Katalog

Cumhuriyef Sahıbı. Cumhuriyet Maıbaacılık ve Gazetecilık Turk Anonim Şırketı adına Nadir Nadi # Genei Yayın Muduru: Hısan Cemal, Muessese Muduru Emine Uşakhgil, Yazı Işleri Muduru: Ok»> Gonensin, 0 Haber Merkezi Muduru: Valçın Baycr, Sayfa Duzenı Yönetmenı: Ali Ac»r, • Temsıkıler: ANKARA: Valçın Dojja». IZMtR: Hikmtt (.etinkava, ADANA Cdal B l Islanbul Haberleh: Erfcan AkyıMız, Dış Habcrler: Ergun Bakı, Ekonomı: Osmaa Ulagay, Kulıur Crtal Üsler, Spor Danısmanı: AMalkadir YiKrimu, Duzeltme: Rtfik Durbaş, BılımEgııim: Şahiıt Alpay, IşSendıka Şİıkran Krttoci, Yurt Haberlen: Necdet Doftan, Dızı Yazılar: Kercm Çalışkan, Bursa. Ltvtol G«ncelli, • Koordınatör: Ahmrt Korukaa. • Mali lşl<rr: Erol ErfcM, * Muhasebe Balenl Ytner 0 Buıçe Plaıılama Sevgi Aran •Reklam Ayş* Tomn, Ek Yayınlar Hulyı Akyol • Idare Httseyin Gıırtr, Işleıme Onder Çtttk, Bılgılşlem Nail tnal. Basan vf Yayan Cumhunyvt Matbaacıhk ve Ga2dcalık T A Ş. Turk Ocagı Cad 39/41 Cagaloflu 34334 kc Burotar # PK 2461 stanbul lzmır:H Tcl 512 05 05 (20 İMl). T d c » 222*6 Fa> ( I ) 526 60 72 0 Aakare: Zıya Gokalp Blv Inkılap S N o 19/4. Tcl' 133 II 4147, Telex 42344 F « 52359 Fax: (51) 13 12 J0 114550119731. T c l « 62155, Fax ( 7 1 ) 3 2 8 0 5 6 (4) 133 82 M • Zıva Blv 1352 S 2 / 3 . Tcl: 13 12 30. T d « Atfııta lnonu Cad 119S N o t K a ı l . T c l TAKVİM 13 MAYIS 1988 Imsak: 3.57 Güneş: 5.42 öğle: 13.05 Ikindi: 17.00 Akşam: 20.19 Yatsı: 21.56 Türkiye Eczacılar Birliği, bazıfirmaların aynı ilacı tablet sayısını arttınp daha yüksek fıyatla piyasaya sürdüğünü belirtiyor Eczane sahipteri İstanbul Haber Servisi Eczane Sahipleri Derneği'nin olağan kongresi yapıldı, başkanlığa eczacı Fikret Gürsel getirildi. Kongre öncesi yapılan konuşmalarda artan ilaç fiyatları karşısında halkın ulaşamaz duruma geldiği belirtildi. Kongre sonrası belırlenen Eczane Sahipleri Derneği Yönetim Kurulu da şu kişilerden oluştu: Ender Luleburgaz, Temel Akkan, Hamit Özçekiç, Beşir Batur, Mustafa Tunç, Abdurrahman Akalın. Ilaç sanayîinde denetim yetersiz satışırida Azgelişmiş ülkelerin "her derde deva" ilacı olarak tanımlanan antibiyotiklerin tüketimi, ülkemizde de neredeyse bir salgin halini aldı. Uzmanlar, antibiyotiklerin de, (daha önce bağışıklık yapıyor gerekçesiyle Dünya Sağl'.k Teşkilatı'nın alarmı üzerine özel reçeteye bağlanan uyuşturucu ilaçlar gibi) zapturapt altına alınmasım istiyor. İstanbul Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Infeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç, Dr. Semra Çalangu, aşırı ve kötü bir biçimde kullanılan ilaçlar arasında antibiyotiklerin birinci sırayı aldığını belirterek, halkın yanlış bir biçimde ateş düşürucü olarak kullandığı antibiyotiklerin özel reçeteyle satılması gerektiğini söyledi. İlaç ve Kimya Endustrisi Işverenler Sendikası'nın 1986 istatistiklerine göre, bir yılda ülkemizde 109 milyon 352 bin kutu antibiyotik tüketiüyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 547 milyon 865 bin 467 kutu ilaç tuketildiği duşünulecek olursa, antibiyotikler, toplam tüketilen ilaçların beşte birinı oluşturuyor. Antibiyotiklere halkın ödediği miktar ise 72 milyar 900 milyon lirayla rekor bir seviyeye ulaşmış durumda. Marmara Universitesi öğretim uyelerinden Prof. Dr. Ayla Gürsoy da, piyasada yaklaşık 300 ci Antibiyotik büyük artış vannda antibiyotik çeşidi bulunduğunu ileri sürdü. Çeşitli firma temsilcileri bu konuda şunları söylediler: Gökay Tunalı (Bilim tlaç): Antibiyotiklerin reçeteye bağlanması zor bir olay. Bugün ülkemizde sadece antibiyotikler değil, vıtaminler ve aneljezikler de bilinçsiz bir şekilde tüketiliyor. Hatta bunlann yanlış kullanımı sakat doğumlara yol acabiliyor. Aslında tüm ilaçların bilinçli kullanımında iş eczacılara dıişüyor. Ayhan Suskun (Eczactbaşı): Değil antibiyotikler, butun ilaçların reçeteyle satılması gerekir. Cengiz Celayir (Ibrahim Ethem): Şu anda antibiyotik tüketiminin fazlalığı, sadece bizde değil Japonya'da da birinci durumdadır. Bence tüketimin fazla olması özel reçeteye bağlanmasım gerektirmiyor. Nurettin Turhan (E. R Souibb and Sons): Antibiyotiklerin reçeteye bağlanması kanımca mümkün değil. Bence Türkiye'deki antibiyotik sayıları da hayli normaJ. Sabahattin Alpan (Türkiye İlaç İşverenleri Sendikası Genel Sekreteri): Eczanelerde bu ılaçların reçeteyle satılmaması tuketimi arttınyor. Antibiyotikler ülkemizde isabetli kullanılmadığı için ve çok sık kullanıldığı için hastaya bağışıkhk kazandınyor. SSYB Müsteşarı Tandogan Tokgöz: İlaca ruhsat aşamasında kontrolü tam anlamıyla yapabildiğimiz söylenemez. Ama sağolsunlar ilaç endustrisi denetimlerin yeterli olabilmesi için 1 milyarlık alet alıp Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'ne hediye etti. GÜNDÜZ İMŞİR ÜLKER GÖKTÜRK İlaç piyasasında denetim yetersizliğinden kaynaklanan sorunların faturasının hastalara yansıdığı ileri sürüldü. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Müsteşarı Tandogan Tokgöz, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'nde gerçekleştirilen ilaç denetimlerinin yeterli olmadığını belirtirken, ilaç endüstrisinin, bakanlığa bu konuda yardımcı olduğunu bildirdi. Eczacı Odalannın yetkilileri, ilaç fıyatlarındaki artışlannın yanı sıra Türkiye'de ilaç denetimi konusundaki eksikliğin büyük sorunlara yol açtığını öne surerken, görüşlerine başvurduğumuz SSYB Müsteşarı Tokgöz, şöyle dedi: "Bakanlık olarak biz ilaca ruhsat aşamasında kalite kontrol şarlı getirdik. Ancak bunu tam anlamıyla yapabildiğimiz so>lenemez. Ama sağolsunlar, Uaç cnduslrisi, denetimlerin yeterli olabilmesi için 1 milyar liralık alet alıp, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'ne hediye etti. Bundan bo\le, ruhsat istenen her ilacın kontrolunu sağhklı ve seri şekilde >apabileceğiz." gdişigüzel kullanılmasını önlemek için. Biz de bu ilaca 1986'da ruhsat aldık. Çok bilinen bir ilaç olmadığı için bakanlık bu uyan yazısını koydurttu. Oysa Almanyada böyle bir uyan yoktu. İlaçta tecriibe artınca biz bunun gereksiz olduğunu söyledik. Bakanlık da bizim uyannın çıkanlntası talebini kabul etti." Prospektuslerde görülen bu karmaşaları dile getiren bir araştırma, İzmir Eczacılar Odası tarafından yapıldı. Oda tarafından yayımlanan raporda şu gorüşlere yer verildi: "İlaç; formülü, ruhsalı, ismi, Türkiye Eezacılar Birliği: Devletin ilaç denetimlerinde eksiklik kendini gösteriyor. Birçok firma kendi adıyla tamttığı ilaçların tablet sayısını arttınp yüksek fiyatla piyasaya sürüyor. Aynı hammaddeden üretilen ilaçlar da çok farklılık gösterebiliyor. prospektüsii ile bir butun olarak değerlendirilirse, bu bütünün formüliinde prospektiısünde görülen karmaşanın ilacın ruhsatına ve ismine de yansıması doğaldır. Bu yansımanın örneklenmesinde öncelikle Atabay firması tarafından üretilen Trimoks tablet, standart olarak kullanılabilir. Bilindiği gibi, VVelcome firmasının lisansı ile Seplrin tablet olarak üretilen bu sulfamid grubu antibiyotik, daha sonra firma tarafından isim değişikliği yapılarak, aynı formülle Trimoks olarak piyasalanmıştır. Atabay firması, Septrin'in ismini degişlirirken doğal olarak da yeni nıhsat almışür. (30.12.1985137/82) Ancak daha sonra Eczaabaşı tarafından Artril 200 mg isim değişikliği yaparak Dolven olarak uretilirken ruhsat değişikliği gereği duymayarak, Artril'in ruhsat tarih ve numarasını kullanmıs, yine aynı şekilde Deva tarafından üretilen Piptal damla formıilünden Phenobarbital'i çıkartırken ve ismini de Piptalin şeklinde degiştirirken, Piplal damlanın ruhsat tarih ve sayısını kullanmıştır ve kullanma suresi de üç yıldır. İlaçları inceledikce, bu karmaşa arttıkca artmakta, ülkemizde ilaç konusundaki sisieınsizligin bir boyutu daha ortaya çıkmaktadır. Ve bu ilaç panayınnda ne olup bittiğini hangi ilgili bilmektedir, ilaç sanayicilerinden başka?" ilaçta denetimsizliğin en bariz örneklerinden biri de hammadde ithalinde yaşanıyor. İstanbul Eczacılar Odası'nın yaptığı bir araştırmada, birçok hammaddenin ithalinde görülen fiyat değişikliklerine dikkat çekiliyor. İlaç sanayüni yonlendiren yasa ve kararnamelerle ilaç hammadde denettminin eksik yapıldığı öne sürulen araştırmada, ilaç hammadde sanayiindeki denetim eksikliği vurgulanıyor. Araştırmada ithal hammaddelerde saptanan fiyat farklılıkları ise şöyle: Rifampisin Ülkemizde tuberküloz tedavisinde yaygın olarak kullanılan (RifamRifadinRimaktanRipamisın) gibi değişik paıent isimleri altında piyasaya sunulan ilaçların hammaddesi olan Rifampisinin, Ciba Geigy (lsviçre) ve Le petit (İtalya) ana firmalanndan 1 kg'ının 1981 yılı ithal değeri 1193 dolardır. 1193 dolara ithal edilen Rifampisin hammaddesinden elde edilen ilaçların perakende satış fiyatları 1082 liradır. Yerli firmanın 430 dolara ithal etmesiyle hammadde fiyatı yaklaşık yüzde 277 oranında düşmüştür. Basit bir hesapla, 1981 yılında CibaGeigy ve La Petit ilaç firmalannın Rifampisin dış alımında ülke ekonomısinin uğradığı toplam zarar 2 milyon dolardır. Hydergin Sandoz ana firması, kilosunu 49 bin dolara, yerli firma ise l'inci aşama dış alımında 22 bin dolara, 2'nci aşamada 16 bin dolara ve 3'üncü aşamada da 12 bin dolara ithal etmiştir. Hydergin, ülkemizde 1.250 bin kutu üretiliyor (1979 yıhnda). Bu, yaklaşık 60 kg. hammaddeye eşdeğerdir. Toplam döviz kaybı bu hammaddede yaklaşık 2,5 milyon dolardır. 1 kg. hammaddede de fiyatı yüzde 408 duşmuştur. Adalat Birleşik Alman tlaç firması, Nifedipipip kilosunu 2850 dolara, aynı yerli firma ise 210 dolara ithal etmiştir. Fark binde 1357'dir. Hemşire sorunları tstanbul Haber Servisi Hemşirelık Günü dolayısıyla "Nabız" isımli aylık hemşire dergisi tarafından İstanbul Tabip Odası'nda düzenlenen panetde hemşırelerin sorunları tartışıldı. Panele konuşmacı olarak Dr. Erdal Atabek, Doç.Dr. Necla Araı, uzman hemşire Ülkü Özbek, ebe hemşire Sevgi Çiçek ile hemşire Bayser Demirdağ katıldı. Panelde, hemşirelık eğitiminin standartlaştırılması istendi. Hemşirelerin nöbet, kreş, lojman, servis, branşında çalışamama ve sosyal haklar sorunlarımn ülke şartlarında asgari çözüme kavuşturulması gereğine dikkat çekilerek hemşirelere çok düşük ücretler verildiği bildirıldi. Yüksek fiyat Türk Eczacılar Birliği, devletin ilaç denetimlerindeki eksikliğinin birçok konuda kendini gösterdiğini açıklarken, birçok firmanın kendi adıyla tamttığı ilaçların tablet sayısını arttırıp yüksek fiyat üzerinden piyasaya sürdüğünü belirtti. Birliğin yaptığı bir çalışmaya gore, bakanlığın ruhsat verdiği iki ilaç, aynı etken maddeyi taşımasına karşın fiyat bakımından farklı olabiliyor. Örneğin, etken maddesi 'Ketotifen Hydrogen' olan 'Zaditen' adlı ilaç, piyasada 30 tablet halinde 11 bin 800 liradan satılırken, yine aynı etken maddeyi taşıyan bir başka firma tarafından üretilen 30 drajelik Astafen 1550 liradan işlem görüyor. Yine mide rahatsızhklannda kullanılan 'Ulkamet' 1987 yılı itibarıyla 2 bin 932 liradan satılırken, aynı hammaddeden üretilen 'Tegamet'in fiyatı ise 6 bin 615 lira. Yine Dolven adlı ilaç 20 draje olarak 1285 liradan piyasada alıcı beklerken, aynı 'Ibuprofen' etken maddeli başka bir firmanın ÇÎkarttığı Brufen, 30 draje halinde piyasada 2110 liradan satılıyor. Öte yandan îstanbul Eczacılar Odası Başkanı Adnan Gunüşen 1 in denetimsizlik konusunda göruşleri şöyle: "Odamız iiyekrinden gelen şikâyetler arasında ilaç kutulannın içinde bulunması gereken, kaşık, damlalık, teslere gibi >an matenallerin bulunmadığ! yer alıyor. Biz de Oda olarak yaptığımız denetimlerde bu iddialann bâzı parti ilaçlarda doğru olduğunu belirledik. Bir başka konu da ilaç firmalannın fiyat alırken, maliyete ekledikleri Paşabahçe ürünu şişe \erine piyasadan daha ucuza aldıklan kalitesiz şişeleri kullanmalarıdır.." Dalyun oteli durdurulsun MUĞLA (Cumhuriyet) TMMOB Mimarlar Odası 2. Başkanı Oktay Ekinci imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, Dalyan'ın İztuzu kumsalmda yapılmak istenen Kaunos Kumsal Oteli 'nin durdurulması istendi. Izıuzu'na otel yapımımn Turizm Teşvik Yasası'nın 6. maddesine de aykırı olduğu bildirilen açıklamada, "Otel inşaatı henüz subasman duzeyine bile ulaşmamıştır. Bu nedenle, yapılan ve yapılacak olan yanlışlıklardan dönmek için geç kalınmış değildir. Gerektiğinde, yatırımcı fırmanın bugüne dek yaptığı giderler de karşılanarak yörenin eski doğal yapısma bir an once kavuşturulması gerekmektedir" denildi. İlaç fıyatlarındaki artış halkı eczanelerden uzakJaştınyor. İlaç zammına eczacılar da gıderek daha büyuk tepkı gösteriyor Ankara Eczacılar Odası Başkanı Akın Çubukçu aşırı zamlara karşı çıktı İlaçta soygıın yapıhyor' ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Ankara Eczacı Odası Başkanı Akın Çubukçu, "İlaca ek bir zam niteligindeki KDV, bastalanmaktan alınan bir tur vergi" dedi. tlaçtan alınan KDV'nin kaldırılmasını isteyen Çubukçu, ilaan hastane ambalajının daha ucuza alınabileceğini söyledi. Çubukçu, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanhğf nın ilaca istenilen zammı onayladığını, ilaç fiyatlarının belirlenmesinde denetim rolü oynamadığını bildirdi. Ankara Eczacı Odası Başkanı Akın Çubukçu, dün Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyerek 1 Ocak 1985 tarihinde yurürluğe giren ve ilaç fiyatlarının saptanması için yeni bir uygulama getiren kararnamenin, ilaç fiyatlarını olumsuz etkilediğini açıkladı. O tarihten bu >ana, 41 ayda doların yuzde 188, ilaç fiyatlarının yuzde 390 arttığına dikkat çeken Çubukçu, ılhal edilen pahalı bazı ilaçların, eczanelerde de üretilebileceğini vurguladı ve bu gibi ilaçlara ruhsat ve ithal izni verilmemesini istedi. İlaç fıyatlarındaki bu artışın, son bir yıl içinde yuzde 75'e varan yıllık enflasyon karşısında doğal olduğunu savunanlann olabileceğini belirten Çubukçu, ilacın ticari bir meta olmadığını, bu nedenle ilacı herhangi bir beyaz eşya veya ticari hjr mal gibi görmemek gerektiğini söyledi. ilacın maliyetinin yüzde 43.9'unun hammadde ve yardımcı maddeler, 11.7'sinin ambalaj malzemesi, 5.9'unun direkt işçilik, yüzde 6.9'unun genel imal giderleri, 6.5'inin genel idare giderleri, 13.5'inin tınansman giderleri, 11.5'inin de reklamtanıtma ve pazarlama giderleri olduğunu kaydeden Çubukçu, ilacın satış fiyatmın, firmanın net kârının da eklenmesiyle oluşturulduğunu belirtti. Maliyet faktorleri arasında finansman, reklamtanıtma ve pazaFİama gıderlerinin yüzde 25'lik bir pay oluşturduğuna dikkat çeken Çubukçu, şunları söyledi: "Bu payda, firmanın aldığı kredi faizleri de vardır. Boylece doktorlann, satışı yüksek ecza deposu sahiplerinin 'bilimsel toplantı' adı altında dış yolculuklara gotürülmesi, eczacılara havlu, bornoz, masa ve duvar saalleri, orijinal kalern ve masa takvimleri, sümenler dağıtılması mali\et ogesi olarak fiyatlara yansıtılmaktadır. Hasta ilacını satın alırken bütün bu giderlerin parasını ve kredi faizlerini de ödemek zorunda bırakılmaktadır." Birçok mustahzann, ulke koşullarında daha duşuk fiyatla uretilip üretilmeyeceği duşünülmeden ithallerine izin verildiğini büdiren Çubukçu, 10 ml. ilaç taşıyan Opticrom göz damlasının fiyatının 15 bin 807 lira olduğunu ve bir damlasının hastaya yarım ekmekten pahalıya mal olduğunu söyledi. Çubukçu, aynı ilacın herhangi bir eczanede kolaylıkla ve 5 bin 700 liraya yaptırılabileceğini bildirdi. Çubukçu, "Bu yapılamıyorsa bunun adı soygundur" dedi. Yapay fiyat artışlannın onlenmesini, KDV'nin kaldınlmasıru isteyen Çubukçu, ilacın hastane ambalajlannın daha ucuza satın alınabileceğine dikkat çekti. ılaç firrnaları, kendi deyişleriyle peynirekmek gibi satıldığıru öne surdukleri, antibiyotik piyasasından pay kapmak için büyük bir rekabet içinde bulunuyor. Her yıl çok sayıda yeni antibiyotiğin piyasaya sürüldüğü ülkemizde, uzmanlar "Bizde de bulunsun" görüşünun egemen olduğunu iieri sürerek, zaman geçirilmeden içeriğinde aynı etken maddeleri taşıyan antibiyotiklerin kontrol altına alınmasını talep ettiler. Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında antibiyotik sıralamasında başlarda yer alan ülkemizde ozellikle bu tip ilaçlarda bir prespektüs kargaşası yaratıldığı yetkililer tarafından belirtiliyor. Firmalararası "anti" savaşı ni etiketlerle piyasaya sürüldüğü de yetkililer tarafından iddia ediliyor. Örneğin, içinde etken maddesi "Amoxicillin" olan antibiyotiklerden, AmoksilinABFARAlfoxil NOBELAmoksinaMUSTAFA NEVZATAmoxicilD l N Ç E L AtOMİinATABAYDemoksilDEVA.LargopenBİLİM, MakropenAKDENİZ, MoksilinBİRSAN, Remoxil tBRAHİM ETHEM firması tarafından üretiliyor. Bunun gibi etken maddesi Chloramphenicol olan antibiyotiklerden bazıları da şöyle: "KemicetineDEVA, KlororaisinBtOFARMA, LevosetinAKDENİZ, MiselinDOĞU, OralmisetinYURTOĞLU, SyntomycetineStFAR, ViktorinBİRSAN" Yine etken maddesi CoTrimoxazole olan antibiyotikler de BactrimROCHE, BaktonB t R S A N , BaktrisidFAKO, BaktrolHÜSNÜ ARSAN, B i o t r i n D O ö ü , KemoprinİBRAHİM ETHEMSeplrinATABAY tarafından üretiliyor. Kadir gecesi bugün Haber Merkezi Bu gece Kadir gecesi. Kuran 'm peygamberimiz Hz. Muhammed'e sureler halinde indirilmeye başlandığı Kadir gecesini ibadetle geçirenlerin günahlarmm bağışlamlacağına inanılıyor. Kadir gecesinin ramazan ayı içinde bir gece olduğu biliniyor. Islam bilginlerinin değişik göruşlehne rağmen, bu gecenin ramazamn 27. gecesi olduğuna inanılıyor. Kadir gecesi nedeniyle camiler gece boyunca ziyaret ediliyor, dua ve ibadetler sabaha kadar sürdüruluyor. Prospektuslerde oyun Bu arada ilaç piyasasında, SSYB'nin prospektuslerle ilgili kararlarına uyulmadığı da belirlendi. SSYB'nin Ilaç ve Eczacıhk Genel Müdürlüğü 9.4.1987 tarihli ve 13016 sayılı yansında, "Gribal hastahkların tedavisinde kullanılan ilaçlarda 'Kafein'in sempatomimetkilerle birlikte bulunuşu, kardiovaskuler sistemle ilgili yan etkileri önlemede yetersiz kalacağından, kafeinin kombinasyondan (kanşımdan) çıkartılması gerekmektedir. Bildirim tarihinden itibaren stok tuketilmesine izin verilmeksizin acilen uygulanmasına, aynca bu tıir ilaçlann hastalığı tedavi edici olmayıp sadece semptomları geçici olarak giderici etkiye yönelik olduklan doğrultusunda prospektüslerin yeniden düzenlenmesine karar verildi" deniliyor. SSYB, bu tur ilaçların bir yıllık stabılite çalışmalarına dayalı olarak bir yıl son kullanma tarihi ile üretilmelerini isterken, Sandoz firması ile Ibrahim Ethem firmasının Theraflu ve Corsal adlı ilaçlar için beş yıllık kullanma suresi belirttikleri saptandı. Ancak iki firma yetkilileri de bakanlığın yeni genelgesiyle bu süreyi iki yıla çıkardığım ifade ettiler. Prospektüslerdeki kuşkulara bir örnek ise, Türk Hoechst tarafından üretilen "Tarivid" adlı tablette görüldü. Bu ilacın prospektusünde bakanlığın bilgisi ve gerekli görmesi üzerine daha önce konulan uyannın kaldınldığı bclırlendi. Tarivid tabletin bir seri uretilenlerinin prospektüslerinde uyan bolümünde, "Kültiir ve antibiogram yaplınldıktan sonra acil haller dışında haslaneler enfeksiyon kontrol komisyon kararıyla ve yalnız haslanelerde kullanılmalıdır" bölümü bulunurken, değişik eczanelerden aldığımız bu ilaan prospektusünde bu bölume rastlayamadık. Firmanın Tıbbı Direktoru Kamuran Başak, bu konudaki sorumuzu yanıtlarken şöyle dedi: "SSYB, yeni bir liir ilaca ruhsal verirken titiz davranıyor. Bunun nedeni, terkibi yeni olan bir ilacın Yunan rektör heyvti geliyor Haber Merkezi Yunanistan 'ın çeşitli üniversitelerinden 15 rektör YÖK'iin davetlisi olarak 14 mayısta Turkiye'ye gelecek. Atina Universitesi Rektörü M.Stathopulos başkanlığındaki Yunan rektör heyeti 20 ma'yısa kadar sürecek ziyaret boyunca Ankara, İstanbul, Izmir, Ürgup, Göreme'de çeşitli temas ve incelemelerde bulunacak. Yarm öğleden sonra YÖK başkanlığında bir toplantı yapacak olan Yunanlı rektörler pazartesi günü Ürgüp ve Göreme'ye gidecekler. Aynı akşam Izmir'e geçecek olan rektörler 18 mayıs çarşamba gunüne kadar burada kalacak, aynı gün İstanbul'a hareket edecekler. Antibiyotik piyasasında göriilen çarpıcı uygulamalardan birisi de, aynı etken maddeyi içeren antibiyotiklerin fazlalığına paralel olarak değişik firmalar tarafından üretilen bu ilaçların fiyatlarının da değişiklik göstermesi. Üstelik bu antibiyotiklerin kısa sürelerle ad değiştirilerek ye ANTİBİYOTİKTE ÖNLEM ARANIYOR Uzmanlar neden reçete istiyor? Antibiyotiğin özel reçeteye bağlanması isteğinin gerekçeleri uzmanlar tarafından şöyle sıralanıyor: • Antibiyotikler zararsızmaddeler değiller. Ozellikle 2 ya da 3 antibiyotiğin bir arada kullanılması zararlı durumlar ortaya çıkartabiliyor. Örneğin bir antibiyotikle tedavi edilebilecek bir hastalık başka bir antibiyotik eklendiğinde tedavi edilemez duruma geliyor. • Son yıllarda hayvanlarda antibiyotik kullanımının yaygınlaştırılması insanlara zarar veriyor. Örneğin et, süt gibi gıda maddeleriyle insanlara geçen antibiyotiklerin etkisiyle bu ilaçlara bağışıkhk kazamlıyor. Böylece birçok çocuk dünyaya geldiğinde bu tip ilaçlara dirençli oluyor. • Piyasada mevcut ilaç grupları arasında en pahalı olanlar antibiyotikler. Bu nedenle hastanın maddi açıdan da korunması gerekiyor. • Ülkemizde piyasada çok sayıda antibiyotik bulunması nedeniyle hekimler, yeni çıkanlann etkilerini tam bilemiyor ve hastasına birkaç antibiyotik birden yazabiliyor. • Antibiyotiğin grip gibi ya da virüslerle meydana gelen bulaşıcı hastalıklarda üst solunum enfeksiyonlarında hiçbir etkisi yok. Bu durumlarda antibiyotik kullanılması, kişinin antibiyotiğe karşı direnç kazanmasına neden oluyor. • Antibiyotiklerin hemen hemen hepsinin toksit özelliği var. Karaciğerden ve böbrekten atıldığı için karaciğer ve böbrek hastalarının antibiyotiği çok kullanmaları gerekiyor. • Bütün antibiyotiklerin gebelik sırasında kullanılmaması gerekiyor. Eczacıbaşı İlaç Fabrikası'nda yapılan araştırmalarda çalışmalar sırasında kobaylann yanı sıra tavsanlar da kullanılıyor. (Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu) Uzmanlar, aynı etken maddeyi taşıyan ilaçların farklı adla satılmasına karşı Vizeyv tepküer Ilaç jenerik adla satılsın Türkiye Eczacılar Birliği tarafından yapılan bir araştırmada 700'e yakın jenerik grup (aynı etken madde) ilacın 2110 değişik ad altında satıldtğına dikkat çekilerek bunun ilaç firmalannın lehine işlediği belirtiliyor. İstanbul Haber Servisi Türkiye Eczacılar Birliği TEB'in ilaç raporuna gorc Türkiye'de 1986 yılı içinde 700'e yakın jenerik grup ilaç (Aynı etken maddeden yapılan ilaçlar) ve bu jenerik grupları tek •veya kombine olarak içeren 2110 çeşit ilaç bulunuyor. Bu 2110 çeşit ilaç tablet, şurup, ampul gibi değişik biçimlerde uretilerek piyasaya sürülüyor. Şu anda ilaç piyasasında 3940 ilaç satışa sunulmuş durumda. Eczacılar, ilaçların SSYB tarafından tek bir jenerik adla satılmasının sağlanamamış olmasının ilaç firmalannın lehine olduğunu öne suruyorlar. Sonuçta bazı ilaçlarla bazı firmaların adları cşitleniyor. Bu da ilaçlann etken maddelerinin değil uretildikleri firmaların adlarını ön plana çıkarıyor. Ve sanayici sonuçta istediği kârı elde edebiliyor. İstanbul Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı'nca hazırlanan bir rapora gore, Dünya Sağlık Teşkilatı'nın önerdiği ilaç sayısı gelişmekte olan ülkeler için 200'u aşmazken bu sınırlı sayı, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de değişik firmaların değişik adlajia ilaçlannı piyasaya sürmeleri nedeniyle birkaç kez katlanıyor. Doç.Dr. Lütfiye F.roğlu, Doç.Dr. Mehmet Güngör, Doç.Dr. Halil Sağduyu ve Doç.Dr. Ece Genç tarafından hazırlanan raporda ilaçların jenerik isimle (içindeki etken maddenin ismiyle) satılmasının hem hekim hem de hasta açısından yararlı olacağı goruşune yer veriliyor. Jenerik isimle ilaç verilmesinin en yararlı yanının hekimin bu ilaçların özelliklerini öğrenmesi ve çeşitli farmotik biçimlerle bilgisini dağıtmaması gösteriliyor. Kürsünün bu konudaki görüşü şöyle: "Jenerik isim ilacın bulunabilirlik şansını arttınr. Ozellikle hasta•ie eczanelerinde aynı etken maddeyi taşıyan bütün ilaçlann bulundurulmasına gerek kalmaz." İlaçta da moda var görüşu savunulan raporda, piyasaya yeni bir ilaç çıktığında ona talebin arttığı, firmalartn kârdan pay kapmak için art arda bu ilaçtan çıkarmaya başladıklan, fakat ilaçlann jenerik isimle satılması halinde bu aşırı talebin önleneceği belirtiliyor. Öte yandan konuyla ilgili goruşlerini aldığımız Eczacıbaşı İlaç Sanayii Teknik Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Suskun ise Türkiye'de jenerik ilaç yapalım demenin hiçbir faydası olmayacağını ileri surerek, "Türkiye'de ilaç fiyatlan zaten jenerik ilaç fiyatlandır" dedi. DÜSSELDORF (AMA) Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulaması Avrupa Parlaınentosu Yeşiller Grubunca önümüzdeki ay yapılacak gösterilerle protesto edilecek. F.AIınanya'nın Duisburg kentinde kurulan Göçınen Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Salih Yiğit yaptığı açıklamada Türk vatandaşlarına vize uygulamasına yönelik protesto eylemlerinin desteklenmesini istedi. Açıklamada, "2l'inci yuzyılın eşiğinde A vrupa Topluluğu ulkelerinin sınırlarının kaldırılmasınm tartışıldığı bir ortamda yurttaşlarımıza yönelik vize uygulaınalan A vrupa deınokrasisinin önemli bir ayıbıdır'' denildi. •ı