Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLER 13 MA YIS 1988 Diyarbakır Dernekler çıkmazına doğru ÜMİT ASLANBAY ANKARA Öğrenci derneklerini yeniden düzenleyen ilkeler arasmda düşünulen yüzde 50 çoğunluk koşulunun yükseköğretim kurumlarına uygulanamayacağı belirtiliyor. Öğrenci derneklerinin geçmişte de yüzde 50'lik bir çoğunluğa sahip olamadan kurulup çahştıklan vurgulanırken, getirilen bu koşulun universite öğrencilerini derneksiz bırakma amacına yonelik olduğu öne sürülüyor. öte yandan, öğrenci dernekleri için îçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı ve YÖk düzeyinde alternatif çözüm arayışlan da sürdürülüyor. Yüzde 50 çoğunluk koşulu getirilmek istenerek yeni bir çözumsüzlüğe itilen öğrenci dernekleriyle ilgili gelişmeler şöyle olmuştu: Öğrenci dernekleri için ilk hareketlenme, ekim 1983'te yeni Dernekler Yasası'nın yürürlüğe girmesinin ardından başladı. Öğrenci derneklerinin var olma uğraşı ise o tarihten bu yana hâlâ süruyor. Sorunlar ise büyüyor. Yasadayapılacak düzenlemeler, öğrenci derneklerinin tümünü sarsacak ! Gizli örgüt sanığı 8 kişi ] htanbul Haber Servisi tstanbul Emniyet Müdürlüğü, ' MarksistLeninist bir örgüte üye olduklarını ve çeşitli eylemleri gerçekleştirdiklerini ileri sürdüğü sekiz kişiyi dün gazetecilerin önüne çıkardı. Siyasi polis tarafından yapılan basın açıklamasında bu kişilerin sorgulamalarmda örgütlerin öğrenci dernekleriyle ilişkisi olduğu, yüksek öğrenim '• gençliğinin eylemler içine çekilmek istendiği görüşüne yer verildi. Sadık Bektaş, Kâzım Şeftalioğlu, Kadriye Yaman, Kocaacar, Cemal Yıldırım, Nazmi Türkcan, Fatma t Cavidan ı Mercan ve Ali Aygün, 7 Ocak 1988 günü Beyazıt Tiyatro 1 Caddesi'nde korsan gösteri düzenlenmesi ve 28 Nisan 1988 günü tstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'nün işgali olaylarmdan sorumlu tutuluyorlar. Polisin açıklamasında, 1 Mayıs 1988 gecesi Şişli'de çatışmada öldürülen iki kişider birinin hâlö kimliğinin saptanamadığı belirtilirken, 10 kişinin üzerinde ve evlerinde dört tabanca, kitap, dergi, broşür, pankart ve yasadışı örgutle ilgili dökümanlar bulunduğu ileri sürüldü. i ÖĞRENCİ DERNEKLERİNDE YANIT BEKLEYEN SORULAR Az üyeli dernekler, öğrencileri temsil edebilir mi? Yasa yeniden düzenlenirse, tüm öğrenci dernekleri kapatılm'ş olmaz mı? Milli Eğitim Bakanlığı'nın merkezi gençlik örgütü tasarısı ne oldu? Bilkent'teki model, devlet üniversitelerine neden uygulanmıyor? Yüzde 50 koşulunu sağlayabilecek öğrenci derneği kurulabilir mi? Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri ilk dernek başvurusunu yaparken, faaliyete geçmelerinin uzun bir süreç alacağını tahmin ediyorlardı, ama dernek ekim 1985'te yani tam 2 yıl sonra tiizel kişilik kazandığında kurucu üyeleri değişmiş, çoğu mezun olmuştu. Bu arada rektörlerin deyişiyle, yanlışlıkla izin verilerek İzmir'de ilk öğrenci dernekleri kurulmuş, genel kurullannı yapmıştı bile. Rektörlere ve Yükseköğretim Yasası'na göre dernek kurmak için rektörden önizin almak gerekiyordu, öğrencilere ve hukukçulara göre böyle bir önizin, gerek Dernekler Yasası'na, gerek Anayasa'ya aykınydı. Valilikler, oğrencilerden çok rektörlerin sözüne kulak asarak yapılan başvurulara pratik engeller çıkarıyordu. Öğrenci dernekleri yöneticileri, üst üste mahkemeye başvurmaya başiarken, ocak 1986'da Kayseride toplanan Üniversitelerarası Kurul'da YÖK Başkanı Prof. Dr. lhsan Doğramacı ilginç bir açıklama yapıyor, rektorlerden öğrenci derneklerinin kurulmasına izin verilmesini istiyordu. Açıklamayla eşzamanlı olarak, öğrenci dernekleri, birbıri ardından rektörden izin almayı kabul etmeden tüzel kişilik kazanırken, konu o zaman da Devlet Bakanı olan Kâzım Oksay başkanlığında toplanan Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu'nda ele alınıyordu. Sonuç: "Öğrenci dernekleri ve yurtlannın İçişleri Bakanlığı'nca yakından izlenmesü' Mayıs 1986'ya gelindiğinde sorun noktalanıyor, Ankara 6. Idare Mahkemesi'nin emsal olabilecek kararı, "Öğrenci derneği kurmak için rektorluk izni gerekmez, bu konudaki Ankara Valiliği ve Ankara Üniversitesi işlemleri hukuka aykırıdır" yolunda çıkıyordu.. Bu tarihten sonra öğrenci dernekleri, üye kaydetme ve ayakta kalma uğraşına giriyor, kısıtlı uye sayıları iie öğrencileri temsil etmeye çalışıyordu. Bu arada tek tuk protestolarla ortaya çıkan ilk öğrenci eylemleri dikkat çekiyor, "yakından izlenen öğrenci" dernekleri bu konuda mimleniyor, kuruculan ve üyeleri gözaltına alınıyordu. Son öğrenci eylemleriyle birlik te, konu bazı kaynaklara göre MGK toplantılanna yansıyor, "provokasyon" görüşleri ağırlık kazanıyordu. Ardından YÖK, sorunu görüşüyor, emniyet yetkililerininkine benzer biçimde "kuçük bir azınhğın provokasyonu" değerlendirmesine varıyordu. O zaman çözüm de billurlaşıyordu: "Öğrenci dernekleri, öğrencilerin çoğunluğunu temsil etmediğine göre Dernekler Yasası'nda yeni düzenlemelere gitmekl' Bu da Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığf nda Hasan Celal Güzel başkanlığında yapılan zirvede, "Öğrencilerin yüzde 50'sini uye yapamayan dernek feshedilsin" biçiminde formülleştiriliyordu. Ancak başka formül arayışları da durmuş değildi. Öğrenci dernekleri önündeki sorunlar ve formuller bugünden sonra şöyle sıralanabilir: • Kurulu her öğrenci derneğinin üye sayısı azdır. 10 bin kişilik bir üniversiteyi, 100 üyeli bir dernek temsil edemez. Bu dernekleri azınlık, aktivitesi yuksek militanlar kuruyor. Onun için öğrenci derneklerine, kurulduğu üniversite ya da fakultenin öğrencilerinin yüzde 50'sini üye yapabilmesi koşulu getirilsin. Gerçekleştiremeyen dernek, ilk genel kurulunda fesholsun. • Derneklerin çoğunluk esasına dayanması fikir olarak doğru gözukse de pratikte herhangi bir öğrenci derneğinin faaliyet gösterdiği okulda öğrencilerin yüzde 5Pini bunyesine alabilmesi neredeyse olanaksız. Bu öğrenci gençliğin "politize olduğu" 1980 öncesinde dahi sağlanamadı. Bu da pratikte öğrencilerin temsil edilmediği uneversite demektir. • Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı son olarak temmuz 1983'te de merkezi gençlik orğutlerini gündeme getirmiş, daha sonra da öğrenci derneklerinin "tek tip öğrenci derneği" diyerek karşı çıktığı bazı ANAP'lı milletvekUlerinin önerileri TBMM'de ele alınmış, daha sonra da tepkiler uzerine geri çekilmişti. Bu tasarılar yeniden formüle edilerek, "her öğrenci, derneğin doğal uyesidir" hukmüyle çoğunluk sorunu çözülebilir mi? • YÖK Başkanı Prof. Dr. lhsan Doğramacı'nın özel üniversitesi Bilkent'te uyguianan ve "demokratik bir biçim" diye nitelenen model, devlet üniversiteterinde neden uygulanmıyor? Burada öğrenciler kendilerine ayrılan bir fondan harçama yapabiliyor, yöneticilerin yaptıkları toplantılara katılabiliyorlar. Öğrenci dernekleri için düşünülen formülleT ne olursa olsun, şu anda görülen, Dernekler Yasası'nda yapılacak düzenlemeler yalnızca "illegal örgütlerin yönlendirilmesinde" olanları değil, diğerlerini de saracak gibi. Cezaevindeki açlık grevi, oturma eylemiyle destekleniyor ANKARA / DİYARBAKIR (Cumhuriyet) : M M L Adalet Ba^^^ kanlığı'na devredilen Diyarbakır Özel Askeri Cezaevi'ndeki bazı hükümlü ve tutuklular, Erdost bir kısım haklarının kaldırıldığı gerekçesiyle dün süresiz açlık grevine başladılar. Amasya Kapalı Cezaevi'nde idam hukümlüsu 3 siyasi tutuklunun başlattığı açlık grevi ise 17. gününü doldurdu. 9 mayıs günü düzenlenen bir törenle Adalet Bakanlığı'na devredilerek "1 Nolu Cez»evi" adını alan askeri cezaevindeki hukumlü ve tutukiuların yakınları da açlık grevini desteklemek için oturma eylemi başlattı. Cumhuriyet Savcısı Turhan Korkutan, açlık grevinin anlamsız olduğunu belirterek, "Geçmişte verilen haklara dokunulmamasını ileri sürerek açlık grevine başladılar. Bu haklı bir gerekçe degildir. Tatbikatımızın ne olup ne oltnadığını görmeden ve daha 48 saat dolmadan açhk grevine başlamak dedigim gibi anlamsızdır" dedi. SHP Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kahraman da konuyla ilgili şu bilgileri verdi: "Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ile geçen hafta goruştum. Sungurlu bana, Turkiye genelindeki cezaevlerinde iyiye doğru bir gelişme saglanabilmesi için tüzukte değişiklik gerektiğini soyledi. Tüzüğu inceleltiklerini ve biraz zaman alacağını ifade elti." Şari ynngını davası htanbul Haber Servisi Geçen yılın şubat ayında elekthk kontağından çıkan ve bekçi Niyazi Özlü'nün ölümüyle sonuçlanan Şan Tiyatrosu yangını nedeniyle haklarında "tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek" savıyla dava açılan Işıkçı Ahmel De/ne ve prodüktör Sedat Eranus beraat ettiler. tstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, dünkü duruşmada savcımn da istemine uyarak yangımn sanıklann iradesi dışmda elektrik kontağından çıktığını belirtli ve beraat kararı verdi. Her kurakhkta bir mumya boğdular ihlara vadisindeki tek turistik lokantanın işletmeciliğini yapan Metin Genç'in günlüğünden: "Gavurlar buraya geliyorlar, yarı hact oluyorlar dönüyorlar; bize kızmadan, bizi küçültmeden. Ben bazen yıllar önce onların din ya da devlet büyüklerinin mumyalarını trmağa sokup çıkaran atalanm adına utanç duyuyorum." CELAL BAŞLANGIÇ AKSARAY Melendiz Çayı ayağımızın tam 90 metre altından akıyordu. İnsanların inançlarından doiayı gordukleri baskının "yaraücılığa" dönuşmesiydi 14 kilometrelik ihlara Vadisi; iki yamacına oyulmuş binlcrce mağara ev ve şu ana değin bulunabilen, duvarları fresklerle süslü 104 kilise. Yuzlerce yıl önce yaşayan insanlardan bugüne mağara evler, freskleri tahrip edilen kiliseler kalmıştı, ama bu eksiği vardı ihlara Vadisi'nin: Mumyalar... Rivayet o ki, yıllar önce bir kuraklık yaşamış ihlara Vadisi. Dağ taş kurumuş. Vadi çevresindeki yerleşim birimleri, ihlara, Belisırma ve Selime'nin ileri gelenleri bir toplantı yapıp çare aramışlar kuraklığa. Sonunda da bulmuşlar: Vadideki mağara evleri, kaya oyma kiliselerin tabanında gömulü bulunan "gavur öliileri"ni birer ikişer Melendiz Çayı'na atmak... Sabahın erken saatlerinde "ileri gelenler" tam kadro vadiye inip, kayaiarın arasından eşeliye deşeliye bir mumya bulup çıkarmışlar. Başlamışlar, Melendiz Çayı'nın suyuna sokup çıkarmaya. Ertesi gün de "ne hikmetse" yağmur yağıvermiş. Işte bu olaydan sonra her kurakhkta, birkaç mumya Melendiz Çayı'nı boylamış. Elbette Melendiz Çayı'nda her "mumya boğma"nın ardından yağmur yağmamış, ama vadide kültür zenginliği yavaş yavaş tükenmiş. Belediye İşhe açhk grevi tşSendika Servisi Belediye İş Sendikası tstanbul şube yöneticileri, belediyelerde yürüttükleri toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde olumsuz gelişmeleh ve hükümet ile Türktş arasmda vardan uzlaşmayı dün açhk grevine başlayarak protesto ettiler. Belediye ts Sendikası Anadolu yakası şube binası önünde 150 belediye işçisinin desteği ile 13 sendikacı cumartesi saat 18.00'e kadar siirdürecekleri açhk grevine "genel grev" sloganlart ile başladılar. Grevciler, "Uyarı eylemi niteliğinde başlattığımız açhk grevine büyükşehir ve Uçe belediye başkanları kulak vermezlerse işyerlerinde doğacak tatsız durumların sorumluluğu onlara aittir" dediler. Ali Bozer, serbest dolaşımı anlattı Haber Merkezi AT tşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Bozer, dün tstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi tarafından düzenlenen "AT'de Bugünkü Durum" konulu konferansa katıldı. Bozer, konferansta yaptığı konuşmada, serbest dolaşım konusunu ve bu konuda, toplulukla Türkiye arastndaki anlaşmazhkları anlattı. Amasya'da 17. gün Amasya Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde idam hukümlüsu 3 siyasi tutuklunun başlattığı açlık grevi ise 17. gununu doldurdu. Açlık grevi yapan hükumlüler, tek tip elbise uygulamasının kaldınlmasını, yayınlann içeri alınmasını, havalandırma ve göruş süresinin uzatılmasını istiyorlar. tnsan Hakları Derneği Ankara Şube Başkanı Muzaffer tlhan Erdost dün yaptığı açıklamada, Amasya Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde 5 idam hükümlüsünun bulunduğunu, bunlardan Cafer Karabay, Ahmet Kınalı ve Ercüment Özdemir'in açlık grevi yaptıklarını bildirdi. YILDA 50 BİN YABANCI Yöre insanı, turist yoğunluğuna karşın, tunzmin önemini henuz kavramış değil. 382 basamakla aşağıya ındıkçe, doğanın güzelliği bir kat daha ortaya çıkıyor. Mağara evler ve kaya oyma kiliseler ise insan guzelliğinın bır kanıtı. (Fotoğraf: Cumhuriyet) lokantanın işletmeciliğini >apan Metin Genç'i, "yağmur duası"nı yöre halkının vadideki mumyalarla yapması etkilemiş. Bu yüzden bir de not düşmuş tuttuğu gunluğüne: "Gavurlar buraya mumya görmek için gelmiyorlar. Kayalara oyulmuş binlerce yıllık kiliseleri, bu kiliselerin duvarlanna, tavanlanna işlenmiş fresklerdeki kutsal öyküleri ve İncil'de anlatılan olaylann resimlerini gormeye geliyorlar. Yarı hacı oluyor, dönüyorlar, bize kızmadan, bizi küçültmeden. Ben bazen yıllar önce onların din ya da devlet büyüklerinin mumyalannı ırmaga sokup çıkaran atalanm adına ulanç du>u\orum. Melendiz Çayı bile, inanıyorum ki, bu kara cahillikten utanç duyduğu için bu vadiden bir an önce kurlulup Mamasın barajına ulaşmak için çırpımyor." 2 hayırseverden 2 ortaokul tSTANBUL (AA) tstanbul Val'ısi Cahit Bayar, Kartal'da yaptınlan bir ortaokulu hizmete açtı, bir ortaokulun da iemelini attı. Vali Bayar, dün düzenlenen törenle, KartalBaşıbüyük Köyü 'nde hayırsever Yılmaz Mızrak tarafından yaptınlan "Yılmaz Mızrak Ortaokulu"nu hizmete açtı, Aydınevler Mahalllesi'nde hayırsever Suzan Yalkın tarafından yaptırılacak olan "Suzan Yalkın Ortaokulu"nun da temelini attı. Bayar, törenlerde yaptığı konuşmalarda, htanbul'da göreve başladığı 4 aylık süre içinde, Kartal'da vatandaşların, Milli Eğitim 'e, 800 milyon lira bağışta bulunduklarmı belirtti. İşyeri soyguncuları htanbul Haber Servisi Çeşitli semtlerdeki işyerlerinden, 50 milyonluk elektronik cihaz ve halı çaldığı öne sürülen cezaevi firarisi sahte kimlikle yakalandı. Bakırköy Emniyet Amirliği'nden yapılan açıklamaya göre, durumu şüpheli görülerek ekipler tarafından gözaltına alınan Mustafa Kayacı'nın (32), Bakırköy, Büyükçekmece, Kartal ve tzmit Gebze'de birçok hırsızhk olayını gerçekleştirdiği belirlendi. Kayacı'nın 10 video, 31 renkli televizyon, 15 mini müzik seti ve 5 halı çaldığı bildirildi. Kayacı ile birlikte çaltnan eşyalan pazarlayan Yaşar Yamak (29) ve tsmail Hoçur (30) da yakalandılar. Vadide gezinti Vadiye giriş mayıs ayına kadar 250 liraydı, mayıstan sonra 500 lira olmuş. Dik yamaçlan Melendiz Çayı'na bakan vadiye doğru merdivenleri döne döne iniyoruz. Aşağıya indikçe, yeşilin tonları daha da belirgirüeşiyor. Kiliseler ve konut olarak oyulan mağaralar iç içe vadide. Tiimünun birbiriyle bağlantısı var. Eğritaş Kilisesi'nin duvarındaki fresklerde tsa'nın doğumu, Azize'ye adak sunan kadınlar, bebek Isa'nın yıkamşı, Mısır'a kaçışı, Piyer'in inkân sahneleri var. Ağacaltı Kilisesi haç planlı ve kubbeli. Fresklerde İsa'nın doğumu, Meryem'in ölümü konu olarak işlenmiş. Vadi boyunca kiliseler art arda uzanıyor. Yılanlı, pürenli, kokar, sümbullü, direkli kiliseler vadide göze en hoş görünenleri. ihlara Vadisi'ndeki tek turistik Valinin yurt baskını ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Vali Alpaslan Karacan'ın ilk kez ve ani ziyarette bulunduğu öğrenci yurdunda görevliler paniğe kapıldı. Yurt müdürünün haftada iki kez banyo yapıldığını söylemesine tepki eösteren oğrenciler, valinin önünde müdürle tanışarak "Içecek su bulamıyoruz, nasıl haftada iki kez banyo yapaltm" dediler. Vali Alpaslan Karacan önceki akşam 470 öğrencinin kaldığı yurda ani bir baskın yaptı. Burada müdür Osman Nuri Filiz'den bilgi alan vali, öğrencilerin de sorunlarını dinledi. oğrenciler, su sıkıntısı çektiklerini ve yurtta temizliğin ciddiye ahnmaması yüzünden salgın hastalık tehdidi altında bulunduklarmı belirttiler. Vali Karacan, bunun üzerine yurıta bir doktor görevlendirileceğini soyledi. Yeni Çözüm Dergisi sahibi Yavuz: Körler Özel Satranç Turnuvası tstanbul Haber Servisi Sakatlar Derneği'nin düzenlediği "Körler Özel Satranç Turnuvası" Aksaray'daki dernek binasında dün başladı. Yaklaşık 12 kişinin katıtımıyla düzenlenen turnuvada birinciye ve ikinciye birer kupa verileceği bildirildi. Turnuvanm bu yıl dördüncü kez yapıldığı ve her yıl Sakatlar Haftası 'nda yinelendiği belirtildi. Sakatlar Derneği tstanbul Şube Başkanı Cemil Şener ise Sakatlar Derneği Yönetim Kurulu 'nun bir süre önce değiştiğini vurgulayarak, "Sayın Özal, televizyona çıkıp sakatların haklarından söz ediyor. Oysa bugüne kadar sakatlar hep dilencilik yapmak zorunda bırakılmışlar, Türk toplumunda hiçbir saygmlığımız yok. Haklarımızı almak için sokaklara dökülüp yürüyeceğiz" dedi. öte yandan Sakatlar Haftası kapsamında yer alan Sağırlar Günü, Göztepe Sağırlar Okulu'nda törenle kutlandı. Dergiler hedef gösterildi DÜZELTME • ECZACILARIN Dun gazetemizde yer alan, "Eczaciların 'alternatif ilaç' projesi" başlıklı haberde, Istanbul Eczacı Odası Genel Sekreten Mehmet Domaç'ın unvanı, bır yanlışlık sonucu oda başkanı olarak çıkmıştır. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Adnan Günüşen'dir. İstanbul Haber Servisi Yeni Çözüm Dergisi sahibi Metin Yavuz, bir basın toplantısı düzenleyerek. "Arkasında gizli örgiit var denilen dergilerin hedef gösterildiğini, ANAP iktidannın ilerici demokral basına saldırdığını" öne sürdü. Konuşmasında bazı hükümet yetkililerinin demeçlerine ve basın organlarında yer alan haberlere değinen Yavuz, "Öğrenci olaylannın yükselmesiyle birlikte, bir anda gizli örgiit enflasyonu aldı yıirüdü" dedi. Yavuz, önümüzdeki gunlerde dergilerine yönelik olası saldırıların sorumlusunun ANAP ve siyasi polis olacağınt belirtti ve "Yeni Çöziim'e yönelik tüm entrikalar, lertipler, halkın yükselen muhalefetini susturmada çözüm olamayacaktır" diye konuştu. T e nde yasa ya n r e n k k a ta n B K m o d a ya ra ta n 0 y I e bif c ı l g ı o l ı k ki A r t Wa t c h'I a y aşa n a n ARTVVMCH un nva cıısmısı ORIENT SAATLEfllJAPONVA