17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MA YIS 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 MÜZİK FÜİZ ALJ HAYVANLAR İSMAtL GULGEÇ İDSO'nurı hafta sonu konserlerine solist olarak katıldılar Şefe rağmen Pekineller KİM KÎME DUM DUMA BEHÎç AK MFVVTflÜTE ŞUİPU *CZffL &* CffF P££ıL İS Yap/KtlCtn. uf'Y£ Soz VBFMıŞTt. Bazen duşunuyorum da, "Herhalde" dıyorum, "Guher ve Suher dunyadakı dığer ıkı pıyano çalan ınsanlann ruyalarına gırıyordur." Neden mı?.. Böyle bır beraberlığe ister kardeş, ıster karıkoca, hıçbır ıkilınin enşmesı olası değıl gıbı gelıyor bana. Pekınellerı'ı gozu kapalı dınledığınızde, hangısımn başiayıp hangısımn bıtırdığını anlayamazsınız. Hafta sonu (2930 msan) senfonık konserlerının solıstlerı Guher ve Snher Pekinel'dı Istanbul Devlet Senfonı Orkestrası'nı ttalyan şef SUvano Fronlalini yönetıyordu, tabır cajzse. Program broşuründe çıkan özgeçnuşınde sanatçının, nereden aldığı belırtılmeyen "...enslrumanlasvon, kompozısyon ve orkestra şeflığı dıplomalanndan sonra Batı Almanya'da orkestra şefliğı uzenne Sergiu Celibidacbe ile ihtisas yaptığı..." one suruluyor Frontabnı, opera şefi olarak gosterdığj, "...başansından dolayı ttalyan lirik tiyatrosu uzerine Polonya'da en çok aranan orkestra şefi..." olmuş Hem Ceobidache'ye hem de Polonyalı muzıkseverlere saygısızlık olmasın ama, Maestro FrontaJını tstanbul'da kendıne pek hayran toplayamadı özellıkle İDSO uyelerı kendısınden pek şıkayetçı ıdıier, üstelık bu kez haklıydılar da Yıne de Turk şeflere göstermedıklen sabn gösterıp, konsenn skandalla sonuçlanmasını onlemek ıçın cansıperane bır guçbırlığı örneğı verdıler Amma velakın, ÎDSO henuz şefsız çalabılecek kadar superprofesyonel bır orkestra değıl Bu nedenle şefe arada bır gözlen ta f J y f TEK BİR BEYİNDEN Guher ve Süher Pekineller çalarken, müzık cümlelerı kesıntısc tek bır beyınden yöneölırmışçesıne akar gıder Yuzde yuz senkron bır çalış Çeşıt cesıt değışık renk, ınanılmaz bır rıtm duygusu ınanılmaz neüık ve açıklık kılanlar oluyordu yınede Sonuçta, bır bolumu şefe baktığından, bır bölumu de şefe bakmadığından olsa gerek, programın ıkıncı yarısında yer alan Mendelssohn'un "Bir Yaz Gecesi Ruyası" esennın hemen hemen hıçbır akorunda bırlıkte duşmek nasıp olmadı orkestra uyelerıne Herkes korku belası, "Araan, kendı partimi zamanında, kazasız belasız çalayım.." telaşına duşmuş, bır kordovuşudur gıttı Konser, Rossini'nın "ttaiva'da bir Turk" operası uverturu ıle başladı Maestro Frontahnı, ttalyan operasında uzman olduğundan (!) uverturde ö>le pek önemlı vukuat olmadı Bır ara, bırına kemanlar karışık gıbı oldu, ama hemen toparlandılar, hatta korno solo gayet ıyı gıttı Programın ıkıncı esen Mendelssohn'un mı majör " t k i Piyano Için Konçerto"su>du Guher ve Suher Pekınel konçertoyu oyle akıllara seza bır mukemmellık ve presızyon ıle çaldılar kı şef ne yaparsa yapsın orkestranın pıyanıstlere uymaması söz konusu olamazdı. Bazen düşünüyorum da "herhalde" dıyorum, "Guher ve Suher dunyadaki dıger ıki piyano çalan insanlarm nıyalanna giriyordur." Neden mı 9 Boyle bır beraberlığe ıster kardeş ıster kankoca, hıçbır ıkıhnın enşmesı olası değıl gıbı gehyor bana Pekınellen gözu kapalı dınledığınızde hangısımn başiayıp, hangısımn bıtırdığını an. layamazsınız Muzik cümlelen kesıntısız, tek bır beyınden yönetılırmışçesıne akar gıder Yuzde yüz senkron bır çalış ışte .. Çeşıt çeşıt değışık renk, ınanılmaz bır rıtm duygusu, yıne ınanılmaz netlık ve açıklık Bravo Pekineller P İ K N İ K PIY4LE MADH4 Atatürk ve çağdaş sajhne saııatlan Kullur Servisi Mustafa Kemal Derneğı'nın duzenledığı "Atalurk ve Çağdaş Sahne Sanatlan" gecesi 9 mayıs pazartesı günu saat 20 30'da Ataturk Kultur Merkezj'nde gerçekleştırılecek Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın de katılacağı gece, İstanbul Devlet Opera ve Balesı Korosu'nun Gokçen Koray yonetımınde seslendıreceğı Istıklâl Marşı ıle başlayacak Mustafa Kemal Derneğı Akademık Konsev uyesı Kemal Gokçe'nın açış konuşmasının ardından, Cevad Memduh Altar bır konuşma yapacak Ayhan Baran, pıyanıst Elizabetta di Stefano eşlığmde Adnan Saygun'un "Bozlak" ve "Koroğlu" adlı yapıtlarını, Suna Korad ıse yıne Saygun'un "Ataturk ve AnadoIn'ya Destan"dan ıkı deyış seslendırecek IDSO'nun şef Hıkmet Şımşek yonetımınde Cemal Reşit Rey'm "Turkiyem" adlı yapıtını seslendırmesının ardından Saygun'un "Vunus Emre Oratoryosu"nun son bolumu tstanbul Devlet Opera ve Balesı Orkestra ve Korosu'nca yorumlanacak Orhan Asena'nın yazdığı, Ecder Akışıkın sahneledığı "Tohum ve Toprak" adlı oyun tstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenecek Gecede son olarak tstanbul Devlet Opera \e Balesı Cengiz Tanç'ın "tnsanın Yukselişi" adlı tek perdelık balesını sergıleyecek HIZU GAZETECİ \ECDET ŞE>\ YASMüR ZÂTgN BARPAK&H 30SAHIR Gı&ı YAâlYOÂSlL WIK£ ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI < •çalıntı suçlamasından akladı Suçlamada Jagger ın 1985 te lıste başı olan Just Another Nıght adlı parçasını tanınmamış bır 'reggae' muzısyenının şarkısından çaldığı öne surülmustü Mahkemede Jagger ın parçasını ve Patnck Alley ın aynı adlı şarkısmı dmleyen uzmanlar Jagger ın yapıtının çalıntı olmadığı sonucuna vardılar Jagger She's the Boss adlı albümunde yer alan Just Another Nıght adlı parcadan 6 mılyon dolar kazanmıştı I Gecenlerde bır Mick Jagger "çalıntı"dan aklandı|Mıck Jagger ı New York mahkemesı I kendısıne yöneltılen S N / ^ \ ' ^ s Harika ve üstün yetenekli çocuklar "Harika çocuk", "ustun yetenekli çocuk" olma konusu çok hassas bır konu Gerçek "harika çocuk", doğa yasalarını altust eden bırtakım rutehklerle doğan çocuktur kı, yuzyılda bır anca çıkar boylesı "Ustun yetenekli" çocuğa ıse daha sık rastlanabıhr Nıtekım bugun, muzık alanında yaşı henuz yırmıye varmamış vuzlerce "ustun yetenekli" çocuk dunya sahnelerınde boy gostermekte, peşpeşe yanşmalar kazanmaktadırlar Bunlann ıçmde her geçen gun artan savıda Uzakdoğu (Çın, Japon, Kore) kokenlı çocuğun bulunması, "ustun yetenekli" olmanın sadece Batı kulturune sahıp ulkelerın mrusannda kalmayacağını gostermektedır Ancak zaman ıçmde yıldızı anıden parlayıp sonen nıce "ustun yetenek" olduğunu da unutmayalım Yırmı yaşına kadar "ustun yetenekli" sayılan çocuk, yırmısınden sonra artık yetışkınler arasına katıldığında, yeteneğını sağlam bır kışılık ve kultur ıle besleyebıldığı oranda ınandırıcı ve kalıcı olabılecektır 27 Nısan 1988 gunu tstanbul Ataturk Kultur Merkezı konser salonunda, 18 yaşındakı Türk pıyamst ve bestecısı Fazıi Say ıle tanıştık Fazıl Say, kuçuk yaşta yeteneğı fark edılmış ve yeteneğını gelıştırme doğrultusunda bır eğıtım gorme olanağına kavuşmuş çok şansh bır genç. Cumhunyet Dergı'nın 1 Mayıs 1988 sayısında kendısıyle yapılan roportajda, "...eger babam Leopold Mozart olaydı, yeteneğim olçusunde ben de oturup yuzlerce yapıt yazardım..." dıyor Say Hakçası, babası Turkıye koşullannda ehnden gelenı yapmış olsa gerek kı, Fazıl Say, pek çok yetenekli Turk çocuğuna nasıp olmayan ozel eğıtım gorme olanağını bulmuş, 17 yaşında Hacettepe Unıversıtesı Devlet Konservatuvarı'ndan lısans dıploması almış, sonra da Federal Alman hukumetımn bursuyla Dusseldorf takı Yuksek Muzık Okulu'na gırmış, kendı deyışıyle "...vaşamının sınavını vererek dunyaca unlu piyanist Prof. David Levinc'nin ustalık ogrencısı" olmuş Buraya kadar çok ıyı Ne var kı Fazıl Say, yıne aynı roportajda, "Almanya'ya gittiğiaizde kendinizle diğer oğrenciler arasında buyuk fark var mıvdı?" sorusunu şoyle yanıtlıyor "Bu insanın kabılıyet sorunu. Pekineller mesela, Almanya'nın en tanınmış pryanıstleridir. Ama Pekineller hiçbır zaman gelıp de Turkıve'de bır Turk eseri çalmadılar veya hocalık yapmadılar. merakla gıttım Berlın Senfonı Orkestrası Baş11 yaşından beri Alman kulturuyle yetişmışkemancısı Gotz Bernau ıle bırlıkte verdıklen reler..." Şımdı, sorulan soru ıle verılen yanıt arasında ben hıçbır bağlantı kuramadım Fazıl sıtal programının tamamı Turk bestecılerımn eserlerıne ayrılı.ııştı. Sanatçılar ılk yanda MuSay'ın kafasındakı bulanıklık çarpıcı "Turk aramer Sun'un "Keman ve Piyano Içın Uç muziğinden yararlanıyor musunuz beste yaparParca" (1955), İlhan Baran'ın "Uç Soyut Dans" ken?" sorusunu, "..4u ana kadar yapılan ca(programda ılk seslendırılış yazıyor ve bestc talışmalar genellıkle folklor uzerıneydi. Halk temalarını soyutlamava yoneliktı.." dıye yanıtla nhı verılmıyor, ama bu esen daha once dınledım gıbı gelıyor bana), yıne Ilhan Baran'ın sovarak, 7ark bestecılerının tumunun eserlen lo keman ıçın "Tek Bolumlu Sonatin" (1969), hakkında pek genış bılgı sahıbı olmadığını açıFazıl Say'ın "Siyah İlahiler" (1987) adlı Turkığa vuran Faz:l Say, dunyadan hıç haben yokye'de ılk kez seslendırılen yapıtı yer alıyordu muş gıbı konuşmaya, roportajın bır aşamasınFazıl Say, yukarıda sozunu ettığımız röporda şoyle devam edıyor "Mesela Amerika'yı ele (ajında, "Benım çızgim Mevlevi ayinlerine yonelik. O muzıgi soyutlayarak dcgıl, uzerine ekGenç sanatçüarımıza hoşgoruyle leyerek tamaıtılamay^ çalışıyorum. Armonize ederek değil, geliştirerek" dıyor. Bu cumleden bakmayı, onları yureklendırmeyı ılke ben şunu anlıyorum "Mevlevi rnuziği eksiktir, edınmışım yıllardır. Fazıl Say'ın ben bu eksiğı tamamlamaya çalışıyonım.." "Sikonsermede onyargısız bırmerakla yah İlahiler", eğer bu tur bır beste ıse amacına gıttım.Say, butun konser boyunca çok ne kadar ulaşmış acaba9 Evet, Fazıl Say armosert bır pıyanıst nıze etmıyor, eserın tamamı (keman ve piyano ıçın) tek ses veya unıson olarak suruyor, gelışıgorunumu yor mu bılemem . sergılıyordu. Aradan sonra Almanya'da yaşayan bır Turk Kendısını, her bestecısı olan Hayrettin Akdemir'ın, Ahmed bakımdan Arirın "Anadolu" şıırı uzenne, keman, piyayumuşayacağı, no ve ıkı konuşmacı ıçın besteledığı "Sıla" muzığe ve dunyaya (198384) adlı esennın Turkıye'de ılk seslendıkesın yargüarla rılışını dınledık ve konser A. Adnan Saygun1 yaklaşmadan once un op 33 "Keman ve Piyano tçin Suif'ı (1958) ıle son buldu bol on çalışma Fazıl Say, butun konser boyunca gerek tuşeyapacağı gunlerde sı, gerek kullandığı nuanslar, gerek pedalı sudınlemek ısterım reklı tekmelemesı ıle çok sert bır pıyanıst goyenıden. runumu sergılıyordu Sert ve "aggressive." Çaldığı eserlerın karakterınde sertlık saklı olduğu duşunulcbılırdı belkı, ama bıs parçası olarak alalım. 1900'lerın başı, bızım rnuzıgımiz filan çaldıkları Brahms'ın "Scherzo"sunda (bu var, kendı muziğimız olmemış. Onların hiçbır Scherzo, ScbumannDietrich ve Brahms'ın bır(!) muzıgı yoktu (aman Allahım), yenı yerleşlıkte besteledıklerı "Freı aber Einsam" başlıkmişlerdi... (1900'lerde demek yenı yerleşrnışler1) Folklor \ok, kultur yok. (Bu savları Fazıl Say lı ortak sonatin Brahms tarafından bestelenmış bölumudur Kaynak Saim Akçıl). Fazıl Say'ın hangı kaynaklara davanarak ılerı suruyor aca1 uslubunda herhangı bır değışıklık ya da yumuba ) Ve bır anda caz doğdu orada. Ama dogtışama muşahede edemedığımıze göre, genç saşu 3040 sene surdu..." Yanı, hem caz pat dıye bır anda doğuyor hem de doğuşu 3040 yıl su natçı sert ve "aggressive" yorumu tercıh edıyor demektır Kendısını, her bakımdan yumuşayaruyor şu kultursuz ve folklorsuz Amerıka'da cağı, muzığe ve dünyaya kesın yargılarla yakGenç sanatçılarımıza daıma hoşgoru ıle baklaşmadan once bol ön çalışma yapacağı gunmayı, onları yureklendırmeyı ılke edınmışım yıllerde dınlemek ısterım yenıden.. lardır Fazıl Say'ın konserıne de onyargısız bır AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GOKHA* TARİHTE BUGÜN m MTAZ t944'T£ BUGUN, H bUNYA SAMŞt SUREfZ/C£N, S/fZ 6RUP SrUM AMHI,TBKMıSYEN V£ SUBAY, SEÇuN'bE, HfTteH.'E OCC/MSUZ SlK HABEIZ VeBMEyE GlTMlŞn KOKU, MAZI LS/Z ''M, fNGii.7£g£'yr, F04MS TINDA TUrAS/LeCetC YEKII S'/5 Llâ&*MAS(YLA ILGıLIYD*. 12O ME71g£ UZONLUĞUNPAKJ MAMİMSU VE OfJA KISA ARAUKZAfZlA EtU.1 SlLAH, K//2KAYAĞI lLMıÇrt D£V TOP TEM SONRA, 1£ Csn ÇAPfA/DAKt M£#Mf TEKRAR. TEOH.K BOYLGYOl AMA, P£ATt*TTE, TUAA /SA KAI2Ş/H, ME~/$AAı rAKLA ATT/ğl /Ç/M OENIZE DUÇU/Z)/&DU. ŞOAJUÇ FANTASTIK B/R 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 4 Mayıs 1938 tevhıdı de munasıb gorulmektedır. tnhısarlar Idaresı bu husustakı tetkıklerını suratle ıkmal edecektır. 193S19U olan bazı buyuk stnaı muesseselerı Turkıyeye naklederek memleketımızde kurmak şeklındedır Teklıfler bılhassa Macarıstan, Romanya J ve Çekoslovakyadan yapılıyor. Talebde bulunanların hemen , hepsı Musevıdır Çoğu, ekserıyetı Turklerden \ murekkeb bır şırket kurmağı, , yahud bır Turku ortak almağı t ılerı surmektedır. Sigara fiatlarında unuımi tenzilat Inhısarlar Idaresı sigara fıatlarmda yenıden ve tnuhtm surette tenzilat yapmak kararını vermış \e bu ış uzerınde etraflı tetkıklere başlamıştır Oğrendığımıze gore, bu defakı karar, yalnız bır ıkı ne\ıın fiatlarını mdırmeğı değıl, umumı bır tenzılatı ıstıhdaf etmektedır Bu tenzılatm en çok satılan ve halkın rağbetme mazhar olan çeşıdler uzerine de yapılması duşunuluyor Maamafıh halkın rağbetını celbedecek dığer çeşıdler de ele almacaktır 15 kuruştan yukarı fıatlarda satılan sıgaralardan bazı çeşıdlerın Yüzlerce teklif Son gunlerde alakadar makamlara bazı memlekeller halkı tarafından devaınlı teklıfler yapılmaktadır Bu teklıfler oralarda kurulmus
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle