çanına ot tıkamıştı Alı Bey Erol Çevıkçe, Türkmenoğlu'na, "Denız Beyı arayıp bıldır durumu" karşılığını verdı Turkmenoğlu, Denız Baykal'ı aradı Denız Bey, Alı Topuz'un adı hıç ryı karşılanmryor örgutte Şım "Acıyı Çizmek",, "Sen mutluluğun resmını çızebıhr mısın Abıdın '" dıye soruyor büyük ozanımız Kimı zaman ben de seslenıyorum Pans'e, "ya mut1 suzluğun '" dıye soruyorum sevgılı Dıno'ya Bır sevgılıyı yıtırmenın acısını, vartığımızdan kopan bır parçanın boşluğunu, boğazımızda düğümlenen sevıno, yeşermeden sol an umudu çizmek güç görünüyor bana Hafta başında Altan Gunalp'ı uğurlarken yaşa1 dığım kımı anlan çızebılmek olanağı var mı bı.mem ' Ya da bır doktorun yaşadığı dram çızılebılır mı'' Altan Günalp öleceğını bılmı7 yor muydu acaba Son karşılaşmamızda bır gülüşü dıken gıbı battı yüreğıme Kemoterapıden sonra dökülen saclarına bakarak takıldım ona Yul Brynner'dan daha yakışıklısın . Guldü, kanserın gerıde kaldığını anlattı uzun uzun Konuyu değıştırdı bırden, muzıkten, dınledığı son konserlerden söz ettı O güzel konserlenn mutluluğu ıle parladı gözlerı, bırden gülüşü de soluverdı Hacettepe Ünıversıtesı'ndekı törende Vrvaldı'nın muzığı ıle selamlanacağını düşünebılır mıydı o anda? Altan Günalp ıçın daha güzel bır tören düşünemıyorum Konservatuvar öğrencılennden bır konser, Altan Günalp'e yaraşır bır saygı duruşu Profesör Doğramacı'yı ağlarken ılk kez görüyorum Doğrudan konuşması da vurguladı, kımı, nasıl yıtırdığını çok derınden hıssedıyor Sayın Doğramacı O gözyaşları 196O'II yılları anımsattı çok kışıye Hacettepe'de yaşanan coşkulu, umutlu yılları Altan Günalp'ın tıp dalında değeıiı bır bılım adamı, seçkın bır beyın olarak parladığı gunlerı, bır ünıversıtenın tırmanışını Profesör Doğramacı o genç bılım adamını çok destekleyen bır kışı yıllar boyunca Gıderek yoğunlaşan bır beraberlıklerı var, gözyaşlarında neler saklı kımbılır? Hacettepe Ünıversıtesı'nın salonunda öğrencılerın seslenışı çok etkıledı benı Profesör Günalp'ten kıtaplann ötesınde öğrendıklennı belırttıler Güzele bakmayı, güzel görmeyı, hoşgörüyü, yaşamasevıncınıöğreten bır"hoca'nın portresınıçızdıler Bır hocadeğıl bır "baba" yıtırmenın üzüntusüyle tıtrıyordu seslerı Öyle bır hoca, öyle bır baba, öyle bır bılım adamı, yönetıcı, bır ınsan, bır dost olmasaydı, camı avlusu öylesıne kalabalık olur muydu'? Protokclun ötesınde bır kalabalık avludan sokaklara taşıyordu Her yaştan, her meslekten, toplumun tum kesımlennden yüzlerce kışı Bır doktor geldı yanıma Ben Nurhan Avman'ın yakın arkadaşıyım, onun ıçın yazdıklarınızdan çok duygulandım dedı Bır başkası gırdı kolu ııa, Duygu Aykal'a yöneldık bır an, sonra da Uğur Aslanoğlu geldı yanımıza Ben de şaşırdım artık, camı avlularında çok sık buluşuyoruz dostlarta Ölenlerden, yasayanlardan çok söz edıyorum bu köşede Kım öluyor, kım yaşıyor, karar vermek kolay değıl aslında Yaşarken ölenler, karanlığa gömülenler, yüreğımızde hıçbır parıltı bırakmadan sönenler de var Asıl acısı da bu değıl mO Törenlerden sonra eve geldım, kocaman bır zarf ıçınde Abıdın Dıno'dan guzel bır seslenışle "Acıyı Çizmek" adlı kıtabı Hasretle çevırdım sayfaları, yılları da gerıye çevırerek acıyia çızılen resımlere daldım O dönemın başka resımlerı de canlandı gözümde, sıyahlar, kahverengıler ıçınde parlayan bır ışık O ışık parlayıncaya kadar ıcten dıleklerımızle uzandık Dıno'ya Bır sanatçının acıyla çızdıklerını böylesıne yalın yüreklı sunması güzel bır olay "Acıyı Çizmek" acı çızgılenne karşın ınsana umut veren bır yapıt Öncü bır ressamın acıyı, çızerek aştığını kanıtlıyor Sonra yaşamsal çızgının gücunü Dıno'nun o onemlı amelıyattan sonra yaşadığı gunlerden nereye geldığıne bakın1 Başucumda ıkı Abıdın var, bırı Kırmızı Gül, yıl 1977, altında bır yazı, "Artık mutluluk gele" dıyor Abıdın ötekı bır Mavı Denız, Yaşar Kemal'ın "Denız Küstü" kıtabını resımledığı dönemden Son mavı yotculuğumda bu resmı çok düşündüm, sevgısız, hoyrat ellerle kusen kıyıları seyrederek Başka bır duvarda yan yana ıkı çıçek Bın bıraz erotık esıntıter yapıyor, yaşama gücünü vurgular gıbı Otekını Pans'e bır gıdışımde uzun bır söyleşı yaparken çızdı Abıdın Mor ve sıyah karışımı bır çıçek, çevresınde beyaz lekeler, söyleşımızden bölumler gıbı Derken kocaman bır ele takılıyor gözlerım Değışık düşünceler, çok boyutiu çağrışımlarla seyrederım bu elı, güzel şeyler üreten ellere saygı duyarım Bır de ada resmı var duvarda O adayla konuşururn kımı günler O adayı kımı dostlarıma benzetırım Karadan bır parça, ama haylı kopuk, kışılığı, uygarlığı, kultür bırıkımıyle gıderek adaya donüşenler var çevrernızde Bır duvarda da sıyah beyaz bır kadın var, ona bakarken aydınlanırım Güzel bır kadın, dünyaya guzel bakan, karanlığı delen bır kadın Acaba kım, belkı de Güzın Sevgılı eşıne,' Ne ığne ne hap, ılaçların ılacı sensın, sanınm en önemlısı ıçıme damla damla sınen sevgılı gözlerın" dıyor mektubunda Abıdın Güzın'den Ayter Günalp'e atlıyor düşüncelenm ABD'ye son gıdışınden önce güç bır yolculuğun başında olduğunu bılryor, hıçbır şey bılmez görünüyordu Camı aviusunda o geceyı anımsadık Yıne de hazır değılmışım, dedı acıyla Ayfer Günalp de tıp profesörü kocasının durumunu bır doktor gözüyle görüyor, kanserın gelışmelerını bılıyor, ama eşını yıtırmeye hazır değıl elbet Sevdığını yitırmeye kım hazır olabılır'' Ancak her zaman yazanm, sevdıklerımız ölmez Hele gerıde guzel bır ad, güzel bır ürün bırakanlar, öğrencılerının yüreğıne güzel tohumlar serpenler Çünkü o tohumlar yeşerır bır gün, çıçek olur, dal olur, ağaç olur Elbet gereken özen gösterılırse1 Sözlerle değıl eylemlerle Ölümü aşmanın yolu da bu bence, acıyı güzel bır eyleme dönüştürmek, tohumu yeşertmek ıçın güzel bır çaba göstermek, yaşam yenıden guzelleşıyor o zaman (') Müşomf Hekımoğlu'nun dün yayym/anen "Acıyı Çizmek" başlıklı yazısı bır teknık hata sonucu kanşmış ılk ıkı paragrafından sonra 2 sayfadakı Erhan Işıl'ın "Kamu Malıyesı ve Devlet Bütçesı Devlet Sım mı<hf>" adlı makalesının devamı gırmışbr Hekımoğlu nun yazısmın tumünü yenıden yayımlıyor, hatadan ötüru özür dılıyoruz. 1 AMKARA'dan YALÇIN D06AN (Baştarafı 1 Sayfada) yor 'Karma ekonomı devletın sırtına bınmek ıse serbest ekonomı ınsanın mı ? Işın esprısı bır yana, Başbakan Ozal oncekı gun Istanbul'da ANAP ust yönetımı, ıl başkanları ve beledıye başkanlanyla düzenlenen toplantıda bu sözcuklerı kullanıyor Herhalde, Amenka dönuşü neşesı yenne gelmış olsa gerek kı, Başbakan Ozal dökturduğu ıncılerle ANAP'lıları ulke sorunlarından uzaklaştırıyor Ozal bır ara 1983'e dönüyor ve partıstntn kuruluş ve daha sonra ıktıdara gelış yollarını anlatıyor "Mıllı Guvenlık Konseyı sırasında bız partıyı kurduk, ama daha ne olacağı tam bellı değıldı O günlerde de konsey üyelerıne Çankaya'da ev yapılıyordu Evlerı yapan muteahhıtı çok yakından tanırım Bızım partı hakkında Konsey uyelerının ne düşünduğünü, o müteahhıt arkadaşımdan öğrenırdım " Ozal daha sonra seçım sonrasının günlerım anımsıyor "Cumhurbaşkanı Evren bır konuşma yapmıştı, bıraz sankı bızım aleyhımıze gıbı bir hava yaratılmıştı Şeçımı bızım kazandığımız bellı olunca, teşkılata hıç taşkınlık ıstemedığımı söyledım Bırkaç gun sonra Çankaya'ya çıkacaktım Bana, 'Cumhurbaşkanı şımdı masaya yumruğunu vuracak' dıye haber verdıler Halbukı, bız sarılıp opüştük" Çeşıtlı anılardan yola çıkan Ozal bugune çızgı cekıyor ve partısının mılletvekıllerını kendı goruşune gore ıl ve beledıye başkanlarına bır anlamda şıkâyet edıyor ' Mıltetvekıllennın tek yapmaları gereken, Meclıse gelıp haftada üç gün on ıkı saat parmak kaldırmak Hatta, üç gunü bız ıkı gune ındırdık, ama yıne haftada on ıkı saat parmak kaldırmak şartıyla Buna rağmen Meclıse devam etmeyenlerın varlığını ve bunların kımler olduğunu bılıyorum " Aslında mılletvekıllennın görevını "sadece parmak kaldırmak' olarak görmek, Ozal'ın demokrası anlayışını sergılemesı açısından ılgınç Benzer anlayışa yıllardır çevresınden hıc ayırmadığı şımdıkı Devlet Bakanı Adnan Kahvecı'nın de zamanında bır katkıda bulunmuş olması gerek Çünku yıne Ozal, oncekı gün Adnan Kahvecı'den bır alıntı yapıyor "Bız hükürnetı 1983 yılında kurarken hatta ondan önce mılletvekıllennı nasıl tespıt edeceğımızı duşunurken, Adnan Kahvecı'nın şöyle dedığını hatırlıyorum Bıze aslında on yedı tane teknık adam laztm, onlan bakan yapmak üzere Gerısı zaten parmak kaldıracak' " Demokrasılerde parlamentonun temel görevı yasa yapmakla beraber yurütmey[ denetlemekten geçıyor Ama Özal ın bakışı oldukça farklı Her mılletveKilını sadece 'kendı emrınde parmak kaldıran asker" olarak goruyor Oysa, daha geçenlerde Ingıltere'de bu goruşun nasıl yanıltıcı bır mantık ıçerdığını sergıleyen bır ornek yaşanıyor Dunyanın en dısıplınlı partılerınden bırı olan Ingılız Muhafazakâr Partısı, sevgılı Başbakanları Bayan Thatcher'ı üzerek, kendı hukumetlerının getırdığı ıdam cezasına 'hayır" oyu kullanıyor Ingthz muhafazakârları böylelıkle Bayan Thatcher'ın "sadece parmak Kaldıran askerlerı olmadıklarım" kanıtlıyor Sıyası anıları aktararak geçen toplantıda Başbakan yıne Cumhurbaşkanı Evren'le bır konuşmasını özethyor '1983'te ben partıyı kurarken, Cumhurbaşkanı'na ılk cıktığımda bana uyarılarda bulunmuştu 'MSP'lıler ve MHP'lılere dıkkat edın, onlarla partı kurmayın' demıştı" Ilgınç olan, Ozal'ın bu uyarılara rağmen, "Bız dört eğılımı bızım partıde bırleştırdık" propagandasını dort yıldır yurutmekte bulunuşu Anılardan sıyrılıp guncel polıtıkaya dönuşunde ıse Ozal'ın kararltlığını herkes fark edıyor Partısının ust yönetım kadrolarına Ozal'ın verdığı ıkı mesaj var llkı, yerel seçım tarıhı ıçın Anayasa Mahkemesı'nın kararını beklemek Ikıncısı de "Partı ıçınde patron benım ben ne dersem o olur Kongrede de herhangı bır anlaşmazlık, gruplar arasında küskunlük ıstemıyorum " Ozal'ın mantığı ortada Mılletvekıllen tek tek 'parmak kaldıran asker" olduktan sonra, mılletvekılı olmayan partı yönetıcilen, ıl ve beledıye başkanları neden 'Ozal'ın askerlerı" olmasın'' CÖNEYT ARCAYÖREK yazıyor (Baftarafi I. Sayfada) bul'un maddı manevı ağırlığıyla kurultayda daha güçlü savunular, göruşler öne surebıleceğını hesaplayan sol kanat ıçın gerçekten son karariar bır çeşıt darbe oldu Lıderlığe soyunan Cem ıse İstanbul oylarının altından çekılmesryle kuruttaya bır çeşıt "yetım aday ' gıbı gırıyor Bugünden başlayarak Cem'ın genel baskanhgı, sol grubun partı meclısını hedefleyen çalışmaları hangı behrgın noktalarda odaklaşacak, asıl önemlı olan bu Onumüzdekı günlerde kurultay seçımlerını amaçlayacak davranışlann ana hedefını gosterecek, değışık çabaların yoğunlaşacağı bır nokta" olacak Inönü ıle Baykalcıların hesabını kestırmek hıç de zor değıl Özellıkle Baykal, İstanbul ve ıkı ılın katılımı olmadan partı meclısı seçımını çıkabılecek ıkıncı bır lısteye karşı açık farkla kazanmaya çalışacak Baykal ağırtıklı bır partı meclısı, her açıdan hem solun kolunu kanadını kıracak hem de Baykalcıların geleceğe dönuk stratejılerıne onemlı bır ağırlık verecek Sol grup, partı programından kaynaklanan ınanclarına örgütün "ıltıfat edecegı" kanısında Bır yandan sosyal demokrat bır partının atılımcı ruhunu partıye sındırmeye çalışacaklar, berı yandan partı meclısı çoğunluğunun Baykal'ın elıne duşmemesı savaşımını verecekler Ne var kı Istanbut'un, hız vereceklerı çabalara önemlı bır engel getırdığını kabul edıyorlar Fakat delege bılıncınm bır yerde partıyı bır hızbın elıne teslım etmeyeceğınden yola çıkarak kurultay seçımlerıne asılmayı planlıyorlar Bu arada son olaylardan sonra doğal olarak Cem'le sol grup arasında ' yakınlaşmaya" olasılık tanıyan göruşler, bu kavsakta sol grubun hangı etkenler ya da ılerıye donuk hesaplaıia davranabıteceğını hemen hıç hesaba katmıyor Cem'ın gruplardan ayrı yorungede seyreden sıyaset gemısını oy bazırvda guçlendırmeye sol grup yanlı olacak mı, burası henüz aydınlığa çıkmış değıl Cem'ı destekieyerek Inönu'nün çok zayıf farkla genel başkan seçılmesını sağlarlarsa kendılenne özgu bır ısım buluncaya kadar geleceğın lıder adaylığına Cem'ı oturtmuş olmayacaklar mP Şımdı sol grubun önündekı soru bu Sol grup bu aşamada lıderden çok partı meclısınde en azından ses getınr uyeye sahıp olmaya, en fazlası Inonu'ye karşın çoğunluğu ele geçırmeye ısteklı görunuyor Partı meclısınde kurulacak denge SHP'de guç odağını ortaya cıkaracak Baykalcılara gore, 'ışte o zaman partıde herkes yerlı yerıne oturacak" Bu yargıyı "acaba oturacak m ı ' sorusuna donuştürmek daha doğal, daha gercekçı, tartışmalı bır kurultayın getırdığı yonetıroın dıslandığı duygusuna kapılan etken gruplan suspus olmaya zoıiayabıleceğını sanmak oldukça zor Tabıı Baykalcıların hesaplarını yenıden yazmak, bılınenlerı yınelemek olacak Baykalcılar genel başkan koltuğu dısında partı meclısınde çoğunluğu ıstıyorlar Kurultay oncesı bu döngulere bakıldığında, Inonu'nun anahtar adam rolu dune oranla daha önem kazanıyor Son buluşmasında sol gruptan partının açmazlardan kurtulabılmesı ıçın yardım ısteyen Inonu, dengelı bır merkez yönetımı kurulmasında başlıca etkenlığı ustlenmek zorunda artık 'Baykalcı değılım" dıyen Inonu, Baykalcıların sol grubu tumüyle bıçmeye yönelmesıne kayıtsız kalabılır mı'' "Lıste yapabılırım ama yapmayabılırım de" gıbısıne duyurumlar bu aşamada yetersız, hatta geçersız Ustelık bır baska tehlıke daha ufukta belırdı Genel başkan ve partı meclısı seçımlerını kazananların cok az farkla ıpı goğüslemelennı sağlayarak Istanbul'un da katılımıyla olağanustu bır 'seçım kurultayı" duşleyenlerın sayısı az değıl Inönü, bu ve otekı nedenlerle artık bır grubun toptancı lıstesıne karsı dengelerı koruyacak, partıde daha buyuk yaraların oluşmasına yol açmayacak bır polıtıka benımsemelı Bu olasılıklar anımsatılınca Inönu, 'delegenın partı bılıncıyle tehlıkelı gelışmetere meydan vermeyeceğını' soylüyor İstanbul katılımı yıttıkten sonra Baykal, "az farklı secım sonuçları hayal etmenın bıle guc" olduğundan soz edıyor Ne çare sıyasette madalyonun tersı her zaman geçer akçe Karmaşa dönup dolasıp tnönu'ye, gostereceğı becerının 61çusüne bağlanıyor Bır sosyal demokrat partıde varlığını yadsımadığı çeşıtlı gruplarla bırtıkte yaşamaya yanlıysa Inonu, partıyı cıddı bölunmelere kadar götürecek hızıp sultalarına karsı ıse tersıne düşen kımı akımları grup catısmalarından yararlanarak tasfıye etmeyı planlamıyorsa, 25 hazıranı beklemeden bugünden kolları sıvamalı Gruplar ustu kaldığını ve kalacağını soyleyegelen btr lıder ıcın bugunler altın değerde Sıyasal becerıyı kafasından atamadığı denge teorısını kanıtlamantn tam zamanı Daha doğrusu ıcıne kapanık sıyasal doğadan sıynlmanın Hasan Uysal'ın kıtabını okurken muhabırlık yaptığım eskı günler aklıma geldı Bugün olduğu gıbı o zamanlar habere Amerıkanvarı bır flaşla gırılmezdı Ustalarımız haber yazmayı bıze başka türlu öğretmışlerdı Sıkıysan bu öğretılenın dışına taş, başına gelmedık kalmazdı Vay cahıl vay' Habere şöyle başlanırdı 'Turkıye Büyük Mıllet Meclısı bugün (dün) saat 15'te başkanvekıllerınden Ferıdun Fıkrı Düşünsel'ın başkanlığında toplanmış ve gundemınde bulunan bazı kanun teklıf ve tasarıları ıle Ötekı konuları gorüşmeye başlamıştır" Teklıf ve tasarı deyımlenne çok dıkkat etmek gerekirdi Bırı milletvekıllerı, ötekı hükümet tarafından önenlırdı Teklıfı ve tasarıyı kanştınr gıbı oluyorum Astında amacım karıstırmak değıl açıklıga kavuşturmaktır Bugün haber yazmanın da, toplamanın da teknığı çok değışmıştır Bugün herkesten daha çok haber alabılırsın, başına bır flaş patlatırsın, gerısı gelır Bızım ıçın o dönemde çok gızlı yapılan partı grup toplantılarını almak (sızdırmak) başlı başına bır sorundu 11la da grupçu bır mılletvekılı n olacak, ondan gecenın geç saatlennde sızdıracaksın Çetın Altan, Cüneyt Arcayurek çok tyı anımsariar Bır de Bakanlar Kurulu haberını almak vardı Bu haberı sızdırmak ölümden beterdı Tavladığın bır bakan olacak, ondan alacaksın Bakan da bu haberı telefonda vermez Ne olur, ne olmaz telefonlar dınlenıyordur Ya Meclıs korrdorunda ya da Ankara Palas'ın bır kıyıcığında alınırdı Kaç yılı ıdı unuttum, karıstırmak da çok zaman aiır Bır gün, Bakanlar Kurulu öğleden sonra gece yarılarına değın uzun bır toplantı yaptı Ne konuşuyorlardı, neler konuşabılırlerdı, bır türlü habere uiaşamıyorduk Neyse toplantı bıttı. Hatınmız geçen bır bakana ne konuştuklarını sorduk "Meslektaşlarınızdan bırının durumunu konuştuk, ötesını sen çıkar' " dedı Hangı meslektaşımızın, ne konuşması'' Bır türlü sökemıyorduk 9 Bır Aslan Humbaracı olayı vardı O olabılır mıydı Zekerıya Sertel'le Sabıha Sertel'ın durumları' Neydı görüşülen? B»r türlü haberı sökemedık Bırkaç gun sonra yayımlanan Resmı Gazete'den durum anlaşıkjı AFP dıye bır Fransız ajansı vardı Ajansın Turkıye muhabın Erol Güney'dı Yurtdışına verdığı haberler Başbakan Adnan Menderes'ın hoşuna gıtmıyormuş Bırkaç kez uyarmışlar Sonuç alamayınca bır Bakanlar Kurulu kararı ıle adamcağızı yurtdışına atmışlar Kımdı bu Erol Güney'' Rusya'dan gelme bır Musevı ıdı Bırkaç dılle bırlıkte çok güzel Rusça bılıyordu Dılımıze kımı yazarlarla ortaklaşa bır çok Rusça yapıtı çevırmıştı Edebıyatçılarımız, şaırlerımızle dostluğu vardı Nıtekım Orhan Velı Kanık kedısı ıçın bır şıır bıle yazmıştı Uzun toplantı gecesının sabahında Erol Güney'ı evınden alıyorlar^ önce Yozgat'ta bır kampa koyuyortar Sonra yurtdışına suruyorlar Erol Güney bır süre haymatlos olmuş, sonra Israıl yurttaşlığına geçmıştı Israıl'e gıden arkadaşlar onu orada görmüşler Bır gazetenın başyazarı ımış, ışlerı tıkınndaymış, ama hep Türkıye'yı özlermış Bütun bunları değerlı gazetecı arkadaşım Hasan Uysal'ın 'Haymatlos Nasıl Yapılır' adlı kıtabını okurken düşündüm (Boyut Yayınları) Hasan Basrı Aydın Öğretmen'ın başına gelenler bır kıtap dolduruyor Öğretmenlıkten alındıktan sonra (yazı yüzünden) başına gelmedık kalmıyor Hasan, kıtabın önsözunde şöyle dıyor " Dönemın tanığı olmaya çalışan bır gazetecının çabası benımkısı Yazarfalan değılım, sadece gazetecı Günde üçbeş haber, sekız on sayfa yazmaya alışmış bınsının ayarı kaçmış haben dıyebılırsınız Dıleğım ışe yaraması, yarasa da yaramasa da, en çok fışlerımıze fış eklenır Ulan deyyus, fışlenmek mı ıstıyorsun? Gözlerımız açık, başımız dık Evet, rıca edeyım " Hasan Uysal'ın kıtabı baştan sona ılgıyle okunmaya değer Ötekı kıtaplan gıbı Borsada işlemler Bugunku Bugunkij Bugunku enck«uk Akçımento (BU) Arçelık Bagfaş Bolu Çımento Çelık Halat Çımsa (BÛ) Ç Elcirtnk OÖMaş Ege Bıracılık Ege Gubre Erejlı D Ç Good Year Gubre Fabnkalan Guney Sıtacıiık Hektaş Izmır Oemr Çeiık Izocam Kartonsan Kepez Elektnk KoçHoMıng Kordsa(BÛ) Koruma Tanrn Koç Yatmm Lassa (BU) MakınaTakım Metaş Nasaş Ohnuksa(BÛ) Otosan Pınar Sut Rabak Sarkuysan T Oemır Dokum T Iş |C) (%5Û BOZ) T ş(K T Şışe Cam T Sıemens Yasas 10 lUziru 1SM C«M En lş«m kapamş mktan çok sözie$fne «Oırkkt ortfiy 23116 6300 2217 15350 4225 15766 17368 15120 3002 5500 4185 23384 916 230f 2125 1150 6000 1663 6197 3245 9050 3673 2222 13833 1208 1055 3262 7200 2725 1100 1523 5900 7550 600 512 1312 26000 1025 Tîcari yaptınm (Baştarafı 1 Sayfada) lerde bulunması uzenne askıya alınmıştı Ancak calısma yaşamına ılışkın yasalarda yapılan ıyıleştırmeler, venlen sdzlerın ahında kalınca, AFLCIO, başvurusunu bu kez uygulatmak kararhhğı" ıçınde yıneledı AFLCIO, verdığı ızlenım kadar kararlı da\Tanırsa Turkıye'nın ABD'ye ıhracatında gumruk kolayhklanndan yararlanmasını sağlayan statu tehhkcye gırecek Soz konusu statuye "Genel Tercıhler Sıstemı" (GSP) adı verılıyor Buna gore ABD gelışmekte olan ulkelerden yaptığı ıthalatta 3000 kadar mal kalemınden gumruk vergısı almıyor Örneğın Turkıye'nın 1986 yılında ABD'ye ıhracatının toplamının yuzdc 27'sı bu tercıhler sıstemımn sağladığı avantajlardan yararlanarak yapılabıldı Sıstemın sağladığı bağışıklık dolayısıylada Turkıye 1986 yılında 40 mılyon dolar kâr sağladı Torn Kahn ve Rud> Oswsld ımzası ıle ABD tıcaret temsücvlığıne sunulan raporda, "Eger Turkı>e gerçekten ınsan haklannın ıçınde bulundugu durumu ı>ıleştırtnekl« ilgılı olsaydı bugune kadar >apardı, yapmış olması gerekirdi" de nılıyor Rapora ıse şu çarpıcı ve sert cumle ıle gırılıyor "Turk hukumetı. taareketleri>le, ışçı haklarına sa\gı du>madığını, gozetmeje ve u)gulama>a nıyeti olmadıgını gostermıştır. Geçen yılki başvurumuzdan sonra Turk hukumetı velkılılen, ış yaşamında reform >apılacagını laahhut etmıştı. Ancak bu soyut ve meyvesiz sozlerin uzerinden çok zaman g e ç t ı . " 23500 6300 2200 15400 4200 15900 17500 15400 2900 5500 4000 22000 920 2350 2125 1175 5950 1675 6200 3250 9200 3600 2250 13800 1175 1075 3275 7400 2700 1125 1500 6700 7550 640 520 1375 27000 1000 23000 23500 23000 1535 465 6300 6300 63O0 2250 2175 3000 2175 15300 15400 15400 220 4175 4300 4250 3050 15700 15800 15700 220 17300 17400 17400 1855 15100 15200 15100 291 2925 3050 3000 3200 5500 5500 5500 600 4050 4250 4250 11025 23000 23500 23000 660 910 920 2350 920 2300 2300 2300 145 2125 2125 2125 200 1150 1150 1150 735 6000 6000 6000 300 1650 1675 2400 1675 6150 6250 6150 1115 3225 3250 3225 900 9000 9100 9050 905 3600 3800 3800 5350 2200 2225 2225 1517 150 13800 13900 13800 1200 1225 1225 625 1050 1075 1050 1515 3250 3275 3250 1900 7200 7200 7200 425 2725 2725 2725 350 1100 1100 1100 820 1500 1525 1525 6324 5900 5900 5900 250 7550 7550 7550 320 600 600 600 120 510 520 520 9000 1300 1325 1300 2100 26000 26000 26000 820 1025 1025 1025 5600 fiyat mktan 23000 1150 6300 400 2200 450 100 15400 1350 4250 100 15800 17400 1100 200 15100 750 3000 300 5500 3100 4250 500 23500 920 1250 2300 145 150 2125 650 150 1675 1300 6200 750 3250 700 9050 200 3625 1250 2225 1200 100 13800 400 1200 1050 12O0 3275 900 7200 200 2725 250 1100 750 1525 5400 5900 250 7550 150 600 120 510 2400 1300 1000 26000 800 1025 5550 M Altmyunus Dokusan Maret p ınar Entegre Et Teletaş Turkmen Kadıfe Y ve Kredı B 1075 900 370 410 490 900 380 1025 900 380 1025 3700 1125 410 530 410 530 1025 900 380 410 530 1100 3750 1050 3950 1050 3950 1050 100 100 500 955 200 900 380 1025 3926 1100 410 530 1000 1050 1000 100 100 500 250 200 900 380 1025 410 3872 530 1050 Ereğlfde (Baştarafı 1. Sayfada) makamlık bovle bır şevın sözkonusu olmadıgını belirtıvor. Resmi açıklama >apılırsa ıvı olur" dıyor Beledıve Başkanı vurttaşlar arasında vaygın olan radyasvon soylen tısının bır başka yonunu de anla tıvor "So>>etler Birligı'nde nukleer bir pallama daha oldu. Bır av once olan bu kaıadan sonra Sovvetler açıklama vapmadılar. Bunun etkisı, Çernobıl gıbı >ıne ulkemize geldi ve en fazla Ereglı etkılenıvor. Lımana gelen ve radvasvonlu >uk taşıdıgı sovlenen gemı onun vanında hiç kalır " h'ye hareket ettığını, radvasvon konusunu araştıracaklarını sovle dı Kaymakama gore, "Durum ondan sonra açıklıga kavuşabılecek." fem (riktan: l n n Mfeksfc. 72JM.M, 521.19, M M kacal: 2t5iT7.S50.li 3Z1 S M I Ş M saym Yurttaşlar ne diyor? Yurttaşlara gore ılvedekı gaze tecıler konunun uzenne gıtmedıklen ıvın suçlular Yerel basın konuya değındı, ama pek etkılı olmadı Yetkılıler, Ankara'dakıler de bunu duymalı, onlem alınmalıydı Telefonla Istanbul'u gazetemız merkezını aravan ıkı çocuk anne sı bır Ereğlılı şoyle dı>ordu "Panık ıçındejim. Soylentıler o kadar vavıldı kı. Vok sebze ve me>ve yemememız gereknormuş. vok çocuklan gunde 23 kez vıkamalıvmtşız Ne>apacagımızı şa>ırdık." Ereğlı'nın Hacımuhntın Çarşı sı esnaflanndan Mehmet Aktaş da sovlentılerden, somut bılgı verılmemesınden>akınıyor SahılTak sı'nın şoforlen otomobıllerıne bınen muşterılerın sorularına >anıt vermekten "bızım de bır şe> bildigımu vok" demeklen sıkılmış lar Olan, şımdı Ereğlı'nın meşhur çıleğıne ve bu vılekten yapılan re^eleoluyor Bakalım çılekler kurtulabılecek mı 7 TatU başladı (Baştamfı 1. Sayfada) rulları, takdımame ve teşekkurna me alacak başarılı oğrencılerı be lırleyecek Okuüarda dun sevınç ve huzun bır arada >aşandı Gerek ılkokullann gerekse ortaokul ve hselerın son sınıflannda okuyan oğrencüer, okullarındın, öğretraenlennden ve arkadaşlanndan aynlmanın uzuntusü ıçensındeyken, kame alan mıruklerın bır kısmı başarının sevıncını, bır kısmı da başarısızlığın ezıklığını ve uzuntusunu yaşadı Uzmanlar, anne VE babalan uyararak, karnelennde kırık noî getı ren çocuklarını, başansızlık nedetuyıe suçlamamalanru ve onlara tatılı zehır etraemelennı ıstıyorlar Grev padaması (Baştarafı 1. Sayfada) tırıldı En v°k ışgünu yıtırılen grevler ıse petrol, kımya ve lastık ışkolunda yapıldı 12 bın S01 ışçının katıldığı petrol, kımya, lastık ışkolundakı 56 grev sonucunda 841 bın 841 ışgunu yıtınldı Başbakan Turgul Ozal'ın Turkıye ekonomı sıne yon verdığı yıllarda grevlerde buyuk bır artış goruluyor Örne ğın, 1979 yıhndakı CHP hukumetı dönemınde 21 bın 11 ışçının katıl dığı 126 grev, Ozal'ın ekonomının dıreksı>onunageçtığı 1980yılının ılk 9 ayında 84 bın 832 ışçıyı kapsayan 220 greve yukseldı 12 Eylul sonrası yenı sendıkal yasaların yururluğe gırmesıyle bırlıkte Ozal hukumetlen dönemınde yıllara göre grev sayıları şöyle gerçekleştr "1984: 561 işçi, 4 grev. 1985: 2 bın 410 işçi, 21 grev. 1986: 7 bin 926 ışçı, 21 grev." 1987'de 14'u kamuda, 3O6'sı ozel sektorde olmak uzere toplam 320 lokavt kararı venldı Bunlardan 98'ı lokavta başlanmadan anlaşma ıle sonuçlandı, bır sözleşmede de lokavta başlaıımadı Buna karşın, bın kamuda, 220'sı ozel sektorde olmak uzere 221 ışyerınde lokavt uygulandı 10 bın 384 ışçıyı kapsayan bu lokavtlarda 484 bır 572 ışgunu yıtınldı 1987 aynı zaman da "lokavtlar yılı" oldu 1986 vılında hıç lokavta başvurulmazken, 1987'de bu sayı 221'e ulaştı Kaymakam: Bir şey söyleyemem Ereğlı Ka>makamı Mehmet Llvı Ezgu bu soylentıler hakkında hıvbır şey sovleyecek durumda ol madığım belırttı kaymakam ko nuyu Başbakanlık Çevre Genel Mudurluğu'ne aktardığını, hacta "bıraz once" (oncekı gun oğlen saatlerı) Genel Mudur YardımLisı Dr Nun Tunç ıle telefon go r uşme sı vaptığını sovledı Ezgu, dun sa bah bu konudakı bır sorumuz uzenne de Başbakanlık Çevre Genel Mudurluğu'nden bır ekıbın Ereğ Esas no 1988/42 Karar no 1988/50 Hâkım Zafer Yağcı 23592 Kâtıp Gulden Dodurgalıoğlu 120 Davacı K H Sanık Zenune Sendır lbrahım kızı, Şefika'dan doğma, 1943 d lu Söğut ılçesı, Kızüsarav kovu nufusuna kavıtlı ve halen ılçemız Kayhan mahallesınde mukım, lstıklal Caddesı'nde fırın çalıştrır Suç Gıda maddelen tuzujŞune muhalefet Suç tarıhı 3 2 1988 Yukanda açık kımlığı ve suçu yazılı sanık açılan kamu davasınm >apılan yargüaması sonunda 26 4 1988 tarıhlı kararla TCK nun 398, 647 sa 4/1, CK 72,402 1 2 maddelen gereğınce 32 000 TL ağır para cezası ıle cezalandırılmasına, Sanığın 3 av muddetle turme vasıta kaldığı fınncılık meslek ve sa natının ve tıcaretmın tatılıne, Ilçenın ekmeksız kalması durumu mevzubahıs o'duğundan, ışyerının kapatılmasına ve hukum özetının ışyerı kapısına yapıştırılarak asılmasına yer olmadığına karar vcnlmıştır llan olunur 27 5 1988 T.C. SÖĞÜT SULH CEZA MAHKEMESİ OSMANLI İMPARATORLUĞU'NUN REFORM ÇABALARI IÇINDE BATIŞ EVRELERI Ahmet Rasım Entııuı / Jılı\k H \ Nehdedeoğlu )a\ın'ün TUFK* / tunt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle